İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM'deki grup toplantısında; cezaevindeki TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın dün TBMM Genel Kurulu’nda hakkındaki Yargıtay kararı okutularak milletvekilliğinin düşürmesini eleştirerek "Yargıtay’ın Anayasa’yı tanımayarak yol açtığı hukuk skandalına maalesef, Türkiye Büyük Millet Meclisi de eşlik etmiş oldu. Yürütmenin yargının üzerindeki siyasi baskısından maalesef yasama da payını almış oldu. Ve gelinen noktada ülkemizde aylardır süregelen anayasal devlet krizi Gazi Meclisimizden çıkan Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararıyla birlikte artık ülkemizi anayasasız bir devlet olma tehlikesine doğru sürüklemeye başladı. Anayasamız, Türk milletinin andıdır. Bugün bu andı çiğneyenler bundan sonra milletin iradesini nasıl temsil edecekler? Uyguladıkları kararların meşruiyetini neye dayandıracaklar" dedi.

ANKARA/ARKA HABER
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM'deki grup toplantısında; cezaevindeki TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın dün TBMM Genel Kurulu’nda hakkındaki Yargıtay kararı okutularak milletvekilliğinin düşürmesini eleştirerek "Yargıtay’ın Anayasa’yı tanımayarak yol açtığı hukuk skandalına maalesef, Türkiye Büyük Millet Meclisi de eşlik etmiş oldu. Yürütmenin yargının üzerindeki siyasi baskısından maalesef yasama da payını almış oldu. Ve gelinen noktada ülkemizde aylardır süregelen anayasal devlet krizi Gazi Meclisimizden çıkan Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararıyla birlikte artık ülkemizi anayasasız bir devlet olma tehlikesine doğru sürüklemeye başladı. Anayasamız, Türk milletinin andıdır. Bugün bu andı çiğneyenler bundan sonra milletin iradesini nasıl temsil edecekler? Uyguladıkları kararların meşruiyetini neye dayandıracaklar" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, konuşmasına başlamadan önce İYİ Parti'nin bazı il ve ilçelerdeki belediye başkan adaylarını tanıttı. Buna göre Mansur Şen Bolu Belediye Başkanı Adayı, Emine Başar Bolu'da Mengen Gökçesu Belde Belediye Başkan Adayı, Cengiz Çetinöz Adana'da Karataş Belediye Başkan Adayı, Şahin Olgun Adana'da Yumurtalık Belediye Başkan Adayı, Yusuf Özer Adana'da Sarıçam Belediye Başkan Adayı, Bekir Kaplan Adana'da Aladağ Belediye Başkan Adayı, Erhan Algan Aydın'da Bozdoğan Belediye Başkan Adayı ve Veysel Kalfa Aydın'da' Karpuzlu Belediye Başkan Adayı, Ayhan Çengel Bilecik'te Söğüt Belediye Başkan Adayı, Miraç Mete Yüksel Bilecik'te Bozhöyük Belediye Başkan Adayı, Osman Yetim Bilecik'te Dodurga Belde Belediye Başkan Adayı, Bekşr Torun Bilecik'te Osmaneli Belediye Başkan Adayı, Fatmagül Özcan Eskişehir'de Çifteler Belediye Başkan Adayı, Ahmet Dalar Eskişehir'de İnönü Belediye Başkan Adayı, Mahmut Çetiner Eskişehir'de Han Belediye Başkan Adayı, Canan Rüzgar Temizel Eskişehir'de Mihalgazi Belediye Başkan Adayı, Hacer Bülbül Gaziantep'te Islahiye Belediye Başkan Adayı, Osman Türk Kayseri'de Akkışla Belediye Başkan Adayı, Alper Ceyhan Kayseri'de Hacılar Belediye Başkan Adayı, Metin Kılıçarslan Kayseri'de Pınarbaşı Belediye Başkan Adayı, Zafer Çakmaklı Kırıkkale'de Keskin Belediye Başkan Adayı, Murat Orhan Mersin'de Mut Belediye Başkan Adayı, Gökçen Aker Nevşehir'de Avanos Belediye Başkan Adayı, Ahmet Gazi Acar Nevşehir'de Uçhisar Belediye Başkan Adayı, Salih Atakan Duran İzmir'de yeniden Tire Belediye Başkan Adayı olarak gösterildi.
Ardından gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, şöyle konuştu:
"DEFALARCA DURDURULMAK, SİNDİRİLMEK, SUSTURULMAK İSTENDİK. HEPSİNİ, TEKER TEKER AŞTIK"
"İYİ Parti olarak haftaya ilginç ve bir o kadar da manidar bulduğum bir olayla başladık. Görünen o ki görüşleri fark etmeksizin siyasetteki herkes bizden çok rahatsız. İktidar kurulduğumuz günden beri bizden çok rahatsızdı zaten biliyorduk. Eski HDP’liler yeni DEM’liler zaten ezelden beri bizden çok rahatsızdı onu da biliyorduk. Son dönemdeyse artık açıkça görmeye başladık ki ana muhalefet partisi de bizden çok rahatsızmış. Hal böyleyken ittifak sisteminden beslenen bu kadar çok aktörü aynı anda rahatsız ediyorsak bu ne demektir biliyor musunuz? Milletimiz için, çok doğru şeyler yapıyoruz demektir. Bugüne kadar, karşımıza nice engeller, iftiralar, yalanlar çıktı. Türlü baskılarla, tehditlerle, linçlerle mücadele ettik. Defalarca durdurulmak, sindirilmek, susturulmak istendik. Hepsini, teker teker aştık. Durmadık, yılmadık, yorulmadık bugünlere geldik.
