İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Aday Tanıtım Toplantısı için gittiği Denizli’de vatandaşlarla ve teşkilatlarıyla bir araya geldi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Aday Tanıtım Toplantısı için gittiği Denizli’de vatandaşlarla ve teşkilatlarıyla bir araya geldi.
Denizli büyükşehir ve ilçe belediyelerinde İYİ Parti’nin göstermiş olduğu adaylar tanıtıldı.
İYİ Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yasin Öztürk, Pamukkale Belediye Başkan Adayı Türkay Berberoğlu, Merkezefendi Belediye Başkan Adayı Fatih Coşkun, Çivril Belediye Başkan Adayı İsmail Çorbacıoğlu, Acıpayam Belediye Başkan Adayı Mahir Altuğ, Tavas Belediye Başkan Adayı Emin Barıner, Honaz Belediye Başkan Adayı Osman Çaybaşı, Sarayköy Belediye Başkan Adayı Ahmet Çelikak, Buldan Belediye Başkan Adayı Mustafa Gülbay, Çameli Belediye Başkan Adayı Sezai Turhan, Serinhisar Belediye Başkan Adayı Şükrü Averi, Bozkurt Belediye Başkan Adayı Zafer Kocaman, Güney Belediye Başkan Adayı Alaattin Gümüş, Çardak Belediye Başkan Adayı Mehmet Çakmak, Bekilli Belediye Başkan Adayı Kemal Karaman, Beyağaç Belediye Başkan Adayı Sevhan Demirel, Baklan Belediye Başkan Adayı Celal Tuyji oldu.
Ayrıca, 2019 Yerel Seçimleri'nde göreve seçilen Babadağ Belediye Başkanı Ali Atlı yeniden görev yaptığı ilçede aday gösterildi.
“İYİ Kİ ‘YÜRÜ ANNE’ DEMİŞSİNİZ”
Meral Akşener, Aday Tanıtım Toplantısı’nda yapmış olduğu konuşmasında, İYİ Parti’nin kuruluşu aşamasında ilk toplantının Denizli’de yapıldığını hatırlatarak, “Çok zor bir yolculuğu nihayete erdirdik. İlk toplantı burada olmuştu ve çoban ateşini ya da yolculuğun başını Denizli'den başlattık… Denizli her zamanki heyecanıyla. Buradaki dava arkadaşlarımız bize 'yürü kardeş' dedi, 'yürü abla' dedi, 'yürü anne' dedi ve yürüdük. Aradan yıllar geçti, sanki dünmüş gibi; bugün büyükşehir belediye başkan adayımızı, ilçe belediye başkan adaylarımızı açıklamak için buradayız. Yani iki genel seçim geçirmişiz, bir yerel seçim geçirmişiz şimdi ikinci yerel seçimde buradayız. İyi ki de 'yürü abla' demişsiniz, iyi ki de 'yürü kardeş' demişsiniz, iyi ki 'yürü anne' demişsiniz” ifadelerini kullandı.
