Tarım ve Orman Bakanlığı, yenilenebilir enerji kaynaklarını tarımsal üretimle birleştirme hedefi doğrultusunda çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda, Yozgat’ın Yerköy ilçesinde 1.125 dekar alanda kurulacak olan “Yerköy Jeotermal Kaynaklı Sera Organize Tarım Bölgesi” tüzel kişilik kazandı. Yeni bölge, üreticiler ile sanayicileri bir araya getirmesi ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını desteklemesiyle dikkat çekiyor.

Jeotermal Enerji ile Verimli Üretim

Yerköy Organize Tarım Bölgesi’nin en önemli özelliklerinden biri, jeotermal kaynakların kullanımıyla seracılık faaliyetlerinin desteklenmesi olacak. Jeotermal enerji sayesinde sera içlerindeki sıcaklık kontrolü daha verimli bir şekilde sağlanarak, ürünlerin kalitesi ve çeşitliliği artırılacak. Bu sayede bölgede yıl boyunca farklı ürünlerin yetiştirilmesi mümkün hale gelecek.

Organize Tarım Bölgeleri ile Sektörün Gelişimi

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Organize Tarım Bölgesi (OTB) uygulamaları, tarımsal üretimin modernizasyonu ve rekabet gücünün artırılması amacıyla önemli bir rol oynuyor. Üreticilerin altyapı sorunlarını çözerek daha verimli çalışmalarına olanak sağlayan OTB’ler, aynı zamanda sanayi ile tarım sektörleri arasında işbirliğinin geliştirilmesine de katkıda bulunuyor.

• Organize Tarım Bölgeleri, tarımsal üretimde ölçek ekonomisi sağlamaktadır.


• Bölgeler, modern tarım tekniklerinin uygulanmasına zemin hazırlamaktadır.


• Üreticilerin pazarlama ve lojistik faaliyetleri kolaylaşmaktadır.

Dördüncü Organize Tarım Bölgesi Tüzel Kişilik Kazandı

Yerköy Jeotermal Kaynaklı Sera Organize Tarım Bölgesi, Türkiye’deki dördüncü organize tarım bölgesi olarak kayıtlara geçti. Bu gelişme, ülke genelindeki OTB sayısının artırılması ve tarımsal üretimin daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması yolunda atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bölgenin faaliyete geçmesiyle birlikte Yozgat’ın tarım potansiyelinin de artırılması hedefleniyor.

Bakan Yumaklı, yenilenebilir enerji kaynaklarının tarımsal üretimle buluşturulmasının önemine vurgu yaparak, bu tür projelerin ülke ekonomisine katkı sağlayacağını belirtti. Ayrıca, üreticiler ile sanayicilerin işbirliğini teşvik ederek, tarım sektörünün daha da gelişmesini amaçladıklarını ifade etti.

Türkiye'nin en yaşlı leyleği olarak bilinen Adem Amca ile eşi Yaren Leylek, 14 yıl aradan sonra yeniden bir araya gelerek baharın gelişini müjdeledi. Bu anlamlı olay, doğa severler ve hayvanseverler tarafından büyük ilgi gördü.

Yıllar Sonraki Hasret Sona Erdi

Adem Amca, her baharda olduğu gibi bu yıl da yuvasına geri döndü. Ancak 14 yıldır eşi Yaren Leylek'ten haber alamayan Adem Amca’nın bekleyişi, nihayet sona erdi. Yaren Leylek, uzun süren ayrılığın ardından eşinin yanına geldi ve çift, yeniden bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. Bu kavuşma, doğanın döngüsünü ve sevginin gücünü gözler önüne serdi.

Adem Amca ve Yaren Leyleğin Hikayesi

Adem Amca, yıllardır aynı bölgede yaşamını sürdüren ve yerel halk tarafından yakından tanınan bir leylek. Eşi Yaren ile olan ilişkisi, uzun süredir devam eden güçlü bir bağa dayanıyor. Çiftin her yıl baharda bir araya gelmesi, bölge sakinleri için bir gelenek haline gelmişti. Ancak 14 yıl önce Yaren Leylek'in kaybolması, Adem Amca ve sevenleri için büyük üzüntüye neden olmuştu.

Uzmanlar Ne Diyor?

Ornitologlar (kuş bilimciler), leyleklerin genellikle ömür boyu eşlerini koruduğunu ve ayrılık durumunda uzun süre bekleyebildiğini belirtiyorlar. Adem Amca'nın Yaren Leylek'i beklemesi, bu davranışın tipik bir örneği olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, leyleklerin sadakati ve bağlılığı ile bilindiğini vurguluyor.

Kavuşmanın Anlamı

Bu kavuşma sadece bir çift leyleğin yeniden bir araya gelmesinden öte, umut ve dayanışma mesajı taşıyor. Doğanın zorluklarına rağmen sevginin ve sadakatin gücünü gösteren bu olay, hayvanseverler için büyük bir mutluluk kaynağı oldu. Adem Amca ve Yaren Leylek’in hikayesi, doğa ile iç içe yaşayan toplumlara ilham vermeye devam edecek.

Bayrampaşa Belediyesi, Ramazan ayının manevi atmosferini komşularıyla paylaşmak amacıyla Arda Turan Miss Cafede bir iftar programı düzenledi. Program, kardeşlik ve dayanışma ruhunu ön plana çıkarırken, ilçe sakinleri bu anlamlı gecede bir araya geldi.

