Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen “Eyüpsultan Belediyesi 2025-2029 Stratejik Planı” ve bütçe sunumunu gerçekleştirdi. Temerrüte düşmüş müteahhit ödemeleri, varlık satışları, yüksek miktarlardaki SGK ve vergi borçlarından doğan toplam borcu açıkladı. Özmen: “Belediye’nin 31 Mart 2024 tarihi itibariyle 4 milyar 201 milyon 682 bin lira borcu söz konusudur” dedi.

Haber: OKTAY YILDIRIM - Kamera: MEHMET ÇALPAR
(İSTANBUL) - Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen “Eyüpsultan Belediyesi 2025-2029 Stratejik Planı” ve bütçe sunumunu gerçekleştirdi. Temerrüte düşmüş müteahhit ödemeleri, varlık satışları, yüksek miktarlardaki SGK ve vergi borçlarından doğan toplam borcu açıkladı. Özmen: “Belediye’nin 31 Mart 2024 tarihi itibariyle 4 milyar 201 milyon 682 bin lira borcu söz konusudur” dedi.
Eyüpsultan Belediye Meclisi 2024 Yılı Ekim Ayı Belediye Meclis Toplantısı’nın 3’üncü birleşimi gerçekleştirildi. Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen “Eyüpsultan Belediyesi 2025-2029 Stratejik Planı” ve bütçe sunumunda, temerrüte düşmüş müteahhit ödemeleri, varlık satışları, yüksek miktarlardaki SGK ve vergi borçlarından, dolayısıyla bunun mali yapılarını etkileme potansiyelinden bahsetti.
Özmen’in yapmış olduğu konuşmanın satır başları şöyle:
“2025-2029 Stratejik Planımızdan bahsedeceğim. Bu Stratejik Planda, temel değerlerimiz, misyonumuz, vizyonumuz, hedeflerimiz ve tabii ki bütçemiz de olacak. Bütçeden bahsederken önceki döneme atıflar yapmak durumundayım. Önceki döneme dair değerlendirmelerde bulunmadan şu anki durumun tespitini yapmak mümkün değil. Seçimden bu yana 6 ay geçti bana sürekli ne kadar borcumuz var diye sıklıkla soruldu. Ben belediye binamızın duvarlarına şu kadar borcumuz var diye afişler asmadım. Televizyon programlarına çıkıp mali durumumuz ile ilgili konuşmadım. Ama bugün burada önümüzdeki beş yılı konuşacaksak mevcut durumumuzu bilmemiz gerekiyor.
“Bir önceki dönemden devraldığımız müteahhit borcu 3 milyar 588 milyon”
31 Mart’ta temerrüte düşmüş 1.7 milyar mütahait borcumuz bulunmakta. Sonraki aylara ait yüklenmelerin, yani gelecekteki beklenen hak edişlerin toplamı ise 1.1 milyar lira. Buna ek olarak 30 Eylül 2024 tarihi itibariyle mevcut işlerden kaynaklı 342 milyon lira fiyat farkı ve keşif artışı söz konusudur. Önümüzdeki 3 ay için bu rakama kabaca 450 milyon lira eklenmesi öngörülmektedir. Dolayısıyla bir önceki dönemden devraldığımız gerçek müteahhit borcu 3 milyar 588 milyon 161 bin 078 liradır.
“613 milyon 521 bin lira SGK ve vergi borcu bulunmaktadır”
Bunun yanı sıra; çok yüksek miktarlarda SGK ve vergi borcumuz bulunmaktadır. Dolayısıyla belediyemiz hesaplarına haciz ve gelirlerimize el konulması riski ile karşı karşıyayız. 31 Mart 2024 itibariyle belediyemizin 106 milyon 522 bin 587 lira kabaca 107 milyon lira SGK ve vergi borcu bulunmaktadır. Yine kesin olmamakla birlikte mizan verilerine göre ESBAŞ’ın 29 milyon lira ve ESTUR’un 477 milyon lira olmak üzere, yapılandırılmış borçlar için tecil faizi dahil, yapılandırılmamış borçlar için gecikme faizi hariç toplam 613 milyon 521 bin 478 lira SGK ve vergi borcu bulunmaktadır.
“Eyüpsultan Belediyesi’nin 4 milyar 201 milyon 682 bin 557 lira borcu söz konusudur”
Dolayısıyla Eyüpsultan Belediyesi’nin 31 Mart 2024 tarihi itibariyle 4 milyar 201 milyon 682 bin 557 lira borcu söz konusudur. Bu borcun yıl sonu faturalandırılacak hakedişler ve borç faizleri ile birlikte 4 milyar 685 milyon 335 bin 770 liraya ulaşması beklenmektedir.
