İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ordu’da; “Bu seçimler sonrasında hiçbir partinin genel başkanına hiçbir şey olmayacak. Ne olacak biliyor musunuz? Eğer rekabet düzgün götürülebilirse, Ordu kazanacak. Ordu, Enver Başkan’ı (Enver Yılmaz) seçtiği andan itibaren ben geleceğim Ordu meydanında fındık için bağıracağım. Canları istediği gibi fındık fiyatı veremeyecekler. 2028 seçimlerine kadar olan sürede, Ordulunun sesini tepedeki ağalar duymak mecburiyetinde kalacaklar. Çünkü… Ordulular, Ordu Belediye Başkanı’nı değiştirdikleri için yarın, 2028’de ya Meral’i getirirlerse… Rekabet iyidir, seçmene yarar” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ordu’da; “Bu seçimler sonrasında hiçbir partinin genel başkanına hiçbir şey olmayacak. Ne olacak biliyor musunuz? Eğer rekabet düzgün götürülebilirse, Ordu kazanacak. Ordu, Enver Başkan’ı (Enver Yılmaz) seçtiği andan itibaren ben geleceğim Ordu meydanında fındık için bağıracağım. Canları istediği gibi fındık fiyatı veremeyecekler. 2028 seçimlerine kadar olan sürede, Ordulunun sesini tepedeki ağalar duymak mecburiyetinde kalacaklar. Çünkü… Ordulular, Ordu Belediye Başkanı’nı değiştirdikleri için yarın, 2028’de ya Meral’i getirirlerse… Rekabet iyidir, seçmene yarar” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ordu’da Teşkilat Buluşması programına katıldı. Akşener, burada yaptığı konuşmada, özetle şunları söyledi:
“Bugün nedense çok mutluyum. Niye, sizce? Bir mutluyum, bir mutluyum. Benim gibi kadınlar çok zor mutlu olur. Bugün burada teşkilatımız ile adayımızın nasıl hemhal olduğunu ve Ordu Büyükşehir’i nasıl kazanacağımızın ışıklarını aranızda gördüğüm için çok mutluyum.
Bir tarafı ile çok kısa, bir tarafı ile çok uzun bir yolculuğun bir merhalesindeyiz… Yani ne demek istiyorum? Keşke, bu Refah-Yol kurulduğu zaman, o devrin güçlüleri tarafından yıkılmasaydı. O Refah-Yol hükümetinin İçişleri Bakanı olarak konuşuyorum. Keşke başörtüsü sebebiyle kadınlar gagalanmasaydı, keşke üniversiteye giden kızlarımıza ‘kafayı açmadan bu okula giremezsin’ denilmeseydi. Keşke; benim kafam açık, Allah nefsimden korusun ama orada enteresan bir şey vardı, yıllarca da söyledim. Yeter’in başı örtülü, ağabeyimin iki kızının başı örtülü, benim başım açık. Ama üçümüze de, dördümüze de aynı muamele yapıldı. Türkiye’deki genel mücadele özünde budur. Benim için denildi ki, kolu bilezikli, bir koyun tüccarının, balkondan halı silkeleyen karısı olması lazımken nasıl İçişleri Bakanı olur. Bana da dün rahmetli Cem Karaca’nın, Tamirci Çırağı diye bir şarkısına rastladım, orada diyordu ki, ‘İşçisin sen, işçi kal.’ Esasında bu kavganın özü, ‘İşçisin sen işçi kal’, ‘köylüsün sen köylü kal’dı…
“GEÇMİŞİMİZ, HALİMİZİN KEFALETİDİR”
Başörtülü bir kardeşimiz de doktor olmuşsa, onların sorunu vardı. Onlar halı silkelemekte serbest, koyun sağmakta, inek sağmakta hay hay; ama avukat, hemşire olmak, üniversite hocası olmak yasaktı. Bunun başı açık, başı örtülülük ile işe girişilmesine rağmen, işin özünde ‘okumasın kadınlar, her şeyler bize kalsın’ vardı. Biz ona karşı çıktık.
