CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel, CHP Kahramanmaraş İl Başkanlığı'nda, "Cumhuriyet'in 100'üncü yılını bu kadar bilerek sönük kutlamaları ve gençlerin bu yüzyılla ilgili umutları üzerinden ortaya çıkacak bir enerjinin büyük bir dalgaya dönüşebileceğini görüyorum. Bu dalgayı yakalamak durumundayız. Eğer bu dalgayı yakalayıp partimizi üstüne çıkarırsak durum iyi. Yapamazsak bir büyük kırgınlık ve küskünlüğü yönetememekten hep birlikte endişe etmeliyiz. Kongreyi yaptık, şundan emin olun o kongre salonundan kendi adıma bir tek kırgınlık ve küskünlük çıkarmam. Kaybettik, partinin evladıyız, neferiyiz, hep beraber çalışırız. Kazanacağımız görünüyor ama çalışırız. Kimseyi kaybetmeyiz. Salona 46 il başkanı ile girerim, 81 il başkanıyla çıkarım" dedi.

CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel, CHP Kahramanmaraş İl Başkanlığı'nda, "Cumhuriyet'in 100'üncü yılını bu kadar bilerek sönük kutlamaları ve gençlerin bu yüzyılla ilgili umutları üzerinden ortaya çıkacak bir enerjinin büyük bir dalgaya dönüşebileceğini görüyorum. Bu dalgayı yakalamak durumundayız. Eğer bu dalgayı yakalayıp partimizi üstüne çıkarırsak durum iyi. Yapamazsak bir büyük kırgınlık ve küskünlüğü yönetememekten hep birlikte endişe etmeliyiz. Kongreyi yaptık, şundan emin olun o kongre salonundan kendi adıma bir tek kırgınlık ve küskünlük çıkarmam. Kaybettik, partinin evladıyız, neferiyiz, hep beraber çalışırız. Kazanacağımız görünüyor ama çalışırız. Kimseyi kaybetmeyiz. Salona 46 il başkanı ile girerim, 81 il başkanıyla çıkarım" dedi.
CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel, bu akşam CHP Kahramanmaraş İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Burada konuşan Özel, şunları söyledi:
"CHP; KİŞİLERİN İDDİA KOYABİLDİĞİ, 'BEN DAHA İYİ YÖNETİRİM' DİYEBİLMENİN MÜMKÜN OLABİLDİĞİ BİR PARTİ"
"CHP, genel başkanına rakip çıkabilen ve genel başkanı çoklu yarışta seçebilen Meclis'teki tek partidir. Elbette Adalet ve Kalkınma Partisi'nde zaten böyle bir şeyi imkansız görüyor hatta bir milletvekili şöyle demişti Meclis'te, 'Genel başkana rakip çıkan parti mi olur?' Oysaki çıkmayınca parti olunmuyor. O zaman işte krallık oluyor, padişahlık oluyor, emirlik oluyor, sultanlık oluyor. Kan bağıyla, soy bağıyla geçiyor yönetici olmak ama seçimle, demokrasiyle geçiyorsa oraya demokrasi diyorlar. Milliyetçi Hareket Partisi'nde kalkıştılar, içinden parti çıktı. İhraç ettiler hepsini. İYİ Parti'de henüz bir çoklu yarış olmadı. Halkların Demokratik Partisi şimdiki adı HEDEP'te eş genel başkanları belirlenmiş şekilde kurultay salonuna birlikte giriyorlar. CHP kişilerin iddia koyabildiği, ekiplerin, grupların iddia koyabildiği, 'Ben daha iyi yönetirim' diyebilmenin mümkün olabildiği bir parti. Bunun yapılması ayrıcalıklı bir durum. O zaman Türkiye'de parlamenter demokrasi ya da siyasal partilerin etkin olduğu bir rejimin, bir düzenin olduğunu savunamazsınız. Siyasi partinin lideri bir şekilde geliyor ve gitmiyorsa ya da gitmesi tartışılamıyorsa asla olmaz.
