Üsküdar Üniversitesi tarafından bu yıl beşincisi düzenlenen ve ana teması ‘İş Yaşamında Yalnızlık’ olan Uluslararası Yalnızlık Sempozyumunda farklı ülke ve çeşitli mesleklerden insanların yalnızlık deneyimleri interdisipliner bir bakış açısıyla ele alındı.

16 Aralık Cumartesi günü çevrimiçi olarak düzenlenen sempozyumun açılış konuşmalarını Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, Üsküdar Üniversitesi İTBF Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü – Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan yaptı.
Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı: “Yalnızlık olgusu, iş yaşamında da sıkça görülen bir duruma dönüştü”
Sempozyum kapsamında açılış konuşmasını gerçekleştiren Üsküdar Üniversitesi İTBF Sosyoloji Bölümü Öğr. Üyesi ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, “Sosyal yaşamda kendini yalnız hissetmeyenler iş yerinde daha fazla yalnız hissedebiliyorlar.” dedi.
Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, modern toplumların bir yarası olarak nitelendirilen yalnızlığın, günümüz insanının en büyük sorunlarından birisi olarak değerlendirildiğine vurgu yaptı. İnsanların birbirleriyle sosyal ve fiziksel açıdan iletişimde bulunmasına rağmen, insanların zihinsel ve ruhsal açıdan yalnızlık çektiklerini dile getiren Prof. Dr. Süleymanlı şöyle devam etti:
“Günümüz toplumlarında kişilerin aile hayatlarında, sosyal çevresinde yüksek düzeylerde deneyimledikleri yalnızlık olgusu, iş yaşamında da sıkça görülen bir duruma dönüştü. Hatta sosyal yaşamda kendini duygusal olarak yalnız hissetmeyen bireyler iş yerinde daha fazla yalnız hissedebiliyorlar. Bununla ilgili de çeşitli araştırmalar var. Özellikle iş yaşamında rekabetin fazla olması, bencillik, narsistik eğilimleri üzerinden bir benlik yapısı inşa olurken iş yerinde yalnızlık olgusu da derinleşerek bireyleri etkisi altına alıyor. Bunun yanında küreselleşme süreciyle birlikte hız kazanan iletişim ağındaki gelişmeler, modern kentlerin getirdiği yaşam koşulları iş yerinde yalnızlık duygusunu arttırarak yoğunlaştırıyor.”
Yaşanılan yalnızlık duygusu çalışanlar üzerinde nasıl bir etki yaratıyor?
Yaşanılan yalnızlık duygusunun çalışanlar üzerinde nasıl bir etki yarattığı, hangi meslek sahiplerinin yalnızlık duygusunu daha fazla hissettikleri, farklı ülkelerde çalışanların yalnızlık deneyimlerinin ne düzeyde olduğu gibi konuların sempozyumun ana konusunu oluşturduğunu söyleyen Prof. Dr. Süleymanlı, “Aslında üzerinde çok fazla konuşulmayan, fark edilse bile etkisinin derin boyutlarını belki biraz küçümsediğimiz iş yeri yalnızlığını konuşmak, bununla ilgili olarak tespitlerde bulunmak hem kişilerin hem de şirketlerin her boyutta farkındalık kazanmasına neden olacaktır.” dedi.
Prof. Dr. Arıboğan, “Eski yalnızlıklarla yeni yalnızlıklar arasında farklılıklar var”
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan açılış konuşmasında teknolojik imkanların hem yalnızlığa çare olduğunu hem de yalnızlığa neden olan bir faktör olduğuna değindi. İTBF olarak bir süredir yalnızlıkla ilgili sosyolojik araştırmalara devam ettiklerini ve yalnızlığın farklı boyutlarını incelediklerini belirten Prof. Dr. Arıboğan, “Bu konuda ilham kaynağımız yalnızlık meselesini Türkiye’nin gündemine sokmayı başaran Prof. Dr. Nevzat Tarhan hocamız, çünkü kendisi insan psikolojisi açısından olaya yaklaşıyor.” dedi.
“Bugün özel olarak iş yeri yalnızlığı ile ilgili bir araştırmayı sunacağız ama genel olarak toplumsal düzeyde farklı bir uygarlık düzlemine geçmenin etkisiyle yalnızlaşma duygusunda da farklılaşma var.” diyen Prof. Dr. Arıboğan, eski yalnızlıklarla yeni yalnızlıklar arasında da farklılıklar söz konusu olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Arıboğan şunları söyledi:
“Tarım toplumu insanın yalnız kalmasına imkan vermiyordu. Bizim jenerasyonumuz mahalle kültürüyle büyüdü. Komşularımıza, aile büyüklerimize hesap veren çocuklardık. Türkiye hızlı bir şekilde sanayi toplumuna dönüştü. Ortaya çıkan modern insanlar artık yalnızlaşmaya başladı. Birey olarak ön plana çıkan bir insan ve bireyin hakları, bireyin çıkarları diye konuştuğumuz birey ve diğerleri diye tanımladığımız bir yeni dünya algısı oluştu.”
