CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Öncesinde ihmal çok, buna hiç şüphe yok. İhmal, eksik olmasa bu kadar yıkım olmaz. Depremin hemen sonrasında gecikme büyük. Ben depremin ikinci gününde Nurhak’taydım. Öğlen depreminde Nurhak’ta, kadınlar kara kazanlar kaynasın diye içeriden erzak alırken üstlerine yıkılan evlerden Nurhaklı kadınların sesleri geliyordu enkaz altında. Dağ yollarından ulaşıp oraya gittik. Belediye Başkanı, ‘Kaybettiğim ağabeyimi bulsam bu kadar sevinirdim’ dedi. Ama maalesef devlet yoktu, uzun süre yoktu, 3 gün yoktu. İşin kötüsü hazırda, kışlada, ‘kalk’ deyince kalkan, ‘çık’ deyince çıkan, teçhizatı hazır, gencecik, aslan gibi bir ordu vardı. Ama birileri orduyu içeride tuttu. ‘Orduyu kışladan çıkarması kolay, sokması zor’ dediler. Darbe yapar diye korktular. Mehmetçik acıda, yasta öyle bir şey yapar mı? Ama bir korkudur, kendi kendilerine 15 Temmuz’un yaşanmasına sebebiyet veren ihmaller, yarattığı paranoya, korku orduyu 3 gün içeride tuttu. O en kritik 12, 24, 48, 72 saat enkazların altından sesler, inlemeleri yardım çağrıları gele gele çok evladımızı, ailemizi, eşimizi, dostumuzu maalesef kaybettik” dedi.

Haber: MAHİR BAĞIŞ - Kamera: MEHMET MEHMETLİOĞLU
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Öncesinde ihmal çok, buna hiç şüphe yok. İhmal, eksik olmasa bu kadar yıkım olmaz. Depremin hemen sonrasında gecikme büyük. Ben depremin ikinci gününde Nurhak’taydım. Öğlen depreminde Nurhak’ta, kadınlar kara kazanlar kaynasın diye içeriden erzak alırken üstlerine yıkılan evlerden Nurhaklı kadınların sesleri geliyordu enkaz altında. Dağ yollarından ulaşıp oraya gittik. Belediye Başkanı, ‘Kaybettiğim ağabeyimi bulsam bu kadar sevinirdim’ dedi. Ama maalesef devlet yoktu, uzun süre yoktu, 3 gün yoktu. İşin kötüsü hazırda, kışlada, ‘kalk’ deyince kalkan, ‘çık’ deyince çıkan, teçhizatı hazır, gencecik, aslan gibi bir ordu vardı. Ama birileri orduyu içeride tuttu. ‘Orduyu kışladan çıkarması kolay, sokması zor’ dediler. Darbe yapar diye korktular. Mehmetçik acıda, yasta öyle bir şey yapar mı? Ama bir korkudur, kendi kendilerine 15 Temmuz’un yaşanmasına sebebiyet veren ihmaller, yarattığı paranoya, korku orduyu 3 gün içeride tuttu. O en kritik 12, 24, 48, 72 saat enkazların altından sesler, inlemeleri yardım çağrıları gele gele çok evladımızı, ailemizi, eşimizi, dostumuzu maalesef kaybettik” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıl dönümünde, Pazarcık’ta Halk Buluşması programına katıldı. Burada konuşan Özel, şunları söyledi:
"CHP OLARAK 947 İLÇEMİZDE GECELEYİN SAAT 04.17’DE IŞIKLARI AÇTIK, SAYGI DURUŞUNDA BULUNDUK, ANMA TÖRENİ YAPTIK”
“Bugün çok büyük bir acının, cumhuriyet tarihinde bu ülkenin yaşadığı en büyük acılardan bir tanesinin birinci yıl dönümündeyiz ve Pazacık’tayız. 81 ilde, Türkiye’deki bütün ilçelerde dün ve bugün öğlen depremin olduğu saatte saygı duruşları, anmalar yapıldı. Biz CHP olarak 947 ilçemizde geceleyin saat 04.17’de ışıkları açtık, saygı duruşunda bulunduk, anma töreni yaptık. Ve Türkiye’de 7 bölgede, 81 ilde, 1000’e yakın ilçede Pazarcık depremi konuşuldu. Şimdi, günün sonunda Pazarcık’tayız. Acının merkez üssündeyiz. Öncelikle şunu söylemek gerekiyor: Partimizin bir platformunun üstündeyiz, ilçe başkanlığımızın önündeyiz. Elbette CHP’liler var, her siyasi görüşten insan var. ve bugün, öyle katı siyaset yapılacak bir gün değil. Çünkü çok büyük bir acının daha üzerinden 1 yıl geçti. Yaramız daha kabuk bağlamadı. Her birimizin yüreğinde hiç değilse o bir mum ateşi yanıyor, yanmaya da devam ediyor.