"BAŞARISIZLIĞIN BÜTÜN SUÇU GENEL BAŞKANA YÜKLENMEZ AMA GENEL BAŞKANIN SORUMLULUĞUNU DA ORTADAN KALDIRMAZ"
Cumhuriyet'in 100'üncü yılındayız. Bütün boş vermişliklerini unutturma çabalarına rağmen Cumhuriyet'in ve Cumhuriyet'i Cumhuriyet yapan değerlerin kıymetini biliyoruz ve bu süreçte partimizin yüzüncü yılını geçtik ama CHP'nin Cumhuriyet'in 100'üncü yılında yönetecek kadroların, yönetecek genel başkanın, yönetim şeklinin ve bundan sonraki siyaset yapış biçiminin tartışılıyor olması son derece kıymetlidir, önemlidir. Çünkü Cumhuriyet'in yüzüncü yılında bir seçime gittik. Hepimiz inandık ve inandırdık ki bu en önemli seçimdir. Cumhuriyet'in kurucu kadrolarına, kurucu değerlerine husumet duyanlar, hamaset gösterenlerin asla ve asla Cumhuriyet'in 100'üncü yılında yönetimde kalmasını kabul etmiyorduk. Bunun için çalıştık. Bunun sonunda, bunu başaramadıysak elbette oturup düşünmemiz lazım, tartışmamız lazım. Öz eleştiri yapmamız lazım ve bir daha bu durumun yaşanmaması için Cumhuriyet'in 100'üncü yılında cesur, kararlı, büyük bir adım atmak lazım. Bu adım, asla ve asla içinde vefasızlığı barındırmaz. Bu adım, bütün suçu genel başkana yüklemez ama genel başkanın sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Bu adım, bütün suçu kadrolara yüklemez ama kadroların değişmesi gerektiğini, A'dan Z'ye değişmesi gerektiği gerçeğini kaldırmaz.
"SEÇİMDEN SONRA HİÇBİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ DAVRANMANIN PARTİYE DE GENEL BAŞKAN'A DA ZARAR VERECEĞİNİ BÜYÜK BİR SAMİMİYETLE ANLATTIM"
14 ve 28 Mayıs seçimlerinden sonraki süreçte burada topyekun bir öz eleştiri, bir kurultay süreci ve hiçbirimizin sorumluluk almamasını söylemiş, savunmuş birisiyim. Genel merkezimizdeki bir grup arkadaşımız ise Genel Başkan'ın mutlaka devam etmesi gerektiğini, kendilerinin de devam etmesi gerektiğini, toplumda bize bir kızgınlık ve küskünlük olmadığını, durumu abarttığımızı söylediler ilk günlerde. Ben onlara yas evini anlattım, yas evindeki ilk üç günlük suskunluğun, 7 güne kadarki sessizliğin, kırkı çıkana kadarki arkadan konuşmamanın sorumluluğu ortadan kaldırmadığını, eğer biz bizden bekleneni yapmazsak, başta gençler toplumda bir öfke yükseleceğini hiçbir şey olmamış gibi davranmanın partiye de Genel Başkan'a da yönetici kadrolara da zarar vereceğini büyük bir samimiyetle anlattım.
"SAĞDAN GELEN DANIŞMANDAN AKIL ALIP UYGULADIĞIMIZ DA OLDU AMA FAYDA GÖRDÜĞÜMÜZ OLMADI"
Soruluyor, 'Değişim olacak da eskilerle mi olacak?' Vallahi önceki dönemlerden arkadaşlarımızın önemli bir kısmı Genel Başkanımızın orada, bir kısmı da bizim burada ama arada bir fark var. O taraftaki arkadaşlar, 'Genel Başkan devam, biz devam diyorlar.' İsim isim biliyorsunuz, oradalar. Bizim bu taraftakiler, 'Değişim bizden başlayacak, bizim bir görev talebimiz yok' diyorlar. Bizim burada yeni yüzleri göreceğiniz ve mevcutların fedakarlık yapacağı bir süreç var. Elbette yeni yüzler, gençler veya dışarıdan CHP'li olan çok iyi dış politikacılar, milli savunma uzmanları elbette katacağız takıma. Bir elin parmaklarını biraz geçer. Genç arkadaşlar katacağız, gruptan katacağız, mevcut Parti Meclisi'nin gençlerinden tutacağız ama esas örgütümüz baktığında Parti Meclisi'nde ve yönetim kademelerinde kendisini görmesi lazım. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu kadar geniş bir coğrafyada, Parti Meclisi'nin bu kadar temsilsiz kalması kabul edilebilir bir mevzu değil. AK Parti'de olur, sağ partilerde olur. Onlarda padişah-ferman geleneği var. Yukarıda kararı veriyorlar, ferman'ı yazıyorlar, aşağı yolluyorlar. Sol partilerde olmaz. Bizde tartışma mahallede yapılır, kahvede yapılır, parti binasında yapılır, ilçede olgunlaşır, ile gelir şekillenir, Parti Meclisi'ne bildirilir ve siyaset, propaganda, karar böyle kurulur, söz böyle kurulur, böyle olursa biz başarılı olabiliyoruz. Aksini denedik. Sağdan gelen kadrolarla, sağdan gelen danışmanlarla, sağdan gelen adamların partinin en kritik yerlerine de koyduğumuz oldu, danışmandan akıl alıp uyguladığımız da oldu ama fayda gördüğümüz olmadı.
