23-24 Ekim 2024 tarihlerinde gerçekleşen oturumlarda değerlendirilen Türkiye raporuna göre, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi için kapsamlı yasal ve politik reformların gerekliliğine dikkat çekildi. Aile içi şiddet ve "namus suçları" gibi konuları da içeren şiddet vakalarının etkin biçimde ele alınması ve bu alanda daha güçlü düzenlemeler yapılması gerektiği vurgulandı.

Komite ayrıca kuvvetler ayrılığı ilkesine bağlı kalmanın önemini belirterek, Türkiye’nin yargı bağımsızlığını güvence altına alması ve yargının tarafsızlığını korumak adına mevzuatında iyileştirmeler yapması gerektiğini ifade etti. Özellikle 2017 yılında gerçekleştirilen anayasal değişikliklerin yürütmenin yetkilerini aşırı artırdığına dikkat çeken Komite, bağımsız yargının önemine işaret etti.

Komite, LGBTQ bireyler, engelli vatandaşlar ve Kürt toplumu gibi çeşitli grupların tam koruma altında olmadığını belirterek, ayrımcılığı yasaklayan kapsamlı bir yasal çerçevenin gerekliliğine de dikkat çekti. Bunun yanı sıra, terörle ilgili suçların geniş yorumlanmasının kötüye kullanım riskini artırdığına işaret eden Komite, bu yasaların netleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye'de ifade özgürlüğü, barışçıl toplantı hakkı ve yargı bağımsızlığı konularında iyileştirmeler yapılması gerektiğine dikkat çeken BM, zorunlu askerlikte vicdani ret hakkının tanınması ve adil yargılanma hakkının güvence altına alınması gibi konularda da çağrıda bulundu.