Bartın’da Trafik Jandarmasından Örnek Davranış: Şehit Babasına Yazdığı Cezayı Kendisi Ödedi

Bartın’da görev yapan bir trafik jandarması, hatalı park nedeniyle işlem uyguladığı sürücünün şehit babası olduğunu öğrenince örnek bir davranış sergiledi. Rutin denetim sırasında aracın uygunsuz park ettiğini tespit eden jandarma, mevzuat gereği cezai işlem uyguladı.

İşlem sonrası sürücü ile konuşurken onun bir şehit babası olduğunu öğrenen jandarma personeli, duruma duyarsız kalmadı. Cezayı iptal edemeyeceğini belirten jandarma, görev disiplinini bozmadan farklı bir yol seçti. Kesilen para cezasını kendi imkânlarıyla ödeyerek hem vazifesini yerine getirdi hem de şehit ailesine vefa gösterdi.

Çevredeki vatandaşlar tarafından takdirle karşılanan bu davranış, sosyal medyada da kısa sürede geniş yankı buldu. Olay, kamu görevlilerinin hem görev bilincini hem de toplumsal hassasiyetleri aynı anda taşıyabileceğinin güçlü bir örneği olarak değerlendirildi.

Kayseri’de Dağıtım Elemanı İzzet Arlı, Esnaftan Topladığı Yiyeceklerle Sokak Hayvanlarını Besliyor

Kayseri’nin Yeşilhisar ilçesinde özel sektörde dağıtım elemanı olarak çalışan 48 yaşındaki İzzet Arlı, esnaftan topladığı yiyeceklerle sokak hayvanlarını her gün gönüllü olarak besliyor. Dağıtım güzergâhı üzerinde karşılaştığı patili dostlarla yakından ilgilenen Arlı, mesleğinin yanında gönüllü hayvan besleyiciliği de yapıyor.

Yaklaşık sekiz mahallenin dağıtımını gerçekleştirdiğini belirten Arlı, her gün bir önceki günden kasaplardan topladığı tavuk, et ve kemik gibi ürünleri sokak hayvanlarına ulaştırıyor. Arlı, sadece bir simit ya da bir kete ile dört kedinin doyabildiğini vurgulayarak, paylaşmanın önemine dikkat çekti.

Arlı, “Yeşilhisar’da yaklaşık 8 mahallenin dağıtımını yapıyorum. Burada karşılaştığım sokak hayvanlarına, kasaplardan topladığım yiyecekleri dağıtıyorum. Bir tane simitle, bir tane kete ile 4 tane kedi doyuyor. Biz bu kocaman dünyada neyi paylaşamıyoruz?” sözleriyle toplumsal dayanışmaya çağrıda bulundu.

Mahalle sakinleri, Arlı’nın her gün gerçekleştirdiği bu duyarlı davranışın hem hayvanlar hem de toplum için örnek teşkil ettiğini ifade ediyor. Kayseri’de giderek artan gönüllü besleme faaliyetleri, sokak hayvanlarının yaşam koşullarının iyileştirilmesinde önemli rol oynuyor.

Mersin’de “Hırsız” Paniği: Sigorta Şirketinin Farkındalık Çalışması Vatandaşları Polisle Karşı Karşıya Getirdi

Mersin’de bir sigorta şirketinin bina penceresine yerleştirdiği hırsız görünümlü cansız manken, kentte kısa süreli paniğe neden oldu. Gece saatlerinde pencerede siluet şeklinde görünen “şüpheli kişi”, birçok vatandaşın polisi aramasına sebep oldu. Bazı vatandaşlar ise olası bir hırsızlık girişimini engellemek amacıyla pencereye taş attı.

Olay yerine gelen polis ekipleri, penceredeki figürün gerçek bir kişi olmadığını, sigorta şirketi tarafından yerleştirilen cansız manken olduğunu belirledi.

Şirket yetkilileri, çalışmanın amacının ev ve iş yerlerinde artan hırsızlık vakalarına dikkat çekmek olduğunu açıkladı. Kampanyanın, vatandaşları hırsızlık sigortası konusunda bilinçlendirmeyi ve koruyucu önlemler almaya teşvik etmeyi hedeflediğini ifade ettiler.

Vatandaşların bir kısmı uygulamayı “gereksiz paniğe neden olduğu” gerekçesiyle eleştirirken, bir kısmı ise “yaratıcı bir farkındalık çalışması” olarak değerlendiriyor.

Yetkililer, benzer çalışmaların farklı bölgelerde de uygulanabileceğini ancak panik yaratma riskine karşı yerel birimlerle koordineli ilerleyeceklerini duyurdu.

