MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün Ankara'da partisinin İl Başkanları Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, "Cumhur İttifakı kararını vermiş, mutabakata varmış, 31 Mart 2024 tarihi için yola koyulmuştur. Kaldı ki Ak Parti ile çözemeyeceğimiz bir mesele de olmayacaktır. Bize düşen görev çok çalışmaktır" dedi. Bahçeli sokak hayvanlarına ilişkin ise, "Başıboş sokak hayvanlarının saldırısına uğrayan çocuklarımızın, savunmasız ve yaşlı insanlarımızın dramı bizleri müteessir kılmaktadır ve bu sorun kökünden çözülmeli, insanımızın can güvenliği bedeli ne olursa olsun güvenceye kavuşturulmalıdır" diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün Ankara'da partisinin İl Başkanları Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, "Cumhur İttifakı kararını vermiş, mutabakata varmış, 31 Mart 2024 tarihi için yola koyulmuştur. Kaldı ki Ak Parti ile çözemeyeceğimiz bir mesele de olmayacaktır. Bize düşen görev çok çalışmaktır" dedi. Bahçeli sokak hayvanlarına ilişkin ise, "Başıboş sokak hayvanlarının saldırısına uğrayan çocuklarımızın, savunmasız ve yaşlı insanlarımızın dramı bizleri müteessir kılmaktadır ve bu sorun kökünden çözülmeli, insanımızın can güvenliği bedeli ne olursa olsun güvenceye kavuşturulmalıdır" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bugün Ankara'da MHP İl Başkanları Toplantısı'na katıldı. Bahçeli toplantısı sonrası yaptığı açıklamada özetle şunları kaydetti:
"TURP GİBİ MAKAM, MARUL GİBİ KOLTUK PAZARLAYANLARIN NASIL BİR MÜSİBET OLDUKLARI NETLEŞTİ"
"Allah'a çok şükür teşkilatlarımız çelik gibidir. Birlik, beraberlik, ülküdaşlık hukukuyla perçinlidir. Anormal bencilliğin, egoların, terbiyeden azade hırsların tavsiye ve tedavisi yapılmadıkça iç huzur ve dinamizmi yakalamak zordur. Gayri samimi gösteriş budalası, kibir doruğu, bindiği dalı kesen, aşağılık duygusuna hapsolan kimler varsa dikkat edilmesi ve tedbir alınması gereken onlardır. Siyaset hiziplerin çatışmasına, dar kadrolu ekiplerin çekişmesine ortam açtığı müddetçe heyecanların topyekûn duyuşu anlam ve değerini hızla kaybedecektir. Bunun sonu ve sonucu da hezimettir.
Büyük bir düşünürün dediği üzere, fazilet ile rezillik arasında kalın bir duvar varsa bu duvardan bir insan geçecek kadar da büyük bir delik vardır. O delikten geçen geçti ve gitti. Geriye davamızın şeref sancağına can pahasına sahip çıkan, bundan sonra da sahip çıkacak sizler gibi aziz ve faziletli dava insanlarımız kaldı. Bir ara ışığı söndü sanılan MHP, nice iman ve dava erinin cesur mücadelesiyle bugün elinde dev bir meşale ile ayaktadır. Çünkü davamız ezcümle Allah'ın davasıdır. Turp gibi makam, marul gibi koltuk pazarlayanların protokollere bağladıkları bakanlıkları ulufe gibi dağıtanların nasıl bir musibet oldukları netleşti.
Davamızın bekası için zorlu kararları yeri ve zamanı geldiğinde almak durumundayız. Hiç kimsenin, hiçbirimizin davanın önünde veya üstünde olmadığını idrak mecburiyetindeyiz. Bugün göstereceğimiz bir zafiyetin gelecekte ağır faturasına katlanacağımızı öngörmekle mükellefimiz.
Büyük Hun İmparatoru Mete Han'ın çakıl taşına sahip çıkan ulvi iradesiyle, çöl ve çorak diyerek vatan topraklarını tereke malı gibi gören iradesiz ve sefil zihniyetlerin ayrım noktasında elbette tarafımız ve durduğumuz yer bellidir, hiç de değişmemiştir.
"KISA ZAMANDA ADAYLARIMIZI BELİRLEYECEĞİZ"
14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçimleriyle yasama ve yürütme Cumhur İttifakı'nın kazanımlarıyla tezahür etmiş böylelikle yeni yüzyılın ilk harcı karılmıştır. Simdi sırayı 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimi almıştır. Allah'ın izniyle aziz ve arif olan Türk milletinin takdir ve teveccühüyle 31 Mart eşiği sağ salim, kazasız belasız, merkezi yönetime münasip olacak ölçüde aşılacaktır. MHP 31 Mart 2024 tarihini Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni yüzyılına ivme verecek demokratik bir sınır hattı olarak değerlendirmektedir. Partimiz adına şunu ifade etmeliyim ki, Ak Parti ile yapılan görüşmelerimizde 3 belediye fazla, 5 belediye az almak maksadından ziyade Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın tecellisine odaklandığımızı, ülkemiz ve geleceğimiz adına her türlü özveriyi karşılık beklemeksizin gösterdiğimizi samimiyetle paylaşmak istiyorum. Dün itibariyle yapılan Partimize aday adaylığı müracaatları sona ermiştir. Kısa bir zamanda adaylarımızı belirleyip sahadaki çalışmalarımızı azim ve coşkuyla yaygınlaştıracağız. Mesele hangi belediye başkanlıklarının Partimizin uhdesinde olmasından çok Cumhur İttifakı olarak neyi, nasıl, nerede, nereye kadar başaracağımızın ilkesel tutum ve duruşunun Türkiye adına ön hazırlığı yapılmaktadır.
MHP üstüne düşen sorumlulukları yerine getirecektir. Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni yüzyılında basit siyasi hesap yapacak, çetele tutacak, 'Sen onu aldın, ben bunu aldım', 'Sen çok aldın, ben az aldım' diyecek, bulanık suda balık avlayacak ne tıynetimiz ne de merakımız vardır.
Birliğin gücüyle 'Herkes için herkese göre belediye' diyeceğiz. Genelden yerele birliği, ülkeden yönetimde dirliği, birliğin gücüyle başaracağız. İstikrar ve hizmet için uyumlu yönetimle umutlu geleceğe muhakkak ulaşacağız.
"AK PARTİ İLE ÇÖZEMEYECEĞİMİZ BİR MESELE OLMAYACAKTIR"
Cumhur İttifakı kararını vermiş, mutabakata varmış, 31 Mart 2024 tarihi için yola koyulmuştur. Kaldı ki Ak Parti ile çözemeyeceğimiz bir mesele de olmayacaktır. Bize düşen görev çok çalışmaktır.