Prof. Dr. Arıboğan: “Yeni neoyalnızlık diye bir şeyden söz etmemiz mümkün olabilecek”
Modern dünyanın kişileri nesneleştirdiğini ve birer tüketim malzemesi gibi konumlandırdığını ifade eden Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, “Yalnızlıktan bile şikayet etmeyeceğimiz bir noktada kalıplara konduk ve sanki raflarda tüketim unsuru olarak piyasaya sunulduk. Fakat şu anda aynı zamanda bir başka uygarlık düzlemiyle daha karşı karşıyayız. Endüstri 4.0 dediğimiz, sanayi sonrasını da aştığımız yani postmodernitenin de postu haline gelen yeni bir dünya algısında, artık robotlarla yarı robotlaşmış şekilde ve yapay zekayla, artırılmış gerçeklikleriyle bir başka dünya geliyor.” dedi.
Bundan sonra robotlarla arkadaşlık edebileceğimiz, yalnızlık duygularımızı evimizde istihdam ettiğimiz robotlarla geçirebileceğimiz, artırılmış gerçeklik dünyasında kaybettiğimiz annelerimiz babalarımızın yanında olabileceğimiz yeni bir dünya algısı da geldiğini aktaran Prof. Dr. Arıboğan, “Bugün yalnızlıktan söz ediyoruz ama tanımladığımız yalnızlık kavramı dışında, yeni neoyalnızlık diye bir şeyden söz etmemiz mümkün olabilecek. Onun için yaptığımız araştırmaları gelecekle ve gelmekte olan dünyayla ilintilendirebileceğimiz bir noktaya çekmek çok önemli. Bugün iş yerindeki yalnızlıklardan bahsediyoruz ama görüntülü konuşma dünyası, yeni dünyanın en ilkel modu. Papirüsün üzerine yazı yazmaktan farklı değil şu anda çevrimiçi buluşuyor olmamız. Yeni dünyanın tekerleğini henüz icat etmedik. O dünyada neye dönüşeceğiz bu da çok önemli bir şey. Belki bundan sonra önümüzdeki dönemle ilgili yeni yalnızlık tanımları üzerinden de araştırmalarımıza devam edebiliriz.” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Tarhan: “Yalnızlık hissi ile yalnız kalmak başka şeyler”
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, konuşmasına Kazakistan’ın Bağımsızlık Gününü hatırlatarak başladı ve ‘İnşallah daha güçlenerek bağımsızlıkları devam eder’ dedi.
Tarhan, yalnızlık konusunda yeni çalışmaların olduğunu dile getirerek, “Yalnızlık hissi ile yalnız kalmak başka şeyler. Bu seneki sempozyumun konusu; işyerinde yalnızlık. İnsanlar kalabalığın içinde bile kendini yalnız hissedebiliyor. Bir insan yalnız olduğu halde yalnız hissetmeyebilir kendisini. Esas olan kişinin kendisini yalnız hissetmesi. Kalabalığın içinde yalnız hissetmek işyerinde en çok rastladığımız yalnızlıklardan biri.” dedi.
Prof. Dr. Tarhan: “Yalnızlık sessiz bir tehlike!”
İşyerinde yalnızlaştırarak mobbing uygulanabildiğini, yalnız bırakmanın bir mobbing biçimi olduğunu da ifade eden Tarhan, “İnsanları yok saymakla, selam vermemekle onu dışlamakla yalnızlaştırarak insanlar psikolojik taciz edilebiliyor.” diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün dünyayı bekleyen 3 büyük tehlikeye işaret ettiğini bunların gelir eşitsizliği, iklim değişikliği ve yalnızlık olduğunu anlatan Tarhan, “Yalnızlık sessiz bir tehlike. Yalnızlığın kişilerde yaptığı etkiler son yıllarda daha anlaşılır oldu.” dedi.
Prof. Dr. Tarhan: “Yalnız hisseden kişilerde Herpes (uçuk) ve zona hastalığı daha çok çıkıyor”
Yalnızlığın bağışıklık sistemi üzerinde de etkisi olduğunun açıklandığını kaydeden Tarhan, yalnız hisseden kişilerde Herpes (uçuk) ve zona hastalığının daha çok çıktığını, yalnız hissetmenin kişiye verdiği zarar açısından günde 1 paket sigara içme etkisi yaptığının da görüldüğünü dile getirdi.
Bu kişilerde kaygı yüksek olduğu için beynin stres hormonunu daha çok salgıladığını da ifade eden Tarhan, “Bu kişilerde bağışıklık sistemi baskılandığı için, stres bağışıklık sistemini baskılıyor, baskıladığı için de bu kişilerde uyuyan virüsler uçuk gibi virüsler harekete geçiyor. Aktif hale geçiyor. Sık sık çeşitli aft, zona, uçuk gibi, Behçet hastalığı gibi hastalıklar daha çok ortaya çıkmaya başlıyor.” diye konuştu.
