İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentin tarihi ilçeleri Eyüpsultan ve Fatih’teki kurum çalışmalarının bir bölümünü, sabah namazı sonrasında yerinde inceledi. İnceleme gezisiyle ilgili değerlendirme konuşmasını, ‘dünyanın sıfır noktası’ olarak bilinen ‘Milion Taşı’ yakınında yapan İmamoğlu, Tarihi Yarımada’daki İBB hizmetlerinin özetini, sosyal medya hesaplarından yaptığı canlı yayında kamuoyu ile paylaştı. “Sadece burada 10-15 tane husus anlattım” diyen İmamoğlu, “Bu 4-4,5 yılın iyileşmesi, bizden önce burada kalmış olan çöp, çarık vesaire; onları toparlamış olduk. Bize laf çakmayı sanat haline getirmiş herkese duyurulur. Bizi izlemeye devam edin…” ifadelerini kullandı.
EYÜPSULTAN – FATİH / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu güne, CHP Fatih Belediye Başkan adayı Mahir Polat ile birlikte, tarihi Eyüpsultan Camii’nda sabah namazını kılarak başladı. Namaz sonrasında, Eyüpsultan Haziresi Restorasyon Alanı’nı ziyaret eden İmamoğlu ve Polat, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Oktay Özel tarafından çalışmalarla ilgili bilgilendirildi. Eyüpsultan’ın ardından Fatih’e geçen İmamoğlu ve Polat’ın ilçedeki ilk durağı, Ayvansaray Mahallesi’ndeki Tekfur Sarayı oldu. Saray çevresindeki park ve etkinlik alanında incelemelerde bulunan ikili, kahvaltılarını Süleymaniye’de bir çorbacıda yaptı. Öğrencilerin ve çevre esnafının yoğun ilgi gösterdiği İmamoğlu ve Polat, çaylarını da Süleymaniye sokaklarında yudumladı.
MESAJLARINI, “DÜNYANIN SIFIR NOKTASI”NDAN VERDİ
Mimar Sinan’ın en ünlü eserlerinden Süleymaniye Camii bahçesinden geçen İmamoğlu, yabancı turistlerin de ilgi odağı oldu. Camiye yakın bir noktada bulunan Mimar Sinan Türbesi’ni ziyaret eden İmamoğlu ve Polat, büyük ustayı dualarla andı. Restorasyonları tamamlanan ve yakın zamanda hizmete girecek olan ‘sıra dükkanları’ yerinde inceleyen İmamoğlu ve Polat’ın Fatih’teki son durağı Sultanahmet oldu. Tarihi Yerebatan Sarnıcı yakınında bulunan ve İBB Miras tarafından restore edilen Turşucuzade Konağı çevresinde de incelemelerde bulunan İmamoğlu, gezileriyle ilgili değerlendirme konuşmasını ise, restorasyon çalışmaları devam eden, ‘dünyanın sıfır noktası’ olarak bilinen ‘Milion Taşı’ yakınında yaptı.
“İSTANBUL HEP DÜNYANIN MERKEZİ OLDU”
İmamoğlu, Ayasofya Camii ve Sultanahmet Camii fonu önünde yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
“Bugün sizi, dünyanın merkezinden selamlıyoruz. Niçin dünyanın merkezi? Sakın İstanbul'un Belediye Başkanı olduğum için dünyanın merkezinde olduğumu söylediğimi düşünmeyin. Burada milion taşı var, tam gördüğünüz taş. Uzun zamandır burada arkeolojik kazı yönetiyoruz. Bazı işgalleri toparladık burada. Özellikle bu sahanın çok özel bir saha olduğunun farkındayız. Aşağıda çok önemli bir sarnıcımız var biliyorsunuz. Ve bu tarihi Yerebatan Sarnıcı’nın üstündeyiz şu anda. Şu an restore etmekte olduğumuz yapı da Osmanlı döneminin su terazisi. Milion taşının dünya için bir merkez olduğu -Roma döneminden, neredeyse artık 2000 yaşına yaklaşan bir zaman diliminden bahsediyoruz- bence hiç değişmedi. İstanbul, hep dünyanın merkezi oldu. Dünyaya yön veren, dünyaya şekil veren, ruh katan bir yapısı söz konusu.”
