Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü İdris Şahin, Çorum’da; "Hem İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hem de Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını uygulamayarak anayasal düzene bir nevi darbe girişiminde bulunmuştur” dedi. Şahin, adliyelerde rüşvet iddialarına ilişkin "Yargı bu kadar kokmuşsa iş şirazeden bu kadar çıkmışsa ve söylenen sözler üzülerek ifade ediyorum ki mızrağa sığmıyorsa artık burada bu konu da bir an önce bir neşter vurulması gerekiyor ve iktidar sahiplerinin bu yönlendirmeleri yaptığını iktidarın içerisindeki siyasetçilerin yargıya müdahale ettiğine ilişkin çok somut burada veriler var" diye konuştu.

ERKAN KARACA
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü İdris Şahin, Çorum’da; "Hem İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hem de Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını uygulamayarak anayasal düzene bir nevi darbe girişiminde bulunmuştur” dedi. Şahin, adliyelerde rüşvet iddialarına ilişkin "Yargı bu kadar kokmuşsa iş şirazeden bu kadar çıkmışsa ve söylenen sözler üzülerek ifade ediyorum ki mızrağa sığmıyorsa artık burada bu konu da bir an önce bir neşter vurulması gerekiyor ve iktidar sahiplerinin bu yönlendirmeleri yaptığını iktidarın içerisindeki siyasetçilerin yargıya müdahale ettiğine ilişkin çok somut burada veriler var" diye konuştu.
DEVA Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Ankara Milletvekili İdris Şahin, Çorum’da il ve ilçe teşkilatlarıyla istişare toplantısı yaptı. Şahin, şunları söyledi:
"SAMSUN LİMANI DÜNYAYA AÇILMALI"
"Şu an Sivas’a kadar hızlı tren seferleri gerçekleşiyor. İnsan nüfusuna ve Ankara’ya bağlantısına baktığımızda mutlak suretle Ankara-Samsun arasındaki hızlı tren mutlaka gerçekleştirilmeli, sadece hızlı tren yolcu taşımacılığı ile değil aynı zamanda Samsun Limanı’nın dünyaya açılması Ankara’nın Karadeniz’e bağlantısı açısından Ereğli dışında kullanabilmesi için bu demiryolu hattının Samsun’a Çorum üzerinden mutlaka gerektiğini ifade ediyorum. Bu konuda arkadaşlarımızın taleplerini Ulaştırma Bakanlığı nezdinde de gündeme getireceğiz ama yerelde dediğim gibi hem konut ihtiyacı konusunda hem de hastane noktasındaki bu talepler geçtiğimiz günlerde tarafımızca gündeme getirildi, Ankara’da dillendirildi. Buna sahip çıkan muhalefet milletvekillerine de özellikle teşekkür ediyorum. Sayın Tahtasız da bizim açıklamalarımızın ardından işin peşini bırakmadı.
"DARBE SADECE SİLAHLA YAPILMIYOR"
En önemli sorun nedir diyecek olursanız özellikle bir hukukçu olarak hepimizi derinden yaralayan bir uygulama ile karşı karşıyayız. Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organları başta olmak üzere tüzel kişilik ile gerçek kişilikli herkesi bağlayacağı Anayasa’nın 153. maddesinin son fıkrasında açık olmasına rağmen Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararlar şu an itibarıyla yargı eliyle uygulanmıyor. Yargı eliyle bu şekliyle anayasal düzene darbe yapılıyor ve bu da iktidar tarafından geçiştiriliyor. İktidar yerel seçim öncesinde Türkiye’nin bu çok önemli sorununu örtbas etmek adına farklı gündemleri milletimizin gündemine sunuyor ve sunmuş olduğu bu gündemlerle de Türkiye’yi meşgul ediyor. Bugün hangi ekranı açarsanız açın Türkiye’nin bu can alıcı konusu artık geri planda kaldı. Bir darbe sadece silahla olmuyor. Anayasal düzene yapılan darbe girişimleri yıllarca bu iktidar 28 Şubat uygulamalarından kaynaklı olarak milletin meşru helal oylarıyla seçilmiş iktidara o günkü şartlarda ve vesayet kurumlarının yapmış olduğu müdahaleleri dağda, bayırda, ovada herkese anlatarak herkese anlatarak 22 yıldır iktidarda. Oysa mevcut Anayasa’ya göre iktidara gelenlerin üstüne yemin ettikleri Anayasa’yı uygulamama diye bir durum söz konusu olamaz.