“SİYASETÇİ NEREDEYSE LORD, DÜK, KONT HÂLİNE DÖNDÜ…”
Akşener İYİ Parti’nin Türkiye’ye yeni bir nefes olma yolculuğunda özünde başarılı olduğunu, Türkiye’de varlığı unutulan seçmenin yeniden hatırlatıldığına dikkat çekerek DYP’de siyaset yaptığı dönemde siyasetçilerin seçmenden çekindiğini ancak bu durumun günümüzde tam tersine döndüğünü şu sözlerle anlattı:
“Çok değerli milletimiz ANAP’la DYP’yi yarıştırırdı. Hatırlayın o günleri benim yaşımdakiler. Esnaf gezeriz, DYP iktidardaysa der ki parmağını sallayarak… Siyasetçi parmak sağlayamazdı. Gençler hatırlamaz, siyasetçi parmağını seçmene sağlayamazdı. Seçmen o parmağı böyle santim santim kırardı. Seçmenin karşısında biz topuk selam verirdik ve birinin oyuyla öbürünün oyu eşitti. Zenginin oyuyla fakirin oyu eşitti. Her oy bir vebaldi. Gireriz dükkâna, başlar konuşma. 'Şunu da yapmadınız, bunu söylediniz yapmadınız, seçimden sonra ikinci kere geliyorsun kardeşim nedir bu?' Bakın, seçimden sonra ikinci kere gelmişiz onu da beğenmezler Kocaeli’den bahsediyorum… Döner der ki 'Yok yok bir dahaki sefere ANAP’a oy vereceğim. Görürsün gününü…' Ne oluruz biliyor musunuz? Buradan aşağı ter damlar… Sonra bunu Türkiye terk etti. Siyasetçi neredeyse lord, dük, kont hâline döndü. Seçmenin maraba olduğu, seçmenin siyasetçinin karşısında hazır olda durduğu bir döneme girildi. Bu konu herkes için müthiş bir rahatlık sağlamış.”
“SİYASETİN YENİDEN KURULUŞ AYARLARINA DÖNMESİNİ SAĞLAMAK ÜZERE ÇIKTIĞIMIZ YOLCULUKTA İYİ KÖTÜ BAŞARILI OLDUK”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
"Anadolu’nun irfanını biz kaybettik. Siyasi alanda kaybettik. O teyzelerin hayır duasını, oyunu almak için gereken çabanın ortadan kalktığı; o teyzelere, o Anadolu’nun irfanına 'bu pkklı, bu cahil' diyerek, 'o bilmem neci, o şucu' diyerek çok kolay oy alınan ve seçmenin istismar edildiği bir süreç yaşadık. Şimdi bizim partimizin en önemli özelliği şudur; seçmenin velinimet olduğu, milletin velinimet olduğu, milletin sesinin duyurulmasıyla ilgili muhalefetin görevli olduğu; iktidarın ise milletin sesine cevap verip hizmet etme yükümlülüğünde olduğu; yani siyasetin yeniden kuruluş ayarlarına, gerçek ayarlarına dönmesini sağlamak üzere çıktığımız yolculukta iyi kötü başarılı olduk."
“5 TANE EMEKLİ MAAŞININ OLDUĞU BU ÜLKEDE İKTİDARIN EMEKLİ MAAŞLARINA YENİDEN BAKMASINI SAĞLAYAN BİZİZ…”
3 yıl boyunca esnaf esnaf gezerek vatandaşla buluştuklarını hatırlatan Meral Akşener, bu sayede iktidarın vatandaşların sorunlarına karşı harekete geçmek zorunda kaldığını vurgulayarak, “Bugün emeklileri öyle veya böyle konuşabiliyorlarsa ve bizim sayemizde emekli maaşlarına dikkat çekilmişse… 5 tane ayrı ayrı emekli maaşının olduğu bu ülkede, yetmez ama en azından emekli maaşlarına şöyle iktidarın bakması söz konusuysa bunu sağlayan biziz. Vatandaşın, seçmenin sesi olma görevimizdir. Çünkü bizim inancımız şu; siz, bize oy verirsiniz. Biz, sizin oylarınızı isteriz. Seçmenden bahsediyorum. Ondan sonra iktidar edersiniz birilerini, birilerini de muhalefet edersiniz. İktidar hizmet etmekle yükümlüdür; muhalefet ise vatandaşın, halkın, seçmenin avukatı olmakla yükümlüdür. O kadar güzel bir şey ki… Birbirini gagalayanlar sizi unutuyorlar. Ne güzel birbiriyle kavga ederek siz unutuluyorsunuz… Ama biz 3 yıl esnaf esnaf, dükkân dükkân gezerek bunu yıktık” diye konuştu.
“EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI ASGARİ ÜCRET KADAR OLMALIDIR!”