“Üzerimizde kocaman koskocaman dağ gibi bir borç kamburu vardır”
Bildiğiniz üzere 2024 bütçemiz 4.8 milyar TL olarak önceki dönem onaylanmış ve hayata geçmiştir. Yine geçtiğimiz Eylül ayında, sebeplerini ileride anlatacağım üzere 920 milyon TL ek bütçe şu anki meclisimiz tarafından onaylanmıştır. Dolayısıyla cari bütçemiz 5.7 milyar TL’dir. Ancak burada bütçe dışında yönetmemiz gereken bir de nakit akışı söz konusudur. Az evvel 31 Mart itibariyle devraldığımızı ifade ettiğim 4 milyar 201 milyon 682 bin 557 lira borcun kabaca 1.5 milyar lirası 2023 yılından devralınan borçtur. Bu tutar dönemsellik ilkesi gereği 2024 bütçesinin gider kalemleri içerisinde yer almamaktadır. Dolayısıyla 2024 yılı bütçemizde buna dair bir gelir kalemi de öngörülmemiştir. Bu şu demek aslında. 2024 sene sonu itibariyle 4 milyar 685 milyon 335 bin 770 lira borç yükümüz de bütçe yapma tekniğinin gereği olarak 2025 yılı bütçemiz de yer almamaktadır. Bunu şu sebeple anlatıyorum. 2025 yılı bütçemiz denk bütçedir ve takriben 7.9 milyar TL olarak bağlanmıştır. Ancak unutulmamalıdır ki burada az evvel de ifade ettiğim bütçe yapma tekniği sebebi ile 4 milyar 685 milyon 335 bin 770 lira sene sonu öngörülen borç yükümüz bu bütçede söz konusu edilmemiştir. Bu bakiye emanet hesaplarda izlenmektedir. Yani üzerimizde kocaman koskocaman dağ bir borç kamburu vardır.
“21 futbol sahası büyüklüğünde bir alanın, toplam 3 milyar 380 milyon lira bedelle satışı gerçekleştirilmiş”
Geçmiş yıllar için de taşınmaz satışları sermaye geliri olarak bütçede yer almıştır. Örneğin 20 Mayıs 2021 tarihinde önceki yönetimimiz tarafından belediyemize ait 3 taşınmazın satışı için 2021/91 no.lu meclis kararı alınmıştır. Bu kararı özellikle belirtmemin sebebi bu karar hâla geçerlidir. Ama biz bu taşınmazları henüz satışa söz konusu etmedik. Söz konusu varlıkların çok arzu etmesek de ticari, ama mümkünse kamu yatırımı olarak maksimum faydayı sağlayacak şekilde değerlendirilmesi iradesiyle hareket etmekteyiz. Ancak burada bir hususa tabii dikkat çekmem gerekecek. Sermaye geliri olarak ifade ettiğimiz ve geçtiğimiz dönem meclis kararı ile satış kararı alınmış taşınmazlar sadece söz konusu 3 taşınmaz ile sınırlı değildir. Henüz satışı yapılmamış olan bu 3 taşınmazın dışında 2020, 2021, 2022, 2023 yıllarında belediyemize ait tam 23 taşınmaz satılmış. 2 taşınmaz da borçlarımıza karşılık kamuya devredilmiştir. Söz konusu 23 adet taşınmazın toplam satışından belediyemiz kasasına giren tutar 3 milyar 342 milyon 926 bin 648 liradır. Söz konusu taşınmazların toplam büyüklüğü ise 139.821 m2’dir. Bunun yanı sıra 2020 ve 2021 yıllarında vergi borcuna mahsuben toplam 6.567,90 m2 büyüklüğünde iki taşınmazımız 38 milyon lira tutarında bedelle kamuya devredilmiştir. Sonuç olarak geçmiş dönemde 25 adette 146.389,61 m2 büyüklüğünde, bir diğer ifadeyle 21 futbol sahası büyüklüğünde bir alanın, toplam 3 milyar 380 milyon 897 bin 690 lira bedelle satış ve devri gerçekleştirilmiş. Yani belediyenin tüm mülklerinin 5’te 1’i, ama satılabilir mülklerinin ise yarısı, 4 yıl içerisinde satılmıştır. Bu satışların konusu taşınmazlar yeni üretilen alanlar olmayıp Eyüpsultanımızın yıllardır sahip olduğu mülklerdir. Bugün belediyemize kalan mülklerin ise yüzde 70’i satışa uygun değildir."
