AKP'li Güler, 9. Yargı Paketi'nin içeriğini açıkladı... Pakette kamuoyunda çok tartışılan ''etki ajanlığı'' düzenlemesi yer almadı

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, TBMM'de 9. Yargı Paketi’nin içeriğine ilişkin ilişkin açıklamalarda bulundu. Güler, kamuoyunda uzun süre tartışılan ''etki ajanlığı'' düzenlemesine ilişkin ''Türkiye'de bir örgüt veya devlet adına işlenen suçlara ilişkin net bir çerçeve oluşturulduğu takdirde maddenin sonraki tekliflerde yer alacak'' dedi.

AKP'li Güler, 9. Yargı Paketi'nin içeriğini açıkladı... Pakette kamuoyunda çok tartışılan ''etki ajanlığı'' düzenlemesi yer almadı

(ANKARA) - AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, TBMM'de 9. Yargı Paketi’nin içeriğine ilişkin ilişkin açıklamalarda bulundu. Güler, kamuoyunda uzun süre tartışılan ''etki ajanlığı'' düzenlemesine ilişkin ''Türkiye'de bir örgüt veya devlet adına işlenen suçlara ilişkin net bir çerçeve oluşturulduğu takdirde maddenin sonraki tekliflerde yer alacak'' dedi.

9. Yargı Paketi’ne ilişkin AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, açıklamalarda bulundu. Meclis'te kameralar karşısına geçen Güler yapılacak değişiklikleri aktardı. Evlatlık edinilen çocukların da anne-babasının isminin değiştirilmesi kanun teklifinde yer aldı.

Güler, yaptığı açıklamada, Yargı Reformu Strateji Belgesi ve İnsan Hakları Eylem Planı ile demokratik Türkiye vizyonunu ön plana çıkardıklarını belirterek, şöyle konuştu: 

"Adalet Bakanlığımızca hazırlanan ve sayın Cumhurbaşkanımızın 30 Mayıs 2019 tarihinde açıklamış olduğu Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde vizyon olarak güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemi vurgulanırken, 2 Mart 2021 tarihinde açıklanan İnsan Hakları Eylem Planında özgür birey, güçlü toplum ve daha demokratik bir Türkiye vizyonu ön plana çıkarılmıştı. Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında çok önemli reformlar hayata geçirilmiş. 2019 tarihinde 27. Yasama döneminde Birinci Yargı Paketi ile ifade özgürlüğü güçlendirilmiş, hak arama yolları genişletilmiş, soruşturma evresinde tutuklama süresi sınırlandırılmış ve seri muhakeme, basit yargılama, e-duruşma gibi yeni ve etkili usüller ihtas edilmişti."

Tartışmalara konu olan evlilik sonrası kadının soyadı kullanım tercihine ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından sonrüa yen bir düzenleme yapldığını söyleyen Güler, şunları söyledi: 

Kadının evlilik sonrası dileği soyadı kullanımına sınırlama  

"Özellikle seçimlerden önce Anayasa Mahkemesi daha önce yürürlükte olan birçok kanun maddesini bazı gerekçelerle iptal etmişti. Bu iptal gerekçeleri kapsamında bazı düzenlemeleri bu kanun teklifinde yer veriyoruz. Evlenen kadının soyadına ilişkin düzenleme getiriyoruz, kullanılacak soyadı nedeniyle aile bütünlüğünün zarar görmemesi ve çocukların olumsuz etkilenmemesi adına kadınların evlenince eşlerinin soyadını alacağı ve isterlerse önceki soyadlarını da kullanabileceklerine yönelik bir düzenleme hayata geçiriyoruz ve teklif ediyoruz.

