İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AK Parti’nin İETT’ye bağlı özel bir halk otobüsünün sahibiyle anlaşıp otobüsü bozuk gibi gösterdiği ‘kumpas’ ile ilgili “İETT’yle ilgili araç arızalı kumpası nasıl onları çukura soktu? O çukurdan çıkamayacaklar. Bunu bir çekim sahası haline getiriyor ama sizin bir hesabınız var ise Yaradan’ın da bir hesabı var. Patladınız, pat diye patladınız. Zaten sizin işiniz bu kadar. Pat. Bu kadar alçaldınız. Aile terbiyem gereği, sadece Allah sizi ıslah etsin. Allah sizin bu kötü emellerinizden bu milleti korusun. Sizi Allah’a havale ediyorum” dedi. İmamoğlu, ‘İBB’de terörist çalıştığını’ iddia eden eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için de “Önceki dönem bir bakan; binlerce, 10 binlerce İBB çalışanımıza ‘terörist’ demişti. Bir çalışanımız hak ettiği ölçekte kendisine üç kuruşluk dava açtı. Bu eski bakanın avukatı, ‘Müvekkilim bu açıklamaları siyaset yapma ve ifade özgürlüğü kapsamında yapmıştır’ demiş. Meclis’te kürsüleri devirecekti, mikrofonlar sallanıyordu bize anlatırken, sayı veriyordu. Kul hakkı yediniz. Şimdi köşenizden pısırık pısırık cevaplar gönderiyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AK Parti’nin İETT’ye bağlı özel bir halk otobüsünün sahibiyle anlaşıp otobüsü bozuk gibi gösterdiği ‘kumpas’ ile ilgili “İETT’yle ilgili araç arızalı kumpası nasıl onları çukura soktu? O çukurdan çıkamayacaklar. Bunu bir çekim sahası haline getiriyor ama sizin bir hesabınız var ise Yaradan’ın da bir hesabı var. Patladınız, pat diye patladınız. Zaten sizin işiniz bu kadar. Pat. Bu kadar alçaldınız. Aile terbiyem gereği, sadece Allah sizi ıslah etsin. Allah sizin bu kötü emellerinizden bu milleti korusun. Sizi Allah’a havale ediyorum” dedi. İmamoğlu, ‘İBB’de terörist çalıştığını’ iddia eden eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için de “Önceki dönem bir bakan; binlerce, 10 binlerce İBB çalışanımıza ‘terörist’ demişti. Bir çalışanımız hak ettiği ölçekte kendisine üç kuruşluk dava açtı. Bu eski bakanın avukatı, ‘Müvekkilim bu açıklamaları siyaset yapma ve ifade özgürlüğü kapsamında yapmıştır’ demiş. Meclis’te kürsüleri devirecekti, mikrofonlar sallanıyordu bize anlatırken, sayı veriyordu. Kul hakkı yediniz. Şimdi köşenizden pısırık pısırık cevaplar gönderiyorsunuz” ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar’da bugün yapılan İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Bekardere Islahı ve Çengelköy Çevre Projesi Temel Atma Töreni’ne katıldı. Taşkınlara ve boğaza atık su girişine son veren yaklaşık 800 milyon liralık projenin temel atma törenine CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ile CHP Üsküdar Belediye Başkan adayı Sinem Dedetaş da katıldı.
İmamoğlu, törende yaptığı konuşmada, tonlarca zehirin denizlere döküldüğü bir dönemi devraldıklarına dikkat çekerek şunları söyledi:
“SEÇİMİ KAZANALIM ANLAYIŞI İSTANBUL’A BİR ŞEY KAZANDIRMAZ: Bu İstanbul Boğazı’nda, Marmara Denizi ve hatta Haliç’te yaşadığımız bir gerçek. ‘İstanbul Boğazı’na bu kadar zehir dökülüyor ve yapalım desek’ vatandaş, ‘Feryat figan elimizden ne geliyorsa yapın’ diye sert bir tavırla bize yol gösterir ve böyle bir soruna seyirci kalamazsınız diye de parmağını gösterir. Bu atık su meselesi gerçekten İstanbul’un göbeğinde göz bebeği olan mecralarda bu kadar yıllar boyu ihmal edilmiş olması büyük bir özensizlik. Yani bir nevi zehir aslında. 21’inci yüzyılda boğaza verilen atık suların varlığını yaşamak duymak ve eğer geri dönüp ‘Biz 25 yılımızla övünüyoruz’ dediğinizde, bu yüz karasını gördüğünüzde hiçbir şeyle övünemez hale gelirsiniz. Bu kadar net. Bu bağlamda biz bu işi önemsedik. ‘Her şeyi ben bilirim’ der ve öyle bir süreç yönetimi ortaya koyarsanız iş başarma şansınız yok. Eğer nereden rant elde edebiliriz ya da neyi yapar ve gösteririm de bana oy gelir diyerek seçim, seçmen, oy kazanmak her yol mübahtır, yeter ki seçimi kazanalım anlayışıyla hareket ederseniz o yönetim İstanbul’a bir şey kazandırmaz.
