DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir Karabağlar'da Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışında; emekli maaşlarına yapılan zamma tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Babacan, “'Benim alanım ekonomi' diyor, 'Ben ekonomistim' diyor. Arkadaş, hesap kitap bilmiyor musun sen ya? TÜİK'in açıkladığı enflasyon kaç arkadaş, yüzde 65 değil mi? Müjde diye açıklanan emekli maaş zammı ne kadar? Memur emeklisiysen yüzde 49. Yüzde 49 mu büyük, yüzde 65 mi” diye konuştu.

HABER: SULTAN EYLEM KELEŞ – KAMERA: KERİM UĞUR
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir Karabağlar'da Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışında; emekli maaşlarına yapılan zamma tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenen Babacan, “'Benim alanım ekonomi' diyor, 'Ben ekonomistim' diyor. Arkadaş, hesap kitap bilmiyor musun sen ya? TÜİK'in açıkladığı enflasyon kaç arkadaş, yüzde 65 değil mi? Müjde diye açıklanan emekli maaş zammı ne kadar? Memur emeklisiysen yüzde 49. Yüzde 49 mu büyük, yüzde 65 mi” diye konuştu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin seçim çalışmaları kapsamında İzmir’de bir dizi etkinliğe katıldı. İlk olarak Karabağlar'daki Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışına katılan Babacan'a; DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, İzmir İl Başkanı Serap Karaosmanoğlu, Karabağlar Belediye Başkan Adayı Abdullah Kaya eşlik etti.
“TERÖRLE KAPSAMLI MÜCADELE...”
Karabağlar'da konuşan Babacan, şunları ifade etti:
“Ülkemiz gerçekten sıkıntılı günlerden geçiyor. Sözlerimin hemen başında, geçtiğimiz hafta Irak'ın kuzeyinde kaybettiğimiz şehitlerimizi rahmetle anmak istiyorum, ailelerine sabır diliyorum, milletçe başımız sağ olsun. Gerçekten 40 yılı aşkın bir zamandır bu terör hadiseleri bizleri çok yoruyor, üzüyor. Her bir şehit haberi içimizi gerçekten parçalıyor ama biz bu haberlere alışmayacağız. Biz bu sorunu çözmek için, sorunun kök sebeplerine inip mutlaka terör sorununu Türkiye'de ortadan kaldırmanın büyük bir çabası, gayreti içerisinde olacağız. Bunun sadece ve sadece askeri güçle çözülemeyeceğini biliyoruz. Tabii ki silahlı örgüt varsa silahlı örgütün karşısında silahlı gücünüzün olması gerekiyor ama çözüm çok daha geniş bir çerçevede çalışmak gerektiğini bilmek lazım. Ülkeler arası siyasi diyaloğun iyi çalışması lazım, diplomasinin iyi çalışması lazım, örgütün yalnızlaştırılması lazım. Daha da önemlisi bu işin kök sebeplerine inmek lazım, kök sebeplerine inmeden bu sorunun çözülmesi kolay olmayacak. Bunun da gayet iyi farkındayız. Sosyoekonomik tedbirlerin çok önemli olduğunu biliyoruz. Dünyada hızla gelişen bizim de bir zamanlar Türkiye olarak itibarlı dönemimizde etkin bir çalıştırdığımızda, çatışma çözümünde çok önemli bir alan açtığını bu konuda biliyoruz, farkındayız. Mesele terörse, terör örgütleriyle mücadeleyse kapsamlı bir yaklaşımın son derece önemli olduğunu hep söylüyoruz, bundan sonra da söylemeye devam edeceğiz.
