Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan; 31 Mart yerel seçimlerinde herhangi bir ittifakın içinde yer almayacaklarını ve Ankara, İstanbul ve İzmir'de de partisinin kendi adaylarını çıkaracağını açıkladı. Erbakan, “Bir ittifak, bir birliktelik olacaksa bir teklifle gelinmişse bir orta noktada buluşulması, her iki tarafın da fedakarlık yapması, adil ve makul çerçevede mutabakata varılması gerekirdi. Ancak, muhataplarımızdan bu şekilde bir yaklaşımı yapılan tam beş görüşmede de göremediğimizi ifade etmek isterim. Gelinen noktada, bütün bu sebepler nedeniyle AK Parti ile 31 Mart yerel seçimlerinde herhangi bir ittifakın içinde yer almamak ve Ankara, İstanbul ve İzmir'de de Yeniden Refah Partimizin kendi adaylarını göstermesi yönünde karar almış bulunuyoruz. Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir belediye başkan adaylarımızı önümüzdeki cumartesi 10 Şubat’ta Ankara Atatürk Spor Salonu'nda yapacağımız aday tanıtım programımızda ilan edeceğiz” dedi.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan; 31 Mart yerel seçimlerinde herhangi bir ittifakın içinde yer almayacaklarını ve Ankara, İstanbul ve İzmir'de de partisinin kendi adaylarını çıkaracağını açıkladı. Erbakan, “Bir ittifak, bir birliktelik olacaksa bir teklifle gelinmişse bir orta noktada buluşulması, her iki tarafın da fedakarlık yapması, adil ve makul çerçevede mutabakata varılması gerekirdi. Ancak, muhataplarımızdan bu şekilde bir yaklaşımı yapılan tam beş görüşmede de göremediğimizi ifade etmek isterim. Gelinen noktada, bütün bu sebepler nedeniyle AK Parti ile 31 Mart yerel seçimlerinde herhangi bir ittifakın içinde yer almamak ve Ankara, İstanbul ve İzmir'de de Yeniden Refah Partimizin kendi adaylarını göstermesi yönünde karar almış bulunuyoruz. Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir belediye başkan adaylarımızı önümüzdeki cumartesi 10 Şubat’ta Ankara Atatürk Spor Salonu'nda yapacağımız aday tanıtım programımızda ilan edeceğiz” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, bugün partinin genel merkez binasında yerel seçimlerde ittifak kararını açıkladı. Erbakan, 31 Mart yerel seçimlerde AKP ile ittifak yapmayacaklarını duyurdu. Erbakan, şunları dedi:
“YENİDEN REFAH PARTİMİZİN BU SABAH İTİBARİYLE ÜYE SAYISI 411 BİN 300 SAYISINA ULAŞMIŞ DURUMDA”
“Yeniden Refah Partimizin bu sabah itibariyle üye sayısı 411 bin 300 sayısına ulaşmış durumda. Dile kolay beş ayın içerisinde 365 binden 411'e üye sayımız yükseldi. Yani beş ayda 150 bin üye artışı, Yargıtay'ın açıkladığı resmi rakamlarla da son bir sene en fazla üye artışı sağlayan, en hızlı büyüyen parti Yeniden Refah Partimiz olmuştur. 31 Mart seçimlerine 500 bin üye ile girerek yerel yönetimlerde Yeniden Refah iktidarını sağlayacağız.
Önce 31 Mart'ta yerel yönetimlerde milli görüş iktidarı ve arkasından da inşallah 2028 seçimlerinde milli görüş iktidarını gerçekleştireceğiz. Aziz milletimizi ve tüm mazlumları maddi ve manevi sıkıntılarından yine milli görüşle yine refahla kurtaracağız inşallah. 31 Mart'ta Yeniden Refah'ın zaferi neden önemli? Ahlaklı belediyeciliğin tesis edilmesi için önemli. Milli görüş belediyeciliği ile milletimizin yeniden buluşturulması için önemli. O efsane 89 ve 94 ruhunun yeniden hayat bulabilmesi için önemli. Belediye Başkanlığı makamını ticaret makamı olarak değil, ibadet makamı olarak gören belediye başkanları için önemli. Bu belediye başkanlarımız ile inşallah 89 ve 94'teki destanı yeniden yazacağız.
