Büyükçekmece Belediyesi, Marmara'da beklenen depreme karşı kentsel dönüşüm çalışmalarını hızla sürdürüyor.

HABER/ GÖKCAN ÖZKAN
Bugüne kadar 54 bin riskli konutu yıkarak yerlerine depreme dayanıklı yapılar inşa edilmesine öncülük eden belediye, Fatih Mahallesi'nde 91 bağımsız bölümden oluşan sekiz bloklu riskli yapının yıkımını da tamamladı.
Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, kentsel dönüşüm çalışmalarını 2030 yılına kadar tamamlamayı hedeflediklerini vurguladı. Akgün, "Büyükçekmece, Türkiye'ye örnek olacak bir kentsel dönüşüm süreci yaşıyor. Vatandaşlarımızın güvenliği birinci önceliğimizdir. Riskli binaları yıkıp, güvenli ve modern yapılarla şehrin siluetini değiştiriyoruz. Şehirdeki otopark ve peyzaj ihtiyaçlarını da karşılayarak düzenli bir yapılaşma sağlıyoruz" dedi.
Büyükçekmece Merkez’deki riskli binaların yüzde 70’inin dönüştüğünü belirten Akgün, “Özellikle 1980’lerde deniz kumu ve çürük demir kullanılarak yapılmış bu binalar, çok düşük şiddetteki depremlerde dahi ciddi risk teşkil ediyor. Ekonomik zorluklar projeyi yavaşlatmış olsa da, dönüşüm çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Gercüş AK Parti İlçe Başkanı İbrahim Torlak: “Gazze bizim imanımızın, onurumuzun ve vicdanımızın çizgisidir”

Röportaj: Hasan Mesut Ekmen
Gercüş AK Parti İlçe Başkanı İbrahim Torlak, Gazze’de yaşanan soykırımı sert ifadelerle kınadı. Özellikle çocukların, bebeklerin ve kadınların hedef alınmasının insanlık adına utanç verici olduğunu belirten Torlak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini hatırlatarak “Gazze bizim kırmızı çizgimizdir” dedi.
“Kudüs, Mescid-i Aksa ve Gazze imanımızın, onurumuzun çizgisidir”
Hasan Mesut Ekmen: Sayın Başkan, Gazze’de yaşanan olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?
İbrahim Torlak: Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi; Gazze bizim kırmızı çizgimizdir. Ben de aynı kararlılıkla haykırıyorum: Kudüs, Mescid-i Aksa ve Gazze, bizim imanımızın, onurumuzun ve vicdanımızın çizgisidir. Bugün Gazze’de çocuklar açlıktan ağlıyor, anneler çaresizlik içinde evlatlarını toprağa veriyor. Silahsız, savunmasız, masum bir halka bomba yağdırılıyor. Bu vahşet karşısında susmak, sessiz kalmak insanlığa ihanettir.
“Bebeklerin gözyaşı dünyanın vicdanına ağır bir yüktür”
Hasan Mesut Ekmen: Özellikle çocukların yaşadığı dram çok konuşuluyor…
İbrahim Torlak: Evet, bebeklerin minicik bedenleri enkaz altında kalıyor, çocukların çığlıkları bombaların sesine karışıyor. Açlıkla, susuzlukla, yoklukla mücadele eden bir halka karşı yürütülen bu zulüm, insanlığın vicdanında derin yaralar açmaktadır. Her taş, her ağaç, her damla su bu yapılanların şahidi olacak. Mazlumun ahı yerde kalmayacak, zalim kendi ateşinde boğulacak.
“İslam ülkeleri daha güçlü bir tavır almalı”
Hasan Mesut Ekmen: Uluslararası toplumun tavrını nasıl buluyorsunuz?
İbrahim Torlak: Eğer Türkiye kadar kararlı bir liderlik, Cumhurbaşkanımız kadar dik bir duruş sergilenmiş olsaydı; İsrail bu cüreti gösteremezdi. Liderimizin kararlılığı, uluslararası dayanışma ve İslam ülkelerinin birlikte hareket etmesi zalimlerin cesaretini kırar. Bu yüzden İslam dünyasının daha güçlü ve birleştirici bir tavır alması gerektiğini düşünüyorum.
“Mazlumun duası cevapsız kalmaz”
Hasan Mesut Ekmen: Son olarak okuyucularımıza mesajınız nedir?
İbrahim Torlak: Biz inanıyoruz ki Rabbimiz hiçbir yetimin gözyaşını karşılıksız bırakmaz. Hiçbir masumun duası cevapsız kalmaz. Zalimler ne kadar güçlü olduklarını sansalar da, adaletin ve mazlumların duasının karşısında yok olacaklardır. Bu katliamı kınıyor, Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyorum.
Adıyaman’da Stat Tartışması Büyüyor: “Makul Olanı İstiyoruz”

