BTP Lideri Hüseyin Baş, 50+1 tartışmalarının temelinde AKP ile MHP arasındaki çekişmenin yattığını söyledi.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Meltem TV’de Orhan Dede’nin sunduğu Mercek programına konuk oldu.
Programda gündeme ilişkin değerlendirmeler yapan BTP lideri önemli açıklamalarda bulundu.
İsrail’in Gazze saldırısını değerlendiren Hüseyin Baş bölgede yapılanın bir soykırım olduğunu ifade etti.
“İsrail’e herkesin dur demesi gerekiyor” diyen BTP lideri AKP iktidarının İsrail konusundaki tavrının samimi olmadığını ifade etti.
İktidarın meseleyi birkaç boykot ve bir iki mitingle geçiştirme çabasında olduğunu söyleyen Hüseyin Baş, “Hükümetin bu husustaki tutumu samimi bir tutum değil. Samimi bir tutum olsa, bu konuda gayret sarf etse ve bir sonuç alamasa buna diyeceğimiz hiçbir şey yok. Ben tutarlı olun diyorum. Boykot ediyorsan, protesto yapıyorsan, miting yapıyorsan hükümet olarak böyle bir tutum sergilemeye karar kıldıysan o zaman gereğini yapacaksın. Bugün hala İsrail'in savaş uçaklarının yakıtı Türkiye üzerinden gidiyor, İsrail'in pilotları Konya Ovasında eğitim görüyor. İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe hangi bilgiyle füzeleri imha ediyor, Kürecik Radar Üssü’nden. Sen bugün İsrail'i kör edebilirsin, İsrail'i kolsuz bacaksız bırakabilirsin, mecazi anlamda söylüyorum bunu. Ama biz bunları yapmak yerine sadece ve sadece toplumumuzun gazını alma peşindeyiz. Burada toplumun gazını almış oluyorsun ama orada insanlar ölmeye devam ediyor ne yazık ki. Dolayısıyla ben buradan hükümeti samimiyete ve kararlılığa davet ediyorum” dedi.
“Önce Atatürk’e saldırıyorlar çünkü…”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın milli günlerde Atatürk’ü anmaması da BTP liderine soruldu.
Atatürk’ün toplumu bir ayrıştırma aracı olarak kullanıldığını belirten Hüseyin Baş şunları söyledi; “Diyorlar ki ‘Ey muhafazakâr kesim, sen eğer bu dine inanıyorsan Atatürk'ü kabul edemezsin’. Diğer tarafa da, ‘Ey Atatürkçü, sen Atatürk'ü seviyorsan, O’nun yolunda ilerliyorsan Müslüman olamazsın.’ Şimdi planın temeli buraya dayanıyor, yani ülkedeki insanı bölmek parçalamak. Cumhuriyet Bayramı’nda veya 10 Kasım'da veya herhangi bir milli bayramımızda Atatürk'ü anmak bir Müslümanın üzerine düşen bir vazifedir. Bunu yapmamak bir vefasızlıktır, Müslümana yakışmayacak bir harekettir ve siz bunu yapıyorsunuz. Ne yazık ki Diyanet İşleri Başkanımıza baktığınızda da yazdığı kitaplar devamlı Hristiyanlıkla ilgili kitaplar… Bakıyorsunuz Fetö'nün organizasyonları olan Abant toplantılarına katıldığına dair, bazı derneklere üyelikleri olduğuna ilişkin basında iddialar yer alıyor, basında bazı görseller de var. Dolayısıyla demek ki başka bir maksadın bir insanı gibi bir şey çıkıyor ortaya. Bu Atatürk üzerinden toplumu kaşıyıp ayrıştırmaya yönelik bir hareket. Ama Atatürk bizi birleştirebilecek, bir araya getirebilecek yegane unsurdur. Ülkemizde ne yazık ki bazı hakim güçlerin, hani çok kullanılır, bazı dış güçlerin diyelim, Atatürk'le ilgili belli bir planlaması var, çalışması var. Çünkü Atatürk'le birlikte eğer biz o kimliğe, o değerlere, o ideallere olan bağlılığımızı, inancımızı, motivasyonumuzu kaybedersek, biz millet olma bilincimizi kaybediyoruz. Bizi millet yapan Atatürk’tür. Bizi kontrol etmek isteyen, bizi istediği gibi sağdan sola soldan sağa itmek isteyen hangi oluşum varsa ilk saldırdığı ve ilk aradan çıkarmaya çalıştığı kimlik Atatürk'ün kimliği oluyor.”
