Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 29 yaşındaki Z.Ş. isimli kadın hasta doktor C.E’nin kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu iddia ederek şikayetçi oldu. Z.Ş.’nin şikayeti üzerine gözaltına alınan doktor C.E. savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. RTEÜ Rektörü Prof.Dr. Yusuf Yılmaz, doktorla ilgili Tıp Fakültesi Dekanının inceleme başlattığını belirtirken, Z.Ş.’nin avukatı Eren Keskin, “Doktor kamu görevinin kendisine verdiği görevi de istismar ederek bir kadına cinsel saldırıda bulunmuştur hastasına ve bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağız" dedi. Doktor C.E ise “Tamamen iftira. İddiaları reddediyorum gerekirse dava açacağım. Daha önce psikolojik sorunları olmuş başkaları hakkında da iftira da bulunmuş” dedi.

GENÇAĞA KARAFAZLI
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 29 yaşındaki Z.Ş. isimli kadın hasta doktor C.E’nin kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu iddia ederek şikayetçi oldu. Z.Ş.’nin şikayeti üzerine gözaltına alınan doktor C.E. savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. RTEÜ Rektörü Prof.Dr. Yusuf Yılmaz, doktorla ilgili Tıp Fakültesi Dekanının inceleme başlattığını belirtirken, Z.Ş.’nin avukatı Eren Keskin, “Doktor kamu görevinin kendisine verdiği görevi de istismar ederek bir kadına cinsel saldırıda bulunmuştur hastasına ve bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağız" dedi. Doktor C.E ise “Tamamen iftira. İddiaları reddediyorum gerekirse dava açacağım. Daha önce psikolojik sorunları olmuş başkaları hakkında da iftira da bulunmuş” dedi.
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görevli beyin cerrahi doktoru C.E. hakkında Z.Ş. adlı 29 yaşındaki kadın hasta, doktorun kendisine cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla şikayetçi oldu. Doktor hakkında hem Rize Cumhuriyet Savcılığı’na hem de üniversite hastanesine şikayet başvurusunda bulunan Z.Ş. şikayet dilekçesinde yaşadıklarını şöyle anlattı:
"06.12.2023 günü saat 14:00'da yaşamış olduğum sırt ağrısı şikayetleri nedeni ile Rize Eğitim Araştırma Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi’nde kontrol olmak için doktor C.E.'den randevu aldım. Randevu saatinde hastanede hazır bulundum. Doktor C.E.'nin muayenehanesine girdim, 'neyin var' diye sordu. Ben de sadece sırt ağrılarım olduğunu söyledim. Bana MR çektirmemi sonucuna göre tedavi uygulayacağını belirtti. MR randevusu aldım 27.12.2023 günü annemin kontrolü sebebi ile hastaneye gittim. Aynı gün MR sonuçlarımı göstermek için tekrar doktorum C.E.'nin görev yaptığı Beyin Cerrahi Servisi’ne gittim. Muayene sıramı aldım doktor C.E.'nin polikliniğine girdim. MR sonucunu kendi ekranın da görüntüledi ve bana omur iliğimde sıvı birikmesi olduğunu söyledi. O sırada bir reçete yazdığını bu yazdığı reçetedeki ilaçları hemen alıp gelmemi söyledi. Ben de hızlı bir şekilde belirttiği ilaçları aldım. Tekrar polikliniğe gittim. Beni görünce 'geldin mi' dedi ve odasının kapısını çekerek 'hadi gidelim' dedi. Ben de kendisini takip ettim. Beyin Cerrahi Servisi’ne girdik, ikinci odaya geçmemi söyledi, doktor ve asistanların dinlenme odası olduğunu gördüm ve odaya girdim. Arkamdan doktor C.E. geldi kapıyı kapattı ve içeriden kilitledi ve koltuğa yüz üstü uzanmam gerektiğini söyledi. Ayakkabılarımı ve üzerimde ki sweatimi çıkarmam gerektiğini öyle daha rahat edeceğimi söyledi. İkisini de çıkarmadım ve yüz üstü koltuğa uzandım.
