Dışişleri Bakanı Fidan: Savaşın yaygınlaşmasını isteyen bir akıl devrede
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı bir televizyon yayınında, Tahran’da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Hamas Lideri İsmail Haniye için “Şehadetin en yüksek mertebe olduğunu hisseden bir insanın nihayet kendi en büyük hedefine ulaştığını görmüş olmak mutluluk veriyor” dedi. Fidan, suikastın Tahran’da meydana gelmiş olmasının gerilimi artırıp artırmayacağına dair ise, “Tahran için önemli olan üç (Tahran, Beyrut, Irak) yerin vurulması belli düğmelere basılması manasına geliyor. Savaşın yaygınlaşmasını isteyen ciddi bir akıl devrede” diye konuştu.
(ANKARA) -Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı bir televizyon yayınında, Tahran’da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Hamas Lideri İsmail Haniye için “Şehadetin en yüksek mertebe olduğunu hisseden bir insanın nihayet kendi en büyük hedefine ulaştığını görmüş olmak mutluluk veriyor” dedi. Fidan, suikastın Tahran’da meydana gelmiş olmasının gerilimi artırıp artırmayacağına dair ise, “Tahran için önemli olan üç (Tahran, Beyrut, Irak) yerin vurulması belli düğmelere basılması manasına geliyor. Savaşın yaygınlaşmasını isteyen ciddi bir akıl devrede” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Fidan, Ülke TV ve Kanal7 ortak yayınına katıldı. Güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Fidan, İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak üzere bulunduğu Tahran’da uğradığı suikast sonucu öldürülen Hamas Lideri İsmail Haniye ile son görüşmesini şöyle anlattı:
“Orada öğleden sonra 4-4.30 civarıydı TSİ ile kendisiyle yemin töreni esnasında karşılaştık, zaten uzun yıllardır dost olduğumuz için merhabalaştık, nasılsın, ne yapıyorsun vesaire... Yanında hatta Pakistan Dışişleri Bakanı arkadaşımız vardı, kendisiyle tanışmıyordu, onları tanıştırdım. Sonra ‘Görüşürüz’ diyerek ayrıldı. Daha sonra benim yemin töreninden sonra görüşmelerim oldu, gerek gelen bazı misafirlerle daha sonra bazı İranlı yetkililerle görüşmelerim oldu. Son görüşmemden çıkarken gece 11 civarındaydı.
Ben görüşmemden çıktım, sonra o aynı yerde görüşmeye girdi. Türkiye’ye geldim, eve geldiğimde saat yaklaşık 3 gibiydi. Daha sonra saat 5-5.15’te bir telefon aldım arkadaşlarımdan. Böyle bir haberi ilettiler.”
“Filistin davası için çok önemli bir insandı”
Haniye’nin ölüm haberini aldığında ne hissettiğinin sorulması üzerine Fidan, insan olarak kendisini çok takdir ettiği ve beğendiği birisi olduğunu belirtti. Uzun yıllara dayanan dostlukları olduğunu belirten Fidan, “Filistin davası için çok önemli bir insandı” dedi. Bakan Fidan devamında şunları kaydetti:
“Bir taraftan kendisini bir davaya adamış ve bir neticeye doğru gitmeye çalışan ve şehadetin en yüksek mertebe olduğunu hisseden bir insanın nihayet kendi en büyük hedefine ulaştığını görmüş olmak mutluluk veriyor açıkçası. Ama diğer taraftan da geride kalan bizler için büyük bir üzüntü kaynağı.”
“Hiçbir şekilde dünya menfaatinin peşinde olmayan bir insandı”
Fidan, yakın geçmişe değindikten sonra Haniye için “Benim tanıdığım İsmail Haniye gerçekten dava şuuru çok yüksek, taşıdığı emanetin fevkalade bilincinde olan bir insandı. Bunu hiçbir şeye değişmeyen, hiçbir şekilde bir dünya menfaatinin peşinde olmayan bir insandı, mütevazı bir insandı” ifadelerini kullandı.
“Kendileri için çok zor olan birtakım maddelere barış için ‘Evet’ dediler”
Suikastın muhtemel etkilerine ilişkin Fidan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Biz olay başladığından itibaren soğukkanlı bir şekilde, olayın nereye gideceğini gördük, uyarılarımızı ona göre hep yaptık. Dedik ki, bu iş burada kalmaz, yaygınlaşır, bunun önüne geçmek gerekiyor. İsrail’i destekleyen ülkelerin belli çaresizlikleri var. Sonsuz destek veren bu devletler bir bakıma uzun yıllardır maruz kaldıkları şartlandırma gereği Siyonizmi destekleme konusunda bir şartlandırmaya gitmiş durumdalar.
Bunun çok ciddi bir sonuca yol açacağını biz baştan beri söylüyorduk. Diplomatik ne yöntem bulunursa onun kullanılması konusunda hassasiyetlerimizi ilettik.
