Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ikinci gününden itibaren bölgede çalışmalara başladıklarını ve 58 kişiyi enkaz altından sağ olarak kurtardıklarını söyledi. Esenyurt’ta tüm altyapı ve üstyapı stokunun tek tek incelendiğini belirten Bozkurt, yaptıkları çalışmalar sonucunda ilçedeki tüm riskleri tek tek tespit ettiklerini açıkladı.
Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ikinci gününden itibaren bölgede çalışmalara başladıklarını ve 58 kişiyi enkaz altından sağ olarak kurtardıklarını söyledi. Esenyurt’ta tüm altyapı ve üstyapı stokunun tek tek incelendiğini belirten Bozkurt, yaptıkları çalışmalar sonucunda ilçedeki tüm riskleri tek tek tespit ettiklerini açıkladı.
Göreve geldiğinde Esenyurt Belediyesi Arama Kurtarma Ekibini (ESAK) kuran Kemal Deniz Bozkurt, depreme yönelik çalışmalarla ilgili şunları söyledi:
"Özel Kalem Müdürümüz saat 5 sıralarında beni aradı çok büyük bir deprem olduğunu söyledi. Gelen haber üzerine belediyeye geçtim ve arkadaşlarla ne yapabiliriz konusunda bir toplantı yaptık. Ben göreve geldiğimde en çok önemsediğim konuların başında deprem geliyordu. Bu nedenle Esenyurt Arama Kurtarma (ESAK) adı altında tam donanımlı 44 kişilik bir ekip kurmuştuk. Bu ekipten 22 arkadaşımız Hatay bölgesine yönlendirildi. Ben de ertesi sabah bölgeye gittim. Çok büyük bir yıkım vardı gerçekten. Ekibimiz Antakya bölgesinde çalışıyordu ve 2 günde 40’a yakın depremzedeyi sağ olarak çıkarmayı başarmışlardı enkazdan. Yine göreve geldiğimde olası afet durumlarında arama kurtarma çalışmalarında kullanılması için 2 tane tam donanımlı araç almıştık bunlarla berber ambulanslarımızı da bölgeye sevk ettik. Aynı zamanda lojistik destek vermek için bölgeye bir çok eşya, makine, ekipman ve personel yönlendirdik. Üzülerek söylüyorum ben orada devleti göremedim ve çok büyük bir kaos vardı.
"SAVAŞTAN ÇIKMIŞ GİBİYDİK"
Ben gittiğimde 40’a yakın vatandaşımızı enkaz altından sağ olarak çıkarmışlardı. Ben gittikten sonra da 18 kişiyi enkazdan kurtardık. Ben de birçok enkazın içine girdim. Beni üzen çok fazla durumla karşılaştım bölgede ama beni en çok etkileyen olay Defne bölgesinde yaşandı. Bir baba düşünün yıllarca Arabistan’da çalışmış, ömrü boyunca o daireyi almak için uğraşmış. 7 katlı o bina çökmüş, eşi kurtulmuş ancak binanın 2. katında kızı ve oğlu bulunuyordu. 7 katlı bir binanın enkazının altında bir cana ulaşmak gerçekten çok zor. Epeyce bir süre uğraştık. Sonra o baba bana gelip; 'Çocuklarımın canlı geleceklerine artık inanmıyorum, lütfen onların bedenlerini bir bütün olarak çıkarın' diyerek ellerime ayaklarıma kapandı. Bu benim için çok büyük bir hüzündü. 2 gün kadar bir süre çalıştıktan sonra o babanın oğlunu ve kızının cansız bedenlerine ulaştık. Bir insana oğlunun ve kızının cansız bedenini teslim ettiğinde bile memnuniyet duyan insanları görmek gerçekten çok üzücüydü. Bu şekilde şahitlik ettiğimiz çok sayıda hikâye var. Sanki savaştan çıkmış gibiydik.