"'KAZANDIRACAK İTTİFAK' DEYİP TOPLAMDA YÜZDE 25 ALMANIN, KAYBETMENİN ÜZÜNTÜSÜNÜ ÖRGÜT UZUN SÜRE ÜZERİNDEN ATAMADI"
Muhalefetin toplamı, Ekmeleddin İhsanoğlu adaylığı: 48, iktidar: 52. Referandum, 'Hayır': 48, 'Evet': 52. Yerel seçimler, İl Genel Meclisi oyları, muhalefet: 48, iktidar: 52. 2018 baskın seçimi; Muharrem İnce aday, bütün muhalefet: 48, iktidar: 52. Bu seçimde muhalefet: 48, iktidar: 52. Bu denklemi değiştiremiyoruz ve her dört kişiden birinin oyunu alıyoruz. Olmasalar rejim değişir. Ama üçünün alamıyoruz. 'Başımızın üstünde bir cam tavan var, yüzde 25'i bu parti geçemez, ittifak kuralım.' Kuralım ama adil, mantıklı, doğru ittifaklar kuralım. Kuralım ama bir müsabakaya çıkacaksak öncesi tartıya çıkıp tartılalım. Kim kaç kilo basıyorsa kantarda ona göre paylaşalım. Bunu bir yıl önce söylediğimde,
'İttifakın iç hukukunu yazmamız lazım' diye, 'Yazılır yazılır o da yazılır' ama yazılmadı. Ve en son gün müzakereye dayalı bu paylaşım CHP canını sıktı, yüreklerini yaktı ve partimizin oyu yüzde 30'larda görünürken, 'Kazandıracak ittifak' deyip toplamda yüzde 25 almanın, kaybetmenin üzüntüsünü bu örgüt uzun süre üzerinden atamadı.
"SİYASET YERELDEN ÖRÜLECEK"
Bu tutum belgesinin içinde; sorunlar, parti ne durumda, Türkiye ne durumda, Türkiye'de ne yaparız ve tüzüğümüze neyi koyarsak daha demokratik bir tüzük olur o var. Ayrıca dünyayı doğru yerden okuyan saptamalar var. Ama burada en önemlisi işin merkezinde örgüt var. Çünkü sağ örgütlenmeler liderden, sol örgütlenmeler tabandan gücünü alır. Buradan beslenmeyen bir yapının yukarıda başarılı olma imkanı yok. Biz çoklukla, onlar teknikle kazanırlar. Onlar tek adamcı, biz çok adamcıyız. Ne kadar çoksak ne kadar çok kadın, ne kadar çok adam, ne kadar çok insan beraber sahadaysak ve fikir birliğimiz varsa, söylem birliğimiz varsa o şekilde kazanırız. Burada söylüyorum. Bundan sonra Gaziantep'te Urfa'da, Adıyaman'da, Kahramanmaraş'ta. Bir karar verilecekse örgüt verecek kardeşim. Milletvekili sıralamasına da örgüt karar verecek. Belediye Meclisi sıralamasına da örgüt karar verecek. Burada ittifak mı yapılacak? İlçeyse önce ilçe başkanı konuşacak, gelecek il başkanına. İl başkanı gelecek Ankara'ya. 'Şu ilçede bu olur, bu ilçede bu olur, burada tek girilirse olur, burada böyle yaparsak olur' diyecek. Siyaset yerelden örülecek. Ankara'dan belirlenip aşağı dayatılmayacak. Bundan sonra genel başkan bir daha delege sistemiyle seçilmeyecek. Bütün üyelerin önüne sandık konacak, karar verilecek, genel başkanı üyelerimiz belirleyecek.
"ŞAH DAMARINDA PARTİ VE ATATÜRK SEVGİSİ ATAN DELEGE NE YAPMASI GEREKİYORSA ONU YAPAR"
Şah damarında parti ve Atatürk sevgisi atan delege ne yapması gerekiyorsa onu yapar seçimde. Gidip kulağına üflediğini değil, kulağıyla duyduğunu yapar. Bir kurultaya gitmeden önce delege ne yapar? Berbere gider düğün evine gider gibi. Berber yandan tıraş yapıyor. Dedi mi, 'Abi bir değişim olmazsa işimiz zor.' Bizim delege berberde duyduğunu mu yapar? Kulağına üfleneni mi yapar? Bizim delege asansöre çıktı. Üst kattaki 20 yaşında bir kız, 'Ben bu sefer oy verdim ama bir daha vermeyeceğim. Yurt dışına gideceğim' diyorsa delege kulağına söyleneni mi yapar? O kızdan kulağının duyduğunu mu yapar? Bu partinin madden ve manen örgütlerini asla yalnız bırakma, zayıf bırakma hakkı yok. Bu parti madden ve manen örgütlerinin arkasında durması gerekiyor. Bundan sonraki süreç artık CHP'nin bir yeniden yapılanma sürecidir.