“DEĞERLİ BİR ARKADAŞIMLA SİZİ SELAMLIYORUM”
“Bugün özel bir ortamdayız. Değerli bir arkadaşımla sizi selamlıyorum. Mahir Polat, İBB Miras’ı kurum içinde kuran ve arkadaşlarıyla beraber geliştiren, büyüten değerli bir yöneticimiz. Şimdi İstanbul'un, bu kıdemli tarihi kentin Fatih'in ilçe belediye başkan adayımız. Bugün sabah kendisiyle Eyüpsultan'da güne başladık. Daha doğrusu gün doğmadan, orada güne başladık. Hazireleri gezdik. Ve orada çok değerli bir restorasyon başlatmıştı epey bir zaman önce ve ne yazık ki böyle yığınlar halinde mezar taşları vardı. Ki çok önemli mezar taşları. Her birinin çok güçlü hikayesi var. Orada yıllardır süren bir tadilatı, restorasyonu sürdürüyorlar. Yoğun bir hazire restorasyonu da yaptık aslında. Yani İstanbul'da, Üsküdar'dan Fatih'e, Beyoğlu'ndan diğer semtlere varıncaya kadar; özel tespit edilmiş, artık bazıları toprak altında kalmış, yok olmak üzere olan türbeler var, yine ne yazık ki camiler bile var yıkık, dökük halde. Ama bunların her birisini, çok özenli bir şekilde ayağa kaldırdılar arkadaşlarım. İbadete açılanlar oldu. Farklı amaçlarla sergilenmeye başlayan alanlar, sahalar oluştu.”
“SULTANAHMET’TEKİ GEÇMİŞ DÖNEMDEN KALMA METRUK YAPILARIN HEPSİNİ KALDIRDIK”
“İstanbul'da çok metruk alan, aslında bizi üzdü, yordu. Fatih sınırları içerisinde, inanın adetler değil, yüzlerce yer, nokta sayabilecek durumdayız. Sarnıca muhteşem bir restorasyon sürdürdü arkadaşlarımız ve olağanüstü bir tasarımla sona erdi. Ödüller alıyor. Her girenin muhteşem bir biçimde ilgisini çekiyor. Ziyaretçi sayısında inanılmaz bir patlama yaşadı. Bu noktada sadece Tarihi Yarımada’dan bahsedeceğim. Burayı çok konuştular. Geçen haftanın gündemi oldu Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii ve çevresi vesaire... Vallahi burada çok metruk yapılaşmalar vardı geçmiş dönemden kalma, hepsini kaldırdık Sultanahmet Meydanı'nda. Şurada gördüğünüz ahşap bina Turşucuzade Konağı'dır. Sadece buradan bahsediyorum. Bakın Sarnıcı toparlamak, burayı toparlamak… Turşucuzade Konağı'nın hemen arkasında Sıbyan Mektebi var. İkisinin yan tarafı, oldukça böyle kafeler, vesaireler, saçma sapan görüntüler… Ne Ayasofya Camii'ne yakışır ne Sultanahmet'e ne Yerebatan Sarnıcı’na; hiçbir yerine yakışmayan… Oraları tertemiz yaptık. Esnafla kavga ederek değil, onlara yanlış bir şey yaptıklarını anlatarak yaptık, uzlaşarak yaptık. Şimdi orada muhteşem bir meydan çıktı. Sadece Ayasofya Camii'nden bahsedildiği için anlatıyorum.”