"BİZİ SANSÜRLEMEK İSTEYEN SARAY DEĞİL, BELEDİYE, BEŞTEPE DEĞİL, SARAÇHANE"
Bugün de önümüzde, yeni bir engel var. Bugün de birileri istiyor ki billboardsız, seçim kampanyası yapalım. Ama bu defa, öncekilerden farklı ve ilginç olarak önümüze, bu engeli çıkartan iktidar değil, ana muhalefet. Bizi sansürlemek isteyen saray değil, belediye, Beştepe değil, Saraçhane. 'Hadi canım, o kadar da olur mu' dediğinizi, duyar gibiyim; maalesef oluyor. Ekranda, gördüğünüz görseller yerel seçim kampanyamızın, ilk aşaması için hazırladığımız billboard görselleri. 4 sloganımız var; birincisi; 'Tek adam baskısına da; eş başkan kavgasına da mecbur değilsin İkincisi; 'Cumhuriyet’e savaş açana da teröre alan açana da mecbur değilsin.' Üçüncüsü; 'Yandaş medyaya da yoldaş medyaya da mecbur değilsin.' Dördüncüsü; 'Hain diyene de cahil diyene de mecbur değilsin.' Muhteremlerin büyük karın ağrısının sebebi işte bunlar. Bir tane de, benden olsun, beşinciyi de, ben eklettim; 'Saray sansürüne de belediye sansürüne de mecbur değilsin.' Biz iğnenin deliğinden geçtik, hayatınızda el bebek gül bebek gelmişsiniz, el tokadı yememişsiniz bizi mi korkutacaksınız.
"SEÇİM GÖRSELLERİMİZ ANKARA, İSTANBUL, İZMİR'DE BİLBORDLARA ASILMAYACAKMIŞ. SONRA DA EŞ BAŞKANLIK DEYİNCE ALINIYORLAR"
Her siyasi parti gibi biz de seçim kampanyamızın hazırlıklarını tamamladıktan sonra bir şirketle anlaşarak Ankara, İstanbul ve İzmir’de billboardlar kiraladık. Şirketle yaptığımız anlaşmaya göre standart bir uygulamayla belediyelerden onay alındıktan sonra billboardlarımız, geçtiğimiz Pazar akşamı asılacak pazartesi sabahı da, sokaklarda görünür olacaktı. Billboard görsellerimiz baskıya gitti ancak ne hikmetse basımı yapılan billboardlarımızın fotoğrafları çekilip birilerine gönderilmiş. Sonra da 'İstanbul’dan' şirkete bir telefon gelmiş. Peki telefonda ne denmiş biliyor musunuz; 'Bunları asmayacaksınız, bunları yumuşatın.' Üstelik, sadece İstanbul’da değil Ankara ve İzmir’de de asılmayacakmış. Sonra da eş başkanlık deyince alınıyorlar.
"BİZ MAĞDURUN KİM OLDUĞUNA BAKMAKSIZIN YERİ GELDİĞİNDE PINARHİSAR’A YERİ GELDİĞİNDEYSE, SARAÇHANE’YE EN ÖNDE KOŞANLARIZ"
Bu tip durumlarda, prosedür gereği eğer belediye onay vermiyorsa sebebiyle beraber bir ret yazısı kaleme alıp imzalı ve kaşeli şekilde şirkete dolayısıyla bize iletmesi gerekir. Ama ne hikmetse lafa gelince, kapsayıcılık ve şeffaflık abidesi kesilen bu belediyeden bize gönderilen ne bir ret ne de bir onay yazısı olmadı. Sadece şirket gelen bu telefon sebebiyle bilbaordlarımızın asılamayacağını söyledi. İşte o nedenle çok yakın bir gelecekte bu kepazeliğin ihalesini şirketin üzerine yıkarlarsa hiç şaşırmayacağız. Çünkü biz zaten şirkete telefon açan bu fevkalade cabbar arkadaşları kapalı kapılar ardında aslan kesilip iş icraata geldiğinde ise meydana çıkmaya cesaret edemeyişleriyle tanıyoruz. Ama belli ki, bunlar karşılarında kimlerin olduğunu unutmuşlar. Ben hatırlatayım, biz 15 yıllık bir iktidarın en güçlü en acımasız ve en baskıcı zamanında hiç kimsenin kafasını kaldırmaya bile cesaret edemediği bir dönemde sadece milletimizi arkamıza alarak tek adam rejimine karşı cesurlar hareketini başlatan İYİ Partiyiz. Biz mağdurun kim olduğuna bakmaksızın yeri geldiğinde Pınarhisar’a yeri geldiğindeyse, Saraçhane’ye en önde koşanlarız. Biz 'Kahrolsun İstibdat, Yaşasın Hürriyet' diye haykıran hür ve müstakil yepyeni bir siyasetin yolunu açanlarız.