Yüzde 50+1 tartışmasına farklı bakış
Hüseyin Baş, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlattığı yüzde 50+1 tartışmasını da değerlendirdi.
Tartışmanın temelinde AKP ile MHP arasında çekişmenin yattığını ifade eden BTP lideri şöyle devam etti; “Erdoğan, seçilmek uğruna, 50 + 1 onu çok zorluyor ve ‘bundan sonra en yüksek oy alanı cumhurbaşkanı yapalım’ demiyor aslında. Benim kanaatim bugünden itibaren Meclis kürsülerinde de gördüğümüz üzere bir AKP - MHP kavgası resmen başlamıştır. Erdoğan'ın da zorladığı şey bu ittifak, Sayın Bahçeli'nin de zorladığı şey bu ittifak! Ben bu olayı böyle okuyorum. Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki kriz de buradan çıkıyor. Bir tarafta Bahçeli'nin bürokratları var, bir tarafta Erdoğan’ın. Ne yazık ki şu anda Türkiye belli güç odaklarının savaşına dönmüş durumda. Benim gözlemlediğim bu, benim 50+ 1 tartışmasına bakış açım da bu.”
“Bahçeli Erdoğan’ı belli yerlere zorluyor”
Bahçeli’nin Erdoğan'ı belli yerlere zorladığını söyleyen Hüseyin Baş, “Sayın Erdoğan da buna mukabil belli refleksler geliştiriyor. Yani bu olaya ‘Erdoğan seçim kazanmak için 50+ 1'i kaldırıyor’ diye kesin bakmamamız lazım. Türkiye'de son 6-7 yıldır özellikle 2016 yılından sonra oluşturulmuş bir bürokrasi dengesinin tekrar kavgaya tutuştuğu bir ortam var. Bu da Türkiye için en acı verici ve en üzücü durum. Zaten son 20 yılda Sayın Erdoğan'la birlikte biz bir gün bir cemaatin bürokrasiye yerleşmesine şahit olduk, bir gün bir siyasi yapılanmanın bürokrasiye yerleşmesine şahit olduk, başka bir gün başka bir cemaatin yapılaşmasına şahit olduk. Öyle bir şey var ki sürekli birilerine bir şekilde alanlar açan, onları bir yerlere yerleştiren bir iktidar var. Günün Sonunda bunlarla hep kavgaya tutuşuyor ve burada olan Türkiye’ye oluyor ve bu kavga bugün itibariyle resmen başlamıştır daha da kızışacak” dedi.
“AKP – MHP ayrılığı büyük çatırdamalarla olur”
AKP – MHP ayrılığının kolay olmayacağını belirten BTP Genel Başkanı, “Bu ayrılık kolay kolay olmaz, o kadar iç içe geçmiş grift bir yapı var ki hükümette AK Parti ve MHP arasında. Bu çok ciddi çatırdamalarla ancak ayrılacak bir yapıdır” dedi.
BTP lideri, “Yeni bir anayasa kitapçığı hadisesi yaşanır mı?” sorusuna ise şu cevabı verdi; “Şu anda açık açık ortaya dökülen bir şey yok. Kısa vadede bunun yapılacağını düşünmüyorum, hele ki yerel seçimler var. İki siyasi oluşumun da yerel seçimlerde belli hedefleri olacak. Dolayısıyla çok fazla toplum önünde bir şey yaşanmasa da ben şu an biliyorum ki ve eminim ki orada bir kavga başladı. Bu kavga Türkiye'nin belki de değişimi için yeni bir şans oluşması noktasında gelecek vadedeki bazı planları erkene çekecek bir kavgaya bile dönüşebilir. Çünkü geçmişte Sayın Bahçeli'nin hükümet ortaklığı yaparken neler yaptığını iyi hatırlıyoruz. Bugün de aynı şeyler yaşanabilir diye düşünüyorum.”