"DEPREMZEDELERİ YALNIZ BIRAKMADIK"
Depremden sonra yaklaşık 6 ay kaldık bölgede. Çünkü orada ihtiyaçlar devam ediyordu. Biz zaten deprem sonrası yaşanacakları tahmin ediyorduk. Organizasyonumuzu buna göre planladık. Bir başkan yardımcımızı ve bir müdürümüzü aylık görevlendirme ile orada kaldılar. Hem yardımların dağıtımı için, hem de oradaki kadın ve çocukların psikolojik desteği için, sağlık ve güvenlik ekiplerimiz uzunca bir süre bölgede kaldılar ve ihtiyaçların karşılanması için çalıştılar.
"KİMSE BİNASINA TOLERANS GÖSTERMEMİZİ BEKLEMESİN"
Ben mühendis olmamdan kaynaklı orada gördüğüm bugüne kadar edindiğim tecrübelerin, görüşlerin ve burada yapılmak istenenlere karşı duruşumun ne kadar anlamlı olduğu gördüm. Burada bir takım binaların bazı yerlerine tolerans göstermemizi isteyen kişilerin sonuçları görmesi açısından ziyaretler planladık. Muhtarlarımızı, sivil toplum kuruluşlarını, proje ofislerini, iş adamlarının büyük bir bölümünü bölgeye davet ettik. Kent konseyini ve kent konseyinin bileşenlerini, mühendisleri, müteahhit arkadaşları oraya götürdük. Yanlış yaptığınız binalara tolerans göstermemizi istemeniz durumunda nelere sonuç vereceğini görsünler istedik. Bazı vatandaşların binaları ile ilgili gelen taleplere neden izin vermediğimizi gelin anlayın ve görün istedik. Bazı acılar yaşanabilir ancak bu acılardan ders çıkarmazsak acılar artık bizim kaderimiz olmaya devam eder. Yeter ki bilme inanalım, ahlaka inanalım. Böyle davrandığımızda ben inanıyorum ki acıların büyük bir bölümü artık yaşanmayacaktır. Yaşanan sorunlar da telafi edilecektir.
"PROF. DR. NACİ GÖRÜR İLE ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDİYOR"
Biz Esenyurt’u depreme dirençli hale getirmek için envanterimizi çıkarmakla başlayıp zemin etütleri, bütün teknik çalışmaları tamamladık. Prof. Dr. Naci Görür hoca ile çalışmanın ortasında tanıştık. Topladığımız verileri onun sistemi üzerinden değerlendiriyoruz. Altı ana başlıkta Esenyurt’u depreme dirençli hale getirmek için çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi yönetim sistemimizi yeni baştan depreme dirençli hale getirmek için başlattığımız proje. İkincisi halkın bilinçlendirilmesi konusu. Halkın depreme dirençli olması ve bilinçlenmesi için bir takım çalışmalar, tatbikatlar yapıyoruz. Üçüncü çalışmamız alt yapı ve üst yapımızı tamamen gözden geçirilmesiydi. İSKİ, İGDAŞ, BEDAŞ, Karayolları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman Bakanlığı gibi kurumlara gördüğümüz aksaklıklarla ilgili gerekli yazıları yazdık. Yine kendi sorumluluk alanımızdaki noktalarda çözümler üreterek neler yapılması gerektiğini belirledik. Üst yapı ile ilgili bina envanterlerimizi çıkardık. Biz artık olası bir İstanbul depreminde Esenyurt’un hangi bölgesinin nasıl etkileneceğini biliyoruz. Buna göre üst yapıdaki binaların durumunu tespit ediyoruz. Bu binaların ne kadarı hangi şiddette bir depreme nasıl dayanacak, nasıl etkilenecek ve hani konumda kalacaklar bunun çalışmalarını yaptık. Kullandığımız son teknolojik sistemle Esenyurt’un hangi bölgelerinde çökme var, hangi noktalarda kayma var bunun da aylık periyotlarla takibini yapıyoruz. Baktığınız zaman Esenyurt Türkiye’nin yüzde 6 gayri safi milli hasılasını üretiyor. Bunun içinde gerekli çalışmaları tamamladık. ESAK’ı kurmuş olmak yaptığımız önemli işlerden bir tanesiydi bence. Yani ben hiçbir şeyin insan hayatından daha değerli olduğunu düşünmüyorum. 58 kişiyi enkaz altından çıkarıp kurtarmak kadar daha değerli bir iş yaptım mı bilmiyorum. Onlara umut olmak, onların yüreğinde hafızasında olmak benim için çok kıymetli. Benim bu hayatta elde etmiş olduğum en önemli başarı.
