İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Samsun’da; “İYİ Parti’nin her bir ferdi, bağımsız bir Türkiye’nin, hür ve müstakil bir Türkiye’nin inşa edilmesi için yola koyulan Atatürk’ün arkasından gidenlerdir. Onun için de bugün, biz özü başımıza, manda ve himayeyi reddederek, bu yerel seçimlerde hem AK Parti’nin hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin kulaklarını çekecek olan seçmenimizin teveccühü ile Samsun başta olmak üzere pek çok yerde belediyeleri alacağımıza inancım tamdır” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Samsun’da; “İYİ Parti’nin her bir ferdi, bağımsız bir Türkiye’nin, hür ve müstakil bir Türkiye’nin inşa edilmesi için yola koyulan Atatürk’ün arkasından gidenlerdir. Onun için de bugün, biz özü başımıza, manda ve himayeyi reddederek, bu yerel seçimlerde hem AK Parti’nin hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin kulaklarını çekecek olan seçmenimizin teveccühü ile Samsun başta olmak üzere pek çok yerde belediyeleri alacağımıza inancım tamdır” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün Samsun’da, partinin Teşkilat Buluşması programına katıldı. Akşener, şunları söyledi:
“AYAK İZİNDEN GİDİYORUZ”
“Bugün yine, yeniden Samsun’dayız. Dün Sivas’taydım. Sivas Kongresi’nin olduğu, manda ve himayenin reddedildiği şehrimiz. Samsun, Atatürk’ün ilk adımı attığı, manda ve himayenin kabul edilmemesi için yola çıktığı, burada kucaklandığı; kurtaran şehir Samsun’dayım. Atatürk’ün ayak izinden gidiyoruz…
Uzun bir yolculuğa çıkmıştık. 2017, 25 Ekim tarihinde. Orada, iki yumruk arasına sıkıştırılmış milletimizi, seçmenimizi; birbirine düşman ettirilen gençlerimizi, kayıkçı kavgasının öznesini olmaktan çıkarıp millet ve seçmen veli nimettir diyen, çözüm üreten, projeler üzerinden rekabeti yeniden inşa eden, seçmenin çırak çıktığı bu ucube sistemi ortadan kaldıran; yeniden sesi duymanın, yeniden Cumhuriyet’in kuruluş ayarlarına dönülmüş bir Türkiye’yi inşa etmek üzere yola çıktık.
“DAYAK YEDİK, İTİLDİK KAKILDIK”
İşimizin zor olduğunu biliyordum, buradaki arkadaşlarımız da biliyordu. Hepimiz; iftiralara uğradık, isnatlara uğradık, dayaklar yedik, itildik kakıldık bir Allah’ın kulu geri adım atmadı. Çok zordu. Bir şeyi başardık, var olmayı başardık; seçmenimizin, milletimizin gözünün bize değmesini başardık.
“İTTİFAKLAR MODELİNE ÇIRAK ÇIKMA PAHASINA KATILDIK”
Birinci önceliğimiz bu ucube sistemi ortadan kaldırmaktır, değiştirmektir dedik. O sistemin dayattığı ittifaklar modeline doğal olarak faydamız dokunsun diye, çırak çıkma pahasına katıldık. 24 milletvekili arkadaşlar aldı. 2019, işbirliğinin gücünü bu sistemi değiştirmek üzere ortaya koyabilmek adına yeniden ittifak yaptık. İstanbul, Ankara gibi pek çok büyükşehir Millet İttifakı’nın uhdesine geçti.
Ama 2023, maalesef başarısız olduk. İstanbul’u, Ankara’yı Millet İttifakı’nın yani CHP’nin başta olduğu, onlar adına seçime girildiği CHP’nin kazanmasının, 2023’ü kazanmaya yetmediğini hep birlikte gördük. O zaman; biz de kuruluş ayarlarımıza… Biz ne için kurulmuştuk? Biz bu iki yumruğun arasında şakaklarına yumruk yiyen aziz milletimizi; değerleri üzerinden dövülen milletimizi buradan kurtarıp, yeniden siyaset denilen şeyin millete hizmet olduğunu hatırlatıp, onun üzerinde yürüyüp, hür ve müstakil olarak seçime girmeye karar verdik. O andan itibaren…
Atatürk, yola çıkarken yorgun komutanlar… 1. Dünya Savaşı sonrası en yüksek insan kaybı bizim ordumuzdadır. Anadolu’da, analar doğurmuştur, savaşta çocuklar şehit ve gazi olmuştur. Yıkık, kırgın bir Anadolu, karşındadır… Hakikaten yorgun, yılgın komutanlarla karşı karşıyadır. Devlet adamları arasında, şu tartışılır: İngilizlerin himayesi mi, Amerikan mandası mı? O kadar ilginç şeyler konuşulur ki… Bir kişi çıkar, der ki ‘Ne İngiliz himayesi ne Amerikan mandası. Yıkılsa da dökülse de ben bu milletin ferasetine, ayağa kalktığı zaman hangi gücü ortaya koyacağına inanıyorum. Tek kişi kalsam dahi, hür ve müstakil bağımsız Türkiye’nin kurulması için canımı, istikbalimi vermeye hazırım’ der. O kişinin adı Mustafa Kemal’dir. Ona da çok şeyler denir. Ama yola çıkar, Samsun’a gelir. Samsun’da, Samsunlular ona sahip çıkar. Ve yolculuk başlar… Bize bunları hep unutturdular, unutturmaya gayret ettiler. Bir taraftan Atatürk’e duyulan düşmanlık, kıskançlık; bir tarafta bambaşka konularda ortaya konulan absürt davranış biçimleri.
