İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AKP’nin İBB adayı Murat Kurum’un; kendisinin Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistemler açılışına davet edilmediği iddiasına belgeyle yanıt verdi. Silivri mitinginde davetiyeyi gösteren İmamoğlu, “Şimdi benim için kendi kendine davet uyduruyor diyen bu acemi adaya bunu postayla yollayacağım, hiç sanmam ama utanır mı, bilmem. Bu maili gördü ya, bak şimdi nasıl kıvırmaya başlayacak” dedi.

Haber: ÇAĞATAN AKYOL - Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, AKP’nin İBB adayı Murat Kurum’un; kendisinin Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistemler açılışına davet edilmediği iddiasına belgeyle yanıt verdi. Silivri mitinginde davetiyeyi gösteren İmamoğlu, “Şimdi benim için kendi kendine davet uyduruyor diyen bu acemi adaya bunu postayla yollayacağım, hiç sanmam ama utanır mı, bilmem. Bu maili gördü ya, bak şimdi nasıl kıvırmaya başlayacak” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün Silivri’de içme suyu yatırımları açılışına ve halk buluşmasına katıldı. Burada kalabalığa seslenen İmamoğlu; ihmali, israfı ve ihaneti ortadan kaldırdıklarını söyledi. İmamoğlu, şöyle konuştu:
“250 BİN ÇOCUĞA EKREM AMCALARININ MEGA PROJESİ HALK SÜT: Bizden önce İstanbul’da kimin arsasına fazladan imar yaptılar, kimin işinde rant sağladılar, kime iş verdiler, kime vermediler; bunlar konuşuluyordu. Bizim bu dönemimizde çocuklarımıza kreş konuşuluyor. 100 bin gencimize burs, 5 bin 200 öğrencimize yurt imkanı konuşuluyor. Silivri’deki üreticilerden de bir dönem alıp dağıttığımız süt konuşuluyor, Halk Süt. Bunlar bizim süt dağıtmamızla dalga geçiyorlar aklı sıra. ‘Öyle mega proje mi olurmuş’ diyerek dalga geçiyorlar. Vallahi de billahi, 250 bin çocuğa süt dağıtan Ekrem amcalarının mega projesi Halk Süt. Anlayana... İSKİ aracılığıyla Silivri’nin alt yapısını düzeltmek ve güçlendirmek için çok güzel işler yaptık. Silivri’ye tamamladığımız ve devam eden işlerimizin toplam bedeli 4,4 milyar lira. Silivri, tarihinde hiçbir dönem böyle bir yatırım görmedi. Silivri’de tarıma ve üreticilere yaptığımız desteklerden burada uzun uzun anlatmayacağım ama İBB tarihinde gerçekleştirdiğimiz pek çok ilkten birisi olan bu destekler sayesinde Silivri’nin üreticilerine sorun, desteklerimiz sayar sayesinde hayatları nasıl değişti?
TALANI, RANTI SÖKÜP ATTIK: En zor koşullarda, pandemi döneminde, bugüne kadar ve bundan sonra göreceksiniz, tarım desteklerimizi daha da artıracağız. Silivri’ye, İstanbul’un tarım alanlarına bereket gelecek. Talanı, rantı, yalanı bu şehrin üzerinde söküp attık. Şimdi tamamen kovacağız. Bu yaptıklarımızla Silivri, tarihinde hiç olmadığı kadar büyükşehir belediyesinden hizmet aldı. İmamoğlu, Silivri’ye niye bu kadar çok önem verdi? Onu da söyleyeyim. Ben seviyorum. Buraya ayrı bir bağlılığım var ama kendine has pek çok özelliği, güzelliği var ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak benim gözümde Silivri’nin en önemli özelliği şu. İstanbul’un birbirinden değerli, hiçbirini birbirinden ayırmadığım 39 ilçesinden birisi olması, o kadar. Bu adalettir. İstanbul’un hiçbir ilçesine, hiçbir kesimine ayrımcılık yapmadığımız için Silivri bu kadar çok icraat gördü. Daha önceki dönemlerde başka partide diye kapısını çalmazlardı. Ben de yaşadım ama ben öyle yapmadım. Ben bu şehrin insanını birbirinden ayırmadım. Bu şehrin insanına ‘Sen o partidensin, bu partidensin’ demedik. Geçmişi, yaşamı, etnik kökeni, inancı ayırt etmedik. İstanbul’un her ilçesini, her siyasi düşünceden, her inançtan, her kökenden vatandaşımızı bir ve eşit gördüğümüz için Silivri de bu kadar hizmet aldı, almaya da devam edecek. İşin sırrı budur, eşitliktir, adalettir. Bugün açılışını yapacağımız Silivri içme suyu yatırımları, bu güzel ilçemizin yalnız bugünkü değil; gelecekteki su ihtiyacını da karşılayacak. Kuraklığın ne boyutlara geldiğini düşünürseniz hayati önemde bir proje bu. Proje kapsamında inşa ettiğimiz Gümüşyaka içme suyu arıtma tesisiyle 12 adet faal kuyudan elde edilen suların arıtmalarını sağladık.
