
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal 7 Medya Grubunun 30'uncu yıl dönümü dolayısıyla Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen programda konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal 7 Medya Grubunun 30'uncu kuruluş yılı münasebetiyle bir araya gelmenin bahtiyarlığını yaşadığını belirterek "Bu anlamlı programın düzenlenmesinde emeği geçen her bir kardeşime yürekten teşekkür ediyorum." dedi.
Bu akşamın anlamlı bir akşam olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Zira Ramazan-ı Şerif'in adımını atıyoruz, ilk teravih bu akşam icra ediliyor, kılınıyor ve başı rahmet, ortası mağfiret sonu ebedi azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan-ı Şerif'le müşerref oluyoruz. Sizlerin vasıtasıyla yurt içinde ve yurt dışında kimi zaman canları pahasına görev yapan basın, yayın ve medya çalışanlarımıza saygılarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Doğru, ilkeli, vicdanlı ve ahlaklı duruşuyla 1994'ten bu yana örnek bir yayıncılık başarısına imza atan Kanal 7 Medya Grubunun 30'uncu kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum. Yayın hayatına başladığı günden itibaren yalnızca bir okul değil, aynı zamanda bir ekol haline gelen Kanal 7 ailesini yürekten kutluyorum. Bu ailede görev yapan muhabirinden kameramanına, editöründen yönetmenine, yapımcısından sunucusuna tüm kardeşlerime selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum."
"Kanal 7 Medya Grubuna başarılarla dolu daha nice 30 yıllar temenni ediyorum"
"Bünyesindeki 3 televizyon kanalı, 1 radyo istasyonu ve 4 internet sitesiyle yayın faaliyetlerini sürdüren Kanal 7 Medya Grubuna başarılarla dolu daha nice 30 yıllar temenni ediyorum." diyen CumhurbaşkanıErdoğan, "Kuruluşundan bugüne halkın ve hakkın yanında olan, etik ve sorumlu yayıncılık prensibinden taviz vermeyen Kanal 7 ailesini gönülden tebrik ediyorum. Kanal 7'nin 30 yıllık meşakkatli olduğu kadar başarılı, bereketli ve şerefli yolculuğunda birçok kıymetli isim geldi geçti. Başta geçen sene vefat eden İdari İşler Müdürü Şentürk Kaplan olmak üzere, ebediyete irtihal eden tüm kardeşlerimi rahmetle yad ediyorum." diye konuştu.
Mevla'dan emekleri zayi etmemesini dileyen CumhurbaşkanıErdoğan, "Onları cennetiyle, cemaliyle inşallah müşerref eylesin. Bir dönem Kanal 7 bünyesinde çalışıp da artık emekliliklerini yaşayan personellerimize de hizmetlerinden ötürü teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında özellikle bir hususu ifade etmek istediğini dile getirerek "Yaşı 30'un altında olan gençlerimizin çoğu Kanal 7'nin bu ülkedeki hak ve hürriyet mücadelesinde neye tekabül ettiğini doğal olarak fehmedemiyor. Bugün 28'inci yıl dönümü olan 28 Şubat'ın eğitimden siyasete, medyadan iş dünyasına nasıl bir baskı, zorbalık ve zulüm düzeni tesis ettiğini, o karanlık dönemleri yaşamayanlar tam manasıyla idrak edemiyor. Hatta özellikle 28 Şubat meselesi gündeme gelince CHP'li siyasetçilerin 'Bitmedi şu mağduriyetiniz.' diyecek kadar küstahlaştıklarına şahit oluyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "28 Şubat mezaliminin başta demokrasimiz olmak üzere, Türkiye'nin sosyal ve siyasi hayatında açtığı derin yaralar hala tam olarak iyileşmedi." diye konuştu.
28 Şubat döneminde kılık kıyafeti veya fişlemeler nedeniyle disiplin soruşturması geçiren öğretmen sayısının 33 bin 500 civarında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunlardan 11 bininden fazlasının ceza aldığını, binlercesinin istifa ettirildiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer kurumlarda çalışan binlerce kamu görevlisinin aynı şekilde tahkikata uğradığını, sürgün edildiğini, istifaya zorlandığını veya işinden atıldığını belirterek şöyle konuştu:
"Emniyet birimleri suçlular yerine İstanbul'un göbeğinde sarıklı, sakallı, cübbeli, çarşaflı vatandaşlarımızı kovalıyordu. Üniversite kapılarına kurulan adına 'ikna odası' dedikleri psikolojik işkence odalarını, imam hatiplilerin üniversiteye gitmesini engellemek için devreye sokulan katsayı uygulamasını, bugün bile sanayi sektörümüze bedel ödeten meslek liselerine yönelik adaletsizlikleri, imam hatiplerin ortaokul kısmını kapatmak için getirilen 8 yıllık kesintisiz eğitim dayatmasını ve daha burada saymaya kalksak saatler sürecek zulümleri, zorbalıkları, baskı ve yasakları bu ülke yaşadığı gördü, çok acı biçimde tecrübe etti."
"FETÖ'nün, CHP zihniyetinin özellikle medyasının şahsımıza yönelik saldırıları karşısında bir dalgakıran oldunuz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"28 Şubat sadece hak ve özgürlüklerde değil, ekonomide de çok büyük bir yıkıma sebep olmuştur. Bunların sorumlusu sensin CHP. Siz yaptınız bunları. 28 Şubat postmodern darbesinin ülkemiz ekonomisine maliyeti nedir biliyor musunuz? 380 milyar dolardır. Millet fakirleşir dönemin darbe şakşakçısı, kartel medyası ve elitist iş çevreleri, ucuz kredilerle daha da zenginleşmiştir. Gazete manşetleri ve televizyon ekranları üzerinden irtica geliyor furyasına benzin dökenlerin hepsi 28 Şubat müdahalesinden ekonomik olarak büyük kazançlar sağlamıştır. Vesayete verdikleri desteğin karşılığını ucuz kredi, teşvik, iltimas, imtiyaz olarak ziyadesiyle almışlardır."
