Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İsrail'in Filistin'e saldırılarının sonlanması için dünyadan ve Türkiye'den siyasetçi, akademisyen ve bilim insanlarından 115 imzacının bulunduğu Küresel Vicdan Bildirgesi’ni açıkladı. Davutoğlu, "Yaptığımız çağrı, siyasal yaptırımlar da dahil olmak üzere BM'nin temel ilkelerinin çiğnendiği bu durum karşısında, her türlü tedbirin alınması. Ayrıca UNİCEF'e Gazze'de yetim kalan, yaralı kalan çocuklarla ilgili acil bir eylem planı hazırlamasını, DSÖ'ye başta hamile kadınlar olmak üzere Gazze'de hastane yetersizliği dolayısıyla ciddi sağlık sorunları yaşayan Filistinlilere derhal acil bir yardım programı uygulamasını, Filistinli mülteciler için kurulmuş BM örgütüne, Gazze'de yerinden edilen bütün insanlar için derhal bir yerleşim programı uygulaması çağrısında bulunuyoruz" dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İsrail'in Filistin'e saldırılarının sonlanması için dünyadan ve Türkiye'den siyasetçi, akademisyen ve bilim insanlarından 115 imzacının bulunduğu Küresel Vicdan Bildirgesi’ni açıkladı. Davutoğlu, "Yaptığımız çağrı, siyasal yaptırımlar da dahil olmak üzere BM'nin temel ilkelerinin çiğnendiği bu durum karşısında, her türlü tedbirin alınması. Ayrıca UNİCEF'e Gazze'de yetim kalan, yaralı kalan çocuklarla ilgili acil bir eylem planı hazırlamasını, DSÖ'ye başta hamile kadınlar olmak üzere Gazze'de hastane yetersizliği dolayısıyla ciddi sağlık sorunları yaşayan Filistinlilere derhal acil bir yardım programı uygulamasını, Filistinli mülteciler için kurulmuş BM örgütüne, Gazze'de yerinden edilen bütün insanlar için derhal bir yerleşim programı uygulaması çağrısında bulunuyoruz" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İsrail'in 7 Ekim'den beri Filistin'e saldırılarını kınayan dünyadan ve Türkiye’den çeşitli akademisyenlerin, siyasetçilerin ve bilim insanlarının imzalarını içeren “Küresel Vicdan Bildirgesi”ni, bugün TBMM'de düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. Davutoğlu, partisinin milletvekilleri ile düzenlediği basın toplantısında şunları dile getirdi:
"115 İMZACININ KATILDIĞI, GAZZE'DEKİ SOYKIRIMI DURDURMAK İÇİN KÜRESEL VİCDAN BİLDİRGESİNİ YAYIMLADIK"
"2,5 aydır insanlığın gözü önünde, tarihin gördüğü en büyük katliamlardan biri işleniyor. Bu sefer açık bir biçimde soykırım icra edenler bunu dünyanın gözü önünde canlı yayınla yapıyorlar ve kendi halklarına karşı bundan gururla bahsediyorlar. Olayın ortaya çıktığı ilk günden itibaren ben de geçmişte birlikte çalışmış olduğumuz devlet adamlarıyla, uluslararası hukukçularla, akademisyenlerle, STÖ'lerle devamlı temas halinde olduk. Yaklaşık bir aydır süren temaslarımız neticesinde 115 imzacının katıldığı, Gazze'deki soykırımı durdurmak için Küresel Vicdan Bildirgesi’ni yayımladık. Bu bildirge şu anda bütün dünyada, yaklaşık 40 ülkeden 115 imzacı bütün medya organlarını kullanarak, başta BM ve BM'ye üye ülkeler olmak üzere her kanaldan insanlığa bu çağrıyı iletiyorlar.
İnisiyatifi, dünyada uluslararası hukuk denince akla gelen ilk isimlerden ve BM Filistin Raportörlüğü yapmış olan Richard Fold ile başlattık. Bu çerçevede yaptığımız zoom toplantıları ve yazışmalar neticesinde 115 imzacı arasında; Tunus eski Cumhurbaşkanı Munsif el Merzuki, Malezya eski Başbakanı Mahathir Mohamad, dünyada Uluslarası Adalet Divanı'nda çalışması ve şu anda da BM'nin ve uluslararası ceza süreçlerinin içinde bulunan en kıdemli hukukçu olan George Abib Saab, Nobel Barış Ödülü sahibi Mayret Maguire, Arap Ligi eski Genel Sekreteri ve Mısır eski Dışişleri Bakanı Amul Musa, İran eski Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Malezya eski Dışişleri Bakanı Hamid Albar, Mandela ile birlikte mücadele etmiş, Brezilya'da insan hakları deyince akla gelen en önemli isimlerden, İnsan Hakları Bakanlığı yapmış Paulo Sergio, Pulitzer Basın Ödülü’nü almış dünyanın en saygın basın mensuplarından Chris Jess, BM Medeniyetler İttifakı kıdemli mensuplarından John Esposito, Hindistan'dan insan hakları konusundaki çalışmalarıyla öne çıkmış olan Arundhati Roy, Filistin deyince akla gelen en önemli edebiyatçılardan Susanne Ebul Hava, BM Genel Sekreter Yardımcılığı yapmış Hans Von Sponeck, önemli gazetecilerden Philips Bemiks ve çok sayıda akademisyenin imzasını bu süre içerinde aldık.
