İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 60 yıllık mülkiyet problemi çözülerek başlanan KİPTAŞ Karanfilköy Projesi’nde dairelerin kura çekilişine katıldı. Pençe Kilit operasyon bölgesinde şehit olan askerler için başsağlığı dileyen İmamoğlu, “İşbirliği içerisinde acımızı hep birlikte hissederek ve bilerek, sorunların üstüne hep birlikte çalışarak ve düzenli bir şekilde giderek eminim ve biliyorum ki terör belasını, terör örgütlerini hep birlikte bu cennet vatanın üzerinden püskürtürüz, uzaklaştırırız, yok ederiz… En başta her şeyimizle canımızı, vatanımızı emanet ettiğimiz, Silahlı Kuvvetlerimize olan güvenimizle birlikte devletimizin bütün yönetim kademelerinin, bizlerin başımızı öne koyup düşünmemiz gereken ve Silahlı Kuvvetlerimizin büyük mücadelesini arka planda nasıl katkı sunmamız gerektiğini de hep birlikte tasarlamamız gerektiğinin altını çizeyim. Türkiye'miz için ne yazık ki terör beka sorunlarından birisidir. Ve bunu aşmak da bizim elimizdedir” dedi.

Haber: OKTAY YILDIRIM Kamera: ADEM KARABAYIR
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 60 yıllık mülkiyet problemi çözülerek başlanan KİPTAŞ Karanfilköy Projesi’nde dairelerin kura çekilişine katıldı. Pençe Kilit operasyon bölgesinde şehit olan askerler için başsağlığı dileyen İmamoğlu, “İşbirliği içerisinde acımızı hep birlikte hissederek ve bilerek, sorunların üstüne hep birlikte çalışarak ve düzenli bir şekilde giderek eminim ve biliyorum ki terör belasını, terör örgütlerini hep birlikte bu cennet vatanın üzerinden püskürtürüz, uzaklaştırırız, yok ederiz… En başta her şeyimizle canımızı, vatanımızı emanet ettiğimiz, Silahlı Kuvvetlerimize olan güvenimizle birlikte devletimizin bütün yönetim kademelerinin, bizlerin başımızı öne koyup düşünmemiz gereken ve Silahlı Kuvvetlerimizin büyük mücadelesini arka planda nasıl katkı sunmamız gerektiğini de hep birlikte tasarlamamız gerektiğinin altını çizeyim. Türkiye'miz için ne yazık ki terör beka sorunlarından birisidir. Ve bunu aşmak da bizim elimizdedir” dedi.
İBB iştiraki KİPTAŞ, Karanfilköy bölgesinde 60 yıllık mülkiyet problemini uzlaşı ile çözerek yıllardır beklenen kentsel dönüşüm sürecini başlattı. Tahliyelerin ve yapıların yıkımının ardından 29 Nisan 2023’te proje alanına ilk temeller atıldı. Tüm etaplarda inşaat çalışmalarının hızla sürdüğü proje için Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde (MKM) Karanfilköy daire belirleme kura çekilişi yapıldı. Pençe Kilit operasyon bölgesinde şehit olan 9 asker için saygı duruşu ile başlanan programda konuşan İBB Başkanı İmamoğlu, “Hepimizin evine ulaşan acı haberle sarsıldık ve şehitlerimizi rahmet diliyorum. Hem milletimizin hem silahlı kuvvetlerimizin hem de ailelerimizin başı sağ olsun. Yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum” dedi.
İmamoğlu’nun konuşmasının satır başları şöyle:
"YILLARDIR BU LANET OLASI TERÖR BELASININ DERDİNİ ÇEKİYORUZ VE EVLERİMİZE KEDERLER ÇÖKÜYOR: Bu salonda tabi çok özel bir buluşmayı sağladık. Yoğun ilginizden şu hissediliyor. Özellikle hanımefendilerin, annelerin hatta babaannelerin, annelerin, anneannelerin gözlerinde o ışıltıyı hissedebiliyorum. Yıllardır umut ettikleri mülklerinin gerçek anlamda sahibi olmaları ve bir an önce evlerine girip güvenli bir yaşam sürdürebilmelerinin çabasının sonuca erişmesindeki o huzuru hepinizin gözlerinde görüyorum. Tabi şunu söyleyeyim biz yıllar boyu süren bu ve buna benzer çıkmazları aşarak insanlarımızın çözümü hissettiği, çözümün bulunduğu ortamı gördüğü bir İstanbul var etme duygumuzu bir sonucu bugün yaşadığımız. Tabi günlerce, aylarca, yıllarca heyecan içinde gün saydığınız bu duygu inşallah bugün bahtınıza o dualarla bahtınız açık olsun dediğiniz dualarla hissettiğiniz sonucu bugün size yaşatmak bize nasip oldu. İşte bu mutluluk ve heyecan içerisinde buluşmayı sağladık ama ne yazık ki hepimizin de bildiği üzere yine dün hepimizin evine bulaşan acı haberle sarsıldık ve şehitlerimizi rahmetle anarken hem milletimizin hem silahlı kuvvetlerimizin hem de ailelerimizin başı sağ olsun. Tabi yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Bu vatan için evlatlarını şehit veren ailelerimize, başta annelerimize, babalarımıza sabır diliyorum. Onlarla birlikte hepimiz üzüntülüyüz. Şunu söyleyeyim bu ülkenin pırıl pırıl genç evlatlarını, askerlerimizi şehit vermek elbette hepimizi üzüyor, derinden üzüyor. Ben başta bir baba olarak üzülüyorum. Hepimizin evlatları bugün eğer yaşamlarını sürdürüyorsa hayatlarını devam ettiriyorsa o şehitlerimizin bu mücadelesi sayesinde. Ne yazık ki şunu da konuşmak lazım, yıllardır bu lanet olası terör belasının derdini çekiyoruz ve evlerimize kederler çöküyor.
