Beykoz’da doğal kent tarımını güçlendirmek amacıyla düzenlenen “Üretim Buluşması ve Agroekolojik Yol Haritası Çalıştayı”, tüm paydaşların katılımıyla gerçekleştirildi.

HABER/ GÖKCAN ÖZKAN
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in de bulunduğu bu önemli etkinlikte, katılımcılar fikir ve deneyimlerini paylaşarak daha üretken bir ilçe için yeni bir yol haritası oluşturdu.
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi işbirliğiyle Kavacık Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilen çalıştayda, doğal ve sürdürülebilir kent tarımı üzerine ortak masa çalışmaları yapıldı. Akademisyenler, çiftçiler, girişimciler ve özel-kamu sektör temsilcileri, tarımın geleceği için stratejiler geliştirdi.
Başkan Köseler: “Ortak Akılla Çözüm Üretmeye Çalışıyoruz”
Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, çalıştayda yaptığı konuşmada, ilçede kent tarımındaki sorunları ortak akılla tespit etmek ve çözmek amacıyla bir araya geldiklerini ifade etti. Köseler, “İlçemizde tarımın geleceği için 40 bin dönüm alanda fide, gübre ve yem gibi malzeme destekleri sağlıyoruz. Üreticilerimizin ürünlerini ihtiyaç sahipleriyle buluşturarak hak ettikleri maddi geri dönüşü sağlamaya çalışıyoruz. Ayrıca, Beykoz’daki üreticilerle birlikte ürünlerin markete ulaşımını sağlamak için bir tedarik zinciri kurmayı hedefliyoruz” dedi.
Köseler, tarımsal üretimde yaşanan sorunlara ortak akla dayalı çözümler geliştirmeyi amaçladıklarını belirterek, çalıştaya katkıda bulunan tüm katılımcılara teşekkür etti.
“Tarım Alanlarının Kaybını Önlemek Hepimizin Görevi”
Başkan Köseler, 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile köylerin mahalleye dönüşümünü eleştirerek, “Beykoz’da tarım alanları daralıyor ve başka amaçlar için kullanılıyor. Bu durum, toplumsal olarak ithalata bağımlı bir ürün yelpazesine yol açacak ve bu kaybı önlemek hepimizin sorumluluğudur” dedi.
Prof. Dr. Güzin Konuk: “Beykoz Agroekolojik Tarımda Öncü Olacak”
İstinye Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güzin Konuk, Beykoz’un korunması gereken ekolojik değerlerine dikkat çekerek, “Beykoz, deniz kenarında ve ormanla çevrili olmasıyla büyük bir değere sahip. Agroekolojik şehircilik, bu değerleri güçlendirmek için işbirliğini teşvik ediyor” dedi. Ayrıca, mevcut kentsel değerlerin korunması gerektiğine vurgu yapan Konuk, “Bu çalıştay, bu amaca katkı sağlayacak ve Beykoz burada öncü bir rol üstlenecektir” diye ekledi.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Melih Birik de yerel işbirliğinin önemine dikkat çekerek, Beykoz Belediyesi’ne katkıları için teşekkür etti.
Konuşmaların ardından katılımcılar, Beykoz’un mevcut potansiyelinden yola çıkarak sosyal, ekonomik, sektörel ve teknik konular üzerinde masa çalışmaları yaptı ve verimi artıracak yeni hedefler belirledi. Çalıştayın yol haritası, Beykoz Belediyesi’nin gelecekteki kent tarımı yatırımlarına rehberlik edecek ve bu alanda çalışmak isteyen yerel üreticiler, girişimciler ve akademik çevrelerin istifadesine sunulacak.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Esenyurt Belediyesi'nden Anne ve Çocuklara Ücretsiz Sanat Eğitimi Desteği

