Aydın'ın Karacasu ilçesinde tarım arazilerinde dev yarıklar oluştu. Yetkililerin, ''doğal afet'' diyerek kendilerini geçiştirdiğini ileri süren arazi sahipleri ilgisizlikten yakındı. Mağdur vatandaşlardan Ahmet Dede, "Burada sadece benim arazimde 100 kadar incir, 30 kadar zeytin vardı. 3- 5 tanesi dışında hepsi toprak altında kaldı" dedi.

AYDIN KARACASU'DA TARIM ARAZİSİNDE ÇÖKME MEYDANA GELDİ

ÖZGÜR DEDEOLUK

Aydın'ın Karacasu ilçesinde tarım arazilerinde dev yarıklar oluştu. Yetkililerin, ''doğal afet'' diyerek kendilerini geçiştirdiğini ileri süren arazi sahipleri ilgisizlikten yakındı. Mağdur vatandaşlardan Ahmet Dede, "Burada sadece benim arazimde 100 kadar incir, 30 kadar zeytin vardı. 3- 5 tanesi dışında hepsi toprak altında kaldı" dedi.

Aydın'ın Karacasu ilçesinde geçtiğimiz yıl Temmuz ayında Yenice Mahallesinde meydana gelen ve toprağın yaklaşık 50 metre yola doğru kaydığı olayın boyutu 7 ayda daha da arttı. Arazi içinde de 8- 10 metre yüksekliği bulan dev yarıklar oluşurken vatandaşlar ilgisizlik yakındı. Olayın ilk gerçekleştiği gün 150'ye yakın incir ve zeytin ağacı kökünden sökülüp toprak altında kalırken bir bahçe evi de yıkılmıştı. Vatandaşlar yarıkların nedeninin Devlet Su İşleri'ne ait arığın bakımsız olması sebebiyle gerçekleştiğini iddia ediyor.

"GELECEĞİMİZ GİTTİ"

Belediyede su işlerinde çalıştığını, 3- 4 yıl önce emekli olduğunu ve bu ağaçları diktiğini ifade eden Ahmet Dede yaşanan durum karşısında büyük bir maddi zarara uğradıklarını söyledi. Bu arazilerin çocuklarının geleceği olduğunu ifade eden Dede, "Devlet Su İşleri Sulama arığından sızan su arazimize geliyordu. Cimer'e yazmamıza, Sulama Birliği'ni o kadar uyarmamıza rağmen bu su sızmaya devam etti. Aşırı su almasından dolayı arazi bu hale geldi. Burada sadece benim arazimde 100 kadar incir, 30 kadar zeytin vardı. 3- 5 tanesi dışında hepsi toprak altında kaldı. Daha sonra arığı tadilat tamirat yaptılar ama su hala kesilmedi. Suyu tutmaya devam ederlerse daha fazla göçme yapar. Bunun sorumlusunu bulamadık" dedi.

"BİR KİŞİ GELİP 'DERDİNİZ NEDİR' DEMEDİ"

Ahmet Dede, şunları kaydetti:

"Sulama Birliği, Köy Hizmetlerini sorumlu tutuyor ama Köy Hizmetleri diye bir şey kalmadı. Kimle muhatap olacağımızı bilemiyoruz. Biz su kullanırken parayı DSİ'ye yatırıyoruz ama DSİ'den bir sorumlu gelip de derdimizi dinlemedi. Kimse sorumluluk almadı. AFAD geldi bir tek. Onlardan da bir geri dönüş alamadım. Ziraat Odasına gittim, onlar da birşey söylemedi. Kaymakamlığa çıktım oradan da hiçbir öneri alamadım. 'Doğal afet' dediler geçtiler. İlçe Tarım Müdürlüğü'nden de bir netice alamadım. Mahkemeye davacı oldum. Hala keşfe gelinecek. Şuraya patlıcan, biber ekeyim diyorum ama ilk zamanlara göre arazi daha da kötü durumda. 4 bin 700 metrekare benim arazi var. Diğer bir vatandaşın arazi 6 bin 900 metrekare. Yan taraftaki 10 dönüm. Toplam 14 dekar yer etkilendi. 30 metreden fazla yola doğru kaydı. 7-8 metreyi bulan yarıklar oluştu. 10'dan fazla yerde bu yarıklar var."

"BURASI TRAKTÖR İŞLEYEN, OTOMOBİL GİREN BİR ARAZİYDİ"

Arazinin kullanılması mümkün olmadığını söyleyen Dede, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Olsaydı patlıcan, biber dikerdim. Burası traktörün aşağı yukarı işlediği, otomobilin girdiği bir araziydi. Şimdi yüksek gibi görülüyor ama normalde öyle değildi. 4 metreye 2 metre ev ve yine aynı ölçülerde balkon vardı. Yanında çam ağacı vardı. Hepsi komple aşağıya inmiş durumda. Bizim istediğimiz sorun şuradan kaynaklandı, sorumlu şunlar denmesi. Bu konu şu şekilde düzeltilecek, bunu yapın desin. Yani muhatap alınmak istiyoruz. AFAD'dan gelenler bile şaşırdı kaldı."

"GİTTİKÇE KÖTÜLEŞTİ"

Kemal Sönmez ise, "Bu yarık şikayetlere rağmen yapılmadı. Toprak kayması oluştu. İlk geldiğimizde bu kadar değildi. Zaman içinde daha kötü oldu. Alttan sızan sulardan mı oldu? Aklımıza o geliyor. Bize heyalan gibi doğal afet olduğunu söylediler ama o günlerde yağış yoktu. Günlük güneşlik bir havada böyle bir olay yaşandı" dedi.