Silivri Belediyesi, Beyciler Mahallesi'ndeki tarım arazisi üzerinde tespit edilen kaçak yapıların yıkım işlemlerine başladı. İşlemler, İlçe Jandarma Komutanlığı'nın aldığı sıkı güvenlik tedbirleri eşliğinde İmar ve Şehircilik Müdürlüğü ile Zabıta Müdürlüğü'nün koordinasyonunda yürütülüyor. Bu yıkımlar, Silivri'de kaçak yapılaşmaya karşı verilen kararlı mücadelenin bir parçası olarak gerçekleştiriliyor.

Kaçak Yapıların Tespiti ve Yıkım Süreci

Silivri Belediyesi, şehir planlaması ve imar mevzuatına uygun bir kent oluşturmak amacıyla rutin olarak denetimler düzenliyor. Bu kapsamda, Beyciler Mahallesi'ndeki tarım arazisi üzerinde yapılan incelemelerde kaçak yapılar tespit edildi. Tespit edilen bu yapıların yıkım kararı, ilgili mevzuat çerçevesinde alındı.

Tarım Arazilerinin Korunması Öncelikli Görev

Belediye yetkilileri, tarım alanlarının korunmasının ve kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesinin öncelikli görevler arasında yer aldığını vurguluyor. Bu nedenle, kaçak yapıların tespitinde titiz davranıldığı ve yıkım işlemlerinin hızlı bir şekilde gerçekleştirildiği belirtildi. Tarım arazilerinin korunması, gıda güvenliğinin sağlanması ve sürdürülebilir bir çevre için büyük önem taşıyor.

Yıkım Çalışmalarında Alınan Tedbirler

Yıkım çalışmaları sırasında vatandaşların güvenliği ve düzenin sağlanması amacıyla geniş güvenlik önlemleri alındı. İlçe Jandarma Komutanlığı'nın desteğiyle bölgeye giden yollar trafiğe kapatıldı ve olay yerine kimsesizlerin girmesi engellendi. Yıkım ekipleri, gerekli tüm güvenlik önlemlerini alarak, yapıların kontrollü bir şekilde yıkımını gerçekleştiriyor.

Silivri'de İmar Düzenine Uygunluk Esası

Silivri Belediyesi, imar planlarına uygun bir kent oluşturmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda, vatandaşların da imar mevzuatına uymasının ve yapı ruhsatı alarak inşaat yapmasının önemine dikkat çekiliyor. İmar düzenine uygunluk, sağlıklı ve güvenli bir yaşam ortamının oluşması için olmazsa olmaz bir koşul olarak kabul ediliyor.

Gelecek Çalışmalar

Silivri Belediyesi, kaçak yapılaşmanın önüne geçmek için denetimlerin artırılacağını ve bu konuda bilinçlendirme çalışmalarının devam edeceğini duyurdu. Ayrıca, imar planlarına uygun yapılaşmanın teşvik edilmesi ve vatandaşların bu konuda bilgilendirilmesi amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleneceği belirtildi.

Beylikdüzü Belediyesi'nin düzenlediği geleneksel voleybol turnuvası, Öğretmen Fedai Altun Kapalı Spor Tesisi'nde başladı. Turnuvaya katılan voleybol kulüpleri, 31 Mayıs'a kadar sürecek mücadelede kıyasıya yarışacaklar. Bu yılki turnuva, Beylikdüzü'nün spor tutkusunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Turnuvaya Katılan Takımlar ve Mücadele Takvimi

Turnuvaya katılan takımlar, Beylikdüzü ve çevresindeki çeşitli voleybol kulüplerinden oluşuyor. Takımlar, belirlenen maç takvimine göre mücadele edecekler. Maçlar, Öğretmen Fedai Altun Kapalı Spor Tesisi'nde düzenlenecek ve seyircilerin büyük ilgisiyle karşılanması bekleniyor. Önemli Not: Maç takvimine Öğretmen Fedai Altun Kapalı Spor Tesisi'nin afişlerinden veya Beylikdüzü Belediyesi'nin web sitesinden ulaşılabilir.

