Erzurum Büyükşehir Belediyesi, bitkisel üretimi desteklemek amacıyla kendi gübre üretimine başladı. Erzurum ile özdeşleşen ve ‘Cann’ adı verilen gübrenin tanıtımı düzenlenen görkemli bir törenle yapıldı. İbrahim Erkal Dadaş Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılan toplantıda çiftçiler adına konuşan Erzurum Ziraat Odası Başkanı İslam Yıldırım, “2014 yılından bu yana şehrimizin her alanda kalkınması, değişimi ve dönüşümü noktasında, altyapısından üst yapısına, çevre planlamasından park ve bahçe düzenlemelerine, kentsel dönüşümden tarihi eserlerimizin gün yüzüne çıkarılmasına, turizm hizmetlerine kültürel zenginliklerimizin gün yüzüne çıkarılmasında ve daha sayamayacağım birçok alanda Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen, Erzurum’u dört başı mamur bir hale getirdi. Tarım ve hayvancılık sektörlerinde yapılan dev yatırımlar sayesinde Erzurum şimdi başa güreşiyor. Gübre biz çiftçilerin en büyük ihtiyacıydı. Cann Gübre’den ötürü de Sayın Başkanımıza çiftçiler adına şükranlarımı sunuyorum” dedi.
“GÜBRE İTHALATI ARTIK SONA ERCEK”
Ziraat Mühendisi Yakup Görenç de, şunları kaydetti: “Tarım biliyorsunuz binlerce yıldan sonra teknoloji ile birebir örtüşmüş halde dünya nüfusunu besleyen 20 cm²'lik humus tabakasından bahsedelim. Bu 2011 yılında Crans Montana Formu’nda tez olarak sunduğumuz bir çalışmanın eseridir. Orada da aynı şekilde dünyanın nüfusuna 20 santimetrekarelik bir humus tabakasıyla beslediğimizi ve bu tabakanın her geçen yıl daha da düşme seviyesinde olduğunu dile getirmiştik. Şu anda 9 milyar nüfusu besleyebilmemiz için şu anda mevcut tarımın iki katını yapmak durumundayız. Bu konjonktürden mümkün olmayacak gibi görünüyor. Çünkü kimyasal gübrelerle artık topraklarımızın yapısında olumsuz değişimler var. Dolayısıyla topraktaki bir takım nitrifikasyon dediğimiz olayların azalması söz konusu… Sağlıklı beslenmenin yolu organik tarımdan geçiyor ve bu anlamda belediyemizin hazırlamış olduğu çiftçilerimizin daha çok ürün alması için daha fazla nitrojen tükettiklerini biliyoruz. Evet Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen’in öncülüğünde gübre üretimine başladık. Çiftçilerimize daha uygun fiyatta sunacağımız daha iyi bir gübre elde ettik. Hepimize inşallah hayırlı ve uğurlu olur. Rabbim hayırlı eylesin.” Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Kılıç da, “Sayın Başkanımız Mehmet Sekmen Bey sayesinde şu anda Türkiye'de tarımda bir numara olan bir belediyeyiz. Dünya Belediyeler Birliği kurucu üyelerinden biriyiz. 13 belediye ile başlayan bu birlik şu anda 1000'in üzerinde üyesi var ve dünyada birçok ülkede bu birliğe üye olmuş durumda… Burada yapmış olduğumuz gübre çalışması bize çok büyük bir avantaj sağladı. Gübremizle birlikte tüm dünya belediyelerine ve çiftçilerimize ulaşacağız inşallah…” kaydını düştü.
