CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile yaptığı görüşmeye ilişkin; "Bu görüşmede umudumuzu büyüten en önemli haber; soyadı düzenlemesinin 9. Yargı Paketi’nden çıkarıldığına yönelik aldığımız bilgiydi. Son aldığımız habere göre de sanıyorum kadın örgütlerinin, kadınların, eşitlikçi erkeklerin bu konudaki sesleri duyulmuş. Bakanlık şimdi tekrar yeniden bir değerlendirme yapacak. Dolayısıyla umudumuz yüksek" dedi.

(ANKARA) -CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile yaptığı görüşmeye ilişkin; "Bu görüşmede umudumuzu büyüten en önemli haber; soyadı düzenlemesinin 9. Yargı Paketi’nden çıkarıldığına yönelik aldığımız bilgiydi. Son aldığımız habere göre de sanıyorum kadın örgütlerinin, kadınların, eşitlikçi erkeklerin bu konudaki sesleri duyulmuş. Bakanlık şimdi tekrar yeniden bir değerlendirme yapacak. Dolayısıyla umudumuz yüksek" dedi.
CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP Genel Merkezi'nde Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile yaptığı görüşmeye ilişkin basın toplantısı düzenledi. Görüşmede Bakan Göktaş'a 11 maddelik bir dosya sunduğunu belirten Nazlıaka, şöyle konuştu:
"Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında gerçekleşen görüşme sonrasında gölge bakanlarımız, bakanlarla bir araya gelmeye başladı. Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Gölge Bakan olarak ben de bakanlığın faaliyet alanlarına yönelik olarak partimizin politikaları, bakanlığın faaliyet alanı konusunda yaşanan bir takım sorunlar ve buna dair çözüm önerilerimizi iletmek üzere Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş ile bir araya geldim. Öncelikle Sayın Bakan'a misafirperverliği için çok teşekkür ediyorum. Kadın Kolları Genel Sekreterimiz Mehtap Yücel ile gittiğimiz görüşmede Sayın Bakan’a 11 maddeden oluşan geniş kapsamlı bir dosya sundum. Sayın Bakan sunduğum dosyayı inceleyeceğini hatta dosyadaki bazı sorulara yazılı cevap vereceğini iletti.
Bir saati aşan görüşmede Sayın Bakan ile şu başlıkları görüştük: Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele başlığının altında; İstanbul Sözleşmesi’ni, verilere ulaşma sorununu, kadın cinayetlerinin şüpheli ölüm adı altında gizlenmesini, deprem bölgesinde artan kadına yönelik şiddet vakalarını, KADES uygulamasındaki eksikleri, elektronik kelepçe sayısındaki yetersizliği, ŞÖNİM sayılarının artırılması gerektiğini ve budanmaya çalışılan 6284 sayılı kanunu konuşma imkanımız oldu. Sil baştan yazılamaya çalışılan Medeni Kanun hakkında konuştuk, 9. yargı paketi içerisindeki soyadı dayatmasını, kadın yoksulluğu ve sosyal desteklerdeki adaletsizlikleri dile getirdik. Çocuk hakları başlığı altında; çocuk işçileri, eğitim dışına itilen çocukları, karma eğitim tartışmasını, devlet korumasındaki çocukları, erken yaşta zorla evlilikleri, depremdeki kayıp çocuklar konusunu anlattık. Engelliler, şehit yakınları ve gaziler ile Romanların yaşadığı hak mağduriyetlerini ve çözüm önerilerimizi sunduk. Bakanlığın tarikat ve cemaatlerle imzaladığı birtakım protokoller var. Bu protokoller hakkında geniş kapsamlı bilgi talep ettik. Verimli, yapıcı bir sohbet oldu.
"Bakanlık yeniden bir değerlendirme yapacak"
En sonda söyleyeceğimizi en başta söyleyeyim. Bu görüşmede umudumuzu büyüten en önemli haber, soyadı düzenlemesinin 9. yargı paketinden çıkarıldığına yönelik aldığımız bilgiydi. Son aldığımız habere göre de sanıyorum kadın örgütlerinin, kadınların, eşitlikçi erkeklerin bu konudaki sesleri duyulmuş. Bakanlık şimdi tekrar yeniden bir değerlendirme yapacak. Dolayısıyla umudumuz yüksek. Sizlerin de çok iyi bildiği üzere uzun zamandır 9. yargı paketi ülke gündemini meşgul ediyor. Partimizin Meclis Grubu, özellikle de Adalet ve KEFEK komisyonu üyesi olan milletvekillerimiz, Türkiye kadın hareketi, bu sürecin içinde yer alan eşitlikçi erkekler ve benzer görüşü paylaşan diğer siyasi partiler bu süreçte net tavır aldı, itirazlarını dile getirdi. Kadın örgütleri basın açıklamaları yaparak Anayasa Mahkemesi kararına uyulması çağrısı yaptı. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel grup konuşmasında ve kamuoyuna yaptığı açıklamalarda 'hangi soyadını kullanacağına kadınlar karar versin' dedi. Dolayısıyla süreç henüz kesinleşmiş olmamakla birlikte bu süreçte grup başkanvekillerimiz ve milletvekillerimiz sabaha kadar süren komisyon toplantılarında soyadı dayatmasına 'hayır' dediler. Emeği geçen herkese binlerce teşekkür ederiz.
"İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe konulması talebimizi ilettim"
Sayın Bakan ile tüm kırılgan grupların güçlendirilmesi konusunda da konuştuk. Kadına yönelik şiddet vakaları konusu gündeme geldiğinde Sayın Bakan da her cinayet ve şiddet vakasının kendileri için çok önemli olduğunu bildirdi. Amaçlarının topyekûn bir mücadele ile kadına yönelik şiddeti sıfırlamak olduğunu vurguladı. Kendisinin de bizzat Belçika’da bir kadın cinayetine tanıklık ettiğini söyledi. Sayın Bakanı bu konuda samimi ve kararlı buldum. Önceki Bakan’ın 'şiddeti tolere edilebilir' bulduğunu anımsayınca, Sayın Göktaş’ın şiddete sıfır tolerans yaklaşımını önemsedim. Bu konuda verileri kendisine sunduğumda Sayın Bakan her türlü katkıya açık olduğunu ifade etti. Türkiye’deki kadın örgütleriyle yakın temasta olduğumuzu, bu görüşme öncesi onların görüşlerini aldığımızı belirttim ve İstanbul Sözleşmesi’nin ne kadar vazgeçilmez olduğuna değindim. Kendi alanında altın standart niteliğinde olan bir sözleşme olduğunu, kadınların can simidi olduğunu vurguladım. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediğimizi ve Sözleşme’nin yeniden yürürlüğe konulması talebimizi ilettim.
"Bakan Yerlikaya’nın belirttiği kadın cinayeti verileri ile platformun verileri arasında uçurum olduğunu dile getirdim"
Türkiye kadın hareketinin ve bizlerin çokça altını çizdiği gibi; şeffaf ve hesap verilebilirliğe dayalı bir veri akışı olmadığını, tespit olmadan çözüm üretilemeyeceğini söyledim. Görüşmeye katılan Kadının Statüsü Genel Müdürü Sayın Süreyya Erkan, veri ve istatistik için koordinasyon kurulu kurulduğunu söyledi. Ben verileri Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan aldığımızı, onların basına yansıyan haberlerden isim isim çetele tuttuğunu, Bakanlığın bu konuda eksikliğinin olduğunu belirttim. KEFEK Komisyonu’nda, İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya’nın belirttiği kadın cinayeti verileri ile platformun verileri arasında uçurum olduğunu dile getirdim. Ayrıca şüpheli ölüm adı altında kadın cinayetlerinin üzerinin örtülmeye çalışıldığına da değinerek, üzerine gidildiğinde şüpheli ölüm vakalarının cinayet olduğunun ortaya çıktığını anlattım. Bu vakaların üzerine gidilmesini talep ettim. Günde kaç kadının katledildiğini, cinayete kurban giden kadınların kaçının önceden yargıdan medet umduğunu, kaçının uzaklaştırma kararı olan erkek tarafından öldürüldüğünü sordum. Bakanlığın Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Sayın Özge Aydiş, soruşturma aşaması tamamlanmadan kadın cinayeti olarak tanımlamadıklarını bildirdi. Ben de soruşturması tamamlanıp üzeri kapatılan vakaları kastettiğimi söyledim. Bu konuda Bakanlık yetkililerinin de hassasiyet göstereceklerine inanıyorum.