“SARAYBURNU'NU PIRIL PIRIL HALE GETİRDİK”
“Milion Taşı’nı ortaya çıkarıyoruz. Burada bir arkeolojik kazı başlattık. Güçlü bir su terazisi, anıtsal bir yapı gibi duruyor bu meydanı karşılayan. Onu hayata geçiriyoruz. Burayı arındırdık, temizledik. Yine ileride özellikle o tarihi hipodromun olduğu bölümdeki Yılanlı Sütun… Restorasyonunu tertemiz hale, pırıl pırıl hale getirdik. Ve Turşucuzade Konağı, Sıbyan Mektebi… Sadece burada 10-15 tane husus anlattım. Bu 4-4,5 yılın iyileşmesi, bizden önce burada kalmış olan çöp, çarık vesaire onları toparlamış olduk. Buradan biraz aşağıya indiğinizde, çok iyileşmiş bir tarihi parkımızı göreceksiniz. Ve o parkımızın içerisinde çok özel bir sarnıç daha hayata geçirdik. Gülhane Parkı’nda ‘Gülhane Sanat’ı hayata geçirdik. Gülhane Parkı'mızın içi yenilendi. Kimliğini öne çıkarıcı hamlelerle tasarımı, mobilyasından birçok konuya kadar arkadaşlarım toparladı. Oradan yürüyüp gittiğinizde, yine çöp, çarık; önünüze çıkan bir Sarayburnu vardı. Sarayburnu'nu pırıl pırıl hale getirdik. İnanılmaz keyifli bir nokta oldu orası. İstanbul'da, daha doğrusu Türkiye tarihinde ilk defa bir Atatürk anıtı oraya dikilmişti. Ve ne yazık ki etrafı pislik içinde bir yerdi. Ama şu anda pırlanta gibi, turistlerin akın akın aktığı bir nokta haline geldi.”
“EMİNÖNÜ MEYDANI’NDAN MI BAHSETSEM? BALAT'TAN MI BAHSETSEM?”
“Orada da bitmek üzere olan arkeolojik kazıdan kalmış olan… Ta ne zaman biliyor musunuz? Ta Marmaray zamanından kalma, bitap halde bir kenarda duran alanın tasarımı da bitti. Yerleştirmeleri yapıldı. Çevresinin peyzajı toparlanıyor. Orada da Arkeolojik Müze’yi, o yerleştirmeyle beraber, neredeyse birkaç bin sene öncesine gidecek şekilde tamamlanacak. İnsanlar, orayı da belki de 1500-2000 yıl öncesini görmek için ziyaret edecekler. Bitti mi? Bitmedi. Yani Eminönü Meydanı’ndan mı bahsetsem? Balat'tan mı bahsetsem? Ve ta kara surlarının içine mi girsem? Yok sayılmış, unutulmuş ve neredeyse birilerinin eline geçmek üzere olan Cerrahpaşa'da, 7-8 bin metrekarenin içerisinde bulunan ve inşallah 1-1,5 ay içerisinde de yine İstanbullularla buluşturacağımız muhteşem bir konağı açıyoruz; Bulgur Palas’ı. Yine aşağıda, hala boşaltmakla uğraşıyoruz, arkeolojik park yapacağız… Sırf orayı temizleyelim diye, yaklaşık 500 milyon liralık yatırım yaptık Alibeyköy'de.”
“MİMAR SİNAN TÜRBESİ’Nİ ARINDIRIYORUZ”
“Yenikapı'daki, metro durağının üstünde olan; otobüslerin, tırların birbiri peşine sıralandığı, mal taşıdıkları, bavul ticareti yük alanına dönüşen sahayı Alibeyköy'e taşıyoruz. Niye? Oradan insanlar sadece bir tramvayla Tarihi Yarımada’ya gelsinler, yine alışveriş yapsınlar, ‘Ama burası bir bavul taşıma yeri olamaz’ dedik. Orayı boşaltmak için uğraşıyoruz. Birkaç senedir yazılarımız gidiyor, geliyor, gidiyor, geliyor. Ama neyse ki, başka bir yöntemle orayı toparlıyoruz. Bukoleon Sarayı'ndan mı bahsetsem? Sadece ata mirasımız Osmanlı'dan bize kalan alanlar değil yani…. Ki o konuda, özellikle Süleymaniye Camii ve çevresinde, Mimar Sinan Türbesi ve bu tarafa doğru gelen sıra dükkanlarda orayı bir tasarım merkezine dönüştürdük. İki hafta sonra orayı açıyoruz. Yine Mimar Sinan Türbesi’ni arındırıyoruz. Etrafını boşaltarak o büyük insanın, büyük mimarın, dünya devi mimarın ortaya çıkmasını sağlıyoruz. Haydarhane Camii, Saraçhane binamızın hemen karşısında metruk bina… Metruk, bitap, içi çamur… Ve o Haydarhane Camii'nde yetişmiş, o dergahın torunlarının açılışta nasıl gözyaşlarıyla bize orada teşekkür ettiklerini hatırlıyorum.”