“10 YILDA TARIM VE HAYVANCILIK SEKTÖRÜNDE ADETA ÇIĞIR
AÇTIK”
Erzurum Büyükşehir
Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de, “Hiç kuşku yok ki; ülkelerin kalkınması
noktasında kilit diyebileceğimiz bir rol üstlenen tarım sektörü, günümüzde
giderek artan rekabet ortamı, arz-talep ilişkisi ve küresel ekonomik sistemin
de etkisiyle önemini giderek arttırmaktadır” şeklinde konuştu. “Türkiye
özelinde ise, işin içerisine coğrafi ve jeopolitik şartlar girince; karşımıza
gerek bitkisel, gerek hayvansal ve gerekse de su ürünleri açısından çok önemli
bir potansiyel çıkar ki; bu da başta tarım olmak üzere, tarıma dayalı
hayvancılık ve sanayiyi önemli bir kalkınma enstrümanı haline getirir” diyen
Başkan Sekmen, şöyle devam etti: “Binlerce yıl boyunca çeşitli medeniyetlere ev
sahipliği yapmış olan bu toprakların tarımsal faaliyetlerle olan tanışıklığı da
yeni değildir… Anadolu, dünyanın en eski ticaret merkezlerinden birisi
olmasının yanında, yine tarımsal üretimin çok köklü bir maziye sahip olduğu bir
coğrafyadır. Öyle ki; iklimsel değişiklikler bile bölgelere göre farklılık
göstermekte; ülkenin bir tarafı karla kaplıyken, diğer tarafında aynı dönemde
meyve ağaçları çiçek açabilmektedir. Bu bile ülke olarak nasıl bir tarım ve
üretim çeşitliliğine ve zenginliğine sahip olduğumuzun en temel
göstergelerinden birisidir. Bundan 22 yıl önce izlenen yanlış tarım ve
hayvancılık politikaları yüzünden üretim sürecinin sekteye uğradığı doğrudur. Ancak
Hükümetimizin 22 yılda hayata geçirdiği dev proje ve yatırımlar sayesinde
tarımsal üretimin yeniden cazibe kazanmaya başladığı da, artık su götürmez bir
gerçektir. Bugün merkezi hükümetimizin üretimi teşvik edip, artırmaya yönelik
olarak attığı yüzlerce teşvik adımı var… Üreticinin maliyetine ortak olma,
ürettiği ürüne pazar ve piyasa oluşturma ya da satın alma şeklinde atılan bu
adımlar, üreticinin toprağına ve emeğine yeniden değer katmıştır… Zaten resmi
üretim rakamlarına da bakılacak olunursa; Türkiye’de tarımsal üretimin her
geçen yıl gelişme kaydettiği ve artış gösterdiği rahatlıkla görülecektir. Tabi
yerel yönetimler olarak bizler de bu gelişim sürecine sadece seyirci kalmakla
yetinmedik… İşin ucundan bizler de tuttuk, sürece bizler de dahil olduk… Sırf
üreticimizin maliyetlerini azaltabilmek ve üretim sürecinde aktif rol alabilmek
için belediyemiz bünyesinde 100’ü aşkın araçtan oluşan tarım araçları filosunu
kurduk… Çiftçimizle birlikte hasat kaldırdık, iş makinelerimizi
üreticilerimizin emrine tahsis ettik… Onlara hem zamandan, hem işgücünden ve
hem de maliyetten kazandırdık. Yanı sıra hayvancılığa yönelik atılım ve
yatırımlarımız da oldu… Türkiye’de bir rekora imza attık ve sayıları 700’ü aşan
göletler ve 500 sulama tesisi oluşturduk. Toplum sağlığa verdiğimiz değerlerin
en önemlisi de kuşkusuz il genelinde inşa ettiğimiz mobil mezbahalardır. Çiftçilerimiz
için 10 bin kilometre arazi ve yayla yolu inşa ettik.
Üreticimize 35 bin sıvat
dağıttık. Yayla barınakları diğer adıyla gölgelikler, çelik yardımı ile saksıda
gül üretimi, göletlere 1 milyon alabalık ve sazan, 2 bin dekar tarla üzerinde
buğday, arpa, fiğ, silajlık mısır ve çeşitli tarımsal ürünlerin ekimiyle
çiftçimizin daima yanında olduk.
