Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen, Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi, Gaziantep’te T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın katılımıyla gerçekleştirildi. İhracatın ve ekonomideki son gelişmelerin masaya yatırıldığı zirvede konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2023 yılının 1 trilyon doların üzerinde milli gelirle kapatılacağını dile getirerek, “İçeride ve dünyada sıkıntılar olmasına rağmen kısa sürede ayağa dikilip güçlenmeye devam ediyoruz. Türkiye iyi yönetiliyor, yurtdışından bakış çok olumlu. Cumhurbaşkanımıza, ülkeye büyük ilgi ve saygınlık var. 2024’ten umutluyuz, dünyadaki siyasi ve ekonomik tabloya rağmen biz azimle şevkle çalışmaya, Türkiye Yüzyılı hedeflerine koşmaya devam edeceğiz” dedi.
.jpg)
Salgın tek haneli enflasyona darbe vurdu
Bakan Bolat, Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi’nde özel oturumda Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu’nun sorularını yanıtladı. Öncelikle ihracat konusundaki bilinirliğin artması için yapılan programların çok değerli olduğunu belirten Bolat, Turkuvaz Medya’ya teşekkür ederken, Gaziantep’ten de her gelişinde pozitif enerji depolayarak ayrıldığını söyledi. Bakanlığın çalışma alanının çok geniş olduğunu dış ticaretin yanı sıra iç ticarette de tüm sektörlerle ilgili düzenleme ve denetimin kendilerinin sorumluluğu olduğunu dile getiren Bolat, şöyle konuştu: “Türkiye 1973’ten 2004’e kadar çift haneli, 3 haneli enflasyonla boğuştu. 2004’ten itibaren Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu problem kökten ortadan kaldırıldı, tek haneli enflasyonla tanıştık. Bu 16-18 sene devam etti fakat Covid 19 kriziyle salgınıyla beraber tüm dünya enflasyon gerçeğiyle tanıştı. Tüm dünyada 40 yıldır görülmeyen yüksek enflasyon yaşandı. Üretim, tedarik, lojistik zincirinde kopmalar oldu. Türkiye üretim ve tedarik üssü olarak Uzakdoğu’dan daha önemli bir üs olarak görülünce, Türkiye’den çok yoğun ihracat atağı başladı. Batılı ülkeler ithalat yaptılar, bu sefer mal azlığı nedeniyle içeride fiyatlarda sıçramalar oldu. Covid 19 tortularının başında fiyatlama davranış bozukluğu, vurguncu, karaborsacı, fırsatçı türde eğilimler iş hayatında etkin olmaya başladı. Ve hem bir yanda enflasyonla mücadele hem de damarlardan giren virüs gibi bu şekilde haksız ticari uygulamalara yönelenlerle mücadele dönemi başlamış oldu. Bizden önceki bakan arkadaşlarımızın yaptığı mücadeleyi devam ettirdik.”
6 ay gün verilen araç satışı 6 saatte yapılır hale geldi
Bakan Bolat, bu kapsamda özellikle otomotivde çip kriziyle başlayan sürecin içeride etkilerinin yoğun yaşandığını kendilerinin de alınan önlemleri devam ettirerek yeni önlemler devreye aldıklarını söyleyerek, “İkinci el araçta 6 ay 6 bin km satış sınırlamasını devam ettirdik. Ardından tedbil-i kıyafetle denetimleri arttırdık. Piyasanın başı boş olmadığını gösterdik ve ilan siteleriyle alakalı önemli karar aldık. İkinci el fiyatın birinci elden fazla olamayacağını belirttik, noterlerin de satışlarda etkili olmasını sağladık. Bir yılda üçten fazla satış yapılamayacağına dair kısıtlamayı noterlerin takibine verdik” dedi. Bakan Bolat, bu sayede ağustos ortalarından sonra yavaş yavaş stoktaki araçların piyasaya çıkmaya başladığını gördüklerini dile getirerek şunları söyledi: “1 aylık süre zarfında 600 bin araç ortaya çıktı. 6 ay gün verilen araç satışları 6 saatte yapılır hale geldi. İkinci elde fiyatlar düşmeye başladı, yüzde 20’lere varan indirim oldu. Fiyatlardaki köpük, balon ortadan kalkınca birinci elde kampanyaların başladığını gördük. Eylülden bugüne 6 ay, 12 ay sonra taksitlerin başlayabileceği kampanyalar başladı. Piyasada işler normale döndü. Aynı şey emlakta da kendini gösterdi, konut, dükkan fiyatlarında yüzde 20’ler civarında düşüş yaşandı. Bu kira fiyatlarına da yansımaya başladı. Bunu diğer alanlarda da gördük. Yeni hükümetin para, maliye ve döviz kuru programıyla, anti enflasyonist programın etkilerini görmeye başladık. Ekim ve kasım aylarında aylık enflasyon artışları yüzde 4’ün altına geldi, çekirdek enflasyon yüzde 2,9’a geldi” dedi.