Miss Cafe’de Komşuluk Sofrası

Bayrampaşa Belediyesi tarafından organize edilen iftar programına katılanlar, hem lezzetli yemeklerin tadını çıkardılar hem de Ramazan ayının getirdiği bereketi paylaştılar. Programa katılan vatandaşlar, belediyenin bu tür etkinliklerinin sosyal bağları güçlendirdiğini ve komşuluk ilişkilerini canlandırdığını ifade ettiler.

Ramazan ayı boyunca ihtiyaç sahiplerine yönelik yardım çalışmalarına da devam eden Bayrampaşa Belediyesi, iftar programlarıyla birlikte ilçe genelinde birlik ve beraberliği artırmayı hedefliyor. Etkinlikte konuşan yetkililer, Ramazan ayının sadece oruç tutmakla değil, aynı zamanda paylaşmak, dayanışmak ve birbirine destek olmak anlamına geldiğini vurguladılar.

Millet Bahçesi İftar Buluşması

Bayrampaşa Belediyesi, 18 Mart Salı günü Millet Bahçesi Miss Cafede bir sonraki iftar programını gerçekleştirecek. İlçe sakinleri, bu anlamlı gecelerde birlikte oruçlarını açarak Ramazan ayının ruhunu yaşatacaklar. Etkinliğe katılarak hem komşularıyla hasbihal etme imkanı bulacaklar hem de belediyenin sosyal sorumluluk projelerine destek verecekler.

• Bayrampaşa Belediyesi, Ramazan ayı boyunca çeşitli iftar programları düzenlemeye devam edecek.


• İftar programlarının amacı, ilçe sakinleri arasında dayanışmayı ve birlikteliği güçlendirmek.


• Vatandaşlar, Bayrampaşa Belediyesi’nin web sitesi ve sosyal medya hesaplarından etkinliklere dair güncel bilgileri takip edebilirler.

Bayrampaşa Belediyesi yetkilileri, tüm ilçe sakinlerini Millet Bahçesi'nde düzenlenecek iftar programına davet ederek, Ramazan ayının bereketiyle dolu bir şekilde geçirilmesini dilediler.

Avcılar Belediyesi, Dr. Sadık Ahmet Caddesi güneyindeki imar planlarıyla ilgili bölge sakinlerini bilgilendirmek amacıyla bir toplantı düzenledi. Toplantıda, ilçe genelinde hayata geçirilecek olan kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri hakkında detaylı açıklamalar yapıldı.

Komşularla Ortak Akıl Ön Planda

Belediye yetkilileri, kent planlamasının önemine vurgu yaparak, Avcılar’ın geleceğinin belirlenmesinde bölge sakinlerinin görüşlerine değer verdiklerini belirtti. Toplantıda konuşan yetkililer, “Kentimizin geleceği için atacağımız her adımı ortak akılla hep birlikte planlayacak ve hayata geçireceğiz.” ifadelerini kullandılar.

Dr. Sadık Ahmet Caddesi İmar Planları Hakkında Bilgilendirme

Toplantının ana gündem maddesini ise Dr. Sadık Ahmet Caddesi güneyindeki imar planları oluşturdu. Bu bölgedeki potansiyel değişiklikler, ulaşım olanakları, yeşil alanlar ve sosyal donatı alanları gibi konular toplantıda detaylıca ele alındı. Bölge sakinleri, kendi mahallelerini etkileyecek olası imar değişiklikleri hakkında soru sorma ve önerilerini sunma fırsatı buldu.

Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projeleri

Avcılar Belediyesi’nin hayata geçirmeyi planladığı kentsel dönüşüm projeleri, ilçe sakinlerinin yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor. Bu kapsamda, depreme dayanıklı binaların inşa edilmesi, mevcut yapı stokunun yenilenmesi ve modern şehir altyapısının oluşturulması gibi çalışmaların yapılacağı belirtildi.

• Depreme Dayanıklılık: Kentsel dönüşüm projelerinde öncelik, binaların deprem güvenliği olacak.


• Yeşil Alanlar: Yeni imar planlarında yeşil alanlara daha fazla yer verilmesi hedefleniyor.


• Sosyal Donatı Alanları: İlçe sakinlerinin ihtiyaç duyduğu sosyal donatı alanlarının (okul, hastane, spor salonu vb.) sayısının artırılması planlanıyor.

Belediye yetkilileri, toplantıların devam edeceğini ve bölge sakinlerinden gelen geri bildirimlerin dikkate alınacağını vurguladı. Ayrıca, imar planlarıyla ilgili detaylı bilgilerin belediyenin internet sitesinden ve ilgili birimlerden edinilebileceği ifade edildi. Avcılar Belediyesi, şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışıyla ilçe sakinlerinin yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmalarına devam ediyor.

Adana Emniyet Müdürü olarak görev yaparken MİT TIR’larının durdurulduğu dönemde aktif rol oynadığı iddia edilen FETÖ üyesi A.Z.G., Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, operasyonun başarılı bir şekilde tamamlandığını duyurdu.

MİT TIR’ları Olayı ve Soruşturma Süreci

2014 yılında yaşanan MİT TIR’larının durdurulması olayı, Türkiye gündemini sarsmıştı. Adana'da gerçekleşen bu olayda, Suriye'ye götürüldüğü iddia edilen silahların bulunduğu TIR'lar durdurulmuş ve arama yapılmıştı. O dönemde Adana Emniyet Müdürü olarak görev yapan A.Z.G.'nin, bu operasyonda FETÖ ile bağlantılı olduğu öne sürülmüştü. Bu durum, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve soruşturma başlatılmıştı.