"BU DEPREM, TÜRKİYE’NİN TARİHİ BOYUNCA 79 YILDA TOPLADIĞI TOPLAM VERGİNİN 4 KATINI TOPLAMIŞ BİR İKTİDARIN DÖNEMİNDE OLDU”
Öncelikle depremde Pazarcık’ta, Kahramanmaraş’ta, 10 ilimizde hayatını kaybeden herkese Allah’tan rahmet diliyorum. Siz yakınlarına, arkadaşlarına, komşularına, hemşehrilerine başsağlığı diliyorum. Hâlâ tedavisi süren yaralılarımız var, onlara acil şifalar diliyorum. Allah bir daha ne memleketimize ne Türkiye Cumhuriyeti’ne böyle büyük bir acı göstermesin. Elbette bu acılar yaşanıyor, geçiyor ama ders almak gerekiyor, unutmamak gerekiyor. Ve bundan sonrasında bunların yaşanmaması için herkesin üstüne düşeni yapması gerekiyor. Başta hükümetin, sonra yerel yönetimlerin ve muhalefet partilerinin dahi üzerine düşen sorumluluklar var. Biz, gördüğümüz eksiği söyleyeceğiz, doğrusunu söyleyeceğiz, nasıl olması gerektiğini söyleyeceğiz, iktidarın yapıp yapmadığını takip edeceğiz ama iktidar partisi de bunları yapmak durumunda. Nasıl bir iktidar döneminde gerçekleşti bu deprem? Bu deprem tam 21 yıldır iktidarda olan bir partinin, yürütmenin 21 yıldır -başbakan olarak son dönemde cumhurbaşkanı olarak- başında genel başkanını bulunduran bir partinin, Türkiye’nin tarihi boyunca 79 yılda topladığı toplam verginin 4 katını toplamış bir iktidarın döneminde oldu. Deprem vergisi olarak toplanan paraların 1999 Depremi’nde çıkan vergiyi, Özel İletişim Vergisi diye kalıcılaştıran ve milyar dolarlarca bütçeyi toplayan ama depreme dirençli kentler yaratmak için harcamak yerine başka yerlerde bunu harcayan bir partinin döneminde oldu.
"BİR KORKUDUR, KENDİ KENDİLERİNE 15 TEMMUZ’UN YAŞANMASINA SEBEBİYET VEREN İHMALLER, YARATTIĞI PARANOYA, KORKU ORDUYU 3 GÜN İÇERİDE TUTTU”
Öncesinde ihmal çok, buna hiç şüphe yok. İhmal, eksik olmasa bu kadar yıkım olmaz. Depremin hemen sonrasında gecikme büyük. Ben depremin günü 130 milletvekilimizi -o zaman grup başkanvekiliyim- diğer arkadaşlarımızla birlikte 10 ile dağıttık. Bir grup başkanvekilimiz Hatay’dan, bir tanesi Diyarbakır taraftan, ben de Malatya’dan başladık. Hızla taradık. Ben depremin ikinci gününde Nurhak’taydım. Nurhak’a ilk giden bendim. Öğlen depreminde Nurhak’ta, kadınlar kara kazanlar kaynasın diye içeriden erzak alırken üstlerine yıkılan evlerden Nurhaklı kadınların sesleri geliyordu enkaz altında. Dağ yollarından ulaşıp oraya gittik. Belediye Başkanı, ‘Kaybettiğim ağabeyimi bulsam bu kadar sevinirdim’ dedi. Başkanımızla sarıldık, sonra oradan bir video çektik, Nurhak’a yardımların gelmesi için yolların açılması çağrısını yaptık. O kadar erken buradaydık. Ama maalesef devlet yoktu, uzun süre yoktu, 3 gün yoktu. İşin kötüsü hazırda, kışlada, ‘kalk’ deyince kalkan, ‘çık’ deyince çıkan, teçhizatı hazır, gencecik, aslan gibi bir ordu vardı. Ama birileri orduyu içeride tuttu. Dediler ‘Orduyu kullanalım.’ ‘Orduyu kışladan çıkarması kolay, sokması zor’ dediler. Darbe yapar diye korktular. Depremde ordu darbe yapar mı? Mehmetçik acıda, yasta öyle bir şey yapar mı? Ama bir korkudur, kendi kendilerine 15 Temmuz’un yaşanmasına sebebiyet veren ihmaller, yarattığı paranoya, korku orduyu 3 gün içeride tuttu. O en kritik 12, 24, 48, 72 saat enkazların altından sesler, inlemeleri yardım çağrıları gele gele çok evladımızı, ailemizi, eşimizi, dostumuzu maalesef kaybettik.
