İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AK Parti’nin İETT’ye bağlı özel bir halk otobüsünün sahibiyle anlaşıp otobüsü bozuk gibi gösterdiği ‘kumpas’ ile ilgili “İETT’yle ilgili araç arızalı kumpası nasıl onları çukura soktu? O çukurdan çıkamayacaklar. Bunu bir çekim sahası haline getiriyor ama sizin bir hesabınız var ise Yaradan’ın da bir hesabı var. Patladınız, pat diye patladınız. Zaten sizin işiniz bu kadar. Pat. Bu kadar alçaldınız. Aile terbiyem gereği, sadece Allah sizi ıslah etsin. Allah sizin bu kötü emellerinizden bu milleti korusun. Sizi Allah’a havale ediyorum” dedi. İmamoğlu, ‘İBB’de terörist çalıştığını’ iddia eden eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için de “Önceki dönem bir bakan; binlerce, 10 binlerce İBB çalışanımıza ‘terörist’ demişti. Bir çalışanımız hak ettiği ölçekte kendisine üç kuruşluk dava açtı. Bu eski bakanın avukatı, ‘Müvekkilim bu açıklamaları siyaset yapma ve ifade özgürlüğü kapsamında yapmıştır’ demiş. Meclis’te kürsüleri devirecekti, mikrofonlar sallanıyordu bize anlatırken, sayı veriyordu. Kul hakkı yediniz. Şimdi köşenizden pısırık pısırık cevaplar gönderiyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AK Parti’nin İETT’ye bağlı özel bir halk otobüsünün sahibiyle anlaşıp otobüsü bozuk gibi gösterdiği ‘kumpas’ ile ilgili “İETT’yle ilgili araç arızalı kumpası nasıl onları çukura soktu? O çukurdan çıkamayacaklar. Bunu bir çekim sahası haline getiriyor ama sizin bir hesabınız var ise Yaradan’ın da bir hesabı var. Patladınız, pat diye patladınız. Zaten sizin işiniz bu kadar. Pat. Bu kadar alçaldınız. Aile terbiyem gereği, sadece Allah sizi ıslah etsin. Allah sizin bu kötü emellerinizden bu milleti korusun. Sizi Allah’a havale ediyorum” dedi. İmamoğlu, ‘İBB’de terörist çalıştığını’ iddia eden eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için de “Önceki dönem bir bakan; binlerce, 10 binlerce İBB çalışanımıza ‘terörist’ demişti. Bir çalışanımız hak ettiği ölçekte kendisine üç kuruşluk dava açtı. Bu eski bakanın avukatı, ‘Müvekkilim bu açıklamaları siyaset yapma ve ifade özgürlüğü kapsamında yapmıştır’ demiş. Meclis’te kürsüleri devirecekti, mikrofonlar sallanıyordu bize anlatırken, sayı veriyordu. Kul hakkı yediniz. Şimdi köşenizden pısırık pısırık cevaplar gönderiyorsunuz” ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar’da bugün yapılan İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Bekardere Islahı ve Çengelköy Çevre Projesi Temel Atma Töreni’ne katıldı. Taşkınlara ve boğaza atık su girişine son veren yaklaşık 800 milyon liralık projenin temel atma törenine CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ile CHP Üsküdar Belediye Başkan adayı Sinem Dedetaş da katıldı.
İmamoğlu, törende yaptığı konuşmada, tonlarca zehirin denizlere döküldüğü bir dönemi devraldıklarına dikkat çekerek şunları söyledi:
“SEÇİMİ KAZANALIM ANLAYIŞI İSTANBUL’A BİR ŞEY KAZANDIRMAZ: Bu İstanbul Boğazı’nda, Marmara Denizi ve hatta Haliç’te yaşadığımız bir gerçek. ‘İstanbul Boğazı’na bu kadar zehir dökülüyor ve yapalım desek’ vatandaş, ‘Feryat figan elimizden ne geliyorsa yapın’ diye sert bir tavırla bize yol gösterir ve böyle bir soruna seyirci kalamazsınız diye de parmağını gösterir. Bu atık su meselesi gerçekten İstanbul’un göbeğinde göz bebeği olan mecralarda bu kadar yıllar boyu ihmal edilmiş olması büyük bir özensizlik. Yani bir nevi zehir aslında. 21’inci yüzyılda boğaza verilen atık suların varlığını yaşamak duymak ve eğer geri dönüp ‘Biz 25 yılımızla övünüyoruz’ dediğinizde, bu yüz karasını gördüğünüzde hiçbir şeyle övünemez hale gelirsiniz. Bu kadar net. Bu bağlamda biz bu işi önemsedik. ‘Her şeyi ben bilirim’ der ve öyle bir süreç yönetimi ortaya koyarsanız iş başarma şansınız yok. Eğer nereden rant elde edebiliriz ya da neyi yapar ve gösteririm de bana oy gelir diyerek seçim, seçmen, oy kazanmak her yol mübahtır, yeter ki seçimi kazanalım anlayışıyla hareket ederseniz o yönetim İstanbul’a bir şey kazandırmaz.
MARMARA DENİZİ’Nİ KORUMA ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR: Bakınız, biz bu az önce gösterdiğimiz o görüntüleri öyle montajla falan da yapmadık. Onların hepsi gerçek. Onlar ne dediyse, nasıl istiyorlarsa yayın yapan televizyonların çekimleri, bizim çekimlerimiz de değil. Denize dökülen, denizi kanlı gösteren veya o atık suyun dereye aktığını yaşatan görüntüler bize ait değil. Yeter ki isteyin, yeter ki sorunu tespit edin ve çözümü için yola çıkın. 31 noktada da Boğaz’ı, Haliç’i, Marmara Denizi’ni koruma çalışmalarımız devam ediyor. Yağmur suyu hatlarıyla atık su hatlarını ayırıyoruz. Bu önemli bir çevreci adımdır. Yağmur suyu hatlarının doğal bir biçimde denize ya da barajlarımıza akıtılmasını sağlamak, çevreyi korumanın önemli adımlarından birisidir. Bu aynı zamanda atık su arıtma tesislerimizin yükünü de hafifleten bir durumdur. Milyonlarca metreküp atığı oraya yollayıp ekstra bir enerji tüketimi, ekstra bir emek, ekstra bir tesis kapasitesi üreteceğinize o suyun doğal su kaynaklarınıza erişmesini sağlıyorsunuz.
