İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depremde en çok hasar gören şehirlerden Hatay’da faaliyet gösteren 21 farklı sivil toplum kuruluşunun temsilcileriyle buluştu. Konuşmasının başında bölücü terör örgütü PKK ile girilen çatışmalarda şehit düşen 12 askeri rahmetle anan İmamoğlu, “Terörü lanetliyoruz ve umut ederiz ülkemizde; iyiliklerle, huzurla, barışla süren, coğrafi olarak bunun teminatı olduğu bir dönemi yakalarız. Türkiye, bulunduğu konum itibariyle, bulunduğu coğrafyanın tüm iyilikler noktasındaki teminatı olmak zorunda olduğu bir ülke. Türkiye, bu coğrafyada barışın teminatı, huzurun teminatı, demokrasinin teminatı, hak ve özgürlüklerin teminatı, adaletin teminatı olmak durumundadır” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depremde en çok hasar gören şehirlerden Hatay’da faaliyet gösteren 21 farklı sivil toplum kuruluşunun temsilcileriyle buluştu. Konuşmasının başında bölücü terör örgütü PKK ile girilen çatışmalarda şehit düşen 12 askeri rahmetle anan İmamoğlu, “Terörü lanetliyoruz ve umut ederiz ülkemizde; iyiliklerle, huzurla, barışla süren, coğrafi olarak bunun teminatı olduğu bir dönemi yakalarız. Türkiye, bulunduğu konum itibariyle, bulunduğu coğrafyanın tüm iyilikler noktasındaki teminatı olmak zorunda olduğu bir ülke. Türkiye, bu coğrafyada barışın teminatı, huzurun teminatı, demokrasinin teminatı, hak ve özgürlüklerin teminatı, adaletin teminatı olmak durumundadır” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depremde en çok hasar gören şehirlerin başında gelen Hatay’da faaliyet gösteren 21 farklı sivil toplum kuruluşuna mensup üyelerle bir araya geldi. İmamoğlu, Hatay’dan gelen toplam 69 kişilik heyeti, İBB’nin Saraçhane’deki ana yerleşkesinde bulunan tarihi Meclis Salonu’nda ağırladı. Toplantıda İmamoğlu’na, İBB Genel Sekreteri Can Akın Çağlar ve Erdal Celal Aksoy eşlik etti. Konuşmasının başında, bölücü terör örgütü PKK ile girilen çatışmalarda şehit olan 12 askeri anan İmamoğlu, “Hafta sonu hayatını kaybeden şehitlerimize rahmet diliyorum. Terörü lanetliyoruz ve umut ederiz, ülkemizde hiçbir zaman böylesi hepimiz derinden üzen haberlerle değil; iyiliklerle, huzurla, barışla süren, coğrafi olarak bunun teminatı olduğu bir dönemi yakalarız” dedi.
İmamoğlu konuşmasında şunları söyledi:
“SON DÖNEMDE DAHA KARMAŞIK BİR SÜRECİN AYAK İZLERİNİ, AYAK SESLERİNİ DUYUYORUZ: Türkiye zor bir coğrafyada bulunduğuna dikkat çekmek istiyorum. Özellikle son dönemde daha karmaşık bir sürecin ayak izlerini, ayak seslerini duyuyoruz. Bu da bizi hem üzüyor hem tedirgin ediyor, ama bir o kadar da aslında sorumluluk sahibi yapıyor. Çünkü Türkiye, bulunduğu konum itibariyle, bulunduğu coğrafyanın tüm iyilikler noktasındaki teminatı olmak zorunda olduğu bir ülke. Türkiye, bu coğrafyada barışın teminatı, huzurun teminatı, demokrasinin teminatı, hak ve özgürlüklerin teminatı, adaletin teminatı olmak durumundadır. Türkiye, bu coğrafyaya yüzyıllar boyu liderlik yapmış, imparatorlukların, 20. ve 21. Yüzyılda -ki inşallah ilelebet yaşayacak- Cumhuriyetin var olduğu noktadayız ve onun evlatlarıyız. Böylesi bir sorumluluğumuz vardır. Tabii ki bu tarz çatışmalar ve terörist faaliyetler, en fazla da bu coğrafyada bizim canımızı yakıyor, bizim insanlarımızın hayatına mal oluyor. Sona ermesi en büyük dileğimizdir.