AK Parti İstanbul eski Milletvekili Oktay Saral, Şırnak’ta Mesud Barzani’nin uzun namlulu silahlı korumalarla görüntülenmesine sert tepki gösterdi. Saral, “Türkiye Cumhuriyeti’nin devlet ciddiyeti dün başka bugün başka değildir. Vakarımızı kimseye çiğnetmeyiz.” dedi.

“Misafirperveriz ama devletimizin çizgisini çiğnetmeyiz”

Oktay Saral, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Barzani’nin Şırnak’ta ağırlanmasının Türkiye’nin misafirperverliğinin bir göstergesi olduğunu belirtti ancak protokol vurgusuyla dikkat çekti:

“Biz hoş geldin demesini biliriz; ama devletimizin çizgisini, protokolünü ve vakarını kimseye çiğnetmeyiz.”

“Barzani bugün resmi bir görevde değil; muamele buna göre olmalı”

Saral, Barzani’nin artık ne Irak Merkezi Hükümeti’nde ne de Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nde resmi bir görevi bulunmadığını hatırlatarak:

“Gösterilecek muamele en fazla eski bir devlet adamına gösterilecek seviyede olur; fazlası devlet ciddiyetini zedeler.”

ifadelerini kullandı.

“Yabancıların uzun namlulu silahlarla dolaşması teamüllere aykırı”

Saral’ın en sert eleştirisi ise sosyal medyaya yansıyan görüntülere oldu. Videolarda Barzani’nin yanında uzun namlulu silah taşıyan kişilerin görülmesini şu sözlerle değerlendirdi:

“Türk topraklarında yabancı kişilerin askeri üniforma ve uzun namlulu silahlarla dolaşması yalnızca teamüllere değil, devletimizin köklü itibarına da gölge düşürür.”

“Türkiye kendi topraklarında güvenliği başka ellere bırakmaz”

Saral açıklamasını devlet egemenliği vurgusuyla bitirdi:

“Türkiye Cumhuriyeti, misafirini ister Şırnak’ta olsun ister Bağdat’ta ister Erbil’de… Her yerde koruyacak güçte ve kudrettedir.
Biz kendi vatanımızda güvenliği başka ellere bırakacak bir devlet değiliz.”

CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Cumhuriyet Halk Partisi halkın kendisidir, halktır halk. Halkı durduramazsın, engelleyemezsin” ifadelerini kullandı.

“CHP halkın kendisidir” mesajı

Tutukluluğu devam eden CHP Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi üzerinden yaptığı açıklamada CHP’nin toplumsal karşılığına dikkat çekti.

İmamoğlu paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“Cumhuriyet Halk Partisi halkın kendisidir, halktır halk.
Halkı durduramazsın, halkı engelleyemezsin.”

Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, haftalık basın toplantısında Türkiye gündemine ilişkin sert değerlendirmelerde bulundu. Karamahmutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından Cizre’deki Barzani koruma skandalına, İmralı ziyareti iddialarından Karadeniz’de ticaret gemilerine yapılan saldırıya kadar birçok konuda iktidarı eleştirdi.

“Erdoğan’ın sözünü ettiği 10 milyon kim? Kaçak nüfusla destan yazılmaz”

Karamahmutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “86 milyonla birlikte kendini bu topraklara ait hisseden 10 milyonları da yanımıza alacağız” sözlerine dikkat çekerek şu soruyu gündeme getirdi:

“Bu 10 milyon kim? Türkiye’deki düzensiz göçmenler ve yasa dışı kaçak nüfus mu?”

Sığınmacılar ve kaçak göçmenlerin Türkiye’ye ekonomik, sosyal ve demografik yük getirdiğini belirten Karamahmutoğlu:

“Kaçak nüfusla destan yazılmaz, ancak ekonomik çöküş ve demografik bozulma yazılır.”
dedi.

“Habur rezaleti tekrar ediliyor; Barzani korumalarının silahlarla gelişine sessiz kalınamaz”

Karamahmutoğlu, 2009’daki Habur sürecini hatırlatarak Cizre’de Barzani’nin korumalarının uzun namlulu silahlarla görüntülenmesini sert sözlerle eleştirdi:

“Bu, kabile devleti görüntüsüdür. AKP yönetiminde Türkiye’ye yakışmayan bu tablo sıradanlaşmaya başladı.”

O dönem Şırnak Valisi olan Ali Yerlikaya’nın bugün İçişleri Bakanı olduğunu hatırlatan Karamahmutoğlu, ikinci bir “Habur vakası” yaşandığını söyledi.