Böyle umutsuz bir dönemde Kanal 7 Medya Grubu'nun yürekli duruşuyla milletin sesi, soluğu ve vicdanı olduğunu, baskı karşısında Kanal 7'nin, demokrasi ve milli iradenin savunma hattı görevini üstlendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"O günleri iliklerine kadar yaşamış bir siyasetçi olarak şunu bugün bir kez daha iftiharla söylemek isterim ki, üniversite kapılarından geri çevrilen eğitim ve çalışma hakkı gasbedilen kadınların sesini siz duyurdunuz. Katsayı adaletsizliğiyle geleceği çalınan öğrencilerin uğradığı haksızlıkları yıllarca gündeme siz getirdiniz. Okullarından çıkıp cumaya giden evlatlarımızın ekranlarda terörist gibi gösterildiği o utanç günlerinde, kartel medyasına sorumlu ve ahlaklı habercilik nasıl yapılır bunun dersini siz verdiniz. Sadece ülkemizde değil, Filistin'den Afrika'ya, Asya'dan Balkanlar'a nerede bir ezilen varsa feryadını duyurarak, haberini yaparak, davasını ekrana taşıyarak mazlumların haykıran sesi oldunuz. İlk günden itibaren milletin oyuyla seçilen, millete hizmet etmeye çalışan nice isim gibi bizleri de yalnız bırakmadınız. Küresel kültürün, statükonun, FETÖ'nün, CHP zihniyetinin özellikle medyasının şahsımıza yönelik saldırıları karşısında bir dalgakıran oldunuz."
"CHP iltisaklı basın kuruluşlarının misyonu ve zihniyeti değişmedi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet mitinglerinden 27 Nisan bildirisine, gezi Vandallığından 17-25 Aralık emniyet, yargı darbe girişimine, 15 Temmuz ihanetinden millî iradeyi hedef alan diğer saldırılara kadar yakın tarihin en kritik eşiklerinde Kanal 7'yi daima yanlarında bulduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizler 30 yıl boyunca medyanın ve meydanın boş olmadığını birilerine çok net biçimde gösterdiniz." dedi.
"Kimsesizlerin sesi" olma iddiasının hakkını tam 30 yıldır layıkıyla veren Kanal 7 ailesine şahsı, ailesi ve partisi adına şükranlarını sunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Burada acı da olsa şu hakikatin hepimiz gayet farkındayız; sayfasını, hesabını, köşesini ve kalemini ücreti mukabili kullanan gazeteci kılıklı kalemşörler, dün olduğu gibi bugün de varlar. 25-30 sene önce tek görevleri vesayet güçlerine sözcülük yapmak olanlar, şimdi de sabahtan akşama CHP'nin yolsuzluk, hırsızlık ve usulsüzlüklerini, belediyeleri bir sarmaşık misali saran yağmacılığını aklamakla meşguller. Gazetecilik kurallarıymış, meslek ahlakıymış, dürüst davranmakmış, bunların hiçbiri umurlarında değil. Eskiden de hakikatin ve milli iradenin karşısındaydılar, şimdi de. Eskiden de belli merkezlere payandalık yapıyorlardı bugün de parayı verenin düdüğünü öttürüyorlar. Devir değişti. Fakat CHP iltisaklı basın kuruluşlarının misyonu ve zihniyeti değişmedi. Hatta üzülerek söylüyorum üslup, seviye, kalite ve yayın çizgisi açısından malum medya daha da trolleşti. Geçmişle günümüz arasındaki en büyük fark bu vesayet aparatlarının merkez medyada artık köşe başlarını tutmuyor oluşudur."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de vesayetin tüm form ve biçimleri geriledikçe, tamamen ideolojik klan dayanışmasıyla uzun yıllar basın yayın hayatını esir alan tek tipçi anlayışın da mevzi kaybettiğini vurgulayarak, "Ülkenin tirajı yüksek gazetelerinde halka hakaret eden, siyasetçisini tehdit eden, milletin inanç ve kültür değerlerini aşağılayan kerameti kendinden menkul kalemşörlerin de devri iktidarı zamanla sona ermiştir." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'yi eski karanlık ve kaotik günlerine geri döndüremeyecekler"
Birileri kabullenmek istemese de Kanal 7'nin kurulduğu yıllara göre daha zengin, daha renkli, daha çoğulcu bir medya düzenine sahip olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni medya düzeninin, eskinin imtiyazlılarını, seçkinlerini, halka rağmen halkçı jakobenlerini rahatsız ettiğini biliyoruz. Nitekim iş adamı örgütlerinden kimi basın kuruluşlarına, eski Türkiye'nin demirbaşları zaman zaman bu rahatsızlıklarını da ifşa etmektedir. Ama ne yapsalar boş. Ne yapsalar beyhude. Kanal 7 ailesi gibi yerli, milli ve özgür medyamız olduğu müddetçe bir daha Türkiye'yi eski karanlık ve kaotik günlerine geri döndüremeyecekler." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eninde sonunda 85 milyonun bütün fertlerinin eşit olduğu, eşit muamele gördüğü yeni Türkiye gerçeğiyle yaşamayı öğreneceklerini, bu ülkenin asli ve tek sahibinin tüm kesimleriyle millet olduğunu er ya da geç kabulleneceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dönemin kibir abidelerinin 'Bin yıl sürecek.' dedikleri 28 Şubat'ı, aziz milletin desteği ve Kanal 7 gibi duruş sahibi medya kuruluşlarının katkısıyla buruşturup, tarihin çöp sepetine attıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Millî iradeyi baskı altına almaya çalışan vesayet heveslilerine de meydanı asla terk etmeyeceğiz. Bugün bir kez daha tekrarlıyorum. Biz yapıcı eleştiriye, farklı fikirlere, aykırı görüşlere sonuna kadar açığız. Türkiye'nin gücüne güç katacak, ekonomide, siyasette, dış politikada, toplumsal barış ve huzur ortamına katkı verecek her türlü öneriyi dinleriz. Hatta kimden geldiğini umursamadan memnuniyetle karşılarız." ifadesini kullandı.