Karşınızda duran bu kişi; ölümle de tehdit edildi, her şeyle de tehdit edildi ama geri adım atmadı. Geçmişimiz, halimizin kefaletidir. Bugün, yol kesişmesinin ötesinde beraberiz. Kimsenin şımarıklık etmediği, Ordu’nun imkanlarının Ordululara tahsis edildiği; başı açık – başı kapalı kadınlarımızın, kızlarımızın eşit şekilde saygı ile karşılandığı; gençlerimizin umutları ellerinden gitti, o gençlere en azından belediye eliyle umutların yeniden tutuşturulduğu, o gençlerin yeniden umut etmesinin önünün açıldığı, yaşlılarımızın nefes alacağı alanların oluşturulduğu ve kimsenin kimseyi kınamadığı, Ordu’nun Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biriyken, işsizlik oranı sıfıra yakınken, bugün 9,2 işsizin olduğu bir Ordu’nun kavga ile gürültü ile; her bir konunun öznesi Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yapıldığı, eğer bana oy vermezseniz Sayın Erdoğan’a oy vermemiş olursunuz tehdidinin konulduğu…
“ÖYLE BİR KUTUPLAŞMA Kİ BU SANIRSINIZ CENGE GİDİYORUZ”
Şimdi Türkiye’de çok rahatı var. ‘Ben kazandığım zaman şunu yapacağım’ demek yerine, ‘bana oy vermezseniz teröristler gelir’, ‘bana oy vermezseniz Cumhurbaşkanımızı seçmemiş olursunuz’, ‘bana oy vermezseniz dış güçler gelir…’ Şimdi gören de bizi savaşa gidiyoruz zanneder. Yerel seçimde ne olur; adaylar ve projeleri rekabet eder. Bu rekabetten de Ordulu kazanır.
Ne için, böyle iki yumruk arasına sıkıştırılmış bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Çünkü çok rahatları var. Çünkü proje üretmek mecburiyeti kalktı ortadan. Kaynakları nasıl harcayacak diye düşünmek mecburiyeti, yorgunluğu ortadan kalktı. Öyle bir durum yok. Bir tarafta teröristler, bir tarafta laiklik karşıtları; bir tarafta teröristler bir tarafta DEM’ciler. Öyle bir kutuplaşma ki bu sanırsınız cenge gidiyoruz.
“ORDU, ENVER BAŞKAN’I SEÇTİĞİ ANDAN İTİBAREN BEN GELECEĞİM ORDU MEYDANINDA FINDIK İÇİN BAĞIRACAĞIM”
Bu seçimler bir yerel seçimdir. Seçmenin ait olduğu partinin beğenmediği noktalarında; bu iki kutba mahkûm edilen seçmenin sağ ve sol kulaklarının ucunu hafiften bükmesi gereken seçimlerdir. Bu seçimler sonrasında hiçbir partinin genel başkanına hiçbir şey olmayacak. Ne olacak biliyor musunuz? Eğer rekabet düzgün götürülebilirse, Ordu kazanacak. Ordu’da yaşayan herkes kazanacak. Hangi görüşten olursa olsun, herkesin sahiplenmesi ile Ordu, Enver Başkan’ı seçtiği andan itibaren ben geleceğim Ordu meydanında fındık için bağıracağım. Canları istediği gibi fındık fiyatı veremeyecekler. Ben geleceğim, arkadaşımla beraber; tarımda durum nedir diye soracağım, anlatacak. Ben eksik olanları Meclis’e götüreceğim. 2028 seçimlerine kadar olan sürede, Ordulunun sesini tepedeki ağalar duymak mecburiyetinde kalacaklar. Çünkü… Ordulular, Ordu Belediye Başkanı’nı değiştirdikleri için yarın, 2028’de ya Meral’i getirirlerse… Rekabet iyidir, seçmene yarar.