Voleybol Heyecanı Tüm Beylikdüzü'ne Yayılıyor

Beylikdüzü Belediyesi, sporun ve sporcunun yanında olduğunu bir kez daha gösteriyor. Turnuva, sadece voleybolseverler için değil, tüm Beylikdüzü halkı için bir araya gelme ve eğlenme fırsatı sunuyor. Öğretmen Fedai Altun Kapalı Spor Tesisi, bu coşkulu atmosferi yaşamak isteyen herkesi ağırlamaya hazır.

Turnuva Hakkında Bilgiye Nasıl Ulaşılır?

Turnuva ile ilgili detaylı bilgiye ulaşmak isteyenler için Beylikdüzü Belediyesi'nin web sitesi, en güvenilir kaynaktır. Web sitesinde turnuva programı, takımlar, puan durumu ve diğer önemli bilgiler yer almaktadır. Web sitesi adresi: beylikduzu istanbul (web adresini buraya ekleyin)

Tüm Beylikdüzü Halkını Turnuvaya Davet

Beylikdüzü Belediyesi, tüm komşularını Öğretmen Fedai Altun Kapalı Spor Tesisi'ndeki voleybol turnuvasını izlemeye davet ediyor. Unutulmaz bir spor deneyimi yaşamak ve Beylikdüzü'nün spor ruhunu birlikte yaşamak için bu fırsatı kaçırmayın.

• Konum: Öğretmen Fedai Altun Kapalı Spor Tesisi


• Tarihler: 31 Mayıs'a kadar


• Bilgi Kaynağı: beylikduzu istanbul web adresi

HABER:HASAN MESUT EKMEN

Gercüş | 6 Mayıs 2025

Gercüş’te yapılan Merkez Köy Muhtarları Birlik Başkanlığı seçiminde ipi göğüsleyen isim Orhan TEKİN oldu. Seçim sonrası açıklamalarda bulunan Tekin, köylerin başlıca sorunlarına değinirken, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

 Orhan ÇETİN: "Ne fabrikamız var ne tesisimiz, çaremiz tarım ve hayvancılık"

Başkanlık görevine seçilmesinin ardından değerlendirmelerde bulunan Muhtar Orhan Tekin, köylerin temel geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olduğunu, bu alanların desteklenmesi gerektiğini söyledi.

“Köylerimizin başlıca ve acil çözüm bekleyen ciddi sorunları vardır. Ne fabrikamız ne de üretim tesisimiz var. Bu yüzden tek geçim seçeneğimiz tarım ve hayvancılık. Bu alanları güçlendirmeli ve yaygınlaştırmalıyız.” dedi.

Gençlerin köylerden kente göçünü önlemenin yolunun tarım ve hayvancılığa yönlendirmekten geçtiğini söyleyen Tekin'in, tersine göçlerin de ancak bu şekilde kalıcı hale geleceğini belirtti.

“Gercüş halkına ve özellikle gençlerimize önemli sorumluluklar düşüyor. Göç vermemek ve işsizliği azaltmak için bu alanlara eğilmeliyiz.”

 Kaymakam Muhammed ÖZTAŞ: “Devlet üreticinin her zaman yanında”

Seçim töreninde konuşan Gercüş Kaymakamı Muhammed ÖZTAŞ, üretimin temelinde yer alan tarım ve hayvancılığın önemine dikkat çekerek, Gercüş halkının bu alanlara daha fazla yönelmesi gerektiğini belirtti:

“Tarım ve hayvancılık, köylerimizin tek geçim kaynağı. Devletimiz üreticinin her zaman yanındadır. Biz de Kaymakamlık olarak tüm sorunların çözümü için her zaman çalışmaya hazırız.”

Orhan Tekin’i seçilmesinden dolayı tebrik eden Kaymakam Öztaş, Gercüş halkının yararına olan her projeye destek vermeye hazır olduklarını vurguladı.

Tarım ve Hayvancılıkla Geleceğe Yatırım

Gercüş’te tarım ve hayvancılığın yeniden canlandırılması, hem ekonomik kalkınma hem de sosyal denge açısından büyük önem taşıyor. Yeni başkan Orhan TEKİN’in bu yöndeki mesajları, yerel yönetim ve halk tarafından da olumlu karşılandı.

