İsveç'in NATO'ya katılım protokolü, Dışişleri Komisyonu'nun bugün yaptığı toplantıda, AKP, MHP ve CHP'li üyelerin oylarıyla kabul edilerek TBMM Genel Kurulu'na sevk edildi. İYİ Parti ve Saadet Partili üyelerin "Hayır" oyu kullandığı oylamaya DEM Parti'li milletvekilleri ise katılmadı.

İsveç'in NATO'ya katılım protokolü, Dışişleri Komisyonu'nun bugün yaptığı toplantıda, AKP, MHP ve CHP'li üyelerin oylarıyla kabul edilerek TBMM Genel Kurulu'na sevk edildi. İYİ Parti ve Saadet Partili üyelerin "Hayır" oyu kullandığı oylamaya DEM Parti'li milletvekilleri ise katılmadı.
TBMM Dışişleri Komisyonu, içinde İsveç'in NATO'ya katılım protokolünün de yer aldığı toplam 10 anlaşmayı görüşmek üzere, bugün toplandı.
Komisyon Başkanı AKP Ankara Milletvekili Fuat Oktay, toplantının başında açılış konuşması yaptı. Pençe Kilit operasyonunda şehit olan 12 asker için taziye dileklerini ileterek sözlerine başlayan Oktay, "Terörün her türüyle, kimden gelirse gelsin mücadelemiz karalılıkla devam edecektir. Türkiye Cumhuriyeti, bu konuda hem gerekli kararlılığa hem de bununla mücadele için gerekli kudrete sahiptir" dedi.
Oktay, sözlerine özetle şöyle devam etti:
"İSVEÇ MAKAMLARININ MÜTTEFİKLERİMİZDEN BEKLEDİĞİMİZ DAYANIŞMA RUHU İÇERİSİNDE HAREKET EDİP ETMEYECEĞİ HUSUSUNU SORGULAMAKTAYIZ"
"Ülkemiz sıcak çatışmalar, terör tehdidi ve insani krizlerle dolu bir bölgenin merkezinde. Dış politikamızda temel hedefimiz; bu ateş çemberinden kurtulmak için öncelikle ülkemizin çevresinde, sonrasında da bölgemizde ve daha ilerisinde dost ve müttefik ülkelerden oluşan bir barış ve istikrar çemberi oluşturmak. İsveç makamlarının terörle mücadele, askeri malzeme satışları ve savunma sanayi iş birliği gibi konularda müttefiklerimizden beklediğimiz dayanışma ruhu içerisinde hareket edip etmeyeceği hususunu sorgulamaktayız. İsveç geçmişte özellikle PKK varlığı ve faaaliyetleri bakımında Avrupa'da bir merkez haline gelmiş, 2015 sonrasında FETÖ unsurları da bu ülkede yuvalanmaya başlamıştır.
"İSVEÇ BÜYÜKELÇİSİ KUTSAL DEĞERLERİMİZE SALDIRILARI TASVİP ETMEDİKLERİNİ VURGULADI"
Geçtiğimiz günlerde İsveç'in Ankara Büyükelçisini davet ettik. Büyükelçi, ülkesinin 3'lü mutabakat (Madrid Zirvesi'nde imzalanan) çerçevesindeki taahhütlerinin yerine getirmesi konusunda kararlı ve ciddi olduklarını, bunun ülkemizle yakın işbirliği çerçevesinde NATO'ya üyelikleri sonrasında da devam edeceğini ifade etmiştir. Özellikle terörün finansmanı ve terör örgütlerine destek sağlanmasının engellenmesi konusu başta gelmek üzere ciddi çalışmalar yürüttüklerini ifade etmiştir. Büyükelçi, kutsal değerlerimize yönelik çirkin saldırıların engellenmesi konusunda da gerekli düzenlemelerle ilgili çalışma başlattıklarını, öte yandan ne hükümetinin ne de İsveç halkının çoğunluğunun bu saldırıları tasvip etmediğini özellikle vurgulamak istediğini belirtti.