"SİYASİLER HAYATIN GERÇEKLERİNDEN UZAK"
Son zamanlarda özellikle siyasetçiler bir ayrıştırma politikası izliyorlar. Ben Antakya’dayken akşamları keşif için sokağa çıkıyordum ertesi gün çalışma yapılması gereken noktayı belirlemek için. Orada şunu gördüm; insanlar enkazlarda çalıştıktan sonra yorgunluklarını gidermek için sohbet ediyorlardı. Türkiye’nin her bir bölgesinden insan oradaydı. Kürtler Kürtçe şivesiyle, Lazlar Lazca, Trakyalılar Trakya şivesi ile konuşuyorlardı ve birbirlerine yardımcı oluyorlardı. Bu o kadar değerli bir durum ki aslında. Bizler gereksiz bir gündem yaratıyoruz ve bunun içinde çırpınıp duruyoruz. Bu nedenle hayatın gerçek sorunlarını göremiyoruz. Bizim bu saçma sapan tartışmalardan ve ayrışmalardan bir an önce kurtulmamız lazım. Artık hayatın gerçekleri üzerine konuşmamız lazım. Bizim farklı değerlere, inançlara kökenlere sahip olmamız bizim zenginliğimiz kavga nedenimiz değil. Deprem, işsizlik, çocuklarımızın geleceği, dünya barışı, doğanın korunması konuları ise asıl meselelerimiz. Güzellikleri, sevgiyi, birliği, beraberliği güçlendirmeye çalışmak lazım. Bizlere düşen görev insanlarımızı benim çocukluk yıllarımda olduğu gibi endişe etmeden geleceğe güvenle bakacağı bir çizgiye oturtmamız lazım ülkemizi."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Muğla Datça Açıklarında 4,7 Büyüklüğünde Deprem Meydana Geldi
Akdeniz’deki 4,7 büyüklüğündeki deprem, Muğla’nın Datça ilçesine 224 kilometre uzaklıkta, 7 kilometre derinlikte kaydedildi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Akdeniz’de saat 22.09’da 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre, deprem Muğla'nın Datça ilçesinin 224 kilometre güneyinde ve 7,03 kilometre derinlikte gerçekleşti. Sarsıntı, bölgedeki vatandaşlar tarafından hissedilirken, şu ana kadar can veya mal kaybı ile ilgili bir bilgi verilmedi.
Depremin etkilerini araştıran AFAD, gelişmeleri takip ettiklerini ve olası artçı sarsıntılara karşı halkı uyardı. Datça ve çevresindeki yerleşim yerlerinde güvenlik önlemleri alındığı bildirildi.
Ömer Çelik’ten Deniz Yücel’e Yanıt: “Baas Dili Kullananları Kendi Karanlık Dünyalarıyla Baş Başa Bırakıyoruz”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in AK Parti’ye yönelik eleştirilerine yanıt vererek, "Bu dil, 28 Şubat ve Yassıada zihniyetinden bile daha çirkin" dedi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in AK Parti’yi hedef alan açıklamalarına sosyal medya hesabından yanıt verdi. Deniz Yücel’in, "AKP, küresel güçlerin asıl soytarısıdır; FETÖ ve PKK ile işbirliği yapan bir iktidardır" ifadelerine sert tepki gösteren Çelik, kullanılan dili eleştirerek "Baas zihniyetinin kalıntılarıyla mücadele etmek demokrasiye olan borcumuzdur" dedi.