“BAŞKALARI DA FETHİ, ‘ZAPT ETMEK’ ZANNEDİYORLAR”
“Saraçhane binasının karşısında, muhteşem bir arkeolojik alan… Yine özellikle Valens (Bozdoğan) Kemeri’nin bitirilmesi ve oranın da turist ziyaretçilerine açılması… Beyazıt Meydanı; muhteşem bir dönüşüm. Çemberlitaş Meydanı; muhteşem bir dönüşüm. Ordu Caddesi; muhteşem bir dönüşüm. Bunları söylüyorum ama bir bu kadar daha vardır. Yedikule Gazhanesi; muhteşem bir dönüşüm. Kısmen açıldı. Kara surları… Yedikule'den başladı. 2,5 kilometresini toparladık. Yeni park alanlarını arkadaşlarım, şu anda hızla toparlama gayreti içerisinde. Fatih semtinin ismi, aslında fetihten geliyor. Yani Fatih Sultan Mehmet, bu şehri fetheden o büyük kumandan, müjdelenen insanın isminden geliyor. Ama fethi başka algılayanlar var. Aslında fetih, muazzam bir kavram. Yani Fatih'in o dönemde ortaya koyduğu fetih, gönüllerin fethi. Aslında burada yaşayan insanların yine inançlarına, kültürlerine devam etmesini sağlama anlayışı. Bu anlayış zaten Orta Çağ'ı kapatıp, Yeni Çağ’ı açan anlayış. Yani bilimin, ilimin önde durduğu bir dönem. Aklın, mantığın, dünyaya bakışın… Fethin bir başka anlamını da yakın zamanda öğrendim. ‘Fatah’tan geliyor; yani açılmaktan geliyor. Arapça kökünde açılmak var. Dünyaya açmak var. Burayı dünyayla buluşturmak var. Başkaları da fethi, ‘zapt etmek’ zannediyorlar, kapatmak zannediyorlar. Hayır, açmak… İnsanlığa, insanları açmak. İstanbul, onun için dünyanın başkenti ve göbeği, merkezi. Bunu anlayamayanlara duyuralım.”
“BİZ, BU ŞEHRİ BÜTÜN DÜNYAYA AÇMAK İSTİYORUZ”
“Biz, bu şehri bütün dünyaya açmak istiyoruz. Bütün dünyaya bu şehrin gücünü, iyileştirici ve birleştirici gücünü, geliştirici gücünü göstermek istiyoruz. Memleketin bu can paresi, o içinde tuttuğu o büyük cevheri koruyan, en iyi yansıtan şehir olarak göstermek istiyoruz. Bu bakımdan inşallah gücümüze güç katarak, dua ediyoruz Allah'ımıza. Milletimizle beraber şehrimizi, ikinci yüzyılın bu ilk yıllarında muazzam bir geleceğe taşıyacağız. Bu konuda Fatih'te belediye başkanı adayı olan ve bu sürecin önemli paydaşlarından, yol arkadaşlarımdan Mahir Bey'in, Mahir Başkan’ın burada başarılı adımlarıyla, birleştirici kavramı Fatih-Büyükşehir odağında, muhteşem bir geleceğe taşımak arzusundayız. Bütün insanlarını seven, kucaklayan, mahalleliyi mahallesinde yaşatan, onu orada muhafaza eden, onun yaşamını güzelleştiren, buradaki ne yazık ki tarifsiz, anlatılamayacak derecede kötü bir biçimde yerleştirme denetimi olmaksızın zapt edilen sokaklar, binalar, özellikle yoğun mülteci akınının kontrolsüz bir biçimde Fatih'e yığılmasını, bir şekilde insani ölçekte buna bakan, ama mutlaka bir düzenini ve bu şehrin huzurunu bozmayacak şekilde güzelleştiren bir anlayışla Fatih adayımız Mahir'le beraber ikinci yüzyıla taşıyacağız. Çok şey anlatırım. 20-30 yer saydım. Bize laf çakmayı sanat haline getirmiş herkese duyurulur. Bizi izlemeye devam edin…”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Muğla Datça Açıklarında 4,7 Büyüklüğünde Deprem Meydana Geldi
Akdeniz’deki 4,7 büyüklüğündeki deprem, Muğla’nın Datça ilçesine 224 kilometre uzaklıkta, 7 kilometre derinlikte kaydedildi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Akdeniz’de saat 22.09’da 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre, deprem Muğla'nın Datça ilçesinin 224 kilometre güneyinde ve 7,03 kilometre derinlikte gerçekleşti. Sarsıntı, bölgedeki vatandaşlar tarafından hissedilirken, şu ana kadar can veya mal kaybı ile ilgili bir bilgi verilmedi.