Ancak her şeyin kendi ellerinde olmadığını dünyada yaşananların etkilerinin enflasyonla mücadele programında işleri zaman zaman zorlaştırdığını ifade eden Bolat, “Ama yılmak yok, çabalar devam edecek” diye konuştu.
Bakan Bolat, 2023 yılında yapılan denetimlere ilişkin sonuçları da şöyle paylaştı: “İç Ticaret Genel Müdürlüğü, Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü’nün fahiş fiyat, stokçulukla mücadele çabaları kapsamında bu yıl şu ana kadar 538 milyon liralık bir cezai işlem uygulandı. 16 bin işletme ve 100 binlerce ürün denetlendi. Tüketicinin Korunması ve Ürün Denetimi Genel Müdürlüğü de aldatıcı reklamlar, tüketiciye zarar veren ticari uygulamalar, güvensiz ürünlere karşı denetimlerle de şu ana kadar 667 milyon lira ceza uygulandı. Yüz binlerce işletme denetlendi. Bölgelerde, illerde Ticaret Müdürlüğü ekiplerimiz bu görevleri yapıyor. Ayrıca bakanlığımızın teftiş kurulundaki 430’un üzerinde müfettişimizin hepsi sahada görev başındalar. Rekabet Kurulu da çok büyük çaba içinde. Orada da soruşturmalar neticesinde 2 milyar 350 milyon liralık ceza uygulaması söz konusu oldu. Bazı soruşturmalar da hala devam ediyor.”
Ortak fiyatlama davranışları içine girenleri öncelikle ikna yoluyla geri adım attırmaya çalıştıklarını söyleyen Bakan Bolat, bu sayede çimento ve hazır beton sektöründe fiyatların düşüş eğilimine girdiğini dile getirdi.
Kimseye karşı art niyet yok, piyasayı bozmaya çalışanla mücadele sürecek
Ticaret Bakanlığı olarak üretimin, yatırımın, istihdamın yanında olduklarını, ticaret ne kadar artarsa zenginleşme ve refahın artacağını vurgulayan Bakan Bolat, “Dünyada olağanüstü şartlar oldu. Bu şartlar 16-17 senelik tek haneli enflasyon başarısını gölgelemiş oldu. Biz tekrar bu gölgeyi ortadan kaldırıp, yeniden istikrarlı piyasa dönemine girmek istiyoruz. Sektördeki üretici ve tüketici tüm oyuncularla birlikte yapacağız bunu. Kimseye karşı art niyetimiz yok. Halka karşı piyasası bozmaya çalışan, kayıt dışı çalışan kişi ve kuruluşlara karşı da devletin yasama, denetleme yürütme gücüyle halkın korunması için de tüm tedbirleri uygulayacağız” diye konuştu.
Hizmet enflasyonunda gelinen noktanın kabul edilebilir bir durum olmadığını ve keyfi zam yapma olayı yaşandığını kaydeden Bakan Bolat, 1 Ocak’tan itibaren lokanta, kafe, restoran gibi işyerlerinde menülerin ve fiyatların kapılarda görünür şekilde yer alacak olmasının enflasyonla mücadelede önemli olacağını vurguladı.
AB pozitif ajandayı yılın ikinci yarısına erteledi
Bakan Bolat, Avrupa Birliği ile ilişkilerde seçim öncesi yaşananların hatırlanması gerektiğine işaret ederek şunları söyledi: “AB, ABD ve İsrail mevcut Cumhurbaşkanımız önderliğindeki ittifakın genel seçimleri kazanmasını istemediler. Bu yönde vize konusunu manivela olarak kullanıp, seçmenlere yönelik kışkırtma yapmayı düşündüler. Borsayı da 3 ay boyunca manipüle ederek yıkmaya çalıştılar. Seçimlerden sonra hatta daha seçim akşamı ise Türkiye ile yapıcı diyalog kuralım anlayışıyla 180 derece dönüş sergilediler. Biz de kimseyle ilişkileri bozma yönünde değiliz. İş birliği yapmak istiyoruz. Bu yönde AB ile temaslar da arttı AB Komisyonu’na da raporlama görevi verildi, ancak bu raporun onayı gelmedi. AB Zirvesi’nde görünmez bir el devreye girdi ve raporu not ediyoruz şeklinde muğlak bir ifade yer aldı. Türkiye’nin Filistinlilerin haklarını savunma konusunda dünyayı harekete geçirmesi, İsrail’e şartsız destek veren AB ülkelerini rahatsız etti, birkaç aylık bekle gör moduna geçtiler. AB ile vize konusunda biz haklarımızı ve talepleri sürdürmeye devam ediyoruz. Belediye seçimlerinden sonra konu biraz daha netleşecektir. Zaten şu anda da uygulamada biraz gevşeklik gözleniyor.”
