İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi uzman doktorları, son haftalarda artış gösteren üst solunum yolu hastalıklarından korunmak için “maskeyi hayatınıza tekrar sokun” uyarısında bulundu.

DOKTORLAR UYARDI: SALGINDAN KORUNMAK İÇİN ELİMİZDEKİ EN ÖNEMLİ SİLAH "MASKE"

İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi uzman doktorları, son haftalarda artış gösteren üst solunum yolu hastalıklarından korunmak için “maskeyi hayatınıza tekrar sokun” uyarısında bulundu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi uzmanları, son dönemde salgına dönüşen grip vakalarına karşı İzmirlileri uyardı. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Sevinç Aslan, “Son günlerde grip toplumda çok sık görülen ve hepimizi yakından ilgilendiren bir konu haline geldi. Hastane koridorlarında büyük bir yoğunluk yaşamaktayız. Hasta şikayetlerine üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağırsak enfeksiyonları da eşlik etmekte. Bu vakalarda en sık etken olarak aslında korona virüsün son varyantı ‘eris varyantı’ ve ‘influenzayı’ görmekteyiz. Eris varyantını yoğun ve hızlı değişken antijenik yapısı nedeniyle her zaman testte göremiyoruz. Virüslere bağlı olarak ortaya çıkan, kişilerin yaşamını olumsuz etkileyen ve ikincil bakteriyel enfeksiyonlara neden olabilen grip, alt solunum yollarını da etkileyen bir hastalık. Belirtileri kemik ağrısı, halsizlik, bulantı, kusma ve ishal olan gribi soğuk algınlığından ayırmak gerek” şeklinde konuştu.

"MASKELERİ TEKRAR TAKMALIYIZ"

10 güne kadar hastalarda belirtileri gördüklerini ifade eden Dr. Aslan, “Bizim polikliniğimize günde 50’nin üzerinde vaka geliyor. Elimizde çok önemli bir silahımız var aslında maske. Halen toplu taşıma ve sağlık kuruluşlarında maske takmak zorunlu olduğu halde takmıyoruz. Bu süreçte tekrar maskeleri takmamız gerek. Maske takmak bizim kendimizi korumak adına kuşandığımız en önemli silah. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına uyduğumuz sürece hem kendimizi hem çevremizi hastalıklardan koruyabiliriz” dedi. 

"KAPANMA GELECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM"

Havanın soğumasıyla her yıl olduğu gibi virüslerin bu yıl da harekete geçtiğini söyleyen Dr. Aslan, “Eskiden okulların açılmasıyla birlikte hastalıklar eylül ayında başlar ekim ayında pik yapardı. Mevsimlerin değişimiyle birlikte gribin pik noktası kaydı. Aralık ayında yoğun gözlemlediğimiz artışı mart-nisan gibi de yaşayacağız. Kapanma geleceğini düşünmüyorum. Artık virüslerle nasıl savaşabileceğimizi öğrendik. Şu an ki mevcut salgının başrolünde olan influenza ve eris ölümcül değil. İş gücü kaybına neden olmakla birlikte klinik olarak kısa sürede hastalarda toparlanma izliyoruz. Kapanmaya gidecek bir durum olacağını düşünmüyorum” diye konuştu. 

"ÇOCUKLARDA İNFLUENZA YAYGIN"

Grip türleri, tedavisi ve gribe dair sık sorulan sorular hakkında bilgi veren Eşrefpaşa Hastanesi Çocuk Hastalıkları Bölümü’nden Uzman Dr. Fatma Pehlivanoğlu ise, “Çocuk vakalarında son iki üç haftada yoğun artış var. Özellikle benim gözlemlediğim influenza. Damlacık yoluyla bulaşıyor. Özellikle maske koruyucu olarak günlük hayatımızı çok etkili hale getiriyor.  Bebeklerde ve küçük çocuklarda yaygın grip belirtileri ise ateş, öksürük boğaz ağrısı, hapşırma, nefes almakta güçlük, bitkinlik, beslenme güçlüğü” şeklinde konuştu. 

"ATEŞİ SIFIRLAMAYA ÇALIŞMAK DOĞRU DEĞİL"

Çocuklarda yüksek ateşten korkulmaması gerektiğini ifade eden Uzman Dr. Pehlivanoğlu, “Çocuklar çok yakın temaslı oldukları için hava yoluyla çok çabuk hastalıkları kapıyor.  Bol sıvı tüketilmeli, dinlenme, E vitamini alımı yapılmalı. 72 saate kadar olan ateş normal. Ateş vücudun savunma mekanizmasıdır. Ateş düşürücüler havaleyi önlemez. Bizler sadece epilepsi tanısı olan çocuklarda nöbet gelmemesi için ateşi kontrol altında tutmayı isteriz. Ateşi sıfırlamaya çalışmak doğru değil. Dönüşümlü ateş düşürücü kullanmak çocuğu çok ilaca maruz bırakmak hiç doğru değil. Ateşin birazı iyidir. Mikroorganizmaları öldürme yöntemidir. 38-39 derece ateşlerde çocuğun bilinci açıksa acillere koşturmayalım. Çocukların ellerini sık sık yıkayalım. Burun temizliğine dikkat edelim ve mümkün olduğunca soğuk algınlığı ilacı kullanmayın. Organik bal bol bol tüketin” dedi.