ATATÜRK'ÜN MİRASI, ‘YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ’ FELSEFESİ HİÇBİR ZAMAN ESKİMEYECEK: Bu anlamda en tutarlı, en sürdürülebilir, en kalıcı iç ve dış politika süreçlerini yönetmek durumunda olan da bir ülkeyiz. Bu bağlamda, Atatürk'ün bize mirası, ‘Yurtta barış, dünyada barış’ felsefesinin hiçbir zaman eskimeyeceğini ve bunun üzerine çok şey konduğunda, çok değerli bir felsefe olduğunun da altına hepinizin huzurunda çizmek isterim. Zira belki de ‘En derin konuşulacak topluluk kimdir’ deseniz, herhalde Hataylılar olur. Çünkü Hatay, çok özel bir şehrimiz ve içinde barındırdığı değerler, inançlar, etnik gruplar, çok yönlü baktığımızda aslında dünyaya bile servis edilip, anlatılabilecek bir kadim kültürü temsil ediyor. Bu yönüyle, ‘Türkiye'nin niçin bu coğrafyada az önce bahsettiğim meselelere önderlik etmesi gerekir’in belki de net bir özetidir Hatay. Bu yönüyle çok yönlü yaşamı, kültürü, tarihi, o derinlikleriyle biraz da İstanbul ve Hatay da birbirine benzeyen ki kadim şehir.
6 ŞUBAT DEPREMLERİ, HATAY VE İSTANBUL ARASINDA YENİ VE DERİN BAĞLAR KURDU: 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri Hatay ve İstanbul gibi iki kadim kent arasında yeni ve derin bağlar kurdu. Bu oluşan bağların sürekli ve sürdürülebilir olması, aynı zamanda iki şehir arasındaki bu ilginin, Hatay ayağa kalkana kadar, bütün sorunlarını çözene kadar devam etmesinin şart olduğunu düşünüyorum. Depremde en büyük zararı gördüğünü net olarak bildiğimiz şehir Hatay’ın yaralarını sarması noktasında yeterli çaba ve özenin gösterilmesi elbette ki isteğimizdir, talebimizdir. Ama bir gerçeğin altını çizelim. Bugüne kadar, bu kadar derin tahribat yaşanmış ve bu tahribat yaşandığı zaman diliminde daha çok özen gösterilmesi gerektiği ortada olan, özellikle yapısal, tarihsel geçmişine baktığınızda böyle bir hakka sahip olduğunu düşündüğüm Hatay'da, ne yazık ki yeterli çaba ve özenin gösterildiğini söylemek mümkün değil. Başta barınma, beslenme, sağlık gibi temel sorunlar olmak üzere, birçok problem yaşanıyor ve kabul edelim ki önümüzde zor da bir kış dönemi daha var. Bu konularda tüm yetkili kurumlar, görevlerini eksiksiz yerine getirmek ve daha fazla sorumluluk üstlenmek, daha büyük bir koordinasyonla hareket etmek durumundadır.
