CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Beykoz Belediye Başkan adayı Alaattin Köseler, Beykoz’da halkla buluştu.

CHP’nin, tapusu Mustafa Kemal Atatürk’te olan “baba ocağı” olduğuna vurgu yapan Özel, “Bütün demokratları, İstanbul'da İstanbul ittifakına, Türkiye'de Türkiye ittifakına davet ediyoruz” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile emekli maaşlarıyla ilgili yaşadığı süreci hatırlatan Özel, “Sen 5’li çeteye parayı buluyorsun. Saray müteahhidine parayı buluyorsun. Zenginlerin vergilerini ertelemeye parayı buluyorsun, bir tek emekliye gelince, ‘Param yok’ diyorsun. Siyaset öncelik belirleme işidir. Senin önceliğin 5’li çeteler, benim önceliğim emekliler. Senin önceliğin birilerini zengin etmek, bizim önceliğimiz birilerinin yoksulluğunu gidermek. Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları 1 Nisan'dan itibaren yoksulluğu yönetmek için değil, yoksulluğu yok etmek için göreve gelecek” dedi.
Ülkenin en büyük sorunlarının başında ekonomik krizin geldiğini belirten İmamoğlu, “En büyük paramız 200 lirayı, 14 sene önce bu hükümet çıkardı. 14 sene önce 200 lira, 130 dolar yapıyordu. Dün akşam arkadaşlarım, raporunu çıkarttılar. Şu anda 6,5 dolar yapıyor. Öğlene doğru arkadaşım beni aradı, ‘Başkanım, belki de bugün 6 dolara düşecek’ dedi. 130 dolar nere, 6 dolar nere? Hani bunu diyordu ya ‘Nereden nereye.’ Nereden nereye!” ifadelerini kullandı.
BEYKOZ / İSTANBUL
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Beykoz İlçe Belediye Başkan adayı Alaattin Köseler ve CHP Ümraniye Belediye Başkan adayı Aykut Erdoğdu ve ile birlikte ilçe turlarına katıldı. Özel ve İmamoğlu, iki ilçe yollarında vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Özel, İmamoğlu ve Köseler, ilçe turunu Paşabahçe Meydanı’nda düzenlenen halk buluşması ile noktaladı.
ÖZEL: “İHANET PROJESİNİ EKREM BAŞKANIMIZ DURDURDU”
İptal edilen 31 Mart 2019 İstanbul seçimlerini hatırlatan Özel, “Küçük farkı bile önce hazmedemediler. Hilelerle seçimi elimizden almak istediler. Sonra ‘Hadi bir daha’ dediler. İstanbul'un iradesine el konulmak istediğini görenler ne yaptı? ‘Haziran’da Osmanlı tokadı vuracağız’ diyenlere, demokrasi tokadını bir vurdu. Akılları başlarına geldi” şeklinde konuştu. “Ekrem Başkan, İBB Başkanı olduğundan beri, İstanbul'un üstünde bir helikopterin içinde Tayyip Bey gezemiyor” diyen Özel, şunları söyledi:
“Gezip de yanındaki İBB Başkanı'na, ‘Bu arsa kimindi’, ‘Bizim efendim.’, ‘Katarlılara verdim.’ ‘Bu arsa kimindi’, ‘İBB'nin efendim’, ‘Ben bunu Birleşik Arap Emirlikleri'ne söz verdim’, ‘Ya arsa kalmadı mı’, ‘Kalmadı efendim’, ‘O zaman bir kanal daha açalım. Etrafını Katarlılara satalım.’ Bunların hepsi bitti. Şimdi Murat Kurum'a soruyorlar; ‘Kanal İstanbul hakkında ne düşünüyorsunuz?’ Baktı ki Ekrem Başkan’ın sloganını İstanbul benimsemiş, ‘Ya kanal ya İstanbul’ demiş. Diyor ki ‘İstanbul'un sorunlarını konuşalım. Bunu niye gündeme getiriyorsun. Neden Kanal İstanbul konuşalım’. Kardeşim Kanal İstanbul’u sen söyledin. Senin reisin söyledi. Recep Tayyip Erdoğan söyledi. Bu ihanet projesini de işte Ekrem Başkanımız durdurdu. Eğer 5 yıl önce Ekrem Başkan değil de o zamanki Tayyip Bey'in adayı Binali Bey olaydı, kalan bütün arsalar gitmişti. İstanbul'un boğazına hançer girmişti. Kanal İstanbul'u yapmışlardı. Her tarafını da Katarlılara satmışlardı. İstanbullu Ekrem Başkan'a oy vererek, Beykozlu Alaattin Köseler'e oy vererek sadece kimin belediye başkanı olacağına karar vermeyecek. Beykoz'un ve İstanbul'un yeniden ihanete uğramasını engel olacak, izin vermeyecek.”