"YILLARDIR CEBERUT BİR İKTİDAR KARŞISINDA DİMDİK DURAN BİZLER ŞİMDİ ONUN KÖTÜ BİR TAKLİDİNE Mİ BOYUN EĞECEĞİZ?"
Yıllardır ceberut bir iktidar karşısında dimdik duran bizler şimdi onun kötü bir taklidine mi boyun eğeceğiz? Ateşten çemberlerden geçip, bugünlere gelen bizler şimdi bir kibritle mi yanacağız? Elbette hayır, bunlar bize vız gelir tırıs gider. Varsın onlar sırf doğruları söylüyoruz diye bizi 9 köyden kovmaya kalksınlar. Biz milletimizle beraber 10’uncu köyü inşa ederiz. Varsın onlar saray gücünü de belediye gücünü de üzerimize salsınlar. Biz şerbetliyiz, ikisiyle de mücadele ederiz. Tüm köşeleri tutsunlar tüm yolları kessinler. Biz yepyeni bir yolu milletimizle birlikte yürümekten asla vazgeçmeyiz.
"AK PARTİ İLE İTTİFAKLARI DOLAYLI OLARAK YAPA YAPA SİZLER YAPIYORSUNUZ, BİZ DEĞİL"
Özgür Özel, Eskişehir'de çok ilginç bir konuşma yaptı. Bizimle ilgili imanın ötesine geçen AK Parti ile tuhaf bazı alışverişlerimiz olabildiğini ifade eden bir konuşma yaptı. Bana göre çok ağır bir iftira. Buradan Özel'e sesleniyorum, bunun cevabını vermek zorundasınız muhterem. Siz bilmeyebilirsiniz, 2017'de biz hayır oyu kullanmak üzere kampanya yaptık, partimiz yok. Eski Genel Başkanınız Kılıçdaroğlu'na sorun; Meral Akşener ve arkadaşlarına CHP 1 liralık yardım yapmış mı? Biliyorum ki cevabı hayır. Kılıçdaroğlu'nun başında bulunduğu CHP ve belediyeler eliyle bize 1 kuruş para yardımı yatmış mı? Kılıçdaroğlu, buna cevap vermek zorundasınız, bu işin peşini bırakmayacağım. Biz sürünürken başımız dimdik gezdik, en fazla aldığımız yardım parasını ödediğimiz belediye salonlarıdır. Sayın Özel sorun Genel Başkanınıza 2018'de CHP ve onun belediyelerinden İYİ Parti'ye bu seçim esnasında 1 kuruş gelmiş midir, verilmiş midir? Bunun cevabını vereceksiniz, bunu benim kaldırmam mümkün değildir. Kendi imkanlarımızla sürünerek propaganda yaptık. 2019, seçimler oldu İmamoğlu, Mansur Yavaş, Zeydan Karalar, Muhittin Böcek, ben sizi herhangi bir işle ilgili şu kişiye şu işi verin oradan bize para gelecek diye aradım mı? Kılıçdaroğlu, ben sizden herhangi bir talepte bulundum mu? Sizden istemedik size kazandırdık. 2017'den beri AK Parti ve iktidarını, Türkiye'yi getirdiği yeri eleştiren, onunla mücadele eden bir genel başkan olarak partime bu dediğiniz alandan 1 lira almadığıma göre biz AK Parti ile ittifak yapmadık muhteremler. AK Parti ile ittifakları dolaylı olarak yapa yapa sizler yapıyorsunuz, biz değil. Bu sorunun cevabını Kılıçdaroğlu ve Özel vermek zorundadır. Bu işin peşini bırakmayacağımı buradan ilan ediyorum, herkes haddini hukukunu bilecek.
"MİLLETİN VERDİĞİ YETKİDEN ALDIĞI GÜCÜN KİBRİYLE KENDİNİ KAYBEDEN SADECE AK PARTİ DEĞİL BİZZAT ANA MUHALEFETİ YÖNETENLERMİŞ"
Bugün hep birlikte siyaseti teslim almış, derin bir hakikat krizinin pençesinde sürüklenip gidiyoruz. Mesela bunlar lafa gelince en büyük Atatürkçü kendileriymiş gibi yaparlar. Ama bir taraf Atatürk’ümüze düşman hangi onursuz varsa onunla birlikte yol yürürken diğer taraf ise malum şer odağına şirin gözükmek için ismini, bizzat Atatürk’ümüzün verdiği vilayetimizin adını bile söyleyemez, Tunceli'yi söyleyemez. Mesela bunlar lafa gelince Cumhuriyet’imize, sahip çıkıyormuş gibi yaparlar. Ama bir taraf federasyon ve özerkliği dilinden düşürmeyen HÜDAPAR’la el ele tutuşurken diğer taraf ise cumhuriyeti 100 yıllık yıkım ve zulüm olarak gören DEM’li kafaların kuyruğundan ayrılmaz. Bugün geldiğimiz noktada sözde düşmanlıklar özde süt kardeşliğine dönüşmüş. Sözde mücadeleler, özde dayanışmaya dönüşmüş. Nitekim iktidarın yıllardır pazarladığı 'AK Parti işi demokrasi' trenine de bine bine hem de birinci sınıf bilet alıp ana muhalefet partisi binmiş. Hak, hukuk, demokrasi hassasiyetleri aynı iktidarınki gibi sadece kendileriyle aynı fikirde olanlar içinmiş. Milletin verdiği yetkiden aldığı gücün kibriyle kendini kaybeden sadece AK Parti değil bizzat ana muhalefeti yönetenlermiş.