ŞEHİTLERİMİZİ VERDİĞİMİZ ANLARDA BİLE BU İŞİ SİYASETİN BİR PARÇASI HALİNE GETİRME ÇABALARINI YAŞIYORUZ: Yöneticiler, bizler hepimiz aslında esas görevi işte vatandaşlarımızın başına gelebilecek bu tür belaları, sıkıntıları def etmektir. Vatandaşlarımızın huzur ve refah içerisinde yaşamalarını sağlamaktır. Bunun için çalışmak zorundayız ve hep birlikte milletimizi zora sokan, sıkıntıya sokan üzen, başını öne eğen, acı çektiren ne varsa, milletimize bu sıkıntıyı yaşatan ne varsa bunları bertaraf etmeliyiz. Bizlerin en büyük çabası da bu olmalı. Hele hele terör belasına karşı amasız, fakatsız doğru çözümlerle ve dileğimiz odur ki, tek bir şehit bile vermediğimiz bir Türkiye var etmek. Bu da en kalıcı şekliyle çözümlerin oluşması amacıyla yapılması gereken iş ve işlemler vardır. Başta milli birliğimiz ve beraberliğimizi sağlamak. Hepimizin bu acıyı hissettiğini bilmemiz ve bunu hissetmemiz. Biz bazen acıyı bile bölüyoruz. Şehitlerimizi verdiğimiz anlarda bile bu işi dönem dönem siyasetin bir parçası haline getirme çabalarını yaşıyoruz. Bu bizi büklüm büklüm ediyor. Yani parçalıyor inanın bu çok kötü bir şey.
TERÖR BELASINI TERÖR ÖRGÜTLERİNİ HEP BİRLİKTE BU CENNET VATANIN ÜZERİNDEN PÜSKÜRTÜRÜZ, UZAKLAŞTIRIRIZ VE YOK EDERİZ: Bu milletin hiçbir ferdinin bazı şeylerde duygu farklılığı olamaz. Bu milletin bayrağı, bu milletin vatanı, bu milletin birliği, beraberliği bütünlüğü. Bu cennet vatanı hep birlikte var ettik. Atalarımız, dedelerimiz, ninelerimiz nice mücadelelerle yüzyıllardır vatan edindiğimiz bu toprakta var olabilmek adına hepimizin evinde şehit de var gazi de var, hepimizin yuvasında var. Öyle acılar var ki Balkanlar'dan göç edip buraya gelenlerin yaşadığı acılar, trajedileri mi konuşsak, ya da Kafkaslar’dan buraya gelirken vatan edinirken yollarda, yüz binlerce insanın öldüğü, yok edildiği ne yazık ki katledildiği ortamlarını konuşsak, işgal altında kalan bu cennet vatanın bir karış toprağını dahi vermemek uğruna bir yuvadan tek bir kişinin kalmadığı kurtuluş mücadelesinden Çanakkale mücadelesine kadar geçmişimizi mi konuşsak? İşte bütün bu birlik beraberlik duygusu böyle bir şey. Ben bir acının yaşandığı anda bu cennet vatanın herhangi bir köşesinde bir vatandaşımızın içine de o acının düştüğünü hissediyorum. Bu yönüyle işbirliği içerisinde acımızı hep birlikte hissettiğimizi hissederek ve bilerek sorunların üstüne hep birlikte çalışarak ve düzenli bir şekilde giderek eminim ve biliyorum ki terör belasını terör örgütlerini hep birlikte bu cennet vatanın üzerinden püskürtürüz uzaklaştırırız ve yok ederiz. Ama önce hep birlikte olabilmeyi, birlikte başarabilmenin o ana karakterini mutlaka sağlayabilmeyi başarabilmeliyiz. Bu bakımdan bu sabah tabi ki başka bir duyguyla, başka bir coşkuyla huzurunuza çıkmayı temenni ederdim ama yine acı düştü.
TÜRKİYEMİZ İÇİN TERÖR BEKA SORUNUDUR. DEPREM DE BU MEMLEKET İÇİN BİR BEKA SORUNUDUR: Bütün bu yaşananlar, her şeyimizle canımızı, vatanımızı emanet ettiğimiz, silahlı kuvvetlerimize olan güvenimizle birlikte devletimizin bütün yönetim kademelerinin, bizlerin başımızı öne koyup eğip düşünmemiz gereken ve o Silahlı Kuvvetlerimizin büyük mücadelesini arka planda nasıl katkı sunmamız gerektiğini de hep birlikte tasarlamamız gerektiğinin altını çizeyim. Türkiye'miz için ne yazık ki terör beka sorunlarından birisidir ve bunu aşmak da bizim elimizdedir. Şunu söyleyeyim aslında Türkiye'miz adına bir beka sorununun daha çözümü için buradayız. Deprem de bu memleket için bir beka sorunudur. Bakın daha bir yılını doldurmak üzere olan 6 Şubat depremi on binlerce diye tarifleyebileceğimiz sayısını söylemekten böyle geri durduğumuz, söylediğimizde içimizi yakan insanımızı kaybettiğimiz bir depremi yaşadık ve o insanlar kendilerini huzurlu hissetmek istedikleri yuvalarında gece uyurken hayatlarını kaybettiler. Nice çocuklar, nice kadınlar, gençler, evlatlar, büyükler hep beraber her birini toprağa verdik ve büyük acılarla verdik. Hala acısı o bölgede var. Hala çözüm bekleyen derin sorunlarla milyonlarca insanımız yüzleşmekte. İstanbul'daki deprem meselesi de beka meselesidir. Çünkü aynen Doğu, Güneydoğu'da yaşadığımız depremler gibi. Buradaki deprem de büyük bir tehdit olarak kapıda beklemektedir.
İSTANBUL’A ÇÖZÜM BULMAK KOLAY DEĞİLDİR: Depremin ne zaman olacağı, kaç şiddetinde olacağı düşünmeden ve konuşmadan çünkü oraya hiçbir etkimiz yok. Depremin ne zaman olacağına kaç şiddetinde olacağını hiçbir etkimiz olamıyor. Bu doğanın bir gereği İstanbul'da da yaklaşık 250 senede bir yüksek şiddette olan bir depremden bahsediyoruz. Ve biz aslında şu anda o devinimin o dönem ucunda bulunan bir süreçte yaşayan insanlarız İstanbul'da. Dolayısıyla bunu konuşmayalım. Bayılıyoruz bunu televizyonda konuşulmasına. Ne zaman olacak? Şiddeti ne olacak? Zannediyoruz çok konuşulunca bir 20 sene, 30 sene daha ileri gidecek veya 40 sene daha ileri gidecek veya şiddeti biraz aşağı düşecek. Bu bizi ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren başka konular var ve bu konuda çözüm bulmak zorundayız. Nasıl? Milletimizle birlikte. Yani sizlerle aynen böyle bir arada olarak, bir arada konuşarak nasıl kurumlarımızla, bizler, belediyeler, büyükşehir, ilçe, bakanlık, devletimizin bütün kurumları. Kimler? Tabii ki finans kuruluşlarıyla, tabi ki yüklenici firmalarla, sektör bileşenleriyle. Yani bu iş bütünlükçü bir hareket istiyor. Niçin beka sorunu biliyor musunuz? İstanbul ve çevresinin bu ülkenin gayri safi milli hasılasının yüzde altmışını ürettiğini unutmayalım. Yani İstanbul aslında belli bölgelere, belli yörelere bir yerde olan bir depreme ya da bir afete koşar, yetişir, çözüm de bulur. Ama İstanbul'a çözüm bulmak kolay değildir.