Yakalanan Şüpheli Hakkında Bilgiler

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, A.Z.G.'nin uzun süredir firari olduğu ve çeşitli istihbarat çalışmaları neticesinde Ankara'da tespit edildiği belirtildi. Operasyonun titizlikle planlandığı ve başarılı bir şekilde gerçekleştirildiği vurgulandı. Şüpheli hakkında yürütülen soruşturmanın devam ettiği, emniyetteki işlemlerin sürdüğü öğrenildi.

Operasyonun Önemi

Bu operasyon, FETÖ terör örgütünün geçmişteki eylemleriyle ilgili olarak yapılan çalışmaların bir parçası olarak değerlendiriliyor. MİT TIR’ları olayının aydınlatılması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması, kamuoyunun beklentisi arasında yer alıyor. Uzmanlar, bu tür operasyonların terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelenin önemli bir aşaması olduğunu belirtiyor.

Soruşturmanın Detayları

A.Z.G.'nin yakalanmasıyla birlikte, MİT TIR'ları olayına ilişkin soruşturma yeniden canlandı. Soruşturmada, A.Z.G.’nin o dönemdeki görevi, olaya ilişkin talimatları ve bağlantıları detaylı olarak incelenecek. Ayrıca, olayla ilgili diğer şüphelilerin de tespitine yönelik çalışmaların devam edeceği öğrenildi.

• MİT TIR’larının durdurulması olayının tarihi: 2014


• Olayın gerçekleştiği şehir: Adana


• Yakalanan eski müdürün görev yeri: Adana Emniyet Müdürlüğü

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kayıt dışılığın önlenmesi ve tüketicilerin korunmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini vurguladı. Bakan Şimşek, yaptığı açıklamada, kayıt dışı ekonominin ülke ekonomisine zarar veren önemli bir sorun olduğunu belirtti ve bu konuda kararlı adımlar atılacağını ifade etti. Kayıt dışılıkla mücadele kapsamında vergi kaçakçılığına karşı denetimlerin sıklaştırılacağı ve yasal yaptırımların artırılacağı belirtildi.

Tüketicilerin Korunması İçin Yeni Önlemler

Bakan Şimşek, tüketicilerin haklarının korunmasının öncelikleri arasında yer aldığını vurguladı. Tüketici mağduriyetlerinin önüne geçmek amacıyla mevcut yasal düzenlemelerin gözden geçirileceği ve gerekli iyileştirmelerin yapılacağı ifade edildi. Özellikle internet üzerinden yapılan alışverişlerde artan dolandırıcılık olaylarına karşı farkındalık çalışmalarının yürütüleceği ve denetimlerin sıklaştırılacağı belirtildi.

• Kayıt dışı ekonomi, vergi kaybına yol açarak devletin hizmet sunma kapasitesini olumsuz etkilemektedir.


• Tüketicilerin korunması, adil bir ticaret ortamının sağlanmasına ve ekonomik istikrarın desteklenmesine katkıda bulunmaktadır.

Denetimler Artırılıyor

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın kayıt dışılıkla mücadele kapsamında özellikle aşağıdaki alanlara odaklanacağı öğrenildi:

* Perakende sektöründe etiket fiyatlarıyla ilgili denetimler artırılacak.
* İnşaat sektöründe sigortasız işçi çalıştırılmasına yönelik kontroller sıklaştırılacak.
* Vergi beyannameleri daha yakından incelenecek ve kaçakçılıkla mücadele edilecek.

Bakan Şimşek, bu çalışmaların şeffaf bir şekilde yürütüleceğini ve tüm paydaşların görüşlerinin alınacağını ifade etti. Ayrıca, kayıt dışılığın önlenmesi için vatandaşlardan da destek beklediklerini belirtti. Kayıt dışı faaliyetlerin tespit edilmesi halinde ilgili mercilere bildirilmesinin önemine vurgu yapıldı.

Ekonomik İstikrar İçin Ortak Çalışma

Bakan Şimşek, ekonomik istikrarın sağlanması ve sürdürülebilir büyümenin desteklenmesi için tüm kurumlarla koordineli bir şekilde çalışacaklarını belirtti. Kayıt dışılıkla mücadele ve tüketici haklarının korunmasına yönelik çalışmaların, ülke ekonomisine olumlu katkı sağlayacağı öngörülüyor.

Beylikdüzü Belediyesi tarafından inşa edilen Öğretmen Fedai Altun Kapalı Spor Tesisi, kapılarını açtıktan bir yıl sonra binlerce vatandaşa hizmet etmeyi başardı. 3000 metrekarelik alana yayılan tesis, çeşitli spor dallarında faaliyet gösteren vatandaşlar için modern imkanlar sunuyor.

Tesisin İçerisinde Yer Alan Spor Branşları

Spor tesisi içerisinde;

• Basketbol sahası


• Voleybol sahası


• Fitness alanı


• Pilates salonu


• Eda Erdem Atatürk'ün Kızları Spor Kütüphanesi

bulunmaktadır. Bu alanlar, özellikle gençlerin sporla iç içe büyümesine katkıda bulunuyor.