06 Mayıs 2025 | Mersin

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Mersin'de gerçekleştirilen büyük çaplı uyuşturucu operasyonlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Yerlikaya’nın verdiği bilgilere göre, Emniyet ve Jandarma birimleri tarafından düzenlenen iki ayrı operasyonda; 28 kilogram kokain, 680 litre sıvı metamfetamin ve 3,5 kilogram kristal metamfetamin ele geçirildi. Operasyonlarda 2 şüpheli zehir taciri yakalanarak gözaltına alındı.

 İki Ayrı Noktada Eş Zamanlı Uyuşturucu Operasyonu

Mersin’de düzenlenen operasyonlar, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde;

• Jandarma Genel Komutanlığı Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

• Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı
  ile iş birliği içinde yürütüldü.

Sahadaki uygulamayı ise Mersin İl Jandarma Komutanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlükleri üstlendi.

 Bakan Yerlikaya: “Uyuşturucuyla mücadelemiz kararlılıkla sürecek!”

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Mersin’de Emniyetimiz ve Jandarmamız tarafından düzenlediğimiz 2 ayrı operasyonda; 28 kg kokain, 680 litre sıvı metamfetamin ve 3,5 kg kristal metamfetamin ele geçirdik. 2 şüpheli zehir taciri yakalandı.
Mersin Valimizi, operasyonları koordine eden Cumhuriyet Başsavcılığımızı, kahraman Jandarmamızı ve kahraman Polislerimizi tebrik ediyorum."

Yerlikaya ayrıca uyuşturucuya karşı verilen mücadelenin hem Türkiye’nin hem de insanlığın geleceği adına sürdürüleceğini vurguladı:

“Uyuşturucu, insanlığın en büyük düşmanıdır! Buna cüret eden zehir tacirleriyle ülkemiz ve insanlık adına mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Ele Geçirilen Uyuşturucu Miktarları:

• 28 kilogram kokain

• 680 litre sıvı metamfetamin

• 3,5 kilogram kristal metamfetamin

Ele geçirilen maddelerin piyasa değerinin milyonlarca lirayı bulduğu tahmin ediliyor.

 Türkiye Uyuşturucuya Geçit Vermiyor

Son yıllarda İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen "uyuşturucuyla topyekûn mücadele" stratejisi, zehir tacirlerine karşı etkin bir baskı oluşturdu. Hem kara hem de deniz güzergâhlarında yapılan kontroller, Türkiye’yi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede örnek ülkelerden biri haline getirdi.

06 Mayıs 2025, Ankara - Komrat

Türkiye ile Moldova arasında eğitim alanındaki ilişkilerde tarihi bir adım daha atıldı. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ile Moldova Eğitim ve Araştırma Bakanı Dan Percuin, iki ülke arasında mesleki eğitim alanında iş birliğini güçlendirmek ve Moldova'nın Gagauzya Özerk Bölgesi Komrat şehrinde yapımı tamamlanan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye-Moldova Koleji'nin açılabilmesi için hukuki altyapıyı sağlamak amacıyla önemli bir protokole imza attı.

Protokol, video konferans yöntemiyle imzalandı

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından inşa edilen Recep Tayyip Erdoğan Türkiye-Moldova Koleji’nin eğitime kazandırılması için hayati önem taşıyan “Mesleki Eğitim Alanında İş Birliği Protokolü”, iki ülkenin eğitim bakanlarının katılımıyla çevrim içi ortamda imzalandı.

“Eğitimde iş birliğimiz yeni bir boyuta taşınıyor”

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, imza töreninde yaptığı konuşmada Türkiye ile Moldova arasındaki tarihî ilişkilerin eğitim alanında da derinleştiğini belirterek, şu açıklamalarda bulundu:

“Moldova’da 22 yıldır faaliyet gösteren Kongaz Süleyman Demirel Moldova Türk Koleji ile zaten verimli bir iş birliğimiz vardı. Şimdi ise TİKA tarafından tamamlanan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye-Moldova Koleji ile bu iş birliği çok daha stratejik bir noktaya taşınacak.”

Tekin, protokolün imzalanmasının ardından ekiplerin hızla harekete geçeceğini ve okulun kısa sürede eğitim-öğretim faaliyetlerine başlayacağını vurguladı.

Kolej, teknoloji ve mühendislik alanında eğitim sunacak

Protokol kapsamında açılması planlanan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye-Moldova Koleji, Moldova’nın mesleki ve teknik eğitim kapasitesini artırmayı hedefliyor. Kolejde bilişim teknolojileri, elektrik ve elektronik teknolojisi gibi çağın ihtiyaçlarına uygun bölümler yer alacak.

