MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de; "Milliyetçi Hareket Partisi sahip olduğu tarihi misyonun idrakindedir. Bu misyonun dinamizmiyle Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunu gerçekleştirmenin arayış ve amacındayız. Ülkemizin vakit kaybetmeye tahammülü kalmadı. 14 Mayıs ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinin Türkiye lehine ortaya çıkan muazzez sonucunun perçinlenmesi, yeni yüzyılın aralanan perdelerinin iyice açılması 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerine bire bir bağlıdır. Önümüzdeki demokratik eşik kazasız belasız atlatılmalıdır. Türkiye’nin ilerleyiş ve yükseliş momenti hız kesmeden devam etmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı bu hedefe kilitlenmiştir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de; "Milliyetçi Hareket Partisi sahip olduğu tarihi misyonun idrakindedir. Bu misyonun dinamizmiyle Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunu gerçekleştirmenin arayış ve amacındayız. Ülkemizin vakit kaybetmeye tahammülü kalmadı. 14 Mayıs ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinin Türkiye lehine ortaya çıkan muazzez sonucunun perçinlenmesi, yeni yüzyılın aralanan perdelerinin iyice açılması 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerine bire bir bağlıdır. Önümüzdeki demokratik eşik kazasız belasız atlatılmalıdır. Türkiye’nin ilerleyiş ve yükseliş momenti hız kesmeden devam etmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı bu hedefe kilitlenmiştir" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme dair değerlendirmeler yapan Bahçeli, konuşmasında pazar günü İstanbul'daki Santa Maria Kilisesi'ne yapılan ve bir kişinin yaşamını yitirdiği silahlı saldırıyı kınadı. Bahçeli, şunları söyledi:
"31 MART SEÇİMLERİNE KADAR PROVOKASYON ORTAMINI CANLI TUTMAYI PLANLAYAN KARANLIK ELLERE AZAMİ ŞEKİLDE UYANIK OLMALIYIZ"
"Yabancı uyruklu teröristlerin kısa sürede yakalanması, ilerleyen günlerde suikastın sır perdesinin aralanacak olması şüphesiz memnuniyet vericidir. Toplumsal huzurumuzu bozmak, iç asayiş ve güvenliğimizi bulandırmak amacıyla zehir ve zillet saçan Türkiye düşmanları hiç boş durmuyor, hain emellerinden hiç de vazgeçmiyor. Gelişmeleri dikkat, tedbir ve temkinle kavramalı ve takip etmeliyiz. Bilhassa 31 Mart seçimlerine kadar provokasyon ortamını canlı tutmayı ve ülkemizin sinir uçlarıyla oynamayı planlayan karanlık ellere azami şekilde uyanık olmalıyız. Milli birlik ve dirliğimizi kundaklamayı hedefleyen iç ve dış husumet cephesine fırsat veremeyiz, inşallah da vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti; terör örgütlerinin, küresel bağlantılı organize suç şebekelerinin, hiçbir ahlaki ölçü tanımayan çetelerin, azılı kanun kaçaklarının, uyuşturucu ve silah tacirlerinin, düzensiz göçmenlerin, kapalı devre çalışan yabancı istihbarat örgütlerinin oyun alanı, eylem sahası, yuvalanma vahası olamaz, olmamalıdır. Suç ve suçluya tolerans diye bir şeyden asla bahsedilmemelidir. Bölücülüğe, teröre ve terör destekçilerine merhamet ve müsamaha kesinlikle gösterilememelidir. Devletin egemenlik çıkarlarını, hakimiyet ve haysiyetini zaafa uğratacak operasyonel faaliyetlerin ve bunun faillerinin kafası ezilmelidir. Türkiye’nin istikbalini sokağın dili değil, milletin iradesi belirleyecektir. Türkiye’nin istikbalini asimetrik tahrik ve tahribatlara bel bağlamış casus ve cinayet örgütleri değil, bizzat cumhurun aziz varlığı tayin edecektir.