"ERDOĞAN'IN ANAYASASI DEMEK ÇOK UYGUN OLUR"
Üzülerek ifade ediyorum ki şu anda hem İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hem de Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını uygulamayarak anayasal düzene bir nevi darbe girişiminde bulunmuştur. Bu konuyu her zaman gündeme getireceğiz ve asla unutturmayacağız. Bunu özellikle ifade edeyim çünkü bizim hepimizin tabi olduğu bir tek yapı var, o da mevcut Anayasamız. 122 sefer değişikliğe uygulamış 82 Anayasası 122 sefer ve bunun birçoğu Sayın Erdoğan’ın iktidarı döneminde gerçekleşmiş. Yani artık buna darbe anayasası demekten öte sayın Erdoğan’ın anayasası demek çok çok daha uygun olur. Hele hele 2010-2017 yılında yapılan değişikliklerle devletin temeli noktasında yürütme yasama ve yargı erklerinde çok önemli değişiklikler yapılmıştır bu Anayasa’da şimdi bunun üzerine yemin ediyorsak bu kadar değişikliğe rağmen var olan Anayasa’ya uygun hareket etmemek gibi bir durum söz konusu olamaz. Bugün döviz kurlarındaki ve ekonomideki kötü gidişin tek sebebi varsa ülkeye güven duyulmaması arkadaşlar. Ülkenin adaletli yönetilmemesi ülkenin hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde yönetilmemesi.
"YARGIDA KOKUŞMUŞLUK VAR"
Bu durumları göz önüne alarak özellikle yargıdaki kokuşmuşluğu da bir kez daha ifade etmek istiyoruz. İstanbul Anadolu Yakası Cumhuriyet Başsavcısı’nın Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na yapmış olduğu ihbar mektubunda içeriğinde çetelerden vatandaşı dolandıran örgütlere kadar pek çoğunun parayla nüfuz kullanmak suretiyle bir kısım yargı kararlarına müdahale ettiği gerçeği ortaya çıkmıştı. Şimdi niçin gerçeği ortaya çıkmış diyorum çünkü bunlar sonucunda Hakimler Savcılar Kurulu yapmış olduğu soruşturmada ismi geçen bir kısım isimlerin ya işte soruşturma açtı ya da görev yerlerini değiştirdi ve ihbarda bulunan Anadolu Başsavcısı’nı da Yargıtay üyeliğiyle ödüllendirdi ama toplumun büyük bir kesimi 85 milyon buradaki iddiaların derinlenmesine incelenmesini istiyor. Yargı bu kadar kokmuşsa iş şirazeden bu kadar çıkmışsa ve söylenen sözler üzülerek ifade ediyorum ki mızrağa sığmıyorsa artık burada bu konu da bir an önce bir neşter vurulması gerekiyor ve iktidar sahiplerinin bu yönlendirmeleri yaptığını iktidarın içerisindeki siyasetçilerin yargıya müdahale ettiğine ilişkin çok somut burada veriler var. Bunlar ortaya çıkarılmalı ve toplum bilgilendirilmeli. Bizim özellikle ifade edeceğimiz hususlar bunlar.
"14 MİLYON VATANDAŞ AÇLIK SINIRININ ALTINDA"
Dolayısıyla Sayın Erdoğan’a buradan sesleniyoruz. Özellikle Çorum’dan sesleniyoruz. Medeniyetin beşiği bir vilayetten sesleniyoruz. Siz iktidara gelirken 3Y ile mücadele edeceğiz diyerek gelmiştiniz; yolsuzluk, yasaklar ve yoksulluk. Şimdi şöyle bir tek tek bakalım. Her alanda yasakları uygular hale geldiniz. Uygulamış olduğunuz yasaklarla iktidar yandaşlarının yaptıklarının yargı kararlarıyla hiçbir şekilde cezalandırılmadığını ama iktidar muhalifi her ismin söylemiş olduğu fikir özgürlüğü sözlerle bile ağır bir şekilde cezalandırıldığı ortamı yaşıyoruz. Dolayısıyla yasaklarda 2002’den daha geriye gittiğimiz hepimizin malumu. Yoksulluk, açlık sınırı 2002’deki verilere ve 2024’teki verilere bir bakın 16 milyon emeklinin tamamı açlık sınırının altında görünüyor. Birkaç istisna sayın müsteşarım gibi genel müdür kadrosunda, hakim kadrosunda veyahut da albay rütbesinde, subay rütbesinde emekli olanların dışındaki kalan emeklilerimizin büyük bir çoğunluğu 16 milyon emeklinin belki 14 milyonu açlık sınırının altında. Eğer yoklukla mücadele edecekseniz o gün bireysel bazda lokal olan olanakların olduğu bugün itibariyle toplumun büyük bir çoğunluğunun açlık sınırının altında olduğunu görüyoruz. Zenginleşen bir zümre yok mu; alabildiğine zenginleşen bir zümre var ve çok acıdır bunlar yine iktidarın gündem değiştirmesiyle ortaya koyduğu hususların başında geliyor.