"KONGRE SALONUNA 46 İL BAŞKANI İLE GİRERİM, 81 İL BAŞKANIYLA ÇIKARIM"
Ben CHP'nin bir evladı olarak 'Fedakarlık' dedik, 'Sorumluluk sende' dediler, sorumluluk üstlendik. Bundan sonraki süreçte var gücümüzle çalışacağız, hep birlikte çalışacağız. Bu partiyi ayağa kaldırmak için, bu örgütü ayağa kaldırmak için var gücümüzle çalışacağız. Ben bu yolun 100'üncü yıl olması, beklenen seçimi kaybetmememiz, kazanmamız gereken bir seçimi, Cumhuriyet'in 100'üncü yılını bu kadar bilerek sönük kutlamaları ve gençlerin bu yüzyılla ilgili umutları üzerinden ortaya çıkacak bir enerjinin büyük bir dalgaya dönüşebileceğini görüyorum. Bu dalgayı yakalamak durumundayız. Eğer bu dalgayı yakalayıp partimizi üstüne çıkarırsak durum iyi. Yapamazsak bir büyük kırgınlık ve küskünlüğü yönetememekten hep birlikte endişe etmeliyiz. Kongreyi yaptık, şundan emin olun o kongre salonundan kendi adıma bir tek kırgınlık ve küskünlük çıkarmam. Kaybettik, partinin evladıyız, neferiyiz, hep beraber çalışırız. Kazanacağımız görünüyor ama çalışırız. Kimseyi kaybetmeyiz. Salona 46 il başkanı ile girerim, 81 il başkanıyla çıkarım."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
AK Partili Belediyelerde Eş Zamanlı Buluşma: Halkla 1. Yıl Değerlendirmesi

HABER/HASAN MESUT EKMEN
AK Partili belediyeler, yerel yönetimlerde geçen bir yılın ardından, halkla bütünleşen ve şeffaf yönetişim anlayışı çerçevesinde 19 Nisan Cumartesi günü anlamlı bir etkinliğe imza atacak.
AK Parti çatısı altındaki tüm belediyelerde eş zamanlı olarak düzenlenecek programda, belediye başkanları vatandaşlarla birebir buluşacak. Bu buluşmalarda, halkın soruları, önerileri ve talepleri doğrudan muhataplarına iletilecek.
Partiden yapılan açıklamada, bu buluşmaların “çözümün bir parçası olarak birlikte üretme” anlayışıyla şekilleneceği belirtildi. AK Partili belediyelerin hizmet odaklı çalışmalarını, 1 yılın sonunda halkla birlikte değerlendirecek olan başkanlar, yerel yönetimde katılımcı demokrasiye örnek teşkil edeceklerini vurguladı.
📍 Etkinlik Tarihi: 19 Nisan 2025, Cumartesi
📌 Yer: Tüm AK Partili Belediyeler
🗣 Katılımcılar: Belediye Başkanları ve Vatandaşlar
Yılmaz Tunç: "Adaletle Güçlenen İstikrarla Kalkınan Bir Türkiye Hedefliyoruz"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’nin adalet sistemi ve ekonomik kalkınması üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Tunç, “Adaletle güçlenen istikrarla kalkınan ve büyüyen bir Türkiye için çalışıyoruz” diyerek bakanlığının öncelikli hedeflerini net bir şekilde ortaya koydu. Bu vizyon doğrultusunda atılacak adımların ülke genelinde hukukun üstünlüğünün sağlanması ve ekonomik istikrarın desteklenmesi amacıyla hayata geçirileceği belirtildi.
Adalet Sistemindeki Reformlar
Bakan Tunç, adalet sisteminin etkinliğini artırmak için bir dizi reformun üzerinde çalışıldığını vurguladı. Bu reformların arasında duruşma süreçlerinin hızlandırılması, yargı personelinin eğitimi ve teknolojik altyapının güçlendirilmesi gibi önemli başlıklar yer alıyor. Özellikle son yıllarda mahkeme kararlarının icra edilmesindeki gecikmelerin önüne geçmek için yeni düzenlemeler yapıldığına dikkat çekildi.