“EMEKLİLER 2024 YILINI HİÇ UNUTMAYACAK”
Dün akşam kabine toplantısından sonra Sayın Erdoğan Türkiye'nin beklediği müjdeyi verdi, '2024 yılı emeklilerimizin yılı olacak' dedi. Gerçekten emeklilerimiz 2024 yılını hiç unutmayacak. 2024 yılı belki de gelmiş geçmiş en zor hayat şartlarının olacağı, emeklilerimizin barınma ihtiyacının, temel gıda ihtiyaçlarının dahi karşılanamayacağı bir yıl olacak. Onun için emeklilerimiz hiç unutmayacak, merak etmeyin, bir kenara not ediyorlar olanları. 'Benim alanım ekonomi' diyor, 'Ben ekonomistim' diyor. Arkadaş, hesap kitap bilmiyor musun sen ya? TÜİK'in açıkladığı enflasyon kaç arkadaş, yüzde 65 değil mi? Geçen sene TÜİK'in açıkladığı enflasyon yüzde 65. Bağımsız araştırmalar yüzde 127 diyor ki çarşıya, pazara çıkan emeklilerimize sorduğumuz zaman 'Enflasyonu sen kaç hissediyorsun, alışverişe gittiğin zaman peynire, kıymaya, yoğurda, yumurtaya ne kadar zam geldi' dediğimizde, sorduğumuzda en az 2 katı demiyor mu emeklimiz? Çünkü çarşıya, pazara giden gerçek enflasyonu biliyor. Gerçek enflasyon yüzde 127. TÜİK bunu makyajlıyor, ufaltıyor, yüzde 65 açıklıyor. Müjde diye açıklanan emekli maaş zammı ne kadar? Memur emeklisiysen yüzde 49. Yüzde 49 mu büyük, yüzde 65 mi? Demek ki memur emeklisi enflasyonun altında zam almış mı? Almış. Gelelim işçi ve BAĞKUR emeklisine. Büyük müjde, hadi gönlümden beş puan daha koptu dedi dün akşam. 'Yüzde 37 yerine yüzde 42 arttırıyorum' dedi. Bir dakika, enflasyon yüzde 65 değil miydi? TÜİK bile yüzde 65 enflasyon açıklarken yüzde 42 emekli zammını müjde diye verdi. Bitmedi, bir güzellik daha yaptı. En düşük emekli maaşı alan vatandaşlarımız var ya, o 7 bin 500 lira alırken şimdi 10 bin lira alacak vatandaşlarımız... Zam oranı kaça geliyor? Yüzde 33. En düşük emekli maaşı alan vatandaşlarımız, yüzde 65 TÜİK enflasyonunun olduğu dönemde maaşlarının sadece ve sadece yüzde 33 arttığını hiç unutmayacak. Bunun için gerçekten 2024 emeklilerin yılı olacak arkadaşlar. İnanılır gibi değil. Bunları açıklarken bir de 'Güzellik yaptık, 200 milyar liralık daha fedakarlıkta bulunduk' diyor. 'Bu işin bize 200 milyar yükü olacak' diyor. Birkaç rakam vereceğim, emekliye 200 milyarı yük diye açıklıyor ya, daha dün akşam canlı yayında. Sadece seçimden bu yana kur korumalıya Merkez Bankası'ndan karşılıksız para basılıp ödenen rakam ne kadar biliyor musunuz? 800 milyar. Sadece bu yıl, 2024'te bütçeye koydukları faiz ödemesi ne kadar biliyor musunuz? 1 trilyon 254 milyar. Kur korumalı mevduatta parası olana Merkez Bankası'ndan karşılıksız parayı bastırıp 800 milyar ödüyor, sadece seçimden bu yana. 2024 bütçesine 1 trilyon 254 milyar sadece faiz için para koyuyor. Emekliye gelince '200 milyar fedakarlık yaptık' diyor. Akıl alır gibi değil.
“HER BEŞ ÇOCUKTAN BİRİ OKULDA AÇ DERSE GİRİYOR”
Gerçekten ülkemiz şu anda yakın tarihimizin en zor dönemini yaşıyor. Bu ülkede başta emeklilerimiz olmak üzere, asgari ücretle geçinmek durumunda olan, özel sektörde veya kamuda Türk lirası maaş alan herkes ama herkes fiilen fakirleşmiş durumda, fiilen. Yoksulluk şu anda çok yaygın ve çok derinleşiyor. Yoksulluğun bir sürü çeşidini öğrendik. Gıda yoksulluğu diye bir şey öğrendik, çocuk yoksulluğu diye bir şey öğrendik, öğrenci yoksulluğu diye bir şey öğrendik. OECD açıklama yaptı, tüm OECD ülkeleri arasında araştırma yapmışlar, Türkiye'de de yaptılar. Türkiye'de okula giden, lise yaşındaki çocukların tam yüzde 20'si, yani her 5 çocuktan 1'i haftada en az bir gün 'ben öğün atlamak zorunda kalıyorum, çünkü öğlen yemeği alacak param olmuyor, ailem benim cebime harçlık koyamıyor' diyor. Her 5 öğrenciden 1'isi haftada en az 1 gün, okulda aç derse giriyor. Ülkeyi getirdiğiniz durum bu ya. Peki şatafattan, lüksten, israftan en ufak bir geri adım görüyor musunuz?