MİLLETİMİZİN PARASINI DOĞRU SORUNLARA ÇÖZÜM BULMAYA AYIRDIK: Yine su baskınları meselesi önemli bir konu. Az önce genel başkan yardımcımızla esprileştik. Üsküdar’ın sahilinin denizle birleştiği görüntüyü görünce dedim ki, ‘Kızmadınız bize değil mi Üsküdar’ı Venedik olmaktan kurtardık’ diye. Şimdi o görüntü, yakışmayan bir görüntüydü. ‘Kenarından biz başlattık, biz projelendirdik’ bırakın o işi. Bu iş, yeni bir iş değil ki. Yıllardır var olan bir sorun. Eğer bunu ilk işimiz deyip, buna sarılıp ilçe belediye başkanından büyükşehir belediye başkanına, genel müdüründen diğer birimlerine kadar ‘Yapalım, bu bize yakışmıyor’ denseydi, önceliğiniz olsaydı çoktan bitirirdiniz. Biz geldik, bitirdik. 1-2 senede, bu kadar basit. İstanbul genelinde kronikleşen bu tarz su baskınlarının olduğu yerler, tam çözüm bulduğumuz yerlerin tam sayısı tam 130 nokta. Milyarlarca lira harcadık. Milletimizin parasını doğru sorunlara çözüm bulmaya ayırdık ve onu çözdük. Yine 46 noktada daha çalışmalarımız sürüyor. Esenyurt’ta derenin yolunu değiştirdiler imar verebilmek için. ‘Dereyi şuralardan dolaştıralım, öyle gitsin’ dediler. Burayı da imarlı alan haline getirdiler. Ne oldu, o evleri su bastı, o evlerde insanlar öldü.
MİLLETİMİZE AİT KAMU BANKALARINDAN BİZE SIFIR LİRA VERDİLER: Şimdi biz tekrar dereyi yerine getirmek için orada istimlaklar yaptık. 100 milyonlarca, milyarlarca lira yatırım yaptık dereyi tekrar akıtabilmek için. Bu suçtur, şehre ihanettir. Bunların hepsi gerçek, montaj değil, kumpas değil, uydurma asla değil. Hayatında hiç kıyısından bile geçmediğim sıfatlar ve uygulamalar bunlar. Allah bunları yapanlardan milletimizi korusun. Kumpastan, montajdan, yalandan, dolandan, talandan korusun. Bir farkımız daha var. Hükümet, bankalara kendileri talimat veriyor. ‘Yok, bankalara talimat vermeyiz’, vallahi veriyorlar. Niye veriyorlar? Çünkü 5 yıla yakındır yönetimde olacağız. Üç ayımızı çaldılar. Onun için 5 yıla yakın diyeceğim. O 5 yıla yakın olduğumuz yönetimde, kamu bankalarının başındaki insanlar, yakındaki, yakınlarındaki eşine, dostuna, akrabaya -benim her yerde kulağım var, duyuyorum- ‘Ne yapalım, talimat geldi. 1 lira bile kredi veremeyiz’ diyerek o koltuklarda oturdular. Oturmaya devam ediyor. Bunlar kamu bankaları, sizin benim paramız. Milletimize ait kamu bankalarından bize sıfır lira verdiler.
KANAL İSTANBUL’U SAVUNAN ADAYLARDAN KELİMESİ BİLE ÇIKMIYOR: Bizden önce bütün bu imkanlar onlara ait iken, bu şehir adına milyarlarca lirayı kullanırken bunları yapmadılar. Gerçekten adalet, merhamet, iyilik gibi duygularının körelmiş olduğunun göstergeleridir. Kendilerinden başka kimseyi düşünmemekle ilgili bir kötülüktür ve bunlar bir avuç insan, öyle gözünüzde falan da büyütmeyin. Bütün bu sorunları çözmek yerine peki, başka neyi önemsediler? ‘İstanbul’un bağrını delerek kanal açacağız.’ Bangır bangır bağırıyorlar. Biri bağırıyor, diye diğerleri de bağırıyor. Diğer bağıranlar inanmıyor. Gene bağırıyor Kanal İstanbul diye. Acı, vahim, trajik bir durum. İstanbul’a ihanetin nirvanası. Size o ihaneti yaptırmayacağız. 1,5 yıldır ağızlarına Kanal İstanbul’u almıyorlar. Genel seçim geçti, unuttular. Yerel seçim geldi, bangır bangır Kanal İstanbul’u savunan kişiler, aday olanlar da var, ağızlarından kelimesi bile çıkmıyor. Niye, ‘Günü geldi mi söyleriz.’‘Burada da milletimizi aldatalım.’ Bu millet aldanmayacak. Çünkü bu milletin doğru pusulaya ihtiyacı vardı. Biz onları temsilen doğru pusula olmaya devam edeceğiz. Kararlı bir şekilde devam edeceğiz.
İETT KUMPASI ONLARI ÇUKURA SOKTU: İETT’yle ilgili araç arızalı kumpası nasıl onları çukura soktu? O çukurdan çıkamayacaklar. Aramaya kalksak onları, çukurları gezmeye kalksak 5 yıl da yetmez bize. Kavacık Alman Üniversitesi hattında çalışması gereken Özel Halk Otobüsü, İETT’ye araç arızalı bilgisi veriliyor ve bu İETT aracı ta Eyüpsultan’da bulunuyor. 15 bin lira resmi ödeme yapıyorlar araca reklam filmi çekmek için. Niçin? Ekrem İmamoğlu’nu küçük düşürecekler aklı sıra. Sahte bir reklam filmi çekecekler. Görüntüleri gördünüz, konuşmaları duydunuz. Yapan belli, parti ismiyle bunu yapıyorlar. Oyuncu kadrosu, çekim kadrosu, yani bakıyorum, ben anlamam film çektirmekten. Filmle benim işim yok. Benim hayatım gerçeklerle. Benim bu konuda uzman arkadaşlarım ‘Dört dörtlük hazırlık’ diyorlar. Arkada otobüs itecek adamlar hazırlanmış. Hafiften dumanlar çıkıyor. Çekim ekibi aynı zamanda resmi izinli. İstanbul genelinde çok yetkili bir izin. Valilikten alınmış bu izin ve çok geniş yetki verilmiş. Bu kadar geniş kapsamlı izinleri almak önemlidir. Adres belli olunca biraz boyunlar kıldan ince oluyor.
BİZ İSTANBUL’UN MUHAFIZIYIZ: Bunu bir çekim sahası haline getiriyor ama sizin bir hesabınız var ise Yaradan’ın da bir hesabı var. Patladınız, pat diye patladınız. Zaten sizin işiniz bu kadar. Pat. Bu kadar alçaldınız. Aile terbiyem gereği, sadece Allah sizi ıslah etsin. Allah sizin bu kötü emellerinizden bu milleti korusun. Sizi Allah’a havale ediyorum. Çalışkan, emeğinin peşinde koşan mert çalışanlarımıza çok dikkatli olmaya ve kumpaslara karşı duyarlı olmaya davet ediyorum. Onları bu göreve çağırıyorum. Ne dedik başından beri; evet, biz İstanbul’un muhafızıyız. Muhafızı ben değil sadece, 16 milyon İstanbullu bu şehrin muhafızı. İstanbul’a, bu kadim emanete muhafızlık yapmak sadece bu şehrin doğasını, canlısını, mimarisini, mirasını, insanını korumakla sınırlı değil. Aynı zamanda bu şehrin muhafızı olmak, bu şehrin hakkına hukukuna kastetmeye karşı dayanıklı ve donanımlı olmayı gerektirir. Dolayısıyla asla uyumayacağız, asla boş vermeyeceğiz.
