Gelecek-Saadet Partileri Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Selçuk Özdağ, TBMM'de İçişleri Bakanlığı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, ülkede artan operasyonlarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Saadet Gelecek Grubu, Grup Başkanı Selçuk Özdağ: “Şimdi buradan sormak istiyorum. Bu ülkede yolsuzluk, hırsızlık, kamu malına çökmek, halkın parasını sağa sola ve yandaşa peşkeş çekmek, ihale adı altında yine yandaşlara servet transferi yapmak, fakirden alıp zenginlere vermek terörden daha mı az suçtur.Ben size söyleyeyim bu terörden de beterdir. Niye mi, çünkü bunlar toplumsal yarılmalara sebep olur, terörün neşvü nema bulmasına zemin hazırlar yani esasen teröre kuluçkalık yapar.”

Saadet Gelecek Grubu, Grup Başkanı Selçuk Özdağ: ''fakirden alıp zenginlere vermek terörden daha beter suçtur.''

 Özdağ, kara para aklama, dolandırıcılık, ihale yolsuzlukları, uyuşturucu baronları ve mafya gibi suç örgütlerine karşı düzenlenen operasyonlarda adı geçenlerin büyük bir çoğunluğunun siyasetçilerle ve bürokratlarla ilişkili olduğunu dile getirdi. Siyasetçilerin ve bürokratların bu suç örgütleri mensuplarına rahatça hareket etme imkanı sağladığını savunan Özdağ, bu ilişkilerin videolar ve fotoğraflarla ifşa edildiğini belirtti. Operasyonlarda adı geçen kişiler arasında sadece sıradan vatandaşların yer aldığını, siyasetçi veya üst düzey kamu görevlisinin bulunmamasının ise şüphe uyandırdığını ifade etti. Bu durumu kontrolsüz operasyonlarla sağlayan siyasetçilerin, aslında kendilerini temize çıkarmak amacı güttüğünü iddia eden Özdağ, temiz eller operasyonu çağrısında bulunarak gerçek bir soruşturma ve adalet talep etti. Ayrıca, yolsuzluk, hırsızlık, kamu malına çökme gibi eylemlerin terörden daha büyük bir suç olduğunu savundu. Bu tür suçların, toplumsal ayrışmalara ve terörün yayılmasına zemin hazırladığını belirterek, iktidarın demokrasi ve hukuk devletine olan muarızlıklarının bu sorunların kaynağı olduğunu öne sürdü.

 

Özdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun çeşitli belediyelerdeki yolsuzluk dosyalarına neden soruşturma izni vermediği konusunu da gündeme getirerek, bu konuda net bir açıklama talep etti. Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde medyaya yansıyan 36 yolsuzluk dosyasının üzerinin kapatıldığı iddiaları hakkında da kamuoyunun bilgilendirilmesini istedi. İçişleri Bakanı Soylu'nun görev süresine ait bekleyen 31 yolsuzluk dosyasına neden işlem yapılmadığını sorgulayan Özdağ, bu yönetim anlayışının uygulayıcılarına yönelik etik veya hukuki bir soruşturma yapılıp yapılmadığını sordu. Gelecek-Saadet Partileri Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Özdağ, TBMM'de yaptığı konuşmasının devamında, geçmiş dönemde görevden alınan ya da istifa ettirilen AK Partili belediye başkanlarının görevden alınma gerekçelerini sorgulayarak, bu kişilerin FETÖ üyeliği, PKK sempatizanlığı gibi suçlardan mı görevden alındıklarını açıklamaya çağırdı. Ayrıca, bu belediye başkanlarının görevden alınması durumunda seçilmiş olmalarına rağmen, bu uygulamanın demokratik bir darbe ve seçmenlere saygısızlık olup olmadığını sorguladı. Özdağ, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve bazı yöneticilerine Sayıştayın zimmet çıkarması konusuna da değindi. Ülke genelinde milli ve dini bayramlarda, ilgili şehirlerin kurtuluş yıldönümlerinde, üniversite/liseye geçiş sınavlarının yapıldığı ve okulların açıldığı günlerde uygulanan ücretsiz ulaşım hizmetlerinin, İBB yöneticilerine yönelik zimmet çıkarma gerekçesi olarak kullanılmasını eleştiren Özdağ, benzer bir uygulamanın diğer belediyeler için de raporlanıp raporlanmadığını ve neden sadece muhalif belediyelerin hedef alındığını sordu.

 

Ayrıca, Türkiye'nin doğal afetlerle ve terörle mücadele ettiği bir dönemde yaşanan felaketlere ve bunların yönetimdeki beceriksizliğe dayandığını ifade eden Özdağ, özellikle deprem bölgesindeki yapılaşmaya dikkat çekti. Özdağ, afetlere karşı etkili önlemler alınmamasının ve yönetimdeki eksikliklerin sonucunda vatandaşların çektiği zorluklara vurgu yaptı. Son olarak, Özdağ, OHAL sürecinde çıkarılan KHK'lar ve belediyelere kayyum atanması konusuna odaklandı. Özellikle belediyelere atanan kayyumların seçilmiş belediye başkanlarının yerine atanmamasını ve bu durumu siyasi ve etik açıdan sorgulayarak, seçilmiş başkanların siyasi tercihleri değişince nasıl masum ve günahsız hale geldiklerini eleştirdi. Grup Başkanı ve Muğla Milletvekili Özdağ, sözlerini, Türkiye'nin demokrasi endeksindeki düşüşü, küresel organize suç endeksindeki yüksek sıralamayı sorgulayarak sürdürdü.

 

Konuşmasının sonlarında, İçişleri Bakanlığının bütçesi üzerinden sığınmacı politikalarına vurgu yapan Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yurt dışındaki temaslarını ele alarak, Türkiye'nin sığınmacı anlaşmalarını güncellemeye yönelik girişimlerini eleştirdi. Ayrıca, sosyal medya üzerinden yapılan operasyonlar ve gazeteci tutuklamalarıyla ilgili olarak da sert ifadeler kullandı. Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyaretinin ardından yapılan açıklamalara vurgu yaparak, muhalefete yönelik tehditlerin öne çıkmasına dikkat çekti. Türkiye'nin sığınmacı politikalarının, Batılı ülkelerde endişe yarattığını savundu ve hükümetin bu konudaki politikalarını sert bir dille eleştirdi. Mülakat konusuyla sözlerini nihayete erdiren Özdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim öncesi verdiği mülakatların kaldırılacağı sözünün, Milli Eğitim Bakanı tarafından öğretmen alımlarında devam edileceği şeklinde açıklanmasını gündeme getirdi. Bu durumu seçim öncesinde verilen bir sözün ihlali olarak değerlendirerek, mülakat konusundaki eleştirilerini dile getirdi.



#selçuközdağ #terör #karaparaaklama #saadetpartisi #gelecekpartisi #tbmmbütçegörüşmeleri