“ÖNCE HUKUK, ÖNCE ADALET, ÖNCE İNSAN”
Seçimden bu yana ne diyor yeni ekonomi yönetimi? 'Halkımızdan fedakarlık bekliyoruz' diyor. Peki siz hangi fedakarlıkta bulundunuz? Ben soruyorum; hükümet olarak siz hangi tasarruf tedbirini aldınız bugüne kadar? Hangi lüksünüzden, şatafatınızdan tasarruf kararı aldınız? Bir tane örnek verin, açıklayın. Gerçekten halktan koptular, bu ülkenin gerçeklerinden koptular. Eskiden Keçiören'de bir apartman dairesinde otururdu, o Türkiye'nin zirve yaptığı yıllarda ve komşuları vardı. Bunu hiç düşündünüz mü, bilmiyorum. Apartmanda oturuyordu ve komşuları vardı. Komşularla girerken çıkarken konuşuyordu, dertleşiyordu. Emekli komşuları önünü kesip durumunu anlatıyordu. Bir apartman görevlisi vardı, çarşıya, pazara gidip gerçek fiyatları gören. Ne zaman ki külliyeye girdi, ne zaman ki kendisini külliyeye hapsetti Türkiye'den de koptu, halktan da koptu ve o gün bugündür bilmiyor. Etrafını çevreleyen o çıkar kümesi var ya, o çıkar şebekesi kafasını kaldırıp da ülkenin gerçeklerini görmesine izin de vermiyor. Onun içindir ki maalesef bu güzel ve büyük ülkemizin hali kötü. Keşke daha iyi olacak diyebilsem. Tam 11 yıl bu ülkenin ekonomisinin başında olan bir arkadaşınız olarak keşke yarınlar bugünlerden daha güzel olacak diyebilsem. Keşke diyebilsem ki benim eskiden yakın çalışma ekibimde olan arkadaşları baktı iş kötüye gidiyor, Ali Babacan da zaten mümkün değil artık benim ne olduğumu, nasıl olduğumu, bu sistemi artık gördü, yanıma gelmez, peki ne yapacağım? Bari yakın çalışma ekibinden birkaç kişiyi alayım da onlar ekonomiyi düzeltsin bari dedi. Ne oldu? Olmuyor. Çünkü bunların ilk günden beri yaptığı, seçimden beri yaptığı vergileri arttırmak, faizleri arttırmak, döviz kurunu arttırmak, göstermelik birkaç kadro değişimiyle sözüm ona güven vermeye çalışmak ama olmuyor. Çünkü hukuk ve adalet olmayınca ekonomi olmaz arkadaşlar. Mümkün değil. Hukuk ve adalet olmayınca ekonomi olmaz. Sürekli bunu söylüyoruz, sürekli. Sen her gün Anayasa'yı çiğnersen, 'Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararlara uymuyorum, saygı duymuyorum, mahkeme de uymayabilir, alt mahkemeler de uymayabilir' dersen -ki çok hukukçu arkadaşımız var bizim, onlar ne dediğimi daha iyi anlıyorlar- o zaman bu ülkede ekonomi düzelmez. Önce hukuk, önce adalet, önce insan dememiz lazım.