Bakan Tekin’in verdiği bilgilere göre okul binasında:

• 14 adet 24 kişilik sınıf,

• 1 teknoloji dersliği,

• 4 mesleki laboratuvar,

• Resim ve müzik atölyeleri,

• Kimya ve fizik laboratuvarları,

• Etüt odaları, kütüphane,

• 250 kişilik konferans salonu,

• Yemekhane, kantin ve veli görüşme odaları gibi modern eğitim altyapıları yer alacak.

Türkiye'nin dijital eğitim atılımı Moldova ile paylaşılacak

Tekin ayrıca Türkiye’nin Fatih Projesi, EBA sistemi, etkileşimli tahta altyapısı ve yapay zekâ destekli eğitim projeleri hakkında da bilgi verdi. Türkiye’nin bu alandaki deneyimlerini Moldova ile paylaşmaya hazır olduklarını belirtti.

“Ülkemiz, teknolojiyi eğitim süreçlerinde en yaygın kullanan ülkelerden biri. Moldova ile bu bilgi ve deneyimi paylaşmak bizim için büyük memnuniyet olacak.”

Ayrıca Türkiye'nin geliştirdiği 37 zekâ alanını kapsayan ulusal zekâ ölçeği ve İstanbul’da 20-22 Haziran 2025 tarihleri arasında düzenlenecek olan Eğitim Teknolojileri Zirvesi de gündeme getirildi.

Maarif Vakfı Moldova’da eğitimde küresel iş birliği sunacak

Bakan Tekin, Türkiye Maarif Vakfı’nın Moldova’da da aktif olabileceğini belirtti. Şu anda 55 ülkede 100 binden fazla öğrenciye ulaşan Maarif Vakfı'nın, Moldova’daki eğitim sistemine uluslararası diploma programlarıyla katkı sunmaya hazır olduğu ifade edildi.

Moldova Bakanı Percuin: “Bu bizim için çok kıymetli bir yatırım”

Moldova Eğitim ve Araştırma Bakanı Dan Percuin de konuşmasında protokolün sadece iki ülke arasında değil, Moldova’nın bölgesel kalkınmasına da katkı sunacağını vurgulayarak şu sözleri kaydetti:

“Moldova Cumhuriyeti adına, Türk hükümetine teşekkür ediyorum. Eğitim altyapısına yapılan bu katkı bizim için çok değerli. Bu protokol, teknoloji ve mühendislik alanlarında beceri gelişimini destekleyecek. İstanbul’daki zirveye de katılmaktan büyük memnuniyet duyarız.”

Protokol imzalandı, gözler açılışa çevrildi

Konuşmaların ardından iki bakan tarafından “Mesleki Eğitim Alanında İş Birliği Protokolü” resmi olarak imzalandı. Kolejin kısa sürede faaliyete geçmesi ve Türkiye-Moldova eğitim ilişkilerine yeni bir ivme kazandırması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye ziyarette bulundu.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkmenbeyi Caddesi'ndeki evinde gerçekleştirilen görüşme öncesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kapıda karşıladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli, tokalaşarak gazetecilere poz verdikten sonra görüşmeye geçti.

Öte yandan Bahçeli, görüşme öncesi konutunun önünde bekleyen basın mensupları ve görevli polislerle de bir süre sohbet etti, hatıra fotoğrafı çektirdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen Politika Kurulları Başkanvekilleri toplantısına ilişkin sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yapılan toplantıda, büyük ölçüde yenilenen Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları'nın başkanvekilleri yer aldı. Toplantıya; Bilim, Teknoloji ve Yenilik, Eğitim ve Öğretim, Ekonomi, Güvenlik ve Dış Politika, Hukuk, Kültür ve Sanat, Sağlık, Sosyal ve Gençlik, Tarım ve Gıda ile Yerel Yönetimler ve Afet Politika Kurulları'nın başkanvekilleri katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabulde yaptığı konuşmada, kurullardan hazırlayacakları rapor ve çalışmalarla karar alma süreçlerine katkı sunmalarını beklediğini ifade etti. Özenli, etkin, güçlü ve pratik şekilde yürütülecek çalışmaların, alınacak kararlarda yön gösterici nitelik taşıyacağını vurguladı.

