İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ile gündeme gelen iddialarla ilgili, "Ülkeyi düştüğü enflasyon kuyusundan çıkaracak politikaları uygulayacak ana aktörlerden biri olan Merkez Bankası Başkanı’nı seçerken hiç mi doğru düzgün bir araştırma yapmadınız. Son iddiaların ardından artık Merkez Bankası Başkanı’nın asıl işinden uzaklaştığı ve artık Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’nın uyum sorunu yaşadığı anlaşılmaktadır. Biz buradan siyasi iktidarı uyarıyoruz, her şey daha da içinden çıkılmaz bir hal almadan gereğini yapın ve ülkemizin itibarını kurtarın. İYİ parti olarak beklentimiz de Hafize Gaye Erkan ve ailesine yönelik iddialara olarak milletimizin derhal aydınlatılması ve onun ardından gereğinin yapılmasıdır" dedi.

İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ile gündeme gelen iddialarla ilgili, "Ülkeyi düştüğü enflasyon kuyusundan çıkaracak politikaları uygulayacak ana aktörlerden biri olan Merkez Bankası Başkanı’nı seçerken hiç mi doğru düzgün bir araştırma yapmadınız. Son iddiaların ardından artık Merkez Bankası Başkanı’nın asıl işinden uzaklaştığı ve artık Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’nın uyum sorunu yaşadığı anlaşılmaktadır. Biz buradan siyasi iktidarı uyarıyoruz, her şey daha da içinden çıkılmaz bir hal almadan gereğini yapın ve ülkemizin itibarını kurtarın. İYİ parti olarak beklentimiz de Hafize Gaye Erkan ve ailesine yönelik iddialara olarak milletimizin derhal aydınlatılması ve onun ardından gereğinin yapılmasıdır" dedi.
Kürşat Zorlu, bugün partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Zorlu, şunları söyledi:
"Emeklilerin kendilerinin yılı olan 2024’e nasıl girdiklerine bir bakalım. Geçen yıl 7 bin 500 TL ile geçinemediğinden dert yanan emeklilerin aylığı 10 bin TL’ye çıktı ve gerçekleşen artış oranı yüzde 33,3 oysa bu yıl enflasyon yüzde 64,8. Peki bu yıl Mayıs- Haziran gibi hangi düzeye çıkacak enflasyon? Yüzde 70’in üzerine. O zaman çok basit bir matematik yapalım. Yüzde 33,3 artış oranı yüzde 65’ten veya yüzde 75’ten küçük mü, değil mi? Demek ki emekliler enflasyona ezilerek girdiği 2024’e bu sonuca rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Sayın Erdoğan’ın emeklilere ilk müjdesinin de aslı budur. Rakamları eğip bükmeye, gündemi değiştirmeye çalışsalar da gerçekler budur. Sayın Cumhurbaşkanı’nın emekliler yılı ilan ettiği 2024 yılı emeklinin maaşıyla ev kirasını, faturalarını ödeyemediği ikinci bir işte çalıştığı yokluk ve açlıkla mücadele ettiği bir utanç yılı olarak maalesef başlamıştır.
2024 bütçesinde Cumhurbaşkanı’na yıllık maaş ödeneği olarak 2,2 milyon TL ayrıldı. Günde 18 bin TL en düşük emekli maaşından bahsediyoruz. Bu maaş bir yana Cumhurbaşkanlığı kurumunun kendisine ayrılan bütçeye pek sadık kalmama gibi bir özelliği de var. Cumhurbaşkanlığına 8 programda ödenek tahsis edildiğini biliyoruz. En büyük iki kalem Cumhurbaşkanlığı ile dış politika programları. Hadi dış politika için bir şey demeyelim… Elbette Cumhurbaşkanı dış temsil yapacak anlayışıyla bunu yorumlayalım. Cumhurbaşkanlığı programı adı altında yapılan harcamalar kurumun kendi çarklarını çevirmesi için gereken harcamalar esasında.
BU KADAR MAL VE HİZMET ALIMINA ŞİRKET OLSANIZ İFLAS EDERSİNİZ
Cumhurbaşkanlığı programına 13 milyar TL para harcanacak bu sene. İşte kendisine ayrılan bütçenin yarısını mal ve hizmet alımına ayıracağı tahmin edilirken, çalışan başına bu kadar mal ve hizmet alımına şirket olsanız iflas edersiniz. Ancak Cumhurbaşkanlığı bu, iflas etmez elbette. İtibardan da tasarruf etmez, etmiyorlar da. Peki emekli nasıl yaşasın bu aylıkla? Birileri Cumhurbaşkanına belki çay simit hesabı yaptı diye de düşünmüyor değiliz. Bir simit 10 TL. Bir çay 15 TL, bir öğün 25 TL. Üç öğün de 75 TL, ayda 2 bin 250 TL. 4 kişilik bir hane için 9 bin TL’lik rakama ulaşılıyor. Acaba böyle mi dediler Sayın Cumhurbaşkanı’na. Sayın Erdoğan da artık simit hesabı değil, manda yoğurdu kestane balı hesabı yapıyor desek yersiz bir ifade olmaz.