"TÜRK VE TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONUNU GERÇEKLEŞTİRMENİN ARAYIŞ VE AMACINDAYIZ. ÜLKEMİZİN VAKİT KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜ KALMADI"
Vatandaşlarımızın huzur ve güvenliği, refah ve esenliği, memnuniyet ve mutluluğu tartışma kabul etmez yegane gayemizdir. Siyaseti kaygan ve kaypak ilişkiler ağına tahvil ve teşmil edenlerin ahlak ve etik ihlaline elbette sessiz ve seyirci kalmayacağız. Türkiye’yi risk ve tehditlerle tuzaklanmış meçhul bir akıbete sürüklemeye uğraşan hiçbir odağa atıl ve hareketsiz durmayacağız. Milliyetçi Hareket Partisi sahip olduğu tarihi misyonun idrakindedir. Bu misyonun dinamizmiyle Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunu gerçekleştirmenin arayış ve amacındayız. Ülkemizin vakit kaybetmeye tahammülü kalmadı. 14 Mayıs ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerinin Türkiye lehine ortaya çıkan muazzez sonucunun perçinlenmesi, yeni yüzyılın aralanan perdelerinin iyice açılması 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimlerine bire bir bağlıdır. Önümüzdeki demokratik eşik kazasız belasız atlatılmalıdır. Türkiye’nin ilerleyiş ve yükseliş momenti hız kesmeden devam etmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı bu hedefe kilitlenmiştir. Milli menfaatlerimize aykırı davranan, milletimizin birlik, beraberlik ve kardeşliğini bozmaya çalışan her kim ya da kimler varsa onlara karşı duruşumuz sarsılmayacak ve tavsamayacaktır.
"MERSİN’DE, DEM’LENMİŞ CHP’YE RUHSAT YOKTUR"
Milliyetçi Hareket Partisi 31 Mart’a canla, başla, heyecanla ve inanmışlıkla hazırlanmaktadır. Geçtiğimiz Pazar günü 'Cumhur Bizim, Türkiye Hepimizin' temasıyla Mersin Açık Hava Toplantımız hamt olsun muhteşem bir katılımla gerçekleşmiştir. Mersin’in talihi açılmış, solgun yüzlere canlılık gelmiştir. Mersin tıpkı Akdeniz gibi dalgalanmış ve Cumhur İttifakı’nda kenetlenmiştir. Mersin’de, DEM’lenmiş CHP’ye ruhsat yoktur. Mersin’e ambargo koyan bölücülere bundan sonra rahat yüzü yoktur. Milletimizin iradesiyle 31 Mart 2024’de, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve tüm ilçe belediyeleri Cumhur İttifakı’nın yönetimine geçecek, diğerleri sadece nal toplayacak, heba ettikleri yılların altında kalacaklardır. 31 Mart’ta hıyanet değil hizmet ve hidayet kazanacaktır. 31 Mart’ta cüzdan ve cukka hesabı yapan curcuna siyaseti değil milli şerefin timsali Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı başarıya ulaşacaktır. 31 Mart’a kadar durmayacağız, duraklamayacağız, yılmayacağız, yorulmayacağız, yerel yönetimleri köhne siyasetten kurtaracağız.
"VARSIN BİRİLERİ PARTİ PARTİ DOLAŞŞIN, DEM'LENSİN. BİZ MAZLUMUN, BAĞINDA, BAHÇESİNDE EMEK VERENİN YANINDA OLACAĞIZ"
İman, irade ve bin yıllık kardeşlik sancağı altında birleşen Cumhur İttifakı olarak yürüyüşümüze hız vereceğiz. Varsın birileri bölücüleri, teröristleri, yedi düveli yanına alsın, iftira ve yalan rüzgarından medet umsun. Varsın birileri utanmadan, sıkılmadan, vicdanı sızlamadan parti parti dolaşsın, hatta devşirilsin, DEM’lensin, siyasi fırıldağa dönüşsün. Çırpınışları boşuna, hevesleri beyhudedir. 31 Mart’ta hepsinin bileğini sandıkta bükeceğiz. Alayının hesabını demokrasinin imkanlarıyla göreceğiz. Yerel yönetimleri muhannete muhtaç etmeyeceğiz. Biz garibin, mazlumun, bağında, bahçesinde, bostanında ter dökenin, emek verenin yanında olacağız. Camide, cemevinde, duada, dilekte, gönülde, kalpte, Anadolu’nun her yerinde insanımızla kucaklaşacağız. Caninin, eşkiyanın, bölücünün, demokrasi ve özgürlük kamuflajına bürünmüş düşman beslemelerinin de sonuna kadar karşısında dimdik duracağız.
