Aksaray Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler Birliği Başkanı Mahmut Aktürk, bu yıl küçükbaş kurbanlık fiyatının 12 bin ile 20 bin TL arasında olduğunu belirterek, “Gerçekten bu işi yapan insanlar, çok ciddi anlamda mücadele ediyor, gayret gösteriyor ki sektörden çıkmamak için. Herkes yaptığı işten ekmek yemeye para kazanmaya çalışıyor. Biz de istiyoruz herkes et yesin, süt içsin, rahat etsin, yani peynirini yoğurdunu da alabilsin. Ama üretim maliyetlerinin karşısında da fiyatların birazcık artması beklenebilir diye düşünüyorum” dedi.

Aksaray Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler Birliği: “Küçükbaş hayvan fiyatları 12 Bin 20 bin lira aralığında değişiyor”

KEMAL ONUR ATALAY

(AKSARAY) - Aksaray Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler Birliği Başkanı Mahmut Aktürk, bu yıl küçükbaş kurbanlık fiyatının 12 bin ile 20 bin TL arasında olduğunu belirterek, “Gerçekten bu işi yapan insanlar, çok ciddi anlamda mücadele ediyor, gayret gösteriyor ki sektörden çıkmamak için. Herkes yaptığı işten ekmek yemeye para kazanmaya çalışıyor. Biz de istiyoruz herkes et yesin, süt içsin, rahat etsin, yani peynirini yoğurdunu da alabilsin. Ama üretim maliyetlerinin karşısında da fiyatların birazcık artması beklenebilir diye düşünüyorum” dedi.

Aksaray Damızlık Koyun Keçi Yetiştiriciler Birliği Başkanı Mahmut Aktürk, kurban fiyatları ile kurban alırken dikkat edilmesi gereken konularla ilgili açıklama yaptı. Aksaray’ın ülke geneline de kurbanlık gönderdiğine değinen Başkan Aktürk, “Yaklaşık 400 bin civarında hayvanımız var, bunların doğumlarıyla birlikte 750 bin civarında küçükbaş hayvan varlığımız var. Sayılarımızda geçen yıllara göre bir azalma da olsa yine de Aksaray çok önemli bir merkez olmaya devam ediyor. Sadece kendi şehrimizi değil; Adana, Mersin, İskenderun, Ankara, İstanbul, İzmir gibi metropol şehirlerin kurbanlık ihtiyacının önemli bir bölümünü şehrimizin üreticisi sağlıyor” ifadelerini kullandı.

“Hem et hem süt noktasında önemli bir üretim merkeziyiz”

Kurban Bayramı’na bir hafta kala merkezlere hayvan gönderiminin başladığını ifade eden Aktürk, “Hem et noktası hem süt noktasında önemli bir üretim merkeziyiz. Küçükbaş hayvancılık yapmak çok elverişli, çünkü meralarımız çok güçlü değil, büyükbaş hayvancılığa aslında uygun da değil ama nedense büyükbaş hayvan sayısı artarken, küçükbaş hayvan sayısı azalmaya devam ediyor. İnşallah biz de bunun önüne geçip hayvan sayısını artırarak bu ülkenin ihtiyaçlarına daha fazla katkı sağlamak istiyoruz. Ama yeni nesil işte bu koyun yoğurdu kokuyor, koyun peyniri kokuyor, koyun eti kokuyor gibi böyle bizim anlamadığımız, bilmediğimiz bahanelerle küçükbaş hayvan etinden uzaklaştı. Aslında Türk topluluğunun damak lezzeti veya mutfak kültürü küçükbaş hayvan ama yeni nesil ne yazık ki büyükbaş hayvanı daha çok sevdi” dedi.