“DÖRT YIL BOYUNCA FINDIĞINIZA ADAM GİBİ FİYAT ALACAKSINIZ”
Bu iki kutuplu dünyadan, siyasetçilerin çok rahat ettiği; komşunun komşuya düşman edilmesinin; bedavadan, emeksiz, gayretsiz oy alındığı, ondan sonra da ‘Ceketimi assam seçilir’ anlayışının ortaya çıktığı… Ya belediye başkan adaylarının genel başkanları ağırlıklı, büyük kocaman Türkiye politikalarına dair cümlelerin kurulduğu afişlerinin dışında hiçbir şey görmedim. Siz, Enver Başkan’ı seçerseniz, sanki Sayın Erdoğan’ı alaşağı etmiş oluyorsunuz, böyle bir dünya yok. Ama burada o kulak çekildiği taktirde, neyi sağlayacak biliyor musunuz? Dört yıl boyunca fındığınıza adam gibi fiyat alacaksınız.
Ve Ordu, gelişmişlik sıralamasında Tunceli’den aşağıda. Diyecekler ki, 2028 seçimlerine giderken, ‘Bu sefer kulağı çekti Ordulu, gereğini yapmazsak bu kulak kopar.’ ‘Bu kadın ve arkadaşları gelir…’ Dolayısıyla çok iyi bir belediyecilik de yapıldığı için… Biz çalmayan, çaldırmayan, liyakate dikkat eden, yandaş kayırmayan, yandaşların yanında durmayan; haklı kimse haklının, Hak neredeyse, Hakk’ın yanında duran, harama el uzatmayan bir yönetim anlayışını hayata geçireceğimizi ispatlayan bir yönetim anlayışını Ordu’da başlatmış olacağız.
“KİMSEYLE DÜŞMANLIĞIMIZ YOK BİZİM”
Kuruluş amacımız da bizim bu. Hiç kimseyle kavgamız yok bizim. Kimseyle düşmanlığımız yok bizim. Hiçbir siyasi görüşe, o siyasi görüşün yanında olan insanlara saygısızlığımız yok bizim. Her bir görüş kıymetlidir, önemlidir; önemli olan o görüşlerden, siyasi bakış açısından ders almaktır, feyz almaktır. Birinci önceliğimiz bu kutuplaşmanın önüne geçmektir.
Hanımlar… Bir tarafıyla büyük avantaj, bu tarafıyla bu merhamet bizi öldürecek, büyük dezavantaj. Onun için kadınlarımızın da Enver Başkan’ın arkasında durmasını, yüksek bir performans ile çalışmalarını talep ediyorum. Bu yolculuğumuza değsin. Gençler… Umut etmek istiyorsak, 2028’de bu ülkeyi yönetmek istiyorsak, yurtdışına kovalanan gençlerimizin umutlarını yeniden, o çocuklara iade etmek istiyorsak, yere düşürülmüş hukuk, adalet, ekonomi gibi her türlü değerin…
Bu Ordu, Enver Başkanı seçecek ki 2028’de iktidar olalım, biz o değerleri sokaktan toplayıp, devletimize iade edebilelim. Aday oldu, oğlunu işten attılar. Bazı bedeller ödene ödene geliniyorsa eğer, o insan samimidir. Yüzü kızardı niye söyledin, benimki de gitti, 2018’den beri tam işsiz. Akit Gazetesi beş manşet, bizimki paket. Eminim Sayın Erdoğan’ın haberi yoktur. Ama Türkiye’nin sencilik bencilik diye geldiği nokta… Çocuklarımız emin olacak. Şu partiye oy verdiğim için, benim başıma bir şey gelmeyecek, ya da tam tersi üfürt tepelere gelmeyeceğim diyecek.
Bu yolculuk; herkesi kapsayan, herkese dokunan, kimsenin ayrıştırılmadığı, ayrıştırılmayacağı bir yolculuk. Sonucunda da kazananın Ordu olduğu bir yolculuk. Bu salonu şereflendiren sizlerin bu salondan çıktıktan sonra, her bir arkadaşınızın yanında olacaksınız, ikna edeceksiniz. Kıl payı kazanma falan istemiyorum… 70 diyorlar… Yüzde 70 bekliyorum.