“94 RUHU İSTANBUL’A İHANETİN BAŞLANGIÇ GÜNÜDÜR”
“Çıkmışlar, tekrar oy istiyorlar” diyen Özel, “Hatta 94’te kazanmış ya, ’94 ruhuyla’ diyorlar. Kardeşim, 94 ruhu dediğin nedir? Ankara'da Melih Gökçek belediyeciliğidir. Burada, o günden itibaren İstanbul'a ihanetin başlangıç günüdür. Ben demiyorum. Tayyip Bey diyor. Diyor ki ‘Biz yatay mimari yapamadık. Dikey mimariyi tercih ettik. İstanbul'a hançerleri sapladık. Ve burada benim de suçum var.‘ Doğru söylüyor. Rakamı söyleyeyim mi? O geldiğinde İstanbul'da kaç gökdelen vardı? 4. O giderken kaç vardı? Tam 247. İstanbul'a 247 tane hançer saplayanın, bundan sonra İstanbul'a vereceği hiçbir şey yoktur. Uzak dursunlar. Gölge etmesinler yeter” şeklinde konuştu.
CUMHURBAŞKANINA TEPKİ: “VALLAHİ DE YALAN, BİLLAHİ DE YALAN”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile emekli maaşlarıyla ilgili yaşadığı polemiğe atıf yapan Özel, şöyle konuştu:
“Tayyip Bey'le aramızda, son günlerde büyük bir gerilim var. Bana diyor ki, ‘Birisi emeklileri tahrik ediyor’ diyor. En düşük emekli maaşı 10 bin lira. Dün TÜRK-İŞ açıkladı. Açlık sınırı 16 bin 200 lira. Türkiye'de neredeyse bütün emekliler, açlık sınırının altında kalıyorlar. Bana diyor ki; ‘Emeklileri tahrik etme. Eğer emeklilere senin dediğini verirsem, çalışanlara maaş ödeyemem.’ Vallahi de yalan, billahi de yalan. Sen 5’li çeteye parayı buluyorsun. Saray müteahhidine parayı buluyorsun. Zenginlerin vergilerini ertelemeye parayı buluyorsun, bir tek emekliye gelince ‘Param yok’ diyorsun. Siyaset öncelik belirleme işidir. Senin önceliğin 5’li çeteler, benim önceliğim emekliler. Senin önceliğin birilerini zengin etmek, bizim önceliğimiz birilerinin yoksulluğunu gidermek. Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları 1 Nisan'dan itibaren yoksulluğu yönetmek için değil, yoksulluğu yok etmek için göreve gelecek.”
“BABA OCAĞININ TAPUSU BİR KİŞİYE KAYITLIDIR. O DA GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK”
“Beykoz'dan bir çağrım olacak” diyen özel, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“O çağrım Beykoz'daki, CHP dışındaki partilere geçmişte oy vermiş olanlara, siyaset yapmış olanlara. Geçmişte gönlü orada olup da şimdi içi buruk olanlara. Biz Cumhuriyet Halk Partisi'yiz. Bu partiye ‘baba ocağı’ diyoruz. Öyle ya herkes baba ocağına doğar, ana kucağına doğar, büyür, bir noktaya gelir. Kimi büyüğüne gider yerleşir. Kimi daha küçüğüne razı olur. Kimi uzakta oturur, kimi yakında oturur. Ama herkes bilir ki; bir gün başım sıkışırsa, bir gün dara düşersem, baba ocağının çorbası kaynamaktadır, bacası tütmektedir. Başı sıkılanın geleceği yer baba ocağıdır. Kim gelmek istiyorsa, baba ocağının kapısı ardına kadar açıktır. Yeri, evin baş köşesidir. Kapının önüne geçip de gelene ‘Niye geldin’ demeyiz. ‘Nereden geldin’ demeyiz. Çünkü sorarsa, ‘Kardeşim tapusu kimdedir’ diye, baba ocağının tapusu Özgür Özel’de değildir. Kemal Bey'de de yoktu. Ne rahmetli Ecevit'teydi ne rahmetli İsmet Paşa'da. Baba ocağının tapusu bir kişiye kayıtlıdır. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk.”