“Bugünden itibaren yapmamız gereken etkin bir gider yönetimi ve taşınmaz satışı dışında gelir yaratıcı modellerin üretilmesidir” diye sözlerine devam eden Eyüpsultan Belediye Başkanı Özmen, etkin gider yönetimi ile ilgili örnek verdi. Özmen şunları söyledi:
“ 2655 personel içinde 264 kişi arasında akrabalık ilişkisi bulunmaktadır”
"Eyüpsultan Belediyesi iş ve işlemlerini yaklaşık 3500 personel ile yürütmektedir. Oysa verimlilik esasına dayalı iş modeli ile işlemler aksatılmadan yönetilebilir. Kaldı ki 5393 sayılı Belediye Kanununun ‘’İlçe Belediyelerinde Personel Gideri Genel Giderin yüzde 40’ını aşamaz’’ hükmü sınırlarına gelinmiş durumdadır. Aşırı yüksek personel sayısına karşılık, performans yönetimi ile yürütülmek istenen projelerin gerektirdiği liyakat ve yeterlilik açısından nitelikli teknik personel ihtiyacımız bulunmaktadır. İştirakler hariç kurumda çalışan 2655 personel içinde 264 kişi arasında akrabalık ilişkisi bulunmaktadır. 140 kişi arasında kardeşlik ilişkisi yer alırken, karı koca ilişkisi olan 55, anne-baba ve çocuk ilişkisi olan 22 personel bulunmaktadır. 60'tan fazla bağımsız lokasyonda personel devam kontrol sistemi yani kartlı geçiş sistemi olmadığından 1.000'den fazla personelin mesai takibi yapılamamaktadır.
“1 yıl sonra ilçemizde 15 kreşimiz ve 1 gündüz bakım hizmete alınacak”
Sosyal politika hizmetlerinin sunumunda bütüncül bir hizmet anlayışını benimseyerek sosyal hizmetleri güçlendireceğiz. Mutlulukla belirtmek isterim ki 8 kreşimiz ve 1 Gündüz Bakım Evimiz önümüzdeki döneme yetişmek üzere inşaat veya uygulama projesi sürecinde. İstanbul Büyükşehir Belediyemizin 6 çocuk etkinlik merkezi, Eyüpsultan Belediyesi’nin mevcutta hizmet veren 1 kreşini de eklediğimizde 1 yıl sonra ilçemizde 15 kreşimiz ve 1 Gündüz Bakım Evimizle hizmetlerimiz devam ediyor olacak. Ayrıca çocuklarımızın saatlik zaman geçirmelerine olanak sağlayabilecek Oyun Evi hazırlık sürecimiz de devam ediyor.
Alzheimer Gündüz Yaşam Evi açacağız
Yine en yakın sürede Alzheimer Gündüz Yaşam Evi açacağımızın da haberini vermiş olalım. Meclisimize sunulacak olan işbirliği protokolü ile Türkiye Alzheimer Derneğimizin değerli hekimlerinden tıbbi destek, hemşirelerinden eğitim desteği, gönüllülerinden de dayanışma desteği alacağımızı da eklemek istiyorum. Yine yaş dostu mekânlar oluşturarak açacağımız lokallerde yaş almış komşularımızı ağırlayarak sosyalleşeceğiz.
10 yıllık işi 5 yılda bitirmeyi hedefleyen bütüncül bir yapı göreceksiniz
Eyüpsultan’da kronikleşmiş kentsel dönüşüm sorunları çözüldükçe, çocuk etkinlik merkezleri, kütüphaneler, paylaşımlı ofisler açıldıkça, trafik sorunu azaldıkça, ihtiyaca yönelik sosyal desteklerle insanlar nefes aldıkça, daha fazla gencimiz eğitim, sanat ve spor faaliyetlerimize katıldıkça komşularımızın hayat kalitesinin arttığını ve planımızın işlediğini göreceksiniz."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
İstanbul'a Fırtına Uyarısı: Rüzgarlar Perşembeye Kadar Etkili Olacak

İstanbul'da etkili olmaya başlayacak olan kuvvetli rüzgar ve zaman zaman fırtına şiddetinde esmesi beklenen hava durumu nedeniyle vatandaşlar dikkatli olmaları konusunda uyarıldı. AKOM (Afet Koordinasyon Merkezi) tarafından yapılan yazılı açıklamada, rüzgarların 1 Mayıs Perşembe gününe kadar etkili olması bekleniyor.
Rüzgar Hızı ve Etki Alanları
Açıklamada yer alan bilgilere göre; İstanbul genelinde rüzgar hızının zaman zaman saatte 70
- 90 kilometreye ulaşabileceği belirtildi. Özellikle kıyı bölgeleri, yüksek kesimler ve açık alanlarda fırtınanın etkisi daha belirgin hissedilecek. Bu durum, özellikle deniz ulaşımını olumsuz etkileyebilirken, binaların çatıları, ağaçlar ve elektrik direkleri gibi yapıların hasar görmesine neden olabilir.