Yeşil mutabakat ve uyum konusunda çalışmaların sürdüğünü vurgulayan Bakan Bolat, sınırda karbon düzenlemesinin 1 Ocak 2026’da yürürlüğe gireceğini ve gerekli mevzuatların hazırlanmasıyla ilgili çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Bakan Bolat, çimento, gübre, demir çelik, alüminyum ve elektrik sektörünün bu konudan en fazla etkilenen sektörler olacağına işaret ederek şunları söyledi: “Sektörlerin uyum planlarını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı hazırlıyor, iki sektörde hazır, diğerlerini de yakında çıkarmak üzere. Emisyon ticaret sistemi hazırlığını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yapıyor. Sektörlerimiz emisyon ticaret sistemi üzerinden karbonsuz üretim ve ihracat düzenine bir an önce ayak uydurmaya çabalamalı. Birçokları yeni yatırımlar yaptı. Bazı zorluklar olacak ama AB ile hem teknik hem mali iş birliği yapmak istediğimizi belirttik. Hem bakanlıklar arası hem TOBB başta olmak üzere iş dünyası ile koordinasyon çalışmaları yapılıyor. Yol haritaları ortaya çıktıkça her firma kendisini hazırlamaya başlayacak. Bizler de teknik destek ve mali iş birliği konusunda yardımcı olacağız. Bazı kredi paketleri oluşturuldu. Eximbank ve İGE yakında Hazine’den bu konuda olur aldıktan sonra firmalarla daha yakın çalışacağız.”
Felaket tellallığı yapanlara kanmamak lazım
Bakan Bolat, milli paralarla ticarette gelinen noktayı ise şöyle özetledi: “İhracatta 11 milyar dolarlık miktar milli paralarla yapılıyor. 25 milyar dolarlık ithalat milli paralarla yapılıyor ki 100’ün üzerindeki ülkeyle bunları yapabiliyoruz. Topladığımızda 36 milyar dolar yapıyor, geçen yılki dış ticaret 618 milyar dolardı, yani yüzde 6,5 civarında toplam ticareti milli paralarla yapıyoruz. Bu dövize bağımlılığı azaltma anlamında önemli, dövizi olmayıp bizimle ticaret yapmak isteyen ülkelere karşı da finansman sağlamış oluyoruz. Geliştirmeye devam edeceğiz.”
Gümrüklerde hem modernleşme çalışmalarının hem de gümrükçülerin artırılması çalışmalarının süreceğini söyleyen Bakan Bolat sözlerini şöyle tamamladı: “Türkiye iyi yönetiliyor. Yurtdışından bakış olumlu. Cumhurbaşkanımıza ve ülkeye büyük ilgi saygınlık gösteriliyor ve güçlü bir ekonomimiz var. İçeride ve dünyadaki sıkıntılar olmasına rağmen kısa sürede ayağa dikilip güçlenmeye devam edebiliyoruz. 2023’ü 1 trilyon doların üzerinde milli gelirle kapatacağız, kişi başı gelir 12 bin 500 dolara yükselecek. Bu yıl dünyada talep düştü, üretim durgunlaştı, 6,5 milyar dolar kayıpla karşılaştığımız 6 Şubat depremiyle sarsıntı yaşadık. 51 bin kardeşimizi kaybettik, büyük yıkımlar oldu, ama buna rağmen Türkiye ilk 9 ayda yüzde 4,7 ortalama büyüme sağladı. Çin bile, Hindistan bile bu rakamlarda, AB’de yüzde sıfırlar civarında büyüme var. İhracatta ilk iki ay yüzde 8 kayıpla başlamıştık, ama artıda bitireceğiz. Hizmet ihracatımız da yüzde 13 artacak. Dış ticaret ve cari açık gerilemeye başladı. İthalatımızda da geçen yılın aynı aylarına göre gerileme var, ihracatta da son 5-6 aydır geçen yılların aynı aylarına göre artışla ilerledik. İlk yarıda kaybettiğimiz miktarları geri aldık. 2024’ten umutluyuz. Dünyadaki siyasi ekonomik tablo belli, ama buna rağmen biz azimle şevkle çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye yüzyılı hedeflerine koşmaya devam edeceğiz. OVP iyi işliyor. Bu yılın ikinci yarısında makro hedeflerin hepsi tuttu. İstihdamda 32 milyona geldik, işsizlik oranı yüzde 8,5’e geriledi. Kriz ya da felaket tellallığı yapanlara kanmamak lazım, umutla ileriye bakmak lazım. Dışarıdan muazzam güçlü Türkiye görüntüsü var. Dış politika, savunma, ekonomisiyle Türkiye ile daha fazla entegre olmak isteyen batılı sanayiler var. O yüzden ümitle ileriye bakalım yarınlarımız çok daha esenlik ve hayırlı olacak.”