Prof. Dr. Tarhan: “Yalnızlık sinsi bir hastalık gibi etkiliyor”
Yapılan bir araştırmaya göre, sıklıkla görülen Herpes virüsü enfeksiyonunun bağışıklık sistemini düşük olduğunu gösterdiğini, vücutta ağrı, yorgunluk ve depresif belirtilerin de yalnızlık hisseden kişilerde yüzde 50 daha fazla çıktığını anlatan Tarhan, “Yalnızlık sinsi bir hastalık gibi etkiliyor. Yalnızlığı artıran en önemli sebep Covid-19 pandemisi oldu.” dedi.
Pandemi döneminde artan yalnızlığa da vurgu yapan Tarhan, işyerinde de yalnız olan kişilerin genellikle sosyal izolasyona da uğradığını da söyledi.
Yüzde 50 daha sağlıklılar…
Tarhan, “Güçlü sosyal ilişkileri olan bireyler, güçlü sosyal ilişkileri olamayan bireylere göre yüzde 50 daha sağlıklı oluyorlar. Güçlü sosyal ilişkisi olmayan bireyler yüzde 50 daha çok sağlık sorunları yaşıyorlar.” şeklinde bilgi verdi.
Geçen yıl açıklanan ve 6 binin üzerinde kişiyle gerçekleştirilen ‘Türkiye Dijitalleşme ve Yalnızlık Araştırması’ sonuçlarını hatırlatan Tarhan, 3 katılımcıdan birinin kendisini sıklıkla yalnız hissettiğini söylediğini hatırlattı.
Bu sonucun Türkiye gibi sosyal bir toplum için önemli bir rakam olduğunu dile getiren Tarhan, İngiltere gibi ülkelerde yapılan çalışmalarda da yalnız hissedenlerin oranının yalnız hissetmeyenlere göre pandemi döneminde arttığını ve 2-2,5 iken bire 3.5 olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Tarhan: “Aidiyet duygusu bir insan için kimlik, çadır gibidir…”
Yalnızlığın neden olduğu konusuna da değinen Tarhan, tüm dünyada eşitsizliğin, ırkçılığın, yoksulluğun ve yabancı düşmanlığının artmasının aidiyet duygusuna zarar verdiğini söyledi.
Tarhan, “Aidiyet duygusu, kimlik bir insan için çadır gibi. Ormanda çadırın yoksa güvenli uyuyabileceğin yer yoksa uyuyamazsın orada. Nereden yılan, çıyan geleceğini bilemezsin. Aynı şekilde insanın sosyal hayatta da güvenli alan ihtiyacı var. Yalnızlık duygusu olan kişiler güvenli alan ihtiyacını karşılayamıyorlar. Kendilerini güvende hissetmedikleri için uykuda bile tedirgin oluyorlar. Yalnızlık ruh sağlığını çok olumsuz etkiliyor. En yalnız kişiler de şizofrenlerdir. Şizofrenin en önemli özelliği ne? Otistik yaşam tarzıdır. Dünyadan kopuk, kendi dünyalarında sahte bir dünyada yaşıyorlar. Yalnızlığın patolojik hal almış şeklidir.” dedi.
İnsanın toplum içinde kendini yalnız hissetmeden yaşamayı başarabilen bir varlık olduğunu da dile getiren Tarhan, insanların sosyal ilişki kuramadığı zaman yalnız hissettiğini kaydetti.
Toplumda narsistik kişilik bozukluğu olanların da kendilerini, özel ve üstün gördükleri için kaçınılmaz olarak yalnız olduklarını anlatan Tarhan, eleştiriye kapalı insanların da yalnız olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Tarhan: “Yalnızlık artık halk sağlığı sorunu oldu”
Yalnızlığın büyüyen bir sorun olduğunu da söyleyen Tarhan, “Yalnızlık artık halk sağlığı sorunu oldu.” dedi.
Tarhan, dünyada yalnızlığın çığ gibi büyüyen bir sorun haline geldiğini de belirterek, Türkiye’de karar vericilerin de bu konuyu gündeme almasını vurgulamaya çalıştıklarını dile getirdi.
Dijitalleşmeye de işaret eden Tarhan, dijitalleşmenin yalnızlığa çözüm olabildiğini de söyledi. Tarhan, otonom robotların insanların yalnızlığını giderecek cevaplar verdiğini, bu sefer de sosyal izolasyonun ortaya çıktığını dile getirdi.
Sempozyumda ‘İş Yaşamında Yalnızlık’ örneklerle ele alındı
Sempozyumda Birinci oturumda, Üsküdar Üniversitesi’nde Doç. Dr. Cem Tutar “Yeni Kapitalizmde Enformasyon Teknolojileri ve İş Yaşamının Ethosu: Bir Performans Kültü Hikâyesi”, işyerlerinde ‘sorumluluk reddi’nin insanları yalnızlaştırdığını belirterek, insanları ‘hiper bireysel’ olduğunu, bunun da yalnızlığı beraberinde getirdiğini kaydetti.
Dr. Tansel Tercan ve Dr. Nurfer Tercan “Yalnızlığın Mücadelesi: Turizmin İş Hayatında Yalnızlığı Keşfetmek” konulu sunumunda, insanların zihinsel çokluk, fiziksel yalnızlık çektiğini dile getirerek, yalnızlığın acı çeken insanlar yarattığını ifade ettiler.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!