“AK PARTİ’YE KAZANDIRMAMAK İÇİN SAMSUN’DA NİLAY KARDEŞİME, İMREN KARDEŞİME OY VERİN KAZANMASIN…”
İYİ Parti’yi bu ülkeye hizmet etmek amaçlı kurduk. Bu bir risk. Bu riskin alınması gerektiğine; Türkiye için milletimiz için şart olduğuna inandığımız için seçimlere hür ve müstakil olarak girme kararı aldık… Aslında bu kayıkçı kavgasından tepedekilerin hepsi memnunmuş. ‘Aday çıkarırsanız, AK Parti kazanır.’ AK Parti’ye kazandırmamak için Samsun’da Nilay kardeşime, İmren kardeşime oy verin kazanmasın… Ama bu ne biliyor musunuz? Dedim ki kendi kendime ‘ben 1919’ları mı yaşıyorum?’ Bir taraf diyor ki şunun himayesini… Ben İngiliz himayesini istemiyorum. Öbürü de diyor ki, ‘Mandayı kabul et.’ Hayır. Ben Amerikan mandasını da istemiyorum. Siz de istemiyorsunuz. Biz, Türk için Türk’e göre bir davranış istiyoruz. Esas mesele bu. Türk adının söylenmesinden korkulduğu bir Türkiye’de ve bebek katilinin Meclis’te övüldüğü, övülme esnasında İYİ Partililer dışında herkesin gökyüzüne bakıp ıslık çaldığı bir Türkiye’de, andımızın yasaklandığı bir Türkiye’de; neden rahatsız oldular? ‘Varlığım Türk varlığına armağan olsun’dan rahatsız oldular.
“BİZ ÖZÜ BAŞIMIZA, MANDA VE HİMAYEYİ REDDEDEREK…”
Ama, çok enteresan; bir bakıyorsunuz sonuç itibarıyla 1919’daki herkes birbirini pışpışlamakla meşgul. Ben de dahil olmak üzere İYİ Parti’nin her bir ferdi, o günün; bağımsız bir Türkiye’nin, hür ve müstakil bir Türkiye’nin inşa edilmesi için yola koyulan Atatürk’ün arkasından gidenlerdir. Onun için de bugün, biz özü başımıza, manda ve himayeyi reddederek, bu yerel seçimlerde hem AK Parti’nin hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin kulaklarını çekecek olan seçmenimizin teveccühü ile Samsun başta olmak üzere pek çok yerde belediyeleri alacağımıza inancım tamdır.
Dün ben, Sinan Ateş’in kızının, babasının katillerinin yakalamaması nedeniyle 8-9 yaşındaki kızının nasıl bir çile çektiğini, nasıl bir korku içinde yaşadığını, Sivas’ta anlattım. Bir devleti yönetenlerin, bu yaştaki bir çocuğun, babasının torbacılar tarafından katledilip, şehit edilip; ondan sonra da kulak üstüne yatmasının kabul edilemeyeceğini, hukuka, adalete sığmayacağını; devleti yönetenin, devlet denilen kavramın, mekanizmanın o çocukların korkularını ortadan kaldıran bir görevi olduğunu hatırlattım. Namertlik olarak niteledim, hala namertlik olarak nitelendiriyorum; bu katliamı. Ve orada bir şey dedim: Benim yaşımdakiler bilecektir, biz 70’li yılların gençleriydik. Ülkücüler ve solcular olarak ayrılmıştık. Keşke olmasaydı. Ama o tür; birbirimize, ortaya koyduğumuz düşmanlıklar sebebiyle, yaptığımız eylemleri, işlediğimiz suçların mert bir şekilde, açık net ortada olduğunu söyledim ve ‘O gün bizler korkmazdık’ dedim. Sen şuysan bilirdik, ben buysam bilirdik; korkmazdık. Bugünün Türkiye’sinde; sırtından ne geleceği belli değil bir Türkiye’nin bu tür davranış biçimlerinin, bu tür katliamların namertlik olduğunu söyledim.
Şimdi ne oldu? Ses nereden geldi? Ses, ‘demli kafalardan’ geldi. Benim için şereftir. Beni suçlayan, bizleri suçlayanların, her türlü namertliği yapan, namertler şebekesi olan PKK’nın yaptığı namertlikleri suçlamadığını biliyoruz. Siz namertsiniz.