- Dışarıda bulunan eşyaların (saksı, sandalye vb.) güvene alınması
- Ağaç altlarında ve elektrik direklerinin yakınında bulunmaktan kaçınılması
- Deniz ulaşımının kısıtlanabileceği göz önünde bulundurularak seyahat planlarının buna göre yapılması
- Çatı veya yüksek yapıların bulunduğu bölgelerde gerekli güvenlik önlemlerinin alınması
Vatandaşlara Uyarılar
AKOM yetkilileri, vatandaşlardan aşağıdaki konularda dikkatli olmalarını istedi:
Yetkililerin Hazırlıkları
İstanbul'daki ilgili birimler, olası fırtınaya karşı hazırlıklarını tamamladı. İtfaiye ve acil durum ekipleri teyakkuza geçirilerek, herhangi bir olumsuz durumda hızlı müdahale için hazır bekletiliyor. Ayrıca, rüzgarın etkisini göstereceği alanlarda gerekli önlemler alınarak vatandaşların güvenliği sağlanmaya çalışılıyor.
AKOM yetkilileri, hava durumuyla ilgili güncel bilgilerin düzenli olarak paylaşılacağını ve vatandaşların bu bilgilere dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye Güreş Federasyonu, Altyapı Çalışmalarına Öncelik Veriyor

Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Taha Akgül, altyapıda yaşanan düşüşü canlandırmak amacıyla kapsamlı çalışmalar başlatıldığını açıkladı. Altyapının güçlendirilmesinin federasyonun öncelikli hedeflerinden olduğunu vurgulayan Akgül, sadece sporcu performansı değil, aynı zamanda kurumun kurumsal yapısının da geliştirilmesi için çabaladıklarını belirtti.
Kurumsal Güçlenmeye Odaklanılıyor
Akgül, yaptığı açıklamada federasyonun hem performans hem de kurumsal anlamda ileriye taşınmasının önemine dikkat çekti. Altyapıdaki eksikliklerin giderilmesi ve genç yeteneklerin keşfedilerek desteklenmesiyle güreşin geleceğinin daha parlak olacağını ifade etti. Bu kapsamda, antrenör eğitimlerine ağırlık verileceği, spor kulüpleriyle işbirliğinin artırılacağı ve altyapı tesislerinin iyileştirilmesi için projeler geliştirileceği öğrenildi.
Altyapı Çalışmalarının Detayları
Federasyonun altyapı çalışmalarında şu adımlar öne çıkıyor:
- Antrenörlerin sürekli eğitimi ve gelişimleri için seminerler düzenlenmesi
- Okullarda güreşin tanıtılması ve sevilmesinin sağlanması amacıyla projeler başlatılması
- Genç yeteneklerin erken yaşta tespit edilerek, milli takıma kazandırılmasına yönelik taramalar yapılması
- Güreş kulüplerine maddi destek sağlanarak altyapı imkanlarının güçlendirilmesi
- Mevcut güreş tesislerinin modernizasyonu ve yeni tesislerin inşa edilmesi için çalışmalar yürütülmesi
Akgül, güreşin Türkiye'nin köklü sporlarından biri olduğunu hatırlatarak, bu sporu daha geniş kitlelere ulaştırmak ve uluslararası arenada başarıları artırmak için gereken tüm adımların atılacağını vurguladı. Federasyonun uzun vadeli stratejisi, altyapıdaki düşüşün önüne geçmek ve güreşi yeniden eski ihtişamına kavuşturmak üzerine kurulu olacak.
İspanya ve Portekiz'de Elektrik Kesintisi Milyonlarca Kişiyi Etkiledi

İspanya ve Portekiz’in çeşitli bölgelerinde meydana gelen elektrik kesintileri, milyonlarca kişiyi etkiledi. Kesintiler nedeniyle ulaşım, iletişim ve temel hizmetlerde aksamalar yaşanıyor. Olayın ardından yetkililer, sorunun kaynağını tespit etmek ve enerji arzını normale döndürmek için çalışmalarını yoğunlaştırdı.
Madrid'de Yaşam Durduruldu
Kesintilerden en çok etkilenen şehirlerden biri olan Madrid’de, toplu taşıma sistemleri çalışmayı durdurdu. Metro seferleri iptal edilirken, otobüsler de sınırlı sayıda hizmet verebilmektedir. Özellikle yoğun saatlerde yaşanan aksaklıklar nedeniyle sokaklar tıkanırken, birçok iş yeri ve okul da faaliyetlerine ara vermek zorunda kaldı. Madrid Belediye Başkanı Almeida yaptığı açıklamada, vatandaşlara mümkün olduğunca bulundukları yerde kalmaları çağrısında bulundu ve acil durumlar haricinde dışarı çıkılmaması uyarısını yaptı.