HABER/MEHMET ELÇİ
NTV Spor’da Erzurum’a yapılacak yeni stadyum haberi, Adıyaman’da uzun süredir gündemde olan stat tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Adıyamanlı sporseverler, kente yapılması planlanan 10 bin kişilik stadyumun kapasite ve alan bakımından yetersiz olduğunu belirterek, “Biz fazla değil, makul olanı istiyoruz” çağrısında bulundu.
Nüfus ve Kapasite Karşılaştırması
-
Erzurum nüfusu: 745.005 – Yeni stat kapasitesi: 20.000 (%2,68)
-
Adıyaman nüfusu: 610.358 – Planlanan kapasite: 10.000 (%1,63)
Bu oranlara göre Adıyaman’daki stadyumun kapasitesinin en az 16.385 kişi olması gerektiği vurgulanıyor. Bazı sporseverler ise, örnek şehirler dikkate alındığında kapasitenin 30 binin üzerine çıkması gerektiğini savunuyor.
Merkez Yerine Spor Kompleksi Önerisi
Adıyaman’da yıkılan eski stat alanına 10 bin kişilik yeni bir stadyum yapılması planlanıyor. Ancak spor çevreleri ve şehir planlamacıları bu kararın uzun vadede şehre zarar vereceğini düşünüyor. Alternatif olarak şu öneriler dile getiriliyor:
-
Şehir merkezinin dışında, en az 100 dönümlük alan
-
20 bin kişilik modern stadyum
-
Kapalı/açık spor salonları
-
Yürüyüş ve bisiklet parkurları
-
Engelli erişimine uygun sosyal alanlar ve geniş otopark
“Merkeze Stat Yanlıştır”
Gaziantep, Şanlıurfa, Malatya ve Mersin gibi şehirlerde statların şehir merkezinin dışına taşındığına dikkat çekiliyor. Adıyaman için de aynı vizyonun uygulanması gerektiği belirtiliyor.
Kamuoyunun ortak çağrısı ise net:
“Adıyaman’ın 60-70 yıllık spor ihtiyacını karşılayacak modern bir spor kompleksi artık lüks değil, zorunluluktur.”
Esenyurt Belediyesi'nden Anne ve Çocuklara Ücretsiz Sanat Eğitimi Desteği