“BÜTÜN DEMOKRATLARI, İSTANBUL İTTİFAKINA VE TÜRKİYE İTTİFAKINA DAVET EDİYORUZ.”
“Madem ki bu memleketin yüzde 95’i Atatürkçüdür; madem ki Beykozlu AK Partililere, MHP'lilere sorduğunda da ‘Atatürk'ü seviyorum, vatanımı kurtaran, milletimi özgürleştiren ezanımın okunmasına, dinimin yaşanmasına izin veren ulu önderdir’ diyorsa, Atatürk'ün baba evinin kapısı hepsine açıktır. Buyursunlar gelsinler. Ve şimdi tam 100 yıl sonra, Cumhuriyetin bir kez daha kurtulmasına, demokrasinin bir kez daha kurulmasına, fakirin, fukaranın, garibin, gurebanın yeniden kollanmasına, bu memleketin bir kez daha güçlü bir Türkiye olmasına ihtiyaç var. Onun için bu seçimlerde, AK Parti'yle MHP'nin Cumhur İttifakı'na karşı bir büyük ittifaka ihtiyaç var. Biz oradayız. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, İstanbul'da İstanbul ittifakının içindeyiz. Türkiye'de, Türkiye ittifakının içindeyiz. Türkiye ittifakının içinde, elbette sosyal demokratlar var. Ancak yetmez. Ayrıca milliyetçi demokratlar var, iyi insanlar var, muhafazakar demokratlar var. Hepimiz gibi inançlı insanlar var. Ve hiç ayrım yapmadan Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, göçmeni hep beraber bütün demokratları, İstanbul'da İstanbul ittifakına, Türkiye'de Türkiye ittifakına davet ediyoruz.”
İMAMOĞLU: “BEYKOZ, KİMSENİN TAPULU MÜLKÜ DEĞİL KARDEŞİM”
Buluşma öncesinde ekibinden, 4,5 yıl içinde Beykoz’a kaç kez geldiğinin bilgisini kendisiyle paylaşmalarını istediğini aktaran İmamoğlu, “Ama hani öylesine, toplantı vesaire değil. Şantiyeye, köylere, denetime, temel atmaya ya da bir sürecin başlangıcını yapmaya ya da açılış yapmaya… Tam 17 kez gelmişim. Diğerlerini saymıyorum. İnanın 17, 20, 25, 30, 49 kez gittiğim ilçe var. Bu ilçeye en az -ki Alaattin Köseler'in atacağı temeli, yapacağı açılış saymıyorum- İBB adına en az 30kez, 40 kez geleceğim, daha çok çalışacağım” dedi. Beykoz’un gerçek potansiyelini 23 Haziran 2019’da gösterdiğini kaydeden İmamoğlu, “Beykoz, kimsenin tapulu mülkü değil kardeşim. Beykoz, Beykozlunun. Oyalamaca yok. Her hep birlikte Büyükşehirde de Beykoz'da da hep beraber güçlü ittifakımızın karşılığını alacağız. Bizim ittifakımız halk ittifakı, halk. İstanbul ittifakı” diye konuştu.