Havalimanlarında Uçuşlar Etkilendi
Elektrik kesintisi, havalimanlarını da etkiledi. Madrid Barajas Havalimanı ve Barselona El Prat Havalimanı’nda yaşanan aksaklıklar nedeniyle birçok uçuş iptal edildi veya rötarlandı. Yolcular, havalimanlarında uzun kuyruklar oluştururken, havayolu şirketleri de yolcularına bilgi vermekte zorlanıyor. Kesintinin ne kadar süreceği konusunda henüz kesin bir bilgi olmaması, belirsizliği artırıyor.
Enerji Şirketlerinden Açıklama
Olayla ilgili olarak enerji şirketleri tarafından yapılan ilk açıklamalarda, kesintilerin nedeninin teknik arıza olduğu belirtildi. Ancak arızanın kaynağına ilişkin detaylı bir açıklama henüz yapılmadı. Yetkililer, sorunun en kısa sürede çözülmesi için tüm imkanların seferber edildiğini ve enerji arzının normale döndürülmeye çalışıldığını ifade ettiler.
Vatandaşlar Zorluk Yaşıyor
Elektrik kesintisi nedeniyle evlerinde ısıtma sistemlerini kullanamayan vatandaşlar, soğuk havada zorluk yaşıyor. Ayrıca, iletişim hatlarının da kesilmesiyle birlikte bilgiye ulaşmakta ve sevdikleriyle haberleşmekte güçlük çeken birçok kişi bulunuyor. Kesintinin uzaması durumunda, daha ciddi sorunların yaşanabileceği endişesi artıyor.
- Toplu taşıma sistemleri durdu
- Havalimanlarında uçuşlar iptal edildi veya rötarlandı
- Isıtma ve iletişim hizmetlerinde aksaklıklar yaşandı
İstanbul'da Deprem Hasar Tespiti: 15 Bin 13 Bina İncelendi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul'da meydana gelen deprem sonrası yürütülen hasar tespit çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Kurum, ekiplerin şimdiye kadar toplam 15 bin 13 binayı detaylı bir şekilde incelediğini belirtti.
Hasarsız ve Az Hasarlı Bina Sayısı Açıklandı
Yapılan incelemeler sonucunda, incelenen binaların 12 bin 398'inin hasarsız olduğu tespit edildi. Ayrıca, 1025 bina ise az hasarlı olarak kategorize edildi. Bakan Kurum, hasar tespit çalışmalarının titizlikle yürütüldüğünü ve en kısa sürede tüm yapıların incelenmesinin hedeflendiğini vurguladı.
Çalışmaların Kapsamı ve Yöntemi
Hasar tespit ekipleri, depremde etkilenen bölgelerde bina bazında detaylı incelemeler yapıyor. Bu incelemelerde;
- Binaların taşıyıcı sistemleri kontrol ediliyor
- Yapısal hasarlar belirleniyor
- Kullanılabilirliğe ilişkin değerlendirme yapılıyor
Önemli olan, doğru ve hızlı bir şekilde hasar tespiti yaparak vatandaşların güvenliğini sağlamak. Bu amaçla, uzman mühendislerden oluşan ekiplerin sahada aktif olarak çalıştığı belirtildi. Hasarlı binaların güçlendirilmesi veya yıkılmasıyla ilgili süreçlerin de en kısa sürede başlatılacağı ifade edildi.
Gelecek Planları ve İhtiyaçlar
Bakan Kurum, hasar tespit çalışmalarının yanı sıra, depremden etkilenen vatandaşların barınma ihtiyaçlarının karşılanması için de gerekli adımların atıldığını belirtti. Ayrıca, İstanbul'daki yapı stokunun depreme dayanıklılığını artırmaya yönelik uzun vadeli planlar üzerinde çalışıldığına da değindi. Deprem riski yüksek bölgelerde kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılacağı ve yeni binaların daha güvenli inşa edileceği vurgulandı.
Özgür Özel: "Kanal İstanbul’dan Vazgeçildiği Yalan!"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medya hesabından bir video paylaşarak hükümetin "Kanal İstanbul gündemimizde yok" açıklamalarını sert bir dille yalanladı.
Özel, yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Tüm Türkiye’ye ilan ve ifşa ederiz ki: 'Kanal İstanbul gündemimizde yok' açıklamaları yalandır. 'Hükümet Kanal İstanbul’dan vazgeçti' ifadeleri tamamen aldanmadır, aldatmacadır.”
Özgür Özel, 19 Mart tarihinde yaşanan darbe girişiminin siyasi hedefinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, maddi hedefinin ise Kanal İstanbul Projesi olduğunu iddia etti.
Tarih vererek dikkat çeken Özel, "Tarih 27 Şubat 2025. İşte Erdoğan, işte kayıt, işte kanıt!" sözleriyle de açıklamasını destekledi.