KUL HAKKI YEDİNİZ, ŞİMDİ KÖŞENİZDEN PISIRIK PISIRIK CEVAPLAR GÖNDERİYORSUNUZ: Önceki dönem bir bakan; binlerce, 10 binlerce İBB çalışanımıza ‘terörist’ demişti. Bir çalışanımız hak ettiği ölçekte kendisine üç kuruşluk dava açtı. Tam muhafız karakterini taşıyan bir çalışanımızdı. Nuri kardeşimize bu davadan dolayı teşekkür ediyorum. Nuri Bey, hesap sormuş, mahkemede ‘İddiasını ispat etsin’ demiş. O da ‘Ben güvenlik kuvvetlerinin raporuna konuştum’ demiş. Bizim muhafız, ‘o zaman mahkemeye o raporları getirin bakalım, gelsin bakalım biz terörist miyiz, değil miyiz’ diye ısrarlı bir şekilde mücadelesine devam etmiş. Bu eski bakanın avukatı, ‘Müvekkilim bu açıklamaları siyaset yapma ve ifade özgürlüğü kapsamında yapmıştır’ demiş. Meclis’te kürsüleri devirecekti, mikrofonlar sallanıyordu bize anlatırken, sayı veriyordu. Kul hakkı yediniz. Şimdi köşenizden pısırık pısırık cevaplar gönderiyorsunuz.
BU MEMLEKETİN VATANDAŞLIĞI 15-20 BİN DOLAR: Bu şehirde her gün operasyon yapılıyor. Bu ülkenin her köşesinde her gün çete aşağı çete yukarı. Kaç çete, mafya ismi var? Literatürü tarıyorum, bulamıyorum. Yeni keşfedilmiş. Buradan tekrar ilan ediyorum. Bu emeği veren polislerimize, herkese teşekkür ederim. Bu şehrin valileri vardı, bunlar birikirken bu şehirde bu şehrin yöneticileri, emniyetçileri, görevlileri, bakanları vardı. Nerede bunlar? Biri mi göz yummuş? Kim yönetiyordu? Yani o yapılan işleri gösteren filmleri bu kadar öne çıkarmanın bir tek anlamlı ifadesi olan bir siyasette, bir iktidar değişir, başka bir iktidar gelir. Bir bakan gelir onun yerine, der ki, ‘Berbattı kardeşim, batıyorduk. Onun için bak her gün operasyon yapıyoruz’. Hesap veren yok. Bunlar olurken neredeydiniz? Öyle aileler var ki 15-20 kişi. ‘400 yüz bin dolar değil’ dedi arkadaşım. ‘15-20 bin dolar kişi başı vatandaşlık veriyoruz biz’ dedi. Haklı. Sonra uyandım. Bu memleketin hâlâ her gün şehit veren bu milletin Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda büyük mücadele vererek bu ülkeyi, bu devleti kuran bu memleketin vatandaşlığı 15-20 bin dolara.
BU MİLLET SİZE BÜYÜK HESAP SORACAK: Bu millet size büyük hesap soracak. Medyada bazı borazancıları var, çıkıyor. Yani bu kadar terör yaşıyoruz. Sorumlusunu CHP yapmaya, sorumlusunu Genel Başkanımızın ismini, benim ismimi ağızlarına alarak bizlere taşımaya gayret ediyor. Bu tarz insanlar, iktidarın sözcüleri gibi konuşuyorlar. Hak hukukumuzu arayacağız. İstanbul’da hizmet etmek için yatırım programına proje sokmanız gerekiyor. Biz yatırım alınsın diye projelerimizi bildirdik. Israrla bildiriyoruz. İlk değil, bugün projelerimiz kabul edilsin diye haber beklediğimiz önemli projelerimizden sadece ikisi Eyüpsultan-Bayrampaşa Tramvay Hattı ve Sefaköy-Beylikdüzü-TÜYAP Metro Hattı; sadece bir mürekkep, bir kalem. Bize kefil olunmuyor. Tek bir katkıları yok. O bizim çabamız. Bunların kaynağı da hazır. Bayrampaşa, Eyüpsultan, yakın etki alanındaki diğer ilçeler, Beylikdüzü, Sefaköy, hattında Küçükçekmece, Avcılar, Büyükçekmece, Esenyurt hatta Başakşehir’in bir bölümü bugün bu haberi bekliyor. Bir mürekkep, bir kalem, umut ederiz buna izin verirler ve ben de inanın, en güçlü sesle teşekkür ederim. Vermedikleri takdirde bu şehrin milyonlarca insanına bir mürekkep, bir kalemi bile millete hizmet için vermekten imtina ediyorsunuz. Bu kadar sizin insanlarınıza hizmet vicdanının köreldiğini kelime kelime anlatacağım. Bakın, nasıl anlatacağım, göreceksiniz.”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
İYİ Parti Lideri Dervişoğlu'ndan "İmralı Çağrısı"na Tepki: "Türkiye'nin Üniter Yapısı Pazarlık Konusu Yapılamaz"

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'a yönelik çağrıyla başlayan sürece sert tepki gösterdi. Dervişoğlu, "Terörsüz bir Türkiye'yi hepimiz istiyoruz ama adamlar başka bir şey istiyor. Terörle elde edemediklerini pazarlık masasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden almaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
İmralı ile ilgili sürecin yeniden gündeme gelmesiyle birlikte yapılan siyasi ziyaretlere işaret eden Dervişoğlu, hükümetin bu süreçte net bir tavır sergilemesi gerektiğini belirtti. "Türkiye'nin üniter devlet yapısını, milli birliğimizi ve milli kimliğimizi tartışıyorlar" diyen Dervişoğlu, konunun milli güvenlik meselesi olduğunu vurguladı.
"İmralı Postacıları Bize Bilgi Veremez"
Dervişoğlu, süreçle ilgili siyasi partilere yönelik ziyaretleri eleştirerek, kendilerine bilgi verilmesi gereken merciin hükümet olduğunu söyledi. "Bize bilgi vermesi gerekenler İmralı postacıları değildir. Eğer bilgi vermek ya da hesap vermek istiyorlarsa buyursun, Erdoğan gelsin konuyu bizimle konuşsun" diye konuştu.
