İstanbul'da telefonda polis-savcı yöntemiyle dolandırıcılık: 23 milyon 250 bin TL’lik vurgun

İstanbul’da bir çift, kendilerini polis ve savcı olarak tanıtan dolandırıcılar tarafından tam 23 milyon 250 bin TL dolandırıldı. Olay, kısa sürede polis ekiplerini harekete geçirdi.

Edinilen bilgilere göre, dolandırıcılar çifti “adınız suç soruşturmasına karıştı” diyerek kandırdı. Panikleyen çift, şüphelilerin yönlendirmesiyle yüklü miktarda parayı teslim etti.

Yapılan operasyon sonucunda, dolandırıcılardan birinin 18 yaşından küçük, diğerinin ise 18 yaşında olduğu tespit edildi.

Hakkında 5 ayrı suç kaydı bulunan 18 yaşındaki şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer şüpheli ise yaşının küçük olması nedeniyle çocuk şube ekiplerine teslim edildi.

Polis, benzer yöntemlerle yapılan dolandırıcılıklara karşı vatandaşları “telefonda kimlik bilgisi paylaşmayın, para ya da değerli eşyalar teslim etmeyin” uyarısında bulundu.

Sivas’ta Arazi Kavgası Kanlı Bitti: Teslim Ol Çağrısına Ateşle Karşılık Veren Zanlı Öldü

Sivas’ta arazi anlaşmazlığı nedeniyle komşusunu tabancayla vurarak öldüren şahıs, jandarmanın “teslim ol” çağrısına ateşle karşılık verince vurularak etkisiz hale getirildi.

Olay, sabah saatlerinde Sivas’ta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, aralarında uzun süredir arazi anlaşmazlığı bulunan Adil Servi ile komşusu arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Servi, yanında bulundurduğu tabanca ile komşusuna ateş etti. Komşusunu olay yerinde öldüren zanlı, ardından bölgeden kaçtı.

İhbar üzerine bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi. Şüpheliyi yakalamak için başlatılan geniş çaplı operasyon sırasında, komando timi zanlıya “teslim ol” çağrısında bulundu. Ancak Servi, çağrıya ateşle karşılık verdi. Bunun üzerine jandarma ekipleri tarafından bacağından vurularak etkisiz hale getirildi.

Ağır yaralı olarak Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesine kaldırılan Adil Servi, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Silivri Belediyesi tarafından kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında riskli yapı statüsünde yer alan Gazitepe Köy Konağı’nın yıkımı yapıldı. Yerine modern, güvenli ve çok amaçlı bir sosyal tesis inşa edilecek.

Silivri’de riskli yapı olan Gazitepe Köy Konağı’nın yıkımı başladı. Yıkılan konağın yerine, toplam 625 metrekarelik alanda modern bir tesis inşa edilecek. Hayata geçirilen yeni Köy Konağı, mahalle sakinlerine konforlu, dayanıklı ve işlevsel bir yaşam alanı sunacak.

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, İl Başkanı Tarık Aydın ile birlikte Efeler Otel’de düzenlenen basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özdağ, Aydın’daki Zafer Partisi standına yönelik saldırıdan Türkiye ekonomisine, Özlem Çerçioğlu’nun istifasından ittifak tartışmalarına kadar birçok konuda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

“Aydın basını üzerine düşeni yaptı”

Parti standına yönelik saldırı hakkında konuşan Özdağ, olayın yargıya intikal ettiğini hatırlatarak şunları söyledi:

“Konu polise ve yargı makamlarına intikal etti. Saldırganlarla ilgili güvenlik güçleri ve yargı gerekeni yapacaktır. Burası dağ başı değil, medeni bir şehir. Aydınlılar da bu saldırılardan rahatsızlık duyduklarını ifade ettiler. Basın da gereken tepkiyi ortaya koydu. Aydın basınına, Aydın Emniyet Müdürlüğü’ne ve yargıya teşekkür ediyoruz.”