Gençlere Yönelik Destekler Artıyor

Belediye yetkilileri, tesisin açılışıyla birlikte gençlere yönelik spor faaliyetlerine daha fazla destek verilmeye başlandığını belirtti. Özellikle Eda Erdem Atatürk'ün Kızları Spor Kütüphanesi, kız çocuklarının spora olan ilgisini artırma ve onlara rol model sunma amacıyla kuruldu. Bu kütüphanede sporla ilgili kitaplar, dergiler ve diğer materyaller yer alıyor.

Beylikdüzü’nde Spor Altyapısı Güçleniyor

Beylikdüzü Belediyesi, ilçe genelindeki spor altyapısını güçlendirmek için çeşitli projeler yürütüyor. Öğretmen Fedai Altun Kapalı Spor Tesisi de bu projelerin önemli bir parçası olarak öne çıkıyor. Tesisin bir yılda elde ettiği başarılar, belediyenin spora verdiği önemin somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Yerel yönetim, spor tesislerini daha da geliştirerek ilçedeki vatandaşların sağlıklı ve aktif bir yaşam sürmesini hedefliyor.

Vatandaşlardan Olumlu Geri Bildirimler

Spor tesisi kullanıcılarından alınan geri bildirimler ise oldukça olumlu. Vatandaşlar, tesisin modern imkanları, temizliği ve ulaşım kolaylığı nedeniyle memnuniyetlerini dile getiriyorlar. Ayrıca, spor etkinliklerine katılımın artmasıyla birlikte ilçe halkının sosyal etkileşiminin de güçlendiği belirtiliyor.

Kağıthane Belediyesi tarafından düzenlenen iftar programıyla çocuklar, Ramazan ayının coşkusunu doyasıya yaşadı. Programa katılanlar arasında Kaymakam Niyazi Erten de yer aldı. Etkinlikte, çocukların yüzlerindeki mutluluk ve Ramazan'ın manevi atmosferi bir arada hissedildi.

Çocuklara Özel İftar Programı

Kağıthane Belediyesi’nin organize ettiği iftar programı, özellikle çocuklar için tasarlanmış özel bir menü ile dikkat çekti. Programa katılan minikler, hem lezzetli yemeklerin tadına baktılar hem de çeşitli eğlenceli aktivitelerle keyifli vakit geçirdiler. İftar sofrası, çocukların sosyal etkileşimini artırmayı ve Ramazan ayının değerlerini anlamalarını sağlamayı amaçlıyor.

Kaymakam Erten'den Teşekkür

Etkinliğin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Kaymakam Niyazi Erten, bu tür programların çocukların gelişimine katkı sağladığını belirtti. Erten, Ramazan ayının birlik ve beraberlik ruhunu güçlendirdiğini vurguladı.

Belediye'nin Sosyal Sorumluluk Projeleri

Kağıthane Belediyesi, ilçe genelinde çeşitli sosyal sorumluluk projelerine imza atıyor. Özellikle çocuklara yönelik düzenlenen etkinlikler ile genç neslin gelişimine katkıda bulunmayı hedefliyor. Bu kapsamda, eğitimden kültürel faaliyetlere kadar geniş bir yelpazede çalışmalar yürütülüyor.

• Ramazan ayında ihtiyaç sahibi ailelere yardım


• Çocuklar için yönelik çeşitli etkinlikler


• Eğitim alanında destek projeleri

Belediye yetkilileri, bu tür programların Ramazan boyunca devam edeceğini ve çocuklara yönelik daha birçok etkinliğin planlandığını ifade ettiler. Kağıthane Belediyesi, sosyal belediyecilik anlayışıyla ilçe sakinlerinin yaşam kalitesini artırmaya devam ediyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adayı, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Trabzon’da büyük bir coşkuyla karşılandı.

Memleketine çıkarma yapan İmamoğlu, havalimanında kalabalık bir kitle tarafından “Akçaabat’ın gururu Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu” ve “Salonlar sizinse, meydanlar bizimdir” pankartları eşliğinde karşılandı. Havalimanında yoğun ilgiyle karşılanan İmamoğlu, zorlukla alandan ayrılarak ilk olarak balıkçılarla iftar yaptı. İftar sonrası Ortahisar Belediyesi önündeki meydanda vatandaşlarla buluşan İmamoğlu, burada Trabzon’un yanı sıra Rize, Gümüşhane, Bayburt, Giresun, Ordu, Samsun ve Artvin’den gelen CHP’lilere seslendi.

Konuşması sırasında, coşkulu kalabalık arasından bir vatandaş, elindeki büyük bir turpu İmamoğlu’na uzattı. Turpu eline alan İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben, “Bak Cumhurbaşkanı; vatandaş sana Karadeniz'den turpun büyüğünü gösteriyor. Aha o da Ekrem'in yanında! Turpun büyüğü burada” ifadelerini kullandı.

ORTAHİSAR – AKÇAABAT / TRABZON 

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adayı Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün Ankara ile başlattığı buluşmaları, memleketi Trabzon’a taşıdı. Memleketinde, “Akçaabat’ın gururu Cumhurbaşkanı Ekrem İmamoğlu” ve “Salonlar sizinse, meydanlar bizimdir” pankartlarıyla ve “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” tezahüratıyla karşılanan İmamoğlu, yoğun ilgi nedeniyle havalimanından zorlukla ayrılabildi. İftarda, Faroz Balıkçı Barınağı’nda, 

Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya eşliğinde, hemşehrileriyle bir araya gelen İmamoğlu, orucunu balıkçılarla birlikte açtı. İmamoğlu, iftarın ardından, 99 yaşındaki anneannesi Emine İnan’ı, Akçaabat Yıldızlı Mahallesi’ndeki evinde ziyaret etti. 