Akşener, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde İYİ Parti Grubu toplantılarında “Milletin Kürsüsü”nde vatandaşların sorunlarını bizzat vatandaşlar tarafından duyurduklarını hatırlatarak, en düşük emekli maaşının asgari ücret kadar olması gerektiğine bir kez daha dikkat çekerek, şöyle konuştu:
“O dükkânlarda tarımın, çiftçinin, köylünün, hayvancının, yemek pişirmekte zorlanan ev kadınının, üretim yapan sanayicinin, atanamayan öğretmenlerin ve 5 ayrı emekli maaşı alanların; hepsinin dertlerini konuştuk. 5 tane ayrı emekli maaşının var olduğu bir Türkiye’yi dükkânlarda gördük. Biliyorduk da kayda aldırarak gördük. Seçmenin sesini meclise getirdik, milletin kürsüsünden bu kardeşlerimizi konuşturduk ve sonuç olarak en azından oraya iktidarın gözünü çevirdik. Tam başarılı olduk mu? Değil ama en azından mesela asgari ücretin, mesela en düşük emekli maaşının bir miktar artmasına yol açtık. Ama ısrarla bir şey söylüyorum buradan; en düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olmalıdır. Dolayısıyla buradan Sayın Erdoğan'a sesleniyorum; bak seçime gidiyoruz eskisi gibi oculuk, buculuk sökmeyecek. 'Vay bunlar terörist' sökmeyecek. Bugün İYİ Parti var, kimsenin elini sıkmayan İYİ Parti var, hür ve müstakil adaylarıyla İYİ Parti var. Eğer genel seçimlerde vadettiklerinizi yerel seçime kadar yerine getirmezseniz kulağınızın ucunu ben biliyorum ki bu millet götürecek. Bir kulak sağdan çekeceksiniz, bir diğer kulağı da soldan çekeceksiniz. İnşallah yerelde iktidar edeceksiniz İYİ Parti'yi ve onların yaptığı belediye çalışmalarıylai iyi belediyecilik üzerinden 2028’de milletimiz diyecek ki; bunlar çalmıyor, çaldırmıyor, liyakata dikkat ediyor, yandaş ayırmıyor. Dolayısıyla bunların iktidarında; 1 Türkiye kalkınır, 2 hırsızlık biter, 3 liyakatsizlik biter, 4 hukukun adaletin yeniden tesis edildiği bir dönem başlar… Atanamayan öğretmenlerden ilk etapta 100.000 öğretmeni atarlar, emekli maaşlarının en düşüğünü asgari ücret seviyesine çıkarırlar ve asgari ücrete yapılan zamların gelecek ay bitmesinin önüne geçerler…”
“DENİZLİ GİBİ BİR ZENGİN YERDE ‘ET YİYEMİYORUZ’ DİYE BAĞIRIYORLAR…”
Denizli’nin bir sanayi, tarım ve hayvancılık şehri olduğuna ve kaliteli pamuk yetiştirildiğine ancak yüksek maliyetler sebebiyle üreticinin ürünlerini satamadığına dikkat çeken Akşener, salondaki vatandaşların “et yiyemiyoruz” sözleri üzerine şöyle konuştu:
"Denizli bir sanayi şehri. Yolda gelirken sordum bizim il başkanının ailesi de o işi yapıyormuş; Denizli aynı zamanda tarım şehri, hayvancılık şehri ama pamuk da yetişen bir şehir. En değerli pamuğunun üretildiği bir şehir. Şimdi pamuk üzerinden o kadar şaşırdım ki. Diyor ki 'ailem pamuk üretti.'Eminim hepsi aynıdır fakat diyor; 'O kadar pahalıya mal oldu ki bizim pamuk, kafa kafaya sattık. Sıfır kâr. Çünkü İran'dan ithal edilen pamuk bizim yetiştirdiğimizden, bizim ürettiğimizden son derece ucuz. Dolayısıyla oranın maliyetiyle bizim maliyetler aynı olmadığı için bizim pamuk zor zahmet satılıyor. O da kafa kafaya gitti.' Şimdi pamuk üzerinden yol yürürsek tarımın bir alanı bu. 'Ne pahalı?' dedim. 'Elektrik pahalı, su pahalı, gübre pahalı… Aklınıza gelebilecek her şey pahalı. Mazot pahalı, işçi pahalı…' Bakın Denizli gibi bir zengin yerde 'et yiyemiyoruz' diye bağırıyorlar."