“MİLLİ GÖRÜŞ, SADECE 85 MİLYONUN DEĞİL; 8 MİLYAR İNSANIN KURTULUŞU İÇİN YOLA ÇIKMIŞ BİR HAREKETTİR”
2024 31 Mart'taki Yeniden Refah'ın başarısının bir diğer önemi de 31 Mart'tan zaferle çıkan Yeniden Refah Partisi, 2028 seçimlerine en güçlü parti olarak girecektir. Arkasından 2028 iktidarı neden önemli? Yıllık 1,25 trilyon liralık faiz ödemesinden kurtulmak için önemli. Yıllık 2,65 trilyon liralık bütçe açığından yani borçlanmadan kurtulabilmek için önemli. 10 milyonluk işsizler ordusuna iş imkânı sağlanabilmesi için önemli. Açlık sınırının yarısı kadar maaşla hayatta kalma mücadelesi veren milyonlarca emeklinin ve dar gelirlinin kurtuluşu için önemli. Borç, faiz, zam, vergi ekonomisi yerine üretim, istihdam ve ihracata dayalı ekonomi modeline geçilmesi için önemli. Zamla, vergi ile borçlanarak, devlet mallarını satarak, millete yük yükleyerek kaynak üreten değil; zamsız, vergisiz, borçsuz, milli kaynak paketleri ile kaynak üreten bir hükümetin kurulması için önemli. 2028'de Yeniden Refah'ın iktidarı, milli görüşün iktidarı neden önemli? Her zaman ifade ettiğimiz gibi, ahlaki ve manevi kalitesi yüksek nesillerin yetiştirilmesi için önemli.
Gazze'deki soykırım karşısında, asrın vahşeti karşısında sadece konuşan değil, somut adımlar atan yaptırımlar ortaya koyan bir hükümetin kurulması için önemli. 2028'de Yeniden Refah'ın iktidarı sadece Türkiye'nin kurtuluşu için değil, adil bir dünyanın kurulması için, 'Dünya 5'ten büyüktür' sözünün, sözde kalmaması için gerekli olan D-60 adımının atılabilmesi için önemli. Çünkü milli görüş, sadece 85 milyonun değil; 8 milyar insanın kurtuluşu için yola çıkmış bir harekettir.
“14 MAYIS SEÇİMLERİ İÇİN ORTAYA KOYDUĞUMUZ MUTABAKAT METNİ İLE İLGİLİ HERHANGİ BİR OLUMLU GELİŞME OLMAMIŞTIR. HATTA TAM TERSİNE, MAALESEF MUTABAKAT METNİNDE YAZANLARIN TERSİ ORTAYA KONULMUŞ VE TERSİ İCRAAT YAPILMIŞTIR”
14 Mayıs 2023 seçimlerinde Yeniden Refah Partisi olarak, kendi amblemimizle Cumhur İttifakı'nın içerisinde yer aldık. Cumhur İttifakı'nın içerisinde yer almamızın asıl sebebi ülkemizin ve milletimizin selametini ve geleceğini düşünmemizdi. O noktada o dönemde milletimizin kahir ekseriyetinin bizden beklenti ve talebi de bu yöndeydi. Bütün bunları hesaba kattığımız zaman kendi birtakım düşüncelerimizi kenara bıraktık, ülkemiz için milletimiz için mutabakat metnimizi de ortaya koyarak temel prensiplerimizden ödün vermeden Cumhur İttifakı'nın içerisinde yer aldık.