"60 binden fazla 6284 kapsamında takip edilen dosya olduğu bilgisi verildi"
6284 sayılı kanunun etkin uygulanmaması nedeniyle suç duyurusunda bulunan kadınların karakolda şiddet uygulayan kişiyle uzlaştırılıp şiddet sarmalına mahkum edildiğini anlattım. Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin feshinden sonra bu tablonun arttığı bilgisini paylaştım. 60 binden fazla 6284 kapsamında takip edilen dosya olduğu bilgisi verildi. Bakanlık yetkilileri şüpheli ölüm vakalarının dosyalarına müdahil olduklarını kaydetti. Ayşe Tuba Arslan’ın 23 kez suç duyurusunda bulunduğunu ve göz göre göre öldürüldüğünü hatırlattım. Bakanlık yetkilileri bu vakaların bir daha yaşanmaması için çalışıldığını söyledi. Emniyet mensuplarına verilecek toplumsal cinsiyet eşitliği eğitiminin önemine değindiğimde, Sayın Bakan jandarmanın farkındalık çalışması yaptığından bahsetti. Sayın Bakan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili Avrupa’da da pek çok ülkede geri çekilmeler olduğunu ancak sözleşmenin kıymetli bir alt yapısı olduğunu, 6284’ün ise dünyada eşi benzeri olmayan bir yasa olduğunu bildirdi. Öncelikle şunu belirtelim; Erdoğan sözleşmeyi 2021’de feshetti. 2023 ise Avrupa Parlamentosu birlik genelinde İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını kabul etti. Yani Sözleşmeye olan destek her geçen gün artıyor. Gelişmiş ülkeler sözleşmenin önemini kavrarken, ülkemiz 3 kez boş diyerek sözleşmeden çıkıyor.
6284 nolu yasaya gelince; o dönemde milletvekili olduğumu, bu yasanın geçmesinde benim de emeğim olduğunu belirttim. Ancak komisyondan geçen yasanın adının Genel Kurul’a indirilirken adının değiştiğini ve ‘Kadına Yönelik Şiddet Sözleşmesi’ yerine ‘Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi’ olduğunu hatırlattım. Böylece kadını aile içinde eriten bir anlayışın pekiştirildiğini, kadın şiddet görse de kol kırılır yen içinde kalır, önemli olan ailenin korunmasıdır mesajı verildiğini ifade ettim. Aile bütünlüğünün elbette önemli olduğunu söylediğimde Sayın Bakan sağlıklı aileler eklemesi vurgusu yaptı. Sayın Bakan sağlıklı aileleri korumak istediklerini, kadını güçlendirmek için eylem planları olduğunu söyleyerek, keşke vakaları sıfırlayabilsek ifadesini kullandı. Kadının birey olarak güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdiğimde, Bakanlık yetkilileri bu konudaki çalışmaların hızlandırıldığını söyledi. Sayın Bakan da kadınların istihdamda güçlendirilmesi ve kendi ayaklarının üzerinde durması için farkındalık çalışması yürüttüklerini ekledi.
"Bu konuda farklı düşünüyoruz"
YaşamHak projemiz kapsamında hayata geçirdiğimiz 444 82 85 numaralı ALO Şiddet hattımızın deprem bölgesindeki mağdur kadınlar tarafından çok arandığını ve bu şikayetleri kendilerine iletmek istediğimizi söyledim. Sayın Bakan da uluslararası kurumlarla çalışmalar yürüttüklerini ve sadece deprem bölgesi değil şikayet vakalarının kendilerine iletilmesini ve önleyici tedbir almayı istediklerini belirtti. Deprem bölgesindeki sorunları da ilettim. Sayın Bakan’a KADES uygulamasını önemli bulduğumuzu belirterek akıllı telefon kullanım ve internete erişimde yaşanan sıkıntıları aktardım. Emniyet verilerini paylaşarak başvuru sayısına rağmen elektronik kelepçe sayısının yetersizliğini dile getirdiğimde 744 vakanın elektronik kelepçe ile aktif takipte olduğu bildirildi. ŞÖNİM’lerin sayısının yetersiz olduğunun altını çizdiğimde 82 ŞÖNİM olduğu ve altı tane daha açılacağı belirtildi. Bu sayının da yetersiz olduğunu ilettim. Ayrıca terminoloji olarak konukevi ifadesinin doğru olmadığını sığınma evi ya da sığınak ifadesinin kullanılması gerektiğini kaydettim. Bu konuda farklı düşünüyoruz.
"Yazılı olarak daha detaylı yanıt verecekler"
Yoksulluktan en fazla kırılgan gruplar zarar görüyor. Mart 2024’te BM Kadının Statüsü Komisyonu ortak bir karara imza attı. Buna göre haneye değil kişiye dayalı veri sistemine geçilmesi gerekiyor. Kadın yoksulluğunun tespit edilmesi açısından bu çalışmayı çok önemsiyoruz. Bir haneye asgari ücret tutarında gelir girebilir ancak kadının payına 17 bin TL’den 17 lira bile düşmeyebilir. O nedenle bu konuda gerekli çalışmalara başlanıp başlanılmadığını sordum. Ayrıca vergi adaletinde kadın yoksulluğuna yönelik ne gibi çalışmalar yapıldığını da öğrenmek istedim.
Bakanlık bütçesinde önceliğin kadının güçlendirilmesine değil, ailenin güçlendirilmesine verildiğini söyledim. Bütçede kadınların güçlendirilmesi için ayrılan payın sadece binde 8.6 oranında olduğunu ifade ettim. Sayın Bakan, bu oranın yükseltildiğini söyleyerek, yükseliş oranını yazılı olarak ileteceğini söyledi.