“Öcalan ziyareti onur kırıcıdır, gizleyip yalanlayarak üzerini kapatamazsınız”

Karamahmutoğlu, TBMM’de AKP, MHP ve DEM Parti milletvekillerinin İmralı’da terörist başı Abdullah Öcalan’ı ziyaret ettiği iddialarına değindi.

“Bu ziyaret 2009’daki Habur rezaleti kadar küçültücü ve onur kırıcıdır.”

Ziyaretin önce gizlendiğini, sonra inkâr edildiğini söyleyen Karamahmutoğlu:

“Gurur duyulacak bir iş olsa sabah akşam anlatırlardı. Madem millet için yapıldı, neden saklandı?”
ifadelerini kullandı.

“Ülke gerçek sorunlarına değil PKK-Öcalan pazarlığına kilitlenmiş durumda”

Türkiye’nin bir yıldır PKK-Öcalan merkezli bir pazarlık sürecine sürüklendiğini savunan Karamahmutoğlu:

• Ekonomi

• İşsizlik

• Kapanan iş yerleri

• Adalet krizi

• Yoksulluk

gibi sorunların konuşulmadığını belirtti.

Gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanmasına da değinen Karamahmutoğlu:

“Adaletsiz yargı Altaylı’yı özgürlüğünden yoksun bırakıyor. Bu haksızlık AKP seçmeninin bile vicdanını yaraladı.”
dedi.

“PKK, pazarlık sürecinde politik güç kazandı; Türkiye’ye koşul dayayan bir dil kullanıyor”

Karamahmutoğlu, 22 Ekim 2025’te başlayan sürecin sonunda PKK’nın siyaseten güçlendirildiğini ileri sürdü:

“Bugün karşımızda Türkiye’yi tehdit eden, şart koşan bir PKK var. Bu küstahlığa bizi maruz bırakanlar utansın.”

Ayrıca Suriye’de SDG ile Şam yönetimi arasında 10 Mart’ta imzalanan anlaşmayı hatırlatarak 31 Aralık 2025 tarihinin kritik bir eşik olduğunu vurguladı.

Karadeniz’de ticaret gemilerine saldırı: “Türkiye nota vermeliydi”

Karadeniz’de Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesinde iki ticaret gemisine Ukrayna tarafından insansız deniz araçlarıyla yapılan saldırıyı da gündeme getiren Karamahmutoğlu:

“Bu saldırı Türkiye’nin egemenlik haklarına yönelik bir eylemdir. Ukrayna Büyükelçisi Dışişleri’ne çağrılmalı, diplomatik nota verilmeliydi.”

Türkiye’nin Romanya ve Bulgaristan ile birlikte güvenli ticaret koridoru ilan etmesi gerektiğini belirtti.

“Zafer Partisi suskunluğun ortasında milletin çığlığı olacak”

İktidarı tüm konularda “stratejik suskunluk” içinde olmakla suçlayan Karamahmutoğlu:

“Zafer Partisi, bu sessizliğin ortasında vatandaşın haklı isyanını haykırmaya devam edecektir.”
dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Cizre’de çekildiği belirtilen ve Barzani’nin korumalarına ait olduğu iddia edilen görüntüler için “Bu görüntüler tam bir skandaldır” diyerek sert tepki gösterdi.

“Yabancı korumaların uzun namlulu silah taşıması mümkün değildir”

Ümit Özdağ, sosyal medya hesabından paylaştığı açıklamada Cizre’de kaydedilen görüntülerde Barzani’nin korumalarının makineli tabanca ve uzun namlulu silahlarla görüldüğünü belirtti.

Özdağ, yabancı devlet temsilcilerinin Türkiye’de silah taşıma kurallarının açık olduğunu söyleyerek şunları ifade etti:

“Yabancı bir ülkenin koruma görevlisi ancak diplomatik yollardan, önceden cins–çap–sayı bilgileriyle bildirilmiş tabancasını taşıyabilir.
Fakat makineli tabanca veya uzun namlulu silah getiremezler.”

“Bu görüntüler tam bir skandaldır”

Videodaki silahların Türkiye’nin diplomatik teamülleriyle bağdaşmadığını savunan Özdağ, olayı “açık bir güvenlik ihlali” olarak değerlendirdi.

“Bu görüntüler tam bir skandaldır.”
diyen Özdağ, hükümeti ve ilgili kurumları göreve çağırdı.

Görüntüler sosyal medyada da büyük tartışma yarattı.