İYİ Parti lideri, hükümetin terörle mücadelede net bir çizgide olması gerektiğini belirterek, "Bu meselede muğlak ifadeler ve belirsizlikler kabul edilemez. Terörle mücadele konusunda devletin kararlılığı asla zedelenmemelidir" dedi.
"El Öptürmek Siyasi Bir Gösteridir"
Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir vatandaşın elini öptürmesi ve kendisine Fetih Suresi'nin 10. ayetinin yazılı olduğu bir tablo hediye edilmesi konularına da tepki gösterdi. "Devlet yönetiminde, dini referanslar üzerinden siyasi mesajlar verilmesi doğru değildir" diyen Dervişoğlu, bu tür sembolik eylemlerin halkın vicdanında karşılık bulmadığını ifade etti.
"Milletin iradesini temsil eden bir yöneticinin, toplumun farklı kesimlerini ortak bir noktada birleştirmesi gerekir. Siyasi liderlerin, dini ve manevi değerleri kendi politik ajandaları için kullanmaları kabul edilemez" ifadelerini kullanan Dervişoğlu, halkın demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde yöneticilerden beklenti içinde olduğunu belirtti.
"Türkiye’nin Önceliği Milli Birliktir"
İYİ Parti Genel Başkanı, Türkiye’nin mevcut güvenlik politikalarının tavizsiz yürütülmesi gerektiğini belirterek, "Türkiye’nin önceliği, milli birlik ve beraberliğimizdir. Kimse Türkiye’nin üniter yapısını tartışmaya açamaz, bu devletin kırmızı çizgileri bellidir" ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu, hükümetin terörle mücadele konusunda net ve açık bir strateji belirlemesi gerektiğini vurgulayarak, "Milletimizin geleceğini, bazı güç odaklarının beklentilerine göre şekillendiremeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terörle müzakere değil, mücadele eder" diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu, Sancaktepe’de "Koru Park" Açılışında Konuştu: "Cumhurbaşkanlığı Yoluna Kararlılıkla Çıkıyorum"

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adayı, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sancaktepe Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan "Koru Park" açılışına katıldı. Abdurrahmangazi Mahallesi’nde düzenlenen ve vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle adeta mitinge dönüşen törende, İmamoğlu’na “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganlarıyla sevgi gösterisinde bulunuldu.
İBB Başkanı İmamoğlu’na, Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin eşlik ederken, törene çok sayıda CHP’li belediye başkanı, milletvekili ve partili de katıldı. Ramazan ayının bereketini ve birlik ruhunu vurgulayan İmamoğlu, konuşmasına vatandaşların Ramazan'ını tebrik ederek başladı. "Ramazan, bolluk, bereket ve huzur ayıdır. Bizim insanımız iyiliğe dua eder, bedduayı sevmez" diyen İmamoğlu, hayatı boyunca kimseye beddua etmediğini vurguladı.
“Hizmette Engelleme Ayıptır, Abestir”
İmamoğlu, konuşmasında hizmet yarışının engellenmemesi gerektiğini belirterek, "Hizmette yarışılır ama birbirini engelleme kadar ayıp bir şey yoktur" dedi. Konuşması sırasında bir vatandaşın "Kıskanıyorlar seni, çekemiyorlar bizi" şeklindeki sözlerine cevap veren İmamoğlu, kıskançlığın kötü bir duygu olduğunu belirterek, "Kimseyi kıskanmadım ama kıskançlık kötü bir şeydir. Kıskançlık ihtirasa, hırsa dönüşebilir. Sonra çelme takmaya başlarsınız, sevimsiz olursunuz" ifadelerini kullandı.
İstanbul’un 39 ilçesine eşit hizmet götürdüğünü vurgulayan İmamoğlu, hiçbir belediye başkanını parti farkı gözetmeksizin desteklediğini belirtti. "Başka partiden seçilmiş belediye başkanları da milletin oyuyla seçildi. Onlara da saygı duyuyorum. Ama partizanlık yapanları, yargıyı yönlendirenleri, adaleti siyasete alet edenleri bu ülkenin yönetiminden uzaklaştıracağız" dedi.
“Ekrem’e Çelme Takacaklar Ama Korkmuyorum”
Vatandaşlardan gelen "Türkiye'nin umudu sensin" sözlerine teşekkür eden İmamoğlu, "Hep birlikte umuduz. Ama şunu söyleyeyim; Ekrem’e çelme takacaklar, engellemeye çalışacaklar. Ama şu saçımın teli bile titremiyor! Korkaklar, korkutmak için uğraşır. Biz korkmayız, kimseyi de korkutmayız. Sandığa çağırıyoruz, gelin hesaplaşalım, mertçe hesaplaşalım" ifadelerini kullandı.
“Halka Hizmet Kutsaldır, Bu Görev İbadettir”
Belediye başkanlığı görevini bir "ibadet" olarak gördüğünü belirten İmamoğlu, halka hizmet etmenin kutsal bir görev olduğunu vurguladı. "Bizim görevimiz, adil, eşit ve vicdanlı bir yönetim anlayışıyla halkımıza hizmet etmektir. Belediye başkanlığı, herkese nasip olmayan kutsal bir görevdir. İstanbul, bir ülke büyüklüğünde bir şehir. Buraya hizmet etmek sorumluluk ister" dedi.
“Cumhurbaşkanlığı Yoluna Çıktım”
İmamoğlu, konuşmasının en dikkat çeken bölümünde Cumhurbaşkanlığı adaylığına değinerek, "Güler yüzlü, adil ve insan odaklı bir yönetim anlayışıyla Türkiye'yi yönetmek için yola çıkıyorum. Buna kimse engel olamayacak. Sizlerin onayıyla, halkın iradesiyle, Cumhurbaşkanlığı yoluna çıkmış bulunuyorum. Türkiye’yi adalet, liyakat ve demokrasiyle buluşturacağız" dedi.
“Haksızlığa Uğrayan Belediye Başkanlarımızın Yanındayım”
Hükümetin, muhalif belediyelere baskı uyguladığını iddia eden İmamoğlu, haksızlığa uğradığını düşündüğü CHP’li belediye başkanları için de mücadele edeceğini söyledi. “Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat ve Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler haksızlığa uğradı. Onların özgürlükleri için de mücadele edeceğim” dedi.
Kadınlar İçin Eşitlik Sözü
CHP'li kadın milletvekilleri ve parti yöneticilerini sahneye davet eden İmamoğlu, kadınların siyasette daha güçlü temsil edilmesi gerektiğini belirterek, "Bu ülkede kadınların emeğini asla erkeklerden aşağı görmeyecek bir yönetim anlayışını hayata geçireceğiz. Kadınların daha güçlü olduğu bir Türkiye inşa edeceğiz. Başta kızım, eşim, annem ve tüm kadınlar için söz veriyorum" dedi.