Ayrıca, Mayıs 2024’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla çıkan genelgeyi sordum. 'Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi'ne yönelik olan bu genelgeye göre, bir koordinasyon kurulu kurulacak ve kurul aileye yönelik sorunların tespitini yapacak ve çözüm önerileri geliştirecekti. Bu genelgeye baktığımızda paralel bir bakanlık kuruluyor algısına kapıldık. Bakanlığın 81 ilde şubeleri, müdürlükleri varken bu genelge ile ne planlandığını öğrenmek istedim. Sayın Bakan, kendi başkanlıkları altında Adalet, İçişleri, Milli Eğitim, Sağlık Bakanlığı gibi bakanlıkların bakan yardımcılarının katılacağı bir koordinasyon yürütüleceğini iletti. Bu konuda yazılı olarak daha detaylı yanıt vereceklerini söyledi.
Son olarak, Bakanlığın birçok cemaat ve tarikata bağlı derneklerle protokol imzalamaya devam ettiğini basına yansıyan haberlerden takip ettiğimizi ilettim. Nur Cemaati’ne bağlı Hayrat İnsani Yardım Derneği arasında imzalanan protokolü, Menzil Cemaati’ne bağlı Beşir Derneği ile yapılan protokolü hatırlattım. Protokole göre, Beşir Derneği’nin çocuk evleri açma yetkisi olduğunu söyledim. 'Bakanlık neden kendi imkânlarıyla çocuk evleri açmıyor' diye sordum. Sayın Bakan bu konuyu araştıracağını söyledi.
"Önümüzdeki süreçte tekrar bir araya geleceğimizin sinyallerini aldım"
Özetlemek gerekirse birçok konunun gündeme getirildiği son derece verimli, samimi ve açık bir görüşmeydi. Ben bu karşılıklı iletişimi çok değerli buldum. Önümüzdeki süreçte tekrar bir araya geleceğimizin sinyallerini aldım, bunu da çok anlamlı buluyorum. Çünkü önemli olan ülke sorunlarının çözülmesi, önemli olan halkın sesine ses katmak. Bundan sonra yapılacak görüşmelerde özel dosyalar üzerinden giderek kırılgan grupların yaşadığı sorunların tek tek konuşulacağı nitelikte toplantılar yapılabilir."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
AK Partili Belediyelerde Eş Zamanlı Buluşma: Halkla 1. Yıl Değerlendirmesi

HABER/HASAN MESUT EKMEN
AK Partili belediyeler, yerel yönetimlerde geçen bir yılın ardından, halkla bütünleşen ve şeffaf yönetişim anlayışı çerçevesinde 19 Nisan Cumartesi günü anlamlı bir etkinliğe imza atacak.
AK Parti çatısı altındaki tüm belediyelerde eş zamanlı olarak düzenlenecek programda, belediye başkanları vatandaşlarla birebir buluşacak. Bu buluşmalarda, halkın soruları, önerileri ve talepleri doğrudan muhataplarına iletilecek.
Partiden yapılan açıklamada, bu buluşmaların “çözümün bir parçası olarak birlikte üretme” anlayışıyla şekilleneceği belirtildi. AK Partili belediyelerin hizmet odaklı çalışmalarını, 1 yılın sonunda halkla birlikte değerlendirecek olan başkanlar, yerel yönetimde katılımcı demokrasiye örnek teşkil edeceklerini vurguladı.
📍 Etkinlik Tarihi: 19 Nisan 2025, Cumartesi
📌 Yer: Tüm AK Partili Belediyeler
🗣 Katılımcılar: Belediye Başkanları ve Vatandaşlar
Yılmaz Tunç: "Adaletle Güçlenen İstikrarla Kalkınan Bir Türkiye Hedefliyoruz"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’nin adalet sistemi ve ekonomik kalkınması üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Tunç, “Adaletle güçlenen istikrarla kalkınan ve büyüyen bir Türkiye için çalışıyoruz” diyerek bakanlığının öncelikli hedeflerini net bir şekilde ortaya koydu. Bu vizyon doğrultusunda atılacak adımların ülke genelinde hukukun üstünlüğünün sağlanması ve ekonomik istikrarın desteklenmesi amacıyla hayata geçirileceği belirtildi.
Adalet Sistemindeki Reformlar
Bakan Tunç, adalet sisteminin etkinliğini artırmak için bir dizi reformun üzerinde çalışıldığını vurguladı. Bu reformların arasında duruşma süreçlerinin hızlandırılması, yargı personelinin eğitimi ve teknolojik altyapının güçlendirilmesi gibi önemli başlıklar yer alıyor. Özellikle son yıllarda mahkeme kararlarının icra edilmesindeki gecikmelerin önüne geçmek için yeni düzenlemeler yapıldığına dikkat çekildi.