Yerel yönetimlere düşen zillet lekesini kazıyarak çıkarmak Türk devrine, Türkiye Yüzyılı'na, uyanan tarih ve milli şuura müstesna bir hizmettir. Biz hizmetkarız, biz millet sevdalısıyız, biz vatanın serdengeçtileriyiz, biz MHP ve Cumhur İttifakı’yız.
Türkiye’nin öncelikli sorunlarından birisi muhalefetin iflas bayrağını çekmesidir. Demokrasiyi erozyona uğratan çirkef muhalefet, kendi kendini yiyip bitiren siyasi organizmaya dönüşmüş, bununla da kalmayıp iç barış ve huzur ortamına kesif bir cephe açmıştır. Zillet ile hezimet arasında bir sarkaç gibi sallanan CHP, İP, DEM ve diğerlerinin Türkiye’yi siyasi kriz ve kaosa sürüklemek için her alçak tertibe başvurdukları gizlenemez boyutlardadır.
"MUHALEFET AMANSIZ BİR HASTALIĞIN PENÇESİNDEDİR"
Muhalefet amansız bir hastalığın pençesindedir. Birbirinin ipliğini pazara çıkaran, sırlarını düğün evinde ifşa eden müflis partilere milletimizin itimat etmesi imkansızdır. Birbirine demediğini bırakmayanların, seçim sonuçlarının vebalini yıkmak için aynaya bakmak yerine suçlu ve sorumlu arayanların, bugünkü aklıyla dünkü aklını yerenlerin Türk siyasetinde varlığı esasen demokratik utançtır. Milletim bilmelidir ki, bizim için asıl tehlike dış düşmanlar değil, siyasete yuva yapmış, hasbelkader TBMM’ye girmiş siyasi tufeylilerdir. Bu haliyle CHP temelde güvenlik sorunudur. PKK’nın demlenmiş hali olan sözde bölücü parti güvenlik tehdididir. İYİ Parti kendi içinde bile dümen, düzen, alavere, dalavere, kumpas ve kutuplaşmadır.
"KAHVESİNİ ALTIN TOZUYLA YUDUMLAYAN ARSIZLARIN MANTAR GİBİ BİTMELERİ BİR SİSTEM SORUNU OLARAK SERVİS EDİLMEKTEDİR"
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümünü, Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin heyecan ve motivasyonunu tahrip etmek, taciz etmek, bundan mülhem miadı dolmuş tartışmaları yeniden alevlendirmek, toplumsal gerilimi tırmandırmak için çok tehlikeli bir sayfa açılmıştır. İlk olarak, fenomen adıyla ortaya dökülüp para ve servetinin kaynağı şaibeli ve muamma olan sonradan görme bir avuç çapulcunun yarattığı olumsuz hava, milletimizde uyandırdığı infial ve öfke halidir. Bunun yanında insanlarımızı provoke eden sosyal medya görüntüleri, itibar suikastları, iftira düzeneği kuran sosyal medya hesapları, merdiven altı cemaat ve tarikatların şımarıklıkları, maneviyat dolandırıcıların şovları tahammül sınırlarını aşmaktadır. Vatandaşlarımız alın teriyle, el emeğiyle ve geceli gündüzlü hayat mücadelesi veriyorken, aklını kaçırmış gibi para harcayıp, kahvesini altın tozuyla yudumlayan arsızların mantar gibi bitmeleri bir sistem sorunu olarak servis edilmektedir.
İkinci olarak, Türk futbolunda muhkem yeri olan kimi insanların illegal fonlara yüksek faiz beklentisiyle astronomik paralar yatırması, böylesi çarpıklığın bir banka ve bu bankanın çalışanı vasıtasıyla yaşatılması yalnızca hukuksuzluk değil bir ahlak ve maneviyat sorunu olarak belirmiş ve somutlaşmıştır. Bu skandal Türk sporunu tartışmaya açmış, açgözlülüğü belgelemiştir. Daha çok kazanma, daha çok faiz geliri alma, bunlara da gayri meşru yollarla ulaşma çabası sosyolojik rahatsızlığa yol açmış, ekonomik memnuniyetsizliği kışkırtmak için pusu atan çevreleri iştahlandırmıştır. Bu kapsamdaki hedef; ahlak, adalet, eşitlik ve gelir dağılımı eksenindeki tartışmaları sistem ve devlet krizine tahvil etme aymazlığı ve kurnazlığıdır.
"ELBETTE SOMALİ CUMHURBAŞKANI'NIN OĞLU TÜRK ADALETİ ÖNÜNDE HESAP VERMEKLE YÜKÜMLÜDÜR"
Somali Cumhurbaşkanı oğlunun bir vatandaşımızın trafikte ölümüne yol açmasından hemen sonra ülkesine çekip gitmesi, bunun üzerine muhalefetin dedikodu çarkını döndürmesi hep bu aymazlık ve kurnazlığa destektir. Elbette Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu Türk adaletinin önünde hesap vermekle yükümlüdür.
Üçüncü olarak, Ankaragücü ile Rizespor arasındaki müsabakanın bitiminden hemen sonra maçın hakemine yönelik yumruklu saldırı, bunun ardından olağanüstü bir ortamın yaratılması, Türkiye Futbol Federasyonu’nun süreci sağduyu ve soğukkanlılıkla yönetememesidir. Mehmetlerimiz, polislerimiz, korucularımız, masum insanlarımız şehit edilirken çıtı bile çıkmayanların birden bire ortalığı ayağa kaldırmak için seferber olmaları bize göre son derece düşündürücü bir çarpıklıktır. Hakemimize karşı yapılan vandal saldırıyı ön şartsız lanetliyoruz, ancak bu kaba güç gösterisini Türkiye’nin imajını yaralamak için kullananları, bir kaşık suda fırtına koparanları aynı derecede maksatlı ve marazi olarak addediyoruz. Bu kapsamdaki hedef; sahaların ve tribünlerin ateşiyle toplumsal tansiyonu yükseltmek, Türkiye karşıtı çevrelerin eline koz vermek, istikrarsızlığa çanak tutmaktır. Oyunu görüyoruz, kumpası fark ediyoruz.