“SEÇİMDEN SONRA MUHALEFET PARTİLERİNİN ÇOĞUNDA YAŞANANLARI GÖRDÜK”
Adalet sadece yargıya gittiğimiz zamanki adalet değil arkadaşlar. Adalet aynı zamanda sosyal adalet, adalet aynı zamanda fırsat eşitliği, adalet aynı zamanda çocuklarımızın okurken ki fırsat eşitliği. Gençlerin işe girerken ki fırsat eşitliği, serbest çalışanların fırsat eşitliği içerisinde alnının teriyle, bileğinin gücüyle geçimini sağlayabileceği bir adalet. İşte bunlar olmayınca ekonomi de olmuyor. Gerçekten üzülüyoruz ama çok da kızıyoruz. Bizim sadece üzülüp oturma gibi bir lüksümüz yok. Zamanında bu ülkenin en iyi döneminde sorumluluklar almış insanlar olarak bizim çaba göstermemiz gerekiyor, gayret etmemiz gerekiyor. Bu ülkeyi düştüğü bu durumdan kurtarmak için yoğun bir çalışma ve gayret içinde olmamız gerekiyor. Bu bizim hem ahlaki sorumluluğumuz, hem de bu ülkeye vicdani sorumluluğumuz. Onun için DEVA Partisi'ni kurduk, iyi ki de kurmuşuz diyorum. Hele hele şu seçime kadar muhalefette de aynı masaya oturduk kalktık ya, pek çok partinin de içini biraz anladık ya, seçimden sonra muhalefet partilerinin çoğunda yaşananları gördük ya iyi ki DEVA'yı kurmuşuz diyoruz. Eğer bugün Türkiye'de DEVA Partisi kurulmamış olsaydı, hemen kollarımızı sıvayıp hep beraber DEVA Partisi'ni bugün sıfırdan kurar, yola çıkar devam ederdik. Çünkü ülkemizin büyük ihtiyacı. Yok arkadaşlar, yok! Bir tane parti çıkarın bana gösterin ya, Türkiye'nin her alanındaki çözümlerini böyle ansiklopedi haline getiren bir parti daha gösterin. Sağlıktan eğitime, güvenlikten ekonomiye, adalete, hukuka kadar her şey var burada, her şey.
“BELEDİYE DEYİNCE HEMEN GÖZLERDE DOLAR İŞARETİ OLUŞUYOR”
Yerel seçimler geliyor, değil mi? Yerel seçimlerle ilgili belediyecilik, yerel yönetimler, şehircilikle ilgili eylem planımızı ta 2 sene önce yayınladık. Tek tek, madde madde bakın, karınca yazısı gibi. 2 senedir nokta koyamadılar, buraya şunu yanlış yazmışsınız, bu olmayacak bir iş, hayal kurmuşsunuz... Yok, tek bir eleştiri gelmedi bugüne kadar, çok şükür. Her şeyiyle hazır, her şeyiyle. Yetmedi, biz hep düzgün yönetiriz, iyi yönetiriz, etkin yönetiriz diyoruz ama aynı zamanda bizim başka bir iddiamız daha var; biz temiz yönetiriz. Bu DEVA Partisi'nin Etik Kurallar Bildirgesi. Daha önce Türkiye'de hiçbir siyasi parti böyle bir şey yapmamış. Bizim adaylarımız bunu imzalıyorlar ve ben belediye başkanı olduğum zaman belediyeyi bu ahlaki kurallar çerçevesinde yöneteceğim diyorlar. Çünkü işi kitabına uydurmak kolay maalesef Türkiye'de. Bir de kötü bir alışkanlık var, ne diyorlar? 'Ya çalıyor ama bir şeyler de yapıyor' diyorlar. Biz de diyoruz ki; ya arkadaş hem çalmasın, hem çok şey yapsın diyoruz. Ne demek yani çalıyor ama bir şeyler de yapıyor? Gitgide gitgide bunu böyle bir alışkanlık olarak kılcal damarlara kadar işliyorlar. İşte biz sadece düzgün yönetiriz, etkin yönetiriz, iyi yönetiriz demiyoruz; aynı zamanda da temiz yönetiriz diyoruz ve bugüne kadar hiçbir siyasi partinin aklına böyle bir şey gelmemesi gerçekten düşünülmesi gereken bir iş. Niye kimsenin aklına gelmiyor? Çünkü belediye deyince hemen gözlerde dolar işareti oluşuyor. Tabi Türk lirası diyeceğim de para çok değer kaybettiği için Türk lirasının değeri kalmadı, dolar işareti oluşuyor. Belediye denince hemen akla dört harfli bir kelime geliyor; rant. Oysa bizim için belediyecilik demek hizmet demek. Belediyecilik demek bu ülkenin kaynaklarını adil bir şekilde, fırsat eşitliğine dayanan bir şekilde yine bu ülke için harcamak demek. Biz bu anlayışla yola çıktık, bu şekilde de yolumuza devam ediyoruz.