Ekonomik Kalkınma ve Adaletin İlişkisi
Adalet Bakanı, adaletin ekonomik kalkınma ile doğrudan ilişkili olduğunu belirterek, şeffaf ve güvenilir bir hukuki zeminin yatırım ortamını iyileştireceğini ifade etti. Bu bağlamda, ticaretin kolaylaştırılması, sözleşmelerin ihlallerine karşı etkin koruma sağlanması ve fikri mülkiyet haklarının güvence altına alınmasının ekonomik büyüme için kritik öneme sahip olduğu vurgulandı.
Hukukun Üstünlüğü İlkesi
Tunç, bakanlık olarak hukukun üstünlüğü ilkesini her zaman ön planda tuttuklarını belirtti. Bu ilke çerçevesinde, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunması, yargı bağımsızlığının sağlanması ve adalete erişimin kolaylaştırılması gibi konularda hassasiyet gösterdiklerini ifade etti. Ayrıca, uluslararası hukuk normlarına uygun hareket ederek Türkiye’nin hukuki saygınlığını artırmayı hedeflediklerini söyledi.
Örnek Uygulamalar
Bakan Tunç'un açıklamalarına göre, adalet sistemini güçlendirmek için başlatılan bazı projeler şunlardır:
- Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri (AUÇY): Mahkemelerin yükünü hafifletmek ve uyuşmazlıkların daha hızlı çözülmesini sağlamak amacıyla AUÇY’nin yaygınlaştırılması.
- E Duruşma Sistemi: Duruşma süreçlerini dijitalleştirmek, şeffaflığı artırmak ve zamandan tasarruf sağlamak için e-duruşma sisteminin geliştirilmesi.
- Yargı Personeli Eğitimi: Hakimler, savcılar ve diğer yargı personelinin güncel hukuk mevzuatı ve yargılama teknikleri konusunda eğitilmesini sağlayacak programların düzenlenmesi.
Tunç, bu projelerin Türkiye’nin adalet sistemini daha etkin, verimli ve güvenilir hale getirmeyi amaçladığını belirtti.
İstanbul'da 3. Uluslararası Yeditepe Bienali Başladı

İstanbul'da 3. Uluslararası Yeditepe Bienali açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bienalin ülkemize ve kültür sanat camiasına hayırlar getirmesini diledi. Gelenekselleşen etkinlik, bu yıl 15 farklı ülkeden 263 sanatçının 215 eserine ev sahipliği yapıyor.
Bienalde Yer Alan Eserler
Yeditepe Bienali, geniş bir yelpazede sanatsal çalışmaya yer veriyor. Resim, heykel, seramik, gravür gibi farklı disiplinlerdeki eserler, sanatseverlerin ilgisini çekmeyi hedefliyor. Bienale katılan sanatçılar arasında Türkiye'den ve dünyadan önde gelen isimler bulunuyor.
Etkinlik 2 Ay Sürecek
Bienal kapsamında çeşitli yan etkinlikler de düzenlenecek. Sanatçı söyleşileri, atölye çalışmaları ve panel tartışmaları ile bienalin zengin içeriği daha da genişletiliyor. Bu etkinliklerin amacı, sanatseverlerle sanatçılar arasında etkileşim kurmak ve sanata olan ilgiyi artırmak.
2 ay boyunca sürecek bienal, İstanbul'un kültürel yaşamına önemli bir katkı sağlaması bekleniyor. Bienalin, yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi göreceği tahmin ediliyor. Etkinlik, sanatın evrenselliğini vurgularken, farklı kültürlerin etkileşimine de zemin hazırlıyor.
Çatalca Belediyesi, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü'nü Kutladı

Çatalca ilçesinde tarihi ve kültürel mirasın korunması amacıyla yapılan çalışmalarla bilinen Çatalca Belediyesi, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Açıklamada, ilçenin zengin tarihi dokusuna dikkat çekilerek, geçmişten günümüze uzanan mirası koruma ve gelecek nesillere aktarma çabalarının devam edeceği vurgulandı.
Çatalca'nın Tarihi Dokusu
Çatalca, İstanbul'a yakın konumu ve tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapması sebebiyle önemli bir kültürel mirasa sahip. İlçe sınırları içerisinde bulunan antik kalıntılar, tarihi camiler, kiliseler ve Osmanlı döneminden kalan eserler, Çatalca’nın geçmişine ışık tutuyor. Özellikle Çatalca Kalesi, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde stratejik öneme sahip olmuş ve günümüze kadar korunmuş önemli bir yapı olarak dikkat çekiyor.