Esenyurt Belediyesi, İstanbul Modern iş birliğiyle hayata geçirdiği "Anne Çocuk Sanat Eğitimi Programı" kapsamında, 4-6 yaş arası çocuklar ve annelerine yönelik ücretsiz sanat eğitimi başlattı. Sosyal sorumluluk anlayışıyla yürütülen proje, ilçede yaşayan sosyal güvencesi olmayan, okuma yazma bilmeyen veya sadece ilkokul mezunu annelere ve çocuklarına sanat yoluyla destek olmayı hedefliyor.
Programın ilk aşaması, Esenyurt Belediyesi'nin önceki hizmet binasında düzenlendi. Eğitim süreci, çocuklar ve annelerin "müze nedir?", "ne işe yarar?" gibi temel kavramlar üzerine düşünmesini sağlayan saha çalışması ile başladı. Bu kapsamda, katılımcı aileler atölye çalışmalarıyla kendi müze fikirlerini geliştirerek hem yaratıcılıklarını ortaya koydu hem de sanatsal ifade biçimleriyle tanışma fırsatı buldu.
Program sanat eğitiminde fırsat eşitliği artırmayı amaçlıyor!
Sanat eğitiminde fırsat eşitliğini artırmayı amaçlayan bu projeyle, çocukların sanatsal gelişimi desteklenirken, annelerin de sosyal yaşama aktif katılımı teşvik ediliyor. Proje, özellikle sosyal dezavantajlı grupların kültürel faaliyetlere erişimini kolaylaştırmayı amaçlıyor.
Program iki aşamalı olarak uygulanıyor
İki aşamalı olarak planlanan programın ikinci aşamasında ise katılımcılar, İstanbul Modern'i ziyaret ederek müze deneyimi yaşayacak. Müze gezisinin ardından, İstanbul Modern'in atölye alanında anneler ve çocuklar birlikte sanat üretimi gerçekleştirerek eğitim programını tamamlayacak.
Kışın Habercileri: Batman’ın Kurulardan Dolması

Sonbahar kapıyı araladı mı, bilirim ki kış hazırlıkları başlamıştır. Balkonlarda iplerden sarkan biberler, patlıcanlar, domatesler… Onlar yalnızca sebze değildir; sabrın, emeğin ve kültürün iplerde sallanan hali, geçmişten bugüne taşınan birer mirastır.
Geçtiğimiz günlerde Havva Hanım’ın paylaştığı kurular, bana Batman’ın bereketli mutfağını hatırlattı.Gölgede özenle kurutulmuş patlıcanlar ve biberler, kış sofralarının vazgeçilmezi olan etli kuru dolmanın müjdesi gibiydi. Anadolu’nun her köşesinde dolma yapılır, ama Batman’ın kuru dolması bir başkadır. Çünkü burada kurutulmuş sebze, sadece yemek değil; dayanışmanın, kültürün ve kışa hazırlığın sembolüdür.
Kuru dolma piştiğinde yalnızca karınları değil, ruhları da doyurur. Tencereden tabağa aktarıldığında yayılan koku, insana çocukluğunu, anne mutfağını, soba başında geçen uzun kış akşamlarını hatırlatır. Bir lokma kuru dolma, aslında bir hafıza yolculuğudur.
Bu geleneği yaşatanlardan biri de Havva Hanım.O, sadece kendi balkonunda değil; Batman Havalimanı’nda açtığı işletmesiyle de emeğini misafirlerle buluşturuyor. Kadın girişimciliğinin güçlü bir temsilcisi olarak açtığı dükkânda, kurutulmuş biberden patlıcana, ev yapımı ikramlardan hediyelik eşyalara kadar pek çok ürünü konuklara sunuyor. Yolu Batman’a düşen herkes, bu dükkânda şehrin hem lezzetini hem de el emeğini tadabiliyor.
İşte bu yüzden Batman’ın kuruları yalnızca bir yemek değil; bir kültür, bir gelenek ve alın terinin ta kendisi. Kışın habercileri iplerde çoktan yerini aldı. Biliyoruz ki sofralar, yine bereketle ve sıcaklıkla dolacak. Batman’a uğrayan herkes, bu lezzeti Havva Hanım’ın ellerinden temin ederek, bu kültürü kendi evine taşıyabilecek.
Gazeteci̇, Yazar Hasan Mesut Ekmen Si̇zi̇n İçi̇n Araştırdı, Kaleme Aldı