Dünya için de bölgemiz için de bu savaşın bir an önce durması gerekiyor. Bu konuda mücadeleyi veren hareket Hamas olmasına rağmen söz konusu bütün insanlığın, bölgenin istikrarını gerektiren bir barış meselesi olduğunda gereğince fedakârlık yaptılar. Kendileri için çok zor olan birtakım maddelere de barış için ‘Evet’ dediler.
Uluslararası sistem İsrail’e bir şey söylemekten aciz”
Yaygınlaşmanın özellikle bu son suikast ile beraber alacağı şekil bölgemiz için endişemizi çok daha arttırmış durumda. İsrail’de bu sözleri dinleyen yok, kulaklarını kapatmışlar. Uluslararası sistem İsrail’e bir şey söylemekten aciz bir durumda. Ne zaman uluslararası sistem bir duvara toslar, büyük bir kriz yaşar ondan sonra İsrail ile bu tür bir ilişkiyi gözden geçirir. Onun dışında önleyici bir adım atılmasını ben şu anda pek mümkün görmüyorum.”
Bakan Fidan, ateşkes görüşmelerinde Hamas’ın tutumunun hatırlatılması üzerine, "Hamas liderliği bu konuda sorumluluğu aldılar ve bu konuda yapıcı bir tavra gittiler. İsrail, Netanyahu bunu zaten bunu kendi siyasi ajandası için kabul etmedi. Bunu diğer muhataplarına da bir zayıflık olarak sundu” diye konuştu.
“İran’ın ve diğer milis grupların cevabı nasıl olur, göreceğiz”
Suikastın Tahran’da meydana gelmiş olmasının ne anlama geldiğinin sorulması üzerine Fidan, “İslam devleti adına atılmış son derece sembolik bir adım. Verdikleri mesaj ‘Sadece Hamas’a değil, Hamas’ı askeri olarak destekleyen İran’a yönelik de bir tedbir geliştirebiliriz, operasyon yapabiliriz’, zaten bunu daha önceki operasyonlarında da göstermişti. Şimdi buna bir yenisini ekledi. İran’ın ve İran’ın diğer milis gruplarının cevabı nasıl olur, bunu göreceğiz” diye konuştu.
İran Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililerden gelen açıklamaların anımsatılan Fidan, gerilimin yayılma tehdidine dair, “İran için önemli olan 3 (Tahran, Beyrut, Irak) yerin vurulması belli düğmelere basılması manasına geliyor. Savaşın yaygınlaşmasını isteyen ciddi bir akıl devrede” diye konuştu.
“Direnişi üreten Hamas veya Hizbullah değil”
Fidan, İsrail’in toprak çalmaktan vazgeçmeyeceğini belirterek, “Toprak çalmaya devam edecekleri için gerek Lübnan tarafından olsun gerek Filistin tarafından olsun onları dünyaya farklı şekilde sunmaya devam edecekler. Oradan da kendilerine yönelik bir direnişin her zaman olacağını lanse edecekler. Yanıldıkları şey şu: Zannediyorlar ki biz bu tehditleri bitirirsek, Hamas’ı ve Hizbullah’ı ortadan kaldırırsak önümüz açık, hiçbir problem olmaz. Tam da anlamadıkları şey bu. Direnişi üreten Hamas veya Hizbullah değil. Direnişi üreten İsrail’in yaptıklarının kendisi. Bugün Hamas olmaz, yarın başka bir hareket olur Filistin’de. Bölgede İsrail yayılmacılığı devam ettiği sürece burada bir direniş olacak” ifadelerini kullandı.
“Alkışladıkları insanın bu zamanın Hitler’i olduğu umurlarında değil”
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun ABD ziyareti ve suikastın zamanlamasına ilişkin soru üzerine Fidan, “ABD'den aldığı destek Netanyahu’yu her zaman cesaretlendiriyor. Bu operasyonlarda yapmak için gerçekten Amerika’dan cesaret almaya ihtiyacı var mı, o ada ayrı bir soru işareti. Amerika’yı Netanyahu rehin almış durumda” dedi. Fidan devamında ise, “Alkışladıkları insanın bu zamanın Hitler'i olduğu, Hitler’in yaptığından hiç farkı olmayan bir soykırımın peşinde olduğu umurlarında değil. İyi bir şey yaptıklarını zannediyorlar” ifadelerini kullandı.
“Meclisimiz önemli bir ilke imza atmıştır”
Bakan Fidan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Ankara’ya davet edilmesi ve TBMM’de yapacağı hitaba dair, “Türkiye Cumhuriyeti Parlamento'su çok istinai bir yerdir. Meclisimiz gazi Meclis’tir, iki defa gazi olmuştur. Bu gazi Meclis kendi çatısı altında herkesi misafir edip konuşturmaz. Filistin’in şu anki Devlet Başkanı olan sayın Mahmud Abbas'ı Genel Kurul’a konuşma yapmak üzere davet ederek yüce Meclisimiz önemli bir ilke imza atmıştır” dedi.
İlk Yorum yapan siz olun!