Esenyurt Belediyesi, İstanbul Modern iş birliğiyle hayata geçirdiği "Anne Çocuk Sanat Eğitimi Programı" kapsamında, 4-6 yaş arası çocuklar ve annelerine yönelik ücretsiz sanat eğitimi başlattı. Sosyal sorumluluk anlayışıyla yürütülen proje, ilçede yaşayan sosyal güvencesi olmayan, okuma yazma bilmeyen veya sadece ilkokul mezunu annelere ve çocuklarına sanat yoluyla destek olmayı hedefliyor.
Programın ilk aşaması, Esenyurt Belediyesi'nin önceki hizmet binasında düzenlendi. Eğitim süreci, çocuklar ve annelerin "müze nedir?", "ne işe yarar?" gibi temel kavramlar üzerine düşünmesini sağlayan saha çalışması ile başladı. Bu kapsamda, katılımcı aileler atölye çalışmalarıyla kendi müze fikirlerini geliştirerek hem yaratıcılıklarını ortaya koydu hem de sanatsal ifade biçimleriyle tanışma fırsatı buldu.
Program sanat eğitiminde fırsat eşitliği artırmayı amaçlıyor!
Sanat eğitiminde fırsat eşitliğini artırmayı amaçlayan bu projeyle, çocukların sanatsal gelişimi desteklenirken, annelerin de sosyal yaşama aktif katılımı teşvik ediliyor. Proje, özellikle sosyal dezavantajlı grupların kültürel faaliyetlere erişimini kolaylaştırmayı amaçlıyor.
Program iki aşamalı olarak uygulanıyor
İki aşamalı olarak planlanan programın ikinci aşamasında ise katılımcılar, İstanbul Modern'i ziyaret ederek müze deneyimi yaşayacak. Müze gezisinin ardından, İstanbul Modern'in atölye alanında anneler ve çocuklar birlikte sanat üretimi gerçekleştirerek eğitim programını tamamlayacak.
Kışın Habercileri: Batman’ın Kurulardan Dolması

Sonbahar kapıyı araladı mı, bilirim ki kış hazırlıkları başlamıştır. Balkonlarda iplerden sarkan biberler, patlıcanlar, domatesler… Onlar yalnızca sebze değildir; sabrın, emeğin ve kültürün iplerde sallanan hali, geçmişten bugüne taşınan birer mirastır.
Geçtiğimiz günlerde Havva Hanım’ın paylaştığı kurular, bana Batman’ın bereketli mutfağını hatırlattı.Gölgede özenle kurutulmuş patlıcanlar ve biberler, kış sofralarının vazgeçilmezi olan etli kuru dolmanın müjdesi gibiydi. Anadolu’nun her köşesinde dolma yapılır, ama Batman’ın kuru dolması bir başkadır. Çünkü burada kurutulmuş sebze, sadece yemek değil; dayanışmanın, kültürün ve kışa hazırlığın sembolüdür.
Kuru dolma piştiğinde yalnızca karınları değil, ruhları da doyurur. Tencereden tabağa aktarıldığında yayılan koku, insana çocukluğunu, anne mutfağını, soba başında geçen uzun kış akşamlarını hatırlatır. Bir lokma kuru dolma, aslında bir hafıza yolculuğudur.
Bu geleneği yaşatanlardan biri de Havva Hanım.O, sadece kendi balkonunda değil; Batman Havalimanı’nda açtığı işletmesiyle de emeğini misafirlerle buluşturuyor. Kadın girişimciliğinin güçlü bir temsilcisi olarak açtığı dükkânda, kurutulmuş biberden patlıcana, ev yapımı ikramlardan hediyelik eşyalara kadar pek çok ürünü konuklara sunuyor. Yolu Batman’a düşen herkes, bu dükkânda şehrin hem lezzetini hem de el emeğini tadabiliyor.
İşte bu yüzden Batman’ın kuruları yalnızca bir yemek değil; bir kültür, bir gelenek ve alın terinin ta kendisi. Kışın habercileri iplerde çoktan yerini aldı. Biliyoruz ki sofralar, yine bereketle ve sıcaklıkla dolacak. Batman’a uğrayan herkes, bu lezzeti Havva Hanım’ın ellerinden temin ederek, bu kültürü kendi evine taşıyabilecek.
Gazeteci̇, Yazar Hasan Mesut Ekmen Si̇zi̇n İçi̇n Araştırdı, Kaleme Aldı