Biz bu ülkede, yeniden kahkahanın, birbirimize yeniden sarılabilmenin, yeniden birbirimizin gözlerini içine bakıp, ‘sen şucusun, bucusun’ demeden hizmeti nasıl alacağımızı konuştuğumuz, projelerin üzerinden rekabet edildiği bir iklimi oluşturmak ve onu inşa etmek için yola çıktık.
Kişiden bağımsız, şu andaki sistem, Türkiye’yi yerin dibine çekiyor. Her şeyi tek bir kişinin dudağı arasına sıkıştırıp, o tek kişinin de aşağıda ne olup bittiğinden haberdar olmasının imkânsız olduğu bir sistemden bahsediyorum. Gençlerin işten atıldığı, her şeyin yapıldığı; buraya kadar inen talimatları Sayın Cumhurbaşkanı’nın verdiğinin zannedildiği, buna sebep olan herkesin de elini yıkayıp çıktığı bir düzen bu. Bu düzeni ortadan kaldırmalıyız. Buna inandığım için 2018’den beri mücadele ediyoruz, arkadaşlarımla beraber. Ama başaramadık. Sistem ittifakları dayattı, başaramadık. Hür ve müstakil olarak seçime girme kararı aldık. Daha enteresan bir sistem oluşmuş durumda.
“DERHAL EMEKLİLERE, SEYYANEN BİR PARA VERMEN LAZIM”
Sayın Erdoğan, her şey senin iki dudağının arasında ya… Derhal emeklilere, seyyanen bir para vermen lazım. En düşük para, en düşük emekli maaşı da asgari ücret kadar olmalıdır. Senelerdir bunu söylüyoruz… Emekli öldü. Emekli sürünüyor; ama tok açın halinden anlamıyor. İşte bunların konuşulduğu bir Türkiye istediğimiz için yola çıktık.
1 Mart’a kadar olan sürede, o bilboardlara asılan reklamların iznini belediyeler veriyormuş. Şimdi bizim bilboardlarımızda; iki tane şey var, ikisine de çıkmadı… Biri, ‘Ne tek adam, ne de eş başkanlara mecbur değilsiniz’; ikincisi, ‘Yoldaş medyaya da yandaş medyaya da mecbur değilsiniz.’ İki taneyi ağabeyler beğenmedi… Aliya İzzetbegoviç’in sözü var, ‘Ne zaman ölürsünüz, düşmanınıza benzediğiniz zaman…”
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!

Okul önünde silah sesleri: Batman’da öğrenciler korku dolu anlar yaşadı!
Batman’da bir lisenin önünde çıkan silahlı kavga, çevrede büyük paniğe neden oldu. İddiaya göre, aralarında husumet bulunan iki grup okul önünde karşı karşıya geldi. Tartışmanın kısa sürede büyümesiyle taraflar birbirine tabancayla ateş açtı.
Çatışma sırasında ölen ya da yaralanan olmadı, ancak park halindeki bazı araçlara kurşun isabet etti. Öğrenciler ve veliler yaşanan olay nedeniyle büyük korku yaşarken, çevrede güvenlik önlemleri artırıldı.
Polis ekipleri olaya karışan şüphelileri yakalamak için geniş çaplı çalışma başlattı.
İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!!

İstanbul’da “sex bomb” dansı skandalı: Polis baskınıyla son buldu!
İstanbul’un Fatih ilçesinde, turistlere yönelik müstehcen gösteriler düzenlendiği belirlenen bir eğlence işletmesine polis ekipleri baskın düzenledi. “Sex bomb” dansı adı altında yapılan uygunsuz gösterilerin sosyal medyada yayılması üzerine harekete geçen ekipler, mekânda detaylı denetim gerçekleştirdi.
Yapılan baskında işletmede uygunsuz içerikli eğlencelerle turistlerin eğlendirildiği ortaya çıktı. Polis, işletmede bulunan bir kişiyi gözaltına alırken, söz konusu mekâna 120 bin 482 TL idari para cezası uygulandı.