İçinde uluslararası hukukçuların, siyasilerin, doğudan batıdan aydınların, bazı sanatçıların ve sivil toplum öncülerinin olduğu bu listede 115 imzacı şu konularda mutabık olduk:
"FİLİSTİNLİ MÜLTECİLER İÇİN KURULMUŞ BM ÖRGÜTÜNE, GAZZE'DE YERİNDEN EDİLEN BÜTÜN İNSANLAR İÇİN DERHAL BİR YERLEŞİM PROGRAMI UYGULAMASI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUZ"
Birincisi, Gazze'de yürütülmekte olan saldırılar sıradan bir çatışma değil bir soykırımdır. 115 imzacının bu gerçeği haykırması başlı başına çok önemlidir. Soykırım muamelesi görmelidir. Bu soykırıma katılanlara BM ve uluslararası toplumun müeyyide uygulaması gerektiği konusunda mutabık kaldık. Bu müeyyideler çerçevesinde özellikle iki ülkenin adını zikrederek ABD ve İngiltere, Gazze açıklarındaki donanmada sağladıkları silah sevkiyatını ve diğer ülkelerin Gazze'ye yaptıkları sevkiyatların tümünün durdurulması çağrısında bulunuyoruz. Yaptığımız çağrı ise, siyasal yaptırımlar da dahil olmak üzere BM'nin temel ilkelerinin çiğnendiği bu durum karşısında, her türlü tedbirin alınması. Ayrıca UNİCEF'e Gazze'de yetim kalan, yaralı kalan çocuklarla ilgili acil bir eylem planı hazırlamasını, DSÖ'ye başta hamile kadınlar olmak üzere Gazze'de hastane yetersizliği dolayısıyla ciddi sağlık sorunları yaşayan Filistinlilere derhal acil bir yardım programı uygulamasını, Filistinli mülteciler için kurulmuş BM örgütüne, Gazze'de yerinden edilen bütün insanlar için derhal bir yerleşim programı uygulaması çağrısında bulunuyoruz. Bu bildiriyi arzu edenlerin imzasına açıyoruz.
"HASAN BİTMEZ GİBİ HİÇ BİTMEYEN BİR YÜREĞİMİZ VE HAKKI SESLENME İRADEMİZ VAR"
Önemli olan küresel vicdanın harekete geçmesi. Dünyanın farklı kıtalarından her bir köşesinden, isimler bulunmasına önem verdik. Bizim siyasi bir gücümüz yok ama vidan gücümüz var. Hasan Bitmez gibi hiç bitmeyen bir yüreğimiz ve hakkı seslenme irademiz var. Önce BM'ye ve BM'deki 193 ülkenin ofisine bu metin gönderilecek. Ümit ederiz bu yürümekte olan soykırıma karşı bir nebze olsun engelleyici bir tutum sergilemiş, içimiz içimize sığmıyor bir şeyler yapmak için. İnşallah bir gün Gazze'de bu soykırım sona erecek bu soykırımı yapanlar da mutlaka mahkeme önüne çıkacak. 115 imzacının 'bu bir soykırım' demesi devrim mahiyetinde bir açıklamadır."
İlgili bildirge şöyle:
"İsrail Hükümeti, çok gecikmiş ve kısa süren bir ‘insani duraklamanın’ ardından Gazze'deki Filistinlilere uyguladığı soykırım saldırısına 30 Kasım’da yeniden başladı. İsrail böylece insanlık vicdanını temsil eden kitlelerin dünya çapındaki protestolarını ve dünyanın dört bir yanındaki ahlaki, dini ve siyasi kanaat önderlerinin rehine/tutsak takası duraklamasının kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi yönündeki ısrarlı çağrılarını görmezden geldi.