“İttifaklar zamanı geldiğinde şekillenir”

İYİ Parti ile olası ittifak sorusuna da yanıt veren Özdağ, siyasi partilerin seçim öncesinde ittifak arayışına girmesinin doğal olduğunu vurguladı:

“Sadece Müsavat Bey’le değil, birçok parti genel başkanıyla görüşüyoruz. Seçim sistemi, partileri ittifaklara zorluyor. Bizim şu anda gündemimizde bir ittifak yok ama bu ittifaklara karşı olduğumuz anlamına gelmez. Zamanı geldiğinde nasıl şekilleneceğini hep birlikte göreceğiz.”

“Aydın halkının iradesine ihanet edildi”

Özdağ, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun istifası hakkında da dikkat çeken ifadeler kullandı:

“Aydın halkının iradesine siyasi bir ihanet edildiğini düşünüyorum. Özlem Çerçioğlu, 23 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında görev yapmış bir siyasetçi. Bir günde AK Parti’ye geçişini siyasetin normal akışı içinde açıklamak mümkün değil. Bu sadece Aydın’ın değil, Türkiye’de siyasetin yeniden yapılandırılmasının bir parçasıdır.”

Atatürk’ün ismini anarak sözlerine devam eden Özdağ, “İnsanlar biyolojik ömürleri sona erdikten sonra da anılarak yaşarlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi anılmak da var, başka türlü anılmak da,” ifadelerini kullandı.

“Ekonomik kriz değil, ekonomik buhran”

Ekonomiye dair değerlendirmesinde sert eleştirilerde bulunan Zafer Partisi lideri, Türkiye’nin derin bir ekonomik çıkmazda olduğunu vurguladı:

“Ekonomik kriz değil, ekonomik buhran yaşıyoruz. Dar gelirlinin milli gelirden aldığı pay 8 yıldır azalıyor. Küçük bir azınlık lüks içinde yaşarken milyonlar açlıkla sınanıyor. İnsanlar pazarda atılan sebzeleri topluyor. TOKİ artık satmak için değil, kiralamak için ev yapıyor çünkü halkın alım gücü kalmadı.”

Özdağ, iktidarın politikalarını eleştirerek şu ifadeleri kullandı:

“İktidarın tek hedefi enflasyonu düşürmek ama onu da başaramıyor. Devletin parası israf ediliyor. 4-5 maaş alanlar maaşlarını almaya devam ediyor ama binlerce öğretmen işsiz. Tekstil sektörü çöküyor. 200 fabrika Mısır’a taşındı, 375 bin işçi işini kaybetti. Colin’s 2.500 kişiyi işten çıkardı. Bu tablo büyük bir ekonomik çöküştür.”

“Hukuk krizi yatırımcının güvenini yok ediyor”

Türkiye’deki hukuk sisteminin ekonomik krizi derinleştirdiğini vurgulayan Özdağ, şu değerlendirmede bulundu:

“Hukuksuzluk öyle bir seviyeye geldi ki, insanların malına, mülküne el koymak olağan hale geldi. Yabancı yatırımcı artık Türkiye’ye güvenmiyor. Holdinglere yapılan operasyonlar da devlet krizinin göstergesi. Devletin istihbarat kurumları bu şirketleri temiz raporla onayladıysa, şimdi nasıl kirli oldular?”

“KKTC’de halkın iradesine saygılıyız”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki seçimlere de değinen Özdağ, partisinin iki devletli çözümden yana olduğunu belirtti:

“Seçimden önce adaya giden tek genel başkan bendim. KKTC halkı meşru iradesini sandıkta ortaya koymuştur. CTP’nin adayı kazanmıştır, tebrik ediyoruz. Artık federasyon görüşmelerinin beyhude olduğu anlaşılmalı. Türk halkı kendi bağımsız devletine güvenle sahip çıkmalıdır.”

“Hazineyi emanet ettiklerimiz hazineyi soyuyor”

Son olarak, yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelen Merkez Bankası Başkan Yardımcısı hakkında konuşan Özdağ, şu ifadeleri kullandı:

“Türk lirasının üzerinde imzası olan birinin, hazineyi soyduğu iddiaları utanç verici. Bu makam onurla temsil edilmeliydi. Hazineyi emanet ettiklerimiz hazineyi soyuyor. Devletin itibarını yerle bir eden bir yozlaşma dönemindeyiz. Bu, ekonomik krizin ötesinde ahlaki bir çöküştür.”