Özgür Özel’in paylaştığı videoda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kanal İstanbul ile ilgili daha önce yaptığı açıklamalara yer verildiği görüldü.
Dışişleri Bakanlığı'ndan Liman Açıklaması: İddialar Gerçeği Yansıtmıyor

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Türk limanlarının Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) gemilerine açılacağına dair dolaşan iddiaların gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Keçeli, bu tür iddiaların tamamen hayal ürünü olduğunu belirtti ve konuyla ilgili spekülasyonlara son verilmesi gerektiğini ifade etti.
AB Vize Kolaylığı ve Liman İddiaları Arasındaki Bağlantı
Son günlerde Türk iş insanlarına yönelik Avrupa Birliği (AB) vizesi kolaylığı sağlanması ile eş zamanlı olarak ortaya atılan liman açılacağı iddiaları, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bu iddialar, özellikle denizcilik sektöründe ve ilgili iş çevrelerinde endişeye neden oldu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Keçeli ise bu iki konu arasında herhangi bir bağlantı olmadığını net bir şekilde ortaya koydu.
Türkiye'nin Liman Politikası Hakkında Bilgiler
Türkiye’nin liman politikası, uluslararası deniz ticaretinin gelişmesine katkıda bulunmayı ve bölgesel işbirliğini teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Ancak bu politika, ulusal çıkarlar doğrultusunda belirlenir ve herhangi bir dış baskı altında hareket edilmez. Türkiye, GKRY ile olan ilişkilerinde kendi belirlediği prensiplere bağlı kalmaya devam edecektir.
Gelecek Dönem İçin Beklentiler
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Türk limanlarının güvenli ve etkin bir şekilde işletilmeye devam edeceğini vurguladı. Ayrıca, uluslararası deniz ticaretinin kurallarına uygun olarak tüm ülkelere eşit mesafede yaklaşılacağı belirtildi.
- AB vize kolaylığının Türk iş insanları için yeni fırsatlar sunması bekleniyor.
- Liman iddialarının asılsız olduğu teyit edildi.
- Türkiye, ulusal çıkarlarını koruyarak deniz ticaretine katkıda bulunmaya devam edecek.
CHP'li Belediyelerden DHKP/C'ye Para Aktarıldığı İddiasına Dava Açıldı

25 Şüpheli Hakkında İddianame Hazırlandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu, terör örgütü DHKP/C’ye para aktarıldığı iddialarına ilişkin yürütülen soruşturmayı tamamladı. Hazırlanan iddianamede, aralarında eski belediye başkanlarının da bulunduğu 25 şüpheli hakkında dava açıldı.
İddianamede, şüphelilerin görevde oldukları dönemde DHKP/C ile ters düşmemek ve örgütü finanse etmek amacıyla örgüt yöneticileriyle irtibat kurdukları ve çeşitli yollarla para transferi sağladıkları öne sürüldü.
Gizli Tanık ve Şüpheli Beyanları Delil Oldu
İddianamede, örgüte yönelik yürütülen operasyonlar kapsamında gözaltına alınan Berk E., Ceyhun B., Mesut Y., Uğur Berk H. gibi isimlerin ifadelerine yer verildi. Ayrıca "S.G." kod adlı gizli tanığın anlatımları da dosyaya delil olarak girdi.
İfadelerde, 2014 yılında örgütün merkez komitesinin talimatıyla maddi kaynak sağlamak amacıyla İKOM (İhtiyaç Komitesi) isimli bir yapılanmanın oluşturulduğu, belediyeler, müteahhitler, yasa dışı kumar işletmeleri ve esnaflardan para toplandığı belirtildi.
Belediyelerden Destek: Araç, Organizasyon ve Ürün Alımı
İddianamede, belediyelerin DHKP/C'nin kontrolünde çıkarılan yayınlara abone yapıldığı, örgütün düzenlediği etkinlikler için araç temin ettikleri ve Kazova Tekstil isimli örgüt bağlantılı işletmeden piyasa fiyatının üzerinde ürün satın aldıkları kaydedildi. Bu yöntemlerle örgüte doğrudan ve dolaylı finansman sağlandığı ileri sürüldü.
Eski Başkanlar ve Belediye Yöneticilerine Ağır Suçlamalar
İddianameye göre, eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in başkanlık yaptığı dönemde gerçekleşen para transferlerinden haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtildi. Genç’in örgütü finanse etmede aktif rol oynadığı öne sürüldü.
Öte yandan, eski Maltepe Belediye Başkan Yardımcısı Melih Morsünbül'ün teslim olurken cep telefonunu fabrika ayarlarına döndürerek delil karartmaya çalıştığı iddia edildi. Morsünbül’ün örgütle doğrudan irtibatlı olduğu ve finansal destek sağladığı ifade edildi.