“DENİZLİ’DE İŞSİZLİĞİN NE KADAR ARTTIĞINA HEP BERABER ŞAHİT OLACAĞIZ…”
Ekonominin kötü gidişatı sebebiyle yerel seçimlerden sonra işsizliğin artabileceğine işaret eden Akşener, “Yarın bir gün kâr o kadar öne geçecek ki, bu yanlış ekonomik düzende; göreceksiniz, bu seçimlerden sonra işten insan çıkarılacak. Çünkü sanayici ne yapsın? Sanayicinin de durumu vahim. Hâlbuki onların üretiminde istihdam ettikleri insanlarla ilgili bazı kolaylıklar sağlanabilirse… Dolar öyle gidiyor, böyle gidiyor. Bir tarafta ithalat var, bir tarafta ihracat. İkisi birbirini tutmuyor ve sonuç itibarıyla Türkiye'nin en önemli sanayi şehirlerinden birisi olan Denizli’de işsizliğin ne kadar arttığına hep beraber şahit olacağız” dedi.
“EĞER SİZ İYİ PARTİ'YE DESTEK OLURSANIZ; GÖRÜN, BAKIN 2028 SEÇİMLERİNDE HERKESLER AYAĞINIZA GELMİYOR MU?”
Meral Akşener, ekonomideki kötü gidişatın önüne geçmenin yolunun İYİ Parti’ye destek olmak olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:
“Bunun önüne geçmenin yolu nedir? Bunun önüne geçmenin yolu hür ve müstakil bir biçimde seçime giren, ne ocu ne bucu olmayan, sizi de o ucu-bucu mevzusunun dışına çıkarmaya gayret eden; siyaseti rekabet üzerinden, hizmet üzerinden yapan ve proje üzerinden rekabet yapılmasının seçmene, milletimize faydası olduğuna inanan ve bunu da siyasetin tekrar kuruluş ayarlarına dönmesini sağlamak için her türlü fedakarlığı, her türlü eziyeti göze alarak yapan İYİ Parti’ye destek olmaktır. Eğer siz İYİ Parti'ye destek olursanız 2028 seçimlerinde görün bakın herkesler ayağınıza gelmiyor mu? Dolayısıyla biz tamamen milletimiz için, tamamen seçmenimiz için, tamamen üreticimiz için; tamamen tarımda köyde yaşayan, üreten insanlarımız için; emeklilerimiz için, atanamayan öğretmenlerimiz için; Türkiye'yi terk eden çocuklarımız, gençlerimiz için; yeni baştan, yeniden Türkiye’nin kuruluş ayarlarına dönmesini sağlayacağız. Sadece Cumhuriyetten bahsetmiyorum, siyasetin kendimden bahsediyorum. Kuruluş ayarlarına dönmesi için bir yolculuk yapıyoruz. Bu yolculukta sizin desteğiniz lazım, siz destek olursanız bizim sesimiz diğerlerini hizaya sokmak açısından çok daha gür çıkar.”
“İYİ PARTİ OLARAK ÖNCE YEREL SEÇİMLERDE, DAHA SONRA DA 2028’DE BU UCUBE SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEK KAYDIYLA YOL YÜRÜYORUZ!”
