İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ile gündeme gelen iddialarla ilgili, "Ülkeyi düştüğü enflasyon kuyusundan çıkaracak politikaları uygulayacak ana aktörlerden biri olan Merkez Bankası Başkanı’nı seçerken hiç mi doğru düzgün bir araştırma yapmadınız. Son iddiaların ardından artık Merkez Bankası Başkanı’nın asıl işinden uzaklaştığı ve artık Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’nın uyum sorunu yaşadığı anlaşılmaktadır. Biz buradan siyasi iktidarı uyarıyoruz, her şey daha da içinden çıkılmaz bir hal almadan gereğini yapın ve ülkemizin itibarını kurtarın. İYİ parti olarak beklentimiz de Hafize Gaye Erkan ve ailesine yönelik iddialara olarak milletimizin derhal aydınlatılması ve onun ardından gereğinin yapılmasıdır" dedi.

İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan ile gündeme gelen iddialarla ilgili, "Ülkeyi düştüğü enflasyon kuyusundan çıkaracak politikaları uygulayacak ana aktörlerden biri olan Merkez Bankası Başkanı’nı seçerken hiç mi doğru düzgün bir araştırma yapmadınız. Son iddiaların ardından artık Merkez Bankası Başkanı’nın asıl işinden uzaklaştığı ve artık Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’nın uyum sorunu yaşadığı anlaşılmaktadır. Biz buradan siyasi iktidarı uyarıyoruz, her şey daha da içinden çıkılmaz bir hal almadan gereğini yapın ve ülkemizin itibarını kurtarın. İYİ parti olarak beklentimiz de Hafize Gaye Erkan ve ailesine yönelik iddialara olarak milletimizin derhal aydınlatılması ve onun ardından gereğinin yapılmasıdır" dedi.
Kürşat Zorlu, bugün partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Zorlu, şunları söyledi:
"Emeklilerin kendilerinin yılı olan 2024’e nasıl girdiklerine bir bakalım. Geçen yıl 7 bin 500 TL ile geçinemediğinden dert yanan emeklilerin aylığı 10 bin TL’ye çıktı ve gerçekleşen artış oranı yüzde 33,3 oysa bu yıl enflasyon yüzde 64,8. Peki bu yıl Mayıs- Haziran gibi hangi düzeye çıkacak enflasyon? Yüzde 70’in üzerine. O zaman çok basit bir matematik yapalım. Yüzde 33,3 artış oranı yüzde 65’ten veya yüzde 75’ten küçük mü, değil mi? Demek ki emekliler enflasyona ezilerek girdiği 2024’e bu sonuca rahatlıkla ulaşabiliyoruz. Sayın Erdoğan’ın emeklilere ilk müjdesinin de aslı budur. Rakamları eğip bükmeye, gündemi değiştirmeye çalışsalar da gerçekler budur. Sayın Cumhurbaşkanı’nın emekliler yılı ilan ettiği 2024 yılı emeklinin maaşıyla ev kirasını, faturalarını ödeyemediği ikinci bir işte çalıştığı yokluk ve açlıkla mücadele ettiği bir utanç yılı olarak maalesef başlamıştır.
2024 bütçesinde Cumhurbaşkanı’na yıllık maaş ödeneği olarak 2,2 milyon TL ayrıldı. Günde 18 bin TL en düşük emekli maaşından bahsediyoruz. Bu maaş bir yana Cumhurbaşkanlığı kurumunun kendisine ayrılan bütçeye pek sadık kalmama gibi bir özelliği de var. Cumhurbaşkanlığına 8 programda ödenek tahsis edildiğini biliyoruz. En büyük iki kalem Cumhurbaşkanlığı ile dış politika programları. Hadi dış politika için bir şey demeyelim… Elbette Cumhurbaşkanı dış temsil yapacak anlayışıyla bunu yorumlayalım. Cumhurbaşkanlığı programı adı altında yapılan harcamalar kurumun kendi çarklarını çevirmesi için gereken harcamalar esasında.
BU KADAR MAL VE HİZMET ALIMINA ŞİRKET OLSANIZ İFLAS EDERSİNİZ
Cumhurbaşkanlığı programına 13 milyar TL para harcanacak bu sene. İşte kendisine ayrılan bütçenin yarısını mal ve hizmet alımına ayıracağı tahmin edilirken, çalışan başına bu kadar mal ve hizmet alımına şirket olsanız iflas edersiniz. Ancak Cumhurbaşkanlığı bu, iflas etmez elbette. İtibardan da tasarruf etmez, etmiyorlar da. Peki emekli nasıl yaşasın bu aylıkla? Birileri Cumhurbaşkanına belki çay simit hesabı yaptı diye de düşünmüyor değiliz. Bir simit 10 TL. Bir çay 15 TL, bir öğün 25 TL. Üç öğün de 75 TL, ayda 2 bin 250 TL. 4 kişilik bir hane için 9 bin TL’lik rakama ulaşılıyor. Acaba böyle mi dediler Sayın Cumhurbaşkanı’na. Sayın Erdoğan da artık simit hesabı değil, manda yoğurdu kestane balı hesabı yapıyor desek yersiz bir ifade olmaz.