“CHP’de hiçbir değişim olmadı”
CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine Özgür Özel’in gelmesi de Hüseyin Baş’a soruldu.
“Bence CHP'de bir değişim olmadı” diyen Baş şu değerlendirmeyi yaptı; “Değişim kişilerle olmaz. Bir kişiyi bir yerden aldınız yerine başka bir kişi getirdiniz, böyle olmaz değişim. Değişim dediğiniz şey bu değil, değişim dediğiniz şey bakış açısı değişir, ideoloji değişir, fikirler değişir, farklı yapılanmalar oluşur, değişim olur. Mesela seçimden önce, ‘Biz toplumda Halil İbrahim Sofrası kuracağız’ dediler. Nasıl bir Halil İbrahim Sofrası? Sofrada Halil var İbrahim yok! Öyle bir şey oldu ki yarısı yok toplumun. Siz bununla birlikte diyorsunuz ki, ‘biz Türkiye'yi kurtaracağız, Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşıyacağız’ Nasıl taşıyacaksınız? Yani yapılan şeyler bugün baktığınızda her seferinde AK Parti'nin dümenine su taşıyor, değirmenine su taşıyor, AK Parti'nin lehine gelişiyor, Tayyip Erdoğan'ın lehine oluyor. Bir parti her yaptığı icraatla hükümetin değirmenine su taşır mı? Böyle bir şey olabilir mi? Belediye kazanıyorsunuz, aynısı, aynı sonuç ortaya çıkıyor, seçimlere giriliyor aynı sonuç ortaya çıkıyor. Dolayısıyla burada öncelikle AK Parti'ye yardım ve yataklık yapmayı değişmeleri gerekiyor ama günün sonunda hep bu yapılıyor.”
“Özgür Özel el öperek kime ne mesaj verdi?”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Türkiye'yi işgalci olmakla itham eden operacı Pervin Chakar'ın elini öpmesiyle ilgili de değerlendirme yapan BTP lideri Hüseyin Baş, “Bahsedilen kişinin ben açık söyleyeyim ismini daha önce ne duydum, ne resmini gördüm, hiç bilmiyorum ve eminim ki toplumun % 90'ı böyle bir insanın varlığından haberdar bile değildir, ama belli çevreler için kim olduğu belli… Bir mesaj veriyorsunuz, kime veriyorsunuz, hangi maksatla veriyorsunuz? Siz Eğer Atatürkçüyüz diyorsanız, bağımsızlık yanlısıyız diyorsanız 6 ilkenin yolundan gidiyoruz diyorsanız, siz Türkiye'de ayrılıkçı bir unsura nasıl sahip çıkarsınız? Bunun hesabını vermek zorundasınız. Ha yok Efendim aslında biz demokrasinin yanındayız diorsanız, bu demokrasi değil ki!” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
AK Partili Belediyelerde Eş Zamanlı Buluşma: Halkla 1. Yıl Değerlendirmesi

HABER/HASAN MESUT EKMEN
AK Partili belediyeler, yerel yönetimlerde geçen bir yılın ardından, halkla bütünleşen ve şeffaf yönetişim anlayışı çerçevesinde 19 Nisan Cumartesi günü anlamlı bir etkinliğe imza atacak.
AK Parti çatısı altındaki tüm belediyelerde eş zamanlı olarak düzenlenecek programda, belediye başkanları vatandaşlarla birebir buluşacak. Bu buluşmalarda, halkın soruları, önerileri ve talepleri doğrudan muhataplarına iletilecek.
Partiden yapılan açıklamada, bu buluşmaların “çözümün bir parçası olarak birlikte üretme” anlayışıyla şekilleneceği belirtildi. AK Partili belediyelerin hizmet odaklı çalışmalarını, 1 yılın sonunda halkla birlikte değerlendirecek olan başkanlar, yerel yönetimde katılımcı demokrasiye örnek teşkil edeceklerini vurguladı.