BÜYÜK İSRAFIN ADI MELEN BARAJI: 314 bin metre içme suyu hattı imalatı yaparak, isale hatlarımızı yenileyerek, yani suları size taşıyan boruları yenileyerek Silivri’nin dört bir yanına kesintisiz ve sağlıklı içme suyu ulaşmasını sağladık. Bunların güncel yatırım bedeli 1 milyar 787 milyon. Bu kadar bütçeyi ayırdık ve bu sorunu çözdük. Su ihtiyacını karşılamak açısından Silivri’nin bugününü ve geleceğini güvence altına aldık. İstanbul kurak günlerde bir damla suyu bile arıyor. Bir damla suyu bile israf etmememiz gerekiyor. Her damlasını çok kaliteli harcamamız gerekiyor. Su kayıp ve kaçaklarını engellememiz gerekiyor. Bu konuda çok ciddi yatırımlar yaptık. Sadece 4,5 yılda yüzde 22’lerden 18’lere indirdik kayıp kaçak oranını, daha da bu konuda çalışıyoruz ama bu büyükşehirde önemli israflardan birisi, ne yazık ki bu konuda, özellikle su konusunda yapıldı. İhmal ve israfın bir ayrı penceresi. Yıllarca İstanbul’da söylenen en büyük yalanlardan birisi içme suyu konusunda söylendi. Nedir, biliyor musunuz? O büyük israfın, o büyük yalanın adı Melen Barajı. Hatırlayın, 2019’da Sayın Cumhurbaşkanı, o dönemde meydanlarda bana ithamda bulunarak ‘O bilmiyor’ dedi. ‘2050 yılına kadar İstanbul’un sorununu çözdüm’ dedi.
BU MİLLET ALDANANI DA ALDATILANI DA SEVMEZ: Melen Barajı’nın bittiğini düşünüyordu. ‘Melen Barajı’nı bitirdik’ dedi. Hatta ‘2071 yılına kadar su sorunu yaşanmayacak bu şehirde’ dediler ama Melen Barajı da onların yalanları da bitmedi. Ben seçimden sonra bir gittim ki koca barajın bütün o duvarları çatlaklar içerisinde. 10 yıl önce temelini attıklarında ‘İki yılda bitireceğiz’ diyenler, bugün Melen Barajı’nın adını ağızlarına bile almıyorlar; aynen Kanal İstanbul’un adını ağızlarına almadıkları gibi. Acı olan, ortada Melen Barajı diye bir şey yok. Ortada Melen Barajı rezaleti var. Melen Barajı rezaletinde imzası olanlar, bugün hiç utanmadan bir de ‘İstanbul’a 6 yeni baraj yapacağız’ diye vaatte bulunuyorlar. Vatandaşı bu kadar kolay kandırabileceklerini düşünüyorlar. Kandırma işinde bulunan çok marifetli ama iki konuda marifetlerini ispat etmişler. Bu iki konu ne, biliyor musunuz? Sırası geldi mi aldandık diyorlar, sırası geldi mi aldatıyorlar. Bu millet aldananı da sevmez, aldatılanı da sevmez. Bu millet, başına aldananı da getirmez, aldatanı da getirmez.