"YARGITAY’IN ANAYASAYI TANIMAYARAK YOL AÇTIĞI HUKUK SKANDALINA TBMM DE EŞLİK ETTİ, CAN ATALAY'IN MİLLETVEKİLLİĞİNİN DÜŞÜRÜLMESİ KARARIYLA ÜLKEMİZİ ANAYASASIZ BİR DEVLET OLMA TEHLİKESİNE DOĞRU SÜRÜKLEMEYE BAŞLADI"
Dün akşam Gazi Meclisimizde yaşananlar bize 100 yıllık cumhuriyetimizin hukuk devleti ilkesinin ne denli büyük bir tehdit altında olduğunu bir kez daha gösterdi. Bildiğiniz gibi Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay için verdiği hak ihlali kararını tanımamakta inat ederek bir anayasal devlet krizini tetiklemişti. Bugüne kadar yargı kurumları arasında süren, bu uyumsuzluğa maalesef dün akşam Türkiye Büyük Millet Meclisi de dahil oldu. Yargıtay’ın Anayasa’yı tanımayarak yol açtığı hukuk skandalına maalesef, Türkiye Büyük Millet Meclisi de eşlik etmiş oldu. Yürütmenin yargının üzerindeki siyasi baskısından maalesef yasama da payını almış oldu. Ve gelinen noktada ülkemizde aylardır süregelen anayasal devlet krizi Gazi Meclisimizden çıkan Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi kararıyla birlikte artık ülkemizi anayasasız bir devlet olma tehlikesine doğru sürüklemeye başladı. Peki tüm bunlar olurken Erdoğan ne yapıyor dersiniz? Her zaman olduğu gibi sorunu büyütmeyi uyumsuzluğu körüklemeyi krizi derinleştirmeyi tercih ediyor. Çünkü artık öyle bir noktaya geldiler ki bu arkadaşlar için devletmiş, anayasaymış, kanunmuş artık önemsiz bir teferruat haline geldi. Anayasamız, Türk milletinin andıdır. Bugün bu andı çiğneyenler bundan sonra milletin iradesini nasıl temsil edecekler? Uyguladıkları kararların meşruiyetini neye dayandıracaklar? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni hukuka, adalete, vicdanlara düşürdükleri, bu gölgeyle nasıl yönetecekler? Türk hukuk sistemini küçük bir grubun çıkarlarına malzeme ettirmeyeceğiz. Türk milletini de kimsenin kendi marabası olarak görmesine müsaade etmeyeceğiz.
"MİLLETİMİZE SÖZÜMÜZ OLSUN Kİ İYİ PARTİ’NİN YÖNETTİĞİ TÜM BELEDİYELERDE SIĞINMACI SAYISINI AZALTACAĞIZ"
İYİ Parti olarak, yetkiyi devraldığımızda kaçak ve sığınmacıların belediyelerimize ait park ve mesire alanlarında sosyal tesislerde istirahat ve eğlence yerlerinde toplumsal huzuru bozacak davranışlarına asla izin vermeyeceğiz. Kaçakların tespiti ve sınır dışı edilmesi için bu alanlarda sürekli denetimler yapacağız. Yönettiğimiz belediyelerdeki hizmet ihaleleri ve doğrudan hizmet alımlarında tedarikçi şirketlerden yerel ve milli sermayeli olma, çalışanlarını Türk vatandaşlarından istihdam etme gibi özelikler arayacağız. Sözleşme imzalandıktan sonra bu koşullarda, değişiklik yapan firmaların da sözleşmelerini feshedeceğiz. Yönettiğimiz belediyelerimizde ve bağlı kuruluşlarda yöre halkından vatandaşlarımızın istihdam edilmesini sağlayacağız. Statüsü ne olursa olsun yabancı uyruklu hiçbir kişinin kurumlarımızda çalıştırılmasına izin vermeyeceğiz. Milletimize sözümüz olsun ki İYİ Parti’nin yönettiği tüm belediyelerde sığınmacı sayısını azaltacağız. Üstelik bunu da anayasamızın ve uluslararası hukukun bize tanıdığı haklar çerçevesinde yapacağız."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
AK Partili Belediyelerde Eş Zamanlı Buluşma: Halkla 1. Yıl Değerlendirmesi

HABER/HASAN MESUT EKMEN
AK Partili belediyeler, yerel yönetimlerde geçen bir yılın ardından, halkla bütünleşen ve şeffaf yönetişim anlayışı çerçevesinde 19 Nisan Cumartesi günü anlamlı bir etkinliğe imza atacak.
