TELE1 ekranlarında Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu "Gündem Özel" programına konuk olan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, ilçeye dair vaatlerini anlatarak en büyük hedefinin Esenyurt'u 21. yüzyıla hazır hale getirmek olduğunu söyledi.

Başkan Özer Tele1'de Konuştu: Esenyurt’u 21. Yüzyıla Hazır Hale Getirmemiz Gerekiyor

Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer TELE1'de Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu "Gündem Özel" programına konuk oldu. Programda ilçedeki sorunlardan ve bu sorunlara çözüm olacak projelerinden bahseden Başkan Özer, "Esenyurt Türkiye'nin en büyük ilçesi. Enlerin şehri. Sorunları olan bir ilçe. Aynı zamanda güçlü yanları olan da bir ilçe. Mesela çarpık ve hızlı kentleşmenin en yoğun yaşandığı bir yer. Ulaşımla, eğitimle, sağlıkla ilgili sorunlarımız var. Daha kötüsü bağımlılıkla ilgili sorunlarımız var. Depreme hazırlıkla ilgili sorunlarımız var. Esenyurt'ta deprem toplanma alanları da biraz betona kurban edilmiş. Kişi başına düşen yeşil alan 10 bin metrekareyken Esenyurt'ta 72 santimetrekarenin altına düşmüş durumda. Kısa sürede bu sorunlarla ilgili projelerimizi hayata geçireceğiz" dedi.



"Esenyurt'u barış ve kardeşlik şehri haline getireceğiz"


Sorunların çözümü için seçim sürecinde üç tane önemli hedef koyduğunu ve bu hedefleri inşa edecek projelerinin olduğunu ifade eden Başkan Özer şöyle konuştu: "Birincisi Esenyurt bir kültürler mozaiği. 81 ilden göç ederek gelenlerin oluşturduğu bir şehir. Yüzden fazla dilin konuşulduğu bir şehir. Bir medeniyetler bileşkesi, kültürü yaratabiliriz. En birinci üstünde durduğum şey burayı bir barış ve kardeşlik şehri haline getirmek. Bir kaynaşma yaratmak. Kentlileşmeyi sağlamak. İkinci önemli husus da Esenyurt büyük bir şehir olmasına rağmen hem alt yapı hem üst yapı sorunları olan bir yer. Bizim aynı zamanda Esenyurt'u 21. yüzyıla hazır hale getirmemiz gerekiyor. Üçüncüsü de negatifleri de bol olan bir yer. Gerek uyuşturucu, gerek kadın cinayetlerinin yaşandığı bir yer. Güvenlik sorununun yaşandığı şekilde bir algı var. Bu algı 'Esencılıs' diye birtakım isimlerle algılanıyor. Esenyurtlu, bir Kadıköylü gibi 'Ben Esenyurtluyum' diyemiyor. Üçüncü hedefimiz de 5 yılın sonunda bir Esenyurtlunun gururla 'Ben Esenyurtluyum!' diyebileceği bir şehir haline getirebilmektir."


"Projelerimizi halkla müzakere edeceğiz"


Seçim sürecinde vadedilen projeleri öncelik sırasına göre hayata geçireceklerini ifade eden Başkan Özer, "Şimdi bu hedeflere ulaştıracak projeler inşa etmemiz gerekir. Bizim bu anlamda projelerimiz var idi. Ama bu projeleri yeniden halkla müzakere edeceğiz. Bir proje havuzu oluşturacağız. Öncelik sırasına göre öne alarak peyderpey hayata geçireceğiz.  Ayrıca bu projeleri o hedeflere ulaştıracak kadroları oluşturacağız. Başarılı olmak istiyorsanız doğru adamı doğru işle buluşturmanız ve aynı zamanda denetlenebilirliği bir tarz haline getirmeniz gerekir. Bu aynı zamanda demokrasinin de bir kuralıdır" diye konuştu.



"Sosyal belediyeciliğe önem vereceğiz"


Esenyurt'ta sosyal belediyeciliğe önem verilmesi gerektiğini belirten Başkan Özer, taban ittifakı nasıl kuruldu sorusuna şöyle cevap verdi: "Biz geldiğimizde Esenyurt halkı ile bir buluşma gerçekleştirdik. Kendimizi, projelerimizi tanıttık. Zaten ben Esenyurt'a yabancı değilim. Esenyurt halkı bizi bağrına bastı. Bizimle ilgili çok kara propagandalar yapıldı. Ancak halk bunlara itibar etmedi. Bizi sevdi, kucakladı. Bizde halkımızı sevdik, kucakladık ve 10,50 puanla halk sözünü söyledi, bize kazandırdı. Bu çerçeve içerisinde de biz orada bir kent uzlaşısı gerçekleştirdik. DEM tabanından da oy aldık. AK Parti'den de oy aldık. 47 bin farkla seçimi göğüsledik. Burada iki şeyin altını çizmek istiyorum. Biri sosyal belediyecilik, diğeri de 2028'e giden yolda ne olacak ne bitecek. Son yıllarda özellikle bu neoliberal politikalar sonucunda devlet ekonomiden el çekti. Böyle olunca sosyal devlet zayıfladı. Sosyal devleti sadece sadaka devletine dönüştürdüler. Oysa Esenyurt'ta bizim güçlü bir yanımız var. Üretim yanımız var. Bir de zayıf yanımız var. Yoksulu çok olan bir yeriz. Nüfusumuz da çok. Bizim sosyal belediyeciliğe önem vermemiz lazım. Devletin aslında bıraktığı boşluğu belediyeler ikame edebilir. AK Parti'ye buradan da bir mesaj verildi. İkinci olmasının nedeni artık zam politikasının çekilmez boyutlara ulaşmasının çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Aç insan, kızgın insandır. Bu insanları görmezden gelemezsiniz."


