Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz TBMM Genel Kurulu'nda; "Amacımız ihracat ve yatırım ağırlıklı, üretim ve istihdam getiren bir büyüme ile dezenflasyonist süreci eş zamanlı bir şekilde yönetmektedir. Bu kolay değil, bunun farkındayız. Ama önemli olan ise zoru başarmak, kolayı herkes yapar. Önemli olan bunları bir arada, belli bir denge içinde sürdürülebilmek. Bunun da arayışı içindeyiz. Politikalarımızı buna göre şekillendiriyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz TBMM Genel Kurulu'nda; "Amacımız ihracat ve yatırım ağırlıklı, üretim ve istihdam getiren bir büyüme ile dezenflasyonist süreci eş zamanlı bir şekilde yönetmektedir. Bu kolay değil, bunun farkındayız. Ama önemli olan ise zoru başarmak, kolayı herkes yapar. Önemli olan bunları bir arada, belli bir denge içinde sürdürülebilmek. Bunun da arayışı içindeyiz. Politikalarımızı buna göre şekillendiriyoruz” dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda bugün 2024 bütçe teklifinin tümü üzerinde son görüşmeler yapılıyor. Yürütme adına konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, özetle şunları kaydetti:
"Terör demokrasinin de kalkınmanın da insanlığın da düşmanıdır. Terörün olduğu yerde ne temel hak ve özgürlüklerden bahsedebilirsiniz ne sosyal refahtan ne insan huzurundan, mutluluğundan bahsedebilirsiniz.
"PKK, DEAŞ, FETÖ VE DİĞER BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİNİ LANETLİYORUZ"
PKK, DEAŞ, FETÖ ve diğer bütün terör örgütlerini lanetliyoruz. Bu vesileyle aziz şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyor, kederli ailelerine ve milletimize baş sağlığı ve sabırlar temenni ediyorum. 22 ve 23 Aralık'ta maalesef 12 kahramanımız şehit oldu. 13 Mehmetçiğimiz yaralandı. 22 Aralık günü Pençe bölgelerinin güneydoğusunda çok önemli bir noktada olan Sur Tepe üs bölgemizde bölücü terör örgütü unsurları tarafından sızma girişiminde bulunuldu. Çıkan çatışmada 6 kahraman silah arkadaşımız maalesef şehit oldu, 7 arkadaşımız da yaralandı. Şehitlerimiz yarın öğlen namazını müteakip defnedileceklerdir.
"KARARLILIĞIMIZ ACIMIZDAN DAHA BÜYÜK"
Bugün acımız gerçekten çok büyük ancak kararlılığımız acımızdan da daha büyük, bunu ifade etmek isterim. Ne acıdır ki daha dün henüz şehitlerimizin acısı tazeyken, bazı çevrelerin 'Türkiye'nin o bölgelerde ne işi var' söylemlerine şahit olduk. Bunu daha iyi anlayabilmek için sizi bölücü terör örgütünün Suriye'de, Irak'ta kısaca bölgede yaşanan iktidar boşluğundan faydalanarak saldırılarını arttırdığı 2015 yılına geri götürmek isterim. Hatırlanacağı üzere 2015'ten itibaren yurt içinde çok çeşitli illerimizde çukur hadisesi dediğimiz hadiseler yaşandı, PKK/KCK/YPG terör örgütü saldırılarına muhatap kaldık. Yine bu dönemde Irak ve Suriye sınırlarının kontrolden uzak olması nedeniyle oluşan hassasiyet terör örgütü PKK/PYD/YPG ve onun destekçileri tarafından tam anlamıyla istismar edilmeye başlanmıştır.
Sınırlarımızda güvenliği sağlama ve terörü kaynağında yok etme stratejisini uygulamaya başladık. Bölücü terör örgütünün sınırlarımız güneyinde bir terör koridoru oluşturma hedefini sırasıyla, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekâtlarını icra ederek engelledik.
Bizim hiç kimsenin toprağında gözümüz yok ama hiçbir gücün de başka topraklar üzerinden bizim ülkemize, vatanımıza, toprağımıza yönelik operasyonlar yapmasına da müsaade etmedik, etmeyeceğiz.
Kahraman güvenlik güçlerimiz karşısında aciz kalan teröristler için artık hiçbir yer güvenli değildir. Nerede bir terörist varsa hedefimiz orasıdır. Bu hainlerin her saldırı girişimlerinde daha ağır darbeler alacakları ve Mehmetçiğin kahredici yumruğunu başlarında görecekleri hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekildedir. Operasyonlarımız, teröristler kimden destek alırsa alsınlar artan bir şiddet ve tempoda devam edecektir.
"GÖNÜL İSTERDİ Kİ MECLİSİMİZİN TÜM GRUPLARI TERÖRE KARŞI BU BİLDİRİYE İMZA ATSINLAR"
Meclisimizde ortak bir bildiri hazırlandı. Bu bildiriye dört grup imza attı. Gönül isterdi ki Meclisimizin tüm grupları teröre karşı bu bildiriye, bu eyleme, bu ortak acıya karşı, milli acıya karşı bildiriye imza atsınlar. Maalesef bazı gruplar bundan imtina ettiler. Demokrasilerde partiler farklı düşünebilirler.
Ağustos ayından itibaren aylık enflasyon düşüş trendine girmiştir. Aylık bazda enflasyonda bir ivme kaybı olduğunu görüyoruz. Özellikle yaz dönemindeki artış oranlarıyla sonbahardaki oranı mukayese ettiğinizde bu çok net ortaya çıkıyor. Normalde yazın enflasyon mevsimsel koşullar nedeniyle biraz daha düşük olur, sonbaharda yüksek olur. Bu sene tam tersi bir tabloyla karşı karşıyayız.