"GEREĞİNİ YAPIN"
Bugünkü ağır sorunların merkezinde bu kurumların itibarının yerle bir edilmesi yatmaktadır. Bir Merkez Bankası Başkanı düşünün ki makro ekonomiyle para politikası ile ilgili söylemlerinden çok aile hayatıyla ve magazin konularıyla ilgili ön plana çıkıyor. Bir Merkez Bankası Başkanı düşünün ki ülkede enflasyon ataleti konuşulurken kendisi kendi işi olamamasına rağmen Amerika’da sözde yatırımcı bulma çabası içerisinde oluyor. Bir Merkez Bankası Başkanı düşünün ki ne Para Politikası Kurulu üyelerini ne kendi yardımcılarını takıyor. Gündeme gelen iddiaların ardından soruları baştan savıcı yapılan açıklamalar ise aslında başka bir garabet. Zira Merkez Bankası Başkanı’nın Amerika’ya gidiş tarihi Amerika’dan noel tatilinin başlangıcına rastladığı görülüyor. Merkez Bankası Başkanı’nın yatırımcı arayışına çıktığı bir ortamda, zaten yabancı yatırımcıyı cezbedemezsiniz. Kaldı ki sayın Şimşek, ‘Paraya ihtiyacımız yok’ ifadesinde bulunurken sayın Erkan neden asli görevini bir kenara bırakıp sözüm ona yatırımcı arayışına girebiliyor… Sanırım yönetmeye çalıştıkları artık tek beklenti, sayın Erkan ve ailesinin hayatlarından duydukları memnuniyet haline getirilmiş.
Ülkeyi düştüğü enflasyon kuyusundan çıkaracak politikaları uygulayacak ana aktörlerden biri olan Merkez Bankası Başkanı’nı seçerken hiç mi doğru düzgün bir araştırma yapmadınız. Son iddiaların ardından artık Merkez Bankası Başkanının asıl işinden uzaklaştığı ve artık Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’nın uyum sorunu yaşadığı anlaşılmaktadır… Biz buradan siyasi iktidarı uyarıyoruz, her şey daha da içinden çıkılmaz bir hal almadan gereğini yapın ve ülkemizin itibarını kurtarın. İYİ parti olarak beklentimiz de Hafize Gaye Erkan ve ailesine yönelik iddialara olarak milletimizin derhal aydınlatılması ve onun ardından gereğinin yapılmasıdır.
ÜLKENİN EN ÇOK GÜVEN DUYULMASI GEREKEN KURULUŞU DEDİKODU ÜRETİM MERKEZİ HALİNE GETİRİLMİŞTİR.
Bir kez daha görülüyor ki siyasi gücün bir kişide toplanmasında kurumlarda da güç zehirlenmesi inanılmaz noktalara geliyor. Cumhuriyet tarihi boyunca atana veya görevden alınan Merkez Bankası başkanlarının yaklaşık 3’te 1’i bu hükümetler dönemine tekabül ediyor. Bu açık bir yönetim beceriksizliği. Ülkenin en çok güven duyulması gereken güzide kuruluşu gelinen durumda bir dedikodu üretim merkezi haline getirilmiştir. Yaşanan bu olaylar bize gösteriyor ki siyasi iktidar, liyakatli atama yapma mesuliyetini burada da yerine getirememiş
"POLİTİKASIZLIĞIN MAĞDURU ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLER"
Mevcut siyasi iktidar günü kurtarma politikasını ileri noktalara götürmüş, seçimlere en yakın zamanda adımlar atma düşüncesiyle oy avcılığını aleni bir noktaya çıkarmıştır. Bu politikasızlığın mağdurlarından biri de atama bekleyen öğretmenlerdir. Yüz binlerce öğretmen ve onların aileleri her hafta ekranlara dikkat kesilip, hükümetten gelecek atama takvimini beklemektedir… En başından bu yana savunduğumuz gibi açıklanacak atama sayısının yüz binden az olmaması gerekiyor. Biriken branşlara göre burada adil bir dağılım yapılmak zorunda. Öte yandan öğretmenler bir de mülakat kabusu ile baş başalar… İYİ Parti olarak bir kez daha sizi uyarıyoruz, atama takvimini ve en az yüz bin atamayı derhal açıklayın. Seçime yakın yapalım da oylara etkisi olsun diye bekliyorsanız hiç boşuna uğraşmayın çünkü samimiyet ve güven testinde çoktan sınıfta kaldınız… Eğitim sisteminin bir başka kanayan yarası, özel okulların içinde bulunduğu çıkmazdır. Özel okulların 2024, 2025 yılı için istemiş oldukları, kayıt, servis, kıyafet ve eğitim adı altındaki ücretlerinde bir önceki yıla göre yüzde 200’e varan artışlar olduğu son günlerde kamuoyuna yansıyor… Özel okulları öğretmenlerinin maaşlarının resmi devlet okullarından düşük olması aslında 2014 yılında 6528 sayılı kanunda yapılan değişiklikle sağlanmıştır."