YENİ VE CESUR BİR ANLAYIŞ İÇERİSİNDE HEP BİRLİKTE HAREKET ETMEK GEREKİYOR: Bazen sözler yetersiz kalıyor. Çok fazla laf kurunca, aslında sizler iş üretmek yerine, laf üretme pozisyonuna düşebiliyorsunuz. Ben, bu pozisyona asla düşmek istemem. İş üretmek zorundayız Hatay'da. İşin neti bu. İş üretmek zorundayız ve Hataylıların sorunlarına çözüm olmak durumundayız. Oradaki toplumun, insanların beklentilerinin karşılamak için koordineli planlı, abur cubur değil, bir işi düzeltirken başka bir yıkıcılığı var etmek değil, tam aksine çok bilimsel, teknik bir çalışmanın önünü açmak gerekir. ‘Devletin gücü nasıldır, nasıl ölçülür’ derseniz, çağdaş kavramlarla, aslında vatandaşın sorunlarını çözme kapasitesinden devletin gücünü anlarsınız. Ve bu, insanların devletine dönüp duygularını, daha morali yüksek hale getirir. Vatandaşlarımızın, net olarak o coğrafyada devletin çözüm üreten gücünü, en yüksek seviyede hissetmek istediğini görüyorum. Ve bunu talep ediyor. Haklı olarak tercih ediyor. Karşımızda tek bir yöneticinin ya da bir grup yöneticinin bilgisi ve becerisiyle çözülemeyecek, çok boyutlu sorunların olduğu bir bölgedeyiz. Ve yaşananlar, bu sorunların ancak ve ancak böyle çözülebileceğini bize gösteriyor. Her adımı, aklın ve bilimin öncülüğünde ve yol göstericiliğinde yönetmemiz gereken, hassas bir ortamla karşı karşıyayız. Bu süreç, yanlış alışkanlıklardan kurtulmayı, yeni ve cesur bir anlayış içerisinde hep birlikte hareket etmeyi de gerektiriyor.
90 BİN İBB ÇALIŞANLARININ DA KATKILARIYLA KIRIKHAN’DA OKUL YAPIYORUZ: Biz, İBB olarak, depremle ilgili bilgileri alır almaz, hep birlikte koordine olduk, organize olduk. AFAD'ın İstanbul şehrini, Hatay'la eşleştirdiğini öğrenir öğrenmez, kendi Afet Koordinasyon Merkezi’mizde, arkadaşlarımızla toplantı yapıp, hızlıca bir afet yaklaşım planı hazırladık Hatay'a dönük. Ve ilk an itibariyle, konunun uzmanlarıyla; ilk hafta, ilk ay, ilk yıl içinde yapmamız gerekenleri ortaya koyduk. Bu doğrultuda da elimizden geleni yapmaya çalıştık ve devam ediyoruz. Yani uzaktan izlemiyoruz, birebir içine girmeye, içine dalmaya gayret ediyoruz. O çerçevede şehrimizin yanındayız. Çok yakın bir zaman diliminde, 90 bin İBB çalışanlarının da katkılarıyla, Kırıkhan Mesleki ve Anadolu Teknik Lisesi'nin inşaatına başlayacağız. ‘Her anında nasıl bir fırsat doğururuz ki, Hatay'ın yanında oluruz’ diye de düşünce üretiyoruz. Hiç hafızamızın dışında olmadı, olmayacak.
HATAY'I VE DEPREMDE ZARAR GÖRMÜŞ DİĞER ŞEHİRLERİMİZİ AYAĞA KALDIRMAK ZORUNDAYIZ: Depremden etkilenen şehirlerimizin yeniden inşası önemli bir konu. Tabii ki kayıplarımızı, canlarımızı geri getiremiyoruz. Ama bundan sonra olabilecek afetlere çok çok çok dayanıklı bir şehir var etme konusunda da önemli bir sorumluluk eşiğindeyiz. Bu bağlamda faaliyete geçirdiğimiz, Şehir Planlama Ofisimiz ve mühendislerimiz ile Hatay'da çalışmaya devam ediyoruz. Ortak çalışma ofisi kurduk Hatay Büyükşehir Belediyesi'yle. Biliyoruz ki Antakya'sı, Defne’si, İskenderun'u, Samandağ’ı, Dörtyol'u, birçok yöresiyle birlikte Hatay, bir günde kurulmadı. Binlerce yılın oluşturduğu bir şehir. Gerisinde eşsiz ve muazzam bir tarih var. Büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmanın da haklı gururu var hem Hataylılarda hem bütün ülkemizde. Nice acılar, nice badireler atlatmış, yine de hayata bağlılığını, insanlığını yitirmemiş bir coğrafya olmanın da haklı gururunu taşıyor Hatay. İşte tam da bu yönüyle Hatay'ın ortak aklının ne düşündüğünü, örgütlü gücünü yansıtan isimlerini, kuruluşlarını, kanaat önderlerini dinlemek, onlarla birlikte üretmek, onlarla birlikte çözüm bulmak ve can kulağıyla her anını dinleyerek, hissetmek zorunda yöneticiler. Biz de Hatay'a dönük bakışımızı bu duygularla yönetiyoruz. Hatay'ı ve depremde zarar görmüş diğer şehirlerimizi ayağa kaldırmak zorundayız. Bu bir zorunluluktur. Birinci derecede sorumluluktur."