‘Türkiye Yüzyılı’na En Büyük Katkıyı Vermeye Adayız
Açılışta konuşan Gaziantep Valisi Kemal Çeber de, “Konu ihracat, emek, çalışma olunca bu kürsüde olmak büyük keyif. Göğsümüzü gere gere söylüyoruz; bu kent üreten, çalışan, kazanan, istihdam sağlayan bir kent. Kazandığını vatanı, milleti, insanları için kullanan bir kent” dedi. Gaziantep’te tüm iş insanlarının aynı zamanda çok büyük birer hayırsever olduğunun altını çizen Çeber, hepsinin ya bir okulu, ya bir sağlık ocağı ya da yaptığı başka hayırlar olduğuna dikkat çekti. Bu ortamın oluşmasında kentin ruhunun da çok önemli olduğunu vurgulayan Çeber, şöyle devam etti: “Gaziantep ruhu, Gaziantep usulü çalışma diye bir şey var. Tam bir beraberlik içinde çalıştığımız, çok koordineli bir çalışma sistemimiz var. Bizim sorunlarımız da daha fazla nasıl üretiriz, nasıl çalışırız gibi sorunlar. Mutluluk veren sorunlar. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ‘Türkiye Yüzyılı’nda her türlü işte ve hedefte en fazla katkı veren illerden biri olmaya adayız ve bunu taahhüt ediyoruz.”
Zirvenin açılışını yapan Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu da, “Gelenekselleşen bu zirvelerimizle ülkemizin öncelikli konularıyla gelecek trendlerini birleştiriyoruz, kamuoyu bilinci oluşturmak istiyoruz. Zirvelerimizle her alanda varız, artık bu toplantılarımız örnek de alınmaya başladı” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
AK Partili Belediyelerde Eş Zamanlı Buluşma: Halkla 1. Yıl Değerlendirmesi

HABER/HASAN MESUT EKMEN
AK Partili belediyeler, yerel yönetimlerde geçen bir yılın ardından, halkla bütünleşen ve şeffaf yönetişim anlayışı çerçevesinde 19 Nisan Cumartesi günü anlamlı bir etkinliğe imza atacak.
AK Parti çatısı altındaki tüm belediyelerde eş zamanlı olarak düzenlenecek programda, belediye başkanları vatandaşlarla birebir buluşacak. Bu buluşmalarda, halkın soruları, önerileri ve talepleri doğrudan muhataplarına iletilecek.
Partiden yapılan açıklamada, bu buluşmaların “çözümün bir parçası olarak birlikte üretme” anlayışıyla şekilleneceği belirtildi. AK Partili belediyelerin hizmet odaklı çalışmalarını, 1 yılın sonunda halkla birlikte değerlendirecek olan başkanlar, yerel yönetimde katılımcı demokrasiye örnek teşkil edeceklerini vurguladı.
📍 Etkinlik Tarihi: 19 Nisan 2025, Cumartesi
📌 Yer: Tüm AK Partili Belediyeler
🗣 Katılımcılar: Belediye Başkanları ve Vatandaşlar
Yılmaz Tunç: "Adaletle Güçlenen İstikrarla Kalkınan Bir Türkiye Hedefliyoruz"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’nin adalet sistemi ve ekonomik kalkınması üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Tunç, “Adaletle güçlenen istikrarla kalkınan ve büyüyen bir Türkiye için çalışıyoruz” diyerek bakanlığının öncelikli hedeflerini net bir şekilde ortaya koydu. Bu vizyon doğrultusunda atılacak adımların ülke genelinde hukukun üstünlüğünün sağlanması ve ekonomik istikrarın desteklenmesi amacıyla hayata geçirileceği belirtildi.
Adalet Sistemindeki Reformlar
Bakan Tunç, adalet sisteminin etkinliğini artırmak için bir dizi reformun üzerinde çalışıldığını vurguladı. Bu reformların arasında duruşma süreçlerinin hızlandırılması, yargı personelinin eğitimi ve teknolojik altyapının güçlendirilmesi gibi önemli başlıklar yer alıyor. Özellikle son yıllarda mahkeme kararlarının icra edilmesindeki gecikmelerin önüne geçmek için yeni düzenlemeler yapıldığına dikkat çekildi.