Yetkililer, kamu düzenini ve toplumsal değerleri zedeleyen bu tür faaliyetlere izin verilmeyeceğini, denetimlerin artarak süreceğini belirtti.
Silivri’de Kayıp Vatandaş Sağ Olarak Bulundu

Silivri’nin Büyükkılıçlı Mahallesi’nde kaybolan bir vatandaş, İstanbul AFAD’ın koordinesinde yürütülen yoğun arama-kurtarma çalışmaları sonucunda sağ olarak bulundu.
AFAD Koordinesinde Ortak Çalışma
Kaybolma ihbarının ardından harekete geçen ekipler, İlçe Jandarma Komutanlığı, Silivri Belediyesi Arama ve Kurtarma (SAK) ekibi, sivil toplum kuruluşları (STK) ve gönüllülerin katılımıyla bölgede kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdi. Koordineli arama çalışmaları sayesinde vatandaş kısa sürede sağ olarak bulundu.
Sağlık Kontrolleri İçin Hastaneye Sevk Edildi
Bulunan vatandaş, yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye sevk edildi. Sağlık durumunun kontrol altında olduğu öğrenildi.
“Tüm kurumlara teşekkür ediyoruz”
Silivri Belediyesi’nden yapılan açıklamada, sürece katkı sağlayan tüm kurum, ekip ve gönüllülere teşekkür edilerek şu ifadelere yer verildi:
“Süreç boyunca özveriyle görev yapan tüm kurumlarımıza, ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyor; hemşehrimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.”
Esenyurt Adliye Sarayı İçin İlk Adım Atıldı

Esenyurt’ta uzun süredir beklenen Adliye Sarayı projesi için önemli bir gelişme yaşandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile yapılan görüşmenin ardından sürecin resmen başladığı duyuruldu.
Yıl Sonuna Kadar Temel Atma Hazırlıkları Başlıyor
Görüşmeye Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, AK Parti İlçe Başkanı Togay Çoban ve Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy katıldı. Yapılan istişareler sonucunda, yıl sonuna kadar Esenyurt Adliye Sarayı’nın temel atma hazırlıklarının başlayacağı açıklandı.
“Vatandaşlarımız Adalet Hizmetlerine Daha Kolay Ulaşacak”
AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, ilçenin en büyük ihtiyaçlarından biri olan Adliye Sarayı’nın hayata geçirilmesiyle hem vatandaşların adalet hizmetlerine daha kolay erişebileceğini hem de Esenyurt’un kurumsal kimliğine değer katacağını vurguladı.
“Proje Bakanlığın Desteğiyle Hızla İlerleyecek”
Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu ise, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un desteğiyle projenin hızla ilerleyeceğini ifade ederek, yıl sonu itibarıyla çalışmaların somut şekilde başlayacağına dikkat çekti.
“İlçeye Büyük Katkı Sağlayacak”
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy da, ilçenin böylesine önemli bir yatırıma kavuşmasının Esenyurt için büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
Modern ve Hızlı Hizmet Sunacak
Bakan Tunç’un onayıyla kısa süre içerisinde temeli atılacak olan Esenyurt Adliye Sarayı, ilçedeki adalet hizmetlerini tek çatı altında toplayarak vatandaşlara modern ve hızlı hizmet sunmayı hedefliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Teşekkür
Son olarak, böylesine önemli bir eserin Esenyurt’a kazandırılmasında gösterdiği güçlü irade ve destek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şükran ifade edildi.
AK Parti Esenyurt’ta “Türkiye Yüzyılı Buluşması” Düzenlendi

AK Parti Esenyurt İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Buluşması”, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nde yoğun katılımla gerçekleştirildi. Programa, AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir, AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, eski Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal, AK Parti Kars Milletvekili Adem Çalkın, AK Parti İstanbul Milletvekili Seyithan İzsiz ve çok sayıda partili katıldı.
