İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Samsun'un Canik ilçesinde bu akşam saat 23.20 sıralarında meydana gelen toprak kaymasıyla ilgili açıklama yaptı. Bir benzin istasyonu yakınında yaşanan olayda, toprak kayması sonucu oto yıkamada bulunan bir aracın göçük altında kaldığı belirtildi.

Bakan Yerlikaya, olayın hemen ardından bölgeye AFAD’dan 2 araç ve 7 personelin yanı sıra Emniyet, 112 Sağlık, İtfaiye, Karayolları ve Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin sevk edildiğini bildirdi.

Arama kurtarma çalışmaları sonucunda ilk belirlemelere göre, göçük altında kalan Ç.K.'nın bilinci açık şekilde kurtarıldığı öğrenildi. Ç.K.'nın eşi A.K. ve iki çocuğunun kurtarılması için çalışmaların devam ettiği belirtildi. Samsun Valisi de olay yerinde çalışmaları yakından takip ediyor.

İçişleri Bakanı Yerlikaya, "Vatandaşımızı ve yavrularımızı sağ salim kurtarmak için çalışmalarımız devam etmektedir." açıklamasında bulundu.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Konya'da bir işletmede yapılan denetimde tespit edilen uygunsuzluklar üzerine yaklaşık 50 ton eritme peynirinin imha edildiğini duyurdu. Bakan Yumaklı, "Vatandaşımızın sofrasına ulaşacak her ürün bizim için emanettir" ifadesini kullanarak gıda güvenliğine verilen önemin altını çizdi.

Uygunsuzluk Tespit Edildi

Konya'da gerçekleştirilen rutin denetimlerde bir işletmede eritme peyniri üretiminde usulsüzlükler tespit edildi. Yapılan incelemeler sonucunda, hijyen koşullarına uyulmadığı ve ürünlerin sağlığa zararlı olabileceği belirlendi. Bu durum üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı ekipleri harekete geçti.

50 Ton Peynir İmha Edildi

Uygunsuzluk tespit edilen yaklaşık 50 ton eritme peyniri, yetkililer eşliğinde imha edildi. Bakan Yumaklı yaptığı açıklamada, "İnsan sağlığını tehdit eden hiçbir ürüne taviz verilmeyeceğini" vurguladı. İmha işlemine ilişkin detaylarda, peynirlerin laboratuvar testleri sonucunda gıda güvenliği standartlarına uymadığına karar verildiği belirtildi.

Üretim İzni İptal ve Suç Duyurusu

Bakan Yumaklı ayrıca, söz konusu işletmenin üretim izninin iptal edildiğini ve firmaya yasal işlem başlatıldığını açıkladı. Suç duyurusunda bulunulduğu ve sorumluların adli süreçle hesap vereceği ifade edildi. Bakanlık yetkilileri, gıda güvenliği denetimlerinin ülke genelinde aralıksız devam edeceğini belirtti.

Gıda Güvenliğine Öncelik

Tarım ve Orman Bakanlığı, tüketicilerin sağlığını korumak amacıyla gıda üretiminden satışına kadar her aşamada sıkı denetimler gerçekleştiriyor. Bu kapsamda yapılan denetimlerde tespit edilen uygunsuzluklar karşısında gerekli cezai işlemlerin uygulandığı bildirildi.

• Rutin denetimler ülke genelinde devam ediyor.


• Gıda güvenliği ihlalleriyle ilgili yasal süreç başlatılıyor.


• Tüketicilerin sağlığı korunmaya yönelik çalışmalar artarak sürecek.

Elazığ’ın Sivrice ilçesinde, yerel saatle bugün 4.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kandilli Rasathanesi ve Afet Deprem Araştırma Merkezi (KDAREM) verilerine göre, depremin derinliği yaklaşık olarak 10 kilometre olarak belirlendi.

Depremin Etkileri

Deprem, il merkezinde hafif şiddette hissedildi. İlk gelen bilgilere göre, depremde herhangi bir can kaybı veya yaralanma yaşanmadı. Olayın ardından AFAD ekipleri bölgede hasar tespit çalışmalarına başladı. Deprem nedeniyle panikleyen bazı vatandaşlar ise sokaklara çıktı.