Bu çağrıların öncelikli amacı Gazze halkının çektiği çilenin daha da kötüleşmesini önlemekti. Ayrıca, İsrail'e sadece insani nedenlerle değil, aynı zamanda hem Filistin hem de İsrail halkı için karşılıklı saygıya dayalı gerçek güvenlik ve kalıcı barış yolunu seçmesi yönünde güçlü mesajlar verildi. Ancak bu mesajlar karşılıksız kaldı. Gazze’de her geçen gün sokaklarda ölü bedenler yığılıyor, tıbbi sistem yaralılara tedavi sunamıyor ve yaygın açlık ve hastalık tehditleri yoğunlaşıyor.
Bu koşullar altında, bu Bildirimiz İsrail'in soykırım saldırısının kınanmasının ötesinde, aynı zamanda bu soykırımın kalıcı olarak önlenmesi için etkili adımlar atılması için çağrıda bulunmaktadır. Dünyanın her bir köşesinden Küresel aydınlar ve kanaat önderleri olarak, her gün daha da kötüleşen şartların aciliyetine istinaden Filistin halkının devam etmekte olan korkunç çilesine karşı çıkmak ve en önemlisi, bunu yapma gücüne ve dolayısıyla sorumluluğuna sahip olanları harekete geçmeye davet etmek üzere bir araya geldik.
İsrail'in kalıcı ateşkesi reddetmeye devam etmesi endişelerimizi artırıyor. İsrail'in 7 Ekim saldırısına verdiği son derece orantısız tepkinin neden olduğu haftalardır süren acımasız yıkım, İsrail'in intikamcı öfkesini sergilemeye devam ediyor. Bu öfke, ‘Hamas'ın İsrail'deki sivillere karşı uyguladığı korkunç şiddet’ veya işgal altındaki halka karşı uygulanması mümkün olmayan ‘meşru müdafaa’ iddialarıyla hiçbir şekilde mazur görülemez.
Aslında, ‘çatışmaya ara verme’ bile İsrail hükümeti tarafından esas olarak rehinelerin serbest bırakılmasını güvence altına almak için İsrail vatandaşlarından gelen baskıların bir sonucu olarak kabullenmek zorunda kalınmıştır. Öte yandan, kendini dünyaya insani kaygılara tamamen duyarsız olmadığını göstermek zorunda hisseden Amerika Birleşik Devletler hükümeti, bu baskıya destek vermiştir. Bu jest bile, Başbakan Netanyahu'nun daha ara başlamadan önce aranın hemen ardından savaşa devam edeceği yönündeki meydan okuyan ifadeleriyle baltalanmıştır.
Bu yedi günlük ateşkesi, ‘insani ara’ olarak değil İsrail'in Gazze'deki soykırım operasyonlarında bir duraklama olarak yorumlamak daha doğrudur. Eğer bu geçici ateşkes gerçekten ‘insani ara’ olsaydı, soykırıma son verme ve İsrailliler ile Filistinliler arasında kalıcı ve adil bir barışın koşullarını müzakere etme çabalarını yeniden başlatma umutları yok olmazdı.
İsrail'in Gazze'nin sivil halkına karşı yürüttüğü bu askeri harekatın yeniden başlatılması, BM’nin otoritesinin, genel hukuki ve ahlaki ilkelerin ve en basit şekliyle insani vicdanın reddedilmesi anlamına gelmektedir. Başta ABD ve İngiltere olmak üzere, Küresel Batı'nın önde gelen liberal demokrasilerinin İsrail'in bu eylemini elbirliğiyle onaylaması, duyduğumuz acıyı ve tiksintiyi daha da arttırmaktadır. Hukukun üstünlüğüne bağlılıkları ile gurur duyan bu hükümetler şimdiye kadar barış sağlama çabalarını İsrail'e fahiş eylemlerini daha ihtiyatlı bir şekilde yürütmesi yönünde telkinde bulunan halkla ilişkiler çabalarıyla sınırladılar. Bu tür hamleler, İsrail'in Gazze'deki soykırımcı davranışının keskin kenarlarını yumuşatmaktan başka bir işe yaramıyor. Aynı zamanda, İsrail'in, 1967 Savaşı'nın ardından BM tarafından da tescil edilen Savaşçı İşgal gözönünde bulundurulduğunda kullanılması mümkün olmayan “sahte meşru müdafaa” gerekçesini desteklemeye devam etmek, İsrail’i küstahça işlediği bu suçların yol açabileceği yasal ve siyasal kınamalardan ve müeyyidelerden korumaktadır.