İFTARI BALIKÇILARLA YAPIP, ANNEANNESİNİN HAYIR DUASINI ALDI

Anneannesinin elini öpüp, hayır duasını alan İmamoğlu, Ortahisar Belediyesi önündeki meydanda Rize, Gümüşhane, Bayburt, Giresun, Ordu, Samsun ve Artvin illerinden gelen CHP’lilerle ve vatandaşlarla buluştu. Coşkulu buluşmada, sırasıyla; CHP Trabzon İl Başkanı Mustafa Bak, Artvin Belediye Başkanı Bilgehan Erdem, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya ve İmamoğlu birer konuşma yaptı. Yoğun ilgi altında yaptığı konuşmasında çarpıcı mesajlar vermeye devam eden İmamoğlu, özetle şunları söyledi: 

“DOĞDUĞUM, BÜYÜDÜĞÜM SOKAKTAN SÖYLÜYORUZ: İKTİDAR OLACAĞIZ”

“Biz, güçlü kadroyla, ülkemizin her sorununa detaylı çözümler üretiyoruz? Cumhuriyet Halk Partisi'nin, aziz milletimizin sorunlarına çözümleri var. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi; genç dinamik ve yenilikçi kadrolarıyla ayakta. Sevgili yol arkadaşlarım, inancımız çok yüksek. Evet, yolumuza engeller koyuyorlar. Ama Ortahisar'dan, Pazarkapı Mahallesi'nden, şuradan, kendi evime., binama bakarak, doğduğum, büyüdüğüm sokaktan söylüyoruz, inançla söylüyoruz: İktidar olacağız, iktidar olacağız, iktidar olacağız. Sevgili kardeşlerim, Karadeniz'in vatanperver evlatları, nasıl dün olduysa, yarın da Cumhuriyet Halk Partisi, tarihinden aldığı güçle, yine yol gösterici olacak, milleti birleştirecek, millet için çalışacak. Bizim yolumuz bellidir. Cumhuriyet Halk Partisi, kayıtsız şartsız millete güvenmenin partisidir. Bizim siyasetimizin temel ilkesi, önderimiz Atatürk'ün hayata geçirdiği, ‘egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesidir. Bunu unutmayın sevgili hanımefendiler, beyefendiler; çocuklarınıza, torunlarınıza öğretin: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Millet büyüktür. Milletin iradesi her şeyin üstündedir. Ve en güçlü iradedir.”

“HORON TEK BAŞINA OYNANIR MI?”

“İşte bu yüzden, 23 Mart'ta, tam da Cumhuriyetin özünde, demokrasinin ruhunda olduğu gibi; seçilmişlerin değil, seçenlerin dediği olacak. Gelecek hafta pazar günü, dünyanın bu tarafında, en büyük demokrasi şöleni bu topraklarda yaşanacak. Hep birlikte, büyük bir sorumlulukla, demokrasi neymiş, demokratik katılım nasıl olurmuş; göstereceğiz. 23 Mart'ta herkes bizi izleyecek. Demokrasi aşığı vatandaşlarımız da izleyecek; demokrasiden korkan korkaklar da bizi izleyecek. Onlar, bir avuç insan. İşte o gün, Cumhuriyet Halk Partililer, tek bir yumruk olacak. Türkiye'nin dört bir yanında, tek bir amaca hizmet eden büyük davanın neferleri, omuz omuza verecek. Partimiz, bunu yapmak zorunda. Partimiz bunu neden yapıyor? Çünkü bazı şeyler tek başına olmaz. Bunu da en iyi Karadenizliler bilir. Tek başına bir işi başaramazsın. Horonu biliriz değil mi? Horon tek başına oynanır mı? Horona tek başına durulmaz. Horona duracaksan, hep birlikte duracaksın. Horon tepeceksen, el ele duracaksın, kol kola duracaksın. Yanındaki, gücünü hissedecek. O da senden güç alacak. 23 Mart'ta, bütün Cumhuriyet Halk Partililer demokrasi için horona hazır mı? En güçlü horon halkasını Karadeniz’den kurmaya hazır mıyız? Trabzon hazır mı? Samsun hazır mı? Ordu hazır mı? Giresun hazır mı? Artvin hazır mı? Rize hazır mı? Gümüşhane hazır mı? Bayburt hazır mı? Tamam.”