📍 Etkinlik Tarihi: 19 Nisan 2025, Cumartesi
📌 Yer: Tüm AK Partili Belediyeler
🗣 Katılımcılar: Belediye Başkanları ve Vatandaşlar
Yılmaz Tunç: "Adaletle Güçlenen İstikrarla Kalkınan Bir Türkiye Hedefliyoruz"

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye’nin adalet sistemi ve ekonomik kalkınması üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Tunç, “Adaletle güçlenen istikrarla kalkınan ve büyüyen bir Türkiye için çalışıyoruz” diyerek bakanlığının öncelikli hedeflerini net bir şekilde ortaya koydu. Bu vizyon doğrultusunda atılacak adımların ülke genelinde hukukun üstünlüğünün sağlanması ve ekonomik istikrarın desteklenmesi amacıyla hayata geçirileceği belirtildi.
Adalet Sistemindeki Reformlar
Bakan Tunç, adalet sisteminin etkinliğini artırmak için bir dizi reformun üzerinde çalışıldığını vurguladı. Bu reformların arasında duruşma süreçlerinin hızlandırılması, yargı personelinin eğitimi ve teknolojik altyapının güçlendirilmesi gibi önemli başlıklar yer alıyor. Özellikle son yıllarda mahkeme kararlarının icra edilmesindeki gecikmelerin önüne geçmek için yeni düzenlemeler yapıldığına dikkat çekildi.
Ekonomik Kalkınma ve Adaletin İlişkisi
Adalet Bakanı, adaletin ekonomik kalkınma ile doğrudan ilişkili olduğunu belirterek, şeffaf ve güvenilir bir hukuki zeminin yatırım ortamını iyileştireceğini ifade etti. Bu bağlamda, ticaretin kolaylaştırılması, sözleşmelerin ihlallerine karşı etkin koruma sağlanması ve fikri mülkiyet haklarının güvence altına alınmasının ekonomik büyüme için kritik öneme sahip olduğu vurgulandı.
Hukukun Üstünlüğü İlkesi
Tunç, bakanlık olarak hukukun üstünlüğü ilkesini her zaman ön planda tuttuklarını belirtti. Bu ilke çerçevesinde, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin korunması, yargı bağımsızlığının sağlanması ve adalete erişimin kolaylaştırılması gibi konularda hassasiyet gösterdiklerini ifade etti. Ayrıca, uluslararası hukuk normlarına uygun hareket ederek Türkiye’nin hukuki saygınlığını artırmayı hedeflediklerini söyledi.
Örnek Uygulamalar
Bakan Tunç'un açıklamalarına göre, adalet sistemini güçlendirmek için başlatılan bazı projeler şunlardır:
- Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri (AUÇY): Mahkemelerin yükünü hafifletmek ve uyuşmazlıkların daha hızlı çözülmesini sağlamak amacıyla AUÇY’nin yaygınlaştırılması.
- E Duruşma Sistemi: Duruşma süreçlerini dijitalleştirmek, şeffaflığı artırmak ve zamandan tasarruf sağlamak için e-duruşma sisteminin geliştirilmesi.
- Yargı Personeli Eğitimi: Hakimler, savcılar ve diğer yargı personelinin güncel hukuk mevzuatı ve yargılama teknikleri konusunda eğitilmesini sağlayacak programların düzenlenmesi.
Tunç, bu projelerin Türkiye’nin adalet sistemini daha etkin, verimli ve güvenilir hale getirmeyi amaçladığını belirtti.
İstanbul'da 3. Uluslararası Yeditepe Bienali Başladı

İstanbul'da 3. Uluslararası Yeditepe Bienali açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bienalin ülkemize ve kültür sanat camiasına hayırlar getirmesini diledi. Gelenekselleşen etkinlik, bu yıl 15 farklı ülkeden 263 sanatçının 215 eserine ev sahipliği yapıyor.
Bienalde Yer Alan Eserler
Yeditepe Bienali, geniş bir yelpazede sanatsal çalışmaya yer veriyor. Resim, heykel, seramik, gravür gibi farklı disiplinlerdeki eserler, sanatseverlerin ilgisini çekmeyi hedefliyor. Bienale katılan sanatçılar arasında Türkiye'den ve dünyadan önde gelen isimler bulunuyor.
