CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, motokuryelerle TBMM'nin yanındaki Milli Egemenlik Parkı'nda motokurye Yunus Emre Göçer’in ölümüyle ilgili açıklama yaptı. Ağbaba, “Görüntü ortaya çıktı. Adli Tıp’ın raporları ortada. Mutlaka bu insan yargılanmalıdır. Onun elini kolunu sallaya sallaya kaçmasına göz yuman iktidar da bunun hesabını vermelidir. Hükümet bu olayın altını kapatmak istiyor. Olağanüstü bir skandal. Bunu Almanya’da yaşayamazsınız. Almanya’da bir vatandaşın yüzünü çizseniz cezasını çekersiniz. Türkiye, kendi yurttaşına göstermediği şefkati yabancı bir ülkenin Cumhurbaşkanı’nın evladına göstermektedir” dedi. Geçirdiği kazada bacağı kırılan motokurye Mehmet Akif Çiğdem ise “Biz ‘Kurallara uymuyorlar’ dediğiniz kuryeleriz. Maalesef bu kurallara uyduğum zaman bu kaza benim başıma geldi. Kırmızı ışıkta beklerken, alkollü bir sürücü arkadan gelip vurdu. Denetimlerin sıklaştırılmasını istiyoruz. Biz artık biraz daha güvende çalışmak istiyoruz” diye konuştu.

Haber: NİSANUR YILDIRIM / Kamera: ÜNAL AYDIN
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, motokuryelerle TBMM'nin yanındaki Milli Egemenlik Parkı'nda motokurye Yunus Emre Göçer’in ölümüyle ilgili açıklama yaptı. Ağbaba, “Görüntü ortaya çıktı. Adli Tıp’ın raporları ortada. Mutlaka bu insan yargılanmalıdır. Onun elini kolunu sallaya sallaya kaçmasına göz yuman iktidar da bunun hesabını vermelidir. Hükümet bu olayın altını kapatmak istiyor. Olağanüstü bir skandal. Bunu Almanya’da yaşayamazsınız. Almanya’da bir vatandaşın yüzünü çizseniz cezasını çekersiniz. Türkiye, kendi yurttaşına göstermediği şefkati yabancı bir ülkenin Cumhurbaşkanı’nın evladına göstermektedir” dedi. Geçirdiği kazada bacağı kırılan motokurye Mehmet Akif Çiğdem ise “Biz ‘Kurallara uymuyorlar’ dediğiniz kuryeleriz. Maalesef bu kurallara uyduğum zaman bu kaza benim başıma geldi. Kırmızı ışıkta beklerken, alkollü bir sürücü arkadan gelip vurdu. Denetimlerin sıklaştırılmasını istiyoruz. Biz artık biraz daha güvende çalışmak istiyoruz” diye konuştu.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, motokuryeler ile birlikte bugün TBMM Çankaya Kapısı'nın yanında bulunan Milli Egemenlik Parkı'nda basın açıklaması yaptı. Ağbaba’ya, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Kayışoğlu ve CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut eşlik etti. Ağbaba, motokuryelerin yaşadığı sıkıntılara ve Somali Cumhurbaşkanı’nın arabasıyla çarpmasının ardından hayatını kaybeden motokurye Yunus Emre Göçer’e değindi. Ağbaba, şunları söyledi:
“MOTOKURYELER GÜNLÜK 100-150 KM YOL YAPIYORLAR. YÜZDE 90’I KAYIT DIŞI VE GÜVENCESİ ÇALIŞIYOR. ÇOĞU SENDİKASIZ, İŞ KOLLARI BELİRSİZ”
“Gece gündüz, yaz kış demeden, bütün Türkiye’de herkesin hizmetinde olan, mal değil can taşıyan motokuryelerle beraberiz. Türkiye’deki yaklaşık sayıları 1 milyon civarında. CHP, en başından beri hayatımızın her alanında var olan ama kayıtları, örgütlülükleri, güvenceleri olmayan motokuryelerin sorunlarını gündeme getirmeye çalışıyoruz. Son günlerde bir olayla tekrar Türkiye’nin sıcak gündemine oturdu. Maalesef hala çözülebilmiş bir sorunları motokuryelerin yok. Motokuryeler günlük 100-150 km yol yapıyorlar. Yüzde 90’ı kayıt dışı ve güvencesi çalışıyor. Çoğu sendikasız, iş kolları belirsiz. İş yerinin baskısıyla günde 15-16 saat çalışıyorlar. Çalışma saatleri uzun. Ücretleri az. Kaza geçiren motokurye bazen aylarca çalışamıyor. Evine ekmek götüremiyor. Dertleri çok, maalesef devlet bu arkadaşlarımızı duymuyor. Motokuryelerin en büyük sorunlarından birisi ‘kurtlar sofrası’ modeli olarak adlandırılan esnaf kurye modeli. Yani ‘kendi işinin sahibi ol, aracını al gel’ diye sunulan kuryelere sömürü ve güvencesiz çalışma modeli. Esnaf kurye modelinde çalışan kuryelerin yasal hiçbir hakkı bulunmamakta. Ayrıca esnaf kuryeler dağıttıkları gönderi başına ücret almaktadır. Masrafları çıktığında çoğu zaman bu ücret asgari ücretin bile altında kalmaktadır.