Türkiye Yüzyılı'nın inşasında her bir vatandaşın emeğine, gayretine ve desteğine ihtiyaçları olduğunu her fırsatta vurguladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunu da öyle laf olsun diye değil tüm hüsnüniyetimizle dile getiriyoruz. Ancak demokrasimize zarar veren, ekonomimize zarar veren, adalet değil imtiyaz peşinde koşan girişimlere de eyvallah etmeyiz. 1960'tan beri CHP zihniyetine iktidar yolu açmak için neredeyse her 10 yılda bir işletilen darbe mekaniğini tamamen kırıp atmakta kararlıyız." diye konuştu.
"Anayasamızda ilk dört madde şu anda neredeyse biz de yanındayız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Evlatlarımızı oligarşinin hiçbir biçiminin olmadığı, medyanın siyaseti dizayn aracı olarak kullanmadığı, temel hak ve hürriyetlerin serbestçe yaşandığı, demokrasisi güçlü, pasaportu itibarlı, sözünün ağırlığı olan bir Türkiye ile mutlaka ama mutlaka buluşturacağız. Biz buna 'Ötekisiz Türkiye' diyoruz. Kimsenin kendini öteki olarak hissetmediği, kuşatıcı ve kucaklayıcı bir iklimi ülkemizde tesis ve tahkim etmek, milletimize karşı asli görevimizdir."
Son 22 yılda demokrasi ve özgürlük hamleleriyle 28 Şubat döneminin ayrımcı, ötekileştirici, baskıcı uygulamalarına son verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bırakın kamuoyunda rahatça konuşulmasını, neredeyse düşünülmesi dahi yasak olan birçok meseleyi çözüme kavuşturduk. İnancı, meşrebi, hayat tarzı ve kökeni ne olursa olsun 85 milyonun tüm mensuplarını, devletin birinci sınıf vatandaşı haline getirdik." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, anayasa değişiklikleri, yargı reformları ve diğer hukuki düzenlemelerle siyaset kurumuna vesayet karşısında otonom bir alan kazandırdıklarını dile getirerek, "Çıkıyorlar ikide bir, 'İlk dört maddeyle işiniz ne?' Ya bizim ilk dört maddeyle işimiz filan yok. Anayasamızda ilk dört madde şu anda neredeyse biz de yanındayız. Yolumuza da öyle devam ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile de sivil siyasetin bu özerk alanını alabildiğince genişlettik. Önümüzdeki dönemde büyük kongrelerimizde kamuoyuyla paylaştığımız kapsamlı reformları peyderpey hayata geçireceğiz." ifadesini kullandı.
"Güvenlik-özgürlük dengesini daima muhafaza ettik"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi prangalarından kurtarma mücadelesinde önlerine çıkan en büyük engellerden birinin terör belası olduğunu söyledi.
Türkiye'nin terörle 40 yıllık imtihanında çok ciddi zorluklarla karşılaşıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör, sadece devletimizin bütünlüğünü ve milletimizin huzurunu değil, aynı zamanda demokrasimizi, ekonomimizi ve sivil siyaseti de hedef aldı. Terör tehdidi ülkemizde uzun yıllar siyaseti biçimlendirmek, siyasetçileri dar bir alana hapsetmek için bir sopa olarak kullanıldı. Biz 22 seneyi aşan iktidarlarımız boyunca bu tuzağa asla düşmedik. Güvenlik-özgürlük dengesini daima muhafaza ettik. Bu topraklardaki ezeli ve ebedi kardeşliğimize asla gölge düşürmedik, bilakis daha da güçlendirdik." dedi.
Terör örgütünün bir dönem istismar aracı olarak kullandığı bahanelerin hemen hepsinin ya ortadan kalktığını ya çözüldüğünü ya da hal yoluna girdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Cumhur İttifakı ortağımız, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin cesur inisiyatifiyle başlayan, bizim kararlı tutumumuzla ilerletilen 'Terörsüz Türkiye' çabalarında dün itibarıyla artık yeni bir safhaya geçilmiştir. Önümüzde bin yıllık kardeşliğimizin arasına örülen terör duvarının yıkılması hedefine giden yolda tarihi bir adım atma fırsatı vardır. Emperyalizmin bu coğrafyada iki asırdır sergilediği sinsi ve kirli oyunun bozulması sadece ülkemizin ve vatandaşlarımızın değil, tüm bölgemizin kazanç hanesine yazılacaktır. Son dönemde iyice pervasızlaşan emperyalist niyetler, tüm dünyanın gözü önünde yaşanan insani trajediler, girilen yeni yolu daha anlamlı, çok daha önemli hale getirmiştir."