“Milletin iradesine karşı devlet dimdik duruyor”
Buluşmada konuşan AK Parti Esenyurt İlçe Başkanı Togay Çoban, Esenyurt’un kayyum tarafından yönetildiğini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Esenyurt ilçemiz şu an kayyum tarafından yönetilmektedir. Kayyum, devletin ta kendisidir! Milletimizin emaneti olan belediye, devletimizin güvencesi altındadır. Bu durum bir kez daha göstermiştir ki aziz milletin iradesini yok saymaya kalkan anlayışa karşı devletimiz dimdik durmaktadır.”
“Her kesime dokunuyoruz”
Çoban, Esenyurt’un demografik yapısına değinerek teşkilatın gücünü vurguladı:
-
İlçede yaklaşık 110 bin üyenin bulunduğunu söyledi.
-
Kongre sonrası 2 bin 746 yeni üyenin katıldığını açıkladı.
-
Üyelerin yarısının kadın, yarısının erkek olduğunu, ayrıca 7 binden fazla gencin AK Parti çatısı altında yer aldığını belirtti.
Çoban, “Bu tablo AK Parti’nin Esenyurt’ta her kesime dokunduğunun en güçlü ispatıdır. Dokunmadığımız tek bir yürek, girmediğimiz tek bir ev bırakmamaya kararlıyız. Ak noktamızda sürekli vatandaşlarımızla bir araya geliyor, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine herkes ile yan yana oluyoruz.” dedi.
“Güçlü teşkilat kurduk”
Çoban, konuşmasında mahalle başkanları, yönetim kurulu üyeleri, meclis üyeleri, kadın ve gençlik kollarının fedakârlıklarını anarak teşekkür etti. İl Başkanı Abdullah Özdemir’in vizyonu ve liderliğinin İstanbul teşkilatına güç kattığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür
Çoban, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a özel olarak teşekkür ederek şunları kaydetti:
“Onun güçlü liderliği, vizyonu ve milletimiz için gece gündüz demeden ortaya koyduğu gayret bizlere daima yol göstermektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade sayesinde Türkiye, yalnızca kendi vatandaşlarının değil, aynı zamanda tüm mazlum coğrafyaların da umudu olmuştur.”
“Esenyurt Türkiye’dir”
Konuşmasını birlik ve beraberlik mesajıyla tamamlayan Çoban,
“Biz sadece bir siyasi hareket değiliz. Biz bu milletin umudu, geleceği, birliği ve kardeşliğiyiz. Esenyurt için, AK Parti için, Türkiye için hep birlikte haykırıyoruz: Bir olacağız! İri olacağız! Diri olacağız! Hep birlikte güçlü olacağız! Esenyurt Türkiye’dir, Türkiye Esenyurt’tur!” sözleriyle salondaki coşkuya ortak oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’de Yoğun Diplomasi Trafiği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York kentinde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabının yanı sıra çok sayıda liderle görüşmeler gerçekleştirdi, uluslararası konferanslara katıldı ve önemli iş birliği mesajları verdi.
Türk Yatırım Konferansı: “100 milyar dolarlık ticaret hedefi sürüyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22 Eylül’de Türkiye-ABD İş Konseyi tarafından düzenlenen Türk Yatırım Konferansı’na katıldı. Enerji ve savunma sanayi iş birliğini öncelikli alanlar olarak gördüklerini belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile 2019 yılında belirlenen 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin sürdüğünü vurguladı.
Filistin Konferansı: “1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin”
BM’de düzenlenen Filistin Konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferansa katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin’i tanıyan ülkeleri tebrik ederek şu mesajı verdi:
“Türkiye olarak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi bütünlüğe sahip Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz.”
Yoğun Lider Diplomasisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York temasları çerçevesinde birçok lider ve üst düzey temsilciyle görüştü:
-
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği ilişkilerini değerlendirdi.
-
Kanada Başbakanı Mark Carney ile enerji, savunma sanayi ve NATO müttefikliği üzerine görüştü; Kanada’nın Filistin’i tanımasından memnuniyetini dile getirdi.
-
Kuveyt Veliaht Prensi Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ile ticaret ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi üzerine görüş alışverişinde bulundu.