BU İŞİ ELİMİZE YÜZÜMÜZE GÖZÜMÜZE BULAŞTIRMAYALIM GELİN BERABER KONUŞALIM: Bu bakımdan en az hasarla. En hafif haliyle inşallah Allah'ımıza dua ediyoruz hep birlikte çalışarak başaracağımıza da inanıyoruz. Kimsenin burnunun kanamayacağı şekliyle depremleri atlatabilmenin yolunu çizmeli ve çözümlerini bulmalıyız. Bakın daha yeni Japonya'da 7.6 şiddetinde deprem oluyor ve bir can kaybı veya işte büyük bir trajik görüntü görmüyoruz. Raporunu istedim hem oradan aldığımız raporlarla hem ulusal, uluslararası kaynaklardan edindiğimiz belgelerle biz bunu niçin yapmayalım? Niçin yapamayız? Yaparız. İnanın, Şili yapmış, Peru yapmış, Arjantin yapmış, biz yapamayacağız, olmaz. Utanç duymalıyız. Ama ya bu işi elinize, yüzünüze, gözünüze bulaştırmayalım. Birlikte konuşalım, birlikte çözüm bulalım. Hep beraber yapalım. Gerçekten böyle olmalı. Bunun anahtarı burada. Beş yıl önce göreve başladığımızdan bugüne bu yolculukla sürdürüyoruz bütün iş ve işlemlerimizi depreme yönelik. Yani bu meseleyi muhatabı kimse masasına giderek bakın masamıza çağırarak değil, masasına giderek çözümün nasıl olacağını nasıl olduğunu anlatarak bir süreç geçirdik geçirmeye de ısrarla devam ediyoruz. Bir yandan da işimize baktık. Bu bakımdan biz bu kentsel dönüşüm meselesinin de bu söylediği bütüncül mücadelenin bir parçası.
İSTANBUL’DA BİR DEPREM OLDUĞUNDA ÇIKACAK OLAN ENKAZ 200-250 MİLYON METREKÜPÜN ÜZERİNDE OLACAĞI TAHMİN EDİLİYOR: Kentsel dönüşüm her şey değil bakınız. O kadar etkileri var ki çevresel, ekosisteme dair etkileri yani bir deprem olduğu zaman önceden tedbir almamız gereken, o kadar çok şey var ki. Sadece evlerimiz diye düşünüyoruz, değil. Yollar, köprüler, viyadükler altyapı, kanalizasyon, içme suyu, doğal gaz bütün bunlarla ilgili yatırımları yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Yani bu 360 derece bir iş bu. Bakınız, deprem bölgesinde aylarca hatta yılına geldi işte birçok sorun yaşanıyor altyapıda, şurada burada. Bütün bunları çözüme kavuşturmalıyız. Bir yandan yenilerini yaparken depreme dayanıklı, daha dayanıklı hale getirmenin çabasını ortaya koyarken bir yandan geçmişte yapılmış ama bugünün deprem yönetmeliğine ya da depremin etkisine dayanıklı olmayan altyapı üstyapı, çevre yetkileri vesaire gibi ne var ise onlara da çözüm bulma konusunda yoğun bir emek sarf ediyoruz. Bakınız bu şehirde, Allah korusun bir deprem olduğunda enkazın büyüklüğü 200-250 milyon metreküpün daha üzerinde bir büyüklükten bahsediliyor. Enkazın bile kaldırılmasının bile yükünü düşünün. İşte böyle bir yükü olan, yollarının kesintisiz çalışması gerekiyor.
BİR ŞAHSIN, BİR ŞİRKETİN, BİR GRUBUN ÖZEL ÇIKARI UĞRUNA BİR TEK PARSELDE, BİR TEK YERDE ÖZEL İMAR ÇIKARILMASINA MÜSAADE ETMEDİK BÖYLE BİR TEKLİFİ MECLİSE ASLA GETİRMEDİK: İşte metro yatırımının da böylesi bir deprem şehrinde o kadar önemli olduğunun altını çizelim. O bile hem ulaşım hem oralarının bir sığınak bir sağlık alanı vesaire kullanması gibi lojistik alanların yapılması gibi birçok yaptığımız yatırım. Yani İstanbul'un neredeyse en batısında kurduğumuz Ahmet İsvan Halk Ekmek Fabrikası o kocaman yapı aynı zamanda bizim lojistik merkezimiz projesi. Ya da Tuzla'da yaptığımız ve şu an tam gaz devam ettiğimiz yeni hal binasının yanındaki o büyük yapımız bir lojistik merkezi olarak İstanbul'un bu sorunlarına çözüm bulacak depremle mücadelenin adımları. O bakımdan bu beka sorunu dediğimiz, ekonomik olarak çok büyük zora sokacak olan bizi bu deprem sürecine dair mücadelemizi gerçekten topyekun verilmesi ve devletimizin, milletimizin asla diz çökmemesi için birlikte hareket etmeli ve çözümler bulmalıyız. Biz 2019’dan bu yana inanın, bir mesela çok önemli bir adım attık. Bunu lütfen iyi anlayın. 2019’dan bu yana bizim yönetimimizde, bir şahsın ya da bir şirketin, ya da bir grubun özel çıkarı uğruna bir tek parselde, bir tek yerde özel imar çıkarılmasına müsaade etmedik böyle bir teklifi meclise asla getirmedik. Bu önemli bir şey. O büyükşehir belediyesinin koridorlarını ben siyaset yaşamım ve belediye başkanlığı dönemlerinden dolayı yaklaşan 15 yıldır bilirim. Burada çok deneyimli meclis üyesi arkadaşlarım, belediye başkanı arkadaşlarım var. Bu tür parsel bazında bir kişinin, bir grubun imar artışı meselesinde oralarda bu işin nasıl takip edildiğini ve adımlar atıldığını bilinir. Biz yapmadık, yaptırmadık, yaptırmayacağız.