Belediye'nin Miras Koruma Çalışmaları
Çatalca Belediyesi, tarihi yapıların restorasyonu ve bakımına büyük önem veriyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarla birçok tarihi eser restore edilerek turizme kazandırıldı. Bunlar arasında;
- Tarihi Çatalca Merkez Camii'nin minare onarımı
- Köy içindeki eski taş evlerin cephelerinin yenilenmesi
- Roma dönemine ait kalıntıların bulunduğu alanlarda arkeolojik kazı çalışmaları desteklenmesi
Geleceğe Yönelik Hedefler
Belediye yetkilileri, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü vesilesiyle yaptıkları açıklamada, kültürel mirasın korunması konusunda daha fazla adım atacaklarını belirtti. Çatalca'nın tarihi değerlerinin tanıtımı için çeşitli etkinliklerin düzenleneceği, yerel halkın ve turistlerin bu eserlere olan ilgisinin artırılmasının hedeflendiği ifade edildi. Ayrıca, genç nesillerin tarihi bilincini güçlendirmek amacıyla okullarda yönelik eğitim programlarının da planlandığı öğrenildi.
Çatalca Belediyesi'nin açıklaması, ilçenin tarihi ve kültürel mirasına verilen önemin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. İlçe sakinleri ise belediyenin bu çalışmalarını takdirle karşılıyor ve Çatalca’nın geçmişten günümüze taşıdığı değerlerin korunmasına destek veriyor.
Beylikdüzü Belediyesi'nden Genç Sporculara Destek

Beylikdüzü Belediyesi, genç sporcuların hayallerine ulaşmalarına destek olmak amacıyla düzenlediği Spor Akademileri Sınavlarına Hazırlık Kurslarına kayıtlar devam ediyor. Bu kurslar, spor alanında eğitim almak isteyen ve çeşitli üniversitelerin beden eğitimi öğretmenliği veya spor bilimleri bölümlerini hedefleyen öğrencilere yönelik kapsamlı bir hazırlık imkanı sunuyor.
Kursların İçeriği ve Hedef Kitle
Hazırlık kursları, sınavda başarıya ulaşmak için gerekli olan teorik bilgilerin yanı sıra pratik uygulamaları da içeriyor. Kurs programı; anatomi, fizyoloji, spor psikolojisi, antrenman metodları gibi konularda uzman eğitmenler tarafından veriliyor. Özellikle son yıllarda spor alanına olan ilgi ve üniversitelerin bu bölümlere olan talebi göz önünde bulundurulduğunda, kurslar öğrencilere önemli bir avantaj sağlıyor.
Kayıt İşlemleri ve İletişim Bilgileri
Kurslara kayıt yaptırmak isteyen adayların, 444 09 39 numaralı çağrı merkezinden 7948 nolu dahiliden bilgi alabileceği belirtildi. Kayıt sürecinde öğrencilerin, gerekli belgeleri hazırlamaları ve belirlenen tarihler arasında başvurularını tamamlamaları gerekiyor. Beylikdüzü Belediyesi yetkilileri, kursların kontenjanının sınırlı olduğunu ve başvuru yapacak adayların acele etmelerini tavsiye ediyor.
Beylikdüzü'nde Sporun Teşvik Edilmesi
Beylikdüzü Belediyesi, sporun teşvik edilmesi ve gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanması amacıyla çeşitli projeler yürütüyor. Bu kapsamda düzenlenen hazırlık kursları, öğrencilerin hem akademik başarılarını desteklemeyi hem de spor yeteneklerini geliştirmeyi amaçlıyor. Belediye tarafından hayata geçirilen bu tür çalışmalar, ilçe genelinde sporun daha geniş kitlelere ulaşmasına katkıda bulunuyor.
- Kurslar uzman eğitmenler tarafından veriliyor
- Sınav içeriğine uygun ders anlatımı yapılıyor
- Pratik uygulamalarla öğrencinin başarısı destekleniyor
İsrail'in Filistin Politikalarına Tepkiler Artıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Filistin topraklarında sürdürdüğü politikaları eleştirdi. Yaptığı açıklamada, yıllardır özgürlük, hak ve hukuktan bahsedenlerin, İsrail'in uyguladığı katliam politikası karşısında sessiz kaldığını belirtti. Bu durumun, uluslararası arenada çifte standartlara işaret ettiğini vurguladı.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Vurgusu
Erdoğan, açıklamasında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne atıfta bulunarak, bu beyannamenin prensiplerinin İsrail tarafından ihlal edildiğini savundu. Filistin topraklarında yaşanan olayların, temel insan haklarına aykırı olduğunu ve uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Batılı Devletlere Eleştiri
En ufak bir olayda ambargo uygulayan Batılı devletlerin, İsrail’e karşı neden aynı tavrı sergilemediği sorusunu yöneltti. Bu durumun, uluslararası ilişkilerdeki adaletsizliği gözler önüne çıkardığını belirtti. Uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri çerçevesinde, tüm ülkelerin eşit mesafede olması gerektiğinin altını çizdi.