Serdivan Belediyesi Aralık ayı olağan meclis toplantısı imar tartışmaları nedeniyle gerildi. AKP’li Başkan Yardımcısı Adem Kıyak’ın CHP’li Meclis Üyesi Yıldıray Başlı’nın masasına vurup üzerine yürüdüğü iddiası arbedeye dönüştü. CHP Sakarya örgütü, “Bu şehirde CHP’lilerin can güvenliği yok” diyerek tepki gösterdi.

İmar şikâyeti gündeme alınmadı, tansiyon yükseldi

Edinilen bilgilere göre CHP’li Meclis Üyesi Yıldıray Başlı, vatandaşlardan gelen imar sorunlarını dile getirmek istedi ancak kendisine söz hakkı verilmedi.
Başlı’nın konuşmak için defalarca ısrar etmesine rağmen AKP’li meclis üyelerinin sık sık araya girerek sözünü böldüğü belirtildi.

Komisyonlarda aylarca çözülmeyen imar şikâyetlerini meclis gündemine taşımak isteyen Başlı’nın konuşmasının engellenmesi tartışmaları alevlendirdi.

AKP’li Adem Kıyak masaya vurdu, arbede çıktı

Başlı konuşmaya başladığı sırada tansiyon bir anda yükseldi. İddiaya göre AKP’li Belediye Başkan Yardımcısı Adem Kıyak, CHP’li Başlı’nın oturduğu sıraya giderek masaya vurdu ve “Söz vermiyor, yeter!” diyerek üzerine yürüdü.

Olay bir anda kavgaya dönüşürken, diğer meclis üyelerinin araya girerek tarafları ayırdığı belirtildi.

CHP Sakarya İl Başkanı Curoğlu: “Yönetemeyenlerin sığındığı tek araç şiddet ve tehdittir”

Olayın ardından açıklama yapan CHP Sakarya İl Başkanı Oğuzcan Curoğlu, yaşananların bireysel bir gerginlik olmadığını vurguladı:

“Serdivan Belediye Meclisi’ndeki saldırı, çürümüş siyasal düzenin yereldeki yansımasıdır.
Eleştiriye tahammülü olmayan bir iktidar anlayışıyla karşı karşıyayız.
Yönetemeyenlerin sığındığı tek araç şiddet ve tehdittir.”

Curoğlu, Ferizli ve Kocaeli’de yaşanan benzer saldırıları hatırlatarak bunun artık bir “siyaset tarzı” haline geldiğini söyledi.

“Demokrasiyi kabadayılara bırakmayacağız”

CHP Sakarya İl Başkanı Curoğlu devamında şu sözlere yer verdi:

“Türkiye’yi bu zihniyete teslim etmeyeceğiz.
Demokrasiyi kabadayılara bırakmayacağız.
Serdivan’daki saldırı Sakarya’nın demokratik vicdanına meydan okumadır.”

CHP Adapazarı İlçe Başkanı Özkan: “Bu şehirde CHP’lilerin can güvenliği yok”

CHP Adapazarı İlçe Başkanı Sabri Anıl Özkan ise açıklamasında çok sert ifadeler kullandı:

“Biriniz vatandaşı tehdit ediyor, diğeriniz mecliste üyemize saldırıyor.
Bizi mi döveceksiniz? Canımızı mı alacaksınız?
Ortada yolsuzluk ve rant iddiaları var; biz bunları gündeme getirince saldırıya mı kalkıyorsunuz?
Bu şehirde CHP’lilerin can güvenliği yok ama biz sizden korkmayız.”

Özkan, olayın siyasi baskı olduğunu ve buna boyun eğmeyeceklerini belirtti.

CHP’den hukuki süreç: Rapor hazırlanıyor

CHP Sakarya teşkilatının yaşananlarla ilgili kapsamlı bir rapor hazırladığı, hukuki süreç dahil tüm başvuruların yapılacağı öğrenildi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medyada canlı yayın sırasında bir kadına şiddet uygulayan şüphelinin Emniyet birimlerince yakalandığını açıkladı.

Siber Suçlarla Mücadele Tespit Etti

Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, bir sosyal medya platformunda yapılan canlı yayında bir erkeğin yanında bulunan kadına bağırarak fiziksel şiddet uyguladığını tespit etti.

Görüntülerin kısa sürede yayılması üzerine ekipler, olayla ilgili detaylı çalışma başlattı.

Şüpheli B.S. (Engelli Raporlu) Tespit Edildi ve Yakalandı

Yapılan incelemeler sonucunda şiddet mağdurunun N.K., saldırganın ise engelli raporlu B.S. olduğu belirledi.