Sancaktepe Belediye Başkanı Yeğin: “Halkın İradesinin Önünde Hiçbir Güç Duramaz”
Törende konuşan Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, Türkiye’nin demokrasiye, özgürlüğe ve değişime ihtiyacı olduğunu vurguladı. "Bu büyük değişimin gerçekleşmesi için çıktığınız yolda, bir kardeşiniz olarak Sancaktepeliler olarak arkanızdayız. Halkın iradesinin önünde hiçbir güç duramayacaktır" dedi.
Tören, İmamoğlu ve belediye başkanlarının "Koru Park"ın açılış kurdelesini kesmesiyle sona erdi. Park, Sancaktepe halkının kullanımına sunulurken, vatandaşlar uzun süre İmamoğlu ile fotoğraf çektirdi.
#Ekremİmamoğlu #CumhurbaşkanlığıSeçimi #CHP #Sancaktepe #TürkiyeİçinUmut
Zelenskiy: "Putin, ABD-Ukrayna Destekli Ateşkesi Reddetmeye Hazırlanıyor"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna ile ABD arasında sağlanan geçici barış önerisine yönelik şüpheleri sürerken, Ukrayna'ya yönelik saldırılar devam ediyor. Harkiv Valisi Oleh Syniehubov, Rus insansız hava araçlarının saldırıları sonucu aralarında çocukların da bulunduğu birçok kişinin yaralandığını açıkladı.
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, son 24 saat içinde Ukrayna ve Rus güçleri arasında 146 çatışma yaşandığı bildirildi. Çatışmalar, Putin’in 30 günlük geçici bir ateşkes ve cephe hattı boyunca çatışmalara ara verilmesini içeren ABD destekli ateşkesi sorguladığı bir döneme denk geldi.
Putin: "Ateşkes Fikrinin Üzerinde Çalışılmalı"
Moskova’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Putin, ateşkes fikrinin doğru olduğunu ancak ABD ile ele alınması gereken kritik meseleler bulunduğunu söyledi. ABD'nin Ukrayna'yı bu ateşkesi kabul etmeye yönlendirmesinin asıl sebebinin savaşın gidişatı ve özellikle Kursk bölgesindeki çatışmalar olduğunu öne süren Putin, Rus güçlerinin bu bölgede ilerlediğini iddia etti.
"Orada bulunan Ukrayna birlikleri savaşmadan mı çıkacak? Yoksa Ukrayna yönetimi onlara silahlarını bırakıp teslim olmalarını mı emredecek?" diye soran Putin, cephe hattındaki durumun belirsizliğini koruduğunu belirtti.
Zelenskiy: "Moskova Süreci Sabote Etmeye Çalışıyor"
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, gece yaptığı açıklamada Putin’in tereddütlerinin aslında anlaşmayı reddetmeye hazırlandığı anlamına geldiğini söyledi.
"Putin, ABD Başkanı Donald Trump’a doğrudan bu savaşı sürdürmek ve Ukraynalıları öldürmek istediğini söylemekten korkuyor. Bu yüzden Moskova'da ateşkes fikrini, süreci çıkmaza sürükleyecek ön koşullarla çevreliyorlar."
Zelenskiy, Kremlin'in bu süreçte ateşkesi oyalamak ya da tamamen reddetmek için zaman kazanmaya çalıştığını ifade etti.
Trump: "Rusya'dan İyi Sinyaller Geliyor"
ABD Başkanı Donald Trump ise Rusya’dan gelen açıklamaları "umut verici" olarak değerlendirdi. "Putin’in açıklamaları olumlu ama eksik. Umarım Rusya bu fırsatı değerlendirir" diyen Trump, çatışmaların sona ermesini istediğini belirtti.
ABD basını, Trump'ın Rusya ve Ukrayna ile yürütülen müzakereler hakkında detaylı bilgi verdiğini ve taraflar arasında "muhafaza edilecek ve kaybedilecek topraklar" ile nihai anlaşmanın diğer unsurlarının tartışıldığını aktardı.
Trump, Rusya’yı bir anlaşmaya zorlamak için herhangi bir yaptırım planı olup olmadığı konusunda net bir yanıt vermekten kaçınırken, daha önce anlaşmaya varılmaması halinde Moskova’yı "finansal olarak çok kötü şeyler beklediği" konusunda uyarmıştı.
Moskova: "Batılı Güçlerin Ukrayna'da Bulunmasını Kabul Etmeyiz"
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Moskova’nın ateşkes müzakerelerine açık olduğunu ancak çatışmaların acil olarak durdurulmasına yönelik bir aceleleri olmadığını belirtti.
Zaharova ayrıca, Fransa ve İngiltere'nin öne sürdüğü, Batılı barış gücü askerlerinin Ukrayna’da konuşlandırılması önerisini kesinlikle kabul etmeyeceklerini yineledi.
Moskova’nın Ateşkes Şartları
Moskova yönetimi, Ukrayna ile yürütülen müzakerelerde savaşın sona erdirilmesi için temel taleplerini bir kez daha dile getirdi:
- Kiev’e yapılan askeri yardımların durdurulması
- Ukrayna’nın askerden arındırılması
- Ukrayna’nın NATO’ya katılmayacağını garanti etmesi
Ukrayna hükümeti ise kalıcı bir barış anlaşması için güvenlik garantilerinin sağlanmasını istiyor.
Kaynak:Euronews.
DHKP/C'ye Finans Sağlandığı İddiasıyla 12 Kişi Tutuklandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, terör örgütü DHKP/C’ye belediyeler üzerinden finans sağlandığı iddiasıyla başlatılan operasyonda 34 şüpheli gözaltına alındı.
Aralarında eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Manisa Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Melih Morsümbül, Kalender Özdemir ve Haydar Battal gibi isimlerin de bulunduğu 12 kişi, "terör örgütünü finanse etmek" suçlamasıyla tutuklandı.
DHKP/C İçin Kurulan 'İhtiyaç Komitesi' ve Soruşturma Detayları
Başsavcılık tarafından yapılan açıklamaya göre, DHKP/C’nin finansal ihtiyaçlarını karşılamak için ‘İhtiyaç Komitesi’ (İKOM) adında bir yapı oluşturulduğu belirlendi. Bu yapının, 2014-2016 yılları arasında bazı belediyeler aracılığıyla örgüte finansman sağladığı ve başka bir şirket üzerinden örgütün fonlandığı iddia ediliyor.
Savcılık, 2014-2015 yıllarında dört ilçe belediyesi tarafından DHKP/C'ye para aktarıldığını tespit ettiğini belirtti. 34 şüpheli, gözaltı işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi.