Çelik, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“CHP Sözcüsü’nün kullandığı dil, tarihimizde Yassıada ve 28 Şubat zihniyetinin dilinden bile daha çirkindir. Cumhurbaşkanımıza yönelik ifadeleri ise çeşitli ülkelerdeki Baas Partisi sözcülerinin söylemleriyle birebir örtüşmektedir. Siyasi bilgi ve birikimden yoksun bir şekilde, milletimize hizmet eden politikalarımızı hedef alan bu sözleri reddediyoruz.”
Deniz Yücel’e, dış politika ve milli meselelerdeki tutumunu gözden geçirme çağrısında bulunan Çelik, şunları kaydetti:
“Mavi Vatan’a masal diyen, sınır ötesi harekatlara karşı çıkan, Türkiye’nin Azerbaycan ile dayanışmasını eleştiren CHP yöneticileri, milletimizin duruşuyla zıt hareket ediyor. Bu durum, CHP’ye gönül veren vatandaşlarımız için de üzücüdür.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın demokrasi mücadelesine vurgu yapan Çelik, "28 Şubat faşizmi ve Baas zihniyetine karşı mücadelemiz, milletimize olan borcumuzdur" dedi. Çelik, CHP’yi milletin hassasiyetlerine kulak vermeye davet etti.
Fatih Erbakan’dan Ekonomi Eleştirisi: “Bu Saatten Sonra Manda Yoğurtlu Tarif Verebilirler”
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek, "Milletten koptular, verebilecekleri tek şey manda yoğurtlu tarif" dedi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Mersin İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, iktidarın ekonomi politikalarını sert bir dille eleştirdi. Vatandaşların temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlandığını belirten Erbakan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın manda yoğurduyla ilgili önerisini hatırlatarak, iktidarın halkın sorunlarından uzaklaştığını söyledi.
Erbakan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“17 bin lira asgari ücretle, hatta 20-30 bin lira maaşla dahi insanlar bu masrafları nasıl karşılayacak? Bu durum, iktidarın milletten koptuğunu gösteriyor. Milletin derdiyle dertlenmekten tamamen uzaklaştılar. Bu saatten sonra verebilecekleri hiçbir şey kalmadı. Millete ancak manda yoğurtlu, kestane ballı, Medine hurmalı tarif verebilirler. Başka verebilecekleri bir şey yok.”
Erbakan, mevcut ekonomi politikalarının halkın yaşam standartlarını giderek kötüleştirdiğini ve çözüm önerilerinin gerçeklikten uzak olduğunu dile getirdi. Kongrede partililerden gelen alkışlar eşliğinde konuşmasını sürdüren Erbakan, Yeniden Refah Partisi’nin halka gerçek çözümler sunacağını vurguladı.
Şanlıurfa’da 5 Günlük Eylem Yasağı
Şanlıurfa Valiliği, 23-27 Aralık tarihleri arasında kent genelinde yapılması planlanan tüm eylem ve etkinlikleri 5 gün süreyle yasakladı.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Şanlıurfa Valiliği, kentteki huzur ve güven ortamını koruma amacıyla, 23 Aralık 2024 saat 00.01’den 27 Aralık 2024 saat 23.59’a kadar tüm açık alan etkinliklerini yasakladığını duyurdu.
Valilikten yapılan açıklamada, yasak kararının 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu çerçevesinde alındığı belirtildi. Bu süre boyunca kentte planlanan basın açıklamaları, yürüyüşler, mitingler, oturma eylemleri, stant açma gibi etkinliklere izin verilmeyeceği vurgulandı. Ayrıca, eylem ve etkinlik amacıyla Şanlıurfa’ya gelmek isteyenlerin kent sınırlarına girişine de müsaade edilmeyecek.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Şanlıurfa’nın huzur ve güvenliğinin, kamu düzeninin ve vatandaşlarımızın dokunulmazlığının korunması amacıyla alınan bu karar doğrultusunda, Valilik ve Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği özel etkinlikler dışında hiçbir açık alan faaliyetine izin verilmeyecektir. Yasak, il merkezi ve tüm ilçelerimizi kapsayacaktır.”