"MERKEZ BANKASININ BİR DAKİKA BİLE GÖREVİNDE DURMAMASIDIR"
Zorlu basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın açıklamalarını “tatmin edici” bulmadıklarını söyleyen Zorlu, “Yani aslında bugün olanlar gitmekte olduğumuz yerin bir habercisiydi. Merkez Bankası eğer bugün işlevini yitirirse, uzaklaşırsa ve o kadar dış yatırımcıya, yabancı yatırımcıya ihtiyaç duyduğumuz böyle bir dönemde, istikrarını ve ciddiyetini sürdüremezse bu en başta bizlerin, vatandaşlarımızın bu ekonomik darboğazının derinleşmesine sebep olacaktır. Bu anlamda bu kaygıyla eğer milletimizi bu iddialar karşısında tatmin edici bir cevapla aydınlatamıyorsanız o zaman gereği dediğimiz ifade o Merkez Bankası Başkanı’nın bir dakika bile görevinde durmamasıdır” dedi.
"KAYMAKAMIMIZA KULP TAKMAYA KALKANLAR, ATATÜRK’ÜN İSMİNİ HUTBELERDE ANMAK İSTEMEYENLERE, TEK BİR ŞEY SÖYLEYEBİLDİLER Mİ?"
Diyarbakır Kulp’ta Kaymakam’ın bir cami imamını darp ettiği iddialarına ilişkin de şunları söyledi:
“Yaşanan hadise, bir yönüyle o hadise olmanın da ötesinde çok daha büyük bir fotoğrafı gözler önüne sermektedir. Ben olayın olduğu gün, doğru bilgilendirmeyi almak adına ilgili kaymakamla bir görüşme gerçekleştirdim. Hutbede iki kez şehitlerimizle ilgili olan kısım es geçiliyor ve Kaymakam beyin uyarısı üzerine tekrar düzeltilerek bunlar tamamlanıyor. Neden okumadığı bunu es geçtiği sorulduğunda ‘baskı geliyor bize’ ifadesi kullanılıyor. İl İdaresi Kanunu’na göre kaymakamın görevleri açıktır. Oradaki devlet kurumları, birimleri denetlemekle sorumlu ve görevlidir. Bunu yaptıklarında da hukuken hiçbir aykırılığı yoktur. Bir darp iddiası bulunmakta. Bize verilen bilgide böyle bir şeyin söz konusu olmadığı, doğru bilgi olmadığı yönünde. Bu koşullar altında kaymakam görevini yapmıştır. Bir anda bunu siyasi hatta bölgede yanlış etki edecek, istemediğimiz noktalara götürecek şekilde bir propaganda malzemesi haline getirilmesini de yadırgıyoruz. Burada olan milli birliğimizi sağlayabilme ülküsü ve hedefidir, biz oradan bakıyoruz. Bugün bu Kaymakamımıza kulp takmaya kalkanlar, uzun yıllardır bu ülkenin kurucusuna, büyük Atatürk’ün ismini hutbelerde anmak istemeyenlere ve hatta hakaret eden din görevlilerine tek bir şey söyleyebildiler mi? Söyleyemezler, Çünkü niyetleri bu değil. Bu olay bana başka bir şeyi hatırlattı. Bu sert iklimi yaratmaya çalışanların bir kısmı geçmişte sözde çözüm sürecinde maddeler halinde çözüm sürecini kutsayan iddialar, birtakım raporlar hazırlıyorlardı. Neler vardı o raporun içerisinde? Andımızın kaldırılması, ülkede bir hakem dil kullanılması. Koruculuğun kaldırılması… Bunların iddiası içerisinde oldular. Biz tartışmayı iki başlık altında yapmalıyız. Bir hukuk ekseninde, ikincisi de sağduyu temelinde..."