"BENDEN İÇ ÇAMAŞIRLARIMI ÇIKARMAMI İSTEDİ"
Sweatimi omzuma kadar elimle sıyırdım ve elimle omzumdan tuttum. Eczaneden aldığım ilaçların arasında bulunan spreyi aldı eline sıktı ardından dolaptan başka bir sıvı daha eline sıktı ve çıplak elle sırtıma masaj yapar gibi ovalamaya başladı. Bu sırada bana 'kasların kasılmış' diyordu. Daha sonra sırt üstü yatmamı söyledi ben de sırt üstü koltuğa uzandım. Bu defa kıyafetlerimi ön taraftan omuzlarıma kadar sıyırdım. Bu kez doktor C.E boynumdan başlayarak iç çamaşırımın içerisine ellerini sokarak göğüslerimi de ovalamak suretiyle aynı işlemi yapmaya devam etti. Bu esnada iç çamaşırım üzerimdeydi. Bu işlemleri yaparken benden hep iç çamaşırımı çıkarmamı istedi ancak ben çıkarmadım. Daha sonra aynı işlemleri karın bölgeme ovalama şeklinde devam ettirdi. Daha sonra daha da aşağıya inerek pantolonum yüksek bel olmasına rağmen aşağıya indirerek kasık bölgelerime aynı işlemi yaptı. Bu sırada 'buraların da ağrı var mı' diye sordu. Bende özellikle benim sırtımdan başka bir yerde ağrım yok dedim. Ben böyle söyleyince bana 'omur ilikteki kas sistemi bir bütündür gevşeteceğiz onları dur bakalım ne olacak' dedi . Beni yüz üstü yatırdı sırt kısımdan çamaşırlarımın içerisine ellerini sokarak boyun kısmıma yanlarıma aynı işlemi yapmaya başladı ben de kendisine iğneyi ne zaman yapacaksınız diye sorduğumda bana 'daha değil' şeklinde yanıt verdi.
"TELEFONDA ARAYAN KİŞİYE AMELİYATTA OLDUĞUNU SÖYLEDİ"
Bu kez yana yatırdı aynı işlemleri koltuk altımdan başlayarak kalçalarıma kadar devam ettirdi. Bu esnada kendisi ile hiç yüz yüze gelmedim. Bana bu sırada kısa atletimi ve iç çamaşırımı da sıyırmamı belden üzerimin çıplak olmasını söyledi, ancak ben bu işlemleri yapmadım. Bu defa kendisi atletimi ve iç çamaşırlarımı çekti göğüslerimi elleri ile dışarıya çıkardı bunu yaparken de göğüslerimin büyük olduğunu ve atletim ile iç çamaşırımın onları sıkıştırdığını söyledi. Bu defa aynı işlemi göğüslerimi ovalamak suretiyle devam ettirdi. O sıra da telefonu çaldı, Bülent diye birisiyle konuştu yalan söyleyerek ameliyatta olduğunu söyledi ve bir arkadaşımlayım diye cevap verdi. Ben o sırada üzerimi kapattım tekrar sandalyesini bana yaklaştırdı aynı şekilde elleri ile göğüslerimi açarak ovalamaya devam etti sonra karın bölgeme masaj yapmaya devam etti. Ben o sırada taytımı da yukarıya çektim bana da bu sırada taytımı ve alt iç çamaşırımı aşağıya indirmemi istedi. Ben bunu yapmadım bu defa da bir eliyle taytımı ve iç çamaşırımı kaldırdı diğer eliyle de kasıklarımı ve ön cinsel organımın üst kısmına aynı işlemi yapmaya başladı. Ben çok gerildiğim için kendimi sıkıyordum. O da bunu fark etti ve bana 'kendini çok sıkıyorsun' dedi bu sıra da bana kasıklarıma dokunup 'buranda ağrı var mı' diye sordu ben de kendisine sert bir şekilde 'yok benim oralarımda ağrı yok' diye cevap verdim. Tekrar iğneyi ne zaman yapacağını sordum 'daha değil dur bakalım bu ilaç sana ne yapacak hiç gevşeme olacak mı' şeklinde cevap verdi.
"YAŞADIĞIM ŞOK NEDENİYLE HASTANEDEN ÇIKIŞ YOLU BULAMADIM"
Tekrar yüzümün üstüne koltuğa yatırdı elleri ile aşağıya inerek kalçalarıma da ağrı olup olmadığını sordu. Ben de olmadığını söyledim ağrının sırtımda olduğunu gösterdim. Bana tekrar kas sisteminin bütün olduğunu boyundan ayağa kadar bütün olduğunu söyledi. Ben artık dayanamadım titremeye başladım bana o sırada kilomu sordu bana ideal kilomun 53 olması gerektiğini ve kadının biraz ele gelmesi gerektiğini söyledi. Daha sonra eczaneden almış olduğum iğneyi kendi elleriyle taytımı ve iç çamaşırımı aşağıya indirerek kalçamın sol tarafına yaptı. Daha sonra bana telefon numarasını verdi yaptığı tedavinin sonuçlarını öğrenmek için kendisi ile iletişime geçmemi söyledi. Daha sonra kilitlediği kapıyı açtı içeriye yeşil kıyafetli bir hastane personeli girdi ve bana bir hafta sonra aynı gün saatte kontrole gelmem gerektiğini geldiğimde kendisini bulamazsam başka bir doktora kontrol edilmemem gerektiğini söyledi. Ben de tamam diyerek odadan hızlı bir şekilde çıktım. Yaklaşık odada bir saatten fazla bir süre kaldım. Yaşadıklarımın şokuyla hastaneden çıkışı bulamadım. Kapıda birinden yardım istedim önce hastanenin güvenlik şefine daha sonra başhekime kadar gittim. Daha sonra şikayetçi olmak için polis merkezine gittim. Olay ile ilgili olarak beni birden fazla kez ve uzun süreli olarak göğüslerime kalçalarıma ve vücudumun farklı bölgelerine ovalamak suretiyle cinsel saldırıda bulunan C.E isimli şahıstan davacı ve şikayetçiyim."