Yetkililer, yasağın kamu düzeninin korunmasına yönelik önleyici bir tedbir olduğunu ifade ederek, vatandaşların kurallara riayet etmelerini istedi.
Muğla Belediye Başkanı Aras: Büyük bir faciadan dönüldü
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, ambulans helikopterin hastane binasına çarparak düşmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, Pazar günü olması nedeniyle hastanenin boş olduğunu ve daha büyük bir facianın önlendiğini belirtti.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Muğla’da Sağlık Bakanlığı’na ait bir ambulans helikopterin Eğitim ve Araştırma Hastanesinin binasına çarparak düşmesiyle ilgili açıklama yapan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, büyük bir facianın önlendiğini söyledi.
Antalya’ya gitmek için havalanan ambulans helikopter, yoğun sis nedeniyle bu sabah saat 10.07’de hastane binasına çarptı. Kazada Pilot Bayram Çiçek, Pilot Tamer Gönül, Dr. Cengiz Coşkun ve acil tıp teknisyeni Selçuk Soykan hayatını kaybetti.
Kazanın ardından hastaneye gelen Başkan Aras, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bugün Pazar olduğu için normalde çok kalabalık olan hastanemiz, sabah saatlerinde oldukça sakindi. Vatandaşlarımızın çevrede olmaması daha ağır sonuçları engelledi. Helikopterin çarptığı bölgenin toplantı salonu olduğunu öğrendik. Neyse ki içeride kimse yoktu.”
Başkan Aras, hava şartlarının kazaya neden olduğunu belirterek, “Helikopterin yoğun sis nedeniyle görüşün sıfır olduğu bir anda havalandığını görüyoruz. Böyle olayların bir daha yaşanmamasını diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.
Helikopterin bakımlarına ilişkin iddialar hakkında da konuşan Aras, “Bakımlarla ilgili herhangi bir sorun duymadım. Kaza kırım ekibi detaylı incelemeyi yapacaktır” dedi.
Adli ve idari soruşturmalar devam ederken kazanın kesin nedenlerinin tespit edilmesi bekleniyor.
TGC’den Halk TV ve KRT TV’ye Yapılan Saldırılara Kınama
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Halk TV ve KRT TV’ye yönelik saldırıları kınayarak saldırganların hak ettikleri cezayı almasını beklediklerini açıkladı. TGC, bu saldırıların basın özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkına yönelik bir tehdit olduğunu vurguladı.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Halk TV ve KRT TV’ye yönelik gerçekleşen saldırılara ilişkin yazılı bir açıklama yaparak saldırıları kınadı. Açıklamada, basına yönelik bu tür saldırıların halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına ciddi bir tehdit oluşturduğu ifade edildi.
TGC açıklamasında, “Basın özgürlüğünün olmadığı bir toplumda demokrasiden söz etmek mümkün değildir. Halk TV binasına giren saldırgan, çalışanlara hakaret etmiş ve malzemelere zarar vermiştir. Saldırganın çok sayıda suç kaydı olduğu belirlenmiştir. KRT TV’de ise el bombası taşıdığını iddia eden bir kişi güvenliği aşarak yönetim katına ulaşmıştır. Her iki olayda da büyük bir tehlike atlatılmış, saldırganlar yakalanarak tutuklanmıştır” denildi.
Açıklamada ayrıca, gazetecilerin ve medya kuruluşlarının sürekli hedef gösterildiği bir ortamda toplumsal barışın sağlanamayacağına dikkat çekildi. TGC, saldırganların cezalandırılmasını talep ederken, Halk TV ve KRT TV çalışanlarına geçmiş olsun dileklerini iletti.