"BİRKAÇ GÜN İÇERİSİNDE ANKARA VE İSTANBUL ADAYIMIZI AÇIKLAYACAĞIZ"
İYİ Parti’nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adaylarına ilişkin "son durum nedir" sorusuna da, “Biz şu ana kadar 12 büyükşehir, 17 il, 175 ilçe ve 20 belde adaylarımızı açıklamış bulunuyoruz. Tek başına girme kararımızın ardından -benim bu ifadem çok önemli, adeta öyle görüyorum- Buz kırıldı yol açıldı. Artık İYİ Parti’nin önünün açıldığını ve milletimizin bizim bu kararlılığımızı samimiyetimizi hissederek bizimle birlikte bu mücadeleye doğru ilerlediğini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Ankara ve İstanbul’a gelince son aşamaya gelindi. İkinci büyükşehrimiz konusunda da neredeyse çalışmalar tamamlandı. Öncelikle çok kısa bir süre içerisinde birkaç gün sürebilir belki, Ankara adayımızı milletimizin takdirine sunacağız. Sonra da İstanbul adayımızı açıklayacağız" cevabını verdi.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
AK Partili Belediyelerde Eş Zamanlı Buluşma: Halkla 1. Yıl Değerlendirmesi

HABER/HASAN MESUT EKMEN
AK Partili belediyeler, yerel yönetimlerde geçen bir yılın ardından, halkla bütünleşen ve şeffaf yönetişim anlayışı çerçevesinde 19 Nisan Cumartesi günü anlamlı bir etkinliğe imza atacak.
AK Parti çatısı altındaki tüm belediyelerde eş zamanlı olarak düzenlenecek programda, belediye başkanları vatandaşlarla birebir buluşacak. Bu buluşmalarda, halkın soruları, önerileri ve talepleri doğrudan muhataplarına iletilecek.
Partiden yapılan açıklamada, bu buluşmaların “çözümün bir parçası olarak birlikte üretme” anlayışıyla şekilleneceği belirtildi. AK Partili belediyelerin hizmet odaklı çalışmalarını, 1 yılın sonunda halkla birlikte değerlendirecek olan başkanlar, yerel yönetimde katılımcı demokrasiye örnek teşkil edeceklerini vurguladı.
📍 Etkinlik Tarihi: 19 Nisan 2025, Cumartesi
📌 Yer: Tüm AK Partili Belediyeler
🗣 Katılımcılar: Belediye Başkanları ve Vatandaşlar
Yılmaz Tunç: "Adaletle Güçlenen İstikrarla Kalkınan Bir Türkiye Hedefliyoruz"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’nin adalet sistemi ve ekonomik kalkınması üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Tunç, “Adaletle güçlenen istikrarla kalkınan ve büyüyen bir Türkiye için çalışıyoruz” diyerek bakanlığının öncelikli hedeflerini net bir şekilde ortaya koydu. Bu vizyon doğrultusunda atılacak adımların ülke genelinde hukukun üstünlüğünün sağlanması ve ekonomik istikrarın desteklenmesi amacıyla hayata geçirileceği belirtildi.
Adalet Sistemindeki Reformlar
Bakan Tunç, adalet sisteminin etkinliğini artırmak için bir dizi reformun üzerinde çalışıldığını vurguladı. Bu reformların arasında duruşma süreçlerinin hızlandırılması, yargı personelinin eğitimi ve teknolojik altyapının güçlendirilmesi gibi önemli başlıklar yer alıyor. Özellikle son yıllarda mahkeme kararlarının icra edilmesindeki gecikmelerin önüne geçmek için yeni düzenlemeler yapıldığına dikkat çekildi.
Ekonomik Kalkınma ve Adaletin İlişkisi
Adalet Bakanı, adaletin ekonomik kalkınma ile doğrudan ilişkili olduğunu belirterek, şeffaf ve güvenilir bir hukuki zeminin yatırım ortamını iyileştireceğini ifade etti. Bu bağlamda, ticaretin kolaylaştırılması, sözleşmelerin ihlallerine karşı etkin koruma sağlanması ve fikri mülkiyet haklarının güvence altına alınmasının ekonomik büyüme için kritik öneme sahip olduğu vurgulandı.