AK Parti çatısı altındaki tüm belediyelerde eş zamanlı olarak düzenlenecek programda, belediye başkanları vatandaşlarla birebir buluşacak. Bu buluşmalarda, halkın soruları, önerileri ve talepleri doğrudan muhataplarına iletilecek.
Partiden yapılan açıklamada, bu buluşmaların “çözümün bir parçası olarak birlikte üretme” anlayışıyla şekilleneceği belirtildi. AK Partili belediyelerin hizmet odaklı çalışmalarını, 1 yılın sonunda halkla birlikte değerlendirecek olan başkanlar, yerel yönetimde katılımcı demokrasiye örnek teşkil edeceklerini vurguladı.
📍 Etkinlik Tarihi: 19 Nisan 2025, Cumartesi
📌 Yer: Tüm AK Partili Belediyeler
🗣 Katılımcılar: Belediye Başkanları ve Vatandaşlar
Yılmaz Tunç: "Adaletle Güçlenen İstikrarla Kalkınan Bir Türkiye Hedefliyoruz"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’nin adalet sistemi ve ekonomik kalkınması üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Tunç, “Adaletle güçlenen istikrarla kalkınan ve büyüyen bir Türkiye için çalışıyoruz” diyerek bakanlığının öncelikli hedeflerini net bir şekilde ortaya koydu. Bu vizyon doğrultusunda atılacak adımların ülke genelinde hukukun üstünlüğünün sağlanması ve ekonomik istikrarın desteklenmesi amacıyla hayata geçirileceği belirtildi.
Adalet Sistemindeki Reformlar
Bakan Tunç, adalet sisteminin etkinliğini artırmak için bir dizi reformun üzerinde çalışıldığını vurguladı. Bu reformların arasında duruşma süreçlerinin hızlandırılması, yargı personelinin eğitimi ve teknolojik altyapının güçlendirilmesi gibi önemli başlıklar yer alıyor. Özellikle son yıllarda mahkeme kararlarının icra edilmesindeki gecikmelerin önüne geçmek için yeni düzenlemeler yapıldığına dikkat çekildi.
Ekonomik Kalkınma ve Adaletin İlişkisi
Adalet Bakanı, adaletin ekonomik kalkınma ile doğrudan ilişkili olduğunu belirterek, şeffaf ve güvenilir bir hukuki zeminin yatırım ortamını iyileştireceğini ifade etti. Bu bağlamda, ticaretin kolaylaştırılması, sözleşmelerin ihlallerine karşı etkin koruma sağlanması ve fikri mülkiyet haklarının güvence altına alınmasının ekonomik büyüme için kritik öneme sahip olduğu vurgulandı.
Hukukun Üstünlüğü İlkesi
Tunç, bakanlık olarak hukukun üstünlüğü ilkesini her zaman ön planda tuttuklarını belirtti. Bu ilke çerçevesinde, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunması, yargı bağımsızlığının sağlanması ve adalete erişimin kolaylaştırılması gibi konularda hassasiyet gösterdiklerini ifade etti. Ayrıca, uluslararası hukuk normlarına uygun hareket ederek Türkiye’nin hukuki saygınlığını artırmayı hedeflediklerini söyledi.
Örnek Uygulamalar
Bakan Tunç'un açıklamalarına göre, adalet sistemini güçlendirmek için başlatılan bazı projeler şunlardır:
- Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri (AUÇY): Mahkemelerin yükünü hafifletmek ve uyuşmazlıkların daha hızlı çözülmesini sağlamak amacıyla AUÇY’nin yaygınlaştırılması.
- E Duruşma Sistemi: Duruşma süreçlerini dijitalleştirmek, şeffaflığı artırmak ve zamandan tasarruf sağlamak için e-duruşma sisteminin geliştirilmesi.
- Yargı Personeli Eğitimi: Hakimler, savcılar ve diğer yargı personelinin güncel hukuk mevzuatı ve yargılama teknikleri konusunda eğitilmesini sağlayacak programların düzenlenmesi.
Tunç, bu projelerin Türkiye’nin adalet sistemini daha etkin, verimli ve güvenilir hale getirmeyi amaçladığını belirtti.
İstanbul'da 3. Uluslararası Yeditepe Bienali Başladı

İstanbul'da 3. Uluslararası Yeditepe Bienali açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bienalin ülkemize ve kültür sanat camiasına hayırlar getirmesini diledi. Gelenekselleşen etkinlik, bu yıl 15 farklı ülkeden 263 sanatçının 215 eserine ev sahipliği yapıyor.
Bienalde Yer Alan Eserler
Yeditepe Bienali, geniş bir yelpazede sanatsal çalışmaya yer veriyor. Resim, heykel, seramik, gravür gibi farklı disiplinlerdeki eserler, sanatseverlerin ilgisini çekmeyi hedefliyor. Bienale katılan sanatçılar arasında Türkiye'den ve dünyadan önde gelen isimler bulunuyor.
Etkinlik 2 Ay Sürecek
Bienal kapsamında çeşitli yan etkinlikler de düzenlenecek. Sanatçı söyleşileri, atölye çalışmaları ve panel tartışmaları ile bienalin zengin içeriği daha da genişletiliyor. Bu etkinliklerin amacı, sanatseverlerle sanatçılar arasında etkileşim kurmak ve sanata olan ilgiyi artırmak.