Hapis Cezaları Talep Edildi
İddianamede bazı şüpheliler hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "terörizme finansman sağlamak" suçlarından 15 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası istendi. Bu isimler arasında Fatma Varıcı, İhsan Bulut, İsmail Yalnız, Kaya Emir Dönmez, Muhittin Yetimler, Necati Demirci, Nihat Özbey ve Sunay Yıldız bulunuyor.
Eski Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Der, eski Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, Emir Sarıgül, Erdoğan Yıldız, Mehrali Seçme gibi eski belediye başkan ve yardımcıları hakkında ise 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında değişen hapis cezaları talep edildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, hazırlanan iddianameyi kabul ederek davayı açtı.
KAYNAK:TRT HABER
Erdoğan: "Ülkemizin Güvenliğinden ve Demografik Yapımızdan Ödün Vermeyeceğiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı tarafından Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye Yüzyılı'nda Türkiye'nin Göç Yönetimi Modeli" programında göç ve göçmen politikalarına ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin göçle ilgili insani ve tarihi sorumluluklarını vurgulayan Erdoğan, ülkenin güvenliği ve demografik yapısının korunmasında taviz verilmeyeceğini net bir şekilde dile getirdi.
"Göçü Hicret Olarak Gördük"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Suriye'deki savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyeli öğrencilerle ilgili süreci hatırlattı. Erdoğan, "Biz göçü, onların anladığı gibi değil, Mekke'den Medine'ye hicret olarak gördük. Suriyeli muhacirleri göndermeyeceğimizi o gün de söyledim, bugün de söylüyorum." dedi. Sahneye davet edilen Suriyeli Muhammed Eymen ve arkadaşları da programda duygusal anlar yaşattı.
"Göç Küresel Bir Krizdir, Sorumluluk Dağılması Şart"
Göç meselesinin sadece Türkiye'nin değil, tüm dünyanın problemi olduğuna dikkat çeken Erdoğan, savaş, iklim değişikliği ve yoksulluk gibi nedenlerle her yıl milyonlarca insanın yer değiştirdiğini söyledi. BM verilerine göre dünya genelinde 281 milyon göçmenin olduğunu hatırlatan Erdoğan, göçmenlerin %75'inin düşük ve orta gelirli ülkelerde barındığını, Batılı ülkelerin sorumluluk paylaşımında geri kaldığını vurguladı.
Türkiye'deki Göçmen Verileri: "Abartılı İddialara Yer Yok"
Muhalefetin iddialarına da yanıt veren Erdoğan, Türkiye'deki toplam göçmen sayısının 4 milyon 34 bin olduğunu belirterek, "İnsanlık düşmanı bazı çevrelerin abarttığı gibi bir rakam söz konusu değildir. Aldığımız önlemlerle bu sayı sürekli azalmaktadır." dedi. Erdoğan, 2 milyon 768 bin Suriyelinin geçici koruma altında olduğunu, diğerlerinin ikamet izni ya da uluslararası koruma statüsünde olduğunu ifade etti.
Kaçak Göç ve Göçmen Kaçakçılarına Karşı Sert Önlemler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaçak göçle mücadelenin kararlılıkla sürdüğünü belirtti. Son iki yılda 270 bin düzensiz göçmenin Türkiye'ye girişinin engellendiğini, 263 bin kişinin ise sınır dışı edildiğini aktardı. Göçmen kaçakçılarına yönelik 14 bin 400 operasyon gerçekleştirildiğini, 23 bin 780 kişinin gözaltına alındığını söyledi.
Suriye'deki Gelişmeler ve Geri Dönüşler
Erdoğan, Suriye'deki iç savaşın 8 Aralık 2024 itibarıyla sona erdiğini hatırlatarak, yeni yönetimin ülkeyi toparlamaya başladığını kaydetti. "Türkiye'den Suriye'ye dönenlerin sayısı 9 Aralık 2024'ten bu yana 200 bini aştı. Gönüllü geri dönüş yapan toplam kişi sayısı ise 931 bin 450’ye ulaştı." dedi.
"Göçmenler Türk Ekonomisine Katkı Sağlıyor"
Göçmenlerin Türkiye ekonomisine sağladığı katkıya da değinen Cumhurbaşkanı, "İş dünyası, göçmenlerin ekonomimize sunduğu katkıyı kapalı kapılar ardında kabul ediyor, ancak kamuoyu önünde ifade etmekten çekiniyor." diyerek farklı bir perspektife dikkat çekti.
Erdoğan, gelişmiş ülkelerin göçü bir kalkınma fırsatı olarak değerlendirdiğini belirterek, "Biz de ekonomimize katkı sunan, topluma entegre olan insanlarla ilgili daha rasyonel politikaları devreye sokacağız." mesajını verdi.