BAŞKANIN AÇILIŞA DAVET EDİLMEMESİNE SEVİNEN BİRİ Mİ OLUR: Aldanma işine sıra gelmişken bir konuya değinmeden geçemeyeceğim. Cuma günü, Sancaktepe’de şöyle naif bir şey söyledim. Dedim ki, bu zamana kadar da hiç davet edilmemiştim. İlk kez Sirkeci-Kazlıçeşme tren hattının açılışı için tarafıma davet geldi. Çok teşekkür ederim. Bu davete katılacağım. Çünkü yanlış uygulamanın bitmesi gerekir, dedim. Aynen böyle söyledim. Ertesi gün ses, acemi adaydan çıktı. Acemi aday dedi ki, ‘Hayır’. Büyük bir şey yakalamış gibi, ‘Ulaştırma Bakanı’na sordum, Ekrem İmamoğlu davet edilmedi’ dedi. ‘Kendi kendine davet uyduruyor.’ Sevindi ya. Adam sevindi yani. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın İstanbul’da bir açılışa davet edilmemesine sevinen biri olur mu Allah aşkına ya? Normal biri, ben daveti uydurmuş olsam dahi ‘İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’dır, başımızın üstünde yeri var. En güzel şekilde ağırlarız.’ AK Parti seçmeni, İstanbullu hemşehrilerim bunu duysun. Özellikle bu sözleri duysun. Bakın, çok ayıp. Bizim toplumumuzun örfüne adetine yakışan bir tavır mı bu? ‘Hayır, davet edilmedi, gelmesin.’ Takdiri size bırakıyorum.
ALDIM, GETİRDİM DAVETİYEYİ: Peki ama iş burada bitmedi. Diyebilirsiniz ki, sen de davet edilmedin kardeşim. Madem neden davet edildim diyorsun, diyebilirsiniz. Şimdi ekranlara bir görüntü gelecek. Şimdi bu bana gelen davet maili? Aldım, getirdim. İşte yazıyor. Bu bana gelen davet maili. Kimden geliyor davet? Açılışın olduğu yerin ilçe belediye başkanı Sayın Ergün Turan, yukarıda yazıyor. Buradan Fatih Belediye Başkanı’na teşekkür ediyorum davet için. İyi düşünmüş, güzel düşünmüş. Sonra nereye geliyor? Aşağıda yazıyor bak. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı protokolüne geliyor? Yani benim protokolüme 22 Şubat Perşembe, öğleden sonra 3’ü 26 geçe gelmiş. Konu ne? Aşağıda yazıyor. Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistem açılış daveti. Mektuba davetiyenin dijital hâli de eklenmiş. Yani sadece bununla kalmamış, bir de dijital hâle eklenmişiz. Cumhurbaşkanının da katılacağı yazıyor. ‘Açılış törenine katılmanızdan onur duyarız’ diyor. Kim diyor? Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu.
DAVET YENİLENİRSE GENE GİDECEĞİM: Şimdi benim için kendi kendine davet uyduruyor diyen bu acemi adaya bunu postayla yollayacağım, hiç sanmam ama utanır mı, bilmem. Bu maili gördü ya, bak şimdi nasıl kıvırmaya başlayacak... Aslında öyleydi de böyleydi. Yazıyorum bakın buraya. Fatih Belediyesi’ne suç atar, Fatih Belediye Başkanı’na suçu atıp kaçar bu. Yazık ya. Vallahi yazık. Biraz ar etse verdiği ÇED raporunda ‘Heyelan tehlikesi yok’ diye imza atıp Erzincan’da 9 kişinin heyelanla ölmesinin acısını yaşardı. Bunu yapmak ve ailelerin acılarına ortak olmak yerine magazin programına çıkıp, gülerek ‘ÇED raporu ile ne alakası var’ demezdi. Şimdi bu daveti herkes gördü. Çok net bunu anladı. Artık ne yapması lazım? Nezaketli biriyse en azından çıkıp özür dilemesi gerekir. Henüz geç değil. Ben buradan tekrar edeyim. İster Fatih Belediyesi, ister Ulaştırma Bakanı, ister Cumhurbaşkanı, tarafıma davet yenilenirse ben bu hattın açılışına gene gideceğim. Gene katılırım. Sorun yok.