“2023 YILINDA TÜRKİYE’DE TAM 430 ÖLÜMLÜ MOTOR KURYE KAZASI OLDU. HER HAFTA EN AZ BİR KURYE ÖLÜYOR VE BU KAZALARDA ÖLENLERİN ÇOĞU 19-27 YAŞ ARALIĞINDA”
Motokuryeler, emeklerinin karşılıklarının ve anayasal hakları olan sendika haklarının tanınması için mücadele ediyorlar. Bu taleplerin hepsi anayasal bir haktır. Günde 14-15 saat iki tekerlek üzerinde, hayatlarını hiçe sayarak çalışmak zorunda kalan motokurye emekçilerinin talepleri kabul edilmelidir. Çalışma standartları belirlenmeli, mesleki yeterlilik sistemi zorunlu hale gelmeli, kayıt dışı motokuryeler güvence altına alınmalı, paketler için süre kısıtlaması esnetilmeli, puanlama sistemi kaldırılmalı; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı motokurye mesleğini iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin iş tanımlarından ‘çok tehlikeli’ olarak sınıflandırılmalıdır. Esnaf kuryeler iş sağlığı ve güvenliği kapsamına dahil edilmeli ve motokuryeler insanca yaşayabilecek bir ücret elde etmelidir. Artık motor kuryeler ekmeğin derdinde olmayı da geçti canının derdine düştü. 2023 yılında Türkiye’de tam 430 ölümlü motor kurye kazası oldu. Her hafta en az bir kurye ölüyor ve bu kazalarda ölenlerin çoğu 19-27 yaş aralığında.
“MOTOKURYELER, ARTIK MESLEKTAŞLARI İÇİN YAS TUTMAK, EYLEM YAPMAK İSTEMİYORLAR”
Motokuryeler her gün ‘Benim de ölüm haberim yapılacak’ mı diye düşünmektedir. Motokuryeler diyor ki ‘Bir gün benim resmimi de o çerçeveye koyacaksınız. Haber yapacaksınız diye çok korkuyorum. Bir gün başıma bir şey gelir haberimi yaparsanız 3 yaşındaki oğlum önce Allah’a, sonra size emanet. Her sabah eşimle çocuklarımla helalleşerek işe başlıyorum. Artık alıştım sıra bana ne zaman gelecek diye beklemekteyim’ diyor. Bunları maalesef motokuryeler söylüyor. Bu söyledikleri her gün bir bir başlarına gelmeye devam ediyor. Motokuryelerin aileleri, evlatları, eşleri bugün başına bir şey gelmeden eve dönsün diye dua ediyorlar. Motokuryeler, artık meslektaşları için yas tutmak, eylem yapmak istemiyorlar. Biz artık motor sürmekten ayağı yere değmeyen, ölümü peşinen kabul ederek iki teker üzerinde gece gündüz demeden çalışan motokuryelerimizin ölüm haberini almak istemiyoruz.