Yetkililerden Açıklama

Elazığ Valiliği tarafından yapılan açıklamada, depremde herhangi bir olumsuz durumun yaşanmadığı ve gerekli incelemelerin başlatıldığı belirtildi. Vatandaşların sakin olması çağrılırken, artçı sarsıntılara karşı da dikkatli olunması istendi.

Bölgedeki Deprem Aktivitesi

Elazığ, Türkiye'nin aktif deprem kuşaklarından birinde yer almaktadır. Geçmişte bölgede şiddetli depremler meydana gelmiştir. Bu nedenle, yetkililer ve uzmanlar sürekli olarak deprem riskine karşı uyarılarını sürdürmektedir. AFAD tarafından yürütülen çalışmalarla depreme hazırlık seviyesi artırılmaya çalışılmaktadır.

• Depremin büyüklüğü: 4.9


• Depremin merkezi: Elazığ'ın Sivrice ilçesi


• Deprem derinliği: Yaklaşık 10 kilometre


• İlk belirlemelere göre can kaybı veya yaralanma yok

Bölgedeki deprem aktivitesi devam ediyor ve vatandaşların olası artçı sarsıntılara karşı tedbirli olması önemle vurgulanıyor. Depremden etkilenen bölgelerde hasar tespit çalışmaları titizlikle yürütülüyor.

Aşırı hız, trafik kazalarının en önemli nedenlerinden biri olmaya devam ediyor. İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 1 Ocak ile 24 Nisan 2024 tarihleri arasında trafik ekiplerince yapılan denetimlerde 2 milyon 126 bin 384 adet hız ihlali tespit edildi. Bu rakam, trafiğe çıkan sürücülerin önemli bir bölümünün hız sınırlarına uymadığına işaret ediyor.

Hız İhlallerine Yönelik Denetimler Sürüyor

Trafik güvenliğini artırmak amacıyla ülke genelinde yapılan denetimler kapsamında, özellikle yoğun güzergahlarda ve riskli bölgelerde hız kontrolleri sıklaştırılıyor. Ekipler, radar cihazları ve diğer teknik araçlarla hız ihlallerini tespit ederek gerekli cezai işlemleri uyguluyor. Sürücülerin can güvenliğini tehlikeye atan bu durumla mücadele etmek için denetimler aralıksız devam edecek.

EDS Sistemleri de Hız Denetimlerinde Etkin Rol Oynuyor

Hız ihlallerini tespit etmede sadece trafik ekipleri değil, Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) de önemli bir rol oynuyor. EDS sistemi sayesinde belirli noktalardaki hız sınırları otomatik olarak kontrol ediliyor ve ihlal yapan sürücüler belirlenerek cezalandırılıyor. Bu sistem, özellikle şerit ihlalleri ve takip mesafesi gibi diğer trafik kurallarının ihlalini de tespit edebiliyor.

Kazalarda Hızın Etkisi

Hızın yüksek olması, kaza riskini önemli ölçüde artırıyor. Araçların kontrolünü kaybetmesine, fren mesafesinin uzamasına ve çarpışma şiddetinin artmasına neden oluyor. Uzmanlar, hız sınırlarına uyulmasının hem kendi güvenliği hem de diğer sürücülerin can güvenliği için hayati önem taşıdığını vurguluyor.

• Hız sınırına uymak, kaza riskini azaltır.


• Yüksek hızda meydana gelen kazalarda yaralanma ve ölüm riski artar.


• Hız ihlali yapan sürücüler hem maddi cezayla karşılaşır hem de ehliyetine el konulabilir.

Trafik güvenliği uzmanları, sürücüleri hız sınırlarına uymaya, takip mesafesini korumaya ve hava koşullarına uygun sürüş yapmaya çağırıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Mersin’de düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde on binlere seslendi.
Özel, konuşmasında hem mevcut siyasi sürece hem de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yargı sürecine sert eleştiriler yöneltti.
“Bu millet iradesine sahip çıkar, sandığına uzanan elleri affetmez" diyen Özel, iktidara da "Hodri meydan" diyerek meydan okudu.