Ekonomik Kalkınma ve Adaletin İlişkisi
Adalet Bakanı, adaletin ekonomik kalkınma ile doğrudan ilişkili olduğunu belirterek, şeffaf ve güvenilir bir hukuki zeminin yatırım ortamını iyileştireceğini ifade etti. Bu bağlamda, ticaretin kolaylaştırılması, sözleşmelerin ihlallerine karşı etkin koruma sağlanması ve fikri mülkiyet haklarının güvence altına alınmasının ekonomik büyüme için kritik öneme sahip olduğu vurgulandı.
Hukukun Üstünlüğü İlkesi
Tunç, bakanlık olarak hukukun üstünlüğü ilkesini her zaman ön planda tuttuklarını belirtti. Bu ilke çerçevesinde, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunması, yargı bağımsızlığının sağlanması ve adalete erişimin kolaylaştırılması gibi konularda hassasiyet gösterdiklerini ifade etti. Ayrıca, uluslararası hukuk normlarına uygun hareket ederek Türkiye’nin hukuki saygınlığını artırmayı hedeflediklerini söyledi.
Örnek Uygulamalar
Bakan Tunç'un açıklamalarına göre, adalet sistemini güçlendirmek için başlatılan bazı projeler şunlardır:
- Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri (AUÇY): Mahkemelerin yükünü hafifletmek ve uyuşmazlıkların daha hızlı çözülmesini sağlamak amacıyla AUÇY’nin yaygınlaştırılması.
- E Duruşma Sistemi: Duruşma süreçlerini dijitalleştirmek, şeffaflığı artırmak ve zamandan tasarruf sağlamak için e-duruşma sisteminin geliştirilmesi.
- Yargı Personeli Eğitimi: Hakimler, savcılar ve diğer yargı personelinin güncel hukuk mevzuatı ve yargılama teknikleri konusunda eğitilmesini sağlayacak programların düzenlenmesi.
Tunç, bu projelerin Türkiye’nin adalet sistemini daha etkin, verimli ve güvenilir hale getirmeyi amaçladığını belirtti.
İstanbul'da 3. Uluslararası Yeditepe Bienali Başladı

İstanbul'da 3. Uluslararası Yeditepe Bienali açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bienalin ülkemize ve kültür sanat camiasına hayırlar getirmesini diledi. Gelenekselleşen etkinlik, bu yıl 15 farklı ülkeden 263 sanatçının 215 eserine ev sahipliği yapıyor.
Bienalde Yer Alan Eserler
Yeditepe Bienali, geniş bir yelpazede sanatsal çalışmaya yer veriyor. Resim, heykel, seramik, gravür gibi farklı disiplinlerdeki eserler, sanatseverlerin ilgisini çekmeyi hedefliyor. Bienale katılan sanatçılar arasında Türkiye'den ve dünyadan önde gelen isimler bulunuyor.
Etkinlik 2 Ay Sürecek
Bienal kapsamında çeşitli yan etkinlikler de düzenlenecek. Sanatçı söyleşileri, atölye çalışmaları ve panel tartışmaları ile bienalin zengin içeriği daha da genişletiliyor. Bu etkinliklerin amacı, sanatseverlerle sanatçılar arasında etkileşim kurmak ve sanata olan ilgiyi artırmak.
2 ay boyunca sürecek bienal, İstanbul'un kültürel yaşamına önemli bir katkı sağlaması bekleniyor. Bienalin, yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi göreceği tahmin ediliyor. Etkinlik, sanatın evrenselliğini vurgularken, farklı kültürlerin etkileşimine de zemin hazırlıyor.
Çatalca Belediyesi, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü'nü Kutladı

Çatalca ilçesinde tarihi ve kültürel mirasın korunması amacıyla yapılan çalışmalarla bilinen Çatalca Belediyesi, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Açıklamada, ilçenin zengin tarihi dokusuna dikkat çekilerek, geçmişten günümüze uzanan mirası koruma ve gelecek nesillere aktarma çabalarının devam edeceği vurgulandı.
Çatalca'nın Tarihi Dokusu
Çatalca, İstanbul'a yakın konumu ve tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapması sebebiyle önemli bir kültürel mirasa sahip. İlçe sınırları içerisinde bulunan antik kalıntılar, tarihi camiler, kiliseler ve Osmanlı döneminden kalan eserler, Çatalca’nın geçmişine ışık tutuyor. Özellikle Çatalca Kalesi, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde stratejik öneme sahip olmuş ve günümüze kadar korunmuş önemli bir yapı olarak dikkat çekiyor.