"ERDOĞAN’IN DAMADI VERGİ REKORTMENİ OLUYORSA BU SORGULANMALI"
Bugün Sayın Erdoğan’ın damadı vergi rekortmeni oluyor. Şimdi bu kardeşimizin elbetteki yapmış olduğu hepimizin övünç kaynağı ama biz o övünç kaynağını keşke Sayın Erdoğan’a damat olmadan önce yapmış olduğu işlerle anabilseydik. Bu vergi rekortmenliğini keşke daha önceki tarihler içeresinde beyan etmiş olsaydı da bununla hep birlikte gurur duymuş olsaydık. Bugün geldiğimiz noktada ülkeyi yöneten Sayın Erdoğan’ın en yakınlarının vergi rekortmenleri sıralamasında başı çekmiş olması bile tek başına sorgulanması gereken hususların önünde geliyor çünkü baktığınız zaman bu ticaret kimlerle yapılıyor nasıl yapılıyor detaylı bir şekilde gördüğünüz zaman çoğunda mutlaka ve mutlaka bir kamu otoritesi ile yapılan bir ticaret olduğunu görüyorsunuz. İçeride ve dışarıda hiç fark etmez bu vergi rekortmenliğinin bile övünç olarak gösterilmiş olması ve bunun farklı televizyonlarda farklı bir şekilde takdim edilmiş olması bile ülkenin geldiği durumun ne kadar içler acısı bir durum olduğunu bizlere gösteriyor.
"TÜRKİYE’DE YOLSUZLUKLAR KOLEKTİF HALE GELDİ"
Bir diğer husus özellikle yolsuzluklarla alakalı. Geçmiş dönemde münferit hadiselerle yola çıkarak belediyeler değişiyordu. 1994’de İSKİ yolsuzluğu Ergün Göknel’in bir gönül ilişkisinden kaynaklı olarak kamuoyuna paylaşıldı ve orada İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kaybetmişti. Bugün yolsuzluklar kolektif hale gelmiş durumda. Bireysel yolsuzlukları artık ifade etmiyoruz. Devletin hangi kurumuna giderseniz gidin bir rüşvet çarkının olduğunu hep birlikte biliyoruz. Sayın Erdoğan’ın yönettiği ülkede rüşvet artık kolektif hale gelmiş. Yolsuzluk artık kolektif hale gelmiş. Yasaklar artık vatandaşın çilesi haline gelmiş, bunları görmemiz lazım. Asıl gündemimiz bunlar. O nedenle yaklaşan yerel seçimler öncesinde vatandaşlarımızın çok daha fazla uyanık olması gerektiğini ifade ediyorum. Geçtiğimiz 5 yılın bir muhasebesini yapıp, ona göre Çorumlu vatandaşlarımızın sandığa gitmelerini geçtiğimiz 5 yıl içeresinde yerel yönetimlerde kendini yönetenlerden memnun ise söyleyecek bir sözümüz yok ama ben her geldiğimde Çorum’da son 5 yılda taş üstüne taş konulmadığını ifade eden bir toplulukla karşılaşıyoruz. Dolayısıyla bu seçimlerde mutlaka ve mutlaka iktidara bir ihtarda bulunulması gerekiyor. İktidara yerel seçimlerde bir sarı kart göstermek gibi bir yükümlülük içeresinde vatandaşımız. Aksi takdirde yaptığı her şeyi makul gören bir anlayışla karşı karşıyayız. O nedenle biz de DEVA Partisi olarak Çorum merkez dahil olmak üzere ilçelerimizde maksimum düzeyde adayla bu seçimlere girmeyi hedefliyoruz ve Çorum merkezde de en kısa süre içeresinde belediye başkan adayımızı açıklayacağız. DEVA Partisi bağımsız bir vaziyette, kendi ismi ve logosuyla seçimlere girecek. Yine büyük ilçelerde kendi adaylarımızı çıkarmayı hedefliyoruz. Bu noktada da inşallah Çorum’a tekrar geleceğiz. Bu çalışmayı teşkilatımız ile birlikte gerçekleştireceğiz. Bunu yaparken de DEVA Belediyeciliği Etik Kurallar Bildirgesi diye bildirge hazırladık ve bu bildirgeye uygun hareket edecek arkadaşlarımızın adaylıklarını isteyeceğiz."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!