“Kurbanlık almanın belli şartları var”

Kurbanlık alırken nelere dikkat edilmesi gerektiğini de açıklayan Başkan Aktürk, “Yeni nesil, hayvanın nasıl alındığını bilmiyor ama işte bunun belli şartları var. Küçükbaşta özellikle en az altı ayı doldurmuş ve annesi kadar büyüklükte olması lazım. Özellikle ulusal marketlerde yok 16 kilogram koç, yok 17 kilogram koç, yok 15 kilogram koç fiyatı uygun diye aldanmasınlar. Çünkü 16 kilogram gelen bir hayvanın kurban olması çok zor. Bir erkek kuzunun altı ayını doldurmuş ve 45-50 kilogram canlı ağırlığa gelmiş olması lazım ki annesi kadar olma şartını yerine getirsin. Keçilerde zaten bir yaşını doldurmuş olmak lazım, koyunlarda yine bir yaşını doldurmuş olmak lazım, sığırlarda iki yaşını doldurmuş olmak lazım, sığırların da doğum tarihi belli ama fiziksel olarak şartları var. Koyunlarda, sığırlarda ön iki tane küçük dişin düşüp yerine büyük dişlerin gelmesi lazım. Kulağı kopuk, boynuzu kırık, zayıf, topal, kör yani bir insanın almak istemediği hayvan kurban olmaz. En güzel hayvan kurban olur. Yani hoşunuza giden, etli, canlı, diri, iri, kurbanlık vasıfları taşıyan hayvanlar kurban olur” diye konuştu. 

“Küçükbaş hayvan fiyatları 12 Bin 20 bin lira aralığında değişiyor”

Kurbanlık fiyatlarında çok ciddi artış yaşandığını ifade eden Aktürk, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Türkiye'de çok ciddi bir ekonomik sıkıntı, ekonomik problem olduğunu herkes biliyor. Fiyatlar bir türlü kontrol altına alınamadı. Türkiye'de bazı ürünlerde yüzde 500-1000 civarında artışlar var ama bu et ve süt fiyatlarına o kadar yansımadı. Çünkü devlet, et ve ekmek fiyatlarına mutlaka müdahale ediyor. Üreticilerin girdi fiyatları yükselmesine rağmen hayvan fiyatları yükselmedi. Devlet, fiyatların yükselmesini istemiyor. Ama üretici de bu işte para kazanmak istiyor. Bu sene 12 bin TL'den 20 bin TL'ye kadar küçükbaş hayvan bulmak mümkün. Tabi hayvanın büyüklüğüne, kilosuna cinsine ve ağırlığına göre fiyatlar değişiyor. Zaten canlı ağırlık ortalama 250-270 TL civarında satılıyor. Yani bugün 50 kilogram bir hayvanın 13-14 bin TL olması, 60 kiloluk bir hayvanın 15 bin TL olması, 80 kilogram canlı bir hayvanın 20 bin lira olması çok acayip rakamlar da değil. Zaten kasaplarda etin kilosu 500-600 TL civarında değişiyor. O yüzden geçen seneki alım gücüne göre, asgari ücrete göre, memur maaşlarına göre kurban fiyatlarındaki artış da buna paralel. Geçen sene 18-20 bin lira maaş alan memurun bugün 40-50 bin TL maaş aldığını görüyoruz. Buna göre paralel bir artış var. Biz herkesin kurban kestirmesini istiyoruz şimdi doğrusu ama üreticinin de maliyetleri artıyor.

"Çoban bulamıyoruz, mera sıkıntımız var”

Bizim de çoban meselemiz var. Biz çoban bulamıyoruz, çoban fiyatı her gün değişiyor. Bu çobanlar normalde 400 dolara çalışırdı, şu an 1000 dolar beğenmiyorlar. Mera sıkıntımız var, yani küçükbaş hayvancılığın önünde o kadar büyük sorunlar var ki, gerçekten bu işi yapan insanlar öyle çok ciddi anlamda mücadele ediyor, gayret gösteriyor ki sektörden çıkmamak için, herkes yaptığı işten ekmek yemeye para kazanmaya çalışıyor. Biz de istiyoruz herkes et yesin, süt içsin, rahat etsin, yani peynirini yoğurdunu da alabilsin. Ama üretim maliyetlerinin karşısında da fiyatların birazcık artması beklenebilir diye düşünüyorum.”