
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Çağdaş Gazeteciler Derneği 2024 Yılın Başarılı Gazetecileri Ödül Törenine katıldı. Burada konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, “Kıvanç Başkanın şahsında derneğin tüm üyelerine, derneğin geçmişte kurucularına, bugün hayatta olmayanlarını rahmetle anarak, hayatta olanları minnetle anarak, burada olanların önlerinde saygı ile eğiliyorum. Siyasi partilerin kıymetli temsilcilerine, milletvekillerimize ve burada bu ödül törenine katılarak derneği yalnız bırakmayan herkese saygılarımı sunuyorum” dedi. BirGün yazarı Timur Soykan’a vereceği ödülü, Soykan gözaltına alındığı için kendisine veremeyen Genel Başkan Özgür Özel, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“SANDIKLAR AÇILIRKEN HÜCRESİNİN KAPISI AÇILIYOR”
“Biraz önce BirGün Gazetesi Ankara Temsilcisi Nurcan Hanıma ödülü verirken şunu dedim; ‘Herhalde ikimizin de hayatı boyunca en unutmayacağı ödül töreni bu.’ Çünkü benim ödülü vereceğim kişi bugün sabah evinden gözaltına alındı. Aslında bugün saat 11.00’de savcılığın kalemi ile sözleşmişti bu dosya hakkında. Olması gerektiği gibi savcılığa davet edilip ifade verecekti. Geleceğini söylemişti. Arandığında ulaşılamamış değildi. Evindeydi. Ama olay birileri tarafından kriminal bir hale dönüştürülsün diye, tiyatral bir şekle gelsin diye doktor muayenesine giderken koluna girmiş bir polis görüntüsü hepinize, hepimize, herkese gözdağı versin diye, sabah erkenden evinden alındı. Sonra emniyette ifadesi alındı. Sonra savcıya çıktı. Şimdi de tam ödül saatinde bu sefer de tutuklanma talebiyle hakim karşısına çıkıyor. Ben, son dönemlerde yaşananları zaten anlatacak değilim. Millete en iyi şekilde, halka en iyi şekilde anlatanlar burada. En iyi şekilde aktaranlar burada. Ama memleketin haline bakınca böyle İtalyan mafyasının faaliyetlerini, nasıl iş gördüğünü filan anlatan filmler olur. Onlardan birinin setinde olsak bazı şeyler abartılı olur. Yani mesela Cumhurbaşkanlığı seçimine dair olarak ana muhalefet partisi yaşananlardan ötürü artık erken seçim talebini daha belirgin, iddialı bir şekilde ortaya koymak için adayımızı belirleyeceğiz diyor. Bunun için de üyelerimizle ön seçim yapacağız diyor. İsmi geçen adaylardan bir tanesi, en popülerlerinden bir tanesi, ‘Ön seçime gireceğim’ diyor. Ön seçim adaylık başvurusunu verdiği gün bir başvuru daha yapılıyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, İstanbul Üniversitesi’ne, ‘35 yıl önce ilanla davet ettiğin, 31 yıl önce diplomasını verdiğin öğrencilerin diplomasını iptal et. İptal ederken de acele et. Çünkü bu diploma çeşitli kamu kurumlarında, örneğin Yüksek Seçim Kurulunda da kullanılabiliyor’ diyor. Bir yanda Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ön seçim başvurusu, öbür tarafta aynı gün, ne bir kaç gün önce, ne birkaç gün sonra. Adaylık için gerekli diplomanın 35 yıl sonra iptali için YSK göndermeli bir başvuru. Aday ön seçime girecek. Ön seçimden tam dört gün önce o saatte gelip evden alıyorlar. Dört gün içeride tutuyorlar. Sandıklar açılırken emniyetteki hücrenin kapısı açılıyor. Tutuklama talebiyle götürüyorlar. Millet onu Cumhurbaşkanı adayı olarak seçerken onlar da o gün alıp Silivri cezaevine koyuyorlar.”