HABER KAYNAĞI: ARKA HABER GÜNEY DOĞU BÖLGE TEMSİLCİSİ HASAN MESUT EKMEN
Psikoloji bilimi, insan yaşamının her evresinde zihinsel, duygusal ve sosyal süreçleri anlamaya çalışır. Ancak çocukluk, ergenlik ve gençlik dönemleri, bireyin kişiliğinin, değerlerinin ve sosyal becerilerinin şekillendiği kritik süreçlerdir. Bu dönemler, sadece biyolojik değil, aynı zamanda psikolojik, sosyal ve çevresel etkenlerin bir arada işlediği dinamik bir yapıya sahiptir.
Çocuk Psikolojisi: Temel Taşların Atıldığı Dönem
Çocukluk dönemi, bireyin temel güven duygusunu, özgüvenini ve sosyal bağlarını geliştirdiği evredir. Piaget’in bilişsel gelişim teorisine göre çocuklar, çevrelerini somut işlemler ve duyusal deneyimler üzerinden anlamlandırır. Erikson’un psikososyal gelişim modelinde ise çocuklukta “girişimcilik vs. suçluluk” ve “çalışkanlık vs. aşağılık duygusu” evreleri önem kazanır.
Bu dönemde çocuğun duygusal sağlığı, aile içi ilişkiler, okul deneyimleri ve akran ilişkileri tarafından şekillenir. Özellikle erken çocuklukta yaşanan travmalar veya olumsuz deneyimler, ilerleyen yaşlarda psikolojik sorunlara yol açabilir. Pozitif pekiştirme, sevgi dolu iletişim ve güvenli bağlanma, sağlıklı bir kişilik gelişimi için kritik öneme sahiptir.
Ergenlik Psikolojisi: Kimlik Arayışının Dönemi
Ergenlik dönemi, fiziksel değişimlerin yanı sıra zihinsel ve duygusal gelişimin de hızlandığı bir süreçtir. Bu dönemde bireyler, kendi kimliklerini keşfetmeye çalışır, bağımsızlık ihtiyacı duyar ve sosyal çevreyle ilişkilerini yeniden şekillendirir.
Erikson’a göre ergenlik, “kimlik vs. rol karmaşası” evresidir. Bireyler, hangi değerleri benimsedikleri, hangi sosyal rollere uyum sağladıkları konusunda yoğun bir arayış içindedir. Bu dönemde hormonal değişiklikler, duygusal dalgalanmalara ve risk alma davranışlarına yol açabilir. Akran grupları, ergenin davranış ve kararlarını önemli ölçüde etkiler.
Ergenlik psikolojisinde sık karşılaşılan zorluklar; kaygı, depresyon, düşük özsaygı, yeme bozuklukları ve dijital bağımlılıktır. Aileler ve eğitimciler, ergenlerle sağlıklı iletişim kurmalı ve onları destekleyen çevreler oluşturmalıdır.
Gençlik Psikolojisi: Bireyselleşme ve Toplumsal Bağlar
Gençlik dönemi, ergenlikten yetişkinliğe geçiş sürecidir ve bireyin toplumsal kimliğini pekiştirdiği, kariyer ve yaşam hedeflerini belirlediği bir dönemdir. Bu dönemde birey, bağımsız kararlar alır, ilişkilerini derinleştirir ve değer sistemini netleştirir.
Genç yetişkinler, akademik ve mesleki baskılar, romantik ilişkiler ve sosyal beklentilerle başa çıkmak zorundadır. Psikolojik dayanıklılık, problem çözme becerileri ve sosyal destek ağları, bu dönemde ruh sağlığının korunmasında belirleyici rol oynar. Riskli davranışlar ve bağımlılıklar da gözlenebilir; bu nedenle erken rehberlik ve destek önemlidir.
AİLELERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN 10 KRİTİK NOKTA
1. SEVGİ VE GÜVEN ORTAMI SAĞLAYIN: Çocuğunuzun kendini değerli ve güvende hissetmesi psikolojik gelişim için temel gerekliliktir. 2. AÇIK VE ETKİLİ İLETİŞİM KURUN: Duygularını ifade etmesine izin verin, dinleyin ve anlamaya çalışın. 3. AKRAN İLİŞKİLERİNİ DESTEKLEYİN: Sosyal beceriler, arkadaş ilişkileriyle gelişir; olumlu arkadaş çevresini teşvik edin. 4. SINIRLAR VE KURALLAR BELİRLEYİN: Net ama esnek sınırlar, ergen ve gençlerin güvenle hareket etmesini sağlar. 5. ROL MODEL OLUN: Çocuklar, aile bireylerinin davranışlarını gözlemleyerek öğrenir. Tutarlı ve pozitif örnekler olun. 6. EĞİTİMİ VE HOBİLERİ TEŞVİK EDİN: Akademik ve sosyal aktiviteler, özgüven ve yetenek gelişimini destekler. 7. DUYGUSAL FARKINDALIK KAZANDIRIN: Kendi duygularını tanıma ve yönetme becerisi, ruhsal dayanıklılığı artırır. 8. DİJİTAL DÜNYAYI YAKINDAN TAKİP EDİN: Teknoloji kullanımını denetleyin ve dijital güvenlik konusunda rehberlik edin. 9. ERKEN MÜDAHALEYE DİKKAT EDİN: Kaygı, depresyon veya davranış sorunlarını erken fark edip profesyonel destek sağlayın. 10. DESTEKLEYİCİ SOSYAL ÇEVRE OLUŞTURUN: Aile, okul ve toplum iş birliğiyle güvenli ve pozitif ortamlar yaratın.
1. SEVGİ VE GÜVEN ORTAMI SAĞLAYIN: Çocuğunuzun kendini değerli ve güvende hissetmesi psikolojik gelişim için temel gerekliliktir.
2. AÇIK VE ETKİLİ İLETİŞİM KURUN: Duygularını ifade etmesine izin verin, dinleyin ve anlamaya çalışın.
3. AKRAN İLİŞKİLERİNİ DESTEKLEYİN: Sosyal beceriler, arkadaş ilişkileriyle gelişir; olumlu arkadaş çevresini teşvik edin.
4. SINIRLAR VE KURALLAR BELİRLEYİN: Net ama esnek sınırlar, ergen ve gençlerin güvenle hareket etmesini sağlar.
5. ROL MODEL OLUN: Çocuklar, aile bireylerinin davranışlarını gözlemleyerek öğrenir. Tutarlı ve pozitif örnekler olun.
6. EĞİTİMİ VE HOBİLERİ TEŞVİK EDİN: Akademik ve sosyal aktiviteler, özgüven ve yetenek gelişimini destekler.
7. DUYGUSAL FARKINDALIK KAZANDIRIN: Kendi duygularını tanıma ve yönetme becerisi, ruhsal dayanıklılığı artırır.
8. DİJİTAL DÜNYAYI YAKINDAN TAKİP EDİN: Teknoloji kullanımını denetleyin ve dijital güvenlik konusunda rehberlik edin.
9. ERKEN MÜDAHALEYE DİKKAT EDİN: Kaygı, depresyon veya davranış sorunlarını erken fark edip profesyonel destek sağlayın.
10. DESTEKLEYİCİ SOSYAL ÇEVRE OLUŞTURUN: Aile, okul ve toplum iş birliğiyle güvenli ve pozitif ortamlar yaratın.
Çocukluk ve ergenlikte atılan psikolojik temeller, yetişkin yaşamında ruhsal ve toplumsal başarının anahtarıdır. Ailelerin bilinçli, duyarlı ve destekleyici yaklaşımı, bu kritik süreçlerin sağlıklı geçmesini sağlar.
Özcan Deniz’den Sahnedeki Sözleri Şaşırttı: “Belki de Bu Son Gecemiz Olabilir”