Ekonomik Kalkınma ve Adaletin İlişkisi
Adalet Bakanı, adaletin ekonomik kalkınma ile doğrudan ilişkili olduğunu belirterek, şeffaf ve güvenilir bir hukuki zeminin yatırım ortamını iyileştireceğini ifade etti. Bu bağlamda, ticaretin kolaylaştırılması, sözleşmelerin ihlallerine karşı etkin koruma sağlanması ve fikri mülkiyet haklarının güvence altına alınmasının ekonomik büyüme için kritik öneme sahip olduğu vurgulandı.
Hukukun Üstünlüğü İlkesi
Tunç, bakanlık olarak hukukun üstünlüğü ilkesini her zaman ön planda tuttuklarını belirtti. Bu ilke çerçevesinde, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunması, yargı bağımsızlığının sağlanması ve adalete erişimin kolaylaştırılması gibi konularda hassasiyet gösterdiklerini ifade etti. Ayrıca, uluslararası hukuk normlarına uygun hareket ederek Türkiye’nin hukuki saygınlığını artırmayı hedeflediklerini söyledi.
Örnek Uygulamalar
Bakan Tunç'un açıklamalarına göre, adalet sistemini güçlendirmek için başlatılan bazı projeler şunlardır:
- Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri (AUÇY): Mahkemelerin yükünü hafifletmek ve uyuşmazlıkların daha hızlı çözülmesini sağlamak amacıyla AUÇY’nin yaygınlaştırılması.
- E Duruşma Sistemi: Duruşma süreçlerini dijitalleştirmek, şeffaflığı artırmak ve zamandan tasarruf sağlamak için e-duruşma sisteminin geliştirilmesi.
- Yargı Personeli Eğitimi: Hakimler, savcılar ve diğer yargı personelinin güncel hukuk mevzuatı ve yargılama teknikleri konusunda eğitilmesini sağlayacak programların düzenlenmesi.
Tunç, bu projelerin Türkiye’nin adalet sistemini daha etkin, verimli ve güvenilir hale getirmeyi amaçladığını belirtti.
İstanbul'da 3. Uluslararası Yeditepe Bienali Başladı

İstanbul'da 3. Uluslararası Yeditepe Bienali açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bienalin ülkemize ve kültür sanat camiasına hayırlar getirmesini diledi. Gelenekselleşen etkinlik, bu yıl 15 farklı ülkeden 263 sanatçının 215 eserine ev sahipliği yapıyor.
Bienalde Yer Alan Eserler
Yeditepe Bienali, geniş bir yelpazede sanatsal çalışmaya yer veriyor. Resim, heykel, seramik, gravür gibi farklı disiplinlerdeki eserler, sanatseverlerin ilgisini çekmeyi hedefliyor. Bienale katılan sanatçılar arasında Türkiye'den ve dünyadan önde gelen isimler bulunuyor.
Etkinlik 2 Ay Sürecek
Bienal kapsamında çeşitli yan etkinlikler de düzenlenecek. Sanatçı söyleşileri, atölye çalışmaları ve panel tartışmaları ile bienalin zengin içeriği daha da genişletiliyor. Bu etkinliklerin amacı, sanatseverlerle sanatçılar arasında etkileşim kurmak ve sanata olan ilgiyi artırmak.
2 ay boyunca sürecek bienal, İstanbul'un kültürel yaşamına önemli bir katkı sağlaması bekleniyor. Bienalin, yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi göreceği tahmin ediliyor. Etkinlik, sanatın evrenselliğini vurgularken, farklı kültürlerin etkileşimine de zemin hazırlıyor.
Çatalca Belediyesi, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü'nü Kutladı

Çatalca ilçesinde tarihi ve kültürel mirasın korunması amacıyla yapılan çalışmalarla bilinen Çatalca Belediyesi, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Açıklamada, ilçenin zengin tarihi dokusuna dikkat çekilerek, geçmişten günümüze uzanan mirası koruma ve gelecek nesillere aktarma çabalarının devam edeceği vurgulandı.
Çatalca'nın Tarihi Dokusu
Çatalca, İstanbul'a yakın konumu ve tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapması sebebiyle önemli bir kültürel mirasa sahip. İlçe sınırları içerisinde bulunan antik kalıntılar, tarihi camiler, kiliseler ve Osmanlı döneminden kalan eserler, Çatalca’nın geçmişine ışık tutuyor. Özellikle Çatalca Kalesi, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde stratejik öneme sahip olmuş ve günümüze kadar korunmuş önemli bir yapı olarak dikkat çekiyor.