Kimler Tutuklandı?
Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen 26 şüpheliden 12’si tutuklanarak cezaevine gönderildi. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 17 kişi için ise yurt dışı çıkış yasağı getirildi.
Tutuklanan isimler:
- Şükrü Genç (Eski Sarıyer Belediye Başkanı)
- İsmail Erdem
- Melih Morsümbül (Manisa Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı)
- Mahmut Serdar Kızılay
- Kalender Özdemir
- Sinan Çetiz
- Haydar Battal
- Yunus Bolukoç
- Ahmet Serdar Demirtaş
- Dursun Ceylan
- Kaya Emir Dönmez
- İhsan Bulut
Şükrü Genç: "Ben Örgüte Değil, Devlete Hizmet Ettim"
Tutuklanan eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, emniyette verdiği ifadede suçlamaları reddetti. Genç, örgüt adına yapıldığı belirtilen bir binanın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Emniyet güçleriyle birlikte yıkıldığını söyledi.
"Bize bildirilen, mahkeme kararıyla hakkında yıkım kararı alınmış bir bina vardı. İBB, yıkıma araç göndermeyince, Sarıyer Belediyesi’ne ait araçlarla ve Emniyet güçlerinin gözetiminde bu binayı yıktık" diyen Genç, bu olayın ardından DHKP/C tarafından ölüm listesine alındığını iddia etti.
"Örgütün Beni Tehdit Ettiğini Emniyet Müdürü Söyledi"
Genç, esnaf ziyaretinde bir kişinin kendisine "Sizin adınız örgütün ölüm listesine alınmış" dediğini ve durumu Sarıyer İlçe Emniyet Müdürü’ne bildirdiğini belirtti. Emniyet Müdürü’nün de kendisine evinin gözetlendiğini ve korunması için tedbir alınacağını söylediğini ifade etti.
Bunun ardından İstanbul Valiliği tarafından kendisine koruma polisi tahsis edildiğini ve taşıma ruhsatlı silah sayısının artırıldığını söyleyen Genç, "Beni tehdit eden, beni hedef gösteren bir örgüte finans sağlamam söz konusu olamaz" dedi.
"DHKP/C'nin Belediyeye Para Cezası Kestiği İddiası"
Şükrü Genç, belediyeye 500 bin TL'lik bir ‘para cezası’ kesildiğine dair duyumlar aldığını, bunun örgüt tarafından yapılan binanın yıkımı nedeniyle verildiğinin söylendiğini belirtti. Ancak bu konuyu emniyete de bildirdiğini ve teyit edilmesini istediğini ifade etti.
"Örgüt Adına Para Ödemedim"
Genç, Yunus Güzel ve Hasan Öztürk adlı kişilerle ilişkisi sorulduğunda, Hasan Öztürk’ü sadece esnaf ziyaretlerinden tanıdığını, Yunus Güzel’i ise hiç tanımadığını söyledi. Örgüte finans sağladığı iddia edilen 25 bin TL’lik ödeme hakkında bilgisinin olmadığını belirtti.
"Kazova Tekstil Firmasını Tanımıyorum"
Soruşturma kapsamında adı geçen Kazova Tekstil firmasıyla ilgili de konuşan Genç, bu firmayı tanımadığını ve örgütle bağlantılı olabileceğini bilmediğini dile getirdi.
Sarıyer Belediyesi olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri düzenlediklerini, hediyelik eşyalar yaptırdıklarını ancak organizasyonları doğrudan takip etmediğini söyledi.
"Ben Vatanını Seven Bir Türk Vatandaşıyım"
DHKP/C’nin özellikle Armutlu bölgesinde yoğun faaliyet gösterdiğini belirten Genç, mahkeme kararına dayanarak örgüte ait olduğu belirtilen binayı yıktıklarını ifade etti. Bu operasyon nedeniyle örgütün kendisini ölüm listesine aldığını belirten Genç, "Örgütün hedefinde olan bir insanın onlara yardım etmesi mümkün değildir. Ben vatanını seven bir Türk vatandaşıyım" dedi.
Soruşturma Devam Ediyor
Soruşturma kapsamında örgüte finans sağlandığı iddialarının araştırılmaya devam ettiği ve belediyeler ile bazı şirketlerin hesap hareketlerinin incelendiği öğrenildi.
Dışişleri Bakanı Fidan: "PKK, İmralı’nın Çağrısına Kulak Vermeli"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Abdullah Öcalan'ın yaptığı silah bırakma çağrısıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. TV100’de katıldığı programda gündemi değerlendiren Fidan, "Umarız PKK, İmralı’nın çağrısına kulak verir," diyerek, örgütün bu çağrıyı tarihi bir fırsat olarak görmesi gerektiğini vurguladı.
"Örgütün Kendini Feshetme Zamanı Geldi ve Geçti"
Fidan, Öcalan’ın açıklamasına atıfta bulunarak, "Örgütün kurucu lideri, örgütün kendisini feshetmesi zamanının geldiğini ve hatta geçtiğini söyledi. Bu çağrı, sürecin dönüm noktalarından biri olarak değerlendirilmeli" ifadelerini kullandı. Kurucu iradenin bu yönde bir talimat vermesinin önemli olduğunun altını çizen Fidan, örgütün artık varlığını sorgulaması gerektiğini söyledi.
Fidan’ın bu açıklamaları, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kısa süre önce Abdullah Öcalan’ı “PKK’nın kurucu önderi” olarak tanımlamasıyla başlayan tartışmaların hemen ardından geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir de bu nitelemenin "teknik bir gerçeklik" olduğunu ifade etmişti.
"Suriye’de Örgüt Kandırıldı"
Örgütün 2013 yılında bu sürece girdiğini ancak Suriye’deki gelişmelerin süreci sekteye uğrattığını belirten Fidan, “Son 15 yıldır Türkiye’de demokratik reformlar hayata geçirilirken, hala eski metotlarla hareket eden yapılar kendilerini çoktan feshetmiş olmalıydı. Ancak Suriye’de bazı bölgesel aktörler, örgüte fırsatlar varmış gibi göstererek onları kandırdı,” dedi.
Fidan, örgütün bu süreçte aklını çelenlerin kim olduğunu bildiğini ifade ederek, Türkiye’nin terörle mücadelede 10 yıl öncesine kıyasla çok daha güçlü bir konumda olduğunu söyledi. “Geliştirdiğimiz yeni stratejiler, teknolojiler ve güvenlik anlayışı sayesinde sadece terörle mücadele değil, aynı anda birçok tehdide karşı etkin bir mücadele yürütüyoruz,” diye ekledi.