"Bugün Burada Mitinge Değil, Eyleme Geldik"

Özgür Özel, konuşmasına Mersin’in tarihi ve kültürel önemine vurgu yaparak başladı:

"Toroslara yaslanan, portakalla, limonla bezenen, barışın ve hoşgörünün şehri Mersin’in yiğit insanları, hoş geldiniz."

Miting alanının tarihi bir kalabalığa sahne olduğunu belirten Özel,

"Mersin, tarihinin en büyük eylemini gerçekleştiriyor. Bugün burada sadece miting yapmak için değil, irademize ve adayımıza sahip çıkmak için toplandık,"
ifadelerini kullandı.

"Narenciyeyi Dalda Bırakanlara, Adaleti Limon Gibi Sıkanlara Karşıyız"

Özel, hükümetin hem ekonomik hem de adalet politikalarını sert bir dille eleştirdi:

"Mersin’in narenciyesi dalda kalıyor, adalet limon gibi sıkılıyor. Çiftçi perişan, Mersinli hak ettiği yatırımı alamıyor. Mersin’e yapılan bu haksızlığı kabul etmiyoruz."

Ekrem İmamoğlu'na Destek: "O Göğün Yedi Kat Üstünde, Bizimle"

Özel, konuşmasının büyük bölümünü Ekrem İmamoğlu’na yönelik süren davalara ve gözaltı operasyonlarına ayırdı.
İmamoğlu'nun "küçük bir hücrede" olmasına rağmen büyük bir umutla mücadeleyi sürdürdüğünü vurgulayan Özel, şöyle konuştu:

"İmamoğlu zindanda ama moraliyle, kararlılığıyla, yüreğiyle göğün yedi kat üstünden bu meydana bakıyor. Biz onun yanındayız, sonuna kadar mücadele edeceğiz."

"Bu Bir Darbedir: Saray Cuntası ve Yargı Silahı"

Özgür Özel, İstanbul'da yapılan gözaltı operasyonlarını ve İmamoğlu'na yönelik iddiaları bir "sivil darbe" olarak tanımladı:

"Bu darbenin karargahı saraydır, silahı ele geçirilmiş yargıdır, mühimmatı ise yalandır ve iftiradır. Hedef sadece Ekrem İmamoğlu değil, doğrudan milletin iradesidir."

Özel ayrıca 19 Mart'ta yaşanan gelişmelere atıf yaparak,

"19 Mart darbesiyle Türkiye'nin 52 milyar dolarlık rezervi heba edildi. Milletin alın teriyle biriktirdiği kaynaklar, siyasi operasyonlara kurban edildi,"
dedi.

"Sandık Yoksa İstiklal Yoktur"

Özel, halkın sandığa sahip çıkmasının tarihsel bir görev olduğunu belirtti:

"Sandık yoksa, özgürlük de yoktur. Tek adam rejimi hataya, işgale, kayba yol açar. Milletimiz sandığın değerini bilir ve ona sahip çıkar."

Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da meydan okudu:

"Eğer kendine güveniyorsan, çık televizyona, savcını, belgelerini getir. Bizim adayımız Ekrem İmamoğlu canlı yayında her soruya cevap verir.
Ben buradan hodri meydan diyorum."

"Kanal İstanbul İhaneti Yeniden Sahneye Kondu"

Özel, İBB bürokratlarının gözaltına alınmasını Kanal İstanbul projelerine karşı durmalarına bağladı:

"Ekrem Başkan zindana atıldıktan sonra Kanal İstanbul ihaneti yeniden raftan indirildi. İstanbul'un suyu, doğası ranta kurban edilmek isteniyor. Biz buna izin vermeyeceğiz."

“Çiftçiyi, Emekliyi Değil, Yandaşları Düşünen Bir İktidar”

Mersin ve Çukurova bölgesinde yaşanan don felaketine de değinen Özel, çiftçilere gereken desteğin verilmediğini belirtti:

"Mersinli narenciye üreticisi don felaketiyle sarsıldı. Ama iktidar çiftçiye sahip çıkmak yerine yandaşlarına kaynak aktarıyor. Biz çiftçinin yanında olacağız."