BİZDEN ÖNCE YÖNETENLER ÇIKTI DEDİLER Kİ BİZ İSTANBUL'A İHANET ETTİK: Bakın bu önemli. Bu niye önemli biliyor musunuz? Ya bu şehre bir bütün bakmazsak, bu millet nasıl yaşayacak? Mahalleler nasıl oluşacak? Evler nasıl bir araya gelecek? O evlerin okulları, sağlık ocakları, hastaneleri nasıl tasarlanacak meselesine bir bütün bakmayı başaramazsak bu kadim şehri Fatih Sultan Mehmet'in, Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emaneti İstanbul'a ihanet ederiz. Zaten bizden önce yönetenler çıktı dediler ki biz İstanbul'a ihanet ettik. Onun için millet İstanbul'a ihanet edeni sevmez bu çok net. O bakımdan biz bu tarz yapılaşmalara, imarlaşmalara, kaçak yapılara, işgallere asla göz yummadık yummayacağız. Kamuya ait alanları koruma alanları, su havzaları bizim için hassas bölgeler oldu olmaya devam edecek. Yüzlerce noktasını bu şehrin yeşil alanlara büründürmenin vadileri, kıyıları ve o alanları yaparken de hassas bir biçimde yapmanın özenli çabasını ortaya koyduk. Meydanları daha geçenlerde işte Beşiktaş Belediye Başkanımızla Rıza Polatlı Beşiktaş Meydanı’nı açtık. Ya yıllarca oranın nasıl metruk nasıl işgal altında olduğunu yani perperişan bir halde olduğunu gördük ve yaşadık. Şimdi gidin en soğuk akşamda bile İstanbul'da, en havanın iyi olduğu ortamda bile şu kısacık günlerde ben bazen geçen yıl böyle durum uzaktan bakıyorum. Yüzlerce, binlerce insan bir arada hasbihal ediyorlar, konuşuyorlar. Daha önce Barbaros Bulvarı’ndan gelen koşarak vapuruna giderdi. Şimdi koşarak vapura gitmiyor. Bir duruyor böyle etrafına bakıyor. İnsanın mutlu eden şeylerdir bunlar.
FİKİRTEPE İSMİNE DE YAKIŞMAYACAK, İSTANBUL'A YAKIŞMAYACAK, KADIKÖY'E YAKIŞMAYACAK BİR POZİSYONA EVRİLDİ: İnsanlar şehirlerin meydanlarında, güzel caddelerinde yeşil alanlarında, yaşam vadilerinde Haliç'in kıyılarındaki o güzel peyzaj uygulamalarında mutlu olurlar ve mutlu olarak evlerine gidenler, evlerinde de mutlu olurlar. Birbirlerine iyi davranırlar. Çocuklarına iyi davrandılar. O moralle başarılı olurlar. Yani şehir mutluluğu, şehrin insanlarına verdiği mutluluk aslında toplumsal ve milletçe mutluluk anlamına gelir. O bakımdan yaptığımız işin önemli olduğunu ifade edelim. Genel müdürümüz söyledi. Karanfilköy hani merkezi bir yerde rantı yüksek, çözümü kolay eleştirisi yapanlar oldu dedi. Size bir örnek sunmak istiyorum. Merkezi noktada ya da değerli noktada diye birbirinden ayırt edemeyeceğimiz, birbirine çok yakın iki semtten bahsediyorum. Birisi Karanfilköy olsun birisi de hepinizin yakından bildiği Fikirtepe olsun. Fikirtepe’yi biliyorsunuz değil mi? Fikirtepe'ye ister D100 karayolundan, Bostancı tarafından gelirken bakın, ister İstanbul birinci köprüyü geçip Altunizade'den devirdikten sonra yukarıdan aşağı inerken bakın. İster Harem’den gelirken bakın. Göreceğiniz tek şey var. Kocaman bir beton blok duvar. Fikirtepe'nin aslı fikirleşmeden gelir. Orası aslında Osmanlı döneminde aydınlanmanın en çok hissedildiği, konuşulduğu, sohbet edildiği mekanların olduğu yerden gelen bir Fikirtepe ne yazık ki ismine de yakışmayacak, İstanbul'a da yakışmayacak, Kadıköy'e de yakışmayacak bir pozisyona evrildi. Niye? Ben meslek yaşamımdan biliyorum. İki binlerin başlarından itibaren 2007-2008 itibaren Fikirtepe tartışması başlatıldı. Ya neler yapılmadı? Neler yapılmadı?
VATANDAŞIMIZIN KAZANDIĞI YERDE BİZ VARIZ ONLARIN KAYBETTİĞİ YERDE BİZ YOKUZ: Ben biliyorum uzaktan isledim. Kulak misafiri oldum. Emlak piyasasından mesleğim gereği yaptığım iş yaşamım gereği duydum. Gizli emsal artışları, gizli pazarlıklar, bir kısım devletin kurumlarının ama belediyeler üzerinden yani o zaman büyükşehir belediyesi, TOKİ, Emlak Konut, Şehircilik Bakanlığı dönem dönem bu işe alet edildi. Ve kötü bir iş çıktı ortaya. Size bir şey söyleyeyim mi evini veren, gecekondusu olan ya da orada tapulu binası olan, evini veren benim gariban vatandaşımın hiçbiri mutlu değil. Fikirtepe'de hiçbirisi mutlu değil. Müteahhit mutlu değil o da battı çoğu. Devlet de mutlu değil, kurumlar da mutlu değil. Kimse mutlu değil, biliyor musunuz işin ucunda? Belki bilmediğimiz bir avuç insan mutlu olmuş olabilir. Onu da ben takip edecek değilim. Bu acı durumun yaşanmasının sebepleri var. Gelelim Karanfilköy’e. Yine burası çözüm bulmadı. 50 yıllık geçmişi var neredeyse bu tartışmanın. Ne oldu? Her şeyi şeffaf yaptık. Göreve gelir gelmez arkadaşlarımla her şeyi şeffaf yaptık. Kiminle, sizlerle. Açık açık konuştuk. Kiminle? Bu işin ilgili kamu kurumlarıyla ama bakanlık ama başka kurumlar makamlar ama meclis o kadar şeffaf yaptık ki. Bazıları şaşırdı ya bu kadar şeffaf olmanın arkasında ne var diye. Arkasında bir tek şey var. Vallahi bizim gönlümüzdeki iyi niyet var. Vatandaşımızın kazandığı yerde biz varız. Onların kaybettiği yerde biz yokuz. Ya da bir avuç insanın kazandığı yerde biz yokuz. Milletin kazandığı yerde biz varız bu kadar net. Bakın vatandaşa rağmen, bilime ortak akla rağmen iş yapılmaz ve biz burada vatandaşın can güvenliğini, çıkarlarını öne koyarak ortak akıldan, teknikten, mühendislikten, mimarlıktan da faydalanarak güzel bir iş çıkardık. Ve Karanfilköy’de sürecimizi başlattık tıkır tıkır işledi. Ve çok güzel işler ortaya çıktı.