“Türkiye devlet krizi, hukuk kaosu ve ekonomik buhranı aynı anda yaşıyor”

Basın toplantısını özetleyen Özdağ, Türkiye’nin tarihinin en derin yönetim krizlerinden birinden geçtiğini vurguladı:

“Bugün Türkiye aynı anda hem bir ekonomik buhran, hem hukuk krizi hem de devlet krizi yaşıyor. Bu tabloyu değiştirmek için Zafer Partisi olarak kararlılıkla mücadele edeceğiz.”

Büyükçekmece Belediye Meclisi, Ekim ayı ikinci toplantısını Belediye Başkan Vekili Hakan Çebi başkanlığında gerçekleştirdi.

Büyükçekmece Belediye Meclisi, Ekim ayı ikinci oturumunda "2026 Yılı Performans Programı" ve "2026 Yılı Tahmini Bütçe" konularını müzakere ederek karar bağladı. 2006 yılı bütçesinin oybirliğiyle kabul edilmesinin ardından teşekkür konuşması yapan Büyükçekmece Belediye Başkan Vekili Hakan Çebi, "Unutmamalıyız ki; bu şehrin gelişimi ancak adaletli bir yönetim anlayışıyla mümkündür. Hizmet dağıtımında, kaynak kullanımında ve imar uygulamalarında adalet, temel prensibimiz olmuştur ve olmaya devam edecektir. Hiçbir vatandaşımızı ötekileştirmeden, partizanlık yapmadan, herkese eşit mesafede durarak hizmet etmek vicdani borcumuzdur" ifadesini kullandı.

"Herkese eşit mesafede durarak hizmet etmek vicdani borcumuzdur"

Büyükçekmece Belediye Başkan Vekili Hakan Çebi, belediye bütçe çalışmalarında emeği geçen herkese teşekkür ederek şöyle konuştu: "2026 yılına dair bütçe çalışmalarımızı, verimli tartışmalar ve yapıcı kararlarla tamamlamış bulunuyoruz. Bu önemli sürecin sonundaki katkılarınız için şahsım ve Büyükçekmece halkı adına teşekkür ediyorum. Ülke olarak içinde bulunduğumuz ekonomik sorunlar hepimizin malumu. Hayat pahalılığı, kaynakların kısıtlı ve küresel zorluklar, yerel yönetimler olarak omuzlarımızdaki sorumluluğu daha da artırmaktadır. Bu bilinçle hazırladığımız bu bütçe; ayağı yere basan, gerçekçi ve öncelikli ihtiyaçlara odaklanan bir mali yol haritasıdır. Bütçemizi hazırlarken, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı tarafından uygulanan tasarruf tedbirlerini azami hassasiyetle dikkate aldık. İsraftan kaçınan, her kuruşun hesabını veren ve verimliliği esas alan bir yönetim anlayışını benimsedik. Ancak bu tasarruf bilinci, hizmet kalitemizden ve geleceğe dönük vizyonumuzdan taviz vermek anlamına gelmemektedir. Bizim en temel gayemiz, mutluluk şehri Büyükçekmece idealini gerçekleştirmektir. Bu hedef doğrultusunda; 2050 Büyükçekmece Vizyonu'nu temel alarak, şehrimizi geleceğe taşıyacak stratejik projeleri bu bütçeye dahil ettik. 2026 yılında yapılacak olan yatırımlarımız; altyapı, kentsel dönüşüm, eğitim ve sosyal projeler gibi pek çok farklı alanı içermektedir. Özellikle gençlerimize ve kadınlarımıza yönelik projeler, toplumcu belediyecilik hizmetlerini artırma çabamızın merkezinde yer alacaktır. Her projemiz, şeffaflık ve hesap verebilirlik ve katılımcılık ilkeleri çerçevesinde sizlere ve nihayetinde Büyükçekmece halkına sunulmuştur. Unutmamalıyız ki; bu şehrin gelişimi ancak adaletli bir yönetim anlayışıyla mümkündür. Hizmet dağıtımında, kaynak kullanımında ve imar uygulamalarında adalet, temel prensibimiz olmuştur ve olmaya devam edecektir. Hiçbir vatandaşımızı ötekileştirmeden, partizanlık yapmadan, herkese eşit mesafede durarak hizmet etmek vicdani borcumuzdur. Bu uzun ve detaylı bütçe görüşmeleri sürecinde gösterdiğiniz yapıcı tutum, önerileriniz ve eleştirileriniz, bütçemizin daha da sağlam temellere oturmasına büyük katkı sağlamıştır. Farklı görüşlerin zenginliğiyle Büyükçekmece'mize en uygun kararları almış olmanın huzuru içerisindeyiz. Bir kez daha bütçe çalışmalarımıza katkı sunan tüm meclis üyelerimize, gecesini gündüzüne katarak emek veren üst kademeden en alt kademeye kadar tüm mesai arkadaşlarıma en kalbi teşekkürlerimi sunuyor, 2026 yılının Büyükçekmece'miz, ülkemiz ve tüm insanlık için sağlık, huzur ve bereket getirmesini temenni ediyor ve teşekkür ediyorum.''