“MEMLEKETİ UTANMADAN, SIKILMADAN DİSTOPİK ROMANA ÇEVİRDİLER”
“Timur Soykan’a haberinden dolayı bugün ödül verilecekken tam o saatte mahkemeye sevk ediyorlar. Bu kötü İtalyan mafyasını anlatan filmlerden daha iyi bir filmi, böyle memleketi film setine çevirmişlerin elindeyiz diyoruz. Memleketi utanmadan, sıkılmadan distopik romana çevirdiler. Çağlayan Adliyesinde iyi hal indirim kostümü kiralanıyor 2 bin liraya. 3 bin liraya kaçak kiralıyorlardı. Sonradan Adliye Vakfı, ‘Bunu biz yapalım, hiç olmazsa makbuz keselim. Gelir elde edelim’ diye üstüne aldı. Kadını dövmüş, öldürmüş, cinayet işlemiş. İyi halden yararlanmak için son duruşmada bir tane elbise bir kravat gerekmiş, onu da devletin adliyesinde kiraya veriyorlar ki hakim beyin gözünü boyasın diye. Memlekette PTT çalışanları örgütleniyor adına PTT-SEN koyuyorlar sendikanın. PTT, ihtar çekiyor, marka bizimdir kullanamazsınız PTT ismini diye. O yüzden artık böyle neye kızacaksın, neye şaşıracaksın, neye delireceksin insanın gerçekten sabrın sonuna geldik. Ödüllerin her bir tanesi, ben de versem buna verirdim tarzında dağıtılmış bu sene. Mutlaka zorla verilen kararlarda bir adım geride kalanlar, herkesin aklının kaldıkları da var. Ama ben bir ülkede bu kadar çok kötülük, bu kadar çok fenalık yapılırken, bu kadar çok suç varken gerçekten bu ödüllerin sahiplerinden, siyaset sırasında ana muhalefet partisi olarak inanılmaz derecede faydalandığımız, yaptıkları haberden destek gördüğümüz ve siyasetimizi yaparken bize yön verdiklerini birebir yaşadım. Hem Meclis kürsüsünde teker teker depremde yıkılan ve yakınları mağdur olan isimleriyle anılan apartmanların davalarının her hafta dile getirmeye çalışırken hem bölgede milletvekillerimiz yapılan deprem bölgesindeki sıkıntılara aktarırken her sene olduğu gibi sevgili Melike’nin şahane sağlık haberlerinden biriyle yine ürperirken diğer taraftan TRT‘den birilerine işini iyi yapıyorsa buranın ödül verebildiğini görüp onların sürgünde olup ödül alamadıklarını görüp haberin kendi kendini ve vakanın kendi kendini doğruladığına bu kadar şahit oluyorken gerçekten her birisi birbirinden kıymetli. Rejimin iki yüzlülüğünü, rejimin aslında işte bir tanesi de ödülü veren mülakat mağdurunun torpilini, kire bulaşmışlığını, suça bulaşmışlığını, herkese çıkar örgütü için suç oluşturma falan lekesini, kendi elindeki karayı silmeye çalışırken aslında bir iftirayla neleri yapmaya çalıştıklarını ve hepimizin gördüğü bildiği gibi bir darbe girişiminin içinde gençler tarafından, halk tarafından geri püskürtülmüş başarısız bir darbe girişimi sürecinin içinde olduğumuzu iliğimize kemiğimize kadar hissediyoruz.”
“DEVLETİN VERDİĞİ KÂĞIDI SİYASİ AMAÇLA İPTAL EDİYOR”
“Memleketin cumhurbaşkanı seçme özgürlüğüne darbe yapıyorlar, seçilmiş belediye başkanına darbe yapıyorlar. Türkiye’deki hukuk güvencesine darbe yapıyorlar. 31 yıl önce verilmiş diplomayı iptal edince devlet kendi verdiği bir kağıdı siyasi amaçla iptal edince hangi kağıdın garantisi kalıyor Türkiye’de? Sonra yabancı yatırımcı bekliyorlar. Tapunun mu garantisi var mülk edineceksin? Ya da bononun mu garantisi var günü gelince sana ödeyecek? Hisse senedinin mi garantisi var, gelsin alsın millet, öbür gün satacağım derse yok bunun karşılığı derse. Sonra ekonomi niye kötü gidiyor, niye borçlanıyoruz, niye risk primi yükseliyor niye böyle? Hepsi böyle gözümüzün önünden tam bir yılın film şeridi gibi geçti.”
“MERİÇ TAFOLAR’A ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM”
“Çağdaş Gazeteciler Derneği’ne ilişkin benim de son bir yıl içinde, içinde bulunduğum 7-8 yıllık çok başarılı bir film şeridinde önemli bir değişim oldu. Her bir ödülü ben de verirdim, ‘Özgür Özel sen bir ödül verecek olsan, çok şahsına münhasır bir yerden bir ödül verecek olsan hangi gazeteciye verirsin’ derlerse 8-9 yıl önce, Demirören Grubu satın aldıktan sonra çalıştığı grubu, attığı fikirden, açıkladığı görüşten dolayı mobbingle işinden ettikleri biri vardı. Sekiz yıl boyunca bana katlandı. Aklımın yarısından fazlasıydı. Yani Manisa Milletvekili Özgür Özel’den CHP Genel Başkanı olduysa burada en çok emeği olan, bu derneğin de bir üyesiydi ve ilk başta gelmek istemediğinde ‘Ben mesleğimi yapacağım başkanım, bana müsaade edin’ demişti. Olmadı, olmadı. Bulamadı. Mesleğini yapacağı güne kadar bizim yanımıza gelmişti. O aradaki sürede biz Genel Başkan olduk. Genel Başkan ya da Genel Merkezin basından sorumlu kişisi, başdanışmanı olmak yerine ilk fırsatta gazetecilik yapmak üzere aranıza döndü. Ben Meriç Tafolar’a, hepinizin şahsında çok teşekkür ediyorum.”
TÜM DEMOKRATLAR, OTOKRATA KARŞI MÜCADELE EDECEK”
“İlk günden beri tanıdığım Kıvanç Başkan’ın şahsında bütün dernek üyelerine özellikle bu dönemde Duvar’a çok üzülüyoruz, bir şeyler yapmaya çalışılıyor falan ama maalesef bir ilerleme de olmadı. Sadece iki kişi koca Duvar’dan herhalde NTV’ye girmiş. Onun dışında biz CHP’de dışarıya verilen hiçbir işi dışarıya vermedik. Ve bir olan gazeteci kadromuzu, işsiz gazetecilerle dayanışma için çünkü her biri çok kıymetli arkadaşlar, dokuza çıkardık ve satın alınan hizmetleri içeriden meslektaşlarınız yapıyor. Ümit ediyorum bir gün tekrar Türkiye’de, buradaki gibi gazetecilerle işte yandaş basında, onlara katlanmak zorunda kalanlar, yoksa işte dün akşam Türkiye’de yabancı basının temsilcilerinin ihraç edilmesini savunan Rusya tipi işleri savunan sapkın adamları, özünü kaybetmiş gözü dönmüş adamları meslektaşınız olarak ifade etmek istemem ama Türkiye’de öyle CHP iktidarında falan değil, yani çok belli ki bu seçim bundan sonra demokrasi ile otokrasi arasında olacak. Bir tercihte bulunulacak. Orada demokrasi tarafında olan kimseden ayrı kalmaya, bizim iktidarımız olacak falan demeye değil, demokratların iktidarı olacak. O demokratların içinde sosyal demokratı, muhafazakar demokratı, milliyetçi demokratı, Kürt demokratı, liberalleri ama kim varsa otokrata karşı mücadele edecek. Biz onlarla birlikte olacağız ve bu ülkede bu baskıcı tek adam rejimini önce değiştireceğiz.”
“GAZETECİLERİN ÖZGÜRCE MESLEĞİNİ YAPACAĞI GÜNLERİ İNŞA EDECEĞİZ”
“Sonra da bu rejimi bir daha şöyle inşa etmeyeceğiz. ‘Bugün onlarındı, ele geçirelim bizim olsun.’ Bir daha kimsenin basını ele geçiremeyeceği bir Basın Kanunu, bir daha kimsenin yargıyı ele geçiremeyeceği bir yargı reformu, bir daha kimsenin siyasete etik dışı işler karıştıramayacağı bir siyasi etik yasası, bir daha Türkiye’yi kimse Avrupa’dan koparamasın diye Greko Kriterleri, bir daha bu yolun geri dönüşü olmasın diye Avrupa Birliği’ne tam üyelik yürüyüşüyle bu ülkede bütün gazetecilerin yeniden özgürce mesleklerini yapabilecekleri günleri inşa edip, ben ümit ediyorum Cumhuriyet Halk Partisi’nde gazetecilik eğitimi gereği yapanların dışında, bir gazetede mesleğini tam olarak yapmak yerine bizde çalışan bütün arkadaşların da birer gazeteye gidip ertesi gün özgürce bizi bile eleştirebilecekleri günler gelene kadar birlikte mücadeleye devam edeceğiz.”
“GENÇLERİN GELECEĞİNİ TEK ADAMA KARARTMAYACAĞIZ”
“Timur Soykan’ın özgürlüğünü ümit ediyorum. Ümit ediyorum bu sefer şaşırtırlar. Ümit ediyorum bir tanesi, savcının talebine rağmen ‘Gerek yok tutuklamaya’ demeye cesaret eder. O cesaret edeni de hepimiz biliyoruz, ertesi gün icra mahkemesine filan sürüyorlar. Ama şundan çok eminim. Bu sefer evet, geçen seneden daha kötüyüz ve daha kötüye gitmeye devam ediyoruz. Ama bu sefer ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde, çoğunluk enerjisi bizde, gençler bizden, biz gençlerden razıyız, insanlar artık sokakları, meydanları, Erdoğan’dan geri aldılar. Geri vermeye hiç niyetimiz yok. Onun çizdiği sınırlar içinde bir muhalefetle, ‘Efendim yabancı basına konuşma, bizi oraya…’ Hayır. Her gün dört tanesine konuşurum. Eğer bir ülkede darbe varsa, nasıl 15 Temmuz’da çaldı kapımızı, ‘Sizin ilişkileriniz iyi, anlatın dünyaya’ diye. Nasıl bir ülkede darbe, bütün dünyanın konusuysa, nasıl bir ülkede hak ihlalleri, insan hakkı ihlalleri, bir ülkenin meselesi değil bütün dünyanın meselesiyse bunu bütün dünyaya, dünyadaki bütün kurumlara, Avrupa Birliği’ne, Avrupa Konseyi’ne, NATO’ya her yere, Avrupa’da Kanarya Sevenler Derneği varsa kapısını çalabiliyorsam anlatabiliyorsam ona da. Bütün yabancı basına, Japonya’da trende basılan 13 milyon tirajlı gazetelere anlattım. Çin’e anlattım. Bütün dünyadaki yabancı basına bu rezaleti anlatacağız. bu gençlerin geleceğini bu tek adama karartmayacağız.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!