"TBMM'DE TÜRKÇE DIŞINDA KONUŞMA YAPMAK TÜRKİYE'YE YAPILABİLECEK EN BÜYÜK KÖTÜLÜKTÜR"
Dördüncü olarak, TBMM’de Kürtçe konuşma yapılması, buna müşfik ve müsamahakar davranış gösterilmesi, ayrıca bir haine karşı son zamanlarda artan ilgi ve yapılan övgülerdir. Dil demek millet demektir. Türk milletinin ve Türkiye’nin dili Türkçe’dir.
TBMM’de Türkçe dışında konuşma yapmak, buna göz yummak Türkiye’ye ve bin yıllık kardeşliğimize yapılabilecek en büyük kötülüktür. Herkesin anadili saygındır. Kürt kökenli kardeşlerimizin Kürtçe konuşması bizi rahatsız etmeyecektir. Bu bizim zenginliğimizdir. Fakat anadil bahanesi altında Türkçe’nin melezleşmesine müsaade etmemiz düşünülemeyecektir.
CHP Genel Başkanı’nın, bir televizyon kanalında yaptığı 'Bu ayaklanmanın bastırılması sırasında oluşmuş acılar, bugün bazı torunlarının kalbini acıtıyorsa o acıya saygılı olmak gerekir' açıklamasının neresini düzeltelim? Aziz Atatürk’ün mirasının yağma edilmesini, hatıralarına ihanet edildiğini daha nasıl anlatalım? Ne acısı, neyin acısı, unutulmasın ki, hainlere acıyan Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti’ne teröristlerin penceresinden bakan çürümüşlerdir. CHP Genel Başkanı şehitlerimizin acısını ne yapacak? Nasıl izah edecek? Nereye koyacak? Pençe-Kilit Harekât Bölgesi'nde Şeyh Said’in gayri meşru çocukları tarafından şehit edilen 25 yaşındaki Teğmen Eril Alperen Emir evladımızın 13 Aralık günü cenazesine katılıp, sonra da koşa koşa DEM isimli PKK aparatının ayağına giden CHP Genel Başkanı’nın, bir gün içinde hep üzgün görünüp hem de gülücükler saçması korkunç bir ikiyüzlülük değil midir? Peki Alperen evladımızın acısıyla kavrulan muhterem ailesine, silah arkadaşlarına ve milletimize CHP Genel Başkanı saygı ve samimiyet gösterecek mertliğe ve vicdana sahip midir? Şark İstiklal Mahkemesi Başkanı Merhum Mahzar Müfit Kansu’nun şu sözleri bizim de sözümüzdür: 'Döktüğünüz kanların, söndürdüğünüz ocakların cezasını adalet sehpasında hayatınızla ödeyerek hesap vereceksiniz.' Ve o hesap sorulmuş, hainler sallandırılmıştır.
Gazze’de bir soykırım vardır, Nazi toplama kamplarının benzerlerini aratmayacak görüntüler medyaya yansımıştır. İsrail masumları canlı kalkan yapmaktadır. 12 Aralık 2023 tarihinde BM Genel Kurulu’nda görüşülen ateşkes tasarısına 153 ülke kabul oyu vermiş, 23 ülke çekimser kalmış, 10 ülkede red oyu kullanmıştır. İsrail uluslararası toplumda yalnızlaşmaktadır. ABD yönetimi de cani Netanyahu’yu eleştiriye başlamış, hükümet değişikliğine ihtiyaç olduğunu üst perdeden açıklamıştır.
Nihayet İsrail ile Filistin arasında derhal ateşkes sağlanmalıdır. İki devletli çözüm vasatı oluşturulmalıdır. Çocuklar ölmesin diyorum, mazlumlar ölmesin diyorum, barış, huzur ve istikrar hem bölgemize, hem de dünyaya hakim olsun niyazındayım.
"BU SORUN KÖKÜNDEN ÇÖZÜLMELİ"
Ayrıca, başıboş sokak hayvanlarının saldırısına uğrayan çocuklarımızın, savunmasız ve yaşlı insanlarımızın dramı bizleri müteessir kılmaktadır ve bu sorun kökünden çözülmeli, insanımızın can güvenliği bedeli ne olursa olsun güvenceye kavuşturulmalıdır."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
İYİ Parti Lideri Dervişoğlu'ndan "İmralı Çağrısı"na Tepki: "Türkiye'nin Üniter Yapısı Pazarlık Konusu Yapılamaz"

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'a yönelik çağrıyla başlayan sürece sert tepki gösterdi. Dervişoğlu, "Terörsüz bir Türkiye'yi hepimiz istiyoruz ama adamlar başka bir şey istiyor. Terörle elde edemediklerini pazarlık masasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden almaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
İmralı ile ilgili sürecin yeniden gündeme gelmesiyle birlikte yapılan siyasi ziyaretlere işaret eden Dervişoğlu, hükümetin bu süreçte net bir tavır sergilemesi gerektiğini belirtti. "Türkiye'nin üniter devlet yapısını, milli birliğimizi ve milli kimliğimizi tartışıyorlar" diyen Dervişoğlu, konunun milli güvenlik meselesi olduğunu vurguladı.
"İmralı Postacıları Bize Bilgi Veremez"
Dervişoğlu, süreçle ilgili siyasi partilere yönelik ziyaretleri eleştirerek, kendilerine bilgi verilmesi gereken merciin hükümet olduğunu söyledi. "Bize bilgi vermesi gerekenler İmralı postacıları değildir. Eğer bilgi vermek ya da hesap vermek istiyorlarsa buyursun, Erdoğan gelsin konuyu bizimle konuşsun" diye konuştu.
İYİ Parti lideri, hükümetin terörle mücadelede net bir çizgide olması gerektiğini belirterek, "Bu meselede muğlak ifadeler ve belirsizlikler kabul edilemez. Terörle mücadele konusunda devletin kararlılığı asla zedelenmemelidir" dedi.
"El Öptürmek Siyasi Bir Gösteridir"
Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bir vatandaşın elini öptürmesi ve kendisine Fetih Suresi'nin 10. ayetinin yazılı olduğu bir tablo hediye edilmesi konularına da tepki gösterdi. "Devlet yönetiminde, dini referanslar üzerinden siyasi mesajlar verilmesi doğru değildir" diyen Dervişoğlu, bu tür sembolik eylemlerin halkın vicdanında karşılık bulmadığını ifade etti.
"Milletin iradesini temsil eden bir yöneticinin, toplumun farklı kesimlerini ortak bir noktada birleştirmesi gerekir. Siyasi liderlerin, dini ve manevi değerleri kendi politik ajandaları için kullanmaları kabul edilemez" ifadelerini kullanan Dervişoğlu, halkın demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde yöneticilerden beklenti içinde olduğunu belirtti.