Depremin etkilerini araştıran AFAD, gelişmeleri takip ettiklerini ve olası artçı sarsıntılara karşı halkı uyardı. Datça ve çevresindeki yerleşim yerlerinde güvenlik önlemleri alındığı bildirildi.
Ömer Çelik’ten Deniz Yücel’e Yanıt: “Baas Dili Kullananları Kendi Karanlık Dünyalarıyla Baş Başa Bırakıyoruz”
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in AK Parti’ye yönelik eleştirilerine yanıt vererek, "Bu dil, 28 Şubat ve Yassıada zihniyetinden bile daha çirkin" dedi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in AK Parti’yi hedef alan açıklamalarına sosyal medya hesabından yanıt verdi. Deniz Yücel’in, "AKP, küresel güçlerin asıl soytarısıdır; FETÖ ve PKK ile işbirliği yapan bir iktidardır" ifadelerine sert tepki gösteren Çelik, kullanılan dili eleştirerek "Baas zihniyetinin kalıntılarıyla mücadele etmek demokrasiye olan borcumuzdur" dedi.
Çelik, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“CHP Sözcüsü’nün kullandığı dil, tarihimizde Yassıada ve 28 Şubat zihniyetinin dilinden bile daha çirkindir. Cumhurbaşkanımıza yönelik ifadeleri ise çeşitli ülkelerdeki Baas Partisi sözcülerinin söylemleriyle birebir örtüşmektedir. Siyasi bilgi ve birikimden yoksun bir şekilde, milletimize hizmet eden politikalarımızı hedef alan bu sözleri reddediyoruz.”
Deniz Yücel’e, dış politika ve milli meselelerdeki tutumunu gözden geçirme çağrısında bulunan Çelik, şunları kaydetti:
“Mavi Vatan’a masal diyen, sınır ötesi harekatlara karşı çıkan, Türkiye’nin Azerbaycan ile dayanışmasını eleştiren CHP yöneticileri, milletimizin duruşuyla zıt hareket ediyor. Bu durum, CHP’ye gönül veren vatandaşlarımız için de üzücüdür.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın demokrasi mücadelesine vurgu yapan Çelik, "28 Şubat faşizmi ve Baas zihniyetine karşı mücadelemiz, milletimize olan borcumuzdur" dedi. Çelik, CHP’yi milletin hassasiyetlerine kulak vermeye davet etti.
Fatih Erbakan’dan Ekonomi Eleştirisi: “Bu Saatten Sonra Manda Yoğurtlu Tarif Verebilirler”
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek, "Milletten koptular, verebilecekleri tek şey manda yoğurtlu tarif" dedi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin Mersin İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, iktidarın ekonomi politikalarını sert bir dille eleştirdi. Vatandaşların temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlandığını belirten Erbakan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın manda yoğurduyla ilgili önerisini hatırlatarak, iktidarın halkın sorunlarından uzaklaştığını söyledi.
Erbakan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“17 bin lira asgari ücretle, hatta 20-30 bin lira maaşla dahi insanlar bu masrafları nasıl karşılayacak? Bu durum, iktidarın milletten koptuğunu gösteriyor. Milletin derdiyle dertlenmekten tamamen uzaklaştılar. Bu saatten sonra verebilecekleri hiçbir şey kalmadı. Millete ancak manda yoğurtlu, kestane ballı, Medine hurmalı tarif verebilirler. Başka verebilecekleri bir şey yok.”
Erbakan, mevcut ekonomi politikalarının halkın yaşam standartlarını giderek kötüleştirdiğini ve çözüm önerilerinin gerçeklikten uzak olduğunu dile getirdi. Kongrede partililerden gelen alkışlar eşliğinde konuşmasını sürdüren Erbakan, Yeniden Refah Partisi’nin halka gerçek çözümler sunacağını vurguladı.