Etkinlik 2 Ay Sürecek
Bienal kapsamında çeşitli yan etkinlikler de düzenlenecek. Sanatçı söyleşileri, atölye çalışmaları ve panel tartışmaları ile bienalin zengin içeriği daha da genişletiliyor. Bu etkinliklerin amacı, sanatseverlerle sanatçılar arasında etkileşim kurmak ve sanata olan ilgiyi artırmak.
2 ay boyunca sürecek bienal, İstanbul'un kültürel yaşamına önemli bir katkı sağlaması bekleniyor. Bienalin, yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi göreceği tahmin ediliyor. Etkinlik, sanatın evrenselliğini vurgularken, farklı kültürlerin etkileşimine de zemin hazırlıyor.
Çatalca Belediyesi, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü'nü Kutladı

Çatalca ilçesinde tarihi ve kültürel mirasın korunması amacıyla yapılan çalışmalarla bilinen Çatalca Belediyesi, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Açıklamada, ilçenin zengin tarihi dokusuna dikkat çekilerek, geçmişten günümüze uzanan mirası koruma ve gelecek nesillere aktarma çabalarının devam edeceği vurgulandı.
Çatalca'nın Tarihi Dokusu
Çatalca, İstanbul'a yakın konumu ve tarihi boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapması sebebiyle önemli bir kültürel mirasa sahip. İlçe sınırları içerisinde bulunan antik kalıntılar, tarihi camiler, kiliseler ve Osmanlı döneminden kalan eserler, Çatalca’nın geçmişine ışık tutuyor. Özellikle Çatalca Kalesi, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde stratejik öneme sahip olmuş ve günümüze kadar korunmuş önemli bir yapı olarak dikkat çekiyor.
Belediye'nin Miras Koruma Çalışmaları
Çatalca Belediyesi, tarihi yapıların restorasyonu ve bakımına büyük önem veriyor. Son yıllarda yapılan çalışmalarla birçok tarihi eser restore edilerek turizme kazandırıldı. Bunlar arasında;
- Tarihi Çatalca Merkez Camii'nin minare onarımı
- Köy içindeki eski taş evlerin cephelerinin yenilenmesi
- Roma dönemine ait kalıntıların bulunduğu alanlarda arkeolojik kazı çalışmaları desteklenmesi
Geleceğe Yönelik Hedefler
Belediye yetkilileri, 18 Nisan Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü vesilesiyle yaptıkları açıklamada, kültürel mirasın korunması konusunda daha fazla adım atacaklarını belirtti. Çatalca'nın tarihi değerlerinin tanıtımı için çeşitli etkinliklerin düzenleneceği, yerel halkın ve turistlerin bu eserlere olan ilgisinin artırılmasının hedeflendiği ifade edildi. Ayrıca, genç nesillerin tarihi bilincini güçlendirmek amacıyla okullarda yönelik eğitim programlarının da planlandığı öğrenildi.
Çatalca Belediyesi'nin açıklaması, ilçenin tarihi ve kültürel mirasına verilen önemin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. İlçe sakinleri ise belediyenin bu çalışmalarını takdirle karşılıyor ve Çatalca’nın geçmişten günümüze taşıdığı değerlerin korunmasına destek veriyor.
Beylikdüzü Belediyesi'nden Genç Sporculara Destek

Beylikdüzü Belediyesi, genç sporcuların hayallerine ulaşmalarına destek olmak amacıyla düzenlediği Spor Akademileri Sınavlarına Hazırlık Kurslarına kayıtlar devam ediyor. Bu kurslar, spor alanında eğitim almak isteyen ve çeşitli üniversitelerin beden eğitimi öğretmenliği veya spor bilimleri bölümlerini hedefleyen öğrencilere yönelik kapsamlı bir hazırlık imkanı sunuyor.