"İSVEÇ'İN ANAYASA VE YASALARINDA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ DEĞİŞİKLİKLERİN UYGULAMAYA GEÇMESİ UZUN BİR ZAMAN ALIYOR"
İsveç makamlarının bugüne kadar attıkları adımlar ve taahhütleri memnuniyet verici. Ancak İsveç'in anayasa ve yasalarında gerçekleştirdiği değişikliklerin uygulamaya geçmesi uzun bir zaman alıyor. Bu değişikliklerin özellikle terörle mücadele alanındaki somut sonuçlarını beklediğimiz ölçüde görebilmiş değiliz. Bu süreçte en başından beri mutabakat çerçevesinde ve ilkeli şekilde hareket ettik, tüm müttefiklerimizin de benzer şekilde ilkeli bir yaklaşım sergilemesini beklemekteyiz. Bu yaklaşımın tüm taraflarca benimsenmesi hem ikili hem de çok taraflı ilişki ve süreçlerin ilerlemesine olumlu katkı sağlayacağını inanıyoruz."
Oktay'ın açılış konuşmasının ardından komisyon gündemlerine geçildi. Komisyon'da sırasıyla şu kanun teklifleri kabul edildi:
- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Panama Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Denizcilik Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi,
- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Pakistan İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlülerin Nakli Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi,
- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mali Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Güvenlik İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi,
- Türkiye Cumhuriyeti ile Birleşmiş Milletler Arasında Birleşmiş Milletler Kalkınma Eşgüdüm Ofisi Bölgesel Ofisinin İstanbul'da Kurulmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi,
- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Ve Uluslararası Göç Siyasaları Geliştirme Merkezi (UGSGM) Arasında Türkiye'deki UGSGM Temsilciliğinin Statüsü Hakkında Anlaşmanın Notalarla Birlikte Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi,
- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Hükümlü Nakli Andlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi,
- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Kore Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığı ile Vergiden Kaçınmaya Engel Olma Anlaşması ve Eki Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi,
- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin Kanun Teklifi,
- Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Malezya Hükümeti Arasındaki Serbest Ticaret Anlaşmasına Ek 1. Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi.
Son olarak, komisyonun 16 Kasım'da yapılan toplantısında görüşmeleri yarım kalan İsveç’in NATO’ya Katılım Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi'ne devam edildi.
İsveç'in NATO'ya katılımına ilişkin Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar, şunları söyledi:
"SAVUNMA SANAYİNDEKİ KISITLAMALAR HEPİMİZ İÇİN CİDDİ SIKINTI"
"İsveç'in NATO'ya üyeliğinin kendi parametreleri içinde değerlendirilmesinin faydalı olacağı düşüncesindeyiz. Terör örgütü mensuplarının ülkemize iadesi sürecini ilgili kurumlarımızla takipteyiz. ABD’nin SDG_YPG yakınlığından duyduğumuz rahatsızlığı sürekli dile getiriyoruz. NATO içinde dostluk ruhu ile bağdaşmayan bazı muameleler söz konusu. Savunma Sanayide kısıtlamalar hepimiz için ciddi sıkıntı. Savunma sanayideki engellemeler getiren ülkelerin sayısı ciddi şekilde azalmakta. İsveç’in attığı adımlarla yaptırımlar uygulamıyor. Finlandiya içinde geçerli bu durum.
Kutsal kitabımıza yönelik ifade özgürlüğü adı altında gerçekleştirilen saldırıları asla kabul etmiyoruz. Tüm bu eylemlerin faillerini de biliyoruz. İsveç Başbakanlığı sosyal medyadan yapılan paylaşımlarda din hürriyetinin anayasal hak olduğu bireylerin tek başına ya da birlikte ibadet edebileceği vurgulandı. Önemli ilerlemeler sağlandığını söylemek hakkaniyetli olacaktır. Başarıyı sadece varılan noktayla ölçmek mümkün olmuyor başlangıç noktası ve varılan mesafe arasındaki mesafeyi ölçmek gerekiyor. NATO üyeliğinin ardından bu ilerlemelerin devam edeceğine inanıyoruz, İsveç'in taahhüdü, bu noktada bunun takipçisi olacağız.