Erzurum’da göreve geldiğimiz günden bu zamana kadar her platformda her alanda ve her sektörde markalaşmaya ve eser siyasetimizle marka yatırımlar yapmaya büyük gayret gösterdik. Bunlardan en önemlisi kuşkusuz Doğu Anadolu Canlı Hayvan Borsası ile Et ve Et Ürünleri Entegre Tesisi’dir. Bugün Erzurum’da tarım ve hayvancılıkta tartışmasız en özel yatırımları tek tek hayata geçirdik. Ulaşımda, çevrede, kentsel dönüşümde, istihdam ve üretimde, eğitimde, kültür ve sanatta ve hatta sporda daima tabiri yerindeyse başa güreştik. Tarım ve hayvancılıkta bir belediyeden belki de hiç beklenmeyecek bir performansı ortaya koyarak et entegre tesisleri, canlı hayvan borsaları, açık ve kapalı hayvan pazarları ile mobil mezbahalar kurduk... Çiftçimize her alanda lojistik destek verdik. Çünkü tarım da, hayvancılık da, Erzurum için marka bir değer demekti... Dünya’nın ikinci Avrupa’nın da birinci tesisini Erzurum’a kazandırdık. 160 bin metrekare alan üzerine kurulu olan Doğu Anadolu Canlı Hayvan Borsamız bugün gelinen noktada yabancı bilim insanlarını bile kendisine hayran bırakıyor.”
“CANN GÜBRE İLE ERZURUM TARIMDA DA ŞAHA KALKACAK”
Başkan Mehmet Sekmen, “Türkiye’de
bir ilk… Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak kendi gübremizi kendimiz ürettik”
şeklinde konuştu. Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak gübre üretimine başladıklarını
bildiren Başkan Sekmen, şu değerlendirmede bulundu: “Şehrimizde geleneksel bir
söz olan “Cann” adını verdiğimiz gübremizin laboratuvar ve patent işlemleri tamamlandı.
Cann Gübre Projemiz ile bitkisel üretimi desteklemek amacıyla yerli ve milli
ibareli bir ticari ürün tasarlayarak ihraç edilebilir bir model oluşturduk. Bilindiği
gibi zirai ilaç kalıntılarından dolayı her yıl Avrupa’ya gönderilen ürünlerimiz
geri gönderilmektedir. 2023 yılında da 430 parti ürünümüz geri gönderilmiştir.
Türkiye’de tarıma dayalı sanayinin temel taşlarından biri olan gübre üretimi
için biz de elimizi taşın altına koyduk ve “Cann Gübre”yi ürettik. Projemizle
birlikte yıllık ortalama 6 milyon ton olan kimyasal gübre ithalatı ile döviz
çıktısını en aza indirgeyerek, tarımda kimyasal gübre kullanımını ortadan
kaldırıp tamamen organik üretime dayalı bir tarım materyali kullanımına zemin
hazırlamayı da hedefliyoruz.
Bu arada Tarım ve
Hayvancılıkta da bölgesinin lider şehri olan Erzurum’umuzda; saatte 1.5 ton
gübre serpme, 213 dekar tarla ve ağaç ilaçlama kapasitesine sahip DJİ Agras T40
Zirai İlaçlama Dronumuz sayesinde modern tarım teknikleri ile çalışmaya devam
ediyoruz. Cann Gübremizin kent ve Türkiye tarımına bereket ve bol kazanç
getirmesini temenni ediyor, gübre üretiminde canla başla görev alan tüm mesai arkadaşlarımı
tebrik ediyorum.”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Muğla Datça Açıklarında 4,7 Büyüklüğünde Deprem Meydana Geldi
Akdeniz’deki 4,7 büyüklüğündeki deprem, Muğla’nın Datça ilçesine 224 kilometre uzaklıkta, 7 kilometre derinlikte kaydedildi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Akdeniz’de saat 22.09’da 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre, deprem Muğla'nın Datça ilçesinin 224 kilometre güneyinde ve 7,03 kilometre derinlikte gerçekleşti. Sarsıntı, bölgedeki vatandaşlar tarafından hissedilirken, şu ana kadar can veya mal kaybı ile ilgili bir bilgi verilmedi.
Depremin etkilerini araştıran AFAD, gelişmeleri takip ettiklerini ve olası artçı sarsıntılara karşı halkı uyardı. Datça ve çevresindeki yerleşim yerlerinde güvenlik önlemleri alındığı bildirildi.