“BU ÜLKENİN ARTIK KAYBEDECEK ZAMANI KALMADI”

“Bu ülkenin artık kaybedecek zamanı kalmadı. Bu ülke, yeniden kalkınma ve refah istiyor. Onun için, bu demokrasi devrimi önemli. Bu demokrasi devrimi milletimize diyecek ki; tek kişinin istediğinin bir kıymeti yok, milletin dediği önemli. Bakın size bir şey söyleyeyim sevgili hemşehrilerim. İnsanları dinlemeyen, işinin erbabı insanları, liyakatli insanları görev başına getirmeyen, bu ülkenin başına büyük belalar açtı. Ayrıca, hele hele bir noktadan sonra, ‘her şeyi ben bilirim’ iddiası başlayınca, bu memleketin daha büyük belalarla başı derde girdi. İşte biz, bunun tam tersine, milletin evlatlarıyla yürüme konusunda kararlıyız. Yeniden iş ve aş ve özgürlük istiyor bu millet. Bu millet, yeniden güçlü ve güvenilir bir devlet istiyor. Yeniden istikrarlı bir ekonomi, sözüne güvenilir bir yönetim istiyor. Bu ülkenin her bir vatandaşı, kendi devletinden korkmadan, özgürce, adil fırsatlara sahip olmak istiyor. Dilediğince çalışmak, üretmek, güvenlik istiyor. Bizim davamız, bu davadır. Bizim çabamız, işte bunun içindir.”

“23 MART’TA GERÇEKLEŞTİRECEĞİMİZ DEMOKRASİ ŞÖLENİ, GENEL 

SEÇİMDEKİ BÜYÜK DEMOKRASİ TOKADININ İLK ŞAMARI OLACAK”

“Sevgili dostlarım; sandığa attığınız her oy, tek adam anlayışına karşı mücadelemizi gösterecek. Sandığa attığınız her bir oy, tarihe yön verecek. O gün, parti olarak, erken seçime ne kadar hazır ve istekli olduğumuzu ispat edeceğiz. O gün, iktidar için ne kadar azimli olduğumuzu göstereceğiz. O gün, Türkiye'yi bu kabustan kurtarmak için sırt sırta, omuz omuza verdiğimizi bütün dünya görecek. O gün gerçekleştireceğimiz demokrasi şöleni, malum kişilerin işte reddettikleri, dinlemedikleri, milletin iradesini yok saydıkları bir ortamda, milletimizin ona en yakın zamanda oluşacak olan genel seçimdeki büyük demokrasi tokadının ilk şamarı olacak, ilk şamarı olacak. Onlara göstereceğiz. Bu gerçek baskılar karşısında tek tek yumruk olduğumuzu göstereceğiz. Bir adım bile geri adım atmayacağız. Bu gerçek, milletin yanında ve yalnız millet iradesinin sesini dinleyeceğimiz gerçeğidir. Bu millet, umudu Cumhuriyet Halk Partisi'nde görüyor. Onun için sevgili dostlarım çok hazırlıklı olacağız. Birleşe birleşe kazanacağız. ‘Yok sen şunu yapmıştın, bunu yapmıştın’ yok. Bunu unutun.”

“KAÇMAYI BİLE BECEREMEYECEKSİNİZ SİZİ BECERİKSİZLER”

“Ben, bütün milletimi seviyorum. Partililerimi de seviyorum. Kimse birbirine nispet yapmayacak. Bu, milli bir seferberlik süreci. Umudunu bize bağlamış milyonlara, topyekun biz cesaret vereceğiz. Kimseden korkmadığımızı, korkmayacağımızı göstereceğiz. Hep birlikte ses vereceğiz. Ey iktidar sahipleri… Ey güç sahipleri… Ey ülkenin çoğunluğu için değil, küçücük bir avuç insan için koltuklarına yapışanlar… Davalarınızla gelin, soruşturmalarınızla gelin. Bana tek bir toz zerresi bile konduramazsınız. Benim yaptığım her iş, tertemiz. Ekrem İmamoğlu bunları o kadar korkutmuş ki, partililerimle yapacağım toplantılara dahi bana Kastamonu'da salon vermiyorlar, Erzincan'da vermiyorlar. Ordu'nun oy kullanma günü için salon vermiyorlar. Bana Trabzon'da salon vermiyorlar. Yahu, sizin o vermediğiniz salon, benim şuradaki bir ablamın oturma odasından bile küçük gelir bana be. Ondan bile küçük gelir bana. Siz kim oluyorsunuz? Sizi kendini bilmezler sizi. Sanırsınız kendi malını bize vermiyor. Yahu bu millet var ya, sizi öyle bir yollayacak ki, öyle bir yollayacak ki, kaçacaksınız, kaçacaksınız. Kaçarken ayağınız dolaşıp, yüzüstü yere vuracaksınız, yüzüstü. Kaçmayı bile beceremeyeceksiniz. Sizi beceriksizler. Cumhuriyet Halk Partisi'ne salon vermeyecekmiş Aha size salon. Aha size salon. Salona sığmaz zaten bu insanlar, meydanlarda buluşur, tek yürek olur, sizi yener.” 

“GAZETECİ GÖRÜNÜMLÜ TETİKÇİLERLE ÇALIŞIYORSUNUZ”