CUMHURBAŞKANLIĞI KOLTUĞU DA MİLLETİN: İstanbul’da devletimizin bir açılışına katılmak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin vazifesidir. İstanbul’da bir açılışa Büyükşehir Belediye Başkanını davet etmek de vazifedir. O cumhurbaşkanlığı koltuğu da bu milletin, o bakanın koltuğu da bu milletin, bu belediye başkanının koltuğu da bu milletin. Onu onlar bilmiyor. Bunu onlara öğreteceğiz. Bu dediğim tavır ve davranış mecburiyettir. Bu nezaketi devlet katından uzak tutmak doğru değildir. Bu iş, acemi adayın ağzına konu edilecek sıradanlıkta bir olay da değildir. Kanal İstanbul meselesini hatırlayın. Kanal İstanbul meselesi, ‘Halkın gündeminde değil. Halkın gündeminde olmayan konulara ben girmiyorum’. Kanal İstanbul ne zaman halkın gündeminde oldu? Kanal İstanbul, ya Sayın Cumhurbaşkanı’nın gündemi oldu ya oraya yatırım yapan bazı Arap yarımadası ülkelerindeki iş adamlarının gündemi oldu ya da sıklıkla sen konuştun, hatta şöyle konuştun. ‘Yapacağız.’ Aynen böyle dedi.
İNSANLAR YOKLUK, YOKSULLUK İÇİNDE: Onun için millet, sizin bu yalanlarınızı aldatmayacak. Millet sizi 40 yılda bir çarşıda, pazarda gördüğünde, sizler pazara geldiğinde ‘Bana ne olur Kanal İstanbul’u yap’ mı dedi. Milletin gündemi daha önce Kanal İstanbul muydu? Hayır. Aynen bugün olduğu gibi hayat pahalılığı pahalılığıydı. Geçinememekti, iş bulamamaktı, enflasyon bu ülkede üç hanelere çıkmış. Emekliye, cumhuriyet tarihine en kötü dönemi yaşatılmış. Pazarlarda kadınlar, erkekler ağlayarak geçim sıkıntısını anlatıyor. Ben pazarlardayım. Her gün bir semtte pazara gidiyorum. Vatandaşla dertleşiyoruz. Dertlerini dinliyorum. Geliyor annemiz, babamız, amcamız, teyzemiz, kardeşimiz, evlatlarımız, daha küçücük çocuklar bile sıkıntısını anlatıyor, böyle kafa kafaya veriyoruz. Kulağımı ona dayıyorum, onu sessizce dinliyorum. İnsanlar yokluk, kıtlık, yoksulluk içinde. Bunlar hâlâ neyin peşinde? Bu kadar rahat yalan söyleyenlerden, seçim öncesi her renge boyanıp her kılığa girenlerden İstanbul’a hiçbir fayda gelmez. Allah memleketimizi, milletimizi, şehrimizi, hemşehrilerimizi bunlardan korusun.