Filistin'de Yaşanan Son Durum
Filistin topraklarında yaşanan gerginlikler son zamanlarda artış gösterdi. İsrail ordusunun düzenlediği operasyonlar ve Filistinlilerin tepkileri, bölgedeki durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Bu gelişmelerle birlikte uluslararası toplumdan gelen çağrılar, çatışmanın tırmanmasını engellemeye yönelik diplomatik çabaları içeriyor.
- İsrail'in Filistin politikalarına yönelik eleştiriler
- Uluslararası hukuk ihlalleri iddiaları
- Batılı devletlerin tutumu sorgulanıyor
ABD, Suriye'den Askerlerini Çekmeye Başladı

New York Times gazetesinin haberine göre ABD, Suriye’den yüzlerce askerini geri çekmeye başladı. Gazete, bu bilgiyi iki üst düzey ABD yetkilisine dayandırarak, Pentagon’un Suriye’nin kuzeydoğusundaki 8 üsten 3’ünü kapatmayı planladığını belirtti. Bu hamle, bölgedeki güvenlik dinamiklerini etkilemesi beklenen önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Geri Çekilmenin Kapsamı ve Detayları
ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı yaklaşık 2 bin askerden oluşuyor. Geri çekilme planı kapsamında, öncelikle kuzeydoğu bölgesindeki üslerin kapatılması hedefleniyor. Bu üsler, IŞİD ile mücadelede önemli bir rol oynadı ve bölgedeki Kürt güçlerine destek sağlıyordu. Yetkililer, geri çekilmenin kademeli olarak gerçekleşeceğini ve operasyonel ihtiyaçlara göre takvimin belirleneceğini ifade ediyorlar.
Geri Çekilme Kararının Ardındaki Nedenler
ABD'nin Suriye'den askerlerini çekme kararı, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle alındı. Bunlar arasında:
- IŞİD’in askeri olarak yenilmesi
- Bölgedeki istikrarsızlığın artması
- ABD’nin iç politik önceliklerinin değişmesi
yer alıyor. Birçok analist, bu kararın ABD'nin Suriye politikasında bir dönüm noktası olduğunu ve bölgedeki güç dengelerini değiştirebileceğini vurguluyor.
Bölgesel Etkiler ve Olası Senaryolar
ABD askerlerinin geri çekilmesi, Suriye’deki mevcut durumu karmaşıklaştırabilir. Özellikle Kürt grupların güvenliği konusunda endişeler artıyor. Geri çekilmenin ardından bölgede farklı aktörlerin güçlenmesi ve çatışmaların yeniden alevlenmesi riski bulunuyor. Uzmanlar, Türkiye'nin bu süreçte daha aktif bir rol oynayabileceğini belirtiyorlar. Ayrıca, Rusya ve İran’ın da Suriye’deki etkisini artırma potansiyeli değerlendiriliyor.
ABD’li yetkililer, geri çekilmenin IŞİD ile mücadeleyi zayıflatmayacağını, bölgedeki ortaklarla koordineli bir şekilde hareket edileceğini vurguluyor. Ancak, bu konuda henüz net bir strateji kamuoyuyla paylaşılmadı. Suriye'deki durumun gelişimi, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.
6 Farklı Organize Suç Örgütü Üyesi Operasyonla Çökertildi: 158 Şüpheli Yakalandı

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 6 farklı organize suç örgütüne yönelik eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Operasyonlarda toplam 158 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonların Adana, İstanbul, Antalya ve İzmir illerinde gerçekleştirildiği belirtildi.
Elebaşılardan Yurt Dışı Bağlantıları
Operasyonun merkezinde, farklı şehirlerde faaliyet gösteren organize suç örgütlerinin elebaşıları yer alıyor. Adana'da S.B., İstanbul'da H.Y. ve B.B., Antalya'da A.B., İzmir'de ise S.A.'nın yurt dışında olduğu ve U.G.’nin cezaevinde bulunduğu tespit edildi. Yurt dışından talimat verdiği iddia edilen bu elebaşlarının, Türkiye'deki suç faaliyetlerini yönettiği öne sürülüyor.
Operasyonların Kapsamı
Yapılan operasyonlar çerçevesinde çeşitli suç unsurlarına el konulduğu bildirildi. Bu kapsamda şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda uyuşturucu madde, silah, sahte belge ve nakit para ele geçirildi. Yetkililer, operasyonların organize suç örgütlerinin finans kaynaklarını kurutmaya yönelik olduğunu vurguladı.