Ömer Çelik’ten Deniz Yücel’e Yanıt: “Baas Dili Kullananları Kendi Karanlık Dünyalarıyla Baş Başa Bırakıyoruz”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in AK Parti’ye yönelik eleştirilerine yanıt vererek, "Bu dil, 28 Şubat ve Yassıada zihniyetinden bile daha çirkin" dedi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in AK Parti’yi hedef alan açıklamalarına sosyal medya hesabından yanıt verdi. Deniz Yücel’in, "AKP, küresel güçlerin asıl soytarısıdır; FETÖ ve PKK ile işbirliği yapan bir iktidardır" ifadelerine sert tepki gösteren Çelik, kullanılan dili eleştirerek "Baas zihniyetinin kalıntılarıyla mücadele etmek demokrasiye olan borcumuzdur" dedi.
Çelik, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“CHP Sözcüsü’nün kullandığı dil, tarihimizde Yassıada ve 28 Şubat zihniyetinin dilinden bile daha çirkindir. Cumhurbaşkanımıza yönelik ifadeleri ise çeşitli ülkelerdeki Baas Partisi sözcülerinin söylemleriyle birebir örtüşmektedir. Siyasi bilgi ve birikimden yoksun bir şekilde, milletimize hizmet eden politikalarımızı hedef alan bu sözleri reddediyoruz.”
Deniz Yücel’e, dış politika ve milli meselelerdeki tutumunu gözden geçirme çağrısında bulunan Çelik, şunları kaydetti:
“Mavi Vatan’a masal diyen, sınır ötesi harekatlara karşı çıkan, Türkiye’nin Azerbaycan ile dayanışmasını eleştiren CHP yöneticileri, milletimizin duruşuyla zıt hareket ediyor. Bu durum, CHP’ye gönül veren vatandaşlarımız için de üzücüdür.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın demokrasi mücadelesine vurgu yapan Çelik, "28 Şubat faşizmi ve Baas zihniyetine karşı mücadelemiz, milletimize olan borcumuzdur" dedi. Çelik, CHP’yi milletin hassasiyetlerine kulak vermeye davet etti.
Fatih Erbakan’dan Ekonomi Eleştirisi: “Bu Saatten Sonra Manda Yoğurtlu Tarif Verebilirler”
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek, "Milletten koptular, verebilecekleri tek şey manda yoğurtlu tarif" dedi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Mersin İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, iktidarın ekonomi politikalarını sert bir dille eleştirdi. Vatandaşların temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlandığını belirten Erbakan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın manda yoğurduyla ilgili önerisini hatırlatarak, iktidarın halkın sorunlarından uzaklaştığını söyledi.
Erbakan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“17 bin lira asgari ücretle, hatta 20-30 bin lira maaşla dahi insanlar bu masrafları nasıl karşılayacak? Bu durum, iktidarın milletten koptuğunu gösteriyor. Milletin derdiyle dertlenmekten tamamen uzaklaştılar. Bu saatten sonra verebilecekleri hiçbir şey kalmadı. Millete ancak manda yoğurtlu, kestane ballı, Medine hurmalı tarif verebilirler. Başka verebilecekleri bir şey yok.”
Erbakan, mevcut ekonomi politikalarının halkın yaşam standartlarını giderek kötüleştirdiğini ve çözüm önerilerinin gerçeklikten uzak olduğunu dile getirdi. Kongrede partililerden gelen alkışlar eşliğinde konuşmasını sürdüren Erbakan, Yeniden Refah Partisi’nin halka gerçek çözümler sunacağını vurguladı.
Şanlıurfa’da 5 Günlük Eylem Yasağı
Şanlıurfa Valiliği, 23-27 Aralık tarihleri arasında kent genelinde yapılması planlanan tüm eylem ve etkinlikleri 5 gün süreyle yasakladı.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Şanlıurfa Valiliği, kentteki huzur ve güven ortamını koruma amacıyla, 23 Aralık 2024 saat 00.01’den 27 Aralık 2024 saat 23.59’a kadar tüm açık alan etkinliklerini yasakladığını duyurdu.