2 ay boyunca sürecek bienal, İstanbul'un kültürel yaşamına önemli bir katkı sağlaması bekleniyor. Bienalin, yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi göreceği tahmin ediliyor. Etkinlik, sanatın evrenselliğini vurgularken, farklı kültürlerin etkileşimine de zemin hazırlıyor.
Çatalca Belediyesi, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü'nü Kutladı

Çatalca ilçesinde tarihi ve kültürel mirasın korunması amacıyla yapılan çalışmalarla bilinen Çatalca Belediyesi, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Açıklamada, ilçenin zengin tarihi dokusuna dikkat çekilerek, geçmişten günümüze uzanan mirası koruma ve gelecek nesillere aktarma çabalarının devam edeceği vurgulandı.
Çatalca'nın Tarihi Dokusu
Çatalca, İstanbul'a yakın konumu ve tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapması sebebiyle önemli bir kültürel mirasa sahip. İlçe sınırları içerisinde bulunan antik kalıntılar, tarihi camiler, kiliseler ve Osmanlı döneminden kalan eserler, Çatalca’nın geçmişine ışık tutuyor. Özellikle Çatalca Kalesi, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde stratejik öneme sahip olmuş ve günümüze kadar korunmuş önemli bir yapı olarak dikkat çekiyor.
Belediye'nin Miras Koruma Çalışmaları
Çatalca Belediyesi, tarihi yapıların restorasyonu ve bakımına büyük önem veriyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarla birçok tarihi eser restore edilerek turizme kazandırıldı. Bunlar arasında;
- Tarihi Çatalca Merkez Camii'nin minare onarımı
- Köy içindeki eski taş evlerin cephelerinin yenilenmesi
- Roma dönemine ait kalıntıların bulunduğu alanlarda arkeolojik kazı çalışmaları desteklenmesi
Geleceğe Yönelik Hedefler
Belediye yetkilileri, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü vesilesiyle yaptıkları açıklamada, kültürel mirasın korunması konusunda daha fazla adım atacaklarını belirtti. Çatalca'nın tarihi değerlerinin tanıtımı için çeşitli etkinliklerin düzenleneceği, yerel halkın ve turistlerin bu eserlere olan ilgisinin artırılmasının hedeflendiği ifade edildi. Ayrıca, genç nesillerin tarihi bilincini güçlendirmek amacıyla okullarda yönelik eğitim programlarının da planlandığı öğrenildi.
Çatalca Belediyesi'nin açıklaması, ilçenin tarihi ve kültürel mirasına verilen önemin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. İlçe sakinleri ise belediyenin bu çalışmalarını takdirle karşılıyor ve Çatalca’nın geçmişten günümüze taşıdığı değerlerin korunmasına destek veriyor.
Beylikdüzü Belediyesi'nden Genç Sporculara Destek

Beylikdüzü Belediyesi, genç sporcuların hayallerine ulaşmalarına destek olmak amacıyla düzenlediği Spor Akademileri Sınavlarına Hazırlık Kurslarına kayıtlar devam ediyor. Bu kurslar, spor alanında eğitim almak isteyen ve çeşitli üniversitelerin beden eğitimi öğretmenliği veya spor bilimleri bölümlerini hedefleyen öğrencilere yönelik kapsamlı bir hazırlık imkanı sunuyor.
Kursların İçeriği ve Hedef Kitle
Hazırlık kursları, sınavda başarıya ulaşmak için gerekli olan teorik bilgilerin yanı sıra pratik uygulamaları da içeriyor. Kurs programı; anatomi, fizyoloji, spor psikolojisi, antrenman metodları gibi konularda uzman eğitmenler tarafından veriliyor. Özellikle son yıllarda spor alanına olan ilgi ve üniversitelerin bu bölümlere olan talebi göz önünde bulundurulduğunda, kurslar öğrencilere önemli bir avantaj sağlıyor.
Kayıt İşlemleri ve İletişim Bilgileri
Kurslara kayıt yaptırmak isteyen adayların, 444 09 39 numaralı çağrı merkezinden 7948 nolu dahiliden bilgi alabileceği belirtildi. Kayıt sürecinde öğrencilerin, gerekli belgeleri hazırlamaları ve belirlenen tarihler arasında başvurularını tamamlamaları gerekiyor. Beylikdüzü Belediyesi yetkilileri, kursların kontenjanının sınırlı olduğunu ve başvuru yapacak adayların acele etmelerini tavsiye ediyor.
Beylikdüzü'nde Sporun Teşvik Edilmesi
Beylikdüzü Belediyesi, sporun teşvik edilmesi ve gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanması amacıyla çeşitli projeler yürütüyor. Bu kapsamda düzenlenen hazırlık kursları, öğrencilerin hem akademik başarılarını desteklemeyi hem de spor yeteneklerini geliştirmeyi amaçlıyor. Belediye tarafından hayata geçirilen bu tür çalışmalar, ilçe genelinde sporun daha geniş kitlelere ulaşmasına katkıda bulunuyor.