"Türkiye’nin Önceliği Milli Birliktir"
İYİ Parti Genel Başkanı, Türkiye’nin mevcut güvenlik politikalarının tavizsiz yürütülmesi gerektiğini belirterek, "Türkiye’nin önceliği, milli birlik ve beraberliğimizdir. Kimse Türkiye’nin üniter yapısını tartışmaya açamaz, bu devletin kırmızı çizgileri bellidir" ifadelerini kullandı.
Dervişoğlu, hükümetin terörle mücadele konusunda net ve açık bir strateji belirlemesi gerektiğini vurgulayarak, "Milletimizin geleceğini, bazı güç odaklarının beklentilerine göre şekillendiremeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, terörle müzakere değil, mücadele eder" diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu, Sancaktepe’de "Koru Park" Açılışında Konuştu: "Cumhurbaşkanlığı Yoluna Kararlılıkla Çıkıyorum"

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adayı, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sancaktepe Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan "Koru Park" açılışına katıldı. Abdurrahmangazi Mahallesi’nde düzenlenen ve vatandaşların yoğun ilgisi nedeniyle adeta mitinge dönüşen törende, İmamoğlu’na “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganlarıyla sevgi gösterisinde bulunuldu.
İBB Başkanı İmamoğlu’na, Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin eşlik ederken, törene çok sayıda CHP’li belediye başkanı, milletvekili ve partili de katıldı. Ramazan ayının bereketini ve birlik ruhunu vurgulayan İmamoğlu, konuşmasına vatandaşların Ramazan'ını tebrik ederek başladı. "Ramazan, bolluk, bereket ve huzur ayıdır. Bizim insanımız iyiliğe dua eder, bedduayı sevmez" diyen İmamoğlu, hayatı boyunca kimseye beddua etmediğini vurguladı.
“Hizmette Engelleme Ayıptır, Abestir”
İmamoğlu, konuşmasında hizmet yarışının engellenmemesi gerektiğini belirterek, "Hizmette yarışılır ama birbirini engelleme kadar ayıp bir şey yoktur" dedi. Konuşması sırasında bir vatandaşın "Kıskanıyorlar seni, çekemiyorlar bizi" şeklindeki sözlerine cevap veren İmamoğlu, kıskançlığın kötü bir duygu olduğunu belirterek, "Kimseyi kıskanmadım ama kıskançlık kötü bir şeydir. Kıskançlık ihtirasa, hırsa dönüşebilir. Sonra çelme takmaya başlarsınız, sevimsiz olursunuz" ifadelerini kullandı.
İstanbul’un 39 ilçesine eşit hizmet götürdüğünü vurgulayan İmamoğlu, hiçbir belediye başkanını parti farkı gözetmeksizin desteklediğini belirtti. "Başka partiden seçilmiş belediye başkanları da milletin oyuyla seçildi. Onlara da saygı duyuyorum. Ama partizanlık yapanları, yargıyı yönlendirenleri, adaleti siyasete alet edenleri bu ülkenin yönetiminden uzaklaştıracağız" dedi.
“Ekrem’e Çelme Takacaklar Ama Korkmuyorum”
Vatandaşlardan gelen "Türkiye'nin umudu sensin" sözlerine teşekkür eden İmamoğlu, "Hep birlikte umuduz. Ama şunu söyleyeyim; Ekrem’e çelme takacaklar, engellemeye çalışacaklar. Ama şu saçımın teli bile titremiyor! Korkaklar, korkutmak için uğraşır. Biz korkmayız, kimseyi de korkutmayız. Sandığa çağırıyoruz, gelin hesaplaşalım, mertçe hesaplaşalım" ifadelerini kullandı.
“Halka Hizmet Kutsaldır, Bu Görev İbadettir”
Belediye başkanlığı görevini bir "ibadet" olarak gördüğünü belirten İmamoğlu, halka hizmet etmenin kutsal bir görev olduğunu vurguladı. "Bizim görevimiz, adil, eşit ve vicdanlı bir yönetim anlayışıyla halkımıza hizmet etmektir. Belediye başkanlığı, herkese nasip olmayan kutsal bir görevdir. İstanbul, bir ülke büyüklüğünde bir şehir. Buraya hizmet etmek sorumluluk ister" dedi.
“Cumhurbaşkanlığı Yoluna Çıktım”
İmamoğlu, konuşmasının en dikkat çeken bölümünde Cumhurbaşkanlığı adaylığına değinerek, "Güler yüzlü, adil ve insan odaklı bir yönetim anlayışıyla Türkiye'yi yönetmek için yola çıkıyorum. Buna kimse engel olamayacak. Sizlerin onayıyla, halkın iradesiyle, Cumhurbaşkanlığı yoluna çıkmış bulunuyorum. Türkiye’yi adalet, liyakat ve demokrasiyle buluşturacağız" dedi.
“Haksızlığa Uğrayan Belediye Başkanlarımızın Yanındayım”
Hükümetin, muhalif belediyelere baskı uyguladığını iddia eden İmamoğlu, haksızlığa uğradığını düşündüğü CHP’li belediye başkanları için de mücadele edeceğini söyledi. “Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer, Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat ve Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler haksızlığa uğradı. Onların özgürlükleri için de mücadele edeceğim” dedi.
Kadınlar İçin Eşitlik Sözü
CHP'li kadın milletvekilleri ve parti yöneticilerini sahneye davet eden İmamoğlu, kadınların siyasette daha güçlü temsil edilmesi gerektiğini belirterek, "Bu ülkede kadınların emeğini asla erkeklerden aşağı görmeyecek bir yönetim anlayışını hayata geçireceğiz. Kadınların daha güçlü olduğu bir Türkiye inşa edeceğiz. Başta kızım, eşim, annem ve tüm kadınlar için söz veriyorum" dedi.
Sancaktepe Belediye Başkanı Yeğin: “Halkın İradesinin Önünde Hiçbir Güç Duramaz”
Törende konuşan Sancaktepe Belediye Başkanı Alper Yeğin, Türkiye’nin demokrasiye, özgürlüğe ve değişime ihtiyacı olduğunu vurguladı. "Bu büyük değişimin gerçekleşmesi için çıktığınız yolda, bir kardeşiniz olarak Sancaktepeliler olarak arkanızdayız. Halkın iradesinin önünde hiçbir güç duramayacaktır" dedi.
Tören, İmamoğlu ve belediye başkanlarının "Koru Park"ın açılış kurdelesini kesmesiyle sona erdi. Park, Sancaktepe halkının kullanımına sunulurken, vatandaşlar uzun süre İmamoğlu ile fotoğraf çektirdi.