Bütçe 6 milyar 600 milyon TL olarak oy birliğiyle kabul edildi

2026 Tahmini Bütçesi hakkında AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Yazıcı ve CHP Grup Başkan Vekili Tarık Erdoğan'ın söz alarak bütçe üzerindeki görüş ve önerilerini dile getirdiler. Yapılan konuşmaların ardından Büyükçekmece Belediyesi'nin 2026 Yılı Tahmini Bütçesi kalem kalem okunarak oylandı. Buna göre Büyükçekmece Belediyesi'nin 2026 yılı tahmini bütçesi 6 milyar 600 milyon TL olarak oy birliğiyle kabul edildi.

11'inci kez ''Dünyanın En İyi Kültür ve Sanat Festivali'' Ödülü alındı

Meclis öncesinde, Uluslararası İstanbul Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali'ne Güney Kore'nin Cheonan kentinde verilen ödül, Belediye Başkan Vekili Hakan Çebi'ye Büyükçekmece Belediyesi Koordinatörü H. Gürhan Ozanoğlu tarafından takdim edildi. 26 yıldır aralıksız devam eden Uluslararası İstanbul Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali'nin 11'inci kez ''Dünyanın En İyi Kültür ve Sanat Festivali'' seçildiğini ifade eden Büyükçekmece Belediye Başkan Vekili Hakan Çebi, ödülü Büyükçekmece halkı adına aldığını belirterek şöyle konuştu: "Güney Kore'nin Cheonan kentinde düzenlenen FIDAF Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısı'nda değerlendirilen, dünyanın dört bir yanından katılan festivaller arasından seçilen ''4 Yıldızlı Onur Festivali'' Ödülü, Büyükçekmece Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası İstanbul Büyükçekmece Kültür ve Sanat Festivali'ne layık görülmüştür. 11'inci kez ''Dünyanın En İyi Kültür ve Sanat Festivali'' Ödülü alınmıştır.''

Kartal Belediyesi'nin 2026 yılı Performans Programı ve Mali Yılı Gelir-Gider Bütçesi, Belediye Meclisi'nde yapılan görüşmelerin ardından oy çokluğuyla kabul edildi. 8 milyar 180 milyon TL olarak belirlenen bütçe, ilçede gerçekleştirilecek altyapı, çevre, kültür-sanat, sosyal yardım ve kentsel dönüşüm yatırımlarına kaynak oluşturacak.

Kartal Belediye Meclisi, 2026 yılına ait Performans Programı ve Mali Bütçeyi görüşmek üzere Kartal Belediyesi Meclis Salonu'nda toplandı. Toplantı, Kartal Belediye Meclisi 2. Başkan Vekili Faruk Türkmen'in başkanlığında gerçekleştirildi.