“Size ısrarla söyledim, yine söylüyorum… Ben, kumda top oynadım. Ben, ormanlarda gezdim, dağlara çıktım bu şehirde. Ben, Trabzon Lisesi'nde okudum, koca çınarda. Bu mahallelerde çalıştım gece gündüz. İş yerinde çalıştım. Ben yılmam, yılmam. Buradan söylüyorum gözünün içine bakarak. O beni izliyordur. Zannetmeyin izlemiyor. O beni izliyordur. Buradan gözünün içine bakarak söylüyorum. Sesimi buradan duy, Karadeniz'den. Artvin'den, Rize'den, Trabzon'dan, Giresun'dan, Ordu'dan, Samsun'dan duy. Yılmıyorum. Korkmuyorum. Bir milim geri adım atmıyorum, bir milim. Hakkımda ne planlar yaparsan yap. Sosyal medya trolleriyle çalışanlar… Sizi gidi sizi. Sizi korkaklar sizi. Gazeteci görünümlü tetikçilerle çalışıyorsunuz. Televizyonlarda iftira atıyorsunuz. Ne yapıp edip, Ekrem İmamoğlu'nu siyasetin dışına atmaya çalışıyorlar. Yahu ‘ahmak davası’ olmadı, ahmak davası. Az önce Seyit Torun başkanıma dedim ki; ‘bugün gene buradasın, bir VİP vakası daha yapma bize’ dedim. Ordu'dan ‘VİP davası’ yetmedi bunlara. Uydura uydura gidiyorlar. Şimdi diplomama göz koydular, diplomama. Diplomamı iptal ettirmeye çalışıyorlar. Hem de Saray’dan, ona buna telefon açtırarak, ona buna zorlayarak. Her yerden dinliyorum, her yerden. Allah'tan dürüst insanlar bu ülkede hala o kadar çok ki. Bunların hepsi var ya, hepsi. Böyle koca dev olsa cürmü kadar yer yakar, cürmü kadar.”

“HEPSİ TEMELSİZ, KANITSIZ, ZORLAMA İŞLER”

“Sevgili Trabzonlular, değerli Karadenizliler; aylardır, yıllardır her şey sizin gözünüzün önünde. Her şeyi duyuyor, işitiyor. Yahu etmediklerini bırakmadılar. Yahu bizi havalimanının salonundan içeri bile almamaya çalıştılar. Seçimi elimizden aldılar, seçimi. Bunu unutmayın. Bakın; o günden bugüne muhtelif davalar açtılar. Ekrem aşağı, Ekrem yukarı. Altı senedir hakkımda açılmış davalar, soruşturmalar… Büyükşehir Belediyesi’ne altı senede 1200 teftiş denetim olur mu? 1200. Onların 25 senesinde 200 tane. Bakın; 1200.  Bakıyorlar, bakıyorlar bir yere gidemiyorlar. Hepsi temelsiz, kanıtsız, zorlama işler. Ama dertleri büyük. Şimdi yarım yamalak iddialarla dolduracaklar bir torbaya, Ekrem İmamoğlu'nu suçlayacaklar. Hem de ‘suç örgütü’ suçlamasını bana hazırlıyorlarmış? Suç örgütü kurmak. Hepsi denetlenmiş belediye, iş ve işlemleri, ihaleleri. Etrafındaki insanları suçlu gösterecekler. Planları, hesapları bu. Kendi gazetelerine, kendi trollerine söyletiyorlar. Beni oyundan çıkaracaklarmış. Ellerinden geleni ardına koymayacaklarmış.”

“DERTLERİ NE? VATANI MI DÜŞÜNÜYORLAR? MİLLETİ Mİ DÜŞÜNÜYORLAR? DERTLERİ KOLTUK”

“Kirli işler yapıyorlar. Siyaseten beni yenemiyorlar. Benim başımı öne eğdiremiyorlar. Güya polisin eliyle, benim başımı öne eğdireceklermiş. Benim polis kardeşlerimin elini kullanacaklar aklı sıra. Yani sözüm ona, bizi milletin önünde güya küçük düşürecekler. Kirli hesaplarla, ülkeyi karıştırma peşindeler. Hayale sığmayacak şekilde, yalan, dolan projeleriyle, kafasında dönen stratejilerle beni saf dışı bırakmanın peşindeler. Hatta bunu, mümkünse 23 Mart'tan önce yapmak istiyorlar. Dertleri ne? Vatanı mı düşünüyorlar? Milleti mi düşünüyorlar? Dertleri koltuk, koltuk, koltuk. İşin içinde savcılık var diye kimse aldanmasın. Ortada hukuki bir mesele yok. Ortada, iktidardaki bir avuç insanın siyasi beka meselesi var. Muhalefetin elini kolunu bağlayarak, seçim kazanmanın peşindeler. Koltuklarını korumanın peşindeler. Bizim başımızı ağrıtacak aday kim? Ekrem İmamoğlu. ‘Var mı başkası; bak sonu bu olur’ diye gözdağı vermek istiyorlar. Erdoğan'a karşı seçimi kazanma ihtimalini, bu milletin aklından söküp almak istiyorlar.”

“BU, ARTIK BENİM ŞAHSİ MESELEM OLMAKTAN ÇIKMIŞTIR”