"HANGİ PARTİDEN OLURSA OLSUN BÖLGEYE GELİP DE DEPREMZEDEYE BİR KARTON BARDAKTA ÇAY VERMİŞSE BİLE HEPSİNDEN ALLAH RAZI OLSUN”
Sonra muhalif belediyelerin araçları aman gelmesinler, üstünde aman İstanbul, Ankara yazmasın, kolilerin üstüne AFAD yapıştırılmadan şehirlere sokulmasın derken büyük zamanlar kaybedildi. Ama en sonunda bir şekilde Türkiye’nin dört bir yanından AK Partilisi, MHP’lisi, CHP’lisi, İYİ Partilisi her siyasi partiden belediyeler yardıma koştu. İyi ki de koştular. Hangi partiden, hangi görüşten olursa olsun deprem bölgesine gelip de depremzedeye bir karton bardakta çay vermişse bile hepsinden Allah razı olsun. Bundan sonraki dönemde de doğruya doğru, eğriye eğri demeye devam etmemiz lazım. Sonrasında millet çadır beklerken Kızılay’ın çadır satmasını mı konuşmak lazım, yardım beklerken IBAN yollayıp milletten para toplamalarını mı söylemek lazım, sıkıntılar büyüktü. Ama esas sıkıntının büyüğü şimdi yaşanıyor. İnsanoğlunun birinci ihtiyacı beslenme ihtiyacıonu ilk günün sonunda çözmeye başladık. Bir çorbayla, çayla, simitle, kuru ekmekle, sonrasında kurulan mutfaklarla o sorun bir şekilde çözüldü. Ama barınma sorunu çözülmedi. Ve o gün, ülkenin Cumhurbaşkanı yaklaşan seçimleri de gözeterek hızlı bir söz verdi, dedi ki ‘1 yıl içinde ben herkesin evini vereceğim’ dedi.
"KONUT İHTİYACI 110 BİN. ERDOĞAN’IN TESLİM ETTİĞİ KONUT 9 BİN 289. 100 DEPREMZEDEDEN 92’Sİ BU AKŞAM KONTEYNERDE, ÇADIRDA”
Kahramanmaraş’taki konut ihtiyacı, devletin resmi rakamlarıyla 110 bin. Sayın Erdoğan’ın bugün teslim ettiği konut sayısı 9 bin 289. konutların yüzde 8,2’si Kahramanmaraş’ta verildi. 100 depremzededen 8’i bu akşam evde; 92’si konteynerde, çadırda. Barınma sorunu çözülmedi, çözülebilecek gibi de görünmüyor. İlerleyen dönemlerde vereceklerini taahhüt ettiklerini verseler dahi rakam 2 ay son yüzde 10’a çıkacak, yıl sonunda yüzde 20-25’leri bulursa ne ala. Ayrıca bugün Kahramanmaraş’ta teslim edilen konutlarla birlikte Türkiye’de teslim edilen toplam konut sayısı 27 bin 318. İhtiyaç 650 bin. 1 yıl sonunda Türkiye’deki oran yüzde 4,2. 100 kişiden 96’sı çadırda, konteynerde bu akşam. Oysa devlet sözü vermişlerdi. ‘1 yıl içinde kalıcı konutları vereceğiz. Oyu bana verin’ demişlerdi. Biz CHP olarak, ‘Konutlar bedava’ demiştik. Onlar, ‘Paralı ama 1 yıl içinde hemen’ demişlerdi. Bu sözün tutulmamasının ve 100 kişiden 96’sının da bugün çadırda, konteynerde kalmasının da takipçisi olacağız. Bu sorunun çözülmesi son derece önemlidir.