"İSVEÇ’IN NATO’YA ÜYELIĞIYLE BIRLIKTE AVRUPA ATLANTIK COĞRAFYASINDA BOŞLUK KALMAYACAK"
İsveç’in her talebimizi hemen yerine getirmesi beklenmiyor. Bugüne kadar 5 defa toplanan 3’lü daimi mekanizmanın işi sona ermedi. Hem hükümet hem kamuoyu nezdinde terörle mücadele konusunda eski yaklaşımlar artık sorgulanıyor. Bunun hem İsveç'in hem Finlandiya'nın faydasına olduğunu onlar da görüyorlar. İsveç hükümetinin aldığı önlemlerin artık PKK'yı rahatsız ettiğini görüyoruz. Terörle mücadelenin kompleks ve uzun erimli bir mücade olduğunu da biliyoruz. Konuya askeri bakış açısı ile baktığımızda da İsveç’in NATO’ya üyeliğiyle birlikte Avrupa Atlantik coğrafyasında boşluk kalmayacak. Kürt Kızılayı'nın banka hesabı kapatıldı. Hiçbir bankanın kendilerinde hesap açmadığı yönünde bilgi verildi. Söz konusu oluşum maliyeti bizde de durdurulmuştu, bu oluşumun ülkemizdeki mal varlıkları donduruldu."
Bakan Yardımcısı Akçapar'ın açıklamasının ardından Dışişleri Komisyonu üyesi bazı milletvekilleri de görüşlerini şu cümlelerle ifade etti:
İYİ PARTİ ANKARA MİLLETVEKİLİ KÜRŞAD ZORLU: Siyasi iktidarın seçim öncesinde bu meseleyi seçimde malzeme olarak kullandığı görüşünü tekrarlamama gerek yok. Bunlar belki siyasette belli neticeler veriyor ama bazı sorumsuz olan açıklamalar neticesinde muhataplarımızın beklentisi neticesinde yanlış kaygılar oluşmasına neden oluyor. Hükümetiyle muhalefetiyle milli meselelerde asgari bazı konularda uzlaşmak gerekiyor. Bizim bu konularda tavrımız nettir. Milli güvenliği ilgilendiren konularda devletimizin, milletimizin yanında olacağız. Güvenliğimizi öncelikle kendi sınırlarımızda sağlayabilme sorumluluğu milletimizce bizlere verilmektedir. İsveç'in bizim talep ettiğimiz teröristlerin iadesi konusnda attığı adımlar meçhul. PKK ve FETÖ terör örgütünü birlikte değerlendirmeliyiz, sadece PKK değil FETÖ ile mücadelede, terör örgütü olarak tanınıp tanınmaması noktasında da bilgi verilmeli. Biz bu kararı diyelim verdik, Genel Kurul'dan onaylandı. Bir daha bu kararı bu süreç anlayışıyla yönetme şansımız elimizden alınmaktadır. Biz NATO'nun en güçlü ordularından birine sahibiz, vazgeçilmez bir unsuruyuz ama böylesine bir süreç yaşanırken NATO'nun ABD'nin Güvenlik Konseyi kararlarına olan tutumları da ortada. Biz İYİ Parti Grubu olarak yeni bir adım atılması için sorgulanacağı ikliminde olduğu düşüncesindeyiz. Süreç yönetiminin daha kabul edilebilir bir noktaya getirilmesinin, Türk milletinin güvenlik çıkarlarına uygun bir adım olacağını düşünüyoruz.
CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ OĞUZ KAAN SALICI: 16 Kasım'dan bugüne neyin değiştiğini merak ediyorum. Gördüğüm kadarıyla bakan yardımcısının dili pozitife dönmüş. 16 Kasım'dan bugüne olumlu yeni bir gelişme olmadığının tespit edilmesi gerekiyor. Teröristlerin iadesi konusunda yeni bir gelişme yok. Terör örgütü olarak PKK ve PKK ile anılan örgütler ve FETÖ anılıyor; FETÖ İsveç yasalarına göre bir terör örgütü olmadığı için istediğimiz kadar FETÖ'den iltisaklı ya da suçlu kişileri isteyelim iade yapma imkanı yok. Yıllar boyu tarafsızlığı ilke edinmiş bir ülkenin NATO'ya üyelğini bizim onaylamamızı haklı çıkaracak gerekçeler olduğunu düşünmüyorum. Bizim parti olarak şimdiyye kadar NATO'nun genişlemesine dair kategorik olarak bir karşı çıkışımız olmadı ama iktidarın kullandığı dilde bir değişiklik varsa, tavır değişikliği varsa bunun altında yatan ana nedeni sorgulamak istiyoruz. Daha net sorayım; F16 konusunda bir değişme var mı?