Erdoğan ayrıca, hükümetin icraatlarının ve gelecek vizyonunun özellikle genç nesillere yapıcı bir dille anlatılmasının önemine dikkat çekti. Politika Kurullarının bu konuda aktif bir rol üstleneceğini belirtti.

Toplantıda uzun vadeli vizyon ve program hazırlıkları da gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2028’de milletimizin karşısına bu vizyonla çıkacağız. Türkiye’yi geleceğe hazırlayarak yeni nesillere miras kalacak güçlü bir çerçeve ortaya koymak için var gücümüzle çalışıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Toplantı, yeni dönemde politika kurullarının daha etkin ve sonuç odaklı çalışmalarıyla Türkiye'nin stratejik hedeflerine ulaşma çabalarının hız kazanacağının işaretini verdi.

Türkiye genelinde medya dayanışmasını güçlendirmek ve basının toplumsal etkisini artırmak amacıyla faaliyet gösteren Basın Platformu, bu kez rotasını Karadeniz’in incisi Trabzon’a çevirdi. Trabzon’un tarihi mirası, doğal güzellikleri ve misafirperver insanlarıyla bütünleşen ziyaret programı, şehrin sosyal, kültürel ve ekonomik potansiyeline ışık tuttu.

Protokol Ziyaretleriyle Başladı

Basın Platformu heyeti, başkan Mehmet Remzi TANIŞ öncülüğünde gerçekleştirdiği Trabzon temaslarına, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım’a yapılan nezaket ziyaretiyle başladı. Görüşmede, Trabzon’da yürütülen yerel kalkınma projeleri, iletişim alanındaki gelişmeler ve medyanın bölgedeki rolü üzerine değerlendirmelerde bulunuldu.

Platformun heyetinde; medya ve iletişim dünyasının tanınmış isimlerinden Taner Altun, Mehmet Erdağı, Şenay Güncevar, Feyzi Özcan, Arzu Samat, Meryem Akın, Mine Güncevar ve İbrahim Biter de yer aldı.

İş Dünyası ve Yerel Yönetimle Buluşma

Heyetin sonraki durağı ise Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası oldu. TTSO Başkanı Erkut Çelebi ile yapılan görüşmede, Trabzon’un ekonomik yapısı, ihracat potansiyeli ve yerel işletmelerin medya ile olan ilişkisi gündeme taşındı.

Maçka ilçesine geçen basın heyeti, burada Belediye Başkanı Dr. Koray Koçhan ve Kaymakam Şahin Demir ile bir araya geldi. Görüşmelerde, turizm ve kültürel mirasın korunması konuları öne çıktı. Bölgenin hem tarihsel geçmişi hem de geleceğe dönük projeleri masaya yatırıldı.

Eren Bülbül ve Volkan Konak’ın Mezarları Ziyaret Edildi

Ziyaretin en anlamlı duraklarından biri ise Maçka’da gerçekleşti. Terör saldırısında hayatını kaybeden, “İyi ki varsın Eren” sözüyle gönüllerde taht kuran Eren Bülbül’ün ve Türk halk müziğinin güçlü sesi Volkan Konak’ın mezarları ziyaret edildi. Basın mensupları, bu iki önemli ismin hatırası önünde saygıyla eğildi.

Trabzon’un Güzelliklerine Tanıklık Edildi

Heyet, gezinin devamında Trabzon’un simgesi haline gelen turistik destinasyonları da yerinde inceledi. Sümela Manastırı’nın tarih kokan atmosferi, Uzungöl’ün kartpostalları aratmayan manzarası, Boztepe’nin seyir terasları ve bölgenin doğayla iç içe yapısı, medya temsilcilerini derinden etkiledi.

Trabzon’un sahip olduğu doğal ve kültürel değerlerin sadece bölgesel değil, ulusal ve uluslararası ölçekte daha fazla görünür kılınması gerektiği ortak görüş olarak ifade edildi.

Yöresel Lezzetler ve Misafirperverlik

Trabzon mutfağının eşsiz tatlarıyla da buluşan heyet, karalahana sarmasından mısır ekmeğine, kuymağından hamsili pilava kadar pek çok lezzeti tatma fırsatı buldu. Kentin sıcak ve içten atmosferi, basın mensuplarına adeta moral oldu.