Bütçe sunumunu Kartal Belediyesi Başkan Yardımcısı Hayri Doğruyol ve Meclis Üyesi Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Sinan Kılıç yaptı. Sunumun ardından meclis üyeleri, bütçeye ilişkin lehte ve aleyhte grup konuşmalarını gerçekleştirdi. Görüşmelerin tamamlanmasının ardından, tüm müdürlüklerin bütçeleri tek tek oylanarak 2026 Mali Yılı Gelir ve Gider Bütçesi 8 milyar 180 milyon TL olarak oy çokluğuyla kabul edildi.

Oylamanın ardından konuşma yapan Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, bütçenin halkın ihtiyaçlarına cevap verecek, katılımcı ve sürdürülebilir bir anlayışla hazırlandığını vurguladı. Başkan Yüksel, "2026 yılı bütçemiz, altyapıdan çevreye, kültür-sanattan sosyal yardımlara ve kentsel dönüşüme kadar pek çok alanda Kartal'a değer katacak projelere kaynak oluşturacak. Bu süreçte emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma ve meclis üyelerimize teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

Gaziantep’te 13 Yaşındaki Fatih, Arkadaşı Tarafından Bıçaklanarak Hayatını Kaybetti

Gaziantep’te meydana gelen trajik olayda, 13 yaşındaki Fatih adlı çocuk, 15 yaşındaki arkadaşı tarafından bıçaklanarak yaşamını yitirdi.

Olay, akşam saatlerinde kent merkezinde meydana geldi. İddiaya göre, henüz bilinmeyen bir nedenle iki arkadaş arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine 15 yaşındaki çocuk, yanında taşıdığı bıçakla 13 yaşındaki Fatih’i yaraladı.

Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Fatih, ambulansla hastaneye kaldırıldı ancak doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.

Olayın ardından şüpheli çocuk, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.

Yaşanan olay, bölgede büyük üzüntüye neden olurken, polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Sözcüsü Deniz Yücel, 39’uncu Olağan Kurultay’ın 28-29-30 Kasım 2025 tarihlerinde Ankara Arena Spor Salonu’nda yapılacağını açıkladı.

Yücel, kararın CHP Parti Meclisi (PM) toplantısında alındığını belirterek, “Bugünkü PM toplantımızda alınan karar doğrultusunda 39’uncu Olağan Kurultayımızı 28-29-30 Kasım tarihlerinde gerçekleştireceğimizi ilan ediyoruz” dedi.

PM Toplantısı Genel Merkezde Yapıldı

CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. Toplantı devam ederken, Parti Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Yücel, açıklamasında son dönemde belediye başkanlarına ve parti yöneticilerine yönelik soruşturmalara değinerek, bu süreci “hukuksuzluk” olarak nitelendirdi. CHP’li belediye başkanlarına yönelik uygulamaların “partiyi itibarsızlaştırma çabası” olduğunu savundu.

Yücel: “Silivri’de tutuklu olan belediye başkanlarımız değil, milletin iradesidir”

Yücel, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasıyla başlayan sürecin CHP’ye yönelik siyasi bir operasyon olduğunu öne sürdü:

“31 Mart yerel seçimlerinden sonra belediyelerimize ekonomik kuşatma uygulandı. Belediye başkanlarımızın tutuklanması, hizmetlerin engellenmesi ve kayyum atamaları bu sürecin bir parçasıdır.”

Yücel ayrıca, “Silivri zindanlarında tutsak edilen belediye başkanlarımız değil, milletin iradesidir” ifadelerini kullandı.

“Yargı bağımsızlığı zedeleniyor”

Parti Sözcüsü Yücel, yargı bağımsızlığına ilişkin eleştirilerde bulunarak, son dönemde hazırlanan iddianamelerin “hukuki değil, siyasi saiklerle yazıldığını” ileri sürdü.
“Beşiktaş İddianamesi” olarak bilinen dosyaya değinen Yücel, belgede gizli tanık ifadelerine dayanan, çelişkili bölümler bulunduğunu iddia etti.

“Bu iddianamede maddi gerçeği ortaya çıkarmak değil, partimize yönelik algı yaratmak hedeflenmiştir. Ancak hukuk ve adalet eninde sonunda galip gelecektir.”