#Ekremİmamoğlu #CumhurbaşkanlığıSeçimi #CHP #Sancaktepe #TürkiyeİçinUmut
Zelenskiy: "Putin, ABD-Ukrayna Destekli Ateşkesi Reddetmeye Hazırlanıyor"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna ile ABD arasında sağlanan geçici barış önerisine yönelik şüpheleri sürerken, Ukrayna'ya yönelik saldırılar devam ediyor. Harkiv Valisi Oleh Syniehubov, Rus insansız hava araçlarının saldırıları sonucu aralarında çocukların da bulunduğu birçok kişinin yaralandığını açıkladı.
Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, son 24 saat içinde Ukrayna ve Rus güçleri arasında 146 çatışma yaşandığı bildirildi. Çatışmalar, Putin’in 30 günlük geçici bir ateşkes ve cephe hattı boyunca çatışmalara ara verilmesini içeren ABD destekli ateşkesi sorguladığı bir döneme denk geldi.
Putin: "Ateşkes Fikrinin Üzerinde Çalışılmalı"
Moskova’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Putin, ateşkes fikrinin doğru olduğunu ancak ABD ile ele alınması gereken kritik meseleler bulunduğunu söyledi. ABD'nin Ukrayna'yı bu ateşkesi kabul etmeye yönlendirmesinin asıl sebebinin savaşın gidişatı ve özellikle Kursk bölgesindeki çatışmalar olduğunu öne süren Putin, Rus güçlerinin bu bölgede ilerlediğini iddia etti.
"Orada bulunan Ukrayna birlikleri savaşmadan mı çıkacak? Yoksa Ukrayna yönetimi onlara silahlarını bırakıp teslim olmalarını mı emredecek?" diye soran Putin, cephe hattındaki durumun belirsizliğini koruduğunu belirtti.
Zelenskiy: "Moskova Süreci Sabote Etmeye Çalışıyor"
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, gece yaptığı açıklamada Putin’in tereddütlerinin aslında anlaşmayı reddetmeye hazırlandığı anlamına geldiğini söyledi.
"Putin, ABD Başkanı Donald Trump’a doğrudan bu savaşı sürdürmek ve Ukraynalıları öldürmek istediğini söylemekten korkuyor. Bu yüzden Moskova'da ateşkes fikrini, süreci çıkmaza sürükleyecek ön koşullarla çevreliyorlar."
Zelenskiy, Kremlin'in bu süreçte ateşkesi oyalamak ya da tamamen reddetmek için zaman kazanmaya çalıştığını ifade etti.
Trump: "Rusya'dan İyi Sinyaller Geliyor"
ABD Başkanı Donald Trump ise Rusya’dan gelen açıklamaları "umut verici" olarak değerlendirdi. "Putin’in açıklamaları olumlu ama eksik. Umarım Rusya bu fırsatı değerlendirir" diyen Trump, çatışmaların sona ermesini istediğini belirtti.
ABD basını, Trump'ın Rusya ve Ukrayna ile yürütülen müzakereler hakkında detaylı bilgi verdiğini ve taraflar arasında "muhafaza edilecek ve kaybedilecek topraklar" ile nihai anlaşmanın diğer unsurlarının tartışıldığını aktardı.
Trump, Rusya’yı bir anlaşmaya zorlamak için herhangi bir yaptırım planı olup olmadığı konusunda net bir yanıt vermekten kaçınırken, daha önce anlaşmaya varılmaması halinde Moskova’yı "finansal olarak çok kötü şeyler beklediği" konusunda uyarmıştı.
Moskova: "Batılı Güçlerin Ukrayna'da Bulunmasını Kabul Etmeyiz"
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Moskova’nın ateşkes müzakerelerine açık olduğunu ancak çatışmaların acil olarak durdurulmasına yönelik bir aceleleri olmadığını belirtti.
Zaharova ayrıca, Fransa ve İngiltere'nin öne sürdüğü, Batılı barış gücü askerlerinin Ukrayna’da konuşlandırılması önerisini kesinlikle kabul etmeyeceklerini yineledi.
Moskova’nın Ateşkes Şartları
Moskova yönetimi, Ukrayna ile yürütülen müzakerelerde savaşın sona erdirilmesi için temel taleplerini bir kez daha dile getirdi:
- Kiev’e yapılan askeri yardımların durdurulması
- Ukrayna’nın askerden arındırılması
- Ukrayna’nın NATO’ya katılmayacağını garanti etmesi
Ukrayna hükümeti ise kalıcı bir barış anlaşması için güvenlik garantilerinin sağlanmasını istiyor.
Kaynak:Euronews.
DHKP/C'ye Finans Sağlandığı İddiasıyla 12 Kişi Tutuklandı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, terör örgütü DHKP/C’ye belediyeler üzerinden finans sağlandığı iddiasıyla başlatılan operasyonda 34 şüpheli gözaltına alındı.
Aralarında eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Manisa Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Melih Morsümbül, Kalender Özdemir ve Haydar Battal gibi isimlerin de bulunduğu 12 kişi, "terör örgütünü finanse etmek" suçlamasıyla tutuklandı.
DHKP/C İçin Kurulan 'İhtiyaç Komitesi' ve Soruşturma Detayları
Başsavcılık tarafından yapılan açıklamaya göre, DHKP/C’nin finansal ihtiyaçlarını karşılamak için ‘İhtiyaç Komitesi’ (İKOM) adında bir yapı oluşturulduğu belirlendi. Bu yapının, 2014-2016 yılları arasında bazı belediyeler aracılığıyla örgüte finansman sağladığı ve başka bir şirket üzerinden örgütün fonlandığı iddia ediliyor.
Savcılık, 2014-2015 yıllarında dört ilçe belediyesi tarafından DHKP/C'ye para aktarıldığını tespit ettiğini belirtti. 34 şüpheli, gözaltı işlemlerinin tamamlanmasının ardından İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi.
Kimler Tutuklandı?
Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen 26 şüpheliden 12’si tutuklanarak cezaevine gönderildi. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 17 kişi için ise yurt dışı çıkış yasağı getirildi.
Tutuklanan isimler:
- Şükrü Genç (Eski Sarıyer Belediye Başkanı)
- İsmail Erdem
- Melih Morsümbül (Manisa Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı)
- Mahmut Serdar Kızılay
- Kalender Özdemir
- Sinan Çetiz
- Haydar Battal
- Yunus Bolukoç
- Ahmet Serdar Demirtaş
- Dursun Ceylan
- Kaya Emir Dönmez
- İhsan Bulut
Şükrü Genç: "Ben Örgüte Değil, Devlete Hizmet Ettim"
Tutuklanan eski Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, emniyette verdiği ifadede suçlamaları reddetti. Genç, örgüt adına yapıldığı belirtilen bir binanın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Emniyet güçleriyle birlikte yıkıldığını söyledi.