Valilikten yapılan açıklamada, yasak kararının 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu çerçevesinde alındığı belirtildi. Bu süre boyunca kentte planlanan basın açıklamaları, yürüyüşler, mitingler, oturma eylemleri, stant açma gibi etkinliklere izin verilmeyeceği vurgulandı. Ayrıca, eylem ve etkinlik amacıyla Şanlıurfa’ya gelmek isteyenlerin kent sınırlarına girişine de müsaade edilmeyecek.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Şanlıurfa’nın huzur ve güvenliğinin, kamu düzeninin ve vatandaşlarımızın dokunulmazlığının korunması amacıyla alınan bu karar doğrultusunda, Valilik ve Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği özel etkinlikler dışında hiçbir açık alan faaliyetine izin verilmeyecektir. Yasak, il merkezi ve tüm ilçelerimizi kapsayacaktır.”
Yetkililer, yasağın kamu düzeninin korunmasına yönelik önleyici bir tedbir olduğunu ifade ederek, vatandaşların kurallara riayet etmelerini istedi.
Muğla Belediye Başkanı Aras: Büyük bir faciadan dönüldü
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, ambulans helikopterin hastane binasına çarparak düşmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, Pazar günü olması nedeniyle hastanenin boş olduğunu ve daha büyük bir facianın önlendiğini belirtti.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Muğla’da Sağlık Bakanlığı’na ait bir ambulans helikopterin Eğitim ve Araştırma Hastanesinin binasına çarparak düşmesiyle ilgili açıklama yapan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, büyük bir facianın önlendiğini söyledi.
Antalya’ya gitmek için havalanan ambulans helikopter, yoğun sis nedeniyle bu sabah saat 10.07’de hastane binasına çarptı. Kazada Pilot Bayram Çiçek, Pilot Tamer Gönül, Dr. Cengiz Coşkun ve acil tıp teknisyeni Selçuk Soykan hayatını kaybetti.
Kazanın ardından hastaneye gelen Başkan Aras, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bugün Pazar olduğu için normalde çok kalabalık olan hastanemiz, sabah saatlerinde oldukça sakindi. Vatandaşlarımızın çevrede olmaması daha ağır sonuçları engelledi. Helikopterin çarptığı bölgenin toplantı salonu olduğunu öğrendik. Neyse ki içeride kimse yoktu.”
Başkan Aras, hava şartlarının kazaya neden olduğunu belirterek, “Helikopterin yoğun sis nedeniyle görüşün sıfır olduğu bir anda havalandığını görüyoruz. Böyle olayların bir daha yaşanmamasını diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.
Helikopterin bakımlarına ilişkin iddialar hakkında da konuşan Aras, “Bakımlarla ilgili herhangi bir sorun duymadım. Kaza kırım ekibi detaylı incelemeyi yapacaktır” dedi.
Adli ve idari soruşturmalar devam ederken kazanın kesin nedenlerinin tespit edilmesi bekleniyor.
TGC’den Halk TV ve KRT TV’ye Yapılan Saldırılara Kınama
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Halk TV ve KRT TV’ye yönelik saldırıları kınayarak saldırganların hak ettikleri cezayı almasını beklediklerini açıkladı. TGC, bu saldırıların basın özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkına yönelik bir tehdit olduğunu vurguladı.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Halk TV ve KRT TV’ye yönelik gerçekleşen saldırılara ilişkin yazılı bir açıklama yaparak saldırıları kınadı. Açıklamada, basına yönelik bu tür saldırıların halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına ciddi bir tehdit oluşturduğu ifade edildi.
TGC açıklamasında, “Basın özgürlüğünün olmadığı bir toplumda demokrasiden söz etmek mümkün değildir. Halk TV binasına giren saldırgan, çalışanlara hakaret etmiş ve malzemelere zarar vermiştir. Saldırganın çok sayıda suç kaydı olduğu belirlenmiştir. KRT TV’de ise el bombası taşıdığını iddia eden bir kişi güvenliği aşarak yönetim katına ulaşmıştır. Her iki olayda da büyük bir tehlike atlatılmış, saldırganlar yakalanarak tutuklanmıştır” denildi.