Hukukun Üstünlüğü İlkesi
Tunç, bakanlık olarak hukukun üstünlüğü ilkesini her zaman ön planda tuttuklarını belirtti. Bu ilke çerçevesinde, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunması, yargı bağımsızlığının sağlanması ve adalete erişimin kolaylaştırılması gibi konularda hassasiyet gösterdiklerini ifade etti. Ayrıca, uluslararası hukuk normlarına uygun hareket ederek Türkiye’nin hukuki saygınlığını artırmayı hedeflediklerini söyledi.
Örnek Uygulamalar
Bakan Tunç'un açıklamalarına göre, adalet sistemini güçlendirmek için başlatılan bazı projeler şunlardır:
- Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri (AUÇY): Mahkemelerin yükünü hafifletmek ve uyuşmazlıkların daha hızlı çözülmesini sağlamak amacıyla AUÇY’nin yaygınlaştırılması.
- E Duruşma Sistemi: Duruşma süreçlerini dijitalleştirmek, şeffaflığı artırmak ve zamandan tasarruf sağlamak için e-duruşma sisteminin geliştirilmesi.
- Yargı Personeli Eğitimi: Hakimler, savcılar ve diğer yargı personelinin güncel hukuk mevzuatı ve yargılama teknikleri konusunda eğitilmesini sağlayacak programların düzenlenmesi.
Tunç, bu projelerin Türkiye’nin adalet sistemini daha etkin, verimli ve güvenilir hale getirmeyi amaçladığını belirtti.
İstanbul'da 3. Uluslararası Yeditepe Bienali Başladı

İstanbul'da 3. Uluslararası Yeditepe Bienali açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bienalin ülkemize ve kültür sanat camiasına hayırlar getirmesini diledi. Gelenekselleşen etkinlik, bu yıl 15 farklı ülkeden 263 sanatçının 215 eserine ev sahipliği yapıyor.
Bienalde Yer Alan Eserler
Yeditepe Bienali, geniş bir yelpazede sanatsal çalışmaya yer veriyor. Resim, heykel, seramik, gravür gibi farklı disiplinlerdeki eserler, sanatseverlerin ilgisini çekmeyi hedefliyor. Bienale katılan sanatçılar arasında Türkiye'den ve dünyadan önde gelen isimler bulunuyor.
Etkinlik 2 Ay Sürecek
Bienal kapsamında çeşitli yan etkinlikler de düzenlenecek. Sanatçı söyleşileri, atölye çalışmaları ve panel tartışmaları ile bienalin zengin içeriği daha da genişletiliyor. Bu etkinliklerin amacı, sanatseverlerle sanatçılar arasında etkileşim kurmak ve sanata olan ilgiyi artırmak.
2 ay boyunca sürecek bienal, İstanbul'un kültürel yaşamına önemli bir katkı sağlaması bekleniyor. Bienalin, yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi göreceği tahmin ediliyor. Etkinlik, sanatın evrenselliğini vurgularken, farklı kültürlerin etkileşimine de zemin hazırlıyor.
Çatalca Belediyesi, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü'nü Kutladı

Çatalca ilçesinde tarihi ve kültürel mirasın korunması amacıyla yapılan çalışmalarla bilinen Çatalca Belediyesi, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Açıklamada, ilçenin zengin tarihi dokusuna dikkat çekilerek, geçmişten günümüze uzanan mirası koruma ve gelecek nesillere aktarma çabalarının devam edeceği vurgulandı.
Çatalca'nın Tarihi Dokusu
Çatalca, İstanbul'a yakın konumu ve tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapması sebebiyle önemli bir kültürel mirasa sahip. İlçe sınırları içerisinde bulunan antik kalıntılar, tarihi camiler, kiliseler ve Osmanlı döneminden kalan eserler, Çatalca’nın geçmişine ışık tutuyor. Özellikle Çatalca Kalesi, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde stratejik öneme sahip olmuş ve günümüze kadar korunmuş önemli bir yapı olarak dikkat çekiyor.
Belediye'nin Miras Koruma Çalışmaları
Çatalca Belediyesi, tarihi yapıların restorasyonu ve bakımına büyük önem veriyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarla birçok tarihi eser restore edilerek turizme kazandırıldı. Bunlar arasında;
- Tarihi Çatalca Merkez Camii'nin minare onarımı
- Köy içindeki eski taş evlerin cephelerinin yenilenmesi
- Roma dönemine ait kalıntıların bulunduğu alanlarda arkeolojik kazı çalışmaları desteklenmesi
Geleceğe Yönelik Hedefler
Belediye yetkilileri, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü vesilesiyle yaptıkları açıklamada, kültürel mirasın korunması konusunda daha fazla adım atacaklarını belirtti. Çatalca'nın tarihi değerlerinin tanıtımı için çeşitli etkinliklerin düzenleneceği, yerel halkın ve turistlerin bu eserlere olan ilgisinin artırılmasının hedeflendiği ifade edildi. Ayrıca, genç nesillerin tarihi bilincini güçlendirmek amacıyla okullarda yönelik eğitim programlarının da planlandığı öğrenildi.