- Kurslar uzman eğitmenler tarafından veriliyor
- Sınav içeriğine uygun ders anlatımı yapılıyor
- Pratik uygulamalarla öğrencinin başarısı destekleniyor
İsrail'in Filistin Politikalarına Tepkiler Artıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Filistin topraklarında sürdürdüğü politikaları eleştirdi. Yaptığı açıklamada, yıllardır özgürlük, hak ve hukuktan bahsedenlerin, İsrail'in uyguladığı katliam politikası karşısında sessiz kaldığını belirtti. Bu durumun, uluslararası arenada çifte standartlara işaret ettiğini vurguladı.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Vurgusu
Erdoğan, açıklamasında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne atıfta bulunarak, bu beyannamenin prensiplerinin İsrail tarafından ihlal edildiğini savundu. Filistin topraklarında yaşanan olayların, temel insan haklarına aykırı olduğunu ve uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Batılı Devletlere Eleştiri
En ufak bir olayda ambargo uygulayan Batılı devletlerin, İsrail’e karşı neden aynı tavrı sergilemediği sorusunu yöneltti. Bu durumun, uluslararası ilişkilerdeki adaletsizliği gözler önüne çıkardığını belirtti. Uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri çerçevesinde, tüm ülkelerin eşit mesafede olması gerektiğinin altını çizdi.
Filistin'de Yaşanan Son Durum
Filistin topraklarında yaşanan gerginlikler son zamanlarda artış gösterdi. İsrail ordusunun düzenlediği operasyonlar ve Filistinlilerin tepkileri, bölgedeki durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Bu gelişmelerle birlikte uluslararası toplumdan gelen çağrılar, çatışmanın tırmanmasını engellemeye yönelik diplomatik çabaları içeriyor.
- İsrail'in Filistin politikalarına yönelik eleştiriler
- Uluslararası hukuk ihlalleri iddiaları
- Batılı devletlerin tutumu sorgulanıyor
ABD, Suriye'den Askerlerini Çekmeye Başladı

New York Times gazetesinin haberine göre ABD, Suriye’den yüzlerce askerini geri çekmeye başladı. Gazete, bu bilgiyi iki üst düzey ABD yetkilisine dayandırarak, Pentagon’un Suriye’nin kuzeydoğusundaki 8 üsten 3’ünü kapatmayı planladığını belirtti. Bu hamle, bölgedeki güvenlik dinamiklerini etkilemesi beklenen önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Geri Çekilmenin Kapsamı ve Detayları
ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı yaklaşık 2 bin askerden oluşuyor. Geri çekilme planı kapsamında, öncelikle kuzeydoğu bölgesindeki üslerin kapatılması hedefleniyor. Bu üsler, IŞİD ile mücadelede önemli bir rol oynadı ve bölgedeki Kürt güçlerine destek sağlıyordu. Yetkililer, geri çekilmenin kademeli olarak gerçekleşeceğini ve operasyonel ihtiyaçlara göre takvimin belirleneceğini ifade ediyorlar.
Geri Çekilme Kararının Ardındaki Nedenler
ABD'nin Suriye'den askerlerini çekme kararı, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle alındı. Bunlar arasında:
- IŞİD’in askeri olarak yenilmesi
- Bölgedeki istikrarsızlığın artması
- ABD’nin iç politik önceliklerinin değişmesi
yer alıyor. Birçok analist, bu kararın ABD'nin Suriye politikasında bir dönüm noktası olduğunu ve bölgedeki güç dengelerini değiştirebileceğini vurguluyor.
Bölgesel Etkiler ve Olası Senaryolar
ABD askerlerinin geri çekilmesi, Suriye’deki mevcut durumu karmaşıklaştırabilir. Özellikle Kürt grupların güvenliği konusunda endişeler artıyor. Geri çekilmenin ardından bölgede farklı aktörlerin güçlenmesi ve çatışmaların yeniden alevlenmesi riski bulunuyor. Uzmanlar, Türkiye'nin bu süreçte daha aktif bir rol oynayabileceğini belirtiyorlar. Ayrıca, Rusya ve İran’ın da Suriye’deki etkisini artırma potansiyeli değerlendiriliyor.
ABD’li yetkililer, geri çekilmenin IŞİD ile mücadeleyi zayıflatmayacağını, bölgedeki ortaklarla koordineli bir şekilde hareket edileceğini vurguluyor. Ancak, bu konuda henüz net bir strateji kamuoyuyla paylaşılmadı. Suriye'deki durumun gelişimi, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.
6 Farklı Organize Suç Örgütü Üyesi Operasyonla Çökertildi: 158 Şüpheli Yakalandı

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 6 farklı organize suç örgütüne yönelik eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Operasyonlarda toplam 158 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonların Adana, İstanbul, Antalya ve İzmir illerinde gerçekleştirildiği belirtildi.
Elebaşılardan Yurt Dışı Bağlantıları
Operasyonun merkezinde, farklı şehirlerde faaliyet gösteren organize suç örgütlerinin elebaşıları yer alıyor. Adana'da S.B., İstanbul'da H.Y. ve B.B., Antalya'da A.B., İzmir'de ise S.A.'nın yurt dışında olduğu ve U.G.’nin cezaevinde bulunduğu tespit edildi. Yurt dışından talimat verdiği iddia edilen bu elebaşlarının, Türkiye'deki suç faaliyetlerini yönettiği öne sürülüyor.