Romantik romantik konuşanlar. Naz bebeği öldürttünüz, Fırat Çakıroğlu’nu şehit ettiniz., Yasin Börü’yü şehit ettiniz, Eren Bülbül’ü, Fethi Sekin’i, Aybüke öğretmeni şehit ettiniz. Ve pişmanlık duymadınız. O emri veren bebek katilini Meclis kürsüsünde övdünüz, size ne oradan, ne buradan ‘ne yapıyorsun ulan’ diyen olmadı; ama ben diyeceğim, siz diyorsunuz, denilecek… Bu ülkede bebek katillerinin, katilinin ve onun namert şebekesinin övüldüğü bir TBMM, bir Gazi Meclis olmaz. Bunun anlamı ne biliyor musunuz? Aynı 1919’daki İngiliz himayesi, Amerikan mandacılığı…
“BİZ BUNU REDDEDİYORUZ”
Şimdi hür, bağımsız giriyor ya İYİ Parti; bu iğrenç dilin karşısında, demokrasi diyerek kulağını, gözünü, kalbini karartıyor bazıları, bundan yüz alıyor ya bu namertler… Bunun sebebi, bütün Kürtlerin temsilcisi PKK imiş, onun uzantısı DEM’miş gibi bir algının yaratılmasıdır. Kürtleri maraba gören, bu namertlerin karşısında seçim kazanmak için iki büklüm durmaktır; işte manda budur, himaye budur. Biz bunu reddediyoruz.
“SONU NE OLURSA OLSUN, DEVAM EDECEĞİZ”
İki taraf da belediyeleri alabilmek için kıvrana, kıvrana bu namertlerle el sıkışmaya çalışıyor. Birisi bebek katilinin mektubunu okutuyor. Öbürü demokrasi diyor. Biz de ayna tutuyoruz, görüyoruz. Bu aynada gördüklerimizin tamamı sahtekarlıktır. Biz bu yolda sonu ne olursa olsun, devam edeceğiz.
Emeklilerin halini konuşmalıyız. En düşük emekli maaşı, asgari ücret kadar olsun. Yani 17 bin 2 lira. Düşük. Asgari ücret, 20 bin lira olmalı… En düşük emekli maaşının asgari ücret kadar olmasını istedik. 10 bin lira yaptılar. Kiradaysa bir emekli, yandı gülüm keten helva. Bütün şehirlerde en düşük kiralar 6 bin lira. Büyükşehirlerde uçmuş, gitmiş. Emekli aç. KYK bursu ve yurdunda kalmak için çocuklar takla atıyor. Hasbelkader girenler asansörden düşüyor. Yemeklerinde kurt, sülük, böcek çıkıyor. Ve küçücük çocuklarımız, aç karnına okula gidiyor… Ben her geldiğimde Samsun’un üzerine kül atılmış gibi, karanlıklaşmış Samsun görüyorum. Eski yapılan evlerin üzerinde bir… Bakımsız bir Samsun ile karşı karşıya kalıyorsunuz.
Birinci adım Samsun Büyükşehir Belediyesi ve ilçelerini almaktır. İmren, başta olmak üzere; kazanılan her alanda iyi belediyeciliğin, sosyal belediyeciliğin her türlü imkanını ortaya koyarak başarılı bir çalışma yapmak zorundalar.
Ben yıllarca şehit ailelerini korumak üzere bir vakıf yönettim. Bu ülkede iddia ediyorum, şehitlerle ilgili mevzuları en iyi bilen insanlardan biriyim. Her gelen iktidar, şehitlerle ilgili bir şeyler yapmaya çalıştı. O kadar darmaduman olan bir yönetim anlayışı oldu ki, şehitlerin ailelerinin sesini duyan bir merci yok. Bir insan her şeyi yapabilir mi, yapamaz… Bu tuhaf sistemi değiştirmek Allah bize nasip edecek, inşallah. Tekrar söylüyorum; manda ve himayeye hayır.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü!

“Ava Gitme” Dedi, Katliam Yaşandı: Annesini Av Tüfeğiyle Öldürdü
Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde aile içi tartışma kanlı bitti. Edinilen bilgilere göre 22 yaşındaki S.S., ava gitmesine karşı çıkan annesiyle tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine öfkelenen genç, evde bulunan av tüfeğini alarak annesini başından vurdu.
Ağır yaralanan anne olay yerinde hayatını kaybederken, mahallede büyük üzüntü yaşandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede kadının yaşamını yitirdiği belirlendi.
Olay sonrası S.S. jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınırken, cenaze otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu!

Bursa’da Metroda Can Pazarı: Yaşlı Adam Raylara Düştü, Mucizevi Şekilde Kurtuldu
Bursa’da metro istasyonunda yaşanan olay, yürekleri ağza getirdi. İddiaya göre, peronda metro bekleyen iki öğrenci şakalaştıkları sırada 60 yaşındaki Abdulkadir Kavaklıgil’e çarptı. Çarpmanın etkisiyle dengesini kaybeden Kavaklıgil, raylara düştü.
O sırada istasyona yaklaşan metro makinisti, durumu fark ederek anında fren yaptı. Tren, raylara düşen Kavaklıgil’e çarpmadan durmayı başardı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından yaralı adam hastaneye kaldırıldı.
Abdulkadir Kavaklıgil’in sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, olayla ilgili inceleme başlatıldı.
İlk Yorum yapan siz olun!