"Türkiye İttifakıyla Yürüyoruz"

Özgür Özel, konuşmasının sonunda tüm Türkiye’ye birlik çağrısı yaptı:

"Cumhuriyet Halk Partililerle birlikte milliyetçi demokratlar, muhafazakar demokratlar, Kürt demokratlar; yani Türkiye'nin tüm renkleri yan yana geldi.
Bu, Türkiye İttifakı’dır. Kurtuluşumuz birlikteliğimizdedir."

Özel, Mersinlilere seslenerek:

"Mersin’in evladı Ahmet Özer’in, tüm siyasi tutsakların arkasındayız. Sandığımıza, irademize, bayrağımıza sahip çıkacağız,"
ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, demokrasinin ve milli iradenin korunmasının önemine vurgu yaparak, "Her zaman demokrasinin ve milli iradenin safında yer aldık. Milli irade bayrağını asla yere düşürmedik" ifadelerini kullandı. Tunç, bu açıklamalarıyla ülkenin demokratik değerlerine bağlılığın altını çizdi.

Hukuk Devleti İlkesinden Taviz Yok

Adalet Bakanı Tunç, hukuk devleti ilkesinin önemine dikkat çekerek, bu ilkeden asla taviz verilmeyeceğini belirtti. Tunç, darbecilerin, cuntacıların ve demokrasi düşmanlarının bağımsız ve tarafsız yargılama sürecinde hesap vereceğini vurguladı. Bu bağlamda, hukukun üstünlüğünün sağlanması için gerekli tüm adımların atılacağını ifade etti.

Darbelere Karşı Kararlılık

Tunç'un açıklamaları, geçmişte yaşanan darbe girişimlerine karşı kararlı bir duruş sergilediğini gösteriyor. Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası yapılan yargılamalara atıfta bulunan Tunç, bu tür eylemlerin faillerinin en ağır şekilde cezalandırılacağını yineledi.

• Adalet Bakanlığı'nın öncelikli hedeflerinden biri, hukuki süreçlerin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır.


• Milli iradenin tecelli ettiği seçim sonuçlarına saygı gösterilmesi ve demokratik kurumların güçlendirilmesi gerekmektedir.


• Hukukun üstünlüğü ilkesi, tüm vatandaşlar için eşit haklar ve adalet anlamına gelmektedir.

Adalet Bakanı Tunç, açıklamasında ayrıca, yargı bağımsızlığının korunmasının önemine değinerek, adaletin sağlanması için tüm kurumlarla koordineli bir şekilde çalışmaya devam edeceklerini belirtti. Bu çalışmaların, Türkiye'nin demokrasiyle güçlenmesine katkıda bulunacağını ifade etti.

İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından Avcılar Belediyesi, Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara’nın talimatıyla hızla harekete geçti. Kent genelinde hasar tespit çalışmaları başlatılırken, Belediye bünyesinde oluşturulan hızlı tespit ekipleri sahaya indi.

AVCILAR BELEDİYESİ’NE 652 İHBAR

Silivri merkezli depremin Avcılar’daki etkilerini inceleyen ekipler, genel taramalarda herhangi bir yıkım tespit etmedi.  Avcılar Belediyesi'ne vatandaşlardan toplam 652 ihbar ulaştı. Teknik ekipler, gelen her başvuru için yerinde ön inceleme gerçekleştiriyor. İncelemelerde, özellikle binaların taşıyıcı sistemlerinde, kolon, kiriş ve döşemelerde, depremin oluşturmuş olabileceği yapısal hasarlar değerlendiriliyor.

Hızlı tarama yöntemiyle yapılan ön hasar tespit çalışmalarında, binaların genel durumu hakkında ilk teknik veriler toplanıyor. Ekipler, taşıyıcı sistem elemanlarında gözle görülür çatlak, ayrılma veya deformasyon tespit edilmesi durumunda detaylı incelemeye yönlendiriyor.

HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR

Can ve mal güvenliğini önceleyen bir yaklaşımla çalışmaların ivedilikle sürdürüldüğünü ve vatandaşların başvurularının titizlikle değerlendirildiğini belirten Avcılar Belediye Başkan Yardımcısı Nilgün Evcil, çalışmalarla ilgili detaylı bilgi verdi.