"GEREĞİNİ YAPIN"
Bugünkü ağır sorunların merkezinde bu kurumların itibarının yerle bir edilmesi yatmaktadır. Bir Merkez Bankası Başkanı düşünün ki makro ekonomiyle para politikası ile ilgili söylemlerinden çok aile hayatıyla ve magazin konularıyla ilgili ön plana çıkıyor. Bir Merkez Bankası Başkanı düşünün ki ülkede enflasyon ataleti konuşulurken kendisi kendi işi olamamasına rağmen Amerika’da sözde yatırımcı bulma çabası içerisinde oluyor. Bir Merkez Bankası Başkanı düşünün ki ne Para Politikası Kurulu üyelerini ne kendi yardımcılarını takıyor. Gündeme gelen iddiaların ardından soruları baştan savıcı yapılan açıklamalar ise aslında başka bir garabet. Zira Merkez Bankası Başkanı’nın Amerika’ya gidiş tarihi Amerika’dan noel tatilinin başlangıcına rastladığı görülüyor. Merkez Bankası Başkanı’nın yatırımcı arayışına çıktığı bir ortamda, zaten yabancı yatırımcıyı cezbedemezsiniz. Kaldı ki sayın Şimşek, ‘Paraya ihtiyacımız yok’ ifadesinde bulunurken sayın Erkan neden asli görevini bir kenara bırakıp sözüm ona yatırımcı arayışına girebiliyor… Sanırım yönetmeye çalıştıkları artık tek beklenti, sayın Erkan ve ailesinin hayatlarından duydukları memnuniyet haline getirilmiş.
Ülkeyi düştüğü enflasyon kuyusundan çıkaracak politikaları uygulayacak ana aktörlerden biri olan Merkez Bankası Başkanı’nı seçerken hiç mi doğru düzgün bir araştırma yapmadınız. Son iddiaların ardından artık Merkez Bankası Başkanının asıl işinden uzaklaştığı ve artık Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’nın uyum sorunu yaşadığı anlaşılmaktadır… Biz buradan siyasi iktidarı uyarıyoruz, her şey daha da içinden çıkılmaz bir hal almadan gereğini yapın ve ülkemizin itibarını kurtarın. İYİ parti olarak beklentimiz de Hafize Gaye Erkan ve ailesine yönelik iddialara olarak milletimizin derhal aydınlatılması ve onun ardından gereğinin yapılmasıdır.
ÜLKENİN EN ÇOK GÜVEN DUYULMASI GEREKEN KURULUŞU DEDİKODU ÜRETİM MERKEZİ HALİNE GETİRİLMİŞTİR.
Bir kez daha görülüyor ki siyasi gücün bir kişide toplanmasında kurumlarda da güç zehirlenmesi inanılmaz noktalara geliyor. Cumhuriyet tarihi boyunca atana veya görevden alınan Merkez Bankası başkanlarının yaklaşık 3’te 1’i bu hükümetler dönemine tekabül ediyor. Bu açık bir yönetim beceriksizliği. Ülkenin en çok güven duyulması gereken güzide kuruluşu gelinen durumda bir dedikodu üretim merkezi haline getirilmiştir. Yaşanan bu olaylar bize gösteriyor ki siyasi iktidar, liyakatli atama yapma mesuliyetini burada da yerine getirememiş
"POLİTİKASIZLIĞIN MAĞDURU ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLER"
Mevcut siyasi iktidar günü kurtarma politikasını ileri noktalara götürmüş, seçimlere en yakın zamanda adımlar atma düşüncesiyle oy avcılığını aleni bir noktaya çıkarmıştır. Bu politikasızlığın mağdurlarından biri de atama bekleyen öğretmenlerdir. Yüz binlerce öğretmen ve onların aileleri her hafta ekranlara dikkat kesilip, hükümetten gelecek atama takvimini beklemektedir… En başından bu yana savunduğumuz gibi açıklanacak atama sayısının yüz binden az olmaması gerekiyor. Biriken branşlara göre burada adil bir dağılım yapılmak zorunda. Öte yandan öğretmenler bir de mülakat kabusu ile baş başalar… İYİ Parti olarak bir kez daha sizi uyarıyoruz, atama takvimini ve en az yüz bin atamayı derhal açıklayın. Seçime yakın yapalım da oylara etkisi olsun diye bekliyorsanız hiç boşuna uğraşmayın çünkü samimiyet ve güven testinde çoktan sınıfta kaldınız… Eğitim sisteminin bir başka kanayan yarası, özel okulların içinde bulunduğu çıkmazdır. Özel okulların 2024, 2025 yılı için istemiş oldukları, kayıt, servis, kıyafet ve eğitim adı altındaki ücretlerinde bir önceki yıla göre yüzde 200’e varan artışlar olduğu son günlerde kamuoyuna yansıyor… Özel okulları öğretmenlerinin maaşlarının resmi devlet okullarından düşük olması aslında 2014 yılında 6528 sayılı kanunda yapılan değişiklikle sağlanmıştır."