Hepinizin bildiği gibi Cumhurbaşkanlığı adaylığımızı o dönemde açıklamış olmamıza rağmen Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Sayın Erdoğan lehine Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildik. Tamamen milletimizin hayrına olacak mutabakat metnimizi ortaya koyduk. Bunun dışında hiçbir talep ve beklenti içerisinde olmadık ve bu mutabakat metni sayesinde de ilkelerimizin arkasında durduğumuzu, ilkelerimizden taviz vermeyeceğimizi ortaya koymuş olduk. Ancak aradan geçen 8 9 ay sonrasında üzülerek ifade ediyoruz ki 14 Mayıs seçimleri için ortaya koyduğumuz mutabakat metni ile ilgili herhangi bir olumlu gelişme olmamıştır. Hatta tam tersine, maalesef mutabakat metninde yazanların tersi ortaya konulmuş ve tersi icraatlar yapılmıştır. İşte 2024 yılı bütçesi... Aynen önceki bütçeler gibi bir borç ve faiz bütçesi olarak 2024 bütçesi karşımıza çıkmıştır. Emeklinin ve milyonlarca dar gelirlinin şu anda içinde bulunduğu durum mutabakat metnimize uyulmadığının en önemli göstergeleridir ve yine bununla birlikte seçimin hemen arkasından itibaren yağmur gibi yağan zamlar ve vergi artışları bunların hiçbirisi bizim 14 mayıstaki mutabakat metnimize uyan icraatlar değildir.
“İKTİDARDA BULUNANLAR GAZZE KONUSUNDA NOKTADA MİTİNG YAPMAK VE KONUŞMAK DIŞINDA HİÇBİR SOMUT AKSİYON ALMAMIŞLARDIR”
Diğer önemli bir konuda, iktidarın Gazze konusunda yetki ve sorumluluğunun gerektirdiği adımları atmamış olmasıdır. Bunu da tarihi not düşmek bakımından, önemli bir konu olduğu için altını çizerek ifade ediyorum. Ne adımı atılacak? Ankara'daki İsrail Büyükelçisinin kovulması, Tel-Aviv'deki büyükelçimizin geri çağrılması, İsrail ile olan ihracatın tamamen durdurulması, yasaklanması, ticaretin tamamen kesilmesi ve İsrail'e istihbarat sağlayan, İsrail'in korunması için topraklarımızda kurulmuş olan Malatya Kürecik Radar Üssü'nün kapatılması gibi adımlar maalesef bu geçen süre içerisinde atılmamış ve 30 bin insanımız kadın, çocuk, engelli, yaşlı demeden katledilmiştir. Üzülerek ifade ediyoruz ki, yetki sahipleri iktidarda bulunanlar bu noktada miting yapmak ve konuşmak dışında hiçbir somut aksiyon almamışlardır.
“MİLLETİMİZ BU SEÇİMLERDE YENİDEN REFAH PARTİMİZİN İTTİFAK YAPMASINI İSTEMİYOR”
Bu gerçek 31 Mart seçimlerine ilişkin ittifak kararımızın şekillenmesinde rol oynayan çok önemli bir husustur. Ancak, bütün bunlara rağmen bizler Yeniden Refah Partisi olarak bu seçimlerde bir ittifakın yapılması halinde İstanbul'un CHP zihniyetinden geri alınmasına vesile olunabilir mi düşüncesine kapıldık. Bu birlikteliğin etkisi ile iktidarın icraatlarında olumlu yönde bir değişime yol açılabilir mi, bir hayra vesile olunabilir mi düşüncesi ile hareket ettik ve toptan retçi bir anlayışın içerisine girmedik. Ancak bu noktada müzakere sürecinde şu beş sebep çıktı, bu seçimin 14 Mayıs'tan çok önemli bir farkı olduğunu gördük. Nedir o fark? Milletimiz bu seçimlerde Yeniden Refah Partimizin ittifak yapmasını istemiyor. Halbuki 14 Mayıs'ta milletimiz, Yeniden Refah Partimizin kritik şartlar içerisinde fedakarlık yaparak ittifakın içerisinde yer almasını istiyordu. Nereden biliyorsunuz istemediğini? Bizim teşkilatlarımız, 150 binin üzerinde üye artışı demek istifaları hesaba katarsanız 180 bin 200 bin yeni üye kaydedilmiş demektir. 200 bin üye kaydetmek için 2 milyon insanla muhatap oluyorsunuz... 81 il, 900'den fazla ilçe teşkilatı, 100 binlerce teşkilat mensubu sahada, gece gündüz bu üyeleri kaydederken 2 milyondan fazla insanımızla muhatap oldu ve bu insanlarımız hangi kesimden olursa olsun 'Hayır, geçen seçimde doğru yaptınız ama bu seçimde ittifak yapmayın. Biz oy verecek alternatif arıyoruz, bütün seçim bölgelerinde adaylarınızı gösterin. Size oy vermek istiyoruz' demişlerdir.