İSTANBUL'UN YÖNETİM KOLTUĞU KUMANDA KOLTUĞU ÖNEMLİDİR. O KOLTUĞA OTURAN MİLLETİNİ DİNLEYECEK TAM YOL İLERİ DİYECEK: Göreceksiniz yarınlarda, bugünden de koyabilirsiniz. Fikirtepe'yi alın, koyun maket olarak sol tarafa, Karanfilköy'ü alıp koyun maket olarak sağ tarafa bütün İstanbullular seyretsin. İstanbul'un geleceğini kime emanet edeceğini de oradan karar versin. Tabi yüklenicimizle ve bütün paydaşlarıyla yol yürürken iş bitti, toparlandık, her şeyi sağladık. Ama inanın buradan ekstra kaynaklar ürettik. Yani biraz komşuda pişer, bize de düşer misali oldu ama Rıza Bey. Sarıyer'e bu işin ucu dokundu ve orada başkanımızla da açılışını yaptık. Kocaman Atatürk'ün bize emaneti büyüklere fidanlığını da buradan elde ettiğimiz kaynakla bir lira harcamadan İstanbul’a hediye ettik. Yine buradan yarattığımız kaynakla Adalar'da metruk bir halde kaybolmaya doğru herhangi birinin eline geçme ihtimalini de görerek otuz otuz beş bin metrelik bir alanı yine belediyemizin iştiraklerinin girişimiyle belediyemiz bünyesine aldık. Onu da söyleyeyim burada Orman Bakanlığı isteseydi o yeri bize verebilirdi. Al burayı İstanbul Büyükşehir Belediyesi sen koru, işlet diyebilirdin. Yok illa ihaleye çıkacağız. Gönlümüz el vermedi burayı iştiraklerimiz üzerinden ihale ile aldık iyi de para verdik aldık. Arkadaşlarıma dedim ki biz kimiz? Kamu kurumu. Kime parayı vereceğiz? Kamu kurumuna. Tamam kamunun malından, kamunun malına aktarım yapacağız. Başkasına buranın geçmesine müsaade etmeyin. İhalede ne gerekiyorsa yapın ve alın dedim. Orayı aldık o metruk halden kurtarmak için hem de sosyal amaçlı kullanımlara açık Adalar’ın en güzel sahilini, en güzel plajını, en güzel otelini orada açtık ve İstanbulluların malı haline getirdik. Orada bu kaynakla yapıldı buradan elde ettiğimiz kaynakla yapıldı. Sonuçta biz olmasaydık söyleyeyim 25 yıl daha burada uğraşırdınız.
YAPACAĞINIZ HER İŞİ MİLLETİN HUZURUNDA YAPIN KARDEŞİM: Bütün arkadaşlarıma söyledim yapacağınız her işi milletin huzurunda yapın kardeşim. Bizim hiçbir gizli işimiz olamaz. Bazen bana başkanım size çok özel birşey konuşmak istiyorum. Ya benimle özel neyin olabilir, söyle işte. Nerede rastlarsam böyle özel bir anımız yok bizim. Yani kişisel anım ayrı evin, yuvam. Biri de eğer gelmişse benden kişisel bir hesabı varsa o da ayrı ama onun dışında biz yaşamımızı bu işe vakfettik. Kendimizi İstanbul'a da mühürledik kardeşim. Bu şehre hizmet edeceğiz bu şehrin evlatlarına hizmet edeceğiz. İnşallah buralar göz bebeği şekliyle devam edecek. Genel Müdürümüz plan yapma anlayışının, projeyi yönetme anlayışının bir başka örneğini de hemen bir kaç yüz metre yukarıdaki polis okuluyla burası arasındaki farkı da ortaya koyarak izah etti. Çok net böyledir. İstanbullu kıymetli vatandaşlarımız bunun ne anlama geldiğini anlarlar. Bakınız bu şehri orta akla demokrat bir zihniyete, temsilciye değil birinden izin alarak hareket edecek kişilere değil 16 milyon insandan talimat alan onların arzularını, isteklerini yerine getirene oy verin kardeşim bu kadar basit. Bu millet temsilciye oy vermez. İstanbul'un koltuğu, İstanbul'un yönetim koltuğu kumanda koltuğu önemlidir. O koltuğa oturan milletini dinleyecek tam yol ileri diyecek. Tam yol ileri derken dönüp arkaya acaba o ne der diye korkarak bakıyorsa o İstanbul'un koltuğunda oturamaz. İstanbul’un koltuğu öyle bir koltuk.
KAMU KAYNAKLARINI UZAT TUTUYORLAR BİZDEN: İstanbulluları bu anlamda elbette ki çocuklarının geleceğine sahip çıkacak sürece yol yürümelerini konusunda hassas olacaklarını biliyorum. Karanfilköy gibi sayısız dönüşüm projelerine imza atmayı diliyorum. Sokaklara kadar gireceksiniz kardeşim dedim arkadaşlarıma ve biz girdik girmeye de devam ediyoruz. Kamu kaynaklarını bizden uzak tutuyorlar. Bazı bankaların bu sürece destek olmalarını hala sağlayabilmiş değiller. Ama biz çözüm üreteceğiz ama yüzlerine de vuracağız bunları niçin bunu yapmıyorsunuz, bu millete niçin yardımcı olmuyorsunuz dönüşümleri için diye yüzüne vuracağız ama yolumuza da devam edeceğiz çözüm bulacağız, kaynak üreteceğiz. Sektörün bileşenleriyle makul vadelerde, vade farksız, fiyatı artmaksızın insanlarımızın cebinden bildikleri parayı ödeyerek iş yaptıracakları sistemler sunacağız. Beş dairemi? On beş, elli mi, beş yüz mü, beş mi? Yapacağız. Ve insanlarımızı bir an önce yaşamlarını yitirmeyecekleri, depremden korkmayacakları yuvalarına kavuşturacağız. Bu bizim milli bir meselemizdir, milli bir sorundur. Çözüm için de gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Avcılar Belediyesi Firuzköy'de Mahalle İftarı Düzenledi
Avcılar Belediyesi, Ramazan ayı boyunca düzenlediği mahalle iftarlarının bir parçası olarak bugün Firuzköy Mahallesi sakinleriyle bir araya geldi. İftar etkinliği, mahalleye gelen vatandaşlarla birlikte gerçekleştirildi ve bereket dolu bir atmosfer yaşandı.
Mahalle Sakinlerinden Yoğun Katılım
Avcılar Belediyesi yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, Firuzköylü komşularıyla Ramazan ayının bereketini paylaşmanın mutluluğu dile getirildi. Etkinliğe katılanlar arasında mahalle muhtarları, belediye meclis üyeleri, başkan yardımcıları ve birim müdürleri de yer aldı. Katılımın yoğun olduğu iftar etkinliği, mahalleye gelen tüm komşulara teşekkürlerle dolu bir ortamda gerçekleşti.