Kursların İçeriği ve Hedef Kitle
Hazırlık kursları, sınavda başarıya ulaşmak için gerekli olan teorik bilgilerin yanı sıra pratik uygulamaları da içeriyor. Kurs programı; anatomi, fizyoloji, spor psikolojisi, antrenman metodları gibi konularda uzman eğitmenler tarafından veriliyor. Özellikle son yıllarda spor alanına olan ilgi ve üniversitelerin bu bölümlere olan talebi göz önünde bulundurulduğunda, kurslar öğrencilere önemli bir avantaj sağlıyor.
Kayıt İşlemleri ve İletişim Bilgileri
Kurslara kayıt yaptırmak isteyen adayların, 444 09 39 numaralı çağrı merkezinden 7948 nolu dahiliden bilgi alabileceği belirtildi. Kayıt sürecinde öğrencilerin, gerekli belgeleri hazırlamaları ve belirlenen tarihler arasında başvurularını tamamlamaları gerekiyor. Beylikdüzü Belediyesi yetkilileri, kursların kontenjanının sınırlı olduğunu ve başvuru yapacak adayların acele etmelerini tavsiye ediyor.
Beylikdüzü'nde Sporun Teşvik Edilmesi
Beylikdüzü Belediyesi, sporun teşvik edilmesi ve gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanması amacıyla çeşitli projeler yürütüyor. Bu kapsamda düzenlenen hazırlık kursları, öğrencilerin hem akademik başarılarını desteklemeyi hem de spor yeteneklerini geliştirmeyi amaçlıyor. Belediye tarafından hayata geçirilen bu tür çalışmalar, ilçe genelinde sporun daha geniş kitlelere ulaşmasına katkıda bulunuyor.
- Kurslar uzman eğitmenler tarafından veriliyor
- Sınav içeriğine uygun ders anlatımı yapılıyor
- Pratik uygulamalarla öğrencinin başarısı destekleniyor
İsrail'in Filistin Politikalarına Tepkiler Artıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Filistin topraklarında sürdürdüğü politikaları eleştirdi. Yaptığı açıklamada, yıllardır özgürlük, hak ve hukuktan bahsedenlerin, İsrail'in uyguladığı katliam politikası karşısında sessiz kaldığını belirtti. Bu durumun, uluslararası arenada çifte standartlara işaret ettiğini vurguladı.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Vurgusu
Erdoğan, açıklamasında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne atıfta bulunarak, bu beyannamenin prensiplerinin İsrail tarafından ihlal edildiğini savundu. Filistin topraklarında yaşanan olayların, temel insan haklarına aykırı olduğunu ve uluslararası toplumun bu duruma sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Batılı Devletlere Eleştiri
En ufak bir olayda ambargo uygulayan Batılı devletlerin, İsrail’e karşı neden aynı tavrı sergilemediği sorusunu yöneltti. Bu durumun, uluslararası ilişkilerdeki adaletsizliği gözler önüne çıkardığını belirtti. Uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri çerçevesinde, tüm ülkelerin eşit mesafede olması gerektiğinin altını çizdi.
Filistin'de Yaşanan Son Durum
Filistin topraklarında yaşanan gerginlikler son zamanlarda artış gösterdi. İsrail ordusunun düzenlediği operasyonlar ve Filistinlilerin tepkileri, bölgedeki durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Bu gelişmelerle birlikte uluslararası toplumdan gelen çağrılar, çatışmanın tırmanmasını engellemeye yönelik diplomatik çabaları içeriyor.
- İsrail'in Filistin politikalarına yönelik eleştiriler
- Uluslararası hukuk ihlalleri iddiaları
- Batılı devletlerin tutumu sorgulanıyor
ABD, Suriye'den Askerlerini Çekmeye Başladı

New York Times gazetesinin haberine göre ABD, Suriye’den yüzlerce askerini geri çekmeye başladı. Gazete, bu bilgiyi iki üst düzey ABD yetkilisine dayandırarak, Pentagon’un Suriye’nin kuzeydoğusundaki 8 üsten 3’ünü kapatmayı planladığını belirtti. Bu hamle, bölgedeki güvenlik dinamiklerini etkilemesi beklenen önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Geri Çekilmenin Kapsamı ve Detayları
ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı yaklaşık 2 bin askerden oluşuyor. Geri çekilme planı kapsamında, öncelikle kuzeydoğu bölgesindeki üslerin kapatılması hedefleniyor. Bu üsler, IŞİD ile mücadelede önemli bir rol oynadı ve bölgedeki Kürt güçlerine destek sağlıyordu. Yetkililer, geri çekilmenin kademeli olarak gerçekleşeceğini ve operasyonel ihtiyaçlara göre takvimin belirleneceğini ifade ediyorlar.