“Trabzon Medyanın Gözbebeği Olacak”

Ziyaretin sonunda konuşan Basın Platformu Başkanı Mehmet Remzi Tanış, Trabzon’un medya aracılığıyla daha güçlü bir tanıtıma ihtiyacı olduğunu vurgulayarak şu mesajı verdi:

“Bu ziyaret, sadece bir gezi değil, medya ve yerel kalkınmanın birlikte nasıl ilerleyebileceğini göstermesi açısından çok kıymetliydi. Trabzon’un sesi olmaya devam edeceğiz.”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı tarihi nitelikteki konuşmada gündeme damga vuracak açıklamalarda bulundu. Saldırı olayından ekonomiye, dış politikadan adalet sistemine kadar pek çok başlıkta değerlendirmelerde bulunan Özel, “Biz bu darbenin karşısındayız, teslim olmayacağız. Darbeye direniyor, iktidara yürüyoruz” dedi.

Üç Fidan’a Vefa, Barışa Engel: “Konuşulması Gereken Sırrı Süreyya, Konuşturulmayan Barış”

Özgür Özel konuşmasına, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamlarının 53. yıl dönümünde mezarları başında yapılan anmayla başladı. “Onların anti-emperyalist duruşunu, tam bağımsız Türkiye hayalini bir kez daha saygıyla andık” diyen Özel, Sırrı Süreyya Önder ile arasında geçen bir anıyı da ilk kez paylaştı.

Önder’in senaryosunu yazdığı ancak açıklamadığı “Bir Cumhuriyet Şarkısı” filmiyle ilgili, “Senaryoyu ben yazdım ama açıklamadım. Filmin siyasete alet edilmesini istemedim” dediğini aktaran Özel, Önder’in bu sırrını, onun vefatından sonra kamuoyuna açıkladı.

Ancak bu anma ve barış vurgusunun gölgesine CHP liderine yönelik yapılan saldırı düştü. “Sırrı Süreyya Önder konuşulacakken, saldırı konuşuldu. Bu, içimi yakan bir acıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıya Net Tavır: “Bu Bir İhtar Mektubuydu, Cevabımız: Haydi Oradan”

Özgür Özel, saldırının yalnızca şahsına değil, siyasete yapılan bir gözdağı olduğunu vurgulayarak, “Bu bir açık mektuptur. ‘Planımızı bozuyorsunuz’ diyorlar. Cevabımız net: Yarın Beyazıt’tayız. Cumartesi Van’dayız. 19 Mayıs’ta İzmir’deyiz. Darbeye direniyor, iktidara yürüyoruz” dedi.

Saldırının arkasındaki kişi ya da grupların ortaya çıkarılmasının savcılığın ve devletin görevi olduğunu söyleyen Özel, “Bu işin ucu bir yerlere varır ve tıkanırsa, konuşmak benim hakkım olur” diyerek açık uyarıda bulundu.

Kartalkaya Yangını ve Bakanlık Eleştirisi: “Gereğini Yapın”

36’sı çocuk 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya faciasına da değinen Özel, Turizm Bakanı ve ilgili bürokratlara yönelik sert eleştirilerde bulundu. “Sayın Erdoğan ‘Gereğini yapacaklar’ dedi. Madem öyle, önce bu bakanı görevden alın” çağrısında bulundu. Yangınla ilgili bilirkişi raporlarının değiştirilmesini, tehditlerle azil dilekçesi alınmasını sert sözlerle kınadı.

Ekonomide Acı Tablo: “Mehmet Şimşek Darbenin Finansörüdür”

Ekonomi politikaları üzerinden Mehmet Şimşek’i sert bir dille eleştiren Özel, “55 milyar dolar bu darbe girişimine harcandı. Mehmet Şimşek bu parayı ekonomiyi değil, siyasi hesapları kurtarmak için harcadı. Bu darbenin finansörüdür” dedi. “İstifa ederek kaçamazsın. Nereye gidersen seni teşhir edeceğim” ifadelerini kullandı.

Kanal İstanbul, Konutlar ve Katar Vurgusu: “Bu Arsaları Kimlere Söz Verdin?”