Vatandaşların olası risklere karşı duyarlı olmalarını ve binalarında gözlemledikleri hasarları belediyeye bildirmelerini önemle vurgulayan Evcil; “Öncelikle teknik ekiplerimiz ön hasar tespitten sorumlu. Eski binalarımızın kritik kat olarak belirlediğimiz bodrum katları oluyor, bu katlardan başlayarak olası deformasyonları, taşıyıcı sistemde deprem kaynaklı bir hasar oluşup oluşmadığını öncelikle tespit ediyorlar. Yapılan ihbarlar üzerine depremin ilk anlarında 4 binayı ihtiyati tedbir kapsamında tahliye etmiştik, daha sonra yapılan taşıyıcı sistem incelemesinde ikisinin riski görülmediğinden mühürleri açıldı. Onun dışında yapılan tespitlerde ilçemizde şuana kadar ağır ve orta hasarlı binaya rastlanmadı.” dedi.

Bağımsız Türkiye Partisi’nin (BTP) Karaman İl Kongresi, hukuksuz bir engellemeyle karşı karşıya kaldı.
BTP Sözcüsü Lütfullah Önder, kongre için bir ay önceden yapılan sözleşmeye ve tamamlanan tüm hazırlıklara rağmen salon kapılarının açılmadığını açıkladı.

"Yukarının Talimatı Var" Denilerek Kapı Açılmadı

Karaman Piri Reis Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan kongre için salonun önceden kiralandığı, ücreti ödendiği ve hazırlıkların tamamlandığı bildirildi. Ancak, kongre günü Karaman İl Kültür Müdürü'nün "Yukarının talimatı var" diyerek salonu açmadığı öğrenildi.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın da katılacağı kongre için parti teşkilatı ve vatandaşlar salon önüne gelirken, kapıların kapalı kalması tepkilere yol açtı.

BTP Sözcüsü Önder: "TCK 114’e Göre Siyasi Engelleme Suçu İşleniyor"

Konuyla ilgili açıklama yapan BTP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Lütfullah Önder, yaşananları sert bir dille eleştirerek şunları söyledi:

"Bir ay öncesinden sözleşmesi yapılmış, ücreti ödenmiş, dün süslemesi yapılmış salonun kapısını bugün ‘yukarıdan talimat var’ diyerek açmıyorlar. Genel başkanımızın katılımıyla gerçekleşecek kongremiz hukuksuz şekilde engelleniyor. Bu insanlar, Türk Ceza Kanunu’nun 114. maddesinde düzenlenen ‘siyasi engelleme’ suçu başta olmak üzere birçok suçu işleme cesaretini nereden alıyor? Suç işleme pahasına kongremizi engellemeye çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunduk."

Önder ayrıca, billboardlar, megalight reklamları, kurulan çadırlar ve dağıtılan broşürlerle günlerdir sürdürülen davet çalışmalarının sabote edilmek istendiğini belirtti.

Seçim Kurulu Sandıklarıyla Salon Önünde Bekliyorlar

BTP teşkilatı ve vatandaşlar, seçim kurulunun getirdiği sandıklarla birlikte salon kapısının önünde bekleyişini sürdürüyor.
BTP yetkilileri, kongrenin yapılabilmesi için salonun bir an önce açılmasını talep ediyor.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Rize’de partisinin Genişletilmiş İl Divan Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin en büyük ihtiyacının kutuplaşma ve siyasi entrikalar değil, merkez siyasetin yeniden inşası olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, "Türkiye'nin ihtiyacı, milletin birleştirilmesidir" dedi.

“Türkiye’nin İhtiyacı Entrikalar Değil Birliktir”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin "50+1 oy için pazarlık partileri" oluşturduğunu belirten Dervişoğlu, “Hayatım boyunca pazarlıkçılarla olmadım, bundan sonra da olmayacağım. İhanete aparat olanlarla, bozguncuk yapanlarla asla bir arada bulunmam” ifadelerini kullandı.

Dervişoğlu, kutuplaşmaya dayalı siyaseti eleştirerek, "Türkiye’nin ihtiyacı, adayları tasfiye etmek, insanları hapse atmak, partilerin önünü kapatmak ya da entrikalar kurmak değildir. Türkiye’nin ihtiyacı, merkez siyasetin güçlü bir şekilde yeniden inşasıdır" dedi.