MARMARA DENİZİ’Nİ KORUMA ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR: Bakınız, biz bu az önce gösterdiğimiz o görüntüleri öyle montajla falan da yapmadık. Onların hepsi gerçek. Onlar ne dediyse, nasıl istiyorlarsa yayın yapan televizyonların çekimleri, bizim çekimlerimiz de değil. Denize dökülen, denizi kanlı gösteren veya o atık suyun dereye aktığını yaşatan görüntüler bize ait değil. Yeter ki isteyin, yeter ki sorunu tespit edin ve çözümü için yola çıkın. 31 noktada da Boğaz’ı, Haliç’i, Marmara Denizi’ni koruma çalışmalarımız devam ediyor. Yağmur suyu hatlarıyla atık su hatlarını ayırıyoruz. Bu önemli bir çevreci adımdır. Yağmur suyu hatlarının doğal bir biçimde denize ya da barajlarımıza akıtılmasını sağlamak, çevreyi korumanın önemli adımlarından birisidir. Bu aynı zamanda atık su arıtma tesislerimizin yükünü de hafifleten bir durumdur. Milyonlarca metreküp atığı oraya yollayıp ekstra bir enerji tüketimi, ekstra bir emek, ekstra bir tesis kapasitesi üreteceğinize o suyun doğal su kaynaklarınıza erişmesini sağlıyorsunuz.
MİLLETİMİZİN PARASINI DOĞRU SORUNLARA ÇÖZÜM BULMAYA AYIRDIK: Yine su baskınları meselesi önemli bir konu. Az önce genel başkan yardımcımızla esprileştik. Üsküdar’ın sahilinin denizle birleştiği görüntüyü görünce dedim ki, ‘Kızmadınız bize değil mi Üsküdar’ı Venedik olmaktan kurtardık’ diye. Şimdi o görüntü, yakışmayan bir görüntüydü. ‘Kenarından biz başlattık, biz projelendirdik’ bırakın o işi. Bu iş, yeni bir iş değil ki. Yıllardır var olan bir sorun. Eğer bunu ilk işimiz deyip, buna sarılıp ilçe belediye başkanından büyükşehir belediye başkanına, genel müdüründen diğer birimlerine kadar ‘Yapalım, bu bize yakışmıyor’ denseydi, önceliğiniz olsaydı çoktan bitirirdiniz. Biz geldik, bitirdik. 1-2 senede, bu kadar basit. İstanbul genelinde kronikleşen bu tarz su baskınlarının olduğu yerler, tam çözüm bulduğumuz yerlerin tam sayısı tam 130 nokta. Milyarlarca lira harcadık. Milletimizin parasını doğru sorunlara çözüm bulmaya ayırdık ve onu çözdük. Yine 46 noktada daha çalışmalarımız sürüyor. Esenyurt’ta derenin yolunu değiştirdiler imar verebilmek için. ‘Dereyi şuralardan dolaştıralım, öyle gitsin’ dediler. Burayı da imarlı alan haline getirdiler. Ne oldu, o evleri su bastı, o evlerde insanlar öldü.
MİLLETİMİZE AİT KAMU BANKALARINDAN BİZE SIFIR LİRA VERDİLER: Şimdi biz tekrar dereyi yerine getirmek için orada istimlaklar yaptık. 100 milyonlarca, milyarlarca lira yatırım yaptık dereyi tekrar akıtabilmek için. Bu suçtur, şehre ihanettir. Bunların hepsi gerçek, montaj değil, kumpas değil, uydurma asla değil. Hayatında hiç kıyısından bile geçmediğim sıfatlar ve uygulamalar bunlar. Allah bunları yapanlardan milletimizi korusun. Kumpastan, montajdan, yalandan, dolandan, talandan korusun. Bir farkımız daha var. Hükümet, bankalara kendileri talimat veriyor. ‘Yok, bankalara talimat vermeyiz’, vallahi veriyorlar. Niye veriyorlar? Çünkü 5 yıla yakındır yönetimde olacağız. Üç ayımızı çaldılar. Onun için 5 yıla yakın diyeceğim. O 5 yıla yakın olduğumuz yönetimde, kamu bankalarının başındaki insanlar, yakındaki, yakınlarındaki eşine, dostuna, akrabaya -benim her yerde kulağım var, duyuyorum- ‘Ne yapalım, talimat geldi. 1 lira bile kredi veremeyiz’ diyerek o koltuklarda oturdular. Oturmaya devam ediyor. Bunlar kamu bankaları, sizin benim paramız. Milletimize ait kamu bankalarından bize sıfır lira verdiler.