Açıklamada ayrıca, gazetecilerin ve medya kuruluşlarının sürekli hedef gösterildiği bir ortamda toplumsal barışın sağlanamayacağına dikkat çekildi. TGC, saldırganların cezalandırılmasını talep ederken, Halk TV ve KRT TV çalışanlarına geçmiş olsun dileklerini iletti.
Şişhane’deki Protestoda Gözaltına Alınan 14 Kişiden 9’u Tutuklandı
Suriye’de yaşamını yitiren gazeteciler için Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması yapmak isteyen çoğu gazeteci 14 kişiden 9’u tutuklandı. 5 kişi ise adli kontrolle serbest bırakıldı.
Şişhane Meydanı’nda, Suriye’de "SİHA saldırısı sonucu" hayatını kaybettiği belirtilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için düzenlenmek istenen basın açıklamasına müdahale sırasında gözaltına alınan 14 kişiden 9’u tutuklandı. Basın açıklaması, DİSK Basın İş, Mezopotamya Kadın Gazeteciler (MKG) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) tarafından organize edilmişti.
Tutuklanan isimler arasında gazeteciler Gülistan Dursun, Pınar Gayıp, Serpil Ünal, Hayri Tunç, Enes Sezgin ve Osman Akın yer aldı. Diğer tutuklanan kişiler ise Can Papila, Haci Ugis ve İmam Şenol oldu.
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılanlar arasında gazeteciler Zeynep Kuray, Yadigar Aygün, Mahsum Sağlam, Yağmur Filiz ve Pelin Laçin bulunuyor.
Tutuklamalar, basın özgürlüğü ve ifade hakkına yönelik tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Gazeteci örgütleri, gözaltılar ve tutuklamalara tepki göstererek dayanışma çağrısında bulundu.
Hakan Fidan ve Ahmed eş-Şara, Kasyun Dağı’nda Şam’ı Seyrederek Çay İçti
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’nin yeni lideri Ahmed eş-Şara ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından Kasyun Dağı’nda bir araya geldi. İkili, Şam manzarası eşliğinde çay keyfi yaptı.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’de yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şara ile kritik bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısından sonra ikili, Şam’ın simge noktalarından Kasyun Dağı’nda buluşarak Şam manzarası eşliğinde çay içti.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, X hesabından yaptığı paylaşımda bu anlara dair bir fotoğraf yayınladı. Yılmaz, paylaşımına “Kasyun Dağı’ndan Şam’a doğru çay keyfi” ifadelerini ekledi.
Fidan ve Şara’nın görüşmesinde iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılmasına yönelik adımların ele alındığı öğrenildi. Manzaralı çay sohbeti, ikili diyaloğun samimi bir atmosferde geçtiğinin göstergesi olarak yorumlandı.
Muğla’da Ambulans Helikopter Kazası: 4 Kişi Memleketlerine Uğurlandı
Muğla’da yoğun sis nedeniyle Eğitim ve Araştırma Hastanesi binasına çarpan ambulans helikopterde yaşamını yitiren 4 sağlık çalışanının cenazeleri, düzenlenen törenlerin ardından memleketlerine gönderildi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Muğla’da Sağlık Bakanlığı’na ait ambulans helikopterin, yoğun sis nedeniyle Eğitim ve Araştırma Hastanesi binasına çarpması sonucu meydana gelen kazada hayatını kaybeden 4 kişinin cenazeleri, Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerin ardından memleketlerine uğurlandı.
Sabah saatlerinde Antalya’ya gitmek üzere havalanan helikopter, kısa süre sonra hastane binasına çarparak düştü. Kazada Pilot Bayram Çiçek, Pilot Tamer Gönül, hekim Dr. Cengiz Coşkun ve acil tıp teknisyeni Selçuk Soykan yaşamını yitirdi.
Olayın ardından Adli Tıp Kurumu’nda otopsi işlemleri tamamlanan sağlık çalışanlarının naaşları, düzenlenen törenlerle ailelerine teslim edildi. Pilot Bayram Çiçek ve Pilot Tamer Gönül için Aksaz Deniz Üs Komutanlığı tarafından askeri tören düzenlendi.