“Türk Siyasetinin Ağabeyi Olmak İstiyorum”

Konuşmasında geçmiş dönemin siyasetçilerinden de söz eden Dervişoğlu, “Siyasetin babası Süleyman Demirel, Karaoğlan’ı Bülent Ecevit, tonton amcası Turgut Özal, Başbuğu Alparslan Türkeş, hocası Necmettin Erbakan vardı. Şimdi de Türk siyasetinin ağabeyi olmaya talibim. Bana sahip çıkmanızı istiyorum” diyerek destek çağrısında bulundu.

“Erdoğan’la Bizim Bir Tek Allah’ımız Bir”

Toplantı sırasında bir partilinin, "Erdoğan’a yanaşma" şeklindeki sözüne Dervişoğlu, "Yanaşacağım Rizeliyi tanımasam Rize’ye gelir miydim? Hemşehriniz olması nedeniyle kelimelerimi özenle seçiyorum. Tayyip Erdoğan’la bizim bir tek Allah’ımız bir" diyerek yanıt verdi.

“Merkez Siyasetin İnşası İçin Yola Çıktım”

Türkiye’nin geçmişte Demirel, Ecevit, Erbakan, Özal ve Türkeş gibi liderlerin izinden giderek güçlendiğini belirten Dervişoğlu, "Şimdi de Türkiye’nin yeniden merkez siyasete ihtiyacı var. Bunu gerçekleştirecek olan parti İYİ Parti, lider ise Müsavat Dervişoğlu’dur. İddialı ve kararlıyım" ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Dijital Deneyim Merkezi (DDM) ile ilgili son günlerde kamuoyunda yayılan iddialara "Yalanlar ve Gerçekler" başlığıyla yaptığı yazılı açıklamayla yanıt verdi. İBB, DDM ihalelerinin adrese teslim yapıldığı, eski teknoloji kullanıldığı ve düşük teknoloji nedeniyle soruşturma başlatıldığı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

İhaleler Şeffaf Yapıldı

İBB açıklamasında, DDM'nin açılmadan önce atıl bir yapı olduğunu, mevcut teknoloji altyapısına kavuşturulması için gerekli malzemelerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'na uygun şekilde temin edildiğini vurguladı. Yapılan satın alımların EKAP üzerinden açık ilanlı ihale usulüyle gerçekleştirildiği ve en uygun teklif sahipleriyle sözleşme imzalandığı belirtildi. İBB, sürecin tamamen şeffaf ve hukuka uygun yürütüldüğünü ifade etti.

Güncel ve Uluslararası Standartlarda Teknoloji Kullanıldı

İddiaların aksine, Dijital Deneyim Merkezi'nde kullanılan teknolojinin günümüz uluslararası dijital müzecilik standartlarına uygun olduğu kaydedildi. 4K çözünürlükte, lazer tabanlı 30 projeksiyon cihazı ile 400 metrekarelik alanda toplam 300.000 lümen ışık gücü sağlandığı, sistemlerin uzun ömürlü ve düşük bakım maliyetli olduğu belirtildi. Kullanılan teknolojinin hem ziyaretçi konforunu hem de sanatsal anlatımı destekleyecek şekilde seçildiği vurgulandı.

Soruşturma İddiaları Gerçek Dışı

İBB açıklamasında, DDM’de kullanılan teknolojik altyapıya yönelik herhangi bir soruşturma başlatılmadığı belirtildi. Sadece, 21 Ocak 2025 tarihinde projede işbirliği yapılan bir firmanın sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi üzerine, Kültür AŞ tarafından İBB Teftiş Kurulu'na başvuru yapıldığı açıklandı. Soruşturmanın, yalnızca sözleşme feshi sürecindeki hukuki ve idari işlemlere yönelik olduğu, teknolojik altyapıya dair herhangi bir inceleme bulunmadığı net bir şekilde ifade edildi.

İBB, kamuoyunda dolaşan iddiaların asılsız olduğunu belirterek, vatandaşları doğru bilgilere itibar etmeye davet etti.