"Türk'ü ve Kürt'ü ile bu milletin hiçbir ferdi, geçmişte yaşandığı gibi ikircikli söylemler ve eylemlerle süreci çıkmaza sokan hiç kimseyi affetmeyecektir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başlayan sürecin bütün unsurlarıyla yerine getirilip getirilmediğini ilgili kurumlarımız vasıtasıyla titizlikle takip edeceğiz. Bu kritik dönemin alay-ı vala ile değil, sükunetle, serinkanlılıkla, sabırla ve elbette samimiyetle yürütülmesinin en isabetli yöntem olduğu kanaatindeyiz. Bin yıllık kardeşliğimizi zehirleyen bu sorunun kalıcı, kati ve kesin olarak bitmesini istemeyenler unutmayın çıkacaktır. Dolayısıyla bu süreçte gelebilecek her türlü provokasyona karşı en üst seviyede dikkat sergileyecek, gereken bütün tedbirleri alacağız. Burada şunun da altını çizerek belirtmek isterim. Silah ve terör baskısı ortadan kalkınca doğal olarak siyasetin demokratik alanı daha da genişleyecektir. Türkiye, sadece emperyalizmin kanlı oyunlarını bozmakla kalmayacak, aynı zamanda ekonomik kalkınma ile dış ve iç politikadaki hedeflerine inşallah daha hızlı ulaşacaktır." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda millete seslenerek, "Milletimiz müsterih olsun, gönlünü ferah tutsun. 'Terörsüz Türkiye'nin kazananı Allah'ın izniyle Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni ayırt etmeksizin 85 milyonun tamamı olacak, milletimizin her bir ferdi olacaktır. Biz bunu tüm hücrelerimizle, canıgönülden inanarak söylüyoruz. Unutmayın, niyet hayır, inşallah akıbet de hayır olsun diyoruz. Mevla yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Rabbim, bizleri millete ve memlekete hizmet yolundan ayırmasın. Rabbim, bu ülkeyi her türlü beladan ve ihanetten muhafaza eylesin." dedi.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Dervişoğlu: "Kırmızı Kartı PKK'nın Metnine Gösteremeyenlere Soru Sormak Gerek"

İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, terörle mücadele konusunda sert açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, partisi adına yaptığı açıklamada, terör örgütlerinin metinlerini ve söylemlerini yeterince analiz edemeyen ve kırmızı kartı gösteremeyenlere yönelik eleştirilerde bulundu. Bu eleştiriler, terör örgütlerinin ideolojisinin ve hedeflerinin tam olarak anlaşılmasının önemine dikkat çekiyor.
Terörün Kök Nedenleri ve Analiz İhtiyacı
Dervişoğlu, terör örgütlerinin söylemlerini ve ideolojisini derinlemesine anlamanın, etkili bir mücadele için kritik olduğunu belirtti. Terör örgütlerinin propagandasının ve hedeflerinin anlaşılmaması durumunda, mücadelede önemli eksiklikler yaşanabileceği vurgulandı. Bu kapsamda, terör örgütlerinin metinlerinin ve söylemlerinin dikkatle incelenmesi gerektiği, bu analizlerin de halkı bilinçlendirmesi gerektiği ifade edildi.
"Kırmızı Kartı Gösteremeyenlere Soru Sormak Gerek"
Genel Başkan Dervişoğlu, yaptığı açıklamada, "Cebimde gezdirdiğim kırmızı kartı, PKK'nın metnine gösteremeyenlere soruyorum" ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek: Dijital Ödeme Platformlarında Gelir Arayanlar da Vergi Yükümlülüğünü Yerine Getirmeli

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kayıt dışı ekonomiye karşı mücadelenin dijital platformlarda da devam ettiğini bildirdi. Özellikle sanal POS cihazları ve diğer dijital ödeme sistemleri aracılığıyla gelir elde edenlerin de vergi yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiği vurgulandı.
Sanal POS Kullanıcılarına Vergi Uyarı
Bakan Şimşek'in açıklamalarına göre, sanal POS cihazları ve mobil ödeme sistemleri üzerinden yapılan satışlardan elde edilen gelirler de vergilendirme kapsamındadır. Bu platformları kullanarak gelir elde eden işletmelerin ve şahısların, elde ettikleri gelirleri beyan ederek vergi yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekmektedir. Bu durum, özellikle küçük işletmeler ve serbest çalışanlar için büyük önem taşımaktadır.
Gönüllü Uyuma Teşvik, Aksi Takdirde İnceleme
Hazine ve Maliye Bakanlığı, işletmeleri ve şahısları gönüllü olarak vergi uyumuna geçmeleri konusunda teşvik ediyor. Vergi dairesine kayıtlı olmayan ve düzenli olarak vergi beyannamesi vermeyenler için gönüllü uyum süreci, vergi incelemesi ve cezai işlem sürecini önleyebilecek bir fırsat sunuyor. Bu süreç, işletmelerin olası cezaları ve ek maliyetleri en aza indirmelerine yardımcı olabilir.
Vergi İncelemesi ve Cezai İşlemler
Vergi uyumuna gönüllü olarak uyulmaması durumunda, vergi dairesi tarafından vergi incelemesi başlatılabilecek. İnceleme sonucunda tespit edilen eksiklikler ve usulsüzlükler nedeniyle ek vergi ödeme yükümlülüğü doğabilir. Ayrıca, gecikme faizi ve cezai işlem uygulanabilir. Bu nedenle, vergi mükelleflerinin kayıt dışı faaliyetlerden kaçınarak, vergi yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeleri büyük önem taşımaktadır.
Örnekler ve Detaylar
* Sanal POS kullanıcıları: Online satış yapan işletmeler, freelance çalışanlar ve diğer sanal POS kullanıcıları, elde ettikleri geliri düzenli olarak beyan etmek zorundadır.