Çatalca Belediyesi'nin açıklaması, ilçenin tarihi ve kültürel mirasına verilen önemin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. İlçe sakinleri ise belediyenin bu çalışmalarını takdirle karşılıyor ve Çatalca’nın geçmişten günümüze taşıdığı değerlerin korunmasına destek veriyor.
Beylikdüzü Belediyesi'nden Genç Sporculara Destek

Beylikdüzü Belediyesi, genç sporcuların hayallerine ulaşmalarına destek olmak amacıyla düzenlediği Spor Akademileri Sınavlarına Hazırlık Kurslarına kayıtlar devam ediyor. Bu kurslar, spor alanında eğitim almak isteyen ve çeşitli üniversitelerin beden eğitimi öğretmenliği veya spor bilimleri bölümlerini hedefleyen öğrencilere yönelik kapsamlı bir hazırlık imkanı sunuyor.
Kursların İçeriği ve Hedef Kitle
Hazırlık kursları, sınavda başarıya ulaşmak için gerekli olan teorik bilgilerin yanı sıra pratik uygulamaları da içeriyor. Kurs programı; anatomi, fizyoloji, spor psikolojisi, antrenman metodları gibi konularda uzman eğitmenler tarafından veriliyor. Özellikle son yıllarda spor alanına olan ilgi ve üniversitelerin bu bölümlere olan talebi göz önünde bulundurulduğunda, kurslar öğrencilere önemli bir avantaj sağlıyor.
Kayıt İşlemleri ve İletişim Bilgileri
Kurslara kayıt yaptırmak isteyen adayların, 444 09 39 numaralı çağrı merkezinden 7948 nolu dahiliden bilgi alabileceği belirtildi. Kayıt sürecinde öğrencilerin, gerekli belgeleri hazırlamaları ve belirlenen tarihler arasında başvurularını tamamlamaları gerekiyor. Beylikdüzü Belediyesi yetkilileri, kursların kontenjanının sınırlı olduğunu ve başvuru yapacak adayların acele etmelerini tavsiye ediyor.
Beylikdüzü'nde Sporun Teşvik Edilmesi
Beylikdüzü Belediyesi, sporun teşvik edilmesi ve gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanması amacıyla çeşitli projeler yürütüyor. Bu kapsamda düzenlenen hazırlık kursları, öğrencilerin hem akademik başarılarını desteklemeyi hem de spor yeteneklerini geliştirmeyi amaçlıyor. Belediye tarafından hayata geçirilen bu tür çalışmalar, ilçe genelinde sporun daha geniş kitlelere ulaşmasına katkıda bulunuyor.
- Kurslar uzman eğitmenler tarafından veriliyor
- Sınav içeriğine uygun ders anlatımı yapılıyor
- Pratik uygulamalarla öğrencinin başarısı destekleniyor
İsrail'in Filistin Politikalarına Tepkiler Artıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Filistin topraklarında sürdürdüğü politikaları eleştirdi. Yaptığı açıklamada, yıllardır özgürlük, hak ve hukuktan bahsedenlerin, İsrail'in uyguladığı katliam politikası karşısında sessiz kaldığını belirtti. Bu durumun, uluslararası arenada çifte standartlara işaret ettiğini vurguladı.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Vurgusu
Erdoğan, açıklamasında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne atıfta bulunarak, bu beyannamenin prensiplerinin İsrail tarafından ihlal edildiğini savundu. Filistin topraklarında yaşanan olayların, temel insan haklarına aykırı olduğunu ve uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Batılı Devletlere Eleştiri
En ufak bir olayda ambargo uygulayan Batılı devletlerin, İsrail’e karşı neden aynı tavrı sergilemediği sorusunu yöneltti. Bu durumun, uluslararası ilişkilerdeki adaletsizliği gözler önüne çıkardığını belirtti. Uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri çerçevesinde, tüm ülkelerin eşit mesafede olması gerektiğinin altını çizdi.