“İKİNCİ SEBEP, TEŞKİLATLARIMIZ BU İTTİFAK İÇERİSİNDE YER ALMAMIZI İSTEMİYOR”
Bizim önceliğimiz aziz milletimizin, bizden beklentisidir. Bunu daha yola çıkarken de en açık bir şekilde ifade etmiş bulunuyoruz. 14 Mayıs 2023 seçimlerinde milletimizin bizden beklentisini dikkate alarak, Cumhur İttifakı'nın içinde yer almıştık. Ancak bu seçimde milletimiz, bizden bir ittifakın içinde yer almamızı istemiyor. İkinci sebep, teşkilatlarımız bu ittifak içerisinde yer almamızı istemiyor. Evet, bir önceki seçimde teşkilatlarımızın yüzde 60'ı istemiyordu; ülkemiz için, milletimiz için böyle bir adıma attık ama bu seçimde teşkilatın yüzde 95'i istemiyor. Bu fedakar teşkilatlarımızın motivasyonu, talepleri, beklentisi bizim için önemli olmayacak da ne olacak?
“KARŞI BLOKTA BÖYLE BİR KENETLENME, BÖYLE BİR İTTİFAK YOKSA BU TARAFTA DA BİR İTTİFAKIN YAPILMASI ÇOK CİDDİ ÖNEM ARZ ETMİYOR”
Üçüncü bir önemli konu; Yeniden Refah Partisi olarak bu seçimlere biz, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçiminde olduğu gibi beka seçimi olarak bakmıyoruz. Belediye başkanlarının yetki ve sorumluluklarının çerçevesi kanunlar tarafından çizilmiştir ve belediye başkanın icraatları dolayısıyla 'memleket elden gidiyor' söyleminin ortaya konulması doğru bir yaklaşım değildir. Bir belediye başkanı yasaları değiştiremez, anayasayı değiştiremez, Kıbrıs ile ilgili bir taviz veremez, Güney Doğu ile ilgili bir taviz veremez, askerimizi, ordumuzu götürüp savaşa sokamaz. Belediye başkanının yetkileri ve sorumlulukları bellidir. Bundan dolayı da ortaya bir beka meselesi yoktur. Bugün bizim birinci önceliğimiz ve bütün partilerin de birinci önceliği olması gereken belediyelerde bugüne kadar yapılan yanlışların düzeltilmesi, milletimizin şikayetlerinin giderilmesi ve yeni bir belediyecilik anlayışının ortaya konulmasıdır.
Biz de bağımsız bir siyasi parti olarak, bu seçimde ilk belediyelerimizi kazanmayı ve kendi belediyecilik anlayışımızı uygulayıp; milletimize kendimizi göstermeyi, milletimizin derdine derman olmayı istiyorum. Beka olarak görmediğimiz seçimde kendi adaylarımız ile seçimlere girmeyi ve gücümüzü göstermeyi istiyorum. Bu da her siyasi partinin en doğal hakkıdır. Bu noktada dördüncü önemli bir hususta; 14 Mayıs seçimlerindeki karşı blok bu seçimlere ittifak halinde girmiyor. Hepsi ayrı kendi adayları ile bağımsız bir şekilde giriyorlar. Karşı blokta böyle bir kenetlenme, böyle bir ittifak yoksa bu tarafta da bir ittifakın yapılması çok ciddi önem arz etmiyor.