"İADELERDE, SINIR DIŞINDA YENİ BİR DURUM YOK, DERDEST TALEPLERİMİZ VAR, BUNLAR HALA İŞLEMDE"
Salıcı'nın sorularına yanıt veren Burak Akçapar, "Terör örgütüne üyeliği suç saymayan İsveç'in bunu suç sayan yasayı kendi mevzuatına dahil etmesi çok beklenmeyen bir gelişmeydi ve yaptılar. Bize ve bazı ülkelere bazı ambargolar uyguladıklarını biliyoruz. Bahaneler İsveç'in üyeliğinin gecikmesi sözüyle ortaya konuluyordu. F16 konusnda gelişme var, Cumhurbaşkanımız, ABD Başkanı F16 konusnda İsveç'in üyeliği gerçekleştikten sonra kongrelerinde girişimde bulunacaklarını çok açık ifadelerle teyit etti. İadelerde, sınır dışında yeni bir durum yok, derdest taleplerimiz var, bunlar hala işlemde" dedi.
SAADET PARTİSİ BURSA MİLLETVEKİLİ CEMALETTİN KANİ TORUN: Vizelerin kolaylaştırılması kousunda en ufak adım var mı, yok. Biz zaten f35'leri f16 yüzünden kaybettik. Tamam Biden kongreye söyleyecek... Biz bu oyunu daha önce gördük. Biden'in vereceği sözün hiçbir değeri olmadığı düşüncesindeyim. Biden'in kongreden bu kararı çıkartabileceğinden şüpheliyim. Bu konuda somut adımlar atılmazsa bugün benim oyum reddir. Ancak somut adımlar atılırsa bu olumludur.
CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ NAMIK TAN: Biz ne için buradayız, ülkenin çıkarları için bir numaralı çıkarı da Türkiye'nin savunması, her şeyin önünde gelir. F16'lara ihtiyacımız var mı yok mu, istiyor muyuz bu uçakları almayı? Eğer ihtiyacımız varsa, biz buna hayır dediğimiz vakit bu uçakların alınması büyük riske girecek çünkü ABD kongresi tatile giriyor ve bu bildirimi ABD yapacaksa bunun sessizlik sürecinde onaylanması mümkün. Ama biz bunu onaylamadığımız takdirde bir seçim sürecinde ABD. Eğer bu uçaklara ihtiyacımız varsa şimdi en uygun zamandır bunun için. Eğer yok ise bu tutumumuzu sürdüreceğiz, her konuda hesap soracağız. Geçen görüşmeden bu yana bir gram ilerleme söz konusu değil. Biraz samimi olmamız gerekiyor.
CHP ESKİŞEHİR MİLLETVEKİLİ UTKU ÇAKIRÖZER: Tam da dış politikayı iç politikada kulanmanın iktidarları nasıl mahçup edeceğini göstergesi. NATO'nun savunmasının güçlenmesi Türkiye'nin güçlenmesine neden olacaktır. Burada yapılan hata üçlü, ikili müzakerelerin kamuoyuna olmayacak şeyleri olacak gibi göstermesi. Bu kişilerin (terör suçlularının) iade edilmeyeceğini herkes biliyordu. F16 meselesi; İsveç'in NATO üyeliği ile F16 sürecini birlikte yürümesi bence yanlıştı. Çünkü ortada büyük bir fiaysko var, F35'i Yunanistan'a veriyorsunuz, ona verilmesini engelleyebiliyor musunuz? Size F16 verirken onlara F35 verecek. Bunları bize başarı gibi anlatamazsınız. Türkiye'nin parasını verdiği F35 uçakları ABD'de duruyor mu durmuyor mu, niye tahkime gitmiyorsunuz? Madem bir müzakere yürüteceksiniz o zaman ben F35'te de olmak istiyorum diyeceksiniz. Bu konuyu iç politikaya alet ederseniz 12 vatan evladının şehit edildiği haftada iadeler yokken İsveç'in NATO üyeliğine evet diyelim diye teklifle gelirsiniz. Bu kararların birlikte çıkması Türkiye'nin çıkarlarına aykırdır, bunun kabul edilmesi doğru değildir.
Konuşmaların ardından oylamaya geçilirken DEM Parti’li milletvekilleri salonu terk etti. AKP, MHP ve CHP’li milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen anlaşmaya İYİ Parti ve Saadet Partili milletvekilleri ise “Hayır” oyu kullandı.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!