Filistin'de Yaşanan Son Durum
Filistin topraklarında yaşanan gerginlikler son zamanlarda artış gösterdi. İsrail ordusunun düzenlediği operasyonlar ve Filistinlilerin tepkileri, bölgedeki durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Bu gelişmelerle birlikte uluslararası toplumdan gelen çağrılar, çatışmanın tırmanmasını engellemeye yönelik diplomatik çabaları içeriyor.
- İsrail'in Filistin politikalarına yönelik eleştiriler
- Uluslararası hukuk ihlalleri iddiaları
- Batılı devletlerin tutumu sorgulanıyor
ABD, Suriye'den Askerlerini Çekmeye Başladı

New York Times gazetesinin haberine göre ABD, Suriye’den yüzlerce askerini geri çekmeye başladı. Gazete, bu bilgiyi iki üst düzey ABD yetkilisine dayandırarak, Pentagon’un Suriye’nin kuzeydoğusundaki 8 üsten 3’ünü kapatmayı planladığını belirtti. Bu hamle, bölgedeki güvenlik dinamiklerini etkilemesi beklenen önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Geri Çekilmenin Kapsamı ve Detayları
ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı yaklaşık 2 bin askerden oluşuyor. Geri çekilme planı kapsamında, öncelikle kuzeydoğu bölgesindeki üslerin kapatılması hedefleniyor. Bu üsler, IŞİD ile mücadelede önemli bir rol oynadı ve bölgedeki Kürt güçlerine destek sağlıyordu. Yetkililer, geri çekilmenin kademeli olarak gerçekleşeceğini ve operasyonel ihtiyaçlara göre takvimin belirleneceğini ifade ediyorlar.
Geri Çekilme Kararının Ardındaki Nedenler
ABD'nin Suriye'den askerlerini çekme kararı, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle alındı. Bunlar arasında:
- IŞİD’in askeri olarak yenilmesi
- Bölgedeki istikrarsızlığın artması
- ABD’nin iç politik önceliklerinin değişmesi
yer alıyor. Birçok analist, bu kararın ABD'nin Suriye politikasında bir dönüm noktası olduğunu ve bölgedeki güç dengelerini değiştirebileceğini vurguluyor.
Bölgesel Etkiler ve Olası Senaryolar
ABD askerlerinin geri çekilmesi, Suriye’deki mevcut durumu karmaşıklaştırabilir. Özellikle Kürt grupların güvenliği konusunda endişeler artıyor. Geri çekilmenin ardından bölgede farklı aktörlerin güçlenmesi ve çatışmaların yeniden alevlenmesi riski bulunuyor. Uzmanlar, Türkiye'nin bu süreçte daha aktif bir rol oynayabileceğini belirtiyorlar. Ayrıca, Rusya ve İran’ın da Suriye’deki etkisini artırma potansiyeli değerlendiriliyor.
ABD’li yetkililer, geri çekilmenin IŞİD ile mücadeleyi zayıflatmayacağını, bölgedeki ortaklarla koordineli bir şekilde hareket edileceğini vurguluyor. Ancak, bu konuda henüz net bir strateji kamuoyuyla paylaşılmadı. Suriye'deki durumun gelişimi, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.
6 Farklı Organize Suç Örgütü Üyesi Operasyonla Çökertildi: 158 Şüpheli Yakalandı

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 6 farklı organize suç örgütüne yönelik eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Operasyonlarda toplam 158 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonların Adana, İstanbul, Antalya ve İzmir illerinde gerçekleştirildiği belirtildi.
Elebaşılardan Yurt Dışı Bağlantıları
Operasyonun merkezinde, farklı şehirlerde faaliyet gösteren organize suç örgütlerinin elebaşıları yer alıyor. Adana'da S.B., İstanbul'da H.Y. ve B.B., Antalya'da A.B., İzmir'de ise S.A.'nın yurt dışında olduğu ve U.G.’nin cezaevinde bulunduğu tespit edildi. Yurt dışından talimat verdiği iddia edilen bu elebaşlarının, Türkiye'deki suç faaliyetlerini yönettiği öne sürülüyor.
Operasyonların Kapsamı
Yapılan operasyonlar çerçevesinde çeşitli suç unsurlarına el konulduğu bildirildi. Bu kapsamda şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda uyuşturucu madde, silah, sahte belge ve nakit para ele geçirildi. Yetkililer, operasyonların organize suç örgütlerinin finans kaynaklarını kurutmaya yönelik olduğunu vurguladı.