"MERKEZ BANKASININ BİR DAKİKA BİLE GÖREVİNDE DURMAMASIDIR"
Zorlu basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın açıklamalarını “tatmin edici” bulmadıklarını söyleyen Zorlu, “Yani aslında bugün olanlar gitmekte olduğumuz yerin bir habercisiydi. Merkez Bankası eğer bugün işlevini yitirirse, uzaklaşırsa ve o kadar dış yatırımcıya, yabancı yatırımcıya ihtiyaç duyduğumuz böyle bir dönemde, istikrarını ve ciddiyetini sürdüremezse bu en başta bizlerin, vatandaşlarımızın bu ekonomik darboğazının derinleşmesine sebep olacaktır. Bu anlamda bu kaygıyla eğer milletimizi bu iddialar karşısında tatmin edici bir cevapla aydınlatamıyorsanız o zaman gereği dediğimiz ifade o Merkez Bankası Başkanı’nın bir dakika bile görevinde durmamasıdır” dedi.
"KAYMAKAMIMIZA KULP TAKMAYA KALKANLAR, ATATÜRK’ÜN İSMİNİ HUTBELERDE ANMAK İSTEMEYENLERE, TEK BİR ŞEY SÖYLEYEBİLDİLER Mİ?"
Diyarbakır Kulp’ta Kaymakam’ın bir cami imamını darp ettiği iddialarına ilişkin de şunları söyledi:
“Yaşanan hadise, bir yönüyle o hadise olmanın da ötesinde çok daha büyük bir fotoğrafı gözler önüne sermektedir. Ben olayın olduğu gün, doğru bilgilendirmeyi almak adına ilgili kaymakamla bir görüşme gerçekleştirdim. Hutbede iki kez şehitlerimizle ilgili olan kısım es geçiliyor ve Kaymakam beyin uyarısı üzerine tekrar düzeltilerek bunlar tamamlanıyor. Neden okumadığı bunu es geçtiği sorulduğunda ‘baskı geliyor bize’ ifadesi kullanılıyor. İl İdaresi Kanunu’na göre kaymakamın görevleri açıktır. Oradaki devlet kurumları, birimleri denetlemekle sorumlu ve görevlidir. Bunu yaptıklarında da hukuken hiçbir aykırılığı yoktur. Bir darp iddiası bulunmakta. Bize verilen bilgide böyle bir şeyin söz konusu olmadığı, doğru bilgi olmadığı yönünde. Bu koşullar altında kaymakam görevini yapmıştır. Bir anda bunu siyasi hatta bölgede yanlış etki edecek, istemediğimiz noktalara götürecek şekilde bir propaganda malzemesi haline getirilmesini de yadırgıyoruz. Burada olan milli birliğimizi sağlayabilme ülküsü ve hedefidir, biz oradan bakıyoruz. Bugün bu Kaymakamımıza kulp takmaya kalkanlar, uzun yıllardır bu ülkenin kurucusuna, büyük Atatürk’ün ismini hutbelerde anmak istemeyenlere ve hatta hakaret eden din görevlilerine tek bir şey söyleyebildiler mi? Söyleyemezler, Çünkü niyetleri bu değil. Bu olay bana başka bir şeyi hatırlattı. Bu sert iklimi yaratmaya çalışanların bir kısmı geçmişte sözde çözüm sürecinde maddeler halinde çözüm sürecini kutsayan iddialar, birtakım raporlar hazırlıyorlardı. Neler vardı o raporun içerisinde? Andımızın kaldırılması, ülkede bir hakem dil kullanılması. Koruculuğun kaldırılması… Bunların iddiası içerisinde oldular. Biz tartışmayı iki başlık altında yapmalıyız. Bir hukuk ekseninde, ikincisi de sağduyu temelinde..."
"BİRKAÇ GÜN İÇERİSİNDE ANKARA VE İSTANBUL ADAYIMIZI AÇIKLAYACAĞIZ"
İYİ Parti’nin İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adaylarına ilişkin "son durum nedir" sorusuna da, “Biz şu ana kadar 12 büyükşehir, 17 il, 175 ilçe ve 20 belde adaylarımızı açıklamış bulunuyoruz. Tek başına girme kararımızın ardından -benim bu ifadem çok önemli, adeta öyle görüyorum- Buz kırıldı yol açıldı. Artık İYİ Parti’nin önünün açıldığını ve milletimizin bizim bu kararlılığımızı samimiyetimizi hissederek bizimle birlikte bu mücadeleye doğru ilerlediğini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Ankara ve İstanbul’a gelince son aşamaya gelindi. İkinci büyükşehrimiz konusunda da neredeyse çalışmalar tamamlandı. Öncelikle çok kısa bir süre içerisinde birkaç gün sürebilir belki, Ankara adayımızı milletimizin takdirine sunacağız. Sonra da İstanbul adayımızı açıklayacağız" cevabını verdi.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!