“MOTOKURYELERİMİZİN CANI BU KADAR DEĞERSİZ Mİ? SON 1 HAFTADA 3 MOTOKURYE HAYATINI KAYBETTİ”
Her meslek grubundan insanlar motokurye olarak Türkiye’nin hizmetinde. Kimisi mühendis, kimisi öğretmen. Çok çeşitli alanlarda motokurye hizmet vermeye devam ediyor. Motokuryelerimizin canı bu kadar değersiz mi? Son 1 haftada 3 motokurye hayatını kaybetti. 29 Kasım günü 20 yaşındaki Muhammed Ela, 25 yaşındaki Ömer Furkan Ekinci sipariş götürürken yaşadıkları kazalar sonucunda yaşamını yitirdi. Buradan bir çağrıyı da trafikteki araç sahiplerine yapmak istiyorum. Motokuryeler canlarını dişine takarak hizmet vermeye çalışıyor. Lütfen onlar araç kullanırken onları taciz ve rahatsız etmekten vazgeçmeye, daha dikkatli olmaya davet ediyorum.
“MOTOKURYENİN ÖLÜMÜNÜN SORUMLUSU CUMHURBAŞKANI’NIN OĞLU AMA ONA CEZA VERMEYEN, CEZASIZLIĞI GETİREN DE BU HÜKÜMETTİR”
Geçtiğimiz haftalarda Türkiye’nin gündemine giren motokurye Yunus Emre Göçer, bir kazaya kurban gitti. Motokurye Göçer’in avukatı ‘Kaza yapan kaçabilir, tutuklayın’ dedi. Ama maalesef Cumhurbaşkanı’nın oğlu elini kolunu sallaya sallaya ülkesine gitti. Adalet Bakanı ölen kuryenin hakkını savunmak yerine Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu sorusuna utanmadan ‘Gündem Filistin’ dedi. Gündem Filistin ama ölen motokuryeler ve bir gencecik insanı öldürüp ülkesine kaçan bir Cumhurbaşkanı’nın oğlu. Mutlaka bu olayın takipçisi olacağız. Maalesef önce intihar dediler, üzerini kapatmaya çalıştılar. Kamuoyunun bilgilenmesiyle beraber yoğun bir kamuoyu oluştu. Bu motokuryenin ölümünün sorumlusu Cumhurbaşkanı’nın oğlu ama ona ceza vermeyen, cezasızlığı getiren de bu hükümettir. Motokuryelerin sesini duyurmaktan uzakta olan bir iktidarla karşı karşıyayız. Yaklaşık sayıları 1 milyon, aileleriyle 5-6 milyon olan insanların bir iş tanımı yapılmalıdır. Motokurye yaşamın her alanında var. Gece gündüz, yaz kış, bayramda, pazar günleri, hafta içleri var. Ama nerede yok? Devletin kayıtlarında motokurye diye bir şey yok. Onların dertleri, sorunları çok.”
Ağbaba, Adli Tip Kurumu’nun raporuna göre Somali Cumhurbaşkanı’nın asli kusurlu olduğunun anımsatılması üzerine şunları söyledi:
“TÜRKİYE, KENDİ YURTTAŞINA GÖSTERMEDİĞİ ŞEFKATİ YABANCI BİR ÜLKENİN CUMHURBAŞKANI’NIN EVLADINA GÖSTERMEKTEDİR”
“Görüntü ortaya çıktı. Adli Tıp’ın raporları ortada. Mutlaka bu insan yargılanmalıdır. Bu insan mutlaka cezasını çekmelidir. Onun elini kolunu sallaya sallaya kaçmasına göz yuman iktidar da bunun hesabını vermelidir. Bu konuda kusurlu kim varsa polisi, emniyeti bunun cezasını çekmelidir. Her şey çıplakça gözümüzün önünde gerçekleşiyor. O kayıtlar ortaya çıkmamış olsaydı bugün Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un söylemiş olduğu sözler gerçek olacaktı. Burada cezasızlık egemen. Hükümet bu olayın altını kapatmak istiyor. Olağanüstü bir skandal. Bunu Almanya’da yaşayamazsınız. Almanya’da bir vatandaşın yüzünü çizseniz cezasını çekersiniz. Türkiye, kendi yurttaşına göstermediği şefkati yabancı bir ülkenin Cumhurbaşkanı’nın evladına göstermektedir. Bu her zaman böyle. Türkiye’de gazeteciler cezaevinde yatıyor. Almanya Başbakanı’nın telefonuyla gazeteci serbest bırakılıyor. Aynı telefon, bir motokuryenin ölümüne yol açan bir katilin yurt dışına gitmesine, serbest bırakılmasına yol açıyor. Bunun da takipçisi olacağız.”