Törene Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Vali Yardımcısı ve Menteşe Kaymakamı Mehmet Eriş, Başsavcı Oğuzhan Dönmez ve İl Sağlık Müdürü Ali Burak Mülayim katıldı.
Sağlık personeli Dr. Cengiz Coşkun ve acil tıp teknisyeni Selçuk Soykan’ın cenazeleri ise ailelerine teslim edilerek gözyaşları içinde uğurlandı.
Hayatını kaybedenlerden Pilot Bayram Çiçek’in cenazesi Mersin’e, Pilot Tamer Gönül, Dr. Cengiz Coşkun ve Selçuk Soykan’ın cenazeleri ise Antalya’ya gönderildi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan Şam’da Tarihi Ziyaret: "Suriye’nin Yeni Dönemi İçin Birlikte Çalışacağız"
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam’da Suriye’nin yeni lideri Ahmed eş-Şara ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında, Fidan, Türkiye’nin Suriye’nin yeniden inşasına her alanda destek vermeye hazır olduğunu ifade ederken, Ahmed eş-Şara ekonomik yaptırımların kaldırılması çağrısında bulundu.
"Suriye Halkı İçin Tarihi Bir Fırsat"
Bakan Fidan, yaptığı konuşmada, "61 yıllık Baas rejiminin zulmünden kurtulan Suriye, artık özgür ve müreffeh bir geleceğe adım atabilir. Türkiye olarak Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında, kapsayıcı bir yönetimin tesis edilmesinde ve terör unsurlarının temizlenmesinde iş birliği yapmaya kararlıyız" dedi.
DEAŞ ve PKK/YPG Vurgusu
Fidan, Suriye’deki terör tehdidinin tamamen sona erdirilmesi gerektiğine işaret ederek, "PKK/YPG’nin ve DEAŞ’ın Suriye topraklarından silinmesi için uluslararası toplumun da sorumluluk alması şart. Bugünkü görüşmemizde, bu konuda tam bir mutabakat sağladık" ifadelerini kullandı.
Şara: "Yaptırımlar Sona Ermeli"
Ahmed eş-Şara, uluslararası toplumu Suriye’ye uygulanan ekonomik yaptırımları kaldırmaya davet etti. "Eski rejim sebebiyle mağdur olan halkımız, bu yaptırımlar yüzünden daha fazla acı çekmemeli. Artık yeni bir döneme girdik ve bu süreçte ekonomik destek almak hayati önem taşıyor" dedi.
Türkiye’den Yeniden Yapılandırma Desteği
Fidan, TİKA, Kızılay ve AFAD gibi kurumların Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında aktif rol oynayacağını belirterek, "Devlet kurumlarının yeniden güçlendirilmesi ve Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşlerinin sağlanması önceliklerimiz arasında" dedi.
İsrail’e Sert Mesaj
Fidan, İsrail’in Suriye topraklarındaki işgalci tavrını eleştirerek, "İsrail’in Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik müdahalelerine kesinlikle müsamaha gösterilemez" açıklamasında bulundu.
"Silahlar Susturulmalı, Barış Tesis Edilmeli"
Suriye’de silahlı grupların tasfiyesi konusuna da değinen Ahmed eş-Şara, "Yeni dönemde hiçbir grup silah bulunduramayacak. Bütün silahlar Suriye Ordusu’nun kontrolünde olacak" diyerek kararlılık mesajı verdi.
"Trump’ın Yeni Dönemi Farklı Olabilir"
ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve yeniden gelmesiyle, YPG/PKK meselesinde olumlu adımlar atılabileceğini ifade eden Fidan, "Trump’ın net ve çıkar odaklı yaklaşımı, bu sorunun çözümünde etkili olabilir" dedi.
"Azınlıklar Güvende"
Şara, Suriye’deki azınlıkların korunmasına yönelik özel hassasiyet gösterdiklerini belirterek, "Azınlıkların haklarını korumak ve provokasyonları engellemek önceliklerimiz arasında" dedi.
İlk Yorum yapan siz olun!