"Bize bildirilen, mahkeme kararıyla hakkında yıkım kararı alınmış bir bina vardı. İBB, yıkıma araç göndermeyince, Sarıyer Belediyesi’ne ait araçlarla ve Emniyet güçlerinin gözetiminde bu binayı yıktık" diyen Genç, bu olayın ardından DHKP/C tarafından ölüm listesine alındığını iddia etti.
"Örgütün Beni Tehdit Ettiğini Emniyet Müdürü Söyledi"
Genç, esnaf ziyaretinde bir kişinin kendisine "Sizin adınız örgütün ölüm listesine alınmış" dediğini ve durumu Sarıyer İlçe Emniyet Müdürü’ne bildirdiğini belirtti. Emniyet Müdürü’nün de kendisine evinin gözetlendiğini ve korunması için tedbir alınacağını söylediğini ifade etti.
Bunun ardından İstanbul Valiliği tarafından kendisine koruma polisi tahsis edildiğini ve taşıma ruhsatlı silah sayısının artırıldığını söyleyen Genç, "Beni tehdit eden, beni hedef gösteren bir örgüte finans sağlamam söz konusu olamaz" dedi.
"DHKP/C'nin Belediyeye Para Cezası Kestiği İddiası"
Şükrü Genç, belediyeye 500 bin TL'lik bir ‘para cezası’ kesildiğine dair duyumlar aldığını, bunun örgüt tarafından yapılan binanın yıkımı nedeniyle verildiğinin söylendiğini belirtti. Ancak bu konuyu emniyete de bildirdiğini ve teyit edilmesini istediğini ifade etti.
"Örgüt Adına Para Ödemedim"
Genç, Yunus Güzel ve Hasan Öztürk adlı kişilerle ilişkisi sorulduğunda, Hasan Öztürk’ü sadece esnaf ziyaretlerinden tanıdığını, Yunus Güzel’i ise hiç tanımadığını söyledi. Örgüte finans sağladığı iddia edilen 25 bin TL’lik ödeme hakkında bilgisinin olmadığını belirtti.
"Kazova Tekstil Firmasını Tanımıyorum"
Soruşturma kapsamında adı geçen Kazova Tekstil firmasıyla ilgili de konuşan Genç, bu firmayı tanımadığını ve örgütle bağlantılı olabileceğini bilmediğini dile getirdi.
Sarıyer Belediyesi olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri düzenlediklerini, hediyelik eşyalar yaptırdıklarını ancak organizasyonları doğrudan takip etmediğini söyledi.
"Ben Vatanını Seven Bir Türk Vatandaşıyım"
DHKP/C’nin özellikle Armutlu bölgesinde yoğun faaliyet gösterdiğini belirten Genç, mahkeme kararına dayanarak örgüte ait olduğu belirtilen binayı yıktıklarını ifade etti. Bu operasyon nedeniyle örgütün kendisini ölüm listesine aldığını belirten Genç, "Örgütün hedefinde olan bir insanın onlara yardım etmesi mümkün değildir. Ben vatanını seven bir Türk vatandaşıyım" dedi.
Soruşturma Devam Ediyor
Soruşturma kapsamında örgüte finans sağlandığı iddialarının araştırılmaya devam ettiği ve belediyeler ile bazı şirketlerin hesap hareketlerinin incelendiği öğrenildi.
Dışişleri Bakanı Fidan: "PKK, İmralı’nın Çağrısına Kulak Vermeli"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Abdullah Öcalan'ın yaptığı silah bırakma çağrısıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. TV100’de katıldığı programda gündemi değerlendiren Fidan, "Umarız PKK, İmralı’nın çağrısına kulak verir," diyerek, örgütün bu çağrıyı tarihi bir fırsat olarak görmesi gerektiğini vurguladı.
"Örgütün Kendini Feshetme Zamanı Geldi ve Geçti"
Fidan, Öcalan’ın açıklamasına atıfta bulunarak, "Örgütün kurucu lideri, örgütün kendisini feshetmesi zamanının geldiğini ve hatta geçtiğini söyledi. Bu çağrı, sürecin dönüm noktalarından biri olarak değerlendirilmeli" ifadelerini kullandı. Kurucu iradenin bu yönde bir talimat vermesinin önemli olduğunun altını çizen Fidan, örgütün artık varlığını sorgulaması gerektiğini söyledi.
Fidan’ın bu açıklamaları, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin kısa süre önce Abdullah Öcalan’ı “PKK’nın kurucu önderi” olarak tanımlamasıyla başlayan tartışmaların hemen ardından geldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir de bu nitelemenin "teknik bir gerçeklik" olduğunu ifade etmişti.
"Suriye’de Örgüt Kandırıldı"
Örgütün 2013 yılında bu sürece girdiğini ancak Suriye’deki gelişmelerin süreci sekteye uğrattığını belirten Fidan, “Son 15 yıldır Türkiye’de demokratik reformlar hayata geçirilirken, hala eski metotlarla hareket eden yapılar kendilerini çoktan feshetmiş olmalıydı. Ancak Suriye’de bazı bölgesel aktörler, örgüte fırsatlar varmış gibi göstererek onları kandırdı,” dedi.
Fidan, örgütün bu süreçte aklını çelenlerin kim olduğunu bildiğini ifade ederek, Türkiye’nin terörle mücadelede 10 yıl öncesine kıyasla çok daha güçlü bir konumda olduğunu söyledi. “Geliştirdiğimiz yeni stratejiler, teknolojiler ve güvenlik anlayışı sayesinde sadece terörle mücadele değil, aynı anda birçok tehdide karşı etkin bir mücadele yürütüyoruz,” diye ekledi.
"DEM Parti Vesayet Altında Siyaset Yapıyor"
Dışişleri Bakanı, DEM Parti’nin uzun süredir PKK’nın vesayeti altında siyaset yapmaya çalıştığını iddia etti. “Silahlı bir yapının gölgesi altında siyaset yapmak, gerçek bir siyasi sorunun varlığına işaret etmez,” diyen Fidan, PKK’nın kendini feshetmesi halinde Türkiye ve bölge için yeni bir dönemin başlayacağını ifade etti.
"Bu fırsat penceresini değerlendirirlerse Türkiye ve bölge için büyük bir açılım olur. Ama eğer 2013’te olduğu gibi başkaları devreye girip örgütün aklını çelerse, bu onların bileceği iştir. Biz her türlü senaryoya hazırlıklıyız," şeklinde konuştu.