“Sevgili dostlar dünyada böyle rejimler var. Bütün hukuk dışı, gayrimeşru yöntemleri kullanarak, muhalefeti etkisizleştiren, göstermelik seçimler yapanlar ve birtakım zalimlikleriyle ömür boyu koltuktan kalkmama hedefini koyan ülkeler var. Ama sonra ne oluyor? Etrafımızda da görüyorsunuz. Eninde sonunda devirleri bitiyor. Ama geriye büyük bir enkaz bırakıyorlar. Ülkelerini yıkılmanın, parçalanmanın eşiğine götürüyorlar. Toplumların vicdanlarında büyük yaralar açıyorlar. Vatandaş olma bilincini, millet olma duygusunu zedeliyorlar. İşte ülkemiz, böyle bir tehdide doğru gitmenin eşiğindedir. Durum, son derece ciddidir. Bunu ciddiye alacağız. Ciddiye alacağız ve bu kritik süreci hep beraber takip edeceğiz. Bunlar, bizi sindirme peşindeler. Ama şu kardeşiniz buradan söylüyor: Ben, her koşulda diyeceğimi derim. Nefes aldığım sürece, sesim çıktığı sürece; adaletsizliğe, zalimliğe direnirim. Ama bu, artık benim şahsi meselem olmaktan çıkmıştır. Muhalefete aday gösterme hakkı bile tanımayan bu iktidarın sonraki adımları, ülkemize büyük acılar yaşatır. Bu kadar acı yeter. İktidarın siyasi hesapları uğruna, bu milletin çektiği acıları yeter. Artık hepimizin aklımızı başımıza alma vakti. Bu milleti topyekun birleştirmenin, bütünleştirmenin yolunu bulma vakti. İktidarın, elini yargıdan çekmesiyle başlar bu süreç. Ne yapacaklarına kendileri karar verecekler. Seçimi kazanmak için her yolu mubah görecekler. Her yolu mubah gördükleri için de vatandaşa her türlü sıkıntıyı çektirecekler.”

“EKREM İMAMOĞLU, ONUN İÇİN NİYE TEHLİKE?”

“Sevgili dostlar; hep birlikte bu dönemde cesaretle yol yürümenin birinci günü, 23 Mart'tır. Derdi ne biliyor musunuz? Esasen derdi ne? Ekrem İmamoğlu, onun için niye tehlike? Çünkü Ekrem İmamoğlu; milletini arkasına alıp, milletinin duasıyla, anaların duasıyla, babaların duasıyla, gençlerin enerjisiyle, hanımefendilerin, beyefendilerin yoldaşlığıyla beraber, 2014’ten bu yana, bu kardeşiniz, onu 4 kez yendi, 4 kez. Son seçimde o, kendisi, 17 bakanı, İstanbul'u sokak sokak arşınladı. Her yerde günde 7-8 tane mitingler yaptılar. Ne oldu? İstanbullu, 2019’un 23 Haziran’ında 806 bin oy fark atmıştı. Şimdi, 1 milyonu aştı. 1 milyon kez demokrasi tokadı vurdu. Buradan 23 Mart'ta bu yolculuğa çıkarken, büyük bir inançla, beşinci kez…”

“BEYAZ GÖMLEĞİM VAR YA BU BEYAZ GÖMLEĞİM…”

(Bu sırada bir vatandaş, kalabalık içinden, elindeki büyük bir turpu İmamoğlu’na ulaştırdı.) 

“Bak Cumhurbaşkanı; vatandaş sana Karadeniz'den, turpun büyüğünü gösteriyor, turpun büyüğünü. Aha o da Ekrem'in yanında, bak turpun büyüğü burada. Onun da heybesinde varmış! Beşinci kez bana yol arkadaşlığı yapmaya, yarenlik yapmaya ve bu beşinci kez yapacağımız seçimde, bu iktidarı, bu düzeni, bu sistemi, artık bu rejimi Türkiye'nin tarihinden silmeye, demokratik parlamenter düzeni bu ülkeye tekrar getirmeye, bu yola çıkmaya bütün Karadeniz hazır mı? Hep birlikte kazanmaya, milletimizi ikna etmeye, bu yolculuğa hep birlikte çıkmaya hazır mı. 23 Mart'ta, hep birlikte, üyelerle coşa coşa, ön seçimde oy kullanmaya, ‘bir kişi bile eksik kalmayacak’ diyerek inançla, demokrasi bayramı yaşamaya hazır mı? Sevgili dostlarım; ben buradayım, Trabzon'dayım. Beyaz gömleğim var ya bu beyaz gömleğim; ne yaparsanız yapın, buna toz zerresi kadar leke düşüremeyeceksiniz. Ne yaparsanız yapın, bu bileği dört kez bükemediniz, hiç bükemeyeceksiniz, bükemeyeceksiniz.” 

“ANT OLSUN YENECEĞİM”

“Ben, 3 Haziran 1971 Trabzon doğumlu Ekrem İmamoğlu. 16 milyon vatandaşın yaşadığı İstanbul'un Belediye Başkanı; korkulu rüyanız… Varlığımla da icraatlarımla da sizi korkutuyorum, korkutmaya devam edeceğim. Sizi, çocuklarımız mutlu olsun diye korkutuyoruz. Yurt açıyorum diye korkuyorsunuz. Gençler nefes alacak diye korkuyorsunuz. Emeklilere destek oluyorum diye korkuyorsunuz. Kent lokantası açıyorum diye korkuyorsunuz. Misli misli fazla metro yapıyorum diye korkuyorsunuz. Millet icraat nedir görecek, foyanız ortaya çıkacak diye korkuyorsunuz. Milletin hakkını millete veriyorum diye korkuyorsunuz. Ödünüz patlıyor. Siz, milletten korkuyorsunuz, milletten. Onun için dört kez yendim, beşinci kez de yeneceğim. Ant olsun yeneceğim. Ant olsun yeneceğim. Hodri meydan. Cumhuriyet Halk Partisi başaracak, Türkiye kazanacak. Milletin hakkı, milletin olacak.”

İmamoğlu, konuşmasının ardından çalan müziğe eşlik ederek, konuşma yaptığı platformda bulunan yol arkadaşları ve alanı hınca hınç dolduran vatandaşlarla birlikte horona durdu.