Belediye'nin Miras Koruma Çalışmaları
Çatalca Belediyesi, tarihi yapıların restorasyonu ve bakımına büyük önem veriyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarla birçok tarihi eser restore edilerek turizme kazandırıldı. Bunlar arasında;
- Tarihi Çatalca Merkez Camii'nin minare onarımı
- Köy içindeki eski taş evlerin cephelerinin yenilenmesi
- Roma dönemine ait kalıntıların bulunduğu alanlarda arkeolojik kazı çalışmaları desteklenmesi
Geleceğe Yönelik Hedefler
Belediye yetkilileri, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü vesilesiyle yaptıkları açıklamada, kültürel mirasın korunması konusunda daha fazla adım atacaklarını belirtti. Çatalca'nın tarihi değerlerinin tanıtımı için çeşitli etkinliklerin düzenleneceği, yerel halkın ve turistlerin bu eserlere olan ilgisinin artırılmasının hedeflendiği ifade edildi. Ayrıca, genç nesillerin tarihi bilincini güçlendirmek amacıyla okullarda yönelik eğitim programlarının da planlandığı öğrenildi.
Çatalca Belediyesi'nin açıklaması, ilçenin tarihi ve kültürel mirasına verilen önemin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. İlçe sakinleri ise belediyenin bu çalışmalarını takdirle karşılıyor ve Çatalca’nın geçmişten günümüze taşıdığı değerlerin korunmasına destek veriyor.
Beylikdüzü Belediyesi'nden Genç Sporculara Destek

Beylikdüzü Belediyesi, genç sporcuların hayallerine ulaşmalarına destek olmak amacıyla düzenlediği Spor Akademileri Sınavlarına Hazırlık Kurslarına kayıtlar devam ediyor. Bu kurslar, spor alanında eğitim almak isteyen ve çeşitli üniversitelerin beden eğitimi öğretmenliği veya spor bilimleri bölümlerini hedefleyen öğrencilere yönelik kapsamlı bir hazırlık imkanı sunuyor.
Kursların İçeriği ve Hedef Kitle
Hazırlık kursları, sınavda başarıya ulaşmak için gerekli olan teorik bilgilerin yanı sıra pratik uygulamaları da içeriyor. Kurs programı; anatomi, fizyoloji, spor psikolojisi, antrenman metodları gibi konularda uzman eğitmenler tarafından veriliyor. Özellikle son yıllarda spor alanına olan ilgi ve üniversitelerin bu bölümlere olan talebi göz önünde bulundurulduğunda, kurslar öğrencilere önemli bir avantaj sağlıyor.
Kayıt İşlemleri ve İletişim Bilgileri
Kurslara kayıt yaptırmak isteyen adayların, 444 09 39 numaralı çağrı merkezinden 7948 nolu dahiliden bilgi alabileceği belirtildi. Kayıt sürecinde öğrencilerin, gerekli belgeleri hazırlamaları ve belirlenen tarihler arasında başvurularını tamamlamaları gerekiyor. Beylikdüzü Belediyesi yetkilileri, kursların kontenjanının sınırlı olduğunu ve başvuru yapacak adayların acele etmelerini tavsiye ediyor.
Beylikdüzü'nde Sporun Teşvik Edilmesi
Beylikdüzü Belediyesi, sporun teşvik edilmesi ve gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanması amacıyla çeşitli projeler yürütüyor. Bu kapsamda düzenlenen hazırlık kursları, öğrencilerin hem akademik başarılarını desteklemeyi hem de spor yeteneklerini geliştirmeyi amaçlıyor. Belediye tarafından hayata geçirilen bu tür çalışmalar, ilçe genelinde sporun daha geniş kitlelere ulaşmasına katkıda bulunuyor.
- Kurslar uzman eğitmenler tarafından veriliyor
- Sınav içeriğine uygun ders anlatımı yapılıyor
- Pratik uygulamalarla öğrencinin başarısı destekleniyor
İsrail'in Filistin Politikalarına Tepkiler Artıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Filistin topraklarında sürdürdüğü politikaları eleştirdi. Yaptığı açıklamada, yıllardır özgürlük, hak ve hukuktan bahsedenlerin, İsrail'in uyguladığı katliam politikası karşısında sessiz kaldığını belirtti. Bu durumun, uluslararası arenada çifte standartlara işaret ettiğini vurguladı.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Vurgusu
Erdoğan, açıklamasında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne atıfta bulunarak, bu beyannamenin prensiplerinin İsrail tarafından ihlal edildiğini savundu. Filistin topraklarında yaşanan olayların, temel insan haklarına aykırı olduğunu ve uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Batılı Devletlere Eleştiri
En ufak bir olayda ambargo uygulayan Batılı devletlerin, İsrail’e karşı neden aynı tavrı sergilemediği sorusunu yöneltti. Bu durumun, uluslararası ilişkilerdeki adaletsizliği gözler önüne çıkardığını belirtti. Uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri çerçevesinde, tüm ülkelerin eşit mesafede olması gerektiğinin altını çizdi.