Şanlıurfa’da 5 Günlük Eylem Yasağı
Şanlıurfa Valiliği, 23-27 Aralık tarihleri arasında kent genelinde yapılması planlanan tüm eylem ve etkinlikleri 5 gün süreyle yasakladı.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Şanlıurfa Valiliği, kentteki huzur ve güven ortamını koruma amacıyla, 23 Aralık 2024 saat 00.01’den 27 Aralık 2024 saat 23.59’a kadar tüm açık alan etkinliklerini yasakladığını duyurdu.
Valilikten yapılan açıklamada, yasak kararının 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu çerçevesinde alındığı belirtildi. Bu süre boyunca kentte planlanan basın açıklamaları, yürüyüşler, mitingler, oturma eylemleri, stant açma gibi etkinliklere izin verilmeyeceği vurgulandı. Ayrıca, eylem ve etkinlik amacıyla Şanlıurfa’ya gelmek isteyenlerin kent sınırlarına girişine de müsaade edilmeyecek.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Şanlıurfa’nın huzur ve güvenliğinin, kamu düzeninin ve vatandaşlarımızın dokunulmazlığının korunması amacıyla alınan bu karar doğrultusunda, Valilik ve Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği özel etkinlikler dışında hiçbir açık alan faaliyetine izin verilmeyecektir. Yasak, il merkezi ve tüm ilçelerimizi kapsayacaktır.”
Yetkililer, yasağın kamu düzeninin korunmasına yönelik önleyici bir tedbir olduğunu ifade ederek, vatandaşların kurallara riayet etmelerini istedi.
Muğla Belediye Başkanı Aras: Büyük bir faciadan dönüldü
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, ambulans helikopterin hastane binasına çarparak düşmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, Pazar günü olması nedeniyle hastanenin boş olduğunu ve daha büyük bir facianın önlendiğini belirtti.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Muğla’da Sağlık Bakanlığı’na ait bir ambulans helikopterin Eğitim ve Araştırma Hastanesinin binasına çarparak düşmesiyle ilgili açıklama yapan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, büyük bir facianın önlendiğini söyledi.
Antalya’ya gitmek için havalanan ambulans helikopter, yoğun sis nedeniyle bu sabah saat 10.07’de hastane binasına çarptı. Kazada Pilot Bayram Çiçek, Pilot Tamer Gönül, Dr. Cengiz Coşkun ve acil tıp teknisyeni Selçuk Soykan hayatını kaybetti.
Kazanın ardından hastaneye gelen Başkan Aras, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bugün Pazar olduğu için normalde çok kalabalık olan hastanemiz, sabah saatlerinde oldukça sakindi. Vatandaşlarımızın çevrede olmaması daha ağır sonuçları engelledi. Helikopterin çarptığı bölgenin toplantı salonu olduğunu öğrendik. Neyse ki içeride kimse yoktu.”
Başkan Aras, hava şartlarının kazaya neden olduğunu belirterek, “Helikopterin yoğun sis nedeniyle görüşün sıfır olduğu bir anda havalandığını görüyoruz. Böyle olayların bir daha yaşanmamasını diliyoruz. Milletimizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.
Helikopterin bakımlarına ilişkin iddialar hakkında da konuşan Aras, “Bakımlarla ilgili herhangi bir sorun duymadım. Kaza kırım ekibi detaylı incelemeyi yapacaktır” dedi.
Adli ve idari soruşturmalar devam ederken kazanın kesin nedenlerinin tespit edilmesi bekleniyor.
TGC’den Halk TV ve KRT TV’ye Yapılan Saldırılara Kınama
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Halk TV ve KRT TV’ye yönelik saldırıları kınayarak saldırganların hak ettikleri cezayı almasını beklediklerini açıkladı. TGC, bu saldırıların basın özgürlüğüne ve halkın haber alma hakkına yönelik bir tehdit olduğunu vurguladı.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Halk TV ve KRT TV’ye yönelik gerçekleşen saldırılara ilişkin yazılı bir açıklama yaparak saldırıları kınadı. Açıklamada, basına yönelik bu tür saldırıların halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına ciddi bir tehdit oluşturduğu ifade edildi.