Şişhane’deki Protestoda Gözaltına Alınan 14 Kişiden 9’u Tutuklandı
Suriye’de yaşamını yitiren gazeteciler için Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması yapmak isteyen çoğu gazeteci 14 kişiden 9’u tutuklandı. 5 kişi ise adli kontrolle serbest bırakıldı.
Şişhane Meydanı’nda, Suriye’de "SİHA saldırısı sonucu" hayatını kaybettiği belirtilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için düzenlenmek istenen basın açıklamasına müdahale sırasında gözaltına alınan 14 kişiden 9’u tutuklandı. Basın açıklaması, DİSK Basın İş, Mezopotamya Kadın Gazeteciler (MKG) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) tarafından organize edilmişti.
Tutuklanan isimler arasında gazeteciler Gülistan Dursun, Pınar Gayıp, Serpil Ünal, Hayri Tunç, Enes Sezgin ve Osman Akın yer aldı. Diğer tutuklanan kişiler ise Can Papila, Haci Ugis ve İmam Şenol oldu.
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılanlar arasında gazeteciler Zeynep Kuray, Yadigar Aygün, Mahsum Sağlam, Yağmur Filiz ve Pelin Laçin bulunuyor.
Tutuklamalar, basın özgürlüğü ve ifade hakkına yönelik tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Gazeteci örgütleri, gözaltılar ve tutuklamalara tepki göstererek dayanışma çağrısında bulundu.
Hakan Fidan ve Ahmed eş-Şara, Kasyun Dağı’nda Şam’ı Seyrederek Çay İçti
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’nin yeni lideri Ahmed eş-Şara ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından Kasyun Dağı’nda bir araya geldi. İkili, Şam manzarası eşliğinde çay keyfi yaptı.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’de yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şara ile kritik bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısından sonra ikili, Şam’ın simge noktalarından Kasyun Dağı’nda buluşarak Şam manzarası eşliğinde çay içti.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, X hesabından yaptığı paylaşımda bu anlara dair bir fotoğraf yayınladı. Yılmaz, paylaşımına “Kasyun Dağı’ndan Şam’a doğru çay keyfi” ifadelerini ekledi.
Fidan ve Şara’nın görüşmesinde iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılmasına yönelik adımların ele alındığı öğrenildi. Manzaralı çay sohbeti, ikili diyaloğun samimi bir atmosferde geçtiğinin göstergesi olarak yorumlandı.
Muğla’da Ambulans Helikopter Kazası: 4 Kişi Memleketlerine Uğurlandı
Muğla’da yoğun sis nedeniyle Eğitim ve Araştırma Hastanesi binasına çarpan ambulans helikopterde yaşamını yitiren 4 sağlık çalışanının cenazeleri, düzenlenen törenlerin ardından memleketlerine gönderildi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Muğla’da Sağlık Bakanlığı’na ait ambulans helikopterin, yoğun sis nedeniyle Eğitim ve Araştırma Hastanesi binasına çarpması sonucu meydana gelen kazada hayatını kaybeden 4 kişinin cenazeleri, Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerin ardından memleketlerine uğurlandı.
Sabah saatlerinde Antalya’ya gitmek üzere havalanan helikopter, kısa süre sonra hastane binasına çarparak düştü. Kazada Pilot Bayram Çiçek, Pilot Tamer Gönül, hekim Dr. Cengiz Coşkun ve acil tıp teknisyeni Selçuk Soykan yaşamını yitirdi.
Olayın ardından Adli Tıp Kurumu’nda otopsi işlemleri tamamlanan sağlık çalışanlarının naaşları, düzenlenen törenlerle ailelerine teslim edildi. Pilot Bayram Çiçek ve Pilot Tamer Gönül için Aksaz Deniz Üs Komutanlığı tarafından askeri tören düzenlendi.
