Garantör ülkeler Türkiye, Rusya ve İran heyetlerinin katılımıyla düzenlenen Suriye konulu 21'nci Astana görüşmelerinin ardından yayınlanan ortak bildiride; "İran İslam Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti temsilcileri: Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumu ele almış ve bu bölgede sürekli güvenlik ve istikrarın ancak ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunması temelinde sağlanabileceği hususunda mutabık kalmışlardır. Terörle mücadele bahanesiyle gayrimeşru öz yönetim teşebbüsleri de dahil sahada yeni gerçeklikler oluşturma girişimlerini reddetmişlerdir. Suriye'nin birliğine zarar vermeyi amaçlayan ve sınır ötesi saldırılar ve Fırat'ın batısından sızmalar da dahil komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlerle mücadele konusundaki kararlılıklarını bir kez daha teyit etmişlerdir" denildi.

Garantör ülkeler Türkiye, Rusya ve İran heyetlerinin katılımıyla düzenlenen Suriye konulu 21'nci Astana görüşmelerinin ardından yayınlanan ortak bildiride; "İran İslam Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti temsilcileri: Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumu ele almış ve bu bölgede sürekli güvenlik ve istikrarın ancak ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunması temelinde sağlanabileceği hususunda mutabık kalmışlardır. Terörle mücadele bahanesiyle gayrimeşru öz yönetim teşebbüsleri de dahil sahada yeni gerçeklikler oluşturma girişimlerini reddetmişlerdir. Suriye'nin birliğine zarar vermeyi amaçlayan ve sınır ötesi saldırılar ve Fırat'ın batısından sızmalar da dahil komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlerle mücadele konusundaki kararlılıklarını bir kez daha teyit etmişlerdir" denildi.
Kazakistan’ın başkenti Astana'da 24-25 Ocak'ta, garantör ülkeler Türkiye, Rusya ve İran heyetlerinin katılımıyla düzenlenen Astana formatındaki Suriye konulu 21. Yüksek Düzeyli Toplantı'nın ardından ortak bildiri yayınlandı. Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız'ın başkanlığındaki heyetin katıldığı toplantıda kabul edilen bildiri şöyle:
"Astana Formatı'nın garantör ülkeleri olarak İran İslam Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti temsilcileri:
1. Son uluslararası ve bölgesel gelişmeleri değerlendirmiş ve Astana Süreci'nin Suriye krizinin kalıcı çözümündeki öncü rolünü vurgulamıştır.
2. Filistin-İsrail çatışmasının tırmanması Suriye'deki durum üzerindeki olumsuz etkilemiştir. Silahlı çatışmanın genişlemesinin ve bölgedeki diğer devletlerin çatışmaya sürüklenmesinin önlenmesinin önemi vurgulanmıştır.
Gazze'de yaşanan insani felaketten duyulan endişeyi dile getirmiş ve İsrail'in Filistinlilere yönelik acımasız saldırılarına son vermesi ve Gazze'ye insani yardım gönderilmesi gerektiğini vurgulamıştır. BM Genel Kurulu'nun derhal ateşkes ve tüm tarafların uluslararası hukuk çerçevesindeki yükümlülüklerine uymalarını talep eden kararının uygulanması çağrısında bulunmuştur.
3. Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile BM Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan sarsılmaz bağlılıklarını bir kez daha teyit etmiş ve bu ilkelere evrensel olarak saygı gösterilmesi ve uyulması gerektiğinin altını çizmiştir.
4. Terörle mücadele etmek, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin katılımıyla Suriyelilerin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönüşü için uygun ortamı yaratmak, siyasi süreci yeniden canlandırmak ve tüm Suriyelilere engelsiz insani yardım akışını sağlamak amacıyla Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin karşılıklı saygı, iyi niyet ve iyi komşuluk ilişkileri temelinde yeniden tesis edilmesine yönelik çabaların sürdürülmesinin önemini vurgulamıştır. Astana formatı garantörlerinin dörtlü format çerçevesinde bu yöndeki çabalarını memnuniyetle karşılamıştır.