TGC açıklamasında, “Basın özgürlüğünün olmadığı bir toplumda demokrasiden söz etmek mümkün değildir. Halk TV binasına giren saldırgan, çalışanlara hakaret etmiş ve malzemelere zarar vermiştir. Saldırganın çok sayıda suç kaydı olduğu belirlenmiştir. KRT TV’de ise el bombası taşıdığını iddia eden bir kişi güvenliği aşarak yönetim katına ulaşmıştır. Her iki olayda da büyük bir tehlike atlatılmış, saldırganlar yakalanarak tutuklanmıştır” denildi.
Açıklamada ayrıca, gazetecilerin ve medya kuruluşlarının sürekli hedef gösterildiği bir ortamda toplumsal barışın sağlanamayacağına dikkat çekildi. TGC, saldırganların cezalandırılmasını talep ederken, Halk TV ve KRT TV çalışanlarına geçmiş olsun dileklerini iletti.
Şişhane’deki Protestoda Gözaltına Alınan 14 Kişiden 9’u Tutuklandı
Suriye’de yaşamını yitiren gazeteciler için Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması yapmak isteyen çoğu gazeteci 14 kişiden 9’u tutuklandı. 5 kişi ise adli kontrolle serbest bırakıldı.
Şişhane Meydanı’nda, Suriye’de "SİHA saldırısı sonucu" hayatını kaybettiği belirtilen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için düzenlenmek istenen basın açıklamasına müdahale sırasında gözaltına alınan 14 kişiden 9’u tutuklandı. Basın açıklaması, DİSK Basın İş, Mezopotamya Kadın Gazeteciler (MKG) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) tarafından organize edilmişti.
Tutuklanan isimler arasında gazeteciler Gülistan Dursun, Pınar Gayıp, Serpil Ünal, Hayri Tunç, Enes Sezgin ve Osman Akın yer aldı. Diğer tutuklanan kişiler ise Can Papila, Haci Ugis ve İmam Şenol oldu.
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılanlar arasında gazeteciler Zeynep Kuray, Yadigar Aygün, Mahsum Sağlam, Yağmur Filiz ve Pelin Laçin bulunuyor.
Tutuklamalar, basın özgürlüğü ve ifade hakkına yönelik tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Gazeteci örgütleri, gözaltılar ve tutuklamalara tepki göstererek dayanışma çağrısında bulundu.
Hakan Fidan ve Ahmed eş-Şara, Kasyun Dağı’nda Şam’ı Seyrederek Çay İçti
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’nin yeni lideri Ahmed eş-Şara ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından Kasyun Dağı’nda bir araya geldi. İkili, Şam manzarası eşliğinde çay keyfi yaptı.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye’de yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şara ile kritik bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısından sonra ikili, Şam’ın simge noktalarından Kasyun Dağı’nda buluşarak Şam manzarası eşliğinde çay içti.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, X hesabından yaptığı paylaşımda bu anlara dair bir fotoğraf yayınladı. Yılmaz, paylaşımına “Kasyun Dağı’ndan Şam’a doğru çay keyfi” ifadelerini ekledi.
Fidan ve Şara’nın görüşmesinde iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılmasına yönelik adımların ele alındığı öğrenildi. Manzaralı çay sohbeti, ikili diyaloğun samimi bir atmosferde geçtiğinin göstergesi olarak yorumlandı.
Muğla’da Ambulans Helikopter Kazası: 4 Kişi Memleketlerine Uğurlandı
Muğla’da yoğun sis nedeniyle Eğitim ve Araştırma Hastanesi binasına çarpan ambulans helikopterde yaşamını yitiren 4 sağlık çalışanının cenazeleri, düzenlenen törenlerin ardından memleketlerine gönderildi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Muğla’da Sağlık Bakanlığı’na ait ambulans helikopterin, yoğun sis nedeniyle Eğitim ve Araştırma Hastanesi binasına çarpması sonucu meydana gelen kazada hayatını kaybeden 4 kişinin cenazeleri, Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerin ardından memleketlerine uğurlandı.
Sabah saatlerinde Antalya’ya gitmek üzere havalanan helikopter, kısa süre sonra hastane binasına çarparak düştü. Kazada Pilot Bayram Çiçek, Pilot Tamer Gönül, hekim Dr. Cengiz Coşkun ve acil tıp teknisyeni Selçuk Soykan yaşamını yitirdi.