HATAY HEYETİNDEN İMAMOĞLU'NA: “DEPREMİN EN UĞURSUZ ANINDA YEŞEREN TAVRINIZLA GÖNÜLLERİMİZİ FETHETTİNİZ”
İmamoğlu’nun ardından Hatay heyeti adına, Antakya Samandağ İskenderun Kültür Yardımlaşma Dayanışma ve Çevre Gönüllüleri Derneği (ASİ-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tevfik Usluoğlu ve Hatay Büyükşehir Belediyesi Deprem Konseyi Başkanı Prof. Dr. Nesrin Erçelen söz aldı. Hatay adına; görüş, öneri ve taleplerini paylaşan Dr. Usluoğlu ve Prof. Erçelen, deprem felaketini yaşayan kentlerini yalnız bırakmayan İmamoğlu’na teşekkür ederek, özetle şunları dile getirdi:
“Aramilerden başlayarak; Türklerin, Süryanilerin, Arapların tüm değerlerini bir araya getirip, akıl ve bilimle, uygarlık gerçekleriyle bugüne kadar getirmiştik. Ancak ne yazık ki akıl ve bilimden uzaklaştıkça, felaketler yaşamaya başladık. Ve 6 Şubat'ta, 20 Şubat'ta olmak üzere 4, toplamda da binlerce depremi yaşayan kadim Antakya'nın çocukları, Asi'nin çocukları olarak, bir felaketle karşı karşıya kaldık. Ve bu felaket; bizde bir umutsuzluk yarattı. Ciddi kayıplar yaşadık. Ve bir umutsuzluk içindeyken, saygıdeğer Başkanım sizler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak, bize umut oldunuz, bize destek verdiniz, bize onur verdiniz. Tüm emekleriniz için müteşekkiriz. Depremin en uğursuz anında yeşeren bu tavrınızla gönüllerimizi fethettiniz. Hatay halkının, kadim Antakya'nın ve Asi'nin çocuklarının saygı ve selamlarını size getirdik. Sayın Başkanım, inanıyoruz ki aramızda sarsılmaz bir sevgi bağı oluştu. Ve bu bağla, daha büyük dayanışma içerisinde olacağınıza eminim” dedi.
“HAYATIMDA BELKİ DE EN DEĞERLİ ÖDÜLLERDEN BİRİSİ"
“Sizin söylediğiniz sözler üzerine, sadece şunu söylemek isterim” diyerek tekrar söz alan İmamoğlu, duygularını şöyle dile getirdi:
"Gerçekten koordineli bir sürece ihtiyacımız var. Bizim orayla zaten bağlarımız, kurumsal olarak devam edecek Hatay Büyükşehir Belediyemizle. Ama burada da hem Erdal Bey olsun, Gülay Hanım olsun, Genel Sekreterimiz nezdinde bütün kurum kuruluşlarımız olsun, biz bu bağlantıyı daha güçlendirerek devam edelim istiyoruz. Zaten gözümüz, kulağımız orada; hiç bırakmayacağız. İnşallah hep birlikte, tahminimizin de üzerinde bir hızla, o kadim kentimizi ayağa kaldıracağız. Bana gerçekten çok büyük bir gurur verdi şu an yaşadığım olay. Aslında biz görevimizi yapıyoruz. Ama böylesi bir gönül bağlılığı olduğunu hissetmek, benim hayatımda belki de en değerli ödüllerden birisi. Bunu hayatım boyunca hiç unutmayacağım. Nerede olursak olalım, bu şehri ve o kadim bölgeyi ayağa kaldırma konusunda kendimi sorumlu olarak hissedeceğim.”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!