“MİLLETE AİT OLAN YERİ MİLLETE VERDİK”
Başta Anadolu Hisarı’nın restorasyonu olmak üzere Beykoz’da birçok farklı alanda yaptıkları hizmetlerin özetini sunan İmamoğlu, “Beykoz Sosyal Tesisleri Kır Bahçesini vatandaşlarımızla buluşturduk. Mutlaka kır bahçesini görün. Bakın orası, işgal altında bir yerdi. İşgal altında bir yeri temizledik, boşalttık. Millete ait olan yeri, millete verdik. Biz milletin yerini millete, milletin parasını millete veriyoruz kardeşim. Bizim başka bir yolculuğumuz yok” şeklinde konuştu. İSKİ’nin Beykoz’da 3,5 milyar liralık yatırım yaptığı bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Çubuklu'daki siloları, akaryakıt tanklarını biliyorsunuz değil mi? Orada muhteşem kütüphaneler geliyor. Muhteşem sosyal tesis geliyor. Müzeler geliyor, çocuk oyun alanları geliyor, konser alanı geliyor. Yıllarca, acaba kim için bekletiyorlardı, bilmiyorum ama biz orayı da millete açıyoruz” ifadelerini kullandı.
“130 DOLAR NERE, 6 DOLAR NERE?”
“Beka meselesi sayılacak çok sorunu var ülkenin” diyen İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“Ekonomik sorunu var; doğru mu? Enflasyon almış başını gidiyor; doğru mu? Emeklilerimiz çok sıkıntıda; doğru mu? ‘Aç’ diyor. Aç, haklı. Biz, Kent Lokantasını bu şehrin her noktasını açacaktık zaten. Devam ediyoruz. Ama artık Kent Lokantası, vallahi billahi insanlarımızın açlığını ya da bir lokantaya gidemeyişini, bir öğle yemeği yiyemeyişini bile karşılaması noktasında önemli bir proje oldu. Beykoz'a da Kent Lokantası geliyor. Hiç merak etmeyin. Bakın; hayat pahalılığı… En büyük paramız 200 lira değil mi? 200 lirayı, 14 sene önce bu hükümet çıkardı. 14 sene önce 200 lira, 130 dolar yapıyordu. Dün akşam arkadaşlarım, raporunu çıkarttılar. Şu anda 6,5 dolar yapıyor. Öğlene doğru arkadaşım beni aradı, ‘Başkanım, belki de bugün 6 dolara düşecek’ dedi. 130 dolar nere, 6 dolar nere? Hani bunu diyordu ya ‘Nereden nereye.’ Nereden nereye!”
“200 LİRA İLK ÇIKTIĞINDA, 500 EKMEK ALIYORDU”
“Bakın bir gerçek daha söyleyeyim size. Değer kaybı, yüzde 1200’den fazla. Bakın en güçlü değer kaybını söylüyorum size. 200 lira ilk çıktığında, 500 ekmek alıyordu. Doğru mu? Şu anda 50 ekmek alabiliyor, 50 ekmek. 500 ekmek… 50 ekmek… 200 lira, 41 kilo tavuk alıyordu. Şimdi 1,5 kilo tavuk alamıyor. Belki de 1 kilo. İşte biz bu yüzden, İstanbul'da sosyal yardımları 6 kat arttırdık. Diyorlardı ya, ‘Yardımları bunlar gelince keserler.! Biz 6 katına çıkarttık. Anne Kart’ı biz çıkarttık. Halk Süt’ü biz dağıttık. Anne Kart, tam 650 bin annenin cebinde var. Helali hoş olsun. Onlar annelerimizin hakkı. Kreşlerimizi açtık. Onun için yeni dönemde bu tür yardımlarımızı ve desteklerimizi arttırmaya devam edeceğiz. Bakın 100 bin öğrenciye üniversite bursu verdik. Şimdi bu Eylül ayından itibaren, 100 bin öğrenciye tam 15’er bin lira burs vereceğiz. Yeni dönemde öğrenci yurt sayımızı, tam 15 bin kişi kapasiteye biz çıkaracağız.”