5. Terörizmin tüm şekilleriyle ve tezahürleriyle mücadelede, Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne zarar vermeyi amaçlayan ve sınır ötesi saldırılar ve sızmalar dahil komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı durmada birlikte çalışmayı sürdürmekteki kararlılıklarını ifade etmişlerdir. Suriye'nin çeşitli bölgelerinde farklı isimler altında faaliyet gösteren terörist grupların ve onlara bağlı örgütlerin, sivil kayıplara neden olan ve sivil tesisleri hedef alan saldırılar da dahil olmak üzere, faaliyetlerini kınamıştır. Suriye'nin kuzeyiyle ilgili tüm düzenlemelerin tam olarak uygulanması gerektiğinin altını çizmiştir.
6. İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki durumu ayrıntılı olarak gözden geçirmiş ve İdlib'e ilişkin tüm anlaşmaların tam olarak uygulanması suretiyle sahada sükunetin korunması gerektiğinin altını çizmiştir. İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi içinde ve dışında sivillere tehdit oluşturan terörist grupların varlığı ve faaliyetlerinden duydukları ciddi endişeyi ifade etmişlerdir. İnsani durum da dâhil olmak üzere İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi ve çevresindeki durumun sürdürülebilir normalleşmenin sağlanması için daha fazla çaba sarf etme hususunda mutabık kalmışlardır.
7. Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumu ele almış ve bu bölgede sürekli güvenlik ve istikrarın ancak ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunması temelinde sağlanabileceği hususunda mutabık kalmışlardır. Terörle mücadele bahanesiyle gayrimeşru öz yönetim teşebbüsleri de dahil sahada yeni gerçeklikler oluşturma girişimlerini reddetmişlerdir. Suriye'nin birliğine zarar vermeyi amaçlayan ve sınır ötesi saldırılar ve Fırat'ın batısından sızmalar da dahil komşu ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlerle mücadele konusundaki kararlılıklarını bir kez daha teyit etmişlerdir.
Suriye'ye ait olması gereken petrol kaynaklarının yasa dışı yollarla ele geçirilmesine ve transfer edilmesine karşı olduklarını yinelemişlerdir. Uluslararası hukuku, uluslararası insani hukuku ve BM Tüzüğünü ihlal eden tüm tek taraflı yaptırımları ve Suriye'de ayrılıkçı gündemi kolaylaştırarak ülkeyi çöküşe götürebilecek belirli bölgelere ilişkin tek taraflı yaptırımları kınadılar.
Suriye'nin kuzeydoğusundaki gayrimeşru özerklik girişimleri de dahil olmak üzere, Suriye devletinin birliğine zarar veren terörizmi destekleyen ülkelerin faaliyetlerini kınamıştır.
Son zamanlarda bölgedeki Arap aşiretleriyle çatışmalara yol açan zorla silah altına alma, barışçıl gösterileri bastırma, eğitimde ayrımcı politikalar (uygulama), siyasal aktivistleri, gazetecileri ve hareket özgürlüğünü kısıtlanma dahil, Fırat'ın doğusundaki sivillere karşı ayrılıkçı grupların baskısının tüm türlerinden duyulan derin endişesini ifade etmişlerdir.
8. Herhangi bir ülkenin, etnik ve inanç gruplarının terörist ve ayrılıkçı isteklerini körükleme ve onlara silah sağlama çabalarını kınamıştır.
9. İsrail'in Suriye'deki tüm askeri saldırılarını kınamıştır. Bu eylemleri uluslararası hukukun, uluslararası insancıl hukukun, Suriye'nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün ihlali olarak değerlendirmiş, bölgede istikrarı bozucu ve gerilimi tırmandırıcı olarak kabul etmiş ve bu saldırıların durdurulması çağrısında bulunmuştur.
Başta BM Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 497 sayılı kararları olmak üzere Golan Tepeleri'nin işgalini reddeden ilgili BM kararlarının hükümleri de dahil olmak üzere evrensel olarak tanınan uluslararası hukuk kararlarına uyulması gerektiğini, özellikle de İsrail'in bu yöndeki karar ve eylemlerinin hükümsüz ve geçersiz olduğunu ve hiçbir hukuki etkisinin bulunmadığını teyit etmiştir.