Ünlü sanatçı Özcan Deniz, sahne aldığı konserde yaptığı duygusal açıklamayla hayranlarını şaşırttı. Uzun süredir abisiyle yaşadığı sorunlarla gündeme gelen Deniz, sahnede “Belki de bu son gecemiz olabilir” diyerek dikkat çekti.
Konser sırasında duygularını paylaşan Deniz, “Maalesef hayat beni hiç istemediğim bir yere sürüklüyor. İstenmeyen şeyler olma olasılığı yüksek, bir daha beni göremeyebilirsiniz” ifadelerini kullandı. Bu sözler, salonda bulunan hayranlarını derinden etkilerken sosyal medyada da geniş yankı buldu.
Ankara’da Nakliyeci Binali Aslan’ın Cesedi Ormanlık Alanda Bulundu: Terör Bağlantısı Şüphesi!

Ankara’da Nakliyeci Binali Aslan’ın Cesedi Ormanlık Alanda Bulundu: Terör Bağlantısı Şüphesi
Ankara’da kaybolduktan günler sonra cesedi ormanlık alanda bulunan nakliyeci Binali Aslan’ın ölümü, terör bağlantısı ihtimaliyle birlikte soruşturuluyor.
Edinilen bilgilere göre, Aslan’ın, Terörle Mücadele ekiplerince aranan iki teröristle aynı araçta görüldüğü tespit edildi. Olayın ardından bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Güvenlik güçleri, Aslan’ın bulunduğu araçla hareket eden şüpheli teröristleri yakalamak için arama çalışmalarını sürdürüyor.
Binali Aslan’ın cenazesi, Türk bayrağına sarılı tabutla Karşıyaka Mezarlığı’nda düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Törene ailesi, yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Polis ekipleri, olayın perde arkasını aydınlatmak için soruşturmayı çok yönlü sürdürüyor.
Mersin’de düğün faciası: Çatıdan düğünü izleyen genç kurşunların hedefi oldu!

Mersin’de düğün faciası: Çatıdan düğünü izleyen genç kurşunların hedefi oldu
Mersin’in Akdeniz ilçesinde sokakta yapılan bir düğün, can kaybıyla sona erdi. Edinilen bilgilere göre, 20 yaşındaki Yakup Sarıca evinin çatısına çıkarak düğünü izlemeye başladı. Bu sırada düğünde havaya ateş açılması sonucu Sarıca göğsünden ve sırtından vuruldu.
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Sarıca, hastaneye kaldırıldı ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olayın ardından bölgede geniş çaplı inceleme başlatan polis, düğünde ateş eden kişilerin tespit edilmesi için çalışma başlattı.
Genç yaşta hayatını kaybeden Yakup Sarıca’nın ölümü, mahallede ve yakın çevresinde büyük üzüntüye yol açtı.
Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!

Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!
Batman’da bir lisenin önünde çıkan silahlı kavga, çevrede büyük paniğe neden oldu. İddiaya göre, aralarında husumet bulunan iki grup okul önünde karşı karşıya geldi. Tartışmanın kısa sürede büyümesiyle taraflar birbirine tabancayla ateş açtı.
Çatışma sırasında ölen ya da yaralanan olmadı, ancak park halindeki bazı araçlara kurşun isabet etti. Öğrenciler ve veliler yaşanan olay nedeniyle büyük korku yaşarken, çevrede güvenlik önlemleri artırıldı.
Polis ekipleri olaya karışan şüphelileri yakalamak için geniş çaplı çalışma başlattı.
İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!!

İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!
İstanbul’un Fatih ilçesinde, turistlere yönelik müstehcen gösteriler düzenlendiği belirlenen bir eğlence işletmesine polis ekipleri baskın düzenledi. “Sex bomb” dansı adı altında yapılan uygunsuz gösterilerin sosyal medyada yayılması üzerine harekete geçen ekipler, mekânda detaylı denetim gerçekleştirdi.
Yapılan baskında işletmede uygunsuz içerikli eğlencelerle turistlerin eğlendirildiği ortaya çıktı. Polis, işletmede bulunan bir kişiyi gözaltına alırken, söz konusu mekâna 120 bin 482 TL idari para cezası uygulandı.
Yetkililer, kamu düzenini ve toplumsal değerleri zedeleyen bu tür faaliyetlere izin verilmeyeceğini, denetimlerin artarak süreceğini belirtti.
İlk Yorum yapan siz olun!