Kanal İstanbul projesi üzerinden iktidarı hedef alan Özel, yapılan 24 bin konutun mahkeme kararıyla iptal edilen planlara dayandığını belirterek, “Kime vereceksin bu konutları? Katar’ın hangi garibanına söz verdin?” diye sordu. Konutların yapıldığı arazilerde defalarca el değiştiren tapuların peşine düşeceklerini söyledi.

Kıbrıs ve Filistin: “Kırmızı Çizgimizdir”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne karşı izlenen dış politika hakkında da konuşan Özel, “Türk devletleri Güney Kıbrıs’ı tanıyor, Kuzey’i işgalci sayıyor. Bu, Türkiye’nin dış politikada iflasıdır” dedi. Trump’ın Gazze’ye ilişkin sözleri içinse “Bu sadece soykırım değil, aynı zamanda bir tehcirdir. Sessizlik ihanettir” dedi.

Kaset Skandalı ve Sessiz Büyükelçi Krizi

Halil Falyalı cinayetiyle bağlantılı olduğu öne sürülen kaset skandalına değinen Özel, Erdoğan’ın Kıbrıs’a büyükelçi olarak atayıp sonrasında apar topar görevden aldığı Yasin Ekrem Serim hakkında cevap verilmemesini eleştirdi. “Bu kasetlerde kimin ismi geçiyorsa, açıklayın. Yoksa herkes zan altında kalır” dedi.

Tutuklu Genç Esila’nın Hikayesi: “Günahı Neyse Bana Yazın”

22 yaşındaki genç fotoğraf sanatçısı Esila’nın cezaevinde olmasına da tepki gösteren Özel, “Diktatör Erdoğan yazılı bir pankart tuttuğu için içeride. Bırakın Esila’yı, ne cezası varsa bana yazın” dedi. Esila’nın yurt dışında bursla okuduğunu, çalışarak geçindiğini, ama Türkiye’ye geldiği gün tutuklandığını anlattı.

Deprem Gerçeği ve Çözüm Çağrısı: “Siyasi Çatışmadan Çıkaralım”

İstanbul’da 6.2 büyüklüğünde yaşanan depremi hatırlatan Özel, “Bu mesele siyaset üstüdür. Deprem Bakanlığı kurulsun. Tüm partilerden liyakatli temsilcilerle risk alalım, sorumluluğu paylaşalım” dedi.

Diploma Krizi ve Saraçhane Direnişi: “Gençliğimiz Var, Direniyoruz”

Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali davasına da değinen Özel, Saraçhane’de başlayan mücadelenin sürdüğünü ifade etti. “Bu meydanı kayyıma teslim etmedik, etmeyeceğiz. Beyazıt Meydanı’nda olacağız, teslim olmayacağız” dedi.

 “Milletin Yanındayız, Gölgelerden Korkmayız”

Özgür Özel konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
“Biz milletin yanındayız. Gölge oyunlarından, tehditlerden korkmuyoruz. Gazi’nin emanetine, sandığa ve demokrasiye sahip çıkıyoruz. Darbeye direniyor, iktidara yürüyoruz.”

HABER: EMRAH ÖZTÜRK

BEYLİKDÜZÜ-AK Parti Beylikdüzü İlçe Başkanı Ömer Çolak, üniversite diploması olmadığı gerekçesiyle görevden alındı.

AK Parti Beylikdüzü Teşkilatı'nda beklenmedik bir görev değişikliği yaşandı. Uzun süredir ilçe başkanlığı görevini yürüten Ömer Çolak, AK Parti Genel Merkezi'nin kararıyla görevden alındı. Görevden alınma gerekçesi olarak Çolak’ın üniversite diplomasına sahip olmaması gösterildi.

Son dönemde siyasetçilerin eğitim durumları kamuoyunda tartışma konusu olurken, bu kez AK Parti cephesinden dikkat çeken bir adım geldi. Parti kaynaklarından edinilen bilgilere göre, özellikle muhalefet yönetimindeki ilçelerde görev yapan ilçe başkanlarında üniversite mezunu olma şartı aranıyor. Bu çerçevede yapılan değerlendirme sonucunda, sadece lise mezunu olan Çolak’ın görevine son verildiği belirtildi.

Görevden alma kararının, kısa süre önce AK Parti İstanbul İl yöneticilerinin katıldığı Beylikdüzü ilçe binasındaki toplantıda Ömer Çolak’a iletildiği öğrenildi.