KANAL İSTANBUL’U SAVUNAN ADAYLARDAN KELİMESİ BİLE ÇIKMIYOR: Bizden önce bütün bu imkanlar onlara ait iken, bu şehir adına milyarlarca lirayı kullanırken bunları yapmadılar. Gerçekten adalet, merhamet, iyilik gibi duygularının körelmiş olduğunun göstergeleridir. Kendilerinden başka kimseyi düşünmemekle ilgili bir kötülüktür ve bunlar bir avuç insan, öyle gözünüzde falan da büyütmeyin. Bütün bu sorunları çözmek yerine peki, başka neyi önemsediler? ‘İstanbul’un bağrını delerek kanal açacağız.’ Bangır bangır bağırıyorlar. Biri bağırıyor, diye diğerleri de bağırıyor. Diğer bağıranlar inanmıyor. Gene bağırıyor Kanal İstanbul diye. Acı, vahim, trajik bir durum. İstanbul’a ihanetin nirvanası. Size o ihaneti yaptırmayacağız. 1,5 yıldır ağızlarına Kanal İstanbul’u almıyorlar. Genel seçim geçti, unuttular. Yerel seçim geldi, bangır bangır Kanal İstanbul’u savunan kişiler, aday olanlar da var, ağızlarından kelimesi bile çıkmıyor. Niye, ‘Günü geldi mi söyleriz.’‘Burada da milletimizi aldatalım.’ Bu millet aldanmayacak. Çünkü bu milletin doğru pusulaya ihtiyacı vardı. Biz onları temsilen doğru pusula olmaya devam edeceğiz. Kararlı bir şekilde devam edeceğiz.
İETT KUMPASI ONLARI ÇUKURA SOKTU: İETT’yle ilgili araç arızalı kumpası nasıl onları çukura soktu? O çukurdan çıkamayacaklar. Aramaya kalksak onları, çukurları gezmeye kalksak 5 yıl da yetmez bize. Kavacık Alman Üniversitesi hattında çalışması gereken Özel Halk Otobüsü, İETT’ye araç arızalı bilgisi veriliyor ve bu İETT aracı ta Eyüpsultan’da bulunuyor. 15 bin lira resmi ödeme yapıyorlar araca reklam filmi çekmek için. Niçin? Ekrem İmamoğlu’nu küçük düşürecekler aklı sıra. Sahte bir reklam filmi çekecekler. Görüntüleri gördünüz, konuşmaları duydunuz. Yapan belli, parti ismiyle bunu yapıyorlar. Oyuncu kadrosu, çekim kadrosu, yani bakıyorum, ben anlamam film çektirmekten. Filmle benim işim yok. Benim hayatım gerçeklerle. Benim bu konuda uzman arkadaşlarım ‘Dört dörtlük hazırlık’ diyorlar. Arkada otobüs itecek adamlar hazırlanmış. Hafiften dumanlar çıkıyor. Çekim ekibi aynı zamanda resmi izinli. İstanbul genelinde çok yetkili bir izin. Valilikten alınmış bu izin ve çok geniş yetki verilmiş. Bu kadar geniş kapsamlı izinleri almak önemlidir. Adres belli olunca biraz boyunlar kıldan ince oluyor.
BİZ İSTANBUL’UN MUHAFIZIYIZ: Bunu bir çekim sahası haline getiriyor ama sizin bir hesabınız var ise Yaradan’ın da bir hesabı var. Patladınız, pat diye patladınız. Zaten sizin işiniz bu kadar. Pat. Bu kadar alçaldınız. Aile terbiyem gereği, sadece Allah sizi ıslah etsin. Allah sizin bu kötü emellerinizden bu milleti korusun. Sizi Allah’a havale ediyorum. Çalışkan, emeğinin peşinde koşan mert çalışanlarımıza çok dikkatli olmaya ve kumpaslara karşı duyarlı olmaya davet ediyorum. Onları bu göreve çağırıyorum. Ne dedik başından beri; evet, biz İstanbul’un muhafızıyız. Muhafızı ben değil sadece, 16 milyon İstanbullu bu şehrin muhafızı. İstanbul’a, bu kadim emanete muhafızlık yapmak sadece bu şehrin doğasını, canlısını, mimarisini, mirasını, insanını korumakla sınırlı değil. Aynı zamanda bu şehrin muhafızı olmak, bu şehrin hakkına hukukuna kastetmeye karşı dayanıklı ve donanımlı olmayı gerektirir. Dolayısıyla asla uyumayacağız, asla boş vermeyeceğiz.