Geri Çekilme Kararının Ardındaki Nedenler
ABD'nin Suriye'den askerlerini çekme kararı, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle alındı. Bunlar arasında:
- IŞİD’in askeri olarak yenilmesi
- Bölgedeki istikrarsızlığın artması
- ABD’nin iç politik önceliklerinin değişmesi
yer alıyor. Birçok analist, bu kararın ABD'nin Suriye politikasında bir dönüm noktası olduğunu ve bölgedeki güç dengelerini değiştirebileceğini vurguluyor.
Bölgesel Etkiler ve Olası Senaryolar
ABD askerlerinin geri çekilmesi, Suriye’deki mevcut durumu karmaşıklaştırabilir. Özellikle Kürt grupların güvenliği konusunda endişeler artıyor. Geri çekilmenin ardından bölgede farklı aktörlerin güçlenmesi ve çatışmaların yeniden alevlenmesi riski bulunuyor. Uzmanlar, Türkiye'nin bu süreçte daha aktif bir rol oynayabileceğini belirtiyorlar. Ayrıca, Rusya ve İran’ın da Suriye’deki etkisini artırma potansiyeli değerlendiriliyor.
ABD’li yetkililer, geri çekilmenin IŞİD ile mücadeleyi zayıflatmayacağını, bölgedeki ortaklarla koordineli bir şekilde hareket edileceğini vurguluyor. Ancak, bu konuda henüz net bir strateji kamuoyuyla paylaşılmadı. Suriye'deki durumun gelişimi, önümüzdeki dönemde yakından takip edilecek.
6 Farklı Organize Suç Örgütü Üyesi Operasyonla Çökertildi: 158 Şüpheli Yakalandı

İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 6 farklı organize suç örgütüne yönelik eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Operasyonlarda toplam 158 şüpheli gözaltına alındı. Operasyonların Adana, İstanbul, Antalya ve İzmir illerinde gerçekleştirildiği belirtildi.
Elebaşılardan Yurt Dışı Bağlantıları
Operasyonun merkezinde, farklı şehirlerde faaliyet gösteren organize suç örgütlerinin elebaşıları yer alıyor. Adana'da S.B., İstanbul'da H.Y. ve B.B., Antalya'da A.B., İzmir'de ise S.A.'nın yurt dışında olduğu ve U.G.’nin cezaevinde bulunduğu tespit edildi. Yurt dışından talimat verdiği iddia edilen bu elebaşlarının, Türkiye'deki suç faaliyetlerini yönettiği öne sürülüyor.
Operasyonların Kapsamı
Yapılan operasyonlar çerçevesinde çeşitli suç unsurlarına el konulduğu bildirildi. Bu kapsamda şüphelilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda uyuşturucu madde, silah, sahte belge ve nakit para ele geçirildi. Yetkililer, operasyonların organize suç örgütlerinin finans kaynaklarını kurutmaya yönelik olduğunu vurguladı.
Şüphelilerin Tutukluluk Durumu
Gözaltına alınan 158 şüphelinin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Şüphelilerden bir kısmının çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı, diğerlerinin ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı öğrenildi. Operasyonun ardından bölgedeki güvenlik güçleri, organize suç örgütlerine yönelik takibini sürdürüyor.