"DEM’LENMİŞ CHP, AÇIK VEYA GİZLİ ORTAKLARI TÜRKİYE’NİN KARŞISINDA, BİZ SONUNA KADAR YANINDAYIZ"
Türkiye’yi bağımsız, demokratik, parlak ve müreffeh bir geleceğe kavuşturma azmi; Türk milletinin hainlere, işbirlikçilere gösterdiği milli tepkinin adı, ülkemizin kalkınmasının, milletimizin refah ve huzurunun güvencesi Cumhur İttifakı’dır. Bizim ittifakımız kutlu bir diriliş ve yükseliş seferberliğidir, Türkiye’yi parlak bir geleceğe taşıma mücadelesine kararlılıkla devam edecektir. CHP Genel Başkanı’nın Türkiye ittifakını telaffuz etmesi nafile bir gayrettir. Millet ittifakı olmadı, şimdi de Türkiye ittifakı mı kuracaklar? Zillet tutmadı, ittifakın çatı ismi olarak Türkiye’yi mi kullanacaklar? Gördüğümüz kadarıyla DEM’lenmek CHP yönetimine hiç iyi gelmemiş, şuurunu kaybetmiş, siyasi aklını hepten tüketmiştir. Azgın Türkiye muhalifleriyle Türkiye ittifakı oluşturma gayesi bu sefalet yuvalarının iflah olmaz perişanlığını teyit etmekle kalmamış, aciz ve acınası siyasetlerini de tamamıyla deşifre etmeyi sağlamıştır. Özgür Bey, taşıma suyla değirmen dönmeyeceğine göre, bu ittifakı kimlerle tesis edeceksiniz? İhanetin dem aldığı bir ittifaka nasıl Türkiye ittifakı demeyi içinize sindireceksiniz? Henüz kendi aranızda katılaşmış ihtilafları ve katran gibi yüzeye çıkmış ikilikleri aşamamışken Türkiye ittifakını seslendirmeniz kara mizah değilse nedir? Kılıçdaroğlu’nun bütün izlerini silmenin, neredeyse ismini ananı kapının önüne bırakmanın neresi Türkiye ittifakı? Neresi adamlık? Neresi vefakarlık? Kürsüde gaza gelip kendi kendini alkışlamayı bırak da yüreğin varsa bunları açıkla. PKK bu ittifakın neresinde? Yanında mı, yöresinde mi, yedeğinde mi? DEM’cilere hayranlığın, devamlı savunman, onları allayıp pullaman, el etek öpmen sırf ittifak için mi? Yoksa bilmediğimiz başka sakıncalı, sakat ve sancılı ilişki ve irtibatların da var mı? İhanetin ittifakı değil, ancak ve ancak imhası olur. Bizden söylemesi, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti ihanetin kökünü kurutacak, bu kapsamda hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacaktır. Bilinmelidir ki, DEM’den medet umanların sonu sandıkta hüsrandır. DEM’lenmiş CHP, açık veya gizli ortakları Türkiye’nin karşısında, biz sonuna kadar yanındayız. DEM’lenmiş CHP, DEVA, Serok ve diğerleri İmralı canisinin, teröristbaşı Gülen’in, PKK’nın, Firavun’un, müstevlilerin, sömürgecilerin hizasındadır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı ise mazlumların, gariplerin, emeklilerin, çiftçilerin, işçilerin, esnafların, ülkemizi büyütme, geliştirme ve zenginleştirme mücadelesi veren herkesin arkasındadır.