KUL HAKKI YEDİNİZ, ŞİMDİ KÖŞENİZDEN PISIRIK PISIRIK CEVAPLAR GÖNDERİYORSUNUZ: Önceki dönem bir bakan; binlerce, 10 binlerce İBB çalışanımıza ‘terörist’ demişti. Bir çalışanımız hak ettiği ölçekte kendisine üç kuruşluk dava açtı. Tam muhafız karakterini taşıyan bir çalışanımızdı. Nuri kardeşimize bu davadan dolayı teşekkür ediyorum. Nuri Bey, hesap sormuş, mahkemede ‘İddiasını ispat etsin’ demiş. O da ‘Ben güvenlik kuvvetlerinin raporuna konuştum’ demiş. Bizim muhafız, ‘o zaman mahkemeye o raporları getirin bakalım, gelsin bakalım biz terörist miyiz, değil miyiz’ diye ısrarlı bir şekilde mücadelesine devam etmiş. Bu eski bakanın avukatı, ‘Müvekkilim bu açıklamaları siyaset yapma ve ifade özgürlüğü kapsamında yapmıştır’ demiş. Meclis’te kürsüleri devirecekti, mikrofonlar sallanıyordu bize anlatırken, sayı veriyordu. Kul hakkı yediniz. Şimdi köşenizden pısırık pısırık cevaplar gönderiyorsunuz.
BU MEMLEKETİN VATANDAŞLIĞI 15-20 BİN DOLAR: Bu şehirde her gün operasyon yapılıyor. Bu ülkenin her köşesinde her gün çete aşağı çete yukarı. Kaç çete, mafya ismi var? Literatürü tarıyorum, bulamıyorum. Yeni keşfedilmiş. Buradan tekrar ilan ediyorum. Bu emeği veren polislerimize, herkese teşekkür ederim. Bu şehrin valileri vardı, bunlar birikirken bu şehirde bu şehrin yöneticileri, emniyetçileri, görevlileri, bakanları vardı. Nerede bunlar? Biri mi göz yummuş? Kim yönetiyordu? Yani o yapılan işleri gösteren filmleri bu kadar öne çıkarmanın bir tek anlamlı ifadesi olan bir siyasette, bir iktidar değişir, başka bir iktidar gelir. Bir bakan gelir onun yerine, der ki, ‘Berbattı kardeşim, batıyorduk. Onun için bak her gün operasyon yapıyoruz’. Hesap veren yok. Bunlar olurken neredeydiniz? Öyle aileler var ki 15-20 kişi. ‘400 yüz bin dolar değil’ dedi arkadaşım. ‘15-20 bin dolar kişi başı vatandaşlık veriyoruz biz’ dedi. Haklı. Sonra uyandım. Bu memleketin hâlâ her gün şehit veren bu milletin Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda büyük mücadele vererek bu ülkeyi, bu devleti kuran bu memleketin vatandaşlığı 15-20 bin dolara.
BU MİLLET SİZE BÜYÜK HESAP SORACAK: Bu millet size büyük hesap soracak. Medyada bazı borazancıları var, çıkıyor. Yani bu kadar terör yaşıyoruz. Sorumlusunu CHP yapmaya, sorumlusunu Genel Başkanımızın ismini, benim ismimi ağızlarına alarak bizlere taşımaya gayret ediyor. Bu tarz insanlar, iktidarın sözcüleri gibi konuşuyorlar. Hak hukukumuzu arayacağız. İstanbul’da hizmet etmek için yatırım programına proje sokmanız gerekiyor. Biz yatırım alınsın diye projelerimizi bildirdik. Israrla bildiriyoruz. İlk değil, bugün projelerimiz kabul edilsin diye haber beklediğimiz önemli projelerimizden sadece ikisi Eyüpsultan-Bayrampaşa Tramvay Hattı ve Sefaköy-Beylikdüzü-TÜYAP Metro Hattı; sadece bir mürekkep, bir kalem. Bize kefil olunmuyor. Tek bir katkıları yok. O bizim çabamız. Bunların kaynağı da hazır. Bayrampaşa, Eyüpsultan, yakın etki alanındaki diğer ilçeler, Beylikdüzü, Sefaköy, hattında Küçükçekmece, Avcılar, Büyükçekmece, Esenyurt hatta Başakşehir’in bir bölümü bugün bu haberi bekliyor. Bir mürekkep, bir kalem, umut ederiz buna izin verirler ve ben de inanın, en güçlü sesle teşekkür ederim. Vermedikleri takdirde bu şehrin milyonlarca insanına bir mürekkep, bir kalemi bile millete hizmet için vermekten imtina ediyorsunuz. Bu kadar sizin insanlarınıza hizmet vicdanının köreldiğini kelime kelime anlatacağım. Bakın, nasıl anlatacağım, göreceksiniz.”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!