Törene Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Vali Yardımcısı ve Menteşe Kaymakamı Mehmet Eriş, Başsavcı Oğuzhan Dönmez ve İl Sağlık Müdürü Ali Burak Mülayim katıldı.
Sağlık personeli Dr. Cengiz Coşkun ve acil tıp teknisyeni Selçuk Soykan’ın cenazeleri ise ailelerine teslim edilerek gözyaşları içinde uğurlandı.
Hayatını kaybedenlerden Pilot Bayram Çiçek’in cenazesi Mersin’e, Pilot Tamer Gönül, Dr. Cengiz Coşkun ve Selçuk Soykan’ın cenazeleri ise Antalya’ya gönderildi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan Şam’da Tarihi Ziyaret: "Suriye’nin Yeni Dönemi İçin Birlikte Çalışacağız"
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam’da Suriye’nin yeni lideri Ahmed eş-Şara ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında, Fidan, Türkiye’nin Suriye’nin yeniden inşasına her alanda destek vermeye hazır olduğunu ifade ederken, Ahmed eş-Şara ekonomik yaptırımların kaldırılması çağrısında bulundu.
"Suriye Halkı İçin Tarihi Bir Fırsat"
Bakan Fidan, yaptığı konuşmada, "61 yıllık Baas rejiminin zulmünden kurtulan Suriye, artık özgür ve müreffeh bir geleceğe adım atabilir. Türkiye olarak Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında, kapsayıcı bir yönetimin tesis edilmesinde ve terör unsurlarının temizlenmesinde iş birliği yapmaya kararlıyız" dedi.
DEAŞ ve PKK/YPG Vurgusu
Fidan, Suriye’deki terör tehdidinin tamamen sona erdirilmesi gerektiğine işaret ederek, "PKK/YPG’nin ve DEAŞ’ın Suriye topraklarından silinmesi için uluslararası toplumun da sorumluluk alması şart. Bugünkü görüşmemizde, bu konuda tam bir mutabakat sağladık" ifadelerini kullandı.
Şara: "Yaptırımlar Sona Ermeli"
Ahmed eş-Şara, uluslararası toplumu Suriye’ye uygulanan ekonomik yaptırımları kaldırmaya davet etti. "Eski rejim sebebiyle mağdur olan halkımız, bu yaptırımlar yüzünden daha fazla acı çekmemeli. Artık yeni bir döneme girdik ve bu süreçte ekonomik destek almak hayati önem taşıyor" dedi.
Türkiye’den Yeniden Yapılandırma Desteği
Fidan, TİKA, Kızılay ve AFAD gibi kurumların Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında aktif rol oynayacağını belirterek, "Devlet kurumlarının yeniden güçlendirilmesi ve Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşlerinin sağlanması önceliklerimiz arasında" dedi.
İsrail’e Sert Mesaj
Fidan, İsrail’in Suriye topraklarındaki işgalci tavrını eleştirerek, "İsrail’in Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik müdahalelerine kesinlikle müsamaha gösterilemez" açıklamasında bulundu.
"Silahlar Susturulmalı, Barış Tesis Edilmeli"
Suriye’de silahlı grupların tasfiyesi konusuna da değinen Ahmed eş-Şara, "Yeni dönemde hiçbir grup silah bulunduramayacak. Bütün silahlar Suriye Ordusu’nun kontrolünde olacak" diyerek kararlılık mesajı verdi.
"Trump’ın Yeni Dönemi Farklı Olabilir"
ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve yeniden gelmesiyle, YPG/PKK meselesinde olumlu adımlar atılabileceğini ifade eden Fidan, "Trump’ın net ve çıkar odaklı yaklaşımı, bu sorunun çözümünde etkili olabilir" dedi.
"Azınlıklar Güvende"
Şara, Suriye’deki azınlıkların korunmasına yönelik özel hassasiyet gösterdiklerini belirterek, "Azınlıkların haklarını korumak ve provokasyonları engellemek önceliklerimiz arasında" dedi.
İlk Yorum yapan siz olun!