Belediye'nin Miras Koruma Çalışmaları
Çatalca Belediyesi, tarihi yapıların restorasyonu ve bakımına büyük önem veriyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarla birçok tarihi eser restore edilerek turizme kazandırıldı. Bunlar arasında;
- Tarihi Çatalca Merkez Camii'nin minare onarımı
- Köy içindeki eski taş evlerin cephelerinin yenilenmesi
- Roma dönemine ait kalıntıların bulunduğu alanlarda arkeolojik kazı çalışmaları desteklenmesi
Geleceğe Yönelik Hedefler
Belediye yetkilileri, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü vesilesiyle yaptıkları açıklamada, kültürel mirasın korunması konusunda daha fazla adım atacaklarını belirtti. Çatalca'nın tarihi değerlerinin tanıtımı için çeşitli etkinliklerin düzenleneceği, yerel halkın ve turistlerin bu eserlere olan ilgisinin artırılmasının hedeflendiği ifade edildi. Ayrıca, genç nesillerin tarihi bilincini güçlendirmek amacıyla okullarda yönelik eğitim programlarının da planlandığı öğrenildi.
Çatalca Belediyesi'nin açıklaması, ilçenin tarihi ve kültürel mirasına verilen önemin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. İlçe sakinleri ise belediyenin bu çalışmalarını takdirle karşılıyor ve Çatalca’nın geçmişten günümüze taşıdığı değerlerin korunmasına destek veriyor.
Beylikdüzü Belediyesi'nden Genç Sporculara Destek

Beylikdüzü Belediyesi, genç sporcuların hayallerine ulaşmalarına destek olmak amacıyla düzenlediği Spor Akademileri Sınavlarına Hazırlık Kurslarına kayıtlar devam ediyor. Bu kurslar, spor alanında eğitim almak isteyen ve çeşitli üniversitelerin beden eğitimi öğretmenliği veya spor bilimleri bölümlerini hedefleyen öğrencilere yönelik kapsamlı bir hazırlık imkanı sunuyor.
Kursların İçeriği ve Hedef Kitle
Hazırlık kursları, sınavda başarıya ulaşmak için gerekli olan teorik bilgilerin yanı sıra pratik uygulamaları da içeriyor. Kurs programı; anatomi, fizyoloji, spor psikolojisi, antrenman metodları gibi konularda uzman eğitmenler tarafından veriliyor. Özellikle son yıllarda spor alanına olan ilgi ve üniversitelerin bu bölümlere olan talebi göz önünde bulundurulduğunda, kurslar öğrencilere önemli bir avantaj sağlıyor.
Kayıt İşlemleri ve İletişim Bilgileri
Kurslara kayıt yaptırmak isteyen adayların, 444 09 39 numaralı çağrı merkezinden 7948 nolu dahiliden bilgi alabileceği belirtildi. Kayıt sürecinde öğrencilerin, gerekli belgeleri hazırlamaları ve belirlenen tarihler arasında başvurularını tamamlamaları gerekiyor. Beylikdüzü Belediyesi yetkilileri, kursların kontenjanının sınırlı olduğunu ve başvuru yapacak adayların acele etmelerini tavsiye ediyor.
Beylikdüzü'nde Sporun Teşvik Edilmesi
Beylikdüzü Belediyesi, sporun teşvik edilmesi ve gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanması amacıyla çeşitli projeler yürütüyor. Bu kapsamda düzenlenen hazırlık kursları, öğrencilerin hem akademik başarılarını desteklemeyi hem de spor yeteneklerini geliştirmeyi amaçlıyor. Belediye tarafından hayata geçirilen bu tür çalışmalar, ilçe genelinde sporun daha geniş kitlelere ulaşmasına katkıda bulunuyor.
- Kurslar uzman eğitmenler tarafından veriliyor
- Sınav içeriğine uygun ders anlatımı yapılıyor
- Pratik uygulamalarla öğrencinin başarısı destekleniyor
İsrail'in Filistin Politikalarına Tepkiler Artıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Filistin topraklarında sürdürdüğü politikaları eleştirdi. Yaptığı açıklamada, yıllardır özgürlük, hak ve hukuktan bahsedenlerin, İsrail'in uyguladığı katliam politikası karşısında sessiz kaldığını belirtti. Bu durumun, uluslararası arenada çifte standartlara işaret ettiğini vurguladı.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Vurgusu
Erdoğan, açıklamasında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne atıfta bulunarak, bu beyannamenin prensiplerinin İsrail tarafından ihlal edildiğini savundu. Filistin topraklarında yaşanan olayların, temel insan haklarına aykırı olduğunu ve uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Batılı Devletlere Eleştiri
En ufak bir olayda ambargo uygulayan Batılı devletlerin, İsrail’e karşı neden aynı tavrı sergilemediği sorusunu yöneltti. Bu durumun, uluslararası ilişkilerdeki adaletsizliği gözler önüne çıkardığını belirtti. Uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri çerçevesinde, tüm ülkelerin eşit mesafede olması gerektiğinin altını çizdi.