Operasyonun tamamlanmasının ardından B.S., emniyet ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, konuyla ilgili yaptığı açıklamada:

“N.K. isimli kadına şiddet uygulayan şüpheli B.S. tespit edildi ve yakalandı.”
ifadelerini kullandı.

Kadına Şiddete Karşı Sıfır Tolerans

Olay, sosyal medyada büyük tepki çekerken, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet birimleri kadına yönelik şiddetle mücadelede kararlılık mesajı verdi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin küresel krizlere rağmen istikrar adası olmayı sürdürdüğünü belirterek “Eser ve hizmet siyasetimizle ülkemizi tarihinin en büyük yatırımlarıyla buluşturduk.” dedi.

“Türkiye, zorluklara rağmen istikrar adası olmayı sürdürüyor”

Kabine toplantısında dış politikadan ekonomiye, güvenlikten sanayiye kadar birçok kritik başlığın masaya yatırıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararların Türkiye, millet ve insanlık için hayırlı olmasını temenni etti.

Küresel sistemde yaşanan kırılganlıklara dikkat çeken Erdoğan, Türkiye’nin tam da bu çalkantılı dönemin ortasında istikrar ve güvenliğin merkezi olmaya devam ettiğini vurguladı:

“Türkiye, etrafındaki tüm olumsuzluklara rağmen bir huzur ve güvenlik adası olmaya devam ediyor.”

“Yatırımlarımızın stratejik kıymeti bugün daha iyi anlaşılıyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 23 yılda gerçekleştirilen altyapı ve ulaştırma yatırımlarının değerinin bugün daha net görüldüğünü belirterek Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Çanakkale Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu gibi projelerin stratejik önemine işaret etti.

“50 milyar dolarlık yatırımları bugün yapmak istesek 90 milyar dolar gerekecek.”

Ayrıca Türkiye’nin milli gelirinin 238 milyar dolardan 1,5 trilyon dolara çıktığını hatırlattı ve 2028 hedefinin 1,9 trilyon dolar olduğunu açıkladı.

“Vizyonsuzlar korosuna kulak asmadık”

Erdoğan, yapılan büyük projelere karşı çıkan kesimlere de sert çıktı:

“Siyaseti yapılan her işe kulp takmak zanneden müzmin muhaliflere itibar etseydik bu eserlerin hiçbiri yapılamazdı.”

Ekonomide 21 çeyrektir büyüme

TÜİK’in açıkladığı yüzde 3,7’lik büyüme verisini hatırlatan Erdoğan,

• Türkiye’nin 21 çeyrektir kesintisiz büyüdüğünü,

• Ekonominin doğru yolda ilerlediğini söyledi.

Haklar, özgürlükler ve terörle mücadele vurgusu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasi ve temel haklarda önemli reformlara imza attıklarını belirtti:

• Vesayet sisteminin sona erdiğini,

• Gezi olayları ve 15 Temmuz gibi süreçlerin milletle birlikte aşıldığını,

• “Terörsüz Türkiye” hedefine kararlılıkla yüründüğünü ifade etti.

“Kürt, Arap, Türkmen… 1000 yıldır bu coğrafyada kader birliği yaptık. Yine birlikte yaşayacağız.”

“Yeni bir dönemin kapıları açılacak”

Erdoğan, terörün tamamen ortadan kaldırılmasıyla Türkiye’nin çok daha güçlü bir birlik ve kardeşlik iklimine gireceğini söyledi:

“Bu coğrafyada geleceğine güvenle bakmak isteyen herkes için başka bir yol yoktur.”

Son günlerdeki yoğun diplomasi ve programlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan son haftada katıldığı programları da özetledi:

✔ HAK-İŞ’in 50. Yılı

Sendikal hayata katkılar için teşekkür etti.

✔ Aile ve Kültür Sanat Sempozyumu

Ailenin güçlendirilmesi ve dijital kültürün etkileri ele alındı.

✔ 15 Bin Öğretmen Ataması

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğretmenlerle buluşuldu, atama kuraları çekildi.

✔ Güney Kore Cumhurbaşkanı ile Zirve

• Hyundai’nin İzmit’te %100 elektrikli araç üreteceğini duyurdu.

• Nükleer güç santrali görüşmeleri ilerledi.

• Savunma sanayisinde ortak projeler vurgulandı.

✔ Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 5. Ulusal Eylem Planı (2026–2030)

5 hedef, 15 strateji, 130 faaliyetten oluşan plan kamuoyuna duyuruldu.

✔ 2025 TÜSEB Aziz Sancar Bilim Ödülleri

Ödül alan bilim insanlarını tebrik etti.