Şüphelilerin Tutukluluk Durumu
Gözaltına alınan 158 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Şüphelilerden bir kısmının çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı, diğerlerinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. Operasyonun ardından bölgedeki güvenlik güçleri, organize suç örgütlerine yönelik takibini sürdürüyor.
Organize Suçla Mücadele Devam Edecek
İçişleri Bakanlığı yetkilileri, organize suçlarla mücadelede kararlılıkla devam edileceğini vurguladı. Vatandaşların huzur ve güvenliğini sağlamak amacıyla bu tür operasyonların sıklıkla gerçekleştirileceği belirtildi. Yetkililer ayrıca, organize suç örgütlerinin eylemlerine karışan herkesin adalet önüne çıkarılacağını ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanından Rusya-Ukrayna Savaşı İçin Zaman Uyarısı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın taraflarına ve Avrupa’ya “zamanlarının daraldığı” mesajını verdi. Yapılan açıklamada, savaşın sona erdirilmesinin mümkün olup olmadığının kısa sürede belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
Savaşın Sonu İçin Belirleyici Anlar
Rubio, "Savaşı sona erdirmenin mümkün olup olmadığını belirlememiz gerekiyor. Netleştirmek için birkaç günden bahsediyoruz," ifadelerini kullandı. Bu açıklama, savaşın seyrini değiştirebilecek kritik bir döneme girildiğine işaret ediyor. Diplomatik çabaların ve müzakerelerin bu kısa zaman dilimi içerisinde yoğunlaşması bekleniyor.
Alternatif Senaryo: Başkan Trump'a Dönüş
Rubio, savaşın sona erdirilmesinin mümkün olmadığı takdirde ise eski Başkan Donald Trump’ın devreye girebileceği sinyalini verdi. Bu durum, ABD dış politikasında olası bir değişikliğe ve yeni bir stratejiye işaret ediyor. Savaşın uzaması halinde, farklı aktörlerin arabuluculuk rolü üstlenmesi ihtimali gündeme gelebilir.
Avrupa'ya Yönelik Uyarı
Rubio’nun Avrupa’ya yönelik “zamanınız bitiyor” mesajı ise kıta üzerindeki güvenlik kaygılarını artırdı. Bu uyarı, Avrupa ülkelerinin enerji bağımlılığı ve savunma stratejileri konusunda daha hızlı adımlar atması gerektiğini gösteriyor. Avrupa'nın Rusya
- Savaşın sona erdirilmesi için birkaç günün belirleyici olacağı vurgulandı.
- Eski Başkan Trump’ın devreye girebileceği sinyali verildi.
- Avrupa'ya yönelik zaman uyarısı yapıldı.
Galatasaray'ın Bodrum FK Maçında Alman Hakem Görev Yapacak

Süper Lig’de heyecan devam ediyor. Galatasaray, deplasmanda karşılaşacağı Bodrum FK maçında hakem Markus Schmidt tarafından yönetilecek. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK), kritik mücadele için yapılan hakem atamasını duyurdu.
VAR Merkezi'nde Alman İsmi
Galatasaray’ın 2023 2024 sezonunda oynayacağı Bodrum FK karşılaşmasında, VAR merkezinde de Alman bir isim görev alacak. Bu durum, maçın hakem kararlarının daha yakından inceleneceği anlamına geliyor. MHK tarafından yapılan açıklamada, hakem Schmidt'in deneyimli ve uluslararası arenada da görev yapmış bir hakem olduğu vurgulandı.
Maç Öncesi Hazırlıklar
Galatasaray, Bodrum FK karşılaşması için hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. Teknik direktör yönetimindeki antrenmanlarda oyuncular, taktiksel çalışmalar yapıyor ve fiziksel olarak kendilerini geliştiriyor. Bodrum FK da kendi sahasında Galatasaray'ı ağırlamak için yoğun bir hazırlık süreci izliyor.
Süper Lig'de Hakem Uygulamaları
Son yıllarda Süper Lig’de hakem uygulamalarında VAR sistemi önemli bir rol oynuyor. Özellikle tartışmalı pozisyonlarda hakemlerin doğru kararlar vermesine yardımcı olan bu sistem, ligin kalitesini artırmayı hedefliyor. MHK, hakem atamalarını yaparken deneyimi ve performansı göz önünde bulunduruyor.
- Galatasaray, Süper Lig'de şu ana kadar oynadığı maçlarda başarılı bir performans sergiliyor.
- Bodrum FK ise ligdeki ilk sezonunda dikkat çekici sonuçlar elde etti.
- Hakem Markus Schmidt daha önce birçok önemli karşılaşmayı yönetti.
İlk Yorum yapan siz olun!