İftarda Dayanışma ve Kardeşlik
Belediye yetkilileri, düzenlenen iftarların sadece bir yemek paylaşımı olmadığını, aynı zamanda dayanışmanın ve kardeşliğin pekiştirilmesi amacını taşıdığını vurguladı. Bu tür etkinliklerin, mahalle sakinleri arasındaki ilişkilerin güçlenmesine ve toplumsal bağların sıkılaşmasına katkıda bulunacağı belirtildi.
Oruç Tutmanın Önemi Vurgulandı
İftar programında konuşan belediye temsilcileri, Ramazan ayının manevi önemine değinerek tuttulan oruçların kabul olması dileğinde bulundu. Ayrıca sofraların bereketle dolması ve bu güzel günlerin huzur içinde geçirilmesi temennisinde bulunuldu.
Avcılar Belediyesi Mahalle İftarları Devam Edecek
Avcılar Belediyesi, Ramazan ayı boyunca farklı mahallelerde iftar etkinlikleri düzenlemeye devam edecek. Bu kapsamda, mahalle sakinlerinin bir araya gelerek Ramazan ayının coşkusunu paylaşmaları ve dayanışma ruhunu yaşatmaları hedefleniyor.
- Avcılar Belediyesi, Ramazan ayı boyunca mahalle iftarları düzenliyor.
- Bugünkü etkinlik Firuzköy Mahallesi'nde gerçekleştirildi.
- Etkinliğe muhtarlar, meclis üyeleri ve belediye yöneticileri katıldı.
Özcan Deniz'in Kardeşi Ercan Deniz'in Açıklamaları Hakkında Vergi İncelemesi Başlatıldı

Ünlü oyuncu ve şarkıcı Özcan Deniz, kardeşi Ercan Deniz’in yaptığı açıklamalar üzerine Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından incelemeye alındı. Ercan Deniz, katıldığı bir programda kardeşinin oyunculuktan elde ettiği geliri ve hatta aylık kredi kartı harcamalarını kamuoyuyla paylaşmıştı. Bu durum, özel hayatın gizliliği ve vergi kaçakçılığı şüphesi üzerine tartışmalara yol açtı.
Ercan Deniz'in Açıklamaları Neleri İçeriyordu?
Ercan Deniz, kardeşinin bir diziden 2 milyon 250 bin lira gelir elde ettiğini belirtmişti. Ayrıca Özcan Deniz’in aylık kredi kartı harcamalarının da yüksek olduğunu iddia etmişti. Bu açıklamalar, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve birçok kişi tarafından etik dışı olarak değerlendirildi.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nın İncelemesi
Ercan Deniz’in yaptığı bu açıklamaların ardından Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı harekete geçti. Kurum, Özcan Deniz’in gelirleri ve vergi beyannameleri üzerinde detaylı bir inceleme başlattı. Amaç, gelirlerin yasalara uygun olarak beyan edilip edilmediğini tespit etmek ve herhangi bir vergi kaçakçılığı olup olmadığını belirlemektir.
Uzmanlar Ne Diyor?
Vergi hukuku uzmanları, bu türden gelir açıklamalarının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini ve aynı zamanda vergi incelemesine neden olabileceğini belirtiyor. Bir uzmana göre, “Bir kişinin gelirini kamuoyuna ifşa etmek yasal sorunlara yol açabilir. Özellikle yüksek gelir beyan edenlerin vergi ödeme yükümlülükleri daha sıkı denetlenir.”
Özcan Deniz'den Açıklama Geldi Mi?
Şu ana kadar Özcan Deniz veya temsilcileri tarafından konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı. İncelemenin sonuçları ve ilerleyen süreçte yapılacak açıklamalar kamuoyunun ilgisini takip etmeye devam edecek.
Gaziosmanpaşa Belediyesi Ramazan'da Mukabele ile Birleşiyor

Gaziosmanpaşa Belediyesi, Ramazan ayının ruhani atmosferini komşularıyla birlikte yaşamak amacıyla düzenlediği mukabele programlarıyla dikkat çekiyor. Bu anlamlı etkinlikler ile vatandaşlar, Kuranı Kerim'in ışığında birlik ve beraberlik içinde mübarek ayı geçirecekler.
- ı Kerim okumak için düzenlenen etkinlikleri ifade eder. Bu programlar, katılımcılara hem manevi bir huzur sunar hem de Kuran-ı Kerim'i anlamlandırma fırsatı verir.
- Mukabele programları sayesinde vatandaşlar Kuran
- ı Kerim'i toplu olarak okuyacak.
- Bu etkinlikler birlik ve beraberliği pekiştirecek.
- Komşuluk ilişkileri güçlendirilecek ve dayanışma ruhu canlandırılacak.
Mukabele Programları Ne Anlama Geliyor?
Mukabele, Arapça'da "karşılıklı okuma" anlamına gelir ve genellikle Ramazan ayında toplu olarak Kuran
Gaziosmanpaşa'da Mukabele Heyecanı
Belediye tarafından organize edilen mukabele programları, farklı mahallelerdeki camilerde ve kültür merkezlerinde düzenlenecek. Bu sayede, Gaziosmanpaşalılar, bulundukları bölgeye yakın noktalarda bu güzel etkinliğe katılabilecekler. Program detayları ve yerleri belediyenin sosyal medya hesaplarında ve web sitesinde duyurulacak.
Ramazan'ın Manevi Değerlerini Paylaşmak
Bu etkinlik, sadece bir Kuran okuma faaliyeti olmanın ötesinde, komşuluk ilişkilerini güçlendirmeyi ve toplumsal dayanışmayı artırmayı amaçlıyor. Gaziosmanpaşa Belediyesi yetkilileri, bu tür programların Ramazan ayının manevi değerlerini en iyi şekilde yansıtacağını belirtiyorlar.
Belediye, Ramazan ayı boyunca çeşitli sosyal sorumluluk projeleriyle de vatandaşların yanında olacak. Bu projeler arasında ihtiyaç sahibi ailelere yardım kampanyaları, iftar yemekleri ve kültürel etkinlikler yer alıyor.
Türkiye-Ukrayna Ticaret İlişkileri Masada: Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı İş Dünyasıyla Buluştu

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ukrayna'da faaliyet gösteren Türk iş insanlarıyla bir araya gelerek ticaret ilişkilerini ve gelecekteki potansiyeli değerlendirdi. Ziyaretler kapsamında Ticaret Bakanlığı ile koordineli olarak gerçekleştirilen toplantılarda, bölgedeki gelişmeler ve Türk şirketlerinin karşılaştığı zorluklar masaya yatırıldı.