Filistin'de Yaşanan Son Durum
Filistin topraklarında yaşanan gerginlikler son zamanlarda artış gösterdi. İsrail ordusunun düzenlediği operasyonlar ve Filistinlilerin tepkileri, bölgedeki durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Bu gelişmelerle birlikte uluslararası toplumdan gelen çağrılar, çatışmanın tırmanmasını engellemeye yönelik diplomatik çabaları içeriyor.
- İsrail'in Filistin politikalarına yönelik eleştiriler
- Uluslararası hukuk ihlalleri iddiaları
- Batılı devletlerin tutumu sorgulanıyor
ABD, Suriye'den Askerlerini Çekmeye Başladı

New York Times gazetesinin haberine göre ABD, Suriye’den yüzlerce askerini geri çekmeye başladı. Gazete, bu bilgiyi iki üst düzey ABD yetkilisine dayandırarak, Pentagon’un Suriye’nin kuzeydoğusundaki 8 üsten 3’ünü kapatmayı planladığını belirtti. Bu hamle, bölgedeki güvenlik dinamiklerini etkilemesi beklenen önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Geri Çekilmenin Kapsamı ve Detayları
ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı yaklaşık 2 bin askerden oluşuyor. Geri çekilme planı kapsamında, öncelikle kuzeydoğu bölgesindeki üslerin kapatılması hedefleniyor. Bu üsler, IŞİD ile mücadelede önemli bir rol oynadı ve bölgedeki Kürt güçlerine destek sağlıyordu. Yetkililer, geri çekilmenin kademeli olarak gerçekleşeceğini ve operasyonel ihtiyaçlara göre takvimin belirleneceğini ifade ediyorlar.
Geri Çekilme Kararının Ardındaki Nedenler
ABD'nin Suriye'den askerlerini çekme kararı, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle alındı. Bunlar arasında:
- IŞİD’in askeri olarak yenilmesi
- Bölgedeki istikrarsızlığın artması
- ABD’nin iç politik önceliklerinin değişmesi
yer alıyor. Birçok analist, bu kararın ABD'nin Suriye politikasında bir dönüm noktası olduğunu ve bölgedeki güç dengelerini değiştirebileceğini vurguluyor.
Bölgesel Etkiler ve Olası Senaryolar
ABD askerlerinin geri çekilmesi, Suriye’deki mevcut durumu karmaşıklaştırabilir. Özellikle Kürt grupların güvenliği konusunda endişeler artıyor. Geri çekilmenin ardından bölgede farklı aktörlerin güçlenmesi ve çatışmaların yeniden alevlenmesi riski bulunuyor. Uzmanlar, Türkiye'nin bu süreçte daha aktif bir rol oynayabileceğini belirtiyorlar. Ayrıca, Rusya ve İran’ın da Suriye’deki etkisini artırma potansiyeli değerlendiriliyor.
ABD’li yetkililer, geri çekilmenin IŞİD ile mücadeleyi zayıflatmayacağını, bölgedeki ortaklarla koordineli bir şekilde hareket edileceğini vurguluyor. Ancak, bu konuda henüz net bir strateji kamuoyuyla paylaşılmadı. Suriye'deki durumun gelişimi, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.
6 Farklı Organize Suç Örgütü Üyesi Operasyonla Çökertildi: 158 Şüpheli Yakalandı

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 6 farklı organize suç örgütüne yönelik eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Operasyonlarda toplam 158 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonların Adana, İstanbul, Antalya ve İzmir illerinde gerçekleştirildiği belirtildi.
Elebaşılardan Yurt Dışı Bağlantıları
Operasyonun merkezinde, farklı şehirlerde faaliyet gösteren organize suç örgütlerinin elebaşıları yer alıyor. Adana'da S.B., İstanbul'da H.Y. ve B.B., Antalya'da A.B., İzmir'de ise S.A.'nın yurt dışında olduğu ve U.G.’nin cezaevinde bulunduğu tespit edildi. Yurt dışından talimat verdiği iddia edilen bu elebaşlarının, Türkiye'deki suç faaliyetlerini yönettiği öne sürülüyor.
Operasyonların Kapsamı
Yapılan operasyonlar çerçevesinde çeşitli suç unsurlarına el konulduğu bildirildi. Bu kapsamda şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda uyuşturucu madde, silah, sahte belge ve nakit para ele geçirildi. Yetkililer, operasyonların organize suç örgütlerinin finans kaynaklarını kurutmaya yönelik olduğunu vurguladı.