Organize Suçla Mücadele Devam Edecek
İçişleri Bakanlığı yetkilileri, organize suçlarla mücadelede kararlılıkla devam edileceğini vurguladı. Vatandaşların huzur ve güvenliğini sağlamak amacıyla bu tür operasyonların sıklıkla gerçekleştirileceği belirtildi. Yetkililer ayrıca, organize suç örgütlerinin eylemlerine karışan herkesin adalet önüne çıkarılacağını ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanından Rusya-Ukrayna Savaşı İçin Zaman Uyarısı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın taraflarına ve Avrupa’ya “zamanlarının daraldığı” mesajını verdi. Yapılan açıklamada, savaşın sona erdirilmesinin mümkün olup olmadığının kısa sürede belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
Savaşın Sonu İçin Belirleyici Anlar
Rubio, "Savaşı sona erdirmenin mümkün olup olmadığını belirlememiz gerekiyor. Netleştirmek için birkaç günden bahsediyoruz," ifadelerini kullandı. Bu açıklama, savaşın seyrini değiştirebilecek kritik bir döneme girildiğine işaret ediyor. Diplomatik çabaların ve müzakerelerin bu kısa zaman dilimi içerisinde yoğunlaşması bekleniyor.
Alternatif Senaryo: Başkan Trump'a Dönüş
Rubio, savaşın sona erdirilmesinin mümkün olmadığı takdirde ise eski Başkan Donald Trump’ın devreye girebileceği sinyalini verdi. Bu durum, ABD dış politikasında olası bir değişikliğe ve yeni bir stratejiye işaret ediyor. Savaşın uzaması halinde, farklı aktörlerin arabuluculuk rolü üstlenmesi ihtimali gündeme gelebilir.
Avrupa'ya Yönelik Uyarı
Rubio’nun Avrupa’ya yönelik “zamanınız bitiyor” mesajı ise kıta üzerindeki güvenlik kaygılarını artırdı. Bu uyarı, Avrupa ülkelerinin enerji bağımlılığı ve savunma stratejileri konusunda daha hızlı adımlar atması gerektiğini gösteriyor. Avrupa'nın Rusya
- Savaşın sona erdirilmesi için birkaç günün belirleyici olacağı vurgulandı.
- Eski Başkan Trump’ın devreye girebileceği sinyali verildi.
- Avrupa'ya yönelik zaman uyarısı yapıldı.
Galatasaray'ın Bodrum FK Maçında Alman Hakem Görev Yapacak

Süper Lig’de heyecan devam ediyor. Galatasaray, deplasmanda karşılaşacağı Bodrum FK maçında hakem Markus Schmidt tarafından yönetilecek. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK), kritik mücadele için yapılan hakem atamasını duyurdu.
VAR Merkezi'nde Alman İsmi
Galatasaray’ın 2023 2024 sezonunda oynayacağı Bodrum FK karşılaşmasında, VAR merkezinde de Alman bir isim görev alacak. Bu durum, maçın hakem kararlarının daha yakından inceleneceği anlamına geliyor. MHK tarafından yapılan açıklamada, hakem Schmidt'in deneyimli ve uluslararası arenada da görev yapmış bir hakem olduğu vurgulandı.
Maç Öncesi Hazırlıklar
Galatasaray, Bodrum FK karşılaşması için hazırlıklarını tüm hızıyla sürdürüyor. Teknik direktör yönetimindeki antrenmanlarda oyuncular, taktiksel çalışmalar yapıyor ve fiziksel olarak kendilerini geliştiriyor. Bodrum FK da kendi sahasında Galatasaray'ı ağırlamak için yoğun bir hazırlık süreci izliyor.
Süper Lig'de Hakem Uygulamaları
Son yıllarda Süper Lig’de hakem uygulamalarında VAR sistemi önemli bir rol oynuyor. Özellikle tartışmalı pozisyonlarda hakemlerin doğru kararlar vermesine yardımcı olan bu sistem, ligin kalitesini artırmayı hedefliyor. MHK, hakem atamalarını yaparken deneyimi ve performansı göz önünde bulunduruyor.
- Galatasaray, Süper Lig'de şu ana kadar oynadığı maçlarda başarılı bir performans sergiliyor.
- Bodrum FK ise ligdeki ilk sezonunda dikkat çekici sonuçlar elde etti.
- Hakem Markus Schmidt daha önce birçok önemli karşılaşmayı yönetti.
İlk Yorum yapan siz olun!