"RTEÜ DEKANLIĞINA ŞİKAYETİ İLETTİK"
Z.Ş.'nin şikayetinin ardından Rize Cumhuriyet Savcılığı’nın kararıyla cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen doktor C.E’yi gözaltına alındı ve ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Savcılık,m Memurin Muhakematı Hakkında Kanun kapsamında soruşturmanın yürütülebilmesi için RTEÜ Rektörlüğü’nden soruşturma izni istedi.
RTEÜ Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Özcan Yavaş, olayla ilgili ANKA haberin sorusuna, "Bu olayda suçlanan doktor arkadaşımız RTEÜ öğretim görevlisi olması nedeniyle bize yapılan şikayet konusunu biz direkt RTEÜ TIP Fakültesi Dekanlığına ilettik. Konuyla ilgili soruşturmayı orası yürütüyor" dedi.
RTEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Yılmaz ise, "İddia konusu olay 2 gün önce olmuş. Kişi karakola gidip şikayetçi olmuş, adli süreç başlamış. Ayrıca hastaneye de dilekçe ile dün başvurdu. Üniversite personeli olduğu için Tıp Fakültesi dekanlığına evrak ulaştırıldı. Dekan bey inceleme başlattı" ifadelerini kullandı.
"ÖNCEDEN KAPALI ŞİMDİ İNANILMAZ AÇIK BİR KADIN İFTİRA ATIYOR"
Cinsel istismarla suçlanan doktor C.E. ise şunları söyledi:
"Tamamen iftira. İfade verdim iddiaları reddediyorum gerekirse dava açacağım. Tamamen iftira, ifademde de belirttim servise götürmek de yok, savcılıkta ifadem de var. Daha önce psikolojik sorunları olmuş başkaları hakkında da iftira da bulunmuş. İntihar girişimi var psikolojik sorunları var. Rize'de 17 senedir hizmet veriyorum. Ben şunu söylüyorum kadını araştırın hayat sürecini nasıl bir yapıda olduğunu görün kapalı bir kadın sonra inanılmaz açık bir kadın başkalarına aynı şeyleri yaşatmış bir kadın. Bahsettiği konu halka açık bir yer içeri giren çıkan var böyle bir senaryonun gerçekleşmesi mümkün değil. İfadesinde zaten söylüyor başka bir odaya gittim geldim beni bekliyor. Taciz edilen biri odada bekler mi? Bir elemanınız gelirse anlar bunu zaten. Yani biri çamur attığında buna sahip çıkılmaması lazım. Ben anlatayım olayı görsün kamera kayıtları var bunu emniyet aldı. Benim saklayacak bir şeyim yok çünkü her şey ortada. Burada anlamadığım bir iftira var nedir sebebi onu anlayamadım. Kadın belli ki bunu alışkanlık haline getirmiş. Daha önce de bunu yapmış normal bir psikoloji de değil. Yapmadığım bir şeyi niye iftira atıyor. Bununla ilgili iğne yaptı diye bir rapor var mı? Şimdi desem ki siz bana iğne yaptınız bununla ilgili emniyette böyle bir rapor var mı? Dediklerinin hepsi safsata ve yalan. Muhabiriniz varsa gelir anlatırım ben toplumda saygın bir doktorum."
"BU KORKUNÇ BİR OLAY SONUNA KADAR TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
Cinsel istismara uğradığını iddia eden Z.Ş’nin avukatı olan İnsan hakları derneği (İHD) Genel Başkanı Eren Keskin, şunları söyledi:
"Rize Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uzun zamandır doktoru olan C.E. tarafından 27 Aralık’ta cinsel saldırıya uğrayan bir mağdur bizlere ulaştı. Gerçekten yaşanan olay çok korkunç, üniversitede cerrahi bölümünde görevli olan doktor C.E., mağduru bir odaya alarak 'kas sistemini gevşeteceğim' söylemiyle cinsel saldırıda bulunmuştur. Mağdur kadın aynı gün savcılığa başvurmuştur, suç özellikle T:CK: 102/1 ve 102/3 b'de tanımlanan suçu oluşturmaktadır. Doktor kamu görevinin kendisine verdiği görevi de istismar ederek bir kadına cinsel saldırıda bulunmuştur hastasına ve bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağız."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!