Anneye, baba ile çocuk arasında soy bağının reddi için dava açma hakkı bu teklifimizde yer alıyor. Diğer yandan ailenin huzur ve refahının korunması amacıyla baba olduğunu iddia eden üçüncü kişilerin soy bağının reddi davası açabilmesi belirli kurallara tabii olarak yine kanun teklifimizde yer alıyor. Evlat edinenlerin adlarının evlatlığın ana ve baba adı olarak yazılabilmesine de bu teklifimizde imkan sağlıyoruz."

"Arabuluculuk görüşmesine katılmayan tarafa giderlerin verilmesine hükmedilecek" 

Uzlaşma görüşmeleri sırasında tespit edilemeyen veya uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlara ilişkin tazminat davası açabilme bu teklifimizde yer alıyor. Diğer taraftan arabuluculuk görüşmelerinin ilk toplantısına katılmayan tarafın yargılama giderlerinden sorumluluğu ve lehlerine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin de düzenleme yasa teklifimizde yer alıyor. Ayrıca aynı ilde birden fazla baro kurulmuş olsa bile hepsinin oradaki bütün insanlarımızın vatandaşlarımızın hizmetinde olduğu dikkate alınarak her bir 5 bin nüfus için tespit edilecek toplam puana göre barolarımıza yeni imkanlar getiriyoruz. İdari yargıda kanun yollarına başvuru kapsamında hangi tarihteki parasal sınırın dikkate alınacağı netleştirilmek suretiyle hak kayıplarının önüne geçilmesi amaçlanmaktadır." 

"Hakaret suçunda şikayet süresi fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yılı geçemeyecek" 

Bölge İdare Mahkemesi tarafından ilk kez verilen bazı kararları da Temyiz yolu, Danıştay yolu imkanı da getiriyoruz. Şikayete tabi hakaret suçu bakımından azami şikayet süresini yeniden belirliyoruz. Düzenleme ile soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan hakaret suçu bakımından şikayet süresinin her ne suretle olursa olsun fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren 2 yılı geçemeyeceğini kabul ediyoruz. Böylelikle özellikle sosyal medya üzerinden uzun yıllar önce yapılan bazı paylaşımlar nedeniyle vatandaşlarımız üzerinde sonradan oluşturulacak baskı ve tehdidin de önüne geçmeyi amaçlıyoruz. Bazı art niyetli kişilerin özellikle toplumun hasssasiyet duyduğu alanlara yönelik olarak kasıtlı, özel paylaşımlar ypamak suretiyle sosyal medyanın gücünü kötüye kullanma yolunda bir çabasının olduğunu ve buna yönelik bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtmek isterim.

Bu düzenleme asla kişiye hakaret edebilme özgürlüğü tanımamaktadır, nitekim bu şekilde işlenen hakaret suçunun 5 yıl içinde tekrar işlenmesi halinde fail hakkında aynı suçtan dolayı ön ödeme hükümler uygulanmayacak ve bu suç bakımından kişi hakkında doğrudan kamu davası açılma imkanı da bu teklifimizde yer almaktadır. 

"20 yıllık avukatlar sınavsız arabulucu olacak" 

Mağdurların hukuk mahkemelerinde de tazminat davası açma ve tazminat elde etme imkanı da bu teklifimizde yer almaktadır.  Teklifle arabuluculuk kurumunun etkinliğinin artırılmasına yönelik düzenlemeler getiriyoruz. Mesleğinde 20 yıl kademe, kıdeme sahip hukukçuların arabulucu eğitimi almak şartıyla sınavsız olarak arabulucu olabilmesinin de imkanı tanıyoruz. Hukuk desteklerine giriş sınavı ve idari yargı ön sınavının içerik itibariyla daha kapsayıcı olması ve bu sınava gireceklerin hukuk alanındaki bilgi ve yetkinliğinin arttırılması amacıyla bu sınavda soru sorulacak alanlar arasına yeni konular ekliyoruz ve asgari soru sayısını 100’den 120’ye çıkartıyoruz. Ayrıca hukuk fakültesi mezunlarının uzlaştırmacı olabilmesi sağlanarak uzlaştırma kurumunun daha iyi işleyecek bir konuma ulaşmasını arzu ediyoruz.  İcra ve iflas kanunu hükümlerine göre yapılan elektronik açık artırmaların sürüncemede kalmamasına ve gerçek alıcılar arasında rekabet içinde gerçekleştirilmesine yönelik bazı düzenlemelere bu teklifimizde yer veriyoruz.''