Kurultay Takvimi Belirlendi

CHP’nin yeni kurultay takvimi kapsamında;

• 28 Kasım: Parti programının kurultay delegelerinin onayına sunulması,

• 29 Kasım: Genel başkanlık seçimi,

• 30 Kasım: Parti Meclisi (PM) ve Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) seçimlerinin yapılması planlanıyor.

Yeni tüzüğe göre mevcut genel başkan, adaylık için imza toplamak zorunda olmayacak. Diğer adaylar, kurultay delegelerinin yüzde 5’inin imzasıyla aday olabilecek.

Yücel: “CHP’yi adliye köşelerine taşımaya çalışanlar hedeflerine ulaşamayacak”

Yücel, CHP’nin 31 Mart yerel seçimlerinden sonra Türkiye’nin birinci partisi olduğunu hatırlatarak, “Partimize yönelik saldırılar bizi durduramayacak. CHP’yi adliye köşelerine taşımaya çalışanlar hedeflerine ulaşamayacaklar” dedi.

Parti Sözcüsü ayrıca, CHP’nin 81 ilde tüzük ve program çalışmalarını tamamladığını, kurultayda yeni parti programının delegelerin onayına sunulacağını kaydetti.

“Bütçe halkın değil, sarayın bütçesi” eleştirisi

Yücel, açıklamasının sonunda 2026 yılı bütçesi hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
Bütçede gelir-gider dengesine ve vergi yüküne dikkat çekerek, dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payının yüzde 63 olduğunu ifade etti.

“Bu oran, en büyük vergi yükünün dar gelirli vatandaşın omzuna yüklendiğini gösteriyor. Kurumlar vergisinin yüzde 11’e kadar düşmesi, ciddi bir vergi adaletsizliğine işaret ediyor.”

Yücel, hazırlanan bütçeyi “zenginlerin ve sarayın bütçesi” olarak tanımlarken, CHP iktidarında “halktan yana, vergi adaletini gözeten bütçeler” yapılacağını söyledi.

“39’uncu Kurultay geniş katılımla yapılacak”

Deniz Yücel, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Her türlü engelleme girişimine rağmen 39’uncu Olağan Kurultayımızı geniş bir katılımla gerçekleştireceğiz. Bu kurultay, halkın iradesini yansıtacak yeni bir dönemin kapısını aralayacak.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 64. Dünya Borsalar Federasyonu (WFE) Genel Kurulu ve Yıllık Toplantısı’na gönderdiği video mesajda, Borsa İstanbul’un ev sahipliğinde gerçekleşen buluşmanın küresel finans için önemli bir platform olduğunu vurguladı.

Erdoğan, mesajında Türkiye’nin dengeli, kapsayıcı ve sürdürülebilir büyüme hedeflerine dikkat çekerek, finans sektörünün bu stratejinin merkezinde yer aldığını söyledi.

“Finansal istikrar kalıcı hâle getirilmeli”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin üretim kapasitesini güçlendirmeyi, finansal istikrarı kalıcı hale getirmeyi ve sermaye piyasalarının derinliğini artırmayı hedefleyen kapsamlı bir ekonomi programı yürüttüğünü belirtti.

“Finans sektörümüz bu programın merkezindedir. Sermaye piyasalarımızın derinliği, ürün çeşitliliği ve erişilebilirliği gelişiyor.”

Erdoğan, Borsa İstanbul’un sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de önde gelen piyasa altyapı sağlayıcısı konumuna geldiğini ifade ederek, dijitalleşme, sürdürülebilir finansman ve katılım esaslı ürünlerin küresel rekabet gücünü artırdığını vurguladı.

“Kara para aklama küresel güveni zedeliyor”

Cumhurbaşkanı, finansal sistemlerde şeffaflık ve denetimin önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Kara para aklama, yasa dışı fon transferleri ve manipülatif işlemler küresel piyasalara olan güveni zedeliyor. Bu tehditlere karşı uluslararası iş birliğimizi güçlendiriyor, şeffaflık ve bilgi paylaşımı mekanizmalarının geliştirilmesine önem veriyoruz.”

Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’nin finansal hizmetlerde bölgesel bir üs olmayı hedeflediğini de hatırlattı.