Şüphelilerin Tutukluluk Durumu
Gözaltına alınan 158 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Şüphelilerden bir kısmının çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı, diğerlerinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. Operasyonun ardından bölgedeki güvenlik güçleri, organize suç örgütlerine yönelik takibini sürdürüyor.
Organize Suçla Mücadele Devam Edecek
İçişleri Bakanlığı yetkilileri, organize suçlarla mücadelede kararlılıkla devam edileceğini vurguladı. Vatandaşların huzur ve güvenliğini sağlamak amacıyla bu tür operasyonların sıklıkla gerçekleştirileceği belirtildi. Yetkililer ayrıca, organize suç örgütlerinin eylemlerine karışan herkesin adalet önüne çıkarılacağını ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanından Rusya-Ukrayna Savaşı İçin Zaman Uyarısı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın taraflarına ve Avrupa’ya “zamanlarının daraldığı” mesajını verdi. Yapılan açıklamada, savaşın sona erdirilmesinin mümkün olup olmadığının kısa sürede belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
Savaşın Sonu İçin Belirleyici Anlar
Rubio, "Savaşı sona erdirmenin mümkün olup olmadığını belirlememiz gerekiyor. Netleştirmek için birkaç günden bahsediyoruz," ifadelerini kullandı. Bu açıklama, savaşın seyrini değiştirebilecek kritik bir döneme girildiğine işaret ediyor. Diplomatik çabaların ve müzakerelerin bu kısa zaman dilimi içerisinde yoğunlaşması bekleniyor.
Alternatif Senaryo: Başkan Trump'a Dönüş
Rubio, savaşın sona erdirilmesinin mümkün olmadığı takdirde ise eski Başkan Donald Trump’ın devreye girebileceği sinyalini verdi. Bu durum, ABD dış politikasında olası bir değişikliğe ve yeni bir stratejiye işaret ediyor. Savaşın uzaması halinde, farklı aktörlerin arabuluculuk rolü üstlenmesi ihtimali gündeme gelebilir.
Avrupa'ya Yönelik Uyarı
Rubio’nun Avrupa’ya yönelik “zamanınız bitiyor” mesajı ise kıta üzerindeki güvenlik kaygılarını artırdı. Bu uyarı, Avrupa ülkelerinin enerji bağımlılığı ve savunma stratejileri konusunda daha hızlı adımlar atması gerektiğini gösteriyor. Avrupa'nın Rusya
- Savaşın sona erdirilmesi için birkaç günün belirleyici olacağı vurgulandı.
- Eski Başkan Trump’ın devreye girebileceği sinyali verildi.
- Avrupa'ya yönelik zaman uyarısı yapıldı.
Galatasaray'ın Bodrum FK Maçında Alman Hakem Görev Yapacak

Süper Lig’de heyecan devam ediyor. Galatasaray, deplasmanda karşılaşacağı Bodrum FK maçında hakem Markus Schmidt tarafından yönetilecek. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK), kritik mücadele için yapılan hakem atamasını duyurdu.
VAR Merkezi'nde Alman İsmi
Galatasaray’ın 2023 2024 sezonunda oynayacağı Bodrum FK karşılaşmasında, VAR merkezinde de Alman bir isim görev alacak. Bu durum, maçın hakem kararlarının daha yakından inceleneceği anlamına geliyor. MHK tarafından yapılan açıklamada, hakem Schmidt'in deneyimli ve uluslararası arenada da görev yapmış bir hakem olduğu vurgulandı.
Maç Öncesi Hazırlıklar
Galatasaray, Bodrum FK karşılaşması için hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. Teknik direktör yönetimindeki antrenmanlarda oyuncular, taktiksel çalışmalar yapıyor ve fiziksel olarak kendilerini geliştiriyor. Bodrum FK da kendi sahasında Galatasaray'ı ağırlamak için yoğun bir hazırlık süreci izliyor.
Süper Lig'de Hakem Uygulamaları
Son yıllarda Süper Lig’de hakem uygulamalarında VAR sistemi önemli bir rol oynuyor. Özellikle tartışmalı pozisyonlarda hakemlerin doğru kararlar vermesine yardımcı olan bu sistem, ligin kalitesini artırmayı hedefliyor. MHK, hakem atamalarını yaparken deneyimi ve performansı göz önünde bulunduruyor.
- Galatasaray, Süper Lig'de şu ana kadar oynadığı maçlarda başarılı bir performans sergiliyor.
- Bodrum FK ise ligdeki ilk sezonunda dikkat çekici sonuçlar elde etti.
- Hakem Markus Schmidt daha önce birçok önemli karşılaşmayı yönetti.
İlk Yorum yapan siz olun!