“ANKARA, İSTANBUL VE İZMİR'DE DE YENİDEN REFAH PARTİMİZİN KENDİ ADAYLARINI GÖSTERMESİ YÖNÜNDE KARAR ALMIŞ BULUNUYORUZ”
Beşinci husus, partimiz ile AK Parti yetkilileri arasında geçen görüşmelerde AK Parti heyetinin partimize, bizlere adil ve dengeli bir teklifle gelmediğini görmüş bulunmaktayız. Bütün bu gerekçelere ve sebeplere rağmen masayı dağıtan bir taraf olmak istemedik. Önyargılı anlayışa sahip olmadık, iyi niyetle bu teklifi, görüşme talebini kabul ettik. Bu görüşmeleri yaptık ancak adil ve dengeli bir teklifle karşılaşmadığımızı ifade etmek istiyorum. Madem İstanbul ve Ankara'da değişim ve dönüşüm istiyoruz, İstanbul'un ve Ankara'nın CHP zihniyetinden geri alınmasını istiyoruz. Öyleyse Yeniden Refah Partisi'nin atacağı adımlar kadar AK Parti tarafının da adil ve makul çerçevede adımlar atmasını beklemek siyaseten de adaletin gereği de doğaldır. Bir ittifak, bir birliktelik olacaksa bir teklifle gelinmişse bir orta noktada buluşulması, her iki tarafında bir takım fedakarlık yapması, adil ve makul çerçevede mutabakata varılması gerekirdi. Ancak, muhataplarımızdan bu şekilde bir yaklaşımı yapılan tam beş görüşmede de göremediğimizi ifade etmek isterim.
Gelinen noktada, bütün bu sebepler nedeniyle AK Parti ile 31 Mart yerel seçimlerinde herhangi bir ittifakın içinde yer almamak ve Ankara, İstanbul ve İzmir'de de Yeniden Refah Partimizin kendi adaylarını göstermesi yönünde karar almış bulunuyoruz. Ankara, İstanbul ve İzmir büyükşehir belediye başkan adaylarımızı önümüzdeki cumartesi 10 şubatta Ankara Atatürk Spor Salonu'nda yapacağımız aday tanıtım programımızda ilan edeceğiz.”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!

Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!
Batman’da bir lisenin önünde çıkan silahlı kavga, çevrede büyük paniğe neden oldu. İddiaya göre, aralarında husumet bulunan iki grup okul önünde karşı karşıya geldi. Tartışmanın kısa sürede büyümesiyle taraflar birbirine tabancayla ateş açtı.
Çatışma sırasında ölen ya da yaralanan olmadı, ancak park halindeki bazı araçlara kurşun isabet etti. Öğrenciler ve veliler yaşanan olay nedeniyle büyük korku yaşarken, çevrede güvenlik önlemleri artırıldı.
Polis ekipleri olaya karışan şüphelileri yakalamak için geniş çaplı çalışma başlattı.
İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!!

İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!
İstanbul’un Fatih ilçesinde, turistlere yönelik müstehcen gösteriler düzenlendiği belirlenen bir eğlence işletmesine polis ekipleri baskın düzenledi. “Sex bomb” dansı adı altında yapılan uygunsuz gösterilerin sosyal medyada yayılması üzerine harekete geçen ekipler, mekânda detaylı denetim gerçekleştirdi.
Yapılan baskında işletmede uygunsuz içerikli eğlencelerle turistlerin eğlendirildiği ortaya çıktı. Polis, işletmede bulunan bir kişiyi gözaltına alırken, söz konusu mekâna 120 bin 482 TL idari para cezası uygulandı.
Yetkililer, kamu düzenini ve toplumsal değerleri zedeleyen bu tür faaliyetlere izin verilmeyeceğini, denetimlerin artarak süreceğini belirtti.
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
İlk Yorum yapan siz olun!