10. Suriye'de askeri bir çözüm bulunamayacağına dair kanaatlerini ifade etmişler ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı Kararı doğrultusunda, Suriye'nin öncülüğü ve sahipliğinde, BM kolaylaştırıcılığında, uygulanabilir ve kalıcı bir siyasi sürecin ilerletilmesi yönündeki kararlılıklarını bir kez daha teyit etmişlerdir.
11. Soçi'deki Suriye Ulusal Diyalog Kongresi kararlarının uygulanması için Astana Formatı'nın garantör ülkelerinin kararlı katkılarıyla kurulan Suriye Anayasa Komitesi'nin Suriye'de siyasi çözümün desteklenmesindeki önemli rolünü vurgulamışlardır. Suriyeli tarafların yapıcı yaklaşımını temin ederken, Taslak Komisyonunun 9. turunu gerçekleştirmesi ve bir an önce çalışmalarına yeniden başlaması çağrısında bulunmuştur. Bu bağlamda, Komite'nin sürdürülebilir ve etkin çalışmasını sağlamak üzere, Komite'nin Suriyeli tarafları ve kolaylaştırıcı olarak BM Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen ile sürekli temas halinde olmak suretiyle Komite'nin çalışmalarını destekleme kararlılıklarını bir kez daha teyit etmişlerdir.
Anayasa Komitesi'nin faaliyetlerini bürokratik ve lojistik engeller olmaksızın sürdürmesi gerektiğini vurgulamıştır. Komite'nin engelsiz çalışması için gerekli tüm koşulların ivedilikle sağlanması çağrısında bulunmuşlardır.
Anayasa Komitesi'nin anayasa reformu hazırlama ve taslağını oluşturma görevini yerine getirebilmesi için çalışmalarında Görev Tanımına ve Temel Usul Kuralları'na uyması gerektiğine olan inançlarını ifade etmişlerdir.
12. Suriye'de 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen yıkıcı depremin sonuçlarıyla daha da ağırlaşan insani durumla ilgili ciddi endişelerini dile getirmişlerdir.
13. Uluslararası hukuk ve BM Genel Kurulu'nun 46/182 sayılı Kararı doğrultusunda Suriye'ye insani yardımın devam ettirilmesi ve arttırılmasının önemini vurgulamıştır. Bütçe kısıtlamaları nedeniyle BM Dünya Gıda Programı'nın yardım programlarındaki azalmadan kaynaklı artan gıda krizi riskini dikkate alarak tüm Suriyelilere insani yardım için yeterli bağış finansmanı sağlanması çağrısında bulunmuştur.
Suriye hükümetinin, BM insani yardım kuruluşlarının Suriye'nin kuzeybatı bölgelerindeki sivil halka yardım ulaştırmak için Türkiye ile Babülhava Sınır Kapısı'nı kullanma yetkisini 13 Ocak'tan 13 Temmuz'a Çobanbey (Al Rai) ve Öncüpınar (Babüsselam) sınır kapılarının kullanımının 13 Şubat'a kadar uzatılması kararını kaydetmişlerdir; Suriye'nin kuzeybatısına yönelik BM tarafından onaylanan tüm yöntemler vasıtasıyla tüm Suriyelilere insani yardımların kesintisiz olarak ulaştırılmaya devam edilmesinin önemini vurgulamışlardır.
Engellerin kaldırılması ve ayrımcılık, siyasileştirme veya önkoşullar olmaksızın ülke genelindeki tüm Suriyelilere yönelik insani yardımın arttırılması ihtiyacını vurgulamıştır.
14. Suriye'deki insani durumun iyileştirilmesine ve siyasi uzlaşının sağlanmasına katkıda bulunmak amacıyla , uluslararası topluma, BM'ye ve insani yardım kuruluşlarına, temel altyapı unsurlarının restorasyonu da dâhil olmak üzere Suriyelilere yönelik yardımlarını arttırmaları çağrısında bulunmuştur.
15. Mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin Suriye'deki ikamet yerlerine güvenli, onurlu ve gönüllü geri dönüşlerinin kolaylaştırılması ve geri dönüş haklarının güvence altına alınması gerektiğini vurgulamıştır. Uluslararası topluma Suriyeli mültecilere ve yerlerinden edilmiş kişilere gerekli desteği sağlama çağrısında bulunmuş ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Ofisi ve diğer uluslararası kuruluşlar da dâhil olmak üzere ilgili tüm taraflarla temaslarını sürdürmeye hazır olduklarını bir kez daha teyit etmiştir. Suriyelilerin gönüllü ve onurlu bir şekilde geri dönmeleri için Suriye'de gerekli koşulların oluşturulmasına yönelik çalışmaların sürdürülmesinin önemini belirtmiştir.
16. Suriyeli taraflar arasında güvenin tesis edilmesinde gerekli ve etkili olduğu kanıtlanmış bir mekanizma olan Tutukluların/Kaçırılanların Serbest Bırakılması, Cenazelerin Teslimi ve Kayıp Şahısların Kimliklerinin Tespiti Çalışma Grubu çerçevesinde tutukluların/kaçırılanların karşılıklı olarak serbest bırakılmasına ilişkin çalışmaları sürdürme kararlılıklarını yinelemişlerdir. Gözaltına alınanların/kaçırılanların serbest bırakılması için ortak çabaların arttırılmasına karar vermiştir. Çalışma Grubu'nun faaliyetlerinin, cenazelerin teslimi ve kayıp şahısların kimliklerinin tespiti konularını da içerecek şekilde genişletilmesi gerektiği konusunda mutabık kalmışlardır. Grup bünyesindeki faaliyetlerin arttırılması arzusunu memnuniyetle karşılamıştır.
17. Astana Formatı'na gözlemci olarak katılan Ürdün, Irak ve Lübnan delegasyonlarının yanı sıra Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi temsilcilerinin katılımını memnuniyetle karşılamışlardır.
18. Kazakistan makamlarına 21. Uluslararası Suriye Toplantısı'nı Astana'da düzenledikleri için içten teşekkürlerini ifade etmişlerdir.
19. 19 Temmuz 2022 tarihli Üçlü Zirve Ortak Bildirisi'nde belirtildiği üzere bir sonraki Zirve'nin Rusya'da yapılacağı konusunda vardıkları mutabatakı kaydetmişlerdir.
20. 22'nci Suriye konulu Uluslararası Toplantısı'nın 2024 yılının ikinci yarısında Astana'da yapılması hususunda mutabık kalmışlardır."
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!

Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!
Batman’da bir lisenin önünde çıkan silahlı kavga, çevrede büyük paniğe neden oldu. İddiaya göre, aralarında husumet bulunan iki grup okul önünde karşı karşıya geldi. Tartışmanın kısa sürede büyümesiyle taraflar birbirine tabancayla ateş açtı.
Çatışma sırasında ölen ya da yaralanan olmadı, ancak park halindeki bazı araçlara kurşun isabet etti. Öğrenciler ve veliler yaşanan olay nedeniyle büyük korku yaşarken, çevrede güvenlik önlemleri artırıldı.
Polis ekipleri olaya karışan şüphelileri yakalamak için geniş çaplı çalışma başlattı.
İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!!

İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!
İstanbul’un Fatih ilçesinde, turistlere yönelik müstehcen gösteriler düzenlendiği belirlenen bir eğlence işletmesine polis ekipleri baskın düzenledi. “Sex bomb” dansı adı altında yapılan uygunsuz gösterilerin sosyal medyada yayılması üzerine harekete geçen ekipler, mekânda detaylı denetim gerçekleştirdi.
Yapılan baskında işletmede uygunsuz içerikli eğlencelerle turistlerin eğlendirildiği ortaya çıktı. Polis, işletmede bulunan bir kişiyi gözaltına alırken, söz konusu mekâna 120 bin 482 TL idari para cezası uygulandı.
Yetkililer, kamu düzenini ve toplumsal değerleri zedeleyen bu tür faaliyetlere izin verilmeyeceğini, denetimlerin artarak süreceğini belirtti.
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
İlk Yorum yapan siz olun!