HABER KAYNAĞI: ARKA HABER GÜNEY DOĞU BÖLGE TEMSİLCİSİ HASAN MESUT EKMEN
Psikoloji bilimi, insan yaşamının her evresinde zihinsel, duygusal ve sosyal süreçleri anlamaya çalışır. Ancak çocukluk, ergenlik ve gençlik dönemleri, bireyin kişiliğinin, değerlerinin ve sosyal becerilerinin şekillendiği kritik süreçlerdir. Bu dönemler, sadece biyolojik değil, aynı zamanda psikolojik, sosyal ve çevresel etkenlerin bir arada işlediği dinamik bir yapıya sahiptir.
Çocuk Psikolojisi: Temel Taşların Atıldığı Dönem
Çocukluk dönemi, bireyin temel güven duygusunu, özgüvenini ve sosyal bağlarını geliştirdiği evredir. Piaget’in bilişsel gelişim teorisine göre çocuklar, çevrelerini somut işlemler ve duyusal deneyimler üzerinden anlamlandırır. Erikson’un psikososyal gelişim modelinde ise çocuklukta “girişimcilik vs. suçluluk” ve “çalışkanlık vs. aşağılık duygusu” evreleri önem kazanır.
Bu dönemde çocuğun duygusal sağlığı, aile içi ilişkiler, okul deneyimleri ve akran ilişkileri tarafından şekillenir. Özellikle erken çocuklukta yaşanan travmalar veya olumsuz deneyimler, ilerleyen yaşlarda psikolojik sorunlara yol açabilir. Pozitif pekiştirme, sevgi dolu iletişim ve güvenli bağlanma, sağlıklı bir kişilik gelişimi için kritik öneme sahiptir.
Ergenlik Psikolojisi: Kimlik Arayışının Dönemi
Ergenlik dönemi, fiziksel değişimlerin yanı sıra zihinsel ve duygusal gelişimin de hızlandığı bir süreçtir. Bu dönemde bireyler, kendi kimliklerini keşfetmeye çalışır, bağımsızlık ihtiyacı duyar ve sosyal çevreyle ilişkilerini yeniden şekillendirir.
Erikson’a göre ergenlik, “kimlik vs. rol karmaşası” evresidir. Bireyler, hangi değerleri benimsedikleri, hangi sosyal rollere uyum sağladıkları konusunda yoğun bir arayış içindedir. Bu dönemde hormonal değişiklikler, duygusal dalgalanmalara ve risk alma davranışlarına yol açabilir. Akran grupları, ergenin davranış ve kararlarını önemli ölçüde etkiler.
Ergenlik psikolojisinde sık karşılaşılan zorluklar; kaygı, depresyon, düşük özsaygı, yeme bozuklukları ve dijital bağımlılıktır. Aileler ve eğitimciler, ergenlerle sağlıklı iletişim kurmalı ve onları destekleyen çevreler oluşturmalıdır.
Gençlik Psikolojisi: Bireyselleşme ve Toplumsal Bağlar
Gençlik dönemi, ergenlikten yetişkinliğe geçiş sürecidir ve bireyin toplumsal kimliğini pekiştirdiği, kariyer ve yaşam hedeflerini belirlediği bir dönemdir. Bu dönemde birey, bağımsız kararlar alır, ilişkilerini derinleştirir ve değer sistemini netleştirir.
Genç yetişkinler, akademik ve mesleki baskılar, romantik ilişkiler ve sosyal beklentilerle başa çıkmak zorundadır. Psikolojik dayanıklılık, problem çözme becerileri ve sosyal destek ağları, bu dönemde ruh sağlığının korunmasında belirleyici rol oynar. Riskli davranışlar ve bağımlılıklar da gözlenebilir; bu nedenle erken rehberlik ve destek önemlidir.
AİLELERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN 10 KRİTİK NOKTA
1. SEVGİ VE GÜVEN ORTAMI SAĞLAYIN: Çocuğunuzun kendini değerli ve güvende hissetmesi psikolojik gelişim için temel gerekliliktir. 2. AÇIK VE ETKİLİ İLETİŞİM KURUN: Duygularını ifade etmesine izin verin, dinleyin ve anlamaya çalışın. 3. AKRAN İLİŞKİLERİNİ DESTEKLEYİN: Sosyal beceriler, arkadaş ilişkileriyle gelişir; olumlu arkadaş çevresini teşvik edin. 4. SINIRLAR VE KURALLAR BELİRLEYİN: Net ama esnek sınırlar, ergen ve gençlerin güvenle hareket etmesini sağlar. 5. ROL MODEL OLUN: Çocuklar, aile bireylerinin davranışlarını gözlemleyerek öğrenir. Tutarlı ve pozitif örnekler olun. 6. EĞİTİMİ VE HOBİLERİ TEŞVİK EDİN: Akademik ve sosyal aktiviteler, özgüven ve yetenek gelişimini destekler. 7. DUYGUSAL FARKINDALIK KAZANDIRIN: Kendi duygularını tanıma ve yönetme becerisi, ruhsal dayanıklılığı artırır. 8. DİJİTAL DÜNYAYI YAKINDAN TAKİP EDİN: Teknoloji kullanımını denetleyin ve dijital güvenlik konusunda rehberlik edin. 9. ERKEN MÜDAHALEYE DİKKAT EDİN: Kaygı, depresyon veya davranış sorunlarını erken fark edip profesyonel destek sağlayın. 10. DESTEKLEYİCİ SOSYAL ÇEVRE OLUŞTURUN: Aile, okul ve toplum iş birliğiyle güvenli ve pozitif ortamlar yaratın.
1. SEVGİ VE GÜVEN ORTAMI SAĞLAYIN: Çocuğunuzun kendini değerli ve güvende hissetmesi psikolojik gelişim için temel gerekliliktir.
2. AÇIK VE ETKİLİ İLETİŞİM KURUN: Duygularını ifade etmesine izin verin, dinleyin ve anlamaya çalışın.
3. AKRAN İLİŞKİLERİNİ DESTEKLEYİN: Sosyal beceriler, arkadaş ilişkileriyle gelişir; olumlu arkadaş çevresini teşvik edin.
4. SINIRLAR VE KURALLAR BELİRLEYİN: Net ama esnek sınırlar, ergen ve gençlerin güvenle hareket etmesini sağlar.
5. ROL MODEL OLUN: Çocuklar, aile bireylerinin davranışlarını gözlemleyerek öğrenir. Tutarlı ve pozitif örnekler olun.
6. EĞİTİMİ VE HOBİLERİ TEŞVİK EDİN: Akademik ve sosyal aktiviteler, özgüven ve yetenek gelişimini destekler.
7. DUYGUSAL FARKINDALIK KAZANDIRIN: Kendi duygularını tanıma ve yönetme becerisi, ruhsal dayanıklılığı artırır.
8. DİJİTAL DÜNYAYI YAKINDAN TAKİP EDİN: Teknoloji kullanımını denetleyin ve dijital güvenlik konusunda rehberlik edin.
9. ERKEN MÜDAHALEYE DİKKAT EDİN: Kaygı, depresyon veya davranış sorunlarını erken fark edip profesyonel destek sağlayın.
10. DESTEKLEYİCİ SOSYAL ÇEVRE OLUŞTURUN: Aile, okul ve toplum iş birliğiyle güvenli ve pozitif ortamlar yaratın.
Çocukluk ve ergenlikte atılan psikolojik temeller, yetişkin yaşamında ruhsal ve toplumsal başarının anahtarıdır. Ailelerin bilinçli, duyarlı ve destekleyici yaklaşımı, bu kritik süreçlerin sağlıklı geçmesini sağlar.
Özcan Deniz’den Sahnedeki Sözleri Şaşırttı: “Belki de Bu Son Gecemiz Olabilir”

