Müsavat Dervişoğlu Bursa’da Konuştu: “Bu Komisyon Bir Tuzak, Biz Komisyoncu Değiliz!”

(BURSA) – İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Bursa'da düzenlediği “Birinci Vazifen” mitinginde gündeme dair çok sert açıklamalarda bulundu. Hükümetin Meclis’te kurduğu komisyonları eleştiren Dervişoğlu, “İYİ Parti olarak 28. Dönem'de 128 kanun teklifi, 533 araştırma önergesi vermişiz, ya gündeme almamışlar ya da reddetmişler. Ama İmralı’daki teröristbaşı katil Abdullah Öcalan önerince Mecliste hemen bir komisyon kuruyorlar” dedi.

Miting alanı doldu taştı

Geniş katılımın olduğu mitinge, alana sığmayan vatandaşlar dışarıda kaldı. Miting alanında “Milletimizi böldürtmeyeceğiz”, “Birinci Vazifem için buradayım”, “Birlikte başaracağız, Cumhuriyeti yaşatacağız” gibi pankartlar taşındı. Katılımcılar “Katil ABD, işbirlikçi AKP”, “Türküz, Türkçüyüz, Atatürkçüyüz” sloganları attı.

Dervişoğlu’nun konuşmasını, öldürülen Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, Bağımsız Milletvekili Ümit Dikbayır, eski Bakan Oktay Vural, Kurucular Kurulu Üyesi Tolga Akalın ve önceki dönem milletvekilleri de dinledi.

"Meclis'i işlevsiz kıldılar"

Konuşmasında hükümeti sert sözlerle hedef alan Dervişoğlu şöyle dedi:

“Tek adam rejimiyle işlevsiz kıldıkları, Gazi Meclisimizi alet ediyorlar. İstiklal Savaşı’nı yürütmüş, Cumhuriyeti kurmuş o kutlu çatıyı, adını bile koyamadıkları bir komisyonla kirletiyorlar. FETÖ’nün siyasi ayağı, ekonomik kriz, çiftçinin perişan hali, gençlerin umutsuzluğu, kadın cinayetleri, çeteler, uyuşturucu… Hepsi için komisyon teklif ettik, reddettiler. Ama Öcalan önerdiğinde komisyon kuruluyor. Bu mudur demokrasi?”

"Bu komisyon bir tuzak"

“Yaklaşık bir yıldır uyarıyorum. Bu komisyon bir tuzaktır. PKK ve Öcalan’ın taleplerini meşrulaştırmak için kuruldu. Muhalefet partileri bu tuzağa düşerse, hukuki zemin kazanırlar. Bu sürecin Türkiye’ye zarar vereceğini söylüyorum. Gelin bu tuzağa düşmeyelim diyorum, ama dinleyen yok. O yüzden milletimin huzurundayım. Bu oyunu kuranları ve bu oyuna düşenleri milletime şikayet ediyorum.”

"Muhalefete muhalefet etmiyoruz"

Bazı çevrelerin “muhalefete muhalefet etmeyin” eleştirilerine de cevap veren Dervişoğlu:

“Bunlar artık kabak tadı verdi. Biz bu deli düzene karşı çıkıyoruz. Seçim olursa ne alacağımıza millet karar verir. Biz Cumhuriyet’e, eşitliğe, adalete sahip çıkan milyonlarca insanı temsil ediyoruz. Cumhuriyet’i, ulus devleti pazarlık masalarında terk edenlerle işimiz olmaz. Muhalefete değil, ihanete muhalifiz.”

"Cumhuriyet’i savunmaktan vazgeçmem"

Kendisini şöyle tanımladı:

“Ben Türk’üm, Cumhuriyetçiyim. Atatürk’ten öğrendiğim; vatandaşlığa bağlı eşitliktir. Kimliklere, mezheplere değil, eşit yurttaşlığa inanırım. Cumhuriyet’e sadakatim sorgulanamaz. Kimseye peşkeş çektirmem. Gençlerimize umut olacak bir Cumhuriyet’i yeniden ayağa kaldırmak istiyorum.”

"Bu sürece dur diyeceğiz"

“1 Ekim’de adı ‘Terörsüz Türkiye’ olan bir süreç başlatıldı. Ancak perde arkasında İmralı canisi, Kandil baronları, AKP-MHP-DEM var. Meclis bile bilmiyor ne dönüyor. Lozan tartışılıyor, milli kimliğimiz hedefte. Bunları kim organize ediyorsa, Türk milletine düşmanlık ediyor. Bu süreci biz durduracağız.”

"Bu organize kötülüğe teslim olmayacağız"

Dervişoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ne yani elimizde kalan son değerleri de mi verelim? Türk kimliğini de mi yitirelim? Biz iktidara gelmek için her şeyi göze alacaklardan değiliz. Organize kötülükle mücadele ediyoruz. Biz çokuz. Az olanlar düşünsün!”

"Kürt kardeşlerime çağrım var"

“Ben Kürt vatandaşlarımıza akıl vermiyorum, dertleşiyorum. Onların düşmanı değilim. Eşit yurttaşlık temelinde bir Cumhuriyet istiyorum. Kimlikler Anayasa’da sıralanarak değil, hukukla eşitlenir. PKK’nın, Öcalan’ın Kürtlerin temsilcisi olarak gösterilmesine karşıyım.”

"Her şey oldular ama bir tek Türk olamadılar"

“Bugün Türkiye’yi yönetenler İngiliz gemisinden inmedi. Herkes oldular ama Türk olamadılar. Mustafa Kemal’e bir Fatiha bile okumadılar. Türkiye’yi ABD’nin, İsrail’in çıkarları uğruna pazarlık konusu yapıyorlar.”

"Mustafa Kemal’e edilen hakaretlerden gizli gizli keyif alıyorlar"

“Ben bu ülkenin ordusunun şerefli subayı Ebru teğmenin yanında olanlarla, Bese Hozat’tan yana olanların ayrışmasını istiyorum. Bu ihanete dur demek için buradayım. Türk milletini devletine hizmetkâr değil, efendi yapacağım. Atatürk’ün vasiyetini hatırlatıyor, milletimizi birinci vazifesine çağırıyorum.”