“Gelir adaletsizliği derinleşiyor”

Küresel ekonomik dengesizliklere dikkat çeken Erdoğan, gelir adaletsizliğinin finansal sistemin kapsayıcılığını tehdit ettiğini söyledi:

“Dünyanın en zengin kesimi ile en yoksul kesimi arasındaki uçurum giderek derinleşiyor. Dünya Borsalar Federasyonu çatısı altında yürütülecek çalışmaların bu uçurumun kapatılmasına katkı sağlamasını temenni ediyorum.”

“Borsa İstanbul’un aktif rolü kıymetli”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Borsa İstanbul’un Federasyon yönetimine ve süreçlerine aktif katılımını önemli bulduğunu ifade ederek, toplantının finansal sistemde ortak bir vizyonun oluşmasına katkı sağlayacağına inandığını söyledi.

“Borsa İstanbul’un ev sahipliğinde düzenlenen genel kurulun, sermaye piyasalarının geleceğini ortak akıl temelinde şekillendirmesini diliyorum.”

Türkiye ile Umman arasında, ekonomi, enerji, savunma, teknoloji ve eğitim alanlarını kapsayan 16 anlaşma imzalandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ın başkanlık ettiği heyetler arası görüşme, Maskat’taki Al Alam Sarayı’nda gerçekleşti.

İlişkilerde Yeni Yapı: Koordinasyon Konseyi Kuruluyor

Görüşmelerin ardından imzalanan ilk belge, iki ülke arasında düzenli temas ve ortak çalışma mekanizması oluşturacak Koordinasyon Konseyi anlaşması oldu.
Ayrıca, umuma mahsus pasaportlara vize muafiyeti sağlanarak iki ülke arasındaki seyahatlerin kolaylaştırılması kararlaştırıldı.

Enerji, Madencilik ve Savunma Alanlarında Ortaklıklar

İmzalanan anlaşmalar arasında, enerji ve maden sektörlerinde iş birliği öne çıkıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ummanlı mevkidaşı Salim bin Nasser Al Aufi ile madencilik ve kritik mineraller alanında mutabakat zaptı imzaladı.

Savunma alanında ise iki anlaşma dikkat çekti:

• Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Umman Savunma Bakanlığı ile Askerî İş Birliği Mutabakat Muhtırasına imza attı.

• Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, savunma teknolojilerinde ortak üretim ve bilgi paylaşımını hedefleyen Savunma Sanayii İş Birliği Zaptını imzaladı.

Sanayi, Rekabet ve Teknoloji Alanında Yeni Adımlar

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Umman tarafıyla hem sanayi hem de bilim-teknoloji alanlarında iki mutabakat zaptına imza attı.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise rekabetin korunması ve tekelleşmenin önlenmesi konusunda iş birliği anlaşması imzalayarak ticari ilişkilerin şeffaflığını destekleyen bir adım attı.

Medya, Eğitim ve Yatırımda İş Birliği

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Umman Enformasyon Bakanı Abdullah bin Nasser Al Harrasi ile medya ve kamu diplomasisi alanlarında bilgi ve tecrübe paylaşımını amaçlayan mutabakat zaptına imza attı.

Eğitim alanında ise Türkiye Maarif Vakfı, Umman Hükûmeti ile birlikte eğitim kurumu inşası ve işletilmesi amacıyla arazi tahsisi anlaşması imzaladı.

Yatırım cephesinde; Türkiye Varlık Fonu (TVF) ile Umman Yatırım İdaresi arasında Stratejik İş Birliği Anlaşması, ayrıca OYAK ve Umman yatırımcıları arasında sermaye ortaklığı ve gıda–tarım iş birlikleri gerçekleştirildi.

İletişim Başkanı Duran: “Kültürel Etkileşim Güçlenecek”

İletişim Başkanı Burhanettin Duran, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada anlaşmanın iki ülke arasındaki iletişim köprüsünü güçlendireceğini belirtti:

“Bu mutabakat, medya, enformasyon ve kamu diplomasisi alanlarında bilgi ve teknoloji paylaşımını artırarak doğru ve güvenilir bilgilendirmeyi teşvik edecek. Kültürel etkileşimin daha da derinleşmesini umuyoruz.”