"DEM Parti Vesayet Altında Siyaset Yapıyor"
Dışişleri Bakanı, DEM Parti’nin uzun süredir PKK’nın vesayeti altında siyaset yapmaya çalıştığını iddia etti. “Silahlı bir yapının gölgesi altında siyaset yapmak, gerçek bir siyasi sorunun varlığına işaret etmez,” diyen Fidan, PKK’nın kendini feshetmesi halinde Türkiye ve bölge için yeni bir dönemin başlayacağını ifade etti.
"Bu fırsat penceresini değerlendirirlerse Türkiye ve bölge için büyük bir açılım olur. Ama eğer 2013’te olduğu gibi başkaları devreye girip örgütün aklını çelerse, bu onların bileceği iştir. Biz her türlü senaryoya hazırlıklıyız," şeklinde konuştu.
PKK’nın Ateşkes Kararı
Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta örgüte silah bırakma çağrısında bulunmasının ardından, PKK 1 Mart itibarıyla ateşkes ilan ettiğini duyurdu. Örgütün Yürütme Komitesi tarafından yapılan açıklamada, Öcalan’ın çağrısına tam anlamıyla katıldıkları belirtilerek, “Bugünden itibaren ateşkes ilan ediyoruz,” denildi.
Çözüm Süreci ve PKK’nın Geçmişi
Türkiye’de PKK ile devlet arasında 2013-2015 yılları arasında sürdürülen çözüm süreci, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesini kapsıyordu. Ancak 2015 yılında çatışmaların yeniden başlamasıyla süreç sona erdi.
1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Türkiye başta olmak üzere ABD, AB ve birçok ülke tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor. Örgütün gerçekleştirdiği saldırılar nedeniyle bugüne kadar yaklaşık 15 bin kişi hayatını kaybetti.
PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan, 1999 yılında yakalanarak müebbet hapis cezasına çarptırılmış ve o tarihten bu yana İmralı Cezaevi’nde tutuluyor.
Beylikdüzü'nde Gençler İçin Ramazan Sofrası Kuruldu

İstanbul Beylikdüzü ilçesinde, Fatih Sultan Mehmet Camii Gençlik Merkezi Ödevevinde bir iftar programı düzenlendi. Programa katılan gençler ile birlikte ramazan ayının bereketini paylaşmak ve dayanışmayı güçlendirmek amaçlandı. İftar programında gençlerle bir araya gelindiği belirtildi.
Ramazan Ayının Önemi Vurgulandı
İftar programında, Ramazan ayının manevi atmosferi ve sosyal sorumluluk bilincinin önemi vurgulandı. Gençlerin bu özel ayda birbirleriyle olan bağlarını kuvvetlendirmeleri ve toplumsal dayanışmaya katkıda bulunmaları teşvik edildi. Programın, gençlerin gelişimine yönelik faaliyetlere bir destek niteliği taşıdığı ifade edildi.
Gençlik Merkezlerinin Rolü
Fatih Sultan Mehmet Camii Gençlik Merkezi Ödevevi gibi gençlik merkezleri, öğrencilerin eğitimlerine destek olmanın yanı sıra sosyal ve kültürel etkinliklerle de gelişimlerine katkı sağlıyor. Bu tür mekanlar, gençlerin kendilerini ifade edebilecekleri, yeni beceriler edinebilecekleri ve sağlıklı bir ortamda vakit geçirebilecekleri alanlar sunuyor.
- Ödevevinde ders çalışma imkanı
- Sosyal etkinlikler ve kulüpler
- Kişisel gelişim seminerleri
Beylikdüzü Kaymakamı Bülent Karacan'ın gençlerle bir araya gelerek iftar yapması, ilçedeki gençlere verilen önemin bir göstergesi olarak değerlendirildi. Bu tür ziyaretler ve etkinlikler, yöneticilerin gençlerin sorunlarını yakından takip etmelerine ve onlara destek olmalarına olanak sağlıyor.
Programın sonunda katılımcılar, ramazan ayının getirdiği huzur ve bereketin tüm insanlığa yayılması dileğinde bulundu.
Esenyurt'ta Özel Çocuklar İçin Bilim Atölyesi Kuruldu

Esenyurt Belediyesi Engelliler Koordinasyon Merkezi bünyesinde kurulan Bilim Atölyesi ile özel gereksinimli çocuklar için bilimle iç içe bir eğitim ortamı oluşturuldu. Bu atölyede, çocuklar hem eğlenerek öğrenme fırsatı buluyor hem de bilimsel düşünme becerilerini geliştiriyor.
Atölyenin Amacı ve İçeriği
Bilim Atölyesi'nin temel amacı, özel gereksinimli çocukların bilime olan ilgisini artırmak ve potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı olmaktır. Atölyede gerçekleştirilen etkinlikler, hem pratik uygulamaları hem de teorik bilgileri içeriyor. Çocuklar, basit deneylerle bilimsel prensipleri öğrenirken aynı zamanda problem çözme yeteneklerini de geliştiriyorlar.
Örneğin, atölyede suyun kaldırma kuvveti, elektrik devreleri veya manyetik alanlar gibi konular çeşitli deneyler aracılığıyla uygulamalı olarak öğretiliyor. Bu sayede çocuklar, soyut kavramları somutlaştırarak daha kolay anlayabiliyorlar.
Sosyalleşme ve Gelişim
Atölye çalışmaları sadece bilimsel öğrenimi değil, aynı zamanda çocukların sosyalleşmesine de katkıda bulunuyor. Grup halinde gerçekleştirilen deneyler, işbirliği yapmayı, iletişim kurmayı ve birbirlerine destek olmayı teşvik ediyor. Bu tür etkileşimler, çocukların sosyal becerilerini güçlendirerek topluma daha aktif katılımlarını sağlıyor.
Belediyenin Destekleri Devam Edecek
Esenyurt Belediyesi yetkilileri, özel gereksinimli çocuklara yönelik eğitim çalışmalarına önem verdiklerini ve bu tür projelerin sayısını artırmayı hedeflediklerini belirtti. Atölye çalışmalarıyla ilgili yapılan açıklamada, "Her bir öğrencimizin destekçisi olmaya devam edeceğiz." ifadelerine yer verildi.
Belediye ayrıca, Engelliler Koordinasyon Merkezi aracılığıyla özel gereksinimli bireylere yönelik çeşitli eğitimler, rehabilitasyon programları ve sosyal etkinlikler düzenlemeye devam ediyor. Bu çalışmalarla, özel çocukların yaşam kalitesini yükseltmek ve topluma tam katılımını sağlamak hedefleniyor.
- Bilim Atölyesi'nde deneyler yaparak bilimsel düşünme becerileri geliştiriliyor.
- Atölye çalışmaları sosyalleşmeyi teşvik ediyor.
- Esenyurt Belediyesi, özel gereksinimli çocuklara yönelik eğitimlere destek vermeye devam edecek.