“TAPU SORUNUNUZU DA BİZ ÇÖZECEĞİZ”
“Beykoz'un en önemli sorunlarından biri tapu, mülkiyet, kentsel dönüşüm sorunu. El ele, kol kola, Alaattin Köseler Başkanımızın da deneyimiyle, biz çözeceğiz. Göreceksiniz. Ve sizlerle konuşarak çözeceğiz. Tapu sorununuzu da biz çözeceğiz sevgili hemşehrilerim. Hepsi bizim işimiz. Bizim işimiz, sizin sorunlarınızı çözmek. Bütün bunları yaparken bir başka sorumluluğumuz daha var: İstanbul'u korumak. İstanbul'un muhafızı olmak. Bunların eline düşerse, Allah bu memleketi, bu şehri korusun. Hani az önce 200 liranın düştüğü durumu söyledim ya. Bunların eline İstanbul düşerse, Allah, İstanbul'u korusun. Bakı, bakın değerli İstanbullular; malumunuz bizde çok ama çok güzel bir söz var: Huylu huyundan vazgeçer mi? Vazgeçmez, vazgeçmez. Hani bunlara mikrofon uzatılıyor. Ne diyorlar? ‘Milletin gündeminde olmayan, bizim gündemimizde olmaz.’ Ne için diyorlar? Kanal İstanbul için diyorlar. Doğru mu? Ama ben size söyleyeyim mi? Bunlar gizli gizli ihale yapıp, bir yandan Kanal İstanbul'da yol yürümeye çalışıyorlar. Biz İstanbul'un hep birlikte muhafızı olacağız, muhafızı. Bunlar gizli kapaklı ihaleler yapmaya devam etsinler. Ama bu millet gizli kapaklı değil, açıkça bunlara demokrasi dersini, İstanbul'un muhafaza olduğunu, İstanbul'u bir kişiye değil, 16 milyona emanet edeceğini, 31 Mart'ta demokrasi şamarı gibi vuracak yüzüne, demokrasi şamarı.”
“HERKES HAKKI OLANI ALSIN DİYE ÇALIŞIYORUZ”
“Biz, herkes hakkı olanı alsın diye çalışıyoruz. Liyakat partizanlığı yensin diye çalışıyoruz. Biz, az önce söylediğim Kent Lokantaları, kreşler açarak, belediyeler halkının yanında olsun diye çalışıyoruz. Biz, o Kanal İstanbul gibi bir felaketin bu şehrin başına gelmemesi için çalışıyoruz, bunların insanları aldattığı gibi değil. Hatırlıyor musunuz; genel seçimden önce çıkıp, ‘Faiz düşerse, enflasyon da düşer. Bu ruh, bu tende oldukça faizi düşüreceğiz. Nas var, nas. Sana bana ne oluyor’ dediler mi? Ne yaptılar? Faizi yüzde 8,5’tan aldılar, artık gerçek faiz neredeyse üç haneli rakamlara çıktı. Biz, sizi aldatanlardan asla olmadık, olmayacağız. Bizim milletimiz aldananları sevmez, bir de aldatanları sevmez. Doğru mu? Bir kişinin değil, 16 milyonun dediği olsun diye, bu şehri muhafaza edeceğiz. Allah bu şehri, aldananlardan ve aldatanlardan korusun kardeşim.”
“İSTANBUL'DA İNSANLARI BİR KEZ BİLE ALDATACAĞIMA, 10 TANE, 100 TANE SEÇİM KAYBEDERİM KARDEŞİM”
“Kimseyi oy verdi, vermedi diye ayırt etmedim, etmeyeceğim. Hak edenin hakkını vereceğiz. Hakkınızı yedirmeyeceğiz. Ne dedim? ‘Hak yemem, kimsenin hakkını da yedirmem kardeşim.’ Ayrımcılık yapmayacağız. Şunu söyleyeyim; İstanbul'da insanları bir kez bile aldatacağıma, 10 tane, 100 tane seçim kaybederim kardeşim. Ama bunlar insanları bin kere aldatıp, bir kez seçim kazanmak isterler. Her türlü kılığa girerler. Her türlü kötülüğü yapmaya gayret ederler. Yalan, dolanı, iftirayı işin içine katarlar. Ama bu millet, aldanmaz kardeşim. Bu millet aldanmayacak. Hep birlikte 16 milyon İstanbullu ve Beykozlular olarak, 31 Mart'a hazır mıyız? Alaattin Köseler'e oy vermeye Beykoz hazır mı? İstanbul'u kazanmaya hazır mı? Meclisi kazanmaya hazır mı? Ne yapacağız? Çok çalışacağız. El el gezeceğiz. Kapı kapı gezeceğiz. Herkesle konuşacağız. Herkesin elini sıkacağız. Güler yüzlü başkanlar, dürüst başkanlar, ahlaklı yönetimler istiyoruz diyeceğiz.”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!