“SEÇİMİ HELALİNDEN KAZANMADI, HALKI ALDATTI”
Evet, genel seçimlerde Erdoğan kazandı. Ama helalle kazanmadı. Şimdi size soracağım; seçimlerden önce döviz kurunu, doları 18 lirada tutup seçimden sonra 30 liraya çıkarmak halkı aldatmak değil mi? Seçimden önce çiftçinin mazotunu 20 lirada gösterip, seçimden sonra 40 liraya çıkartmak halkı aldatmak değil mi? Seçimden önce 'Ben iş başında olduğum sürece faiz artmak, indi, daha da inecek' diyen, seçime giderken Merkez Bankası'nın faizini yüzde 8,5'a düşürüp seçimden sonra yüzde 42,5'a çıkarmak halkı aldatmak değil mi? Aldattı. Onun için helali ile kazanmadı. Oysa biz hamdolsun, her şeyi doğru konuştuk. Hiç kimseyi aldatmadık.
“DEVLET KANALLARINA BAKTIĞINIZDA BAŞKA BİR TÜRKİYE VAR”
Şimdi sizden son kez bir şahitlik istiyorum. Çünkü bu medyanın bir kısmı var ya, hükümetin şöyle ya da böyle zoruyla, sopasıyla yayın yapmak zorunda kalan medyaya baktığınızda, direkt devlet kanallarına baktığınızda başka bir Türkiye var. Oraya baktığınızda Türkiye uçuyor, kaçıyor. Ekonomi şu kadar büyüdü diyorlar, şöyle iyiyiz, böyle iyiyiz diyorlar. Ama ben şimdi sizden bugünler, yaşadığımız kriz kayıtlara geçsin diye bir şahitlik istiyorum. Bugünün Türkiye'sinde, Sayın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olduğu Türkiye'de emeklilerimiz bir kilo peynir almakta zorlanıyor. Şahit misiniz? Bugünün Türkiye'sinde, 2024 yılının Türkiye'sinde emeklilerimiz torunlarına harçlık vermekte, torunlarına şöyle küçük bir hediye almakta bile zorlanıyorlar. Şahit misiniz? Saayın Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olduğu 2024'ün Türkiye'sinde asgari ücretle geçinen vatandaşlarımız evlerinin kirasını ödeyemiyor, hangi gün evden atılacağım diye korku içerisinde yaşıyor. Şahit misiniz? Bunları soruyorum, kayıtlara geçsin diye ki bugünler yarına örnek olsun diye. Tarihi doğru tespit edeceğiz ki bu hatalar tekrar etmesin. Tarihi kayıtlara doğru bir şekilde işleyeceğiz ki bundan sonraki nesiller bugünkü iktidarın yaptığı hataları yapmasın.”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!

Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!
Batman’da bir lisenin önünde çıkan silahlı kavga, çevrede büyük paniğe neden oldu. İddiaya göre, aralarında husumet bulunan iki grup okul önünde karşı karşıya geldi. Tartışmanın kısa sürede büyümesiyle taraflar birbirine tabancayla ateş açtı.
Çatışma sırasında ölen ya da yaralanan olmadı, ancak park halindeki bazı araçlara kurşun isabet etti. Öğrenciler ve veliler yaşanan olay nedeniyle büyük korku yaşarken, çevrede güvenlik önlemleri artırıldı.
Polis ekipleri olaya karışan şüphelileri yakalamak için geniş çaplı çalışma başlattı.
İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!!

İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!
İstanbul’un Fatih ilçesinde, turistlere yönelik müstehcen gösteriler düzenlendiği belirlenen bir eğlence işletmesine polis ekipleri baskın düzenledi. “Sex bomb” dansı adı altında yapılan uygunsuz gösterilerin sosyal medyada yayılması üzerine harekete geçen ekipler, mekânda detaylı denetim gerçekleştirdi.
Yapılan baskında işletmede uygunsuz içerikli eğlencelerle turistlerin eğlendirildiği ortaya çıktı. Polis, işletmede bulunan bir kişiyi gözaltına alırken, söz konusu mekâna 120 bin 482 TL idari para cezası uygulandı.
Yetkililer, kamu düzenini ve toplumsal değerleri zedeleyen bu tür faaliyetlere izin verilmeyeceğini, denetimlerin artarak süreceğini belirtti.
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
İlk Yorum yapan siz olun!