İmamoğlu, Ümraniye’de Örs Ailesi ile Birlikte İftar Açtı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ramazan ayında vatandaşlarla bir araya gelmeye devam ediyor. Bu akşam iftar vaktini Ümraniye'de yaşayan Örs ailesiyle birlikte geçiren İmamoğlu, aile sofrasına konuk oldu.
Emekçi Aile ile Sıcak Bir Buluşma
İmamoğlu, Ümraniye’deki bir evde emekçi Mithat Örs ve ailesi tarafından hazırlanan iftar yemeğini kabul etti. Sofrada Örs ailesinin yanı sıra mahalle sakinleri de yer aldı. İmamoğlu, ailenin misafirperverliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, aile ile sohbet etti ve onların gündelik yaşamlarına dair bilgi alışverişinde bulundu.
Ramazan Ayının Bereketi
İftar sofrasında konuşan İmamoğlu, ramazan ayının manevi atmosferine vurgu yaptı. Tüm İslam aleminin bu mübarek ayda birlik ve beraberlik içinde huzurla geçirmesini dilediğini belirtti. Tutulan oruçların kabul edilmesini temenni eden İmamoğlu, iftar sofralarının dayanışma ve paylaşmanın önemini taşıdığını ifade etti.
Vatandaşlarla Bağları Güçlendirme Çalışmaları
Ekrem İmamoğlu’nun bu tür ziyaretleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin vatandaşlarla doğrudan temas kurarak onların sorunlarını yerinde tespit etme ve çözüm üretme çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. İmamoğlu daha önce de farklı ilçelerde benzer buluşmalarda bulunmuştu. Bu ziyaretler aracılığıyla vatandaşların beklentileri ve önerileri ilk ağızdan dinleniyor, belediye hizmetlerinin bu geri bildirimlere göre şekillenmesi hedefleniyor.
Örs ailesi ise İmamoğlu’nun kendilerini ziyaret etmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Aile, belediye başkanının sıcak ve samimi yaklaşımından etkilenerek teşekkürlerini sundu.
Balkanlardan Soğuk Hava Türkiye'yi Etkileyecek: Sıcaklıklar Mevsim Normallerinin Altına Düşüyor

Türkiye genelinde 18 Mart Salı gününden itibaren Balkanlar'dan gelen soğuk ve yağışlı hava etkili olmaya başlayacak. Meteoroloji uzmanları, soğuk havanın özellikle Çarşamba günü daha belirgin hale geleceğini ve sıcaklıkların önemli ölçüde düşeceğini belirtiyor.
Sıcaklıkta Düşüş Beklentisi
Çarşamba günü ülke genelinde sıcaklıklar 10 ila 15 derece arasında düşerek mevsim normallerinin altına inecek. Bu durum, özellikle yüksek rakımlı bölgelerde kar yağışına neden olabilirken, düşük rakımlarda ise kuvvetli sağanak bekleniyor. Yetkililer, vatandaşların bu soğuk havaya karşı hazırlıklı olması ve gerekli önlemleri alması konusunda uyarıda bulunuyor.
Yağışlı Hava Etkili Olacak
Balkanlar'dan gelen soğuk hava kütlesiyle birlikte yağmurun etkili olacağı bölgeler arasında Karadeniz, Marmara, İç Ege ve Akdeniz kıyıları yer alıyor. Yağışların bazı bölgelerde şiddetli olabileceği belirtiliyor. Özellikle denizlerde rüzgarın kuvvetli esmesi bekleniyor, bu nedenle deniz ulaşımında aksamalar yaşanabilir.
Vatandaşlara Uyarılar
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, vatandaşlardan aşağıdaki konularda dikkatli olmalarını istiyor:
- Soğuk havaya karşı uygun giysiler tercih edin.
- Ani sıcaklık değişimlerine karşı hazırlıklı olun.
- Yağışlı havalarda dışarı çıkarken şemsiye veya yağmurluk kullanın.
- Deniz ulaşımında olası aksamaları takip edin.
- Yüksek rakımlı bölgelerde kar yağışı nedeniyle çığ riskine karşı dikkatli olun.
Sokak hayvanlarını soğuktan korumak için gerekli önlemlerin alınması da önem arz ediyor. Vatandaşlar, barınma imkanı olmayan hayvanlara mama ve su bırakarak destek olabilirler. Bu soğuk havanın ne kadar süre etkili olacağı henüz netleşmezken, meteoroloji uzmanları güncel hava durumu tahminlerini takip etme çağrısında bulunuyor.
Üsküdar'da 14 Mart Tıp Bayramı ve Ramazan Buluşması

Üsküdar Belediyesi, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla ve Ramazan ayının bereketini paylaşmak amacıyla sağlık çalışanları için bir iftar yemeği düzenledi. Etkinlikte, İlçe Sağlık Müdürü ve çok sayıda doktor, hemşire ile diğer sağlık personeli bir araya geldi.
Sağlık Çalışanlarına Teşekkür
İftar programında konuşan Üsküdar Belediye Başkanı, sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarına dikkat çekti. Özellikle pandemi döneminde gösterilen fedakarlıkların tüm toplum tarafından takdir edildiğini vurgulayan Başkan, sağlık çalışanlarının her zaman yanlarında olacaklarını belirtti.
Belediye Başkanı konuşmasında, "Sağlık çalışanlarımız, hasta ve yaralılara şifa dağıtmak için gece gündüz demeden çalışıyorlar. Bu kutsal görevi yerine getirirken gösterdikleri özveri ve fedakarlık gerçekten takdire şayan. Biz de Üsküdar Belediyesi olarak, onların her zaman yanında olduğumuzu göstermek istedik." ifadelerini kullandı.
Ramazan'ın Bereketiyle Bir Arada
İftar yemeği, sağlık çalışanlarının kaynaşmasına ve moral bulmasına olanak sağladı. Programda, Ramazan ayının manevi atmosferi içerisinde sohbetler edildi ve dualar yapıldı. Sağlık çalışanları, bu anlamlı organizasyondan duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
- İftar yemeği, Üsküdar Belediyesi tarafından organize edildi.
- Etkinliğe İlçe Sağlık Müdürü ve çok sayıda sağlık personeli katıldı.
- Belediye Başkanı, sağlık çalışanlarına teşekkür etti ve desteklerini iletti.
Sağlık emekçilerinin özverili çalışmaları, toplum sağlığı için hayati önem taşıyor. Bu tür etkinlikler, onların motivasyonunu artırarak daha iyi hizmet vermelerine katkı sağlıyor. Üsküdar Belediyesi'nin bu anlamlı organizasyonu, sağlık çalışanlarına verilen değeri gösteren önemli bir örnek olarak değerlendiriliyor.
İlk Yorum yapan siz olun!