“DAVETLE CUMHURBAŞKANI’NIN ÖZEL UÇAĞINI GÖNDERİN. GELSİN, YARGILANSIN, GERİ GÖNDERELİM”
Ağbaba, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Somali adli makamları ile de görüşme gerçekleştirdik. Önümüzdeki günlerde sanığın Türkiye’ye gelmesi ve adli makamlara çıkması gündemde olacak” sözlerine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
“Türkiye’nin düştüğü hal bu. Rica ediyorlar ‘Gelip yargılanabilir misiniz?’ Ey Yılmaz Tunç, sen Adalet Bakanı’sın. Bu memlekette yaşayan 85 milyonun hukukundan, can güvenliğinden sen sorumlusun. İnsan bu sözleri söylerken biraz utanır, yüzü kızarır. Davetle Cumhurbaşkanı’nın özel uçağını gönderin. Gelsin, yargılansın, geri gönderelim.”
Geçirdiği kaza sonrası bacağı kırılan motokurye Mehmet Akif Çiğdem, şunları söyledi:
“O ÇERÇEVEYE BİZİM RESİMLERİMİZ BİR KAZA NETİCESİNDE GİRMESİN”
“Yaklaşık 1 ay önce geçirdiğim kaza neticesinde bacağımı kırdım. Biz ‘Kurallara uymuyorlar’ dediğiniz kuryeleriz. Maalesef bu kurallara uyduğum zaman bu kaza benim başıma geldi. Kırmızı ışıkta beklerken, alkollü bir sürücü arkadan gelip vurdu. Denetimlerin sıklaştırılmasını istiyoruz. Hem bizim hem diğer araçlar için. Biz artık biraz daha güvende çalışmak istiyoruz. O çerçeveye bizim resimlerimiz girmesin artık. Bir kaza neticesinde girmesin.”
Ağbaba, Çiğdem’e “Çalışabiliyor musun? Eve ekmek götürebiliyor musun” diye sordu. Çiğdem, “Şu an çalışamıyorum. Bu ayakla çalışamam. Ben sigortalı çalışıyordum. Esnaf kurye değildim. Ben bir iş görememezlik ödeneği alacağım ama maalesef o da benim raporum bittikten 15 gün sonra yatıyormuş. 45 gün rapor var. 2 ay çalışamadığımız için eve bir giriş yok" yanıtını verdi.
“BİZ KAZA YAPTIĞIMIZDA EVİMİZE EKMEK GÖTÜREMİYORUZ”
Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu Başkanı Burkay Yıldırım ise şöyle konuştu:
“Bizde iş kolları ikiye ayrılıyor. Sigortalı kurye ve esnaf kurye. Sigortalı kuryelerin primleri en düşükten yattığı için, arkadaşımız gibi asgari ücretten prim yattığı için aldığı maaş da bunun üzerinden oluyor. Bu kuryeler günlük kazançla kazancını aldığı için. 2 aylık süreçte yattığı süre boyunca evine herhangi bir ödenek olmayacak. Önümüzde 6 ay var. Ayağın kaynaması, motorun tamiri. Sıkıntılar aynı. Biz kaza yaptığımızda evimize ekmek götüremiyoruz. Bunun standartları belli. Esnaf kurye modelinde günlük paket atma yoğunluğu var. Paket atamazsa kurye para kazanamıyor. Bu arkadaşımız hastalandığında ve olası bir durumda işe gitmediği zaman hiçbir ücret alamıyor. Biz bu yüzden esnaf kuryelerin bir güvencesinin olmasını, belli bir standartlara gelmesini, saatlik ücretlere geçilmesini istiyoruz.
“SON BİR SENEDE 430 ARKADAŞIMIZ VEFAT ETTİ”
Trafikteki önlemlerin daha fazla alınması, tüm kuryelerin belli standartlarda eğitim alması lazım. ‘Çok tehlikeli meslekler’ sınıfına geçtiğimiz zaman yıpranma paylarının olduğuna inanıyoruz. Hepimiz günlük işlerde çalışırken kelle koltukta gidiyoruz. Evden çıkarken hepimiz ailemizle helalleşip çıkıyoruz. Son bir senede 430 arkadaşımız vefat etti. Bunların kayıtları elimizde mevcut.”
Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu Başkan Yardımcısı İnan Aydoğdu, şunları söyledi:
“EVDE ÇOCUĞUNUZ AÇKEN, KOMŞUNUZDAN ÖNCE BİZ AKLINIZA GELİYORSAK YOLLARDA DA BİZİ GÖRMEZDEN GELMEYİN”
“Ben bu bölgenin kuryesiyim, Kızılay-Çankaya. Çankaya genelinde birçok yere gidip geliyorum. 14 yaşında bir çocuğun elektrikli bir scooter ile hayatını kaybetmiş olması, 14 yaşında bir çocuğun kuryelik yapıyor olması… Ölümlü kazalar, insanların can güvenliğinin olmaması… Evde çocuğunuz açken, komşunuzdan önce biz aklınıza geliyorsak yollarda da bizi görmezden gelmeyin.”
Eski Ankara Kuryeler Dernek Başkanı Abdullah Taşkan ise şöyle konuştu:
“16 SAAT ÇALIŞAN BİR ADAMIN NE EVİNE NE DE ÇOCUKLARINA AYIRACAK ZAMANI YOK”
“Bir kurye 12 saatten az çalıştığında para kazanamıyor. 14-15-16 saat çalışan arkadaşlarımız var. Özellikle esnaf kurye modelinde, garabet bir sistem. 16 saat çalışan arkadaşlar var. Sosyal yaşantısı sıfır. 16 saat çalışan bir adamın ne evine ne de çocuklarına ayıracak zamanı yok. Esnaf kuryelerde kayıt dışı çalışan çok arkadaş var. Kayıt altına alınması lazım. 1 milyon 200 bin gibi bir sayıdan söz ediyoruz. Mesleki yeterlilik belgesi zorunlu olmalı. Tehlikeli meslekler sınıfına mutlaka alınmamız lazım.”
Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu Başkanı Burkay Yıldırım, motokurye Mehmet Akif Çiğdem’in nasıl kaza geçirdiğini Ağbaya’ya şöyle anlattı:
“Alkollü sürücü arkadan vurdu. Havada iki takla açtı. Bacakta kırık var. Motor tamamen pert. 80 bin liraya yakın bir masrafı var, karşılayamıyor. Kaza Batıkent’te oldu. Gece son siparişini verirken, kırmızı ışıkta beklerken alkollü sürücü çarptı. Motorla arasında bacağı kaldı. Bacağı iki yerden parçalı kırık. Ameliyat oldu. Kolda ve sırtta zedelenme var.
“ALKOLLÜ ARKADAŞ ‘POLİSİ ARAMASAN MI, KENDİ ARAMIZDA MI ANLAŞSAK?’ DİYE YERDE YATAN ARKADAŞIMIZA PAZARLIK TEKLİF EDİYOR”
Olay anında biz geldik. Geldiğimizde alkollü arkadaş ‘Polisi aramasan mı, kendi aramızda mı anlaşsak’ diye yerde yatan arkadaşımıza pazarlık teklif ediyor. Para falan sunmaya çalışıyor. Araç sürücüsü bizi arayıp ‘Kendi aramızda halledelim. Motorun masraflarını karşılayalım’ diyor. Bu arkadaşımız 6 ay evde yatacak. Evi kira, çocuğu okula gidiyor. Günlük masrafları var. Şimdi nasıl geçinecek. Aslında biz varız ama yokuz. Güvencemiz yok.”
Ağbaba, TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinin bitmesinin ardından motokuryelerin sorunlarına ilişkin bir araştırma önergesi vereceklerini söyledi.
Yıldırım, Yunus Emre Göçer olayına ilişkin şöyle konuştu:
“FREN İZİ BİLE YOK. YA BİR TELEFONLA UĞRAŞIYORDU YA BİR ŞEYE BAKIYORDU”
“Yunus Emre olayında biz görüntüleri izledik. Arkadaşımız sağ tarafta. En sağ şeritten arkadan vuruluyor. Normalde trafikte araçların bile arasında mesafe olması lazım. Kaza görüntülerini gördüyseniz direkt vuruyor. Fren izi bile yok. Fren izi bile olmayan bir yerde nasıl bir şekilde kaza olabilir, siz de bilirsiniz. Ya bir telefonla uğraşıyordu ya bir şeye bakıyordu. Bunun başka bir açıklaması olacağına ben inanmıyorum.”
Basın açıklamasının ardından, motokuryeler kask bırakma eylemi yaptı. Motokuryeler, Yunus Emre Göçer'in anısına karanfil bıraktı.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!