Olayın ardından Adli Tıp Kurumu’nda otopsi işlemleri tamamlanan sağlık çalışanlarının naaşları, düzenlenen törenlerle ailelerine teslim edildi. Pilot Bayram Çiçek ve Pilot Tamer Gönül için Aksaz Deniz Üs Komutanlığı tarafından askeri tören düzenlendi.
Törene Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Vali Yardımcısı ve Menteşe Kaymakamı Mehmet Eriş, Başsavcı Oğuzhan Dönmez ve İl Sağlık Müdürü Ali Burak Mülayim katıldı.
Sağlık personeli Dr. Cengiz Coşkun ve acil tıp teknisyeni Selçuk Soykan’ın cenazeleri ise ailelerine teslim edilerek gözyaşları içinde uğurlandı.
Hayatını kaybedenlerden Pilot Bayram Çiçek’in cenazesi Mersin’e, Pilot Tamer Gönül, Dr. Cengiz Coşkun ve Selçuk Soykan’ın cenazeleri ise Antalya’ya gönderildi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan Şam’da Tarihi Ziyaret: "Suriye’nin Yeni Dönemi İçin Birlikte Çalışacağız"
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam’da Suriye’nin yeni lideri Ahmed eş-Şara ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdi.
EDİTÖR/ GÖKCAN ÖZKAN
Görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında, Fidan, Türkiye’nin Suriye’nin yeniden inşasına her alanda destek vermeye hazır olduğunu ifade ederken, Ahmed eş-Şara ekonomik yaptırımların kaldırılması çağrısında bulundu.
"Suriye Halkı İçin Tarihi Bir Fırsat"
Bakan Fidan, yaptığı konuşmada, "61 yıllık Baas rejiminin zulmünden kurtulan Suriye, artık özgür ve müreffeh bir geleceğe adım atabilir. Türkiye olarak Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında, kapsayıcı bir yönetimin tesis edilmesinde ve terör unsurlarının temizlenmesinde iş birliği yapmaya kararlıyız" dedi.
DEAŞ ve PKK/YPG Vurgusu
Fidan, Suriye’deki terör tehdidinin tamamen sona erdirilmesi gerektiğine işaret ederek, "PKK/YPG’nin ve DEAŞ’ın Suriye topraklarından silinmesi için uluslararası toplumun da sorumluluk alması şart. Bugünkü görüşmemizde, bu konuda tam bir mutabakat sağladık" ifadelerini kullandı.
Şara: "Yaptırımlar Sona Ermeli"
Ahmed eş-Şara, uluslararası toplumu Suriye’ye uygulanan ekonomik yaptırımları kaldırmaya davet etti. "Eski rejim sebebiyle mağdur olan halkımız, bu yaptırımlar yüzünden daha fazla acı çekmemeli. Artık yeni bir döneme girdik ve bu süreçte ekonomik destek almak hayati önem taşıyor" dedi.
Türkiye’den Yeniden Yapılandırma Desteği
Fidan, TİKA, Kızılay ve AFAD gibi kurumların Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında aktif rol oynayacağını belirterek, "Devlet kurumlarının yeniden güçlendirilmesi ve Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşlerinin sağlanması önceliklerimiz arasında" dedi.
İsrail’e Sert Mesaj
Fidan, İsrail’in Suriye topraklarındaki işgalci tavrını eleştirerek, "İsrail’in Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik müdahalelerine kesinlikle müsamaha gösterilemez" açıklamasında bulundu.
"Silahlar Susturulmalı, Barış Tesis Edilmeli"
Suriye’de silahlı grupların tasfiyesi konusuna da değinen Ahmed eş-Şara, "Yeni dönemde hiçbir grup silah bulunduramayacak. Bütün silahlar Suriye Ordusu’nun kontrolünde olacak" diyerek kararlılık mesajı verdi.
"Trump’ın Yeni Dönemi Farklı Olabilir"
ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve yeniden gelmesiyle, YPG/PKK meselesinde olumlu adımlar atılabileceğini ifade eden Fidan, "Trump’ın net ve çıkar odaklı yaklaşımı, bu sorunun çözümünde etkili olabilir" dedi.
"Azınlıklar Güvende"
Şara, Suriye’deki azınlıkların korunmasına yönelik özel hassasiyet gösterdiklerini belirterek, "Azınlıkların haklarını korumak ve provokasyonları engellemek önceliklerimiz arasında" dedi.
İlk Yorum yapan siz olun!