İYİ Parti’nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni değiştirmek için önce yerel seçimlere sonra da 2028 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Seçimleri’ne tek başına gireceğini belirten Meral Akşener, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
"İstanbul ve Ankara'nın alınması 2023’te bu ucube sistemin değiştirilmesine yönelik önemli bir umuttu ama sonuçta olmadı. Geldiğimiz noktada hani var ya 'tırnağın varsa kaşın' dolayısıyla biz şimdi kendimiz İYİ Parti olarak önce yerel seçimlerde, daha sonra da 2028’de bu ucube sistemi değiştirmek kaydıyla yol yürüyeceğimizi ilan ediyoruz. Allah'ın izniyle, sizlerin teveccühüyle de gerçekten seçimi alacağımıza inanıyorum. Ondan sonra da hiç beklemeden, çok hızlı bir şekilde parlamenter demokrasiye elbette geçiş sağlanacak. Hukukun, adaletin, demokrasinin, ekonominin oluşması için de; bir adam sisteminden, tek adamın 2 dudağı arasına sıkıştırılmış bu siyasetten, bu karar merceğinden Türkiye’yi çıkarmamız lazım. Burada kimse düşmanımız değil bizim. Bu sistemin başına şurada oturan bütün arkadaşlarımdan hangisini koysan; gerçekten namuslarına, şereflerine, dürüstlüklerine ben kefilim ama bir sene sonra hepsi kafayı yer. Öyle bir şey ki; her şeyi tek bir kişinin kararına bıraktığınızda oradan karar çıkmaz. Orada çok daha fazla yanlış olur. Meselemiz Sayın Erdoğan'ın gitmesi, yerine bir başkasının gelmesi değil; bu ucube sistemin değişmesidir."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Mersin’de düğün faciası: Çatıdan düğünü izleyen genç kurşunların hedefi oldu!

Mersin’de düğün faciası: Çatıdan düğünü izleyen genç kurşunların hedefi oldu
Mersin’in Akdeniz ilçesinde sokakta yapılan bir düğün, can kaybıyla sona erdi. Edinilen bilgilere göre, 20 yaşındaki Yakup Sarıca evinin çatısına çıkarak düğünü izlemeye başladı. Bu sırada düğünde havaya ateş açılması sonucu Sarıca göğsünden ve sırtından vuruldu.
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Sarıca, hastaneye kaldırıldı ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olayın ardından bölgede geniş çaplı inceleme başlatan polis, düğünde ateş eden kişilerin tespit edilmesi için çalışma başlattı.
Genç yaşta hayatını kaybeden Yakup Sarıca’nın ölümü, mahallede ve yakın çevresinde büyük üzüntüye yol açtı.
Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!

Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!
Batman’da bir lisenin önünde çıkan silahlı kavga, çevrede büyük paniğe neden oldu. İddiaya göre, aralarında husumet bulunan iki grup okul önünde karşı karşıya geldi. Tartışmanın kısa sürede büyümesiyle taraflar birbirine tabancayla ateş açtı.
Çatışma sırasında ölen ya da yaralanan olmadı, ancak park halindeki bazı araçlara kurşun isabet etti. Öğrenciler ve veliler yaşanan olay nedeniyle büyük korku yaşarken, çevrede güvenlik önlemleri artırıldı.
Polis ekipleri olaya karışan şüphelileri yakalamak için geniş çaplı çalışma başlattı.
İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!!

İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!
İstanbul’un Fatih ilçesinde, turistlere yönelik müstehcen gösteriler düzenlendiği belirlenen bir eğlence işletmesine polis ekipleri baskın düzenledi. “Sex bomb” dansı adı altında yapılan uygunsuz gösterilerin sosyal medyada yayılması üzerine harekete geçen ekipler, mekânda detaylı denetim gerçekleştirdi.
Yapılan baskında işletmede uygunsuz içerikli eğlencelerle turistlerin eğlendirildiği ortaya çıktı. Polis, işletmede bulunan bir kişiyi gözaltına alırken, söz konusu mekâna 120 bin 482 TL idari para cezası uygulandı.
Yetkililer, kamu düzenini ve toplumsal değerleri zedeleyen bu tür faaliyetlere izin verilmeyeceğini, denetimlerin artarak süreceğini belirtti.
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İlk Yorum yapan siz olun!