PKK’nın Ateşkes Kararı
Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta örgüte silah bırakma çağrısında bulunmasının ardından, PKK 1 Mart itibarıyla ateşkes ilan ettiğini duyurdu. Örgütün Yürütme Komitesi tarafından yapılan açıklamada, Öcalan’ın çağrısına tam anlamıyla katıldıkları belirtilerek, “Bugünden itibaren ateşkes ilan ediyoruz,” denildi.
Çözüm Süreci ve PKK’nın Geçmişi
Türkiye’de PKK ile devlet arasında 2013-2015 yılları arasında sürdürülen çözüm süreci, silah bırakma, demokratik reformlar ve Kürt kimliğine yönelik hakların genişletilmesini kapsıyordu. Ancak 2015 yılında çatışmaların yeniden başlamasıyla süreç sona erdi.
1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Türkiye başta olmak üzere ABD, AB ve birçok ülke tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor. Örgütün gerçekleştirdiği saldırılar nedeniyle bugüne kadar yaklaşık 15 bin kişi hayatını kaybetti.
PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan, 1999 yılında yakalanarak müebbet hapis cezasına çarptırılmış ve o tarihten bu yana İmralı Cezaevi’nde tutuluyor.
Beylikdüzü'nde Gençler İçin Ramazan Sofrası Kuruldu

İstanbul Beylikdüzü ilçesinde, Fatih Sultan Mehmet Camii Gençlik Merkezi Ödevevinde bir iftar programı düzenlendi. Programa katılan gençler ile birlikte ramazan ayının bereketini paylaşmak ve dayanışmayı güçlendirmek amaçlandı. İftar programında gençlerle bir araya gelindiği belirtildi.
Ramazan Ayının Önemi Vurgulandı
İftar programında, Ramazan ayının manevi atmosferi ve sosyal sorumluluk bilincinin önemi vurgulandı. Gençlerin bu özel ayda birbirleriyle olan bağlarını kuvvetlendirmeleri ve toplumsal dayanışmaya katkıda bulunmaları teşvik edildi. Programın, gençlerin gelişimine yönelik faaliyetlere bir destek niteliği taşıdığı ifade edildi.
Gençlik Merkezlerinin Rolü
Fatih Sultan Mehmet Camii Gençlik Merkezi Ödevevi gibi gençlik merkezleri, öğrencilerin eğitimlerine destek olmanın yanı sıra sosyal ve kültürel etkinliklerle de gelişimlerine katkı sağlıyor. Bu tür mekanlar, gençlerin kendilerini ifade edebilecekleri, yeni beceriler edinebilecekleri ve sağlıklı bir ortamda vakit geçirebilecekleri alanlar sunuyor.
- Ödevevinde ders çalışma imkanı
- Sosyal etkinlikler ve kulüpler
- Kişisel gelişim seminerleri
Beylikdüzü Kaymakamı Bülent Karacan'ın gençlerle bir araya gelerek iftar yapması, ilçedeki gençlere verilen önemin bir göstergesi olarak değerlendirildi. Bu tür ziyaretler ve etkinlikler, yöneticilerin gençlerin sorunlarını yakından takip etmelerine ve onlara destek olmalarına olanak sağlıyor.
Programın sonunda katılımcılar, ramazan ayının getirdiği huzur ve bereketin tüm insanlığa yayılması dileğinde bulundu.
Esenyurt'ta Özel Çocuklar İçin Bilim Atölyesi Kuruldu

Esenyurt Belediyesi Engelliler Koordinasyon Merkezi bünyesinde kurulan Bilim Atölyesi ile özel gereksinimli çocuklar için bilimle iç içe bir eğitim ortamı oluşturuldu. Bu atölyede, çocuklar hem eğlenerek öğrenme fırsatı buluyor hem de bilimsel düşünme becerilerini geliştiriyor.
Atölyenin Amacı ve İçeriği
Bilim Atölyesi'nin temel amacı, özel gereksinimli çocukların bilime olan ilgisini artırmak ve potansiyellerini keşfetmelerine yardımcı olmaktır. Atölyede gerçekleştirilen etkinlikler, hem pratik uygulamaları hem de teorik bilgileri içeriyor. Çocuklar, basit deneylerle bilimsel prensipleri öğrenirken aynı zamanda problem çözme yeteneklerini de geliştiriyorlar.
Örneğin, atölyede suyun kaldırma kuvveti, elektrik devreleri veya manyetik alanlar gibi konular çeşitli deneyler aracılığıyla uygulamalı olarak öğretiliyor. Bu sayede çocuklar, soyut kavramları somutlaştırarak daha kolay anlayabiliyorlar.
Sosyalleşme ve Gelişim
Atölye çalışmaları sadece bilimsel öğrenimi değil, aynı zamanda çocukların sosyalleşmesine de katkıda bulunuyor. Grup halinde gerçekleştirilen deneyler, işbirliği yapmayı, iletişim kurmayı ve birbirlerine destek olmayı teşvik ediyor. Bu tür etkileşimler, çocukların sosyal becerilerini güçlendirerek topluma daha aktif katılımlarını sağlıyor.
Belediyenin Destekleri Devam Edecek
Esenyurt Belediyesi yetkilileri, özel gereksinimli çocuklara yönelik eğitim çalışmalarına önem verdiklerini ve bu tür projelerin sayısını artırmayı hedeflediklerini belirtti. Atölye çalışmalarıyla ilgili yapılan açıklamada, "Her bir öğrencimizin destekçisi olmaya devam edeceğiz." ifadelerine yer verildi.
Belediye ayrıca, Engelliler Koordinasyon Merkezi aracılığıyla özel gereksinimli bireylere yönelik çeşitli eğitimler, rehabilitasyon programları ve sosyal etkinlikler düzenlemeye devam ediyor. Bu çalışmalarla, özel çocukların yaşam kalitesini yükseltmek ve topluma tam katılımını sağlamak hedefleniyor.
- Bilim Atölyesi'nde deneyler yaparak bilimsel düşünme becerileri geliştiriliyor.
- Atölye çalışmaları sosyalleşmeyi teşvik ediyor.
- Esenyurt Belediyesi, özel gereksinimli çocuklara yönelik eğitimlere destek vermeye devam edecek.
İmamoğlu, Ümraniye’de Örs Ailesi ile Birlikte İftar Açtı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ramazan ayında vatandaşlarla bir araya gelmeye devam ediyor. Bu akşam iftar vaktini Ümraniye'de yaşayan Örs ailesiyle birlikte geçiren İmamoğlu, aile sofrasına konuk oldu.
