Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, ülkedeki yargı süreçlerinin siyasi çekişmeler için kullanıldığına dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu. Baş, Türkiye'deki dosyaların çoğunun siyasi bir hesaplaşma aracı olarak görüldüğüne ve bu nedenle adil bir yargı sürecinin sağlanamadığına işaret etti.

BTP Lideri Hüseyin Baş'tan Çarpıcı İddia: "Siyaset Cinayet Dosyalarını Hesaplaşma İçin Kullanıyor!"

BTP Genel Başkanı, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, Yargıtay Başkanlığı seçiminde yaşananları örnek göstererek, siyasetin çekişmelerin ne kadar derin olduğunu ifade etti. Seçimin tıkanma noktasında olduğu Yargıtay'da, 36. turunda bir adayın beklenmedik bir şekilde çekilmesi ile ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu.

Yargıtay Seçimleri ve İddiaların Gölgeleri

Adaylıktan çekilen ismin, MHP ile yakın ilişkileri olduğu ve Cumhurbaşkanı ile MHP lideri arasındaki görüşmenin hemen ardından yarıştan çekilmesi, Baş tarafından manidar bulundu. Hüseyin Baş, açıklamalarına şu şekilde devam etti: "Bu adayın MHP'ye yakın bir aday olduğu adliye çevrelerinde konuşulan bir durum. Ve bu görüşmenin hemen arkasından aday yarıştan çekiliyor ve 36. turda Yargıtay Başkanı'nın seçilmesinin önü açılıyor."
Sinan Ateş Dosyası ve Yargının Kırılgan Yüzü

Hüseyin Baş, Sinan Ateş suikastı dosyasına da dikkat çekerek, bunun yargı üzerinde baskı kurmak için kullanıldığına ve bu baskının doğrudan yargıya yönelik olmadığını, siyasi bir amaç taşıdığına vurgu yaptı. Baş ayrıca bu tür dosyaların yönünün, siyasi isteklere göre değiştirilebileceği konusunda uyarıda bulundu.

TBMM Gündemindeki Yargı Paketi ve Etki Ajanlığı Suçu

BTP Genel Başkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine gelecek olan 9. yargı paketine de değinerek etki ajanlığı suçu ve bunun getirebileceği olumsuz sonuçları eleştirdi. Yaptığı detaylı değerlendirmelerde Hüseyin Baş, paketin hükümetin muhaliflere karşı kullanabileceği yeni bir araç olabileceğini ve siyasetin büyük oranda bu tür tartışmalı araçlar üzerine kurulu olduğunu belirtti. Etki ajanlığı suçunun, yargı paketine eklenmesinin vatandaşların ifade özgürlüğünü tehdit edeceğine dikkat çekerek, bu durumun hukuki, siyasi veya insani olarak kabul edilemez olduğunun altını çizdi.