Operasyonların Kapsamı
Yapılan operasyonlar çerçevesinde çeşitli suç unsurlarına el konulduğu bildirildi. Bu kapsamda şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda uyuşturucu madde, silah, sahte belge ve nakit para ele geçirildi. Yetkililer, operasyonların organize suç örgütlerinin finans kaynaklarını kurutmaya yönelik olduğunu vurguladı.
Şüphelilerin Tutukluluk Durumu
Gözaltına alınan 158 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Şüphelilerden bir kısmının çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı, diğerlerinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. Operasyonun ardından bölgedeki güvenlik güçleri, organize suç örgütlerine yönelik takibini sürdürüyor.
Organize Suçla Mücadele Devam Edecek
İçişleri Bakanlığı yetkilileri, organize suçlarla mücadelede kararlılıkla devam edileceğini vurguladı. Vatandaşların huzur ve güvenliğini sağlamak amacıyla bu tür operasyonların sıklıkla gerçekleştirileceği belirtildi. Yetkililer ayrıca, organize suç örgütlerinin eylemlerine karışan herkesin adalet önüne çıkarılacağını ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanından Rusya-Ukrayna Savaşı İçin Zaman Uyarısı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın taraflarına ve Avrupa’ya “zamanlarının daraldığı” mesajını verdi. Yapılan açıklamada, savaşın sona erdirilmesinin mümkün olup olmadığının kısa sürede belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
Savaşın Sonu İçin Belirleyici Anlar
Rubio, "Savaşı sona erdirmenin mümkün olup olmadığını belirlememiz gerekiyor. Netleştirmek için birkaç günden bahsediyoruz," ifadelerini kullandı. Bu açıklama, savaşın seyrini değiştirebilecek kritik bir döneme girildiğine işaret ediyor. Diplomatik çabaların ve müzakerelerin bu kısa zaman dilimi içerisinde yoğunlaşması bekleniyor.
Alternatif Senaryo: Başkan Trump'a Dönüş
Rubio, savaşın sona erdirilmesinin mümkün olmadığı takdirde ise eski Başkan Donald Trump’ın devreye girebileceği sinyalini verdi. Bu durum, ABD dış politikasında olası bir değişikliğe ve yeni bir stratejiye işaret ediyor. Savaşın uzaması halinde, farklı aktörlerin arabuluculuk rolü üstlenmesi ihtimali gündeme gelebilir.
Avrupa'ya Yönelik Uyarı
Rubio’nun Avrupa’ya yönelik “zamanınız bitiyor” mesajı ise kıta üzerindeki güvenlik kaygılarını artırdı. Bu uyarı, Avrupa ülkelerinin enerji bağımlılığı ve savunma stratejileri konusunda daha hızlı adımlar atması gerektiğini gösteriyor. Avrupa'nın Rusya
- Savaşın sona erdirilmesi için birkaç günün belirleyici olacağı vurgulandı.
- Eski Başkan Trump’ın devreye girebileceği sinyali verildi.
- Avrupa'ya yönelik zaman uyarısı yapıldı.
Galatasaray'ın Bodrum FK Maçında Alman Hakem Görev Yapacak

Süper Lig’de heyecan devam ediyor. Galatasaray, deplasmanda karşılaşacağı Bodrum FK maçında hakem Markus Schmidt tarafından yönetilecek. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK), kritik mücadele için yapılan hakem atamasını duyurdu.
VAR Merkezi'nde Alman İsmi
Galatasaray’ın 2023 2024 sezonunda oynayacağı Bodrum FK karşılaşmasında, VAR merkezinde de Alman bir isim görev alacak. Bu durum, maçın hakem kararlarının daha yakından inceleneceği anlamına geliyor. MHK tarafından yapılan açıklamada, hakem Schmidt'in deneyimli ve uluslararası arenada da görev yapmış bir hakem olduğu vurgulandı.
Maç Öncesi Hazırlıklar
Galatasaray, Bodrum FK karşılaşması için hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. Teknik direktör yönetimindeki antrenmanlarda oyuncular, taktiksel çalışmalar yapıyor ve fiziksel olarak kendilerini geliştiriyor. Bodrum FK da kendi sahasında Galatasaray'ı ağırlamak için yoğun bir hazırlık süreci izliyor.
Süper Lig'de Hakem Uygulamaları
Son yıllarda Süper Lig’de hakem uygulamalarında VAR sistemi önemli bir rol oynuyor. Özellikle tartışmalı pozisyonlarda hakemlerin doğru kararlar vermesine yardımcı olan bu sistem, ligin kalitesini artırmayı hedefliyor. MHK, hakem atamalarını yaparken deneyimi ve performansı göz önünde bulunduruyor.
- Galatasaray, Süper Lig'de şu ana kadar oynadığı maçlarda başarılı bir performans sergiliyor.
- Bodrum FK ise ligdeki ilk sezonunda dikkat çekici sonuçlar elde etti.
- Hakem Markus Schmidt daha önce birçok önemli karşılaşmayı yönetti.
İlk Yorum yapan siz olun!