"GELECEK YILIN ORTALARINDAN İTİBAREN ENFLASYONDA BELİRGİN BİR DÜŞÜŞÜ GÖRECEĞİZ"
Yıllık bazda ise 2024'ün ikinci yarısında belirgin bir düşüş bekliyoruz. Yaz aylarında hesaplara girmiş olan yüksek enflasyon dönemi, gelecek yılın ortalarında hesabımızdan çıkmış olacak. Bir taraftan da uyguladığımız politikaların etkileri sahaya daha güçlü bir şekilde yansıyacak. Dolayısıyla gelecek yılın ortalarından itibaren yıllık bazda enflasyonda belirgin bir düşüşü hep birlikte göreceğiz inşallah.
Kur korumalı mevduat hesapları 2023 yılı Ağustos ortası itibarıyla rekor seviyesi olan yaklaşık 3 trilyon 408 milyar seviyesinden 15 Aralık 2023 tarihi itibarıyla 2 trilyon 682 milyar lira seviyesine gerilemiştir. Yaklaşık 700 milyar lira civarında bir gerileme söz konusudur.
Ayrıca TL kur oynaklığı verisi gelişmekte olan ülkeler kur oynaklığı ortalama değerinin altında hareket etmektedir. Kurdaki oynaklık çok ciddi anlamda azalmıştır.
Bütçe açığı 6,4 olarak tahmin ettiğimiz bütçe açığı, 6'nın altında, muhtemelen 5,5 seviyesinde gerçekleşme ihtimali var. Buna rağmen bu ay bütün kamunun ödemelerini de yapmaya çalışıyoruz. Kimin kamudan alacağı varsa; sağlıkta, ulaştırmada, Devlet Su İşleri projelerinde, eğitim projelerinde, bütün kamudaki alacakları ödemek kaydıyla bunu başarıyoruz. Bugün baktığımızda, Mayıs sonrasında yakaladığımız siyasi istikrar ortamı ve izlediğimiz politikalarla bütçemizde de depreme rağmen, EYT gibi birtakım politika tedbirlerine rağmen gayet iyi bir performans gösteriyoruz.
Amacımız ihracat ve yatırım ağırlıklı, üretim ve istihdam getiren bir büyüme ile dezenflasyonist süreci eş zamanlı bir şekilde yönetmektedir. Bu kolay değil, bunun farkındayız. Ama önemli olan ise zoru başarmak, kolayı herkes yapar. Önemli olan bunları bir arada, belli bir denge içinde sürdürülebilmek. Bunun da arayışı içindeyiz. Politikalarımızı buna göre şekillendiriyoruz.
"HER TARAF YOLSUZLUK OLSA TÜRKİYE ŞU ANDA BU MİLLİ GELİRE SAHİP OLMAZDI"
Kaynaklar çarçur edilmiş olsa, her taraf yolsuzluk, usulsüzlük olsa Türkiye şu anda herhalde bu milli gelire, bu kişi başına gelire, bu hizmet düzeyine sahip olmazdı. Eyvallah, yolsuzlukla mücadele edelim ama yaşanan gelişmeyi, sağlanan büyük refah artışını da görelim, takdir edelim.
Yoksul sayısı ile sosyal harcama veya sosyal destek birebir ilişki içinde olan hadiseler değildir. Sosyal devlet kavramına bakmanız lazım. Sosyal devlet güçleniyorsa, sosyal devlet şu demektir; piyasa bir değer üretir, devlet alır bunu yeniden dağıtır, bunu dağıtırken sosyal adaleti sağlamaya gayret eder. Piyasanın sağlayamadığı dengeye devlet kanalıyla müdahale etmeye çalışır. Dolayısıyla topladığı gelirlerin bir kısmını toplumun daha düşük gelirli kesimlerine aktararak sosyal adaleti güçlendirmeye çalışır.
"HİÇBİR ZAMAN NEOLİBERAL FELSEFE İLE HAREKET ETMEDİK"
Neoliberal eleştiri yapan arkadaşlara da şunu söylemek isterim: biz hiçbir zaman neoliberal felsefe ile hareket etmedik. Tam aksine, Ak Parti döneminde ve son dönemlerde, Cumhur İttifakı ile birlikte, sosyal dengeler bizim için her zaman hayati bir role sahip oldu, büyümenin nimetlerini topluma yaygınlaştırmak için devletin her türlü imkanını harekete geçirdik. Bununla birlikte sosyal devlet büyüdü, güçlendi.
Ak Parti güçlü bir sosyal devleti Anayasa'da yazan bir kavram olmaktan çıkarıp pratik hayatımıza uygulamış bir partidir. Hiç de neoliberal bir yaklaşım değil, gayet güçlü bir sosyal politika yaklaşımıyla hareket etmiştir. Avrupa'daki birçok ülkedeki sosyal programlara benzer programları Türkiye'de yerleştirmiştir.
Tarımla ilgili 'Tarım yeterince desteklenmiyor' diyen bazı arkadaşlarımız oldu. 2024 yılında bütçemizden tarıma 384 milyar lira kaynak ayırmış durumdayız. Bunun 91,6 milyar lirası tarımsal destek programları için, 100,6 milyar lirası tarım yatırımları için, 191,8 milyar lirası ise kredi sübvansiyonları, müdahale alımları, ihracat destekleri için. Dolayısıyla, tarım desteklerini değerlendirirken bütün bu unsurlara birlikte bakmak gerekir. Yem ve gübrede KDV’leri düşürdük biliyorsunuz. Biz bir taraftan da vergi politikalarımızla tarım sektörünü destekliyoruz. Burada almadığımız KDV’ler tarım sektörüne yaptığımız vergi harcamaları niteliğindedir. Dolayısıyla onları da mutlaka bu hesaplarda görmemiz lazım."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!