Ünlü sanatçı Özcan Deniz, sahne aldığı konserde yaptığı duygusal açıklamayla hayranlarını şaşırttı. Uzun süredir abisiyle yaşadığı sorunlarla gündeme gelen Deniz, sahnede “Belki de bu son gecemiz olabilir” diyerek dikkat çekti.
Konser sırasında duygularını paylaşan Deniz, “Maalesef hayat beni hiç istemediğim bir yere sürüklüyor. İstenmeyen şeyler olma olasılığı yüksek, bir daha beni göremeyebilirsiniz” ifadelerini kullandı. Bu sözler, salonda bulunan hayranlarını derinden etkilerken sosyal medyada da geniş yankı buldu.
Ankara’da Nakliyeci Binali Aslan’ın Cesedi Ormanlık Alanda Bulundu: Terör Bağlantısı Şüphesi!

Ankara’da Nakliyeci Binali Aslan’ın Cesedi Ormanlık Alanda Bulundu: Terör Bağlantısı Şüphesi
Ankara’da kaybolduktan günler sonra cesedi ormanlık alanda bulunan nakliyeci Binali Aslan’ın ölümü, terör bağlantısı ihtimaliyle birlikte soruşturuluyor.
Edinilen bilgilere göre, Aslan’ın, Terörle Mücadele ekiplerince aranan iki teröristle aynı araçta görüldüğü tespit edildi. Olayın ardından bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Güvenlik güçleri, Aslan’ın bulunduğu araçla hareket eden şüpheli teröristleri yakalamak için arama çalışmalarını sürdürüyor.
Binali Aslan’ın cenazesi, Türk bayrağına sarılı tabutla Karşıyaka Mezarlığı’nda düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Törene ailesi, yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Polis ekipleri, olayın perde arkasını aydınlatmak için soruşturmayı çok yönlü sürdürüyor.
Mersin’de düğün faciası: Çatıdan düğünü izleyen genç kurşunların hedefi oldu!

Mersin’de düğün faciası: Çatıdan düğünü izleyen genç kurşunların hedefi oldu
Mersin’in Akdeniz ilçesinde sokakta yapılan bir düğün, can kaybıyla sona erdi. Edinilen bilgilere göre, 20 yaşındaki Yakup Sarıca evinin çatısına çıkarak düğünü izlemeye başladı. Bu sırada düğünde havaya ateş açılması sonucu Sarıca göğsünden ve sırtından vuruldu.
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Sarıca, hastaneye kaldırıldı ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olayın ardından bölgede geniş çaplı inceleme başlatan polis, düğünde ateş eden kişilerin tespit edilmesi için çalışma başlattı.
Genç yaşta hayatını kaybeden Yakup Sarıca’nın ölümü, mahallede ve yakın çevresinde büyük üzüntüye yol açtı.
Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!

Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!
Batman’da bir lisenin önünde çıkan silahlı kavga, çevrede büyük paniğe neden oldu. İddiaya göre, aralarında husumet bulunan iki grup okul önünde karşı karşıya geldi. Tartışmanın kısa sürede büyümesiyle taraflar birbirine tabancayla ateş açtı.
Çatışma sırasında ölen ya da yaralanan olmadı, ancak park halindeki bazı araçlara kurşun isabet etti. Öğrenciler ve veliler yaşanan olay nedeniyle büyük korku yaşarken, çevrede güvenlik önlemleri artırıldı.
Polis ekipleri olaya karışan şüphelileri yakalamak için geniş çaplı çalışma başlattı.
İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!!

İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!
İstanbul’un Fatih ilçesinde, turistlere yönelik müstehcen gösteriler düzenlendiği belirlenen bir eğlence işletmesine polis ekipleri baskın düzenledi. “Sex bomb” dansı adı altında yapılan uygunsuz gösterilerin sosyal medyada yayılması üzerine harekete geçen ekipler, mekânda detaylı denetim gerçekleştirdi.
Yapılan baskında işletmede uygunsuz içerikli eğlencelerle turistlerin eğlendirildiği ortaya çıktı. Polis, işletmede bulunan bir kişiyi gözaltına alırken, söz konusu mekâna 120 bin 482 TL idari para cezası uygulandı.
Yetkililer, kamu düzenini ve toplumsal değerleri zedeleyen bu tür faaliyetlere izin verilmeyeceğini, denetimlerin artarak süreceğini belirtti.
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
İlk Yorum yapan siz olun!