Ukrayna'daki Türk İş İnsanlarının Talepleri Dinlendi
Bakan Yumaklı, gün boyu süren üst düzey ziyaretlerin ardından iş insanlarıyla düzenlediği toplantıda, onların taleplerini dikkatle dinledi ve sektördeki gelişmeler hakkında bilgi aldı. Toplantılarda özellikle tarım ve orman ürünleri ihracatı, lojistik sorunlar ve savaşın ticari faaliyetlere etkisi konuları öne çıktı.
Savaş Ortamında Ticaretin Zorlukları
Ukrayna'daki savaş ortamının ticaret üzerindeki etkileri de toplantılarda önemli bir yer tuttu. İş insanları, güvenlik endişeleri, ulaşım zorlukları ve finansal riskler gibi konulardaki yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Bakan Yumaklı, hükümetin bu konuda gerekli destekleri sağlamaya devam edeceğini ve iş dünyasının yanında olduğunu vurguladı.
İhracat Potansiyeli ve Yeni Fırsatlar
Türkiye'nin Ukrayna'ya yönelik tarım ve orman ürünleri ihracatı potansiyeli üzerine yapılan değerlendirmelerde, özellikle şu alanlarda yeni fırsatların bulunduğu belirtildi:
- Tahıl ve baklagiller
- Meyve ve sebze
- Süt ve süt ürünleri
- Orman ürünleri
Bakan Yumaklı, Ukrayna'nın yeniden yapılanma sürecinde Türk şirketlerinin önemli bir rol oynayabileceğini ifade etti. Yeniden inşa projelerinde yer alabilecek firmalar için yeni iş imkanlarının doğacağını ve bu durumun Türkiye
Gelecek Perspektifleri
Yumaklı, ziyaretlerin sonuçlarını ve gelecek perspektifini iş insanlarıyla paylaştı. Toplantılarda belirlenen hedefler doğrultusunda, ticaretin geliştirilmesi için yeni adımlar atılacağı ve iş birliği fırsatlarının değerlendirileceği vurgulandı. Ayrıca, Türkiye ile Ukrayna arasındaki diplomatik ilişkilerin güçlendirilmesinin, ticari faaliyetlerin sürdürülebilirliği açısından önem taşıdığı belirtildi.
Sarıyer'de Şehit Aileleri ve Gazilerle İftar Buluşması

Sarıyer Belediye Başkanı Oktay Aksu, Ramazan ayında şehit aileleri ve gazilerle iftar sofrası paylaşarak birlik ve dayanışma mesajı verdi. Bu anlamlı buluşma, Sarıyer Belediyesi'nin sosyal sorumluluk projeleri kapsamında gerçekleştirildi. Başkan Aksu, vatan uğruna hayatını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmetle anarken gazilere minnet ve şükranlarını sundu.
Ramazanın Birlik ve Dayanışma Ruhu
Şehit aileleri ve kahraman gazilerle aynı sofrada buluşmanın Ramazanın birlik ve dayanışma ruhunu en güçlü şekilde hissettirdiğini belirten Başkan Aksun, "Bu iftar programı, sadece bir yemek paylaşımı değil, aynı zamanda acıları dindiren ve gönüllere şifa veren bir vesiledir. Şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmak ve gazilerimize her zaman destek olmak en büyük görevimizdir." dedi.
Kaymakam Kalaylı'ya Teşekkür
Programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Aksu, Kaymakam Ömer Kalaylı’nın bu anlamlı organizasyondaki katkılarının önemli olduğunu vurguladı. Bu tür etkinliklerin, toplumun dayanışma duygusunu pekiştireceğine ve milli birlik ruhunu güçlendireceğine inandığını belirtti.
Sarıyer'de Sosyal Belediyecilik Çalışmaları
Sarıyer Belediyesi, bugüne kadar birçok sosyal sorumluluk projesiyle dikkat çekiyor. Özellikle şehit aileleri ve gazilere yönelik yapılan çalışmalarla öne çıkan belediye, bu konuda hassasiyetini devam ettireceklerini vurguladı. Bunlar arasında:
- Şehit ailelerine düzenli olarak maddi destek sağlanması
- Gazilerin sosyal hayata katılımını artırmaya yönelik etkinlikler düzenlenmesi
- Eğitim ve sağlık alanlarında yardımlar yapılması
Sarıyer Belediyesi, bu tür anlamlı organizasyonlarla toplumun tüm kesimlerine ulaşarak sosyal belediyecilik anlayışıyla örnek bir çalışma sergilemeye devam ediyor.
Bakan Fidan, Güler ve MİT Başkanı Kalın, Suriye Cumhurbaşkanı Şara ile Görüştü

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara tarafından Şam'da kabul edildi.
Başkent Şam'da gerçekleşen görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkiler, bölgesel gelişmeler ve güvenlik konularının ele alındığı belirtildi. Heyetin temaslarına ilişkin detayların ilerleyen saatlerde paylaşılması bekleniyor.
Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Galata Spor Kulübü'nü ağırladı

Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, dün Galata Spor Kulübü Başkanı Emin Selim Akgül ve kulüp yöneticilerini makamında ağırladı. Gerçekleşen ziyarette sporun birleştirici gücü ve belediye ile kulübün olası işbirliği konuları konuşuldu.
Nazik Ziyaret İçin Teşekkür
Belediye Başkanı Akgün, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, Galata Spor Kulübü Başkanı Akgül ve ekibine nazik ziyaretleri için teşekkür etti. Akgün, "Spor kulübümüzün başkanı ve yöneticileri tarafından yapılan bu anlamlı ziyaret bizlere büyük mutluluk verdi. Sporun toplumumuzdaki önemi tartışılmaz. Bu tür ziyaretler, belediye ile spor kulüpleri arasındaki bağın güçlenmesine katkı sağlıyor" dedi.
Olası İşbirlikleri Konuşuldu
Ziyaret sırasında Büyükçekmece Belediyesi ve Galata Spor Kulübü arasında yapılabilecek olası işbirliği projeleri de görüşüldü. Özellikle gençlerin spor yapmaya teşvik edilmesi, altyapı çalışmalarına destek verilmesi ve ilçedeki spor tesislerinin geliştirilmesi konularında fikir alışverişinde bulunulduğu öğrenildi.
Sporun Önemi Vurgulandı
Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, yaptığı açıklamada spora verdiği önemi bir kez daha dile getirdi. Akgün, "Belediye olarak spor ve sporculara her zaman destek olmaya devam edeceğiz. Spor sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel ve sosyal gelişim için de önemli bir araçtır. Bu nedenle gençlerimizi spora teşvik etmek, sağlıklı ve başarılı bireyler yetiştirmek adına büyük önem taşıyor" ifadelerini kullandı.