-
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ile Libya’da kalıcı istikrar ve güvenlik için Türkiye’nin desteğini vurguladı.
-
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi’nde yaptığı görüşmede, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması mesajını verdi.
-
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ikili ilişkiler, AB süreci ve Filistin meselesini ele aldı. Macron’un Filistin’i tanıma kararını memnuniyetle karşıladı.
-
Vietnam Devlet Başkanı Luong Cuong ile Filistin konusunda ortak duruşu değerlendirdi.
BM Genel Kurulu’nda Dünya Liderlerine Mesajlar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu kürsüsünden yaptığı konuşmada ağırlıklı olarak Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekti.
“Gazze’de iki taraftan söz edilemez. Bir yanda en modern silahlarla donatılmış düzenli ordu, diğer yanda masum siviller vardır. Gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür.”
Erdoğan, ayrıca Suriye, Rusya-Ukrayna savaşı, KKTC’nin tanınması ve BM reformu gibi başlıklarda da önemli mesajlar verdi.
ABD’de Türk Toplumuyla Buluşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi tarafından düzenlenen akşam yemeğine katılarak ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla bir araya geldi.
Türk-Amerikan ilişkilerinin müttefiklik ve stratejik ortaklık temelinde ilerlediğini belirten Erdoğan, Başkan Trump’ın ikinci döneminde kurumlar arası diyaloğun hız kazandığını söyledi.
Trump ile Zirve Görüşmesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temaslarının sonunda Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray’da görüştü.
İki liderin görüşmesi 2 saat 20 dakika sürdü. Erdoğan, F-16 ve F-35 projeleri, Halkbank davası ve Heybeliada Ruhban Okulu konularını gündeme getirdi.
Görüşme kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, iki ülke arasında Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzaladı.
BM İklim Zirvesi: 2035 için emisyon hedefi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM İklim Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2035 yılına kadar 466 milyon ton emisyon azaltımı sağlamayı hedeflediğini ve yenilenebilir enerji payının yüzde 60’ın üzerine çıktığını açıkladı.
Beylikdüzü’ndeki Özel Bakım Merkezi İçin Kapatma Kararı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İstanbul Beylikdüzü’nde faaliyet gösteren özel bir bakım merkezine yönelik basında yer alan iddialar üzerine açıklama yaptı. Bakanlık, iddiaların ardından kurum hakkında derhal inceleme başlatıldığını, sorumluların görevden alındığını ve merkezin kapatıldığını duyurdu.
İnceleme ve Soruşturma Başlatıldı
Bakanlıktan yapılan açıklamada, söz konusu özel bakım merkeziyle ilgili iddiaların tespit edilmesinin ardından il müdürlüğü tarafından acil denetim sürecinin başlatıldığı ifade edildi.
İhmali bulunan kişilerin iş akitlerinin feshedildiği ve haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.
Engelli Bireyler Başka Merkezlere Yerleştiriliyor
Bakanlık açıklamasında, merkezin kapatma kararı alındığı ve burada hizmet alan engelli bireylerin güvenli şekilde başka merkezlere yerleştirilme sürecinin başlatıldığı vurgulandı.
“Süreci Titizlikle Takip Ediyoruz”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ihmali bulunanların en ağır cezayı alması için sürecin bizzat takip edildiğini açıkladı:
“İhmali bulunanların en ağır cezayı alması için bizzat suç duyurusunda bulunduğumuz ve müdahil olduğumuz dava sürecini titizlikle takip edeceğiz.”
Bakanlık, kamuoyuna saygıyla duyuruda bulunarak gelişmelerin yakından izleneceğini belirtti.
Saral’dan mahkeme görüntülerine tepki: “Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor?”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda çekilen görüntülere tepki gösterdi. Saral, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İmamoğlu için “bu kalıpsız” ifadesini kullanarak mahkeme salonuna görüntü cihazlarının sokulmasına sert sözlerle karşı çıktı.
“Davalar basına kapalı yapılır”
Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davalarda mahkeme salonundan paylaşılan görüntüler sosyal medyada gündem olurken, Oktay Saral bu duruma tepki gösterdi. Saral, davaların basına kapalı olarak yapılması gerektiğini hatırlatarak, telefon ve kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulmasının yasak olduğunu vurguladı.