Filistin'de Yaşanan Son Durum
Filistin topraklarında yaşanan gerginlikler son zamanlarda artış gösterdi. İsrail ordusunun düzenlediği operasyonlar ve Filistinlilerin tepkileri, bölgedeki durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Bu gelişmelerle birlikte uluslararası toplumdan gelen çağrılar, çatışmanın tırmanmasını engellemeye yönelik diplomatik çabaları içeriyor.
- İsrail'in Filistin politikalarına yönelik eleştiriler
- Uluslararası hukuk ihlalleri iddiaları
- Batılı devletlerin tutumu sorgulanıyor
ABD, Suriye'den Askerlerini Çekmeye Başladı

New York Times gazetesinin haberine göre ABD, Suriye’den yüzlerce askerini geri çekmeye başladı. Gazete, bu bilgiyi iki üst düzey ABD yetkilisine dayandırarak, Pentagon’un Suriye’nin kuzeydoğusundaki 8 üsten 3’ünü kapatmayı planladığını belirtti. Bu hamle, bölgedeki güvenlik dinamiklerini etkilemesi beklenen önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Geri Çekilmenin Kapsamı ve Detayları
ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı yaklaşık 2 bin askerden oluşuyor. Geri çekilme planı kapsamında, öncelikle kuzeydoğu bölgesindeki üslerin kapatılması hedefleniyor. Bu üsler, IŞİD ile mücadelede önemli bir rol oynadı ve bölgedeki Kürt güçlerine destek sağlıyordu. Yetkililer, geri çekilmenin kademeli olarak gerçekleşeceğini ve operasyonel ihtiyaçlara göre takvimin belirleneceğini ifade ediyorlar.
Geri Çekilme Kararının Ardındaki Nedenler
ABD'nin Suriye'den askerlerini çekme kararı, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle alındı. Bunlar arasında:
- IŞİD’in askeri olarak yenilmesi
- Bölgedeki istikrarsızlığın artması
- ABD’nin iç politik önceliklerinin değişmesi
yer alıyor. Birçok analist, bu kararın ABD'nin Suriye politikasında bir dönüm noktası olduğunu ve bölgedeki güç dengelerini değiştirebileceğini vurguluyor.
Bölgesel Etkiler ve Olası Senaryolar
ABD askerlerinin geri çekilmesi, Suriye’deki mevcut durumu karmaşıklaştırabilir. Özellikle Kürt grupların güvenliği konusunda endişeler artıyor. Geri çekilmenin ardından bölgede farklı aktörlerin güçlenmesi ve çatışmaların yeniden alevlenmesi riski bulunuyor. Uzmanlar, Türkiye'nin bu süreçte daha aktif bir rol oynayabileceğini belirtiyorlar. Ayrıca, Rusya ve İran’ın da Suriye’deki etkisini artırma potansiyeli değerlendiriliyor.
ABD’li yetkililer, geri çekilmenin IŞİD ile mücadeleyi zayıflatmayacağını, bölgedeki ortaklarla koordineli bir şekilde hareket edileceğini vurguluyor. Ancak, bu konuda henüz net bir strateji kamuoyuyla paylaşılmadı. Suriye'deki durumun gelişimi, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.
6 Farklı Organize Suç Örgütü Üyesi Operasyonla Çökertildi: 158 Şüpheli Yakalandı

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 6 farklı organize suç örgütüne yönelik eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Operasyonlarda toplam 158 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonların Adana, İstanbul, Antalya ve İzmir illerinde gerçekleştirildiği belirtildi.
Elebaşılardan Yurt Dışı Bağlantıları
Operasyonun merkezinde, farklı şehirlerde faaliyet gösteren organize suç örgütlerinin elebaşıları yer alıyor. Adana'da S.B., İstanbul'da H.Y. ve B.B., Antalya'da A.B., İzmir'de ise S.A.'nın yurt dışında olduğu ve U.G.’nin cezaevinde bulunduğu tespit edildi. Yurt dışından talimat verdiği iddia edilen bu elebaşlarının, Türkiye'deki suç faaliyetlerini yönettiği öne sürülüyor.
Operasyonların Kapsamı
Yapılan operasyonlar çerçevesinde çeşitli suç unsurlarına el konulduğu bildirildi. Bu kapsamda şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda uyuşturucu madde, silah, sahte belge ve nakit para ele geçirildi. Yetkililer, operasyonların organize suç örgütlerinin finans kaynaklarını kurutmaya yönelik olduğunu vurguladı.