Belediye ile spor kulübü arasındaki diyalogun devam etmesi ve ortak projelerle Büyükçekmece'nin spor alanındaki başarısının artırılması hedefleniyor.
Beylikdüzü’nde Erasmus+ Buluşması: Polonyalı Öğrenciler Kültürel Etkileşim Yaşadı

Beylikdüzü Belediyesi, Erasmus+ Programı kapsamında Polonya’dan gelen öğrenci ve öğretmenleri Beylikdüzü Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi’nde ağırladı. Yaşar Acar Fen Lisesi tarafından yürütülen "SMART MEETS Polonya/Türkiye Erasmus Öğrencileri ile Buluşuyoruz" programı çerçevesinde gerçekleşen etkinlikte, Polonyalı ve Türk öğrenciler kültürlerini tanıtarak uluslararası etkileşim ve dostluk köprüleri kurdu.
ÜÇ GÜNLÜK KÜLTÜR VE BİLİM DOLU PROGRAM
Beylikdüzü’nde üç gün süren program boyunca öğrenciler, hem kültürel hem de bilimsel atölye çalışmalarına katılarak farklı deneyimler yaşadı. Program kapsamında Polonyalı misafirler, Türk kültürünü yakından tanıma fırsatı bulurken, Türk öğrenciler de Polonya’nın kültürel değerleri hakkında bilgi edindi.
GENÇLER ARASINDA KALICI DOSTLUKLAR OLUŞTU
Etkinlik sonunda öğrencilere sertifikalarını takdim eden Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Şehla, Erasmus+ Programı’nın kültürel etkileşime sağladığı katkıya vurgu yaparak şunları söyledi:
"Yaşar Acar Fen Lisesi ile birlikte Erasmus+ Programı kapsamında Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezimizde ağırladığımız Polonyalı öğrencilerimizle atölye çalışmaları yürüttük. Bu süreçte, iki ülke gençleri arasında muhteşem bir kültür ve bilim alışverişi gerçekleşti ve kalıcı dostluklar kuruldu. Bu değerli projeyi yürüten Yaşar Acar Fen Lisesi’ne, okul müdürümüz Aytaç Özdemir’e, program koordinatörü Seher Dimen hocamıza ve emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum."
Beylikdüzü Belediyesi, kültürel etkileşimi artıran projelere destek vermeye devam ederek, gençlerin uluslararası deneyimler kazanmasına katkı sağlamayı sürdürecek.
Esenyurt'a 3 Yeni Yeşil Alan Projesi!
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy, vatandaşlara daha modern yeşil alanlar sunabilmek için kolları sıvadı. İlçede yeni nefes bahçeleri, engelsiz oyun alanları ve mahalle parklarının yapımına başlandı.
Esenyurt Belediyesi, ilçede çocukların oyun oynayabileceği, ailelerin de birlikte keyifli vakit geçirebileceği parkların sayısını artırıyor. Bu kapsamda mahallelerde başlayan çalışmaları yerinde inceleyen Başkan Vekili Can Aksoy, projelerin kısa sürede hizmete açılacağını söyledi. İlk olarak Ardıçlı Mahallesi'nde hayata geçirilecek Nefes Bahçesi projesini inceleyen Aksoy, mimarlarla proje detaylarını değerlendirdi. Aksoy, projedeki oturma alanlarının artırılması ve en kısa zamanda tamamlanması talimatını verdi.
Engelli bireylere özel park!
Başkan Vekili Can Aksoy, Necmettin Erbakan Parkı'na yapılacak olan engelsiz oyun alanı ile ilgili mimarlardan bilgi aldı. Proje içerisinde engelli bireylerin rahatça kullanabileceği oyun grupları, salıncaklar ve tahterevalli alanları yer alıyor. Özel bireylerin sosyalleşmesi için her türlü ayrıntıyı planladıklarını söyleyen Aksoy, kullanışlı bir alan oluşturduklarını belirtti.
Kar Sokak Parkı'nın yapımına başlandı
Son olarak Hürriyet Mahallesi Kar Sokak Parkı'nın yapım çalışmalarını yerinde inceleyen Başkan Vekili, bölge sakinlerine modern bir dinlenme alanı sunmayı hedeflediklerini söyledi. Aksoy, parkın inşaat sürecinin hızlandırılacağını ve projelerin bir an önce halkın kullanımına sunulacağını vurguladı.
Üsküdar Belediyesi'nden Açıklama: Atatürk Ve Siyasi Liderler Hakkındaki Paylaşımlara Soruşturma
Üsküdar Belediyesi, bazı basın ve sosyal medya platformlarında yer alan, belediyede görevli bir kamu çalışanının Mustafa Kemal Atatürk ve çeşitli siyasi liderler hakkında eleştiri sınırlarını aşan ifadeler kullandığı iddialarıyla ilgili kamuoyuna açıklama yaptı. Belediyeden yapılan duyuruda, söz konusu personel hakkında yasal süreçlerin işletildiği ve soruşturma sürecinin devam ettiği belirtildi.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NA DOSYA GÖNDERİLDİ
Belediyeden yapılan açıklamada, iddialarda adı geçen kamu görevlisinin 15 Ekim 2013 tarihinde devlet memuru olarak göreve başladığı ifade edildi. Ancak, daha önce yaptığı paylaşımlar nedeniyle hakkında disiplin soruşturması açıldığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
"Disiplin ihlalinin karşılığı olarak memurluktan çıkarılması gerektiği kanaatine varılmış, ilgili soruşturma dosyası tamamlanarak 22 Ocak 2025 tarihinde İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na gönderilmiştir. Bundan sonraki süreç yasal mevzuat çerçevesinde Bakanlık tarafından karara bağlanacaktır."
GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI
Öte yandan, söz konusu kamu görevlisinin sosyal medya ve televizyon kanallarında benzer paylaşımlarda bulunmaya devam ettiği iddiaları üzerine yeni bir disiplin soruşturması başlatıldığı açıklandı. Belediyeden yapılan duyuruda, iddiaların ciddiyeti göz önüne alınarak disiplin soruşturması sonuçlanana kadar ilgili personelin görevden uzaklaştırıldığı bildirildi.
Üsküdar Belediyesi, kamu hizmetlerini anayasa ve yasalara uygun şekilde yürütmekle yükümlü olduğunu belirterek, konuyla ilgili yasal sürecin takip edildiğini ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için açıklama yapıldığını ifade etti.
İlk Yorum yapan siz olun!