Saral, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Bu kalıpsıza bu şovları kim yaptırıyor? Davalar basına kapalı olarak yapılır. Telefon ya da video kamera gibi cihazların duruşma salonuna sokulması yasaktır. Hal böyle iken bu çekimlerin yapılmasına göz yuman mahkeme heyeti acilen açığa alınmalıdır. HSK’yı göreve davet ediyorum.”
HSK’ya çağrı
Saral’ın bu paylaşımında Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) göreve davet etmesi dikkat çekti. İmamoğlu’nun duruşmalarında çekilen görüntülerin sosyal medyada geniş yankı uyandırması ve binlerce yorum almasının ardından yapılan bu çıkış, siyasette yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Gürsel Tekin’den CHP’den İhraç Kararına Sert Tepki: “Bizi Değil, Vicdanlarını İhraç Ettiler”

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) eski İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, partiden ihraç edilmesine sert tepki gösterdi. Tekin, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir. Bizi değil, kendi vicdanlarını ihraç ettiler” ifadelerini kullandı.
“Bu karar CHP tarihine gölge düşüremez”
Gürsel Tekin, açıklamasında partideki geçmişine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak ömrümü verdiğim partidem, suça bulaşmış kişilerin, partinin değil kendi şahsi çıkarlarının temsilciliğini yapanların aldığı bir kararla ihraç edildik. Bu kararın bizim onurumuzu zedelemesi mümkün değildir.
Biz bu partinin emektarlarıyız. Bu partiye yıllarımızı, alın terimizi, mücadelemizi verdik. Bizimle aynı yolda yürüyen binlerce yol arkadaşımızın emeğini yok sayarak kendi düzenlerini sürdürmeye çalışanların vereceği hiçbir karar CHP tarihine gölge düşüremez.”
“CHP, şaibelerden arındığında daha da büyüyecek”
Tekin, ihraç kararını partinin geleceği açısından da değerlendirdi:
“Bugün bizi ihraç edenler bilsinler ki aslında ihraç ettikleri biz değiliz; ihraç ettikleri kendi vicdanlarıdır, partinin onurlu geçmişidir. Bizim varlığımızı yok edemezsiniz. Çünkü biz CHP’nin vicdanıyız, kökleriyiz, hafızasıyız.
Sizler bu partiden gittiğinizde, bu partiyi şaibelerden, kişisel hırslardan arındırdığınızda Cumhuriyet Halk Partisi daha da büyüyecek. Çünkü CHP, birkaç kişinin koltuğunu korumak için tasfiye ettiği insanların değil, Mustafa Kemal’in izinden giden milyonların partisidir.”
“Mücadelemiz sürecek”
Partiden ihraç edilmesinin kendisini susturamayacağını vurgulayan Gürsel Tekin, şu ifadelerle açıklamasını noktaladı:
“Bizler, partimizi namussuzlardan, şaibelerden ve kirli düzenlerden temizlemek için mücadelemize devam edeceğiz. İhraç kararlarıyla bizi susturamazsınız. Tarih, bugün alınan bu haksız kararları değil, bu kararların karşısında dimdik duran bizleri yazacaktır.”
İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı!

İzmir’de “Twerk” Rezaletine 2 Gözaltı
İzmir’de bir eğlence mekanında çekilen ve sosyal medyada büyük tepki toplayan görüntüler sonrası soruşturma başlatıldı. Görüntülerde tesettürlü bir kadının, erkek dansçılarla birlikte twerk yaptığı anlar yer alıyordu.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla harekete geçen polis ekipleri, kimlikleri tespit edilen 2 kişiyi gözaltına aldı. Olayla ilgili incelemeler sürerken, gözaltındaki şüphelilerin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.
Sosyal medyada kısa sürede yayılan görüntüler, toplumun farklı kesimlerinden yoğun tepki aldı.
İlk Yorum yapan siz olun!