"DAVUTOĞLU, SEN, BAŞBAKANLIK MAKAMINI TERK ETMEDİN, KAPININ ÖNÜNE TARİHİ BİR TASARRUFLA BIRAKILDIN"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun geçen hafta grup toplantısında yapmış olduğu hezeyan dolu konuşmanın bir yeri oldukça dikkatimi çekti. Bizzat şahsıma yönelik demişti ki; 'Sizin peşinde koştuğunuz Başbakanlık makamını terk ettik, ama hep olduğumuz gibi göründük, göründüğümüz gibi olduk.' Gerçekleri çarpıtıp inkara yeltenen Davutoğlu’nun durumunu özetleyen, foyasını ortaya çıkaran mana ve muhteva açısından müessir bir söz vardır ve şöyledir: 'Savunulacak bir şeyi kalmayanlar, kendilerini haklı çıkarmak için her şeyi inkar etmeye başlarlar. Öyle inkar ederler ki, gece karanlığında şeytan bile şeytanlığından utanır.' Davutoğlu, Hacı Bektaşi Veli’nin söylediği gibi, 'Biz dile ve söze değil, öze ve hale bakarız.' Senin özün de, halin de kir tutmuş, temizlenmen için kanaatimce epey bir emek sarf etmene ve zaman harcamana ihtiyacın var. Parlamenter Sistem hakimken, cümle alem biliyor ki, eğer başbakanlık arzusuna kapılsaydım, koşmama yer ve gerek katiyen olmazdı. Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben diyen bir dava insanı, şartlar oluşmadan, millet takdir etmeden, dolambaçlı yollardan ve sipariş edilmiş hiçbir makama talip olmaz, hiçbir koltuğa tenezzül etmez. Davutoğlu, masalı bırak, bizi bilen bilir, tanıyan tanır; senin de sicilini ve geçmişini bilmeyen ve tanımayan yoktur. Doğrudur, 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra Başbakanlık makamı hem doğrudan hem de dolaylı olarak bize teklif edildi. Ancak ben siyasi bölücülerin desteği ve Türkiye’nin aleyhine olan bir iktidar yapısını elimin tersiyle itmeyi, nefsimi çiğnemeyi vatan, millet ve şeref görevi saydım, bundan pişman olmadığım gibi aynı durum bugün vasat bulsa yine benzer duruşu cesaret ve hamiyetle gösteririm. Bir günlük saltanat için binlerce yıllık milli mirası hiçbir namerde, hiçbir çıkarcıya çiğnetmem. Kaldı ki sen, Başbakanlık makamını terk etmedin, bugün daha iyi anlaşılıyor ki isabetli bir kararla tard edildin, kapının önüne tarihi bir tasarrufla bırakıldın. Anlaşılan hala ıslah olmamış, hala akıllanmamışsın. 'Hep olduğumuz gibi göründük, göründüğümüz gibi olduk', sözüne gelince, Davutoğlu geçelim bunları, kargaların bile güleceği bu klişe ifadene ne itibar edecek ne de ikna olacak bir Allah’ın kulu zannederim yoktur ve kalmamıştır.
"CUMHUR İTTİFAKI’NI ANLAMAK VE ANLATMAK HER KİŞİNİN HARCI DEĞİLDİR, BOZGUNCULARIN HİÇ DEĞİLDİR"
Özellikle bir konuyu açıklığa kavuşturma ihtiyacı duyuyorum: Günlerdir, muhalefet partileri ve kimi köşe yazarları Cumhur İttifakı’nda sorun yaşandığını, partiler arasında anlaşmazlıkların derinleştiğini iddia ediyorlar. Gündeme yansıyan bazı meselelerle ilgili görüş ayrılıkları olduğunu, nevzuhur bir güç mücadelesinin gittikçe sertleştiğini söylüyorlar. Bu bayağı ezberleri devamlı tekrar eden kötürüm çevrelere ve köhne zihniyetlere diyorum ki, Cumhur İttifakı’nı anlamak ve anlatmak her kişinin harcı değildir, hele hele bozguncuların hiç değildir. AK Parti ile MHP arasında kurulan ahlaki, samimi ve milli bağı anlamlandırmak ve hak teslimini yapabilmek için öncelikle izan, insaf, irade, vatan ve millet sevdasıyla yoğrulmuş akıl ve yürek lazımdır. Alışmışlar fitneden hasıla elde etmeyi, meslek edinmişler kavga ve krizden geçinmeyi. Hepsine diyorum ki, Cumhur İttifakı Türkiye’dir, Türk milletinin huzur ve diriliş türbedarıdır.