* Mobil ödeme uygulamaları: Mobil ödeme uygulamaları aracılığıyla gelir elde eden kullanıcılar da vergi yükümlülüklerini yerine getirmelidir.
* Kripto para alım satımı: Kripto para alım satımı yoluyla elde edilen gelir de vergilendirme kapsamındadır.
DEM Parti İmralı Heyeti Öcalan’ın Mesajını Paylaştı: “Bozulan, Türk-Kürt kardeşliğidir”

📍Ankara – 18 Mayıs 2025
Terör örgütü PKK'nın kendini feshetme kararı sonrası gündeme gelen temaslar kapsamında DEM Parti İmralı Heyeti, Abdullah Öcalan’la görüşmek üzere İmralı Adası’na gitti. Görüşme sonrası kamuoyuyla paylaşılan mesajda, Öcalan “Türk-Kürt ilişkisinin mahiyeti bambaşkadır. Bozulan kardeş ilişkisidir. Kardeşler kavga eder ama birbirisiz olmaz” ifadelerini kullandı.
“Yeni bir kardeşlik sözleşmesine ihtiyaç var”
DEM Parti yetkilileri, görüşmenin ardından Öcalan’ın kaleme aldığı açıklamayı kamuoyuna duyurdu. Açıklamada, özellikle “kardeşlik hukuku” vurgusu öne çıktı:
“Kardeşlik hukuku üzerinde yeni bir sözleşmeye ihtiyaç var. Yaptığımız şeyler büyük bir paradigma değişikliğini ifade ediyor. Türk-Kürt ilişkisinin mahiyeti bambaşkadır. Bozulan şey kardeşliktir. Kardeşler kavga eder ama biri diğerisiz olmaz.”
“Tuzakları temizliyoruz, bozulan köprüleri onarıyoruz”
Öcalan, mesajında geçmişte yaşanan kırılmalara da değinerek, ortak yaşamın yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı:
“Bu ilişkiyi bozan tuzakları, mayınları tek tek temizliyoruz. Bozulan yolları, köprüleri onarıyoruz.”
“Sırrı Süreyya Önder’le bir kez daha konuşamamak içimde ukde kaldı”
Mesajda, eski milletvekili ve sanatçı kimliğiyle bilinen Sırrı Süreyya Önder’e de özel bir paragraf ayrıldı:
“Sırrı Süreyya Önder ile son bir defa daha konuşamamak içimde ukde kaldı. Türkiye için bilge bir kişiydi. Onun boşluğunu hissettirmeyeceğiz.”
Zizek ve Badiou’ya selam
Açıklamanın devamında, uluslararası entelektüel çevrelere de teşekkür edildi. Öcalan, sosyalist ve enternasyonalist mücadeleye destek veren isimlere özel teşekkürlerini iletti:
“Heyetimiz aracılığıyla bana ve geliştirdiğimiz barış sürecine dair mesajlarını ileten tüm aydınlara; Alain Badiou ve Slavoj Zizek şahsında teşekkür ediyorum. Ortak enternasyonal çalışmalarda buluşmayı diliyorum.”
Okan Buruk: “5. Yıldızı Kazanmak Bu Sezonun En Büyük Gururuydu”

Trendyol Süper Lig'de bitime iki hafta kala Kayserispor'u 3-0 mağlup ederek üst üste 3., toplamda 25. şampiyonluğunu ilan eden Galatasaray’da Teknik Direktör Okan Buruk, tarihi başarı sonrası duygularını basın mensuplarıyla paylaştı. “5 yıldızı kazandığımız için çok mutluyum” diyen Buruk, Avrupa’da yaşanan talihsizliğe rağmen, iki kupayla tamamlanan sezondan gurur duyduklarını belirtti.
“Hak Edilen Bir Şampiyonluktu”
Okan Buruk, sezon boyunca gösterilen performansa dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Oyun olarak da puan olarak da her anlamda hak ettiğimiz bir şampiyonluğu kazandık. Oyuncularıma emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Sezon boyunca çok çalıştık ve bu emeklerin karşılığını aldık. Hafta içinde Türkiye Kupası’nı kazandık, ardından Süper Lig şampiyonluğu geldi. 4 gün arayla iki kupa kaldırmak büyük bir mutluluk.”
“Taraftarımız Bu Başarının En Büyük Mimarı”
Galatasaray taraftarına da özel bir teşekkür sunan Buruk, tribünlerin sezon boyunca hiç boş kalmadığını belirtti:
“Sezonun başından itibaren kapalı gişe oynadık. Deplasmanlarda, havaalanlarında, sokaklarda yanımızda oldular. Onların yüzündeki mutluluğu görmek benim için en büyük ödül. Taraftarımıza kazandırdığımız kupaların yanında, kulübe kazandırdığımız yeni bir nesil taraftar kitlesi de ayrı bir değer.”
“İlk İki Sene İcardi, Bu Sene Osimhen Lokomotif Oldu”
Okan Buruk, takımın gol yollarındaki liderliğini üstlenen yıldız isimlere de değinerek, “İlk iki sezonda lokomotifimiz İcardi’ydi, bu sezon ise Osimhen öne çıktı. Her iki isim de bu camiaya büyük katkı sundu” dedi.
“Muslera’nın Golüne Verilen Takım Tepkisi Birlikteliğimizin Göstergesiydi”
Takım içindeki uyum ve kardeşlik duygusuna da vurgu yapan Buruk, “Muslera’nın golünden sonra tüm takımın sahaya koşması, o duygusal anlar, bu takımın ne kadar kenetlendiğini gösterdi. Oynayan oynamayan herkes aynı hissi yaşadı. Bu da teknik direktör olarak beni ayrıca gururlandırıyor” dedi.