"Nefret Söylemine ve Provokasyonlara İzin Vermeyeceğiz"
Göçmenlere yönelik nefret söylemlerine ve provokasyonlara karşı kararlı olduklarını belirten Erdoğan, "Bir avuç ırkçı figürün topluma korku yaymasına, nefret diliyle Türkiye’yi zehirlemesine izin vermeyeceğiz." dedi.
Yeni Paradigmaya Geçiş: Uzun Vadeli Göç Politikası
Erdoğan, Göç İdaresi Başkanlığı’ndan uzun vadeli bir göç yönetim modeli geliştirmesini beklediğini, gençleri yabancı düşmanı akımlardan korumak için daha aktif kamu bilgilendirmesi yapılması gerektiğini vurguladı.
"İnsanlığın Onurunu Koruduk"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, göç krizinde insanlığın onurunu koruyan bir ülke olmuştur. Bundan sonra da aynı çizgide ilerleyeceğiz." ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
Samsun Canik'te Benzin İstasyonu Yanında Toprak Kayması: 1 Kişi Kurtarıldı, Kurtarma Çalışmaları Sürüyor

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Samsun'un Canik ilçesinde bu akşam saat 23.20 sıralarında meydana gelen toprak kaymasıyla ilgili açıklama yaptı. Bir benzin istasyonu yakınında yaşanan olayda, toprak kayması sonucu oto yıkamada bulunan bir aracın göçük altında kaldığı belirtildi.
Bakan Yerlikaya, olayın hemen ardından bölgeye AFAD’dan 2 araç ve 7 personelin yanı sıra Emniyet, 112 Sağlık, İtfaiye, Karayolları ve Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin sevk edildiğini bildirdi.
Arama kurtarma çalışmaları sonucunda ilk belirlemelere göre, göçük altında kalan Ç.K.'nın bilinci açık şekilde kurtarıldığı öğrenildi. Ç.K.'nın eşi A.K. ve iki çocuğunun kurtarılması için çalışmaların devam ettiği belirtildi. Samsun Valisi de olay yerinde çalışmaları yakından takip ediyor.
İçişleri Bakanı Yerlikaya, "Vatandaşımızı ve yavrularımızı sağ salim kurtarmak için çalışmalarımız devam etmektedir." açıklamasında bulundu.
Konya’da Gıda Güvenliği Operasyonu

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Konya'da bir işletmede yapılan denetimde tespit edilen uygunsuzluklar üzerine yaklaşık 50 ton eritme peynirinin imha edildiğini duyurdu. Bakan Yumaklı, "Vatandaşımızın sofrasına ulaşacak her ürün bizim için emanettir" ifadesini kullanarak gıda güvenliğine verilen önemin altını çizdi.
Uygunsuzluk Tespit Edildi
Konya'da gerçekleştirilen rutin denetimlerde bir işletmede eritme peyniri üretiminde usulsüzlükler tespit edildi. Yapılan incelemeler sonucunda, hijyen koşullarına uyulmadığı ve ürünlerin sağlığa zararlı olabileceği belirlendi. Bu durum üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı ekipleri harekete geçti.
50 Ton Peynir İmha Edildi
Uygunsuzluk tespit edilen yaklaşık 50 ton eritme peyniri, yetkililer eşliğinde imha edildi. Bakan Yumaklı yaptığı açıklamada, "İnsan sağlığını tehdit eden hiçbir ürüne taviz verilmeyeceğini" vurguladı. İmha işlemine ilişkin detaylarda, peynirlerin laboratuvar testleri sonucunda gıda güvenliği standartlarına uymadığına karar verildiği belirtildi.
Üretim İzni İptal ve Suç Duyurusu
Bakan Yumaklı ayrıca, söz konusu işletmenin üretim izninin iptal edildiğini ve firmaya yasal işlem başlatıldığını açıkladı. Suç duyurusunda bulunulduğu ve sorumluların adli süreçle hesap vereceği ifade edildi. Bakanlık yetkilileri, gıda güvenliği denetimlerinin ülke genelinde aralıksız devam edeceğini belirtti.
Gıda Güvenliğine Öncelik
Tarım ve Orman Bakanlığı, tüketicilerin sağlığını korumak amacıyla gıda üretiminden satışına kadar her aşamada sıkı denetimler gerçekleştiriyor. Bu kapsamda yapılan denetimlerde tespit edilen uygunsuzluklar karşısında gerekli cezai işlemlerin uygulandığı bildirildi.
- Rutin denetimler ülke genelinde devam ediyor.
- Gıda güvenliği ihlalleriyle ilgili yasal süreç başlatılıyor.
- Tüketicilerin sağlığı korunmaya yönelik çalışmalar artarak sürecek.
İlk Yorum yapan siz olun!