Şüphelilerin Tutukluluk Durumu
Gözaltına alınan 158 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Şüphelilerden bir kısmının çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı, diğerlerinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. Operasyonun ardından bölgedeki güvenlik güçleri, organize suç örgütlerine yönelik takibini sürdürüyor.
Organize Suçla Mücadele Devam Edecek
İçişleri Bakanlığı yetkilileri, organize suçlarla mücadelede kararlılıkla devam edileceğini vurguladı. Vatandaşların huzur ve güvenliğini sağlamak amacıyla bu tür operasyonların sıklıkla gerçekleştirileceği belirtildi. Yetkililer ayrıca, organize suç örgütlerinin eylemlerine karışan herkesin adalet önüne çıkarılacağını ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanından Rusya-Ukrayna Savaşı İçin Zaman Uyarısı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın taraflarına ve Avrupa’ya “zamanlarının daraldığı” mesajını verdi. Yapılan açıklamada, savaşın sona erdirilmesinin mümkün olup olmadığının kısa sürede belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
Savaşın Sonu İçin Belirleyici Anlar
Rubio, "Savaşı sona erdirmenin mümkün olup olmadığını belirlememiz gerekiyor. Netleştirmek için birkaç günden bahsediyoruz," ifadelerini kullandı. Bu açıklama, savaşın seyrini değiştirebilecek kritik bir döneme girildiğine işaret ediyor. Diplomatik çabaların ve müzakerelerin bu kısa zaman dilimi içerisinde yoğunlaşması bekleniyor.
Alternatif Senaryo: Başkan Trump'a Dönüş
Rubio, savaşın sona erdirilmesinin mümkün olmadığı takdirde ise eski Başkan Donald Trump’ın devreye girebileceği sinyalini verdi. Bu durum, ABD dış politikasında olası bir değişikliğe ve yeni bir stratejiye işaret ediyor. Savaşın uzaması halinde, farklı aktörlerin arabuluculuk rolü üstlenmesi ihtimali gündeme gelebilir.
Avrupa'ya Yönelik Uyarı
Rubio’nun Avrupa’ya yönelik “zamanınız bitiyor” mesajı ise kıta üzerindeki güvenlik kaygılarını artırdı. Bu uyarı, Avrupa ülkelerinin enerji bağımlılığı ve savunma stratejileri konusunda daha hızlı adımlar atması gerektiğini gösteriyor. Avrupa'nın Rusya
- Savaşın sona erdirilmesi için birkaç günün belirleyici olacağı vurgulandı.
- Eski Başkan Trump’ın devreye girebileceği sinyali verildi.
- Avrupa'ya yönelik zaman uyarısı yapıldı.
Galatasaray'ın Bodrum FK Maçında Alman Hakem Görev Yapacak

Süper Lig’de heyecan devam ediyor. Galatasaray, deplasmanda karşılaşacağı Bodrum FK maçında hakem Markus Schmidt tarafından yönetilecek. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK), kritik mücadele için yapılan hakem atamasını duyurdu.
VAR Merkezi'nde Alman İsmi
Galatasaray’ın 2023 2024 sezonunda oynayacağı Bodrum FK karşılaşmasında, VAR merkezinde de Alman bir isim görev alacak. Bu durum, maçın hakem kararlarının daha yakından inceleneceği anlamına geliyor. MHK tarafından yapılan açıklamada, hakem Schmidt'in deneyimli ve uluslararası arenada da görev yapmış bir hakem olduğu vurgulandı.
Maç Öncesi Hazırlıklar
Galatasaray, Bodrum FK karşılaşması için hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. Teknik direktör yönetimindeki antrenmanlarda oyuncular, taktiksel çalışmalar yapıyor ve fiziksel olarak kendilerini geliştiriyor. Bodrum FK da kendi sahasında Galatasaray'ı ağırlamak için yoğun bir hazırlık süreci izliyor.
Süper Lig'de Hakem Uygulamaları
Son yıllarda Süper Lig’de hakem uygulamalarında VAR sistemi önemli bir rol oynuyor. Özellikle tartışmalı pozisyonlarda hakemlerin doğru kararlar vermesine yardımcı olan bu sistem, ligin kalitesini artırmayı hedefliyor. MHK, hakem atamalarını yaparken deneyimi ve performansı göz önünde bulunduruyor.
- Galatasaray, Süper Lig'de şu ana kadar oynadığı maçlarda başarılı bir performans sergiliyor.
- Bodrum FK ise ligdeki ilk sezonunda dikkat çekici sonuçlar elde etti.
- Hakem Markus Schmidt daha önce birçok önemli karşılaşmayı yönetti.
İlk Yorum yapan siz olun!