“Avrupa’da Daha İleri Gidebilirdik, Ama 5. Yıldız Her Şeye Değer”
Avrupa kupalarında hedeflenen başarıya ulaşamadıklarını da samimiyetle ifade eden Buruk, şöyle konuştu:
“Bu sezonun en büyük üzüntüsü Avrupa’da bu güçlü kadroyla devam edememekti. Ocak-şubat dönemi istediğimiz gibi geçmedi. Ancak 5. yıldızı kazanmak bizim için çok değerliydi. Bu, Galatasaray tarihine altın harflerle yazılacak bir başarı. Üç şampiyonluk bana nasip oldu, bu da benim için çok özel.”
Esenyurt'ta Gülbahçe Mesire Alanı Bakıma Alındı

Esenyurt Belediyesi, Gülbahçe Mesire Alanı'nda vatandaşların keyifli vakit geçirebilmesi için kapsamlı bakım ve iyileştirme çalışmalarına başladı. Alanın daha bakımlı, yeşil ve düzenli hale getirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalar, vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı.
Kapsamlı Bakım Çalışmaları
Gülbahçe Mesire Alanı'nda gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında, çalı çapası, form budaması, tamirat, temizlik ve sulama gibi çeşitli işlemler yapıldı. Bu sayede, alanın doğal güzelliği korunurken, aynı zamanda daha düzenli ve bakımlı bir görünüm kazandırıldı. Önemli olarak belirtilen, bu çalışmaların amacı, vatandaşların daha huzurlu ve keyifli bir ortamda vakit geçirmesini sağlamaktır.
- Çalı çapası çalışmalarıyla bitki örtüsü düzenlendi.
- Form budamasıyla ağaç ve bitkilerin sağlıklı gelişimi desteklendi.
- Alan içerisindeki hasarlı bölgeler onarıldı.
- Temizlik çalışmalarıyla çevre düzeni sağlandı.
- Sulama sistemleri kontrol edilerek bitki örtüsünün ihtiyacı olan su sağlandı.
Yeşil Alanların İyileştirilmesi Devam Ediyor
Esenyurt Belediyesi, ilçenin yeşil alanlarını iyileştirme ve güzelleştirme çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Bu kapsamda, Gülbahçe Mesire Alanı'nın yanı sıra diğer parklar ve yeşil alanlarda da benzer çalışmaların yapılması planlanıyor. Belediye yetkilileri, Esenyurt'u daha yaşanabilir bir ilçe haline getirmek için yeşil alanların önemine dikkat çekiyor. Vatandaşların önerileri doğrultusunda, yeşil alanların daha da geliştirilmesi hedefleniyor.
Vatandaşların Memnuniyeti
Gülbahçe Mesire Alanı'ndaki iyileştirme çalışmaları, vatandaşlar tarafından olumlu karşılandı. Alanı ziyaret eden bazı vatandaşlar, yapılan çalışmaların bölgeye değer kattığını ve daha keyifli hale geldiğini ifade etti. Çalışmaların düzenli olarak devam etmesi ve alanın korunması konusunda beklentiler dile getirildi.
Beylikdüzü'nde Kırlangıç Gençlik Festivali Başladı

Beylikdüzü Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın coşkusunu yaşatmak amacıyla bu yıl 4'üncü kez Kırlangıç Gençlik Festivali'ni başlattı. Festival, Beylikdüzü'nün önemli yaşam alanlarından Yaşam Vadisi 1. Etap'ta düzenleniyor.
Festival Programı ve Etkinlikler
Festival kapsamında, gençlere yönelik çeşitli etkinlikler ve programlar düzenleniyor. Bu etkinlikler arasında konserler, yarışmalar, spor aktiviteleri ve daha birçok eğlenceli aktivite yer alıyor. Festivalin tam programı ve detaylı etkinlik bilgileri için Beylikdüzü Belediyesi'nin internet sitesi ziyaret edilebilir.
Yaşam Vadisi'nde Gençlik Coşkusu
Beylikdüzü Belediyesi, Yaşam Vadisi projesiyle bölgeye modern ve yaşanabilir yaşam alanları kazandırmayı hedefliyor. Yaşam Vadisi 1. Etap, festivalin düzenlendiği nokta olarak, gençlerin bir araya gelerek eğlenebileceği ve sosyalleşebileceği bir ortam sunuyor. Bu yılki festival, Yaşam Vadisi'nin canlılığını ve gençlere sunduğu imkanları bir kez daha gözler önüne seriyor.
19-Mayıs Coşkusu
Festival, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın anlamını vurgularken, gençlerin bayram coşkusunu doyasıya yaşamasını amaçlıyor. Beylikdüzü Belediyesi, bu etkinliklerle gençlere unutulmaz bir bayram yaşatmayı hedefliyor.
- Konserler
- Yarışmalar
- Spor Aktiviteleri
- Sürpriz Etkinlikler
Festivalle ilgili daha fazla bilgi ve detaylı program için Beylikdüzü Belediyesi'nin resmi internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Hamit Cilalı’dan 19 Mayıs’ta Şehitlere Vefa: “Haklarınızı Helal Ediniz, Bizler Vatan Nöbetindeyiz”

📍 İstanbul
Milli Yol Partisi İstanbul İl Başkanı Hamit Cilalı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında Edirnekapı Şehitliği’ni ziyaret ederek anlamlı bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Cilalı, şehitlikte yaptığı konuşmada aziz şehitleri rahmet ve minnetle anarken, “Haklarımız sizlere helal olsun ama aslolan sizlerin bizlere haklarınızı helal etmenizdir” dedi.