BUNLAR ANCA İSRAFI BİLİR: Bunlar belediyeciliği bilmez. Bunlar ancak israfı bilir, İstanbul’a ihaneti bilir. Ben demedim, kendisi defalarca tekrarladı, ‘İhanet ettim bu şehre’ diye. 2019’da bunların düzeni bozuldu. Düzeni bozulan o bir avuç insan, o günden beri sürekli yaygara koparmaya çalıştılar. Çünkü İstanbul’un başardığını gördüler. Hep birlikte milletçe el ele, kol kola israfı bitirdik. Bu şehre biz hizmeti getirdik. Bu şehre en güzel hizmeti biz taşıdık. 5 yıldır bu şehirde herkesten çok sizin sözünüz geçiyor. Siz ne derseniz o oluyor. Siz daha fazla metro istiyorsunuz, yapıyoruz. Daha çok yeşil alan diyorsunuz, açıyoruz. Kreş, Halk Süt, Anne Kart, burs, yurt, kent lokantası, kütüphane, otopark, spor tesisi; siz istiyorsunuz, biz yapıyoruz. Sizinle aynı yolda, sizinle aynı hedefe doğru ve yalnız sizi dinleyerek yürüyoruz. Yıllarca bu şehri yönetip size kulaklarını tıkayanlar, şimdi bir kez daha sesinizi kısmak istiyorlar. Yalnız onların sesi çıksın istiyorlar. Onlar ne verirse siz o kadarıyla yetinin istiyorlar. Sizler onlara izin vermeyin. Şimdi yeniden gücümüzü birleştirme, sesimizi daha gür çıkarma ve hep birlikte ayağa kalkma zamanı. Gelin, hakkınız olanı elinizden almaya kalkanlara hep birlikte dur diyelim. İsraftan beslenenlerin eski düzenlerini yeniden kurmalarına engel olalım. Gelin, hep birlikte sandık başında bir olalım. Milletin ekmeğine göz koyanlara asla geçit vermeyelim. Haydi İstanbul. Tam yol ileri.”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Mersin’de düğün faciası: Çatıdan düğünü izleyen genç kurşunların hedefi oldu!

Mersin’de düğün faciası: Çatıdan düğünü izleyen genç kurşunların hedefi oldu
Mersin’in Akdeniz ilçesinde sokakta yapılan bir düğün, can kaybıyla sona erdi. Edinilen bilgilere göre, 20 yaşındaki Yakup Sarıca evinin çatısına çıkarak düğünü izlemeye başladı. Bu sırada düğünde havaya ateş açılması sonucu Sarıca göğsünden ve sırtından vuruldu.
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Sarıca, hastaneye kaldırıldı ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olayın ardından bölgede geniş çaplı inceleme başlatan polis, düğünde ateş eden kişilerin tespit edilmesi için çalışma başlattı.
Genç yaşta hayatını kaybeden Yakup Sarıca’nın ölümü, mahallede ve yakın çevresinde büyük üzüntüye yol açtı.
Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!

Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!
Batman’da bir lisenin önünde çıkan silahlı kavga, çevrede büyük paniğe neden oldu. İddiaya göre, aralarında husumet bulunan iki grup okul önünde karşı karşıya geldi. Tartışmanın kısa sürede büyümesiyle taraflar birbirine tabancayla ateş açtı.
Çatışma sırasında ölen ya da yaralanan olmadı, ancak park halindeki bazı araçlara kurşun isabet etti. Öğrenciler ve veliler yaşanan olay nedeniyle büyük korku yaşarken, çevrede güvenlik önlemleri artırıldı.
Polis ekipleri olaya karışan şüphelileri yakalamak için geniş çaplı çalışma başlattı.
İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!!

İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!
İstanbul’un Fatih ilçesinde, turistlere yönelik müstehcen gösteriler düzenlendiği belirlenen bir eğlence işletmesine polis ekipleri baskın düzenledi. “Sex bomb” dansı adı altında yapılan uygunsuz gösterilerin sosyal medyada yayılması üzerine harekete geçen ekipler, mekânda detaylı denetim gerçekleştirdi.
Yapılan baskında işletmede uygunsuz içerikli eğlencelerle turistlerin eğlendirildiği ortaya çıktı. Polis, işletmede bulunan bir kişiyi gözaltına alırken, söz konusu mekâna 120 bin 482 TL idari para cezası uygulandı.
Yetkililer, kamu düzenini ve toplumsal değerleri zedeleyen bu tür faaliyetlere izin verilmeyeceğini, denetimlerin artarak süreceğini belirtti.
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İlk Yorum yapan siz olun!