Şüphelilerin Tutukluluk Durumu
Gözaltına alınan 158 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Şüphelilerden bir kısmının çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı, diğerlerinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. Operasyonun ardından bölgedeki güvenlik güçleri, organize suç örgütlerine yönelik takibini sürdürüyor.
Organize Suçla Mücadele Devam Edecek
İçişleri Bakanlığı yetkilileri, organize suçlarla mücadelede kararlılıkla devam edileceğini vurguladı. Vatandaşların huzur ve güvenliğini sağlamak amacıyla bu tür operasyonların sıklıkla gerçekleştirileceği belirtildi. Yetkililer ayrıca, organize suç örgütlerinin eylemlerine karışan herkesin adalet önüne çıkarılacağını ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanından Rusya-Ukrayna Savaşı İçin Zaman Uyarısı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın taraflarına ve Avrupa’ya “zamanlarının daraldığı” mesajını verdi. Yapılan açıklamada, savaşın sona erdirilmesinin mümkün olup olmadığının kısa sürede belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
Savaşın Sonu İçin Belirleyici Anlar
Rubio, "Savaşı sona erdirmenin mümkün olup olmadığını belirlememiz gerekiyor. Netleştirmek için birkaç günden bahsediyoruz," ifadelerini kullandı. Bu açıklama, savaşın seyrini değiştirebilecek kritik bir döneme girildiğine işaret ediyor. Diplomatik çabaların ve müzakerelerin bu kısa zaman dilimi içerisinde yoğunlaşması bekleniyor.
Alternatif Senaryo: Başkan Trump'a Dönüş
Rubio, savaşın sona erdirilmesinin mümkün olmadığı takdirde ise eski Başkan Donald Trump’ın devreye girebileceği sinyalini verdi. Bu durum, ABD dış politikasında olası bir değişikliğe ve yeni bir stratejiye işaret ediyor. Savaşın uzaması halinde, farklı aktörlerin arabuluculuk rolü üstlenmesi ihtimali gündeme gelebilir.
Avrupa'ya Yönelik Uyarı
Rubio’nun Avrupa’ya yönelik “zamanınız bitiyor” mesajı ise kıta üzerindeki güvenlik kaygılarını artırdı. Bu uyarı, Avrupa ülkelerinin enerji bağımlılığı ve savunma stratejileri konusunda daha hızlı adımlar atması gerektiğini gösteriyor. Avrupa'nın Rusya
- Savaşın sona erdirilmesi için birkaç günün belirleyici olacağı vurgulandı.
- Eski Başkan Trump’ın devreye girebileceği sinyali verildi.
- Avrupa'ya yönelik zaman uyarısı yapıldı.
Galatasaray'ın Bodrum FK Maçında Alman Hakem Görev Yapacak

Süper Lig’de heyecan devam ediyor. Galatasaray, deplasmanda karşılaşacağı Bodrum FK maçında hakem Markus Schmidt tarafından yönetilecek. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK), kritik mücadele için yapılan hakem atamasını duyurdu.
VAR Merkezi'nde Alman İsmi
Galatasaray’ın 2023 2024 sezonunda oynayacağı Bodrum FK karşılaşmasında, VAR merkezinde de Alman bir isim görev alacak. Bu durum, maçın hakem kararlarının daha yakından inceleneceği anlamına geliyor. MHK tarafından yapılan açıklamada, hakem Schmidt'in deneyimli ve uluslararası arenada da görev yapmış bir hakem olduğu vurgulandı.
Maç Öncesi Hazırlıklar
Galatasaray, Bodrum FK karşılaşması için hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. Teknik direktör yönetimindeki antrenmanlarda oyuncular, taktiksel çalışmalar yapıyor ve fiziksel olarak kendilerini geliştiriyor. Bodrum FK da kendi sahasında Galatasaray'ı ağırlamak için yoğun bir hazırlık süreci izliyor.
Süper Lig'de Hakem Uygulamaları
Son yıllarda Süper Lig’de hakem uygulamalarında VAR sistemi önemli bir rol oynuyor. Özellikle tartışmalı pozisyonlarda hakemlerin doğru kararlar vermesine yardımcı olan bu sistem, ligin kalitesini artırmayı hedefliyor. MHK, hakem atamalarını yaparken deneyimi ve performansı göz önünde bulunduruyor.
- Galatasaray, Süper Lig'de şu ana kadar oynadığı maçlarda başarılı bir performans sergiliyor.
- Bodrum FK ise ligdeki ilk sezonunda dikkat çekici sonuçlar elde etti.
- Hakem Markus Schmidt daha önce birçok önemli karşılaşmayı yönetti.
İlk Yorum yapan siz olun!