Emekçi Aile ile Sıcak Bir Buluşma
İmamoğlu, Ümraniye’deki bir evde emekçi Mithat Örs ve ailesi tarafından hazırlanan iftar yemeğini kabul etti. Sofrada Örs ailesinin yanı sıra mahalle sakinleri de yer aldı. İmamoğlu, ailenin misafirperverliğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, aile ile sohbet etti ve onların gündelik yaşamlarına dair bilgi alışverişinde bulundu.
Ramazan Ayının Bereketi
İftar sofrasında konuşan İmamoğlu, ramazan ayının manevi atmosferine vurgu yaptı. Tüm İslam aleminin bu mübarek ayda birlik ve beraberlik içinde huzurla geçirmesini dilediğini belirtti. Tutulan oruçların kabul edilmesini temenni eden İmamoğlu, iftar sofralarının dayanışma ve paylaşmanın önemini taşıdığını ifade etti.
Vatandaşlarla Bağları Güçlendirme Çalışmaları
Ekrem İmamoğlu’nun bu tür ziyaretleri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin vatandaşlarla doğrudan temas kurarak onların sorunlarını yerinde tespit etme ve çözüm üretme çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. İmamoğlu daha önce de farklı ilçelerde benzer buluşmalarda bulunmuştu. Bu ziyaretler aracılığıyla vatandaşların beklentileri ve önerileri ilk ağızdan dinleniyor, belediye hizmetlerinin bu geri bildirimlere göre şekillenmesi hedefleniyor.
Örs ailesi ise İmamoğlu’nun kendilerini ziyaret etmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Aile, belediye başkanının sıcak ve samimi yaklaşımından etkilenerek teşekkürlerini sundu.
Balkanlardan Soğuk Hava Türkiye'yi Etkileyecek: Sıcaklıklar Mevsim Normallerinin Altına Düşüyor

Türkiye genelinde 18 Mart Salı gününden itibaren Balkanlar'dan gelen soğuk ve yağışlı hava etkili olmaya başlayacak. Meteoroloji uzmanları, soğuk havanın özellikle Çarşamba günü daha belirgin hale geleceğini ve sıcaklıkların önemli ölçüde düşeceğini belirtiyor.
Sıcaklıkta Düşüş Beklentisi
Çarşamba günü ülke genelinde sıcaklıklar 10 ila 15 derece arasında düşerek mevsim normallerinin altına inecek. Bu durum, özellikle yüksek rakımlı bölgelerde kar yağışına neden olabilirken, düşük rakımlarda ise kuvvetli sağanak bekleniyor. Yetkililer, vatandaşların bu soğuk havaya karşı hazırlıklı olması ve gerekli önlemleri alması konusunda uyarıda bulunuyor.
Yağışlı Hava Etkili Olacak
Balkanlar'dan gelen soğuk hava kütlesiyle birlikte yağmurun etkili olacağı bölgeler arasında Karadeniz, Marmara, İç Ege ve Akdeniz kıyıları yer alıyor. Yağışların bazı bölgelerde şiddetli olabileceği belirtiliyor. Özellikle denizlerde rüzgarın kuvvetli esmesi bekleniyor, bu nedenle deniz ulaşımında aksamalar yaşanabilir.
Vatandaşlara Uyarılar
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, vatandaşlardan aşağıdaki konularda dikkatli olmalarını istiyor:
- Soğuk havaya karşı uygun giysiler tercih edin.
- Ani sıcaklık değişimlerine karşı hazırlıklı olun.
- Yağışlı havalarda dışarı çıkarken şemsiye veya yağmurluk kullanın.
- Deniz ulaşımında olası aksamaları takip edin.
- Yüksek rakımlı bölgelerde kar yağışı nedeniyle çığ riskine karşı dikkatli olun.
Sokak hayvanlarını soğuktan korumak için gerekli önlemlerin alınması da önem arz ediyor. Vatandaşlar, barınma imkanı olmayan hayvanlara mama ve su bırakarak destek olabilirler. Bu soğuk havanın ne kadar süre etkili olacağı henüz netleşmezken, meteoroloji uzmanları güncel hava durumu tahminlerini takip etme çağrısında bulunuyor.
Üsküdar'da 14 Mart Tıp Bayramı ve Ramazan Buluşması

Üsküdar Belediyesi, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla ve Ramazan ayının bereketini paylaşmak amacıyla sağlık çalışanları için bir iftar yemeği düzenledi. Etkinlikte, İlçe Sağlık Müdürü ve çok sayıda doktor, hemşire ile diğer sağlık personeli bir araya geldi.
Sağlık Çalışanlarına Teşekkür
İftar programında konuşan Üsküdar Belediye Başkanı, sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarına dikkat çekti. Özellikle pandemi döneminde gösterilen fedakarlıkların tüm toplum tarafından takdir edildiğini vurgulayan Başkan, sağlık çalışanlarının her zaman yanlarında olacaklarını belirtti.
Belediye Başkanı konuşmasında, "Sağlık çalışanlarımız, hasta ve yaralılara şifa dağıtmak için gece gündüz demeden çalışıyorlar. Bu kutsal görevi yerine getirirken gösterdikleri özveri ve fedakarlık gerçekten takdire şayan. Biz de Üsküdar Belediyesi olarak, onların her zaman yanında olduğumuzu göstermek istedik." ifadelerini kullandı.
Ramazan'ın Bereketiyle Bir Arada
İftar yemeği, sağlık çalışanlarının kaynaşmasına ve moral bulmasına olanak sağladı. Programda, Ramazan ayının manevi atmosferi içerisinde sohbetler edildi ve dualar yapıldı. Sağlık çalışanları, bu anlamlı organizasyondan duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
- İftar yemeği, Üsküdar Belediyesi tarafından organize edildi.
- Etkinliğe İlçe Sağlık Müdürü ve çok sayıda sağlık personeli katıldı.
- Belediye Başkanı, sağlık çalışanlarına teşekkür etti ve desteklerini iletti.
Sağlık emekçilerinin özverili çalışmaları, toplum sağlığı için hayati önem taşıyor. Bu tür etkinlikler, onların motivasyonunu artırarak daha iyi hizmet vermelerine katkı sağlıyor. Üsküdar Belediyesi'nin bu anlamlı organizasyonu, sağlık çalışanlarına verilen değeri gösteren önemli bir örnek olarak değerlendiriliyor.
İlk Yorum yapan siz olun!