“Şehitlerimizin Kutlu Mücadelesi Sayesinde Bu Topraklardayız”
Hamit Cilalı, şehitlerin canları pahasına vatanı savunarak en kutsal mertebeye ulaştıklarını belirterek, şöyle konuştu:
“Ülke çıksın diye dardan, candan geçen siz aziz şehitlerimiz; sizler bu vatan bölünmesin, bayrak inmesin, ezan susmasın diye can verdiniz. Sayenizde bu kutsal coğrafyada huzurla yaşıyoruz.”
“Bizler Bu Vatanın Yılmaz Delileriyiz”
Cilalı, Türkiye’yi bölmek için 50 yıldır süren kirli senaryolara dikkat çekerek, Milli Yol Partisi'nin bu tür girişimlere karşı dimdik durduğunu vurguladı:
“Kim olursa olsun, bu toprakları bölme cüreti gösteren her yapının karşısındayız. Bizler bu vatanın yılmaz delileriyiz. Bizler vatan nöbetindeyiz.”
“Kapalı Kapılar Ardında Neler Vaad Ettiniz?”
Basın açıklamasında güncel siyasi tartışmalara da yer veren Hamit Cilalı, kamuoyunun merak ettiği soruları gündeme taşıdı:
“Kapalı kapılar ardında PKK ile DEMlenerek anayasa planları yapanlara sesleniyoruz. Binlerce Türk evladının canına kıymış bir terör örgütüne ne vaat ettiniz ki bugün silah bırakma açıklamaları yapılıyor? Aziz milletimiz bu soruların cevabını beklemektedir.”
“Şehit Liderimiz Yazıcıoğlu’nun Yolundayız”
Hamit Cilalı, açıklamasında merhum şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu’nun kararlı ve milli duruşunu da hatırlattı:
“Bizler onun gerçek yol arkadaşlarıyız. Genel Başkanımız Sayın Remzi Çayır önderliğinde, onun hayallerini yaşatmak ve tamamlamak için mücadele veriyoruz.”
“Güvenlik Güçlerimizin Yanındayız”
Cilalı, başta polis, asker, korucu ve bekçiler olmak üzere tüm güvenlik güçlerinin yanında olduklarını belirterek şunları söyledi:
“Bu kutsal vatan topraklarını savunmak için gerekirse canımızı ortaya koyarız. Milli Yol Partisi’nin tüm teşkilatları güvenlik güçlerimizin yanındadır.”
“Ruhları Şad, Mekanları Cennet Olsun”
Konuşmasını duygusal bir vefa mesajıyla tamamlayan Hamit Cilalı, şu ifadelere yer verdi:
“Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere, vatanın bekası için mücadele etmiş tüm atalarımızın ruhları şad, mekanları cennet olsun. Ne mutlu Türküm diyene!”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gençlerle İstanbul'da Buluştu

İstanbul'da düzenlenen GENÇFEST programı kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarınlarımızın mimarları olarak gördüğü gençlerle bir araya geldi. Etkinlikte, Türkiye'nin dört bir yanından katılan gençlere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin enerjisi ve potansiyeliyle Türkiye'nin geleceğine dair umutlarını dile getirdi.
GENÇFEST Etkinliği: Gençlerin Buluşma Noktası
GENÇFEST, gençlerin sosyalleşebileceği, bilgi edinebileceği ve geleceğe yönelik vizyonlarını geliştirebileceği bir platform olarak tasarlandı. Etkinlikte konserler, söyleşiler, atölye çalışmaları ve çeşitli eğlence aktiviteleri yer aldı. Bu yılki GENÇFEST, gençlerin ilgi alanlarına ve ihtiyaçlarına yönelik geniş bir yelpazede içerik sundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gençlere Yönelik Mesajları
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında gençlerin Türkiye'nin geleceği için taşıdığı önemi vurguladı. Gençlere, ülkenin sorunlarına çözüm üretmekten, bilimsel ve teknolojik gelişmelere katkıda bulunmaktan ve kültürel değerleri yaşatmakta önemli roller üstlenmeleri gerektiği mesajını verdi.
Erdoğan, gençlere yönelik şunları ifade etti: "Sizler, geleceğimizin teminatısınız. Ülkenizin geleceğini şekillendirecek olan sizlersiniz. Sizlerin enerjisi, potansiyeli ve azmiyle Türkiye'nin daha parlak bir geleceğe ulaşacağına inanıyorum."
Gençlerin Geleceği İçin Yatırımlar Devam Ediyor
Hükümetin gençlerin eğitimi, istihdamı ve sosyal gelişimine yönelik çeşitli yatırımlar yaptığı belirtildi. Bu yatırımların, gençlerin potansiyellerini en üst düzeye çıkarmalarına ve Türkiye'nin geleceğine daha etkin bir şekilde katkıda bulunmalarına olanak sağlayacağı ifade edildi.
- Eğitim Reformları: Gençlerin daha iyi bir eğitim alabilmeleri için eğitim sisteminde sürekli iyileştirmeler yapılıyor.
- İstihdam Teşvikleri: Gençlerin iş hayatına girmelerini kolaylaştırmak için çeşitli istihdam teşvikleri uygulanıyor.
- Girişimcilik Destekleri: Genç girişimcilere yönelik destek programları ile yeni iş fikirlerinin hayata geçirilmesi teşvik ediliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere "Kendinize inanın, hayallerinizin peşinden gidin ve Türkiye'nin geleceğine umutla bakın" şeklinde bir çağrıda bulundu.
Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu’ndan 19 Mayıs Mesajı: “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir!”

📍Silivri – 18 Mayıs 2025
Silivri Belediye Başkanı Bora Balcıoğlu, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla anlamlı bir mesaj yayımladı. 19 Mayıs’ın Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde tarihi bir dönüm noktası olduğunu belirten Balcıoğlu, “O gün yanan meşale, bugün de yolumuzu aydınlatıyor” dedi.