"Geriatri merkezleri yapacağız"


Yaşlı nüfusunun yoğun olduğu ilçede daha önce onlarla ilgili bir çalışma yapılmamasını eleştiren Başkan Özer, ilçeye bir Yaşlı Bakım Merkezi kazandıracaklarını ifade etti. Başkan Özer, "Nüfusumuzun yüzde 15'i emekli ama emeklilerle ilgili hiçbir şey yapılmamış. Hükümet zaten bir şey yapmıyor. Sırf emeklilerle ilgili bir miting yaptım. On tane proje açıkladım. Örneğin emeklilerin kendi hayatlarını idame edebilecekleri yaşam alanları yapacağız. Yaşlılarımıza geriatri merkezleri yapmayı planlıyoruz. Kendi emeklisine, yaşlısına saygı duymayan bir toplumun geleceği olamaz. Kadınlar bizim için son derece önemli. Esenyurt kadınla var olacak diyoruz. Kadın varsa hayat vardır. Kadınların kendilerini gerçekleştireceği olanaklar geliştireceğiz. Esenyurt'ta Türkiye'nin gayrisafi milli hasılasının yüzde 6'sı üretiliyor. Türkiye'de çok az yere nasip olan bir şeydir. Biz eğer burada katma değeri yüksek bir üretime geçersek ve bu kalkınmayı tabana yayabilirsek orada hem yoksulluğu bitirebiliriz hem de toplumsal barışı yaratabiliriz" şeklinde konuştu.


"İlçedeki yoksulluğu giderebiliriz"


Esenyurt'ta çok iyi yetişmiş bir insan gücünün olduğunu söyleyen Başkan Özer şöyle devam etti: "Bir Matematik Köyü projem var. Benim idealim şu; burada neden bir silikon vadisi olmasın! Çünkü 3 bin tane fabrikamız var. Çok iyi yetişmiş bir insan gücü var. Bu güçlü yanımızı geliştirdiğimiz ve oradaki üretimi tabana da yaydığımız takdirde Esenyurt'taki bu yoksulluğu giderebiliriz. Çocuklarımız 60 kişilik sınıflarda okuyor. Ben bir eğitmenim. 60 kişilik sınıflarda bir şey çıkmaz. Koca Esenyurt'ta bir tek devlet hastanesi var. Bugüne kadar yöneticiler yatmış mı? İnsan kaynaklarını geliştirmediğiniz sürece bir yere gelemezsiniz. Çağımız kalkınma çağı. İnsanı değiştirmenin, dönüştürmenin yolu eğitimdir."


"Esenyurt'a yıllardır haksızlık yapılmış"


İlçedeki göçmen sorununa da değinen Başkan Özer, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile uyum içinde çalıştıklarını belirterek şunları söyledi: "Esenyurt'u alan Türkiye'yi alır.  700 bin civarında seçmenimiz var. 7 büyük şehirden büyük bir ilçeyiz. Biz Esenyurt'u kazandık, Ekrem Başkan İstanbul'u kazandı ve 2028'e kalmadan belki erken bir seçimle Türkiye artık yavaş yavaş bir değişim yoluna girdi. Zaten toplumda bu mesajı verdi. Bu gerçekleştiği takdirde Suriye başta olmak üzere Ortadoğu'da bir barışın ilan edilmesi lazım. Bu olduğu sürece Suriyeli sığınmacı kardeşlerimizi ülkelerine göndermeliyiz. Örneğin Esenyurt'ta 200 bin civarında sığınmacı ve göçmen var. Herhangi bir bedelde ödemiyorlar ama o kentin her türlü hiyerarşisine ortak oluyorlar. Üstelik de entegre olamıyorlar. Bunun çözüm yolu Suriye'de barışın sağlanması. Öte taraftan başka bir olayımız daha var: Hükümet biraz paraya sıkışınca vatandaşlığı parayla satmaya başladı. Bu işin en çok yapıldığı yerlerden biri de Esenyurt. Esenyurt'ta bir taraftan bu olmuş bir taraftan da 40 bin konut mağduru, imar ve tapu problemleri yaratılmış. Kent rantlarına insanı odağa koyan bir biçimde yaklaşmak yerine aç kurtlar gibi saldırarak adeta beton yığınları oluşturarak aslında bir haksızlık yapılmış. Bundan sonra Esenyurt'un sorunlarını Esenyurt halkıyla el ele vererek gönül gönüle birlikte çözeceğiz."