"İSVEÇ’İN NATO’YA KATILIMIYLA BİRLİKTE 40 ADET F-16 UÇAĞI VE 79 ADET MODERNİZASYON KİTİNİN ONAY İŞLEMİ BİR AN EVVEL TAMAMLANMALI"
ABD’nin küresel barış ve huzuru aşırı tehdit eden bir noktaya gelmesi, dahası farklı coğrafyalarda hakimiyet mücadelelerine girişerek pek çok ülkenin siyasi ve toplumsal yapısını karıştırması sürdürülebilir değildir. Tarihte küresel güce erişmiş hiçbir devlet, bulunduğu ve tutunduğu mevkii uzun müddet koruyamamıştır. ABD artık iniştedir, içten çözülmektedir, komşu coğrafyalardan derhal çekilmek, terör örgütleriyle yakın ilişki ve irtibatlarını kesmek zorundadır. Dün Ürdün’ün kuzeydoğusunda ABD’ye ait bir askeri üsse insansız hava araçlarıyla saldırı yapılmış, 3 Amerikan askeri ölmüştür. Biden ise misilleme sözü vermiş, ABD yönetiminden İran’a karşı intikam sesleri yükselmiştir. Mehmetlerimiz şehit edilirken sesi çıkmayanların, üstelik hunhar terör eylemlerini teşvik edenlerin şimdilerde savaş tamtamı çalmaları vahim bir ikiyüzlülüktür. Coni insandır da, Mehmedimiz insan değil midir? Ayrıca İsveç’in NATO’ya katılımıyla birlikte 40 adet F-16 uçağı ve 79 adet modernizasyon kitinin onay işlemi bir an evvel tamamlanmalı, F-15’ler için ödediğimiz para da iade edilmelidir."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!

Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!
Batman’da bir lisenin önünde çıkan silahlı kavga, çevrede büyük paniğe neden oldu. İddiaya göre, aralarında husumet bulunan iki grup okul önünde karşı karşıya geldi. Tartışmanın kısa sürede büyümesiyle taraflar birbirine tabancayla ateş açtı.
Çatışma sırasında ölen ya da yaralanan olmadı, ancak park halindeki bazı araçlara kurşun isabet etti. Öğrenciler ve veliler yaşanan olay nedeniyle büyük korku yaşarken, çevrede güvenlik önlemleri artırıldı.
Polis ekipleri olaya karışan şüphelileri yakalamak için geniş çaplı çalışma başlattı.
İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!!

İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!
İstanbul’un Fatih ilçesinde, turistlere yönelik müstehcen gösteriler düzenlendiği belirlenen bir eğlence işletmesine polis ekipleri baskın düzenledi. “Sex bomb” dansı adı altında yapılan uygunsuz gösterilerin sosyal medyada yayılması üzerine harekete geçen ekipler, mekânda detaylı denetim gerçekleştirdi.
Yapılan baskında işletmede uygunsuz içerikli eğlencelerle turistlerin eğlendirildiği ortaya çıktı. Polis, işletmede bulunan bir kişiyi gözaltına alırken, söz konusu mekâna 120 bin 482 TL idari para cezası uygulandı.
Yetkililer, kamu düzenini ve toplumsal değerleri zedeleyen bu tür faaliyetlere izin verilmeyeceğini, denetimlerin artarak süreceğini belirtti.
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
İlk Yorum yapan siz olun!