“106 Yıl Önceki İnançla Yürümeye Devam Ediyoruz”
Başkan Balcıoğlu, 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak başlattığı kurtuluş hareketinin, sadece bir askeri hamle değil, aynı zamanda bir ulusun yeniden doğuşunun simgesi olduğunu vurguladı.
“Tıpkı 106 yıl önce olduğu gibi bugün de umutluyuz. Samsun’a çıkan o inancın, kararlılığın ve cesaretin izindeyiz. Anadolu’nun dört bir yanında özgürlük meşalesini yakan kahramanlar gibi kararlıyız” ifadelerini kullandı.
“19 Mayıs, Bir Ulusun Ayağa Kalkışının Sembolüdür”
19 Mayıs’ın yalnızca bir tarih değil; bir milletin yeniden ayağa kalktığı, birlik ve beraberlikle umudu büyüttüğü bir gün olduğuna dikkat çeken Başkan Balcıoğlu, şöyle konuştu:
“Bandırma Vapuru’ndan başlayan o büyük yolculuk, bugün de bizlere ilham veriyor. 19 Mayıs, umudunu yitirmeyenlerin, geleceğe inananların bayramıdır. Bugün, o yolculuğun 106. yılında, aynı inanç ve azimle geleceğe yürümeye devam ediyoruz.”
“Milli Bayramlar, Geçmişten Geleceğe Taşınan Ruhun Adıdır”
Balcıoğlu, milli bayramların yalnızca bir gün değil, toplumsal hafızanın canlı tutulduğu özel anlar olduğunu belirtti:
“19 Mayıs, geçmişten güç alarak geleceğe yürüdüğümüz, toprağımıza ve bağımsızlığımıza sahip çıktığımız gündür. Bugün bir kez daha haykırıyoruz: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!”
“Gençlik, Cumhuriyetin Teminatıdır”
Gençlere seslenen Başkan Balcıoğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs’ı gençliğe emanet etmesinin ardındaki derin anlamı hatırlattı:
“Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek hepimizin görevi. Çünkü bu ülkenin yarınları, gençlerimizin hayalleriyle şekillenecek. Sizler bu büyük milletin gerçek mirasçılarısınız.”
“Atatürk ve Silah Arkadaşlarını Minnetle Anıyoruz”
Mesajının sonunda başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere istiklal mücadelesinin tüm kahramanlarını saygı ve minnetle anan Bora Balcıoğlu, tüm gençlerin ve milletin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Enerji Bağımsızlığına Yönelik Kararlılık Sürüyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin enerji alanında tam bağımsızlığa ulaşma hedefine ulaşana kadar çalışmaların aralıksız devam edeceğini belirtti. Erdoğan, eleştirilere ve engellere rağmen bu hedefe ulaşma kararlılığını vurguladı. Enerji bağımsızlığının Türkiye'nin ekonomik ve stratejik çıkarları açısından büyük önem taşıdığı belirtiliyor.
Enerji Politikalarında Devam Eden Dönüşüm
Türkiye, son yıllarda enerji üretiminde ve tüketiminde önemli dönüşümler yaşıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar, yerli kaynakların kullanımı ve enerji verimliliğinin artırılması gibi adımlar, enerji bağımsızlığı hedefine ulaşma yolunda atılan kritik adımlar arasında yer alıyor. Örneğin, son yıllarda güneş enerjisi santrallerinin sayısı ve kapasitesi önemli ölçüde artırıldı.
Yerli ve Yabancı Yatırımların Rolü
Enerji bağımsızlığı hedefine ulaşmak için hem yerli hem de yabancı yatırımların teşvik edilmesi gerekiyor. Türkiye, yatırım ortamını iyileştirerek ve cazip teşvikler sunarak bu alandaki yatırımları artırmayı hedefliyor. Bu yatırımlar, yeni enerji projelerinin hayata geçirilmesine ve yerli kaynakların daha etkin bir şekilde kullanılmasına olanak sağlayacak.
Karşılaşılan Zorluklar ve Çözüm Yolları
Enerji bağımsızlığı yolunda ilerlerken çeşitli zorluklarla karşılaşılması kaçınılmaz. Bunlar arasında finansman sorunları, teknolojik eksiklikler ve dış müdahaleler sayılabilir. Bu zorlukların üstesinden gelmek için Türkiye, farklı stratejiler izliyor:
- Yerli teknoloji geliştirme: Enerji sektöründe kullanılacak teknolojilerin yerli olarak üretilmesi için destek sağlanıyor.
- Uluslararası işbirlikleri: Enerji alanında deneyimli ülkelerle işbirliği yapılarak bilgi ve know
- how aktarımı sağlanıyor.
- Yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanma: Güneş, rüzgar, hidroelektrik ve jeotermal gibi kaynakların daha fazla kullanılması hedefleniyor.
Ekonomik ve Stratejik Avantajlar
Enerji bağımsızlığına ulaşılması, Türkiye'ye önemli ekonomik ve stratejik avantajlar sağlayacak. Enerji ithalatına olan bağımlılığın azaltılması, cari açığın düşürülmesine ve ülke ekonomisinin güçlenmesine katkıda bulunacak. Ayrıca, enerji güvenliğinin artırılması, Türkiye'nin dış politikada daha etkin bir rol oynamasına olanak tanıyacak. Enerji bağımsızlığı, Türkiye'nin bölgesel ve küresel arenadaki konumunu güçlendirecek önemli bir faktör olarak görülüyor.
İlk Yorum yapan siz olun!