9. Yargı Paketi'nin önemli düzenlemelerinden biri de Yediemin Otopark'larında bekletilen araçlar oldu. Güler, otoparklarda sahipleri tarafından teslim alınmayan araçların satışının kolaylaştırılacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Yediemin Otopark’ındaki araçların satış usülü kolaylaştırılacak" 

"Mahkemelerce şirketler hakkında kayyım atanmasına karar verildiği takdirde bu kayyımların daha profesyonel şekilde yürütülmesi için TMSF’nin sigorta fonunun kayyım olarak atanması düzenlemesini 5 yıl daha uzatıyoruz. Karayolları Trafik Kanunu uyarınca sahipleri tarafından teslim alınmayan veya sahiplerine ulaşılamayan ve Yediemin Otoparkları’nda uzun süre kalan araçların satış usülü kolaylaştırılmakta. Bu araçların ekonomiye kazandırılması hedeflenmektedir. Vakıfların yaşaması ve topluma sunacakları hizmetlerin devamı için mazbut vakıflarımızın yargı harçlarından ve teminat gösterme zorunluluğundan muaf tutulmasını da bu teklifimizde yer veriyoruz. Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında yapılması hedeflenen faaliyetlerin yüzde 71’i bugüne kadar gerçekleştirilmiştir. İnsan Hakları Eylem Planı kapsamında yapılması hedeflenen faaliyetlerimizin de yüzde 66’sı hayata geçmiş bulunuyor. Kuşkusuz bundan sonraki süreçte bu hedeflerin gerçekleştirilmesi doğrultusunda yasama meclisi olarak çalışmalarımızı kararlılıkla devam ettireceğiz. Teklifimizin hayırlı olmasını temenni ediyorum."

''Etki ajanlığı'' şimdilik yok...

Kamuoyunda uzun süre tartışılan ''etki ajanlığı'' düzenlemesine ilişkin bir soru üzerine Güler, ''Türkiye'de bir örgüt veya devlet adına işlenen suçlara ilişkin net bir çerçeve oluşturulduğu takdirde maddenin sonraki tekliflerde yer alacağını'' vurguladı. Güler, şunları söyledi:

"Bizim gündemimizde arkadaşlarımızın çalıştığı hususların dışında da kamuoyunda farklı grupların, toplum kesimlerini beklentileri olabilir. Tabi etki ajanlığı dendi, casusluk faaliyeti. Şunu belirtmek isterim TCK 339. maddesinde yer alan casusluk suç tanımı içerisinde bilgi ve belgenin dışında günümüzün şu anda ulaştığı, teknolojinin bu kadar geliştiği dönemlerde farklı faaliyet alanlarında da casusluk faaliyetlerinin sürdürüldüğünü görüyoruz. Özellikle önümüzdeki dönemlerde tabi yer alacaktır. Bir istihbarat örgütü adına veya bir ülke adına ülkemizde de TCK'yı ihlal eden, değişik suçlar işlenebilmektedir. Dolayısıyla bunun çerçevesinin daha somut bir maddeye eriştiğinde önümüzdeki tekliflerimizde yer alacaktır. Yürürlükte olanın yetersiz kaldığını, Türkiye'de suç işleyen bu tür gerek kişi, gerekse yapılarlarla etkin mücadele edilmesi gerekiyor. Etki ajanlığı ile ilgili kavramlarla ilgili belirtilen hususlar teklifimizde zaten hiç yer almamıştı. Ne içerdiğini de hala öğrenmiş değiliz.''