Bu hükümetlerin, Tel Aviv'in inkâr etme zahmetine bile girmediği ağır savaş suçlarına yol açan İsrail'in savaş hedeflerini sürdürme niyetine genel destek vermeye devam ettiği gerçeğinden üzüntü duyuyoruz. Bu suçlar arasında yoğun bombardıman ve saldırıların yeniden başlaması, zorla tahliye gibi zalimce taktiklere başvurulmaya devam edilmesi, hastanelerin tahrip edilmesi, sivillerin barındığı mülteci kampları ve BM binaları ile pek çok yerleşim biriminin bombalanması ve Batı Şeria'da yerleşimcilerin başını çektiği şiddetin desteklenmesi ve etnik temizlik çabalarının tırmandırılması yer almaktadır.
Bu gelişmeler ışığında ulusal hükümetleri, özellikle de Doğu Akdeniz'de donanmaları bulunan ABD ve İngiltere'yi İsrail'e yönelik tüm silah sevkiyatını durdurmaya ve ambargo uygulamaya, BM Güvenlik Konseyi ve Genel Kurulu'nu da gecikmeksizin bu yönde karar almaya çağırıyoruz. Ayrıca, bu toprakların asli ve yerli halkı olarak Filistinlilerin, temel kurtuluş mücadeleleri için önerilen herhangi bir çözüme onay verme ya da vermeme yönündeki koşulsuz haklarını da destekliyoruz.
Kötüleşen şartlar, BM sistemini benzeri görülmemiş bir aciliyetle müdahale etmeye zorlayan acil bir insani durum teşkil etmektedir. Bu nedenle, özellikle UNICEF'i yaralı çocuklara ve ebeveynleri öldürülen ya da ağır yaralanan çocuklara yardım etmeye, DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü)'nü yaralı Filistinlilere, özellikle de hamile kadınlara ve çocuklara yardım etmek için elinden geleni yapmaya ve İsrail saldırıları nedeniyle tahrip olan hastanelerin derhal yeniden açılması için mümkün olduğunca etkili bir şekilde ısrar etmeye ve UNRWA'yı savaş nedeniyle yerlerinden edilen Gazze'deki mültecileri barındırmaya ve diğer yardımları sağlamaya devam etmeye çağırıyoruz. Bunun ötesinde UNESCO, dini ve kültürel mekanlara yönelik tehditlere karşı açık tavır almalı, başta Mescid-i Aksa olmak üzere bu mekanların her türlü ihlale karşı korunmalarına en yüksek önceliği vermeli ve İsrail Hükümetine bu mekanların korunmasına ilişkin koşulsuz yasal sorumluluğunu hatırlatmalıdır.
Ayrıca BM İnsan Hakları Konseyi'nin, Hamas saldırısı ve İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'deki askeri operasyonlarından kaynaklanan gerçekleri ve hukuku tespit etmekle görevli yüksek profilli bir uzman soruşturma komisyonu kurmak üzere hemen harekete geçmesini öneriyoruz. Komisyon, raporunda savaş suçu ve soykırım teşkil eden insan hakları normlarının ihlaline ilişkin sorumluluk ve hesap verebilirlikle ilgili tavsiyelerde bulunmalıdır.
Ayrıca, durumun vahametinin hükümetleri, uluslararası kurumları ve sivil toplumu konuşmanın yanı sıra harekete geçme ve Gazze'deki şiddeti derhal sona erdirmek için azami diplomatik ve ekonomik baskı uygulama sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığını düşünüyoruz!
Bu amaçla, bu Bildiriyi imzalayan bizler, İsrail'in Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e yönelik suç teşkil eden işgalinin bir an önce sona erdirilmesi amacıyla derhal ateşkes ilan edilmesi ve saygın ve tarafsız bir himaye altında diplomatik müzakerelerin başlatılması çağrısında bulunuyoruz. Bu süreç, BM kararlarına uygun olarak Filistinlilerin devredilemez kendi kaderini tayin etme haklarını garanti altına almalıdır."
Metni imzalayanların tam listesi de şu şekilde:
1. Ahmet Davutoğlu, Eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan, Türkiye;
2. Richard Falk, 1967’den Bu Yana İşgal Altında Olan Filistin Topraklarındaki İnsan
Haklarının Durumu BM Özel Raportörü (2008-2014), Uluslararası Hukuk Profesörü,
Princeton Üniversitesi, ABD;
3. Dr. Moncef Marzouki, Eski Cumhurbaşkanı, Tunus;
4. Mahathir Mohamed, Eski Başbakan, Malezya;
5. Georges Abi-Saab, Profesör, Cenevre ve Kahire Üniversitesi Uluslararası Kalkınma Çalışmaları Lisansüstü Enstitüsü, BM Genel Sekreteri Eski Danışmanı, Uluslararası Adalet Divanı Eski Yargıcı, Mısır;
6. Mairead Maguire, Nobel Barış Ödülü Sahibi (1976), Russell Mahkemesi Üyesi, Kuzey İrlanda