"ZEYNEP HANIM’IN KARDEŞ BELEDİYESİ HEM İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ HEM ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ, SÖZ VERİYORUM”
Bunun için yerel yönetimlerin de sizin yanınızda olması lazım. Bunun için Pazarcık’ta, bu kentin güvendiği birinin olması lazım. Bu konuda bütün iddia koyanların göstermiş oldukları cesarete ve vatanseverliğe şükran duyuyorum ama ben bu konuda en çok Haydar Başkan’a, sizin evladınıza güveniyorum. Büyükşehirde de sıkıntı büyük. Büyükşehrin büyük sorunlarını bir iddia koyarak çözmek lazım. Ben uzun süredir Kahramanmaraş’ın bir arayış içinde olduğunu biliyorum. Biz de hemen içimizden birini tutalım, büyükşehir adayı yapalım, aldığımız oyu alalım, çekilelim demedik. Bir arayışa girdik. Güçlü bir aday olsun dedik. Kökü sağlam, dedesi bu partinin kurucu il başkanı olsun ama ailede her siyasi görüşten güçlü figürler olsun dedik. Vatanseverliğinden, milliyetçiliğinden kimsenin şüphesi olmasın ki yarın yine tutup birileri olur olmaz iftiralar atarken abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan olsun diyelim dedik. Dedik ki Zeynep Hanım gibi birisi olsun, gelsin, bu şehrin ablası olsun, anası olsun dedik. Başarılı bir iş insanı, iyi bir yönetici, bundan sonraki süreçte hakkınızı sizinle birlikte dile getirecek, icabında söke söke alacak birisi. Benim ikisine de bir sözüm var: Bu seçimleri kazansınlar Zeynep Hanım’ın kardeş belediyesi hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hem Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), söz veriyorum. Haydar Bey’e de Türkiye’nin en güçlü, en kuvvetli ilçe belediyeleriyle Kadıköy’ü ile Beşiktaş’ı ile Konak’ı ile Karşıyaka’sı ile kardeş belediye yapmaya, dünyadaki siyasi akrabalarımızın Pazarcık ve Kahramanmaraş’a katkı sağlaması için her türlü imkanı, fonu seferber etmeleri için en büyük desteği vermeye söz veriyorum. Yeter artık, bu makus talihi bunlar değiştirir.
"DEPREMDE EN BÜYÜK YIKIM NACAR’DA, ÇİVİ ÇAKMADILAR”
Ben Kahramanmaraş’ı çok önemsiyorum. Aldığımız oy düşük olabilir. Milletvekili sayımız 1, yetmez bu seçim 2 çıkardık, birisi ittifak ortağımıza gitti. Ama çok sayıda belediye almamız lazım. Büyükşehre bizim bir elimizin dokunması lazım. Çünkü bu iş artık ‘Nasılsa oy veriyorlar’ diye köyleri, mahalleleri çantada keklik görme dönemi bitti. Nacar Mahallesi’nde sizin Nacarlılar oyları veriyor AK Parti’ye. Ama ne oldu? Depremde en büyük yıkım Nacar’da, çivi çakmadılar. Nacar’ı yalnız bırakmaya değil, Nacar’da gece-gündüz sizinle birlikte yaşamaya, Nacar’ın sorunlarını çözmeye geliyor Zeynep Başkan. Söz veriyoruz. Koçcağız var, Kocadere mahalleleri var. Bu mahallelerde içme suyu sorunları var. Koskoca büyükşehir belediyesi bu sorunları halen daha çözmemiş. En büyük mahallelerinizden Ufacaklı Mahallesi’nin içme suyu problemi devam ediyor. Tetirlik, Şahintepe, Ortaköy’de yol sorunu var, çözülebilmiş değil. Ayrıca 108 evin yıkıldığı Ördekdede var. Sorunları biliyoruz ama çözümsüz bırakılmasına dayanamıyoruz.
"AK PARTİ’NİN BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYLARINDAN DAHİ HAYDAR BAŞKAN’A OY İSTİYORUM, DESTEK İSTİYORUM”
Ben ana muhalefet partisinin genel başkanıyım. Pazarcık’ın, Maraş’ın sorunu barınma, işsizlik, emeklilere 10 bin liranın yetmemesi, gelecek kaygısı. Bunların her bir tanesini çok önemli birer mesele olarak görüyoruz. AK Parti’nin 10 adayı da biliyor ki Pazarcık’a artık bir başka elin değmesi lazım. Ben, AK Parti’nin belediye başkan aday adaylarından dahi Haydar Başkan’a oy istiyorum, destek istiyorum. Bu Pazarcık’ın makus talihi değişsin istiyorum. Katı particilik yok. Biz onu İzmir’de, İstanbul’da, Antalya’da, Kayseri’de, Konya’da yaparız. Burada yok, burası yas evi. Burada particilik olmaz. Seçildiği gün bu rozeti çıkaracak. Diyecek ki ‘Bundan sonra herkesin başkanıyım.’ Eğer Pazacık ezbere AK Parti’de kalırsa şöyle olur: ‘Nasılsa oy veriyorlar. Ördekdede’ye söz verdik, çivi çakmadık. Yine aldık oyu. Buna bir şey yapmaya gerek yok. Nacar’ın tepkisinden ne olacak’ derler. Verin oyu, değiştirin belediyeyi, bakın, nasıl üstünüze titreyecekler. Çantada keklik olmadığınızı, artık canınıza tak ettiğini, hiç olmazsa yerel seçimde bir sarı kart gösterdiğinizi, bundan sonra hizmet, ilgi, alaka istediğinizi gösterin. Bakın, size bakış açısı bundan sonra ne olacak?"
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Mersin’de düğün faciası: Çatıdan düğünü izleyen genç kurşunların hedefi oldu!

Mersin’de düğün faciası: Çatıdan düğünü izleyen genç kurşunların hedefi oldu
Mersin’in Akdeniz ilçesinde sokakta yapılan bir düğün, can kaybıyla sona erdi. Edinilen bilgilere göre, 20 yaşındaki Yakup Sarıca evinin çatısına çıkarak düğünü izlemeye başladı. Bu sırada düğünde havaya ateş açılması sonucu Sarıca göğsünden ve sırtından vuruldu.
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Sarıca, hastaneye kaldırıldı ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olayın ardından bölgede geniş çaplı inceleme başlatan polis, düğünde ateş eden kişilerin tespit edilmesi için çalışma başlattı.
Genç yaşta hayatını kaybeden Yakup Sarıca’nın ölümü, mahallede ve yakın çevresinde büyük üzüntüye yol açtı.
Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!

Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!
Batman’da bir lisenin önünde çıkan silahlı kavga, çevrede büyük paniğe neden oldu. İddiaya göre, aralarında husumet bulunan iki grup okul önünde karşı karşıya geldi. Tartışmanın kısa sürede büyümesiyle taraflar birbirine tabancayla ateş açtı.
Çatışma sırasında ölen ya da yaralanan olmadı, ancak park halindeki bazı araçlara kurşun isabet etti. Öğrenciler ve veliler yaşanan olay nedeniyle büyük korku yaşarken, çevrede güvenlik önlemleri artırıldı.
Polis ekipleri olaya karışan şüphelileri yakalamak için geniş çaplı çalışma başlattı.
İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!!

İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!
İstanbul’un Fatih ilçesinde, turistlere yönelik müstehcen gösteriler düzenlendiği belirlenen bir eğlence işletmesine polis ekipleri baskın düzenledi. “Sex bomb” dansı adı altında yapılan uygunsuz gösterilerin sosyal medyada yayılması üzerine harekete geçen ekipler, mekânda detaylı denetim gerçekleştirdi.
Yapılan baskında işletmede uygunsuz içerikli eğlencelerle turistlerin eğlendirildiği ortaya çıktı. Polis, işletmede bulunan bir kişiyi gözaltına alırken, söz konusu mekâna 120 bin 482 TL idari para cezası uygulandı.
Yetkililer, kamu düzenini ve toplumsal değerleri zedeleyen bu tür faaliyetlere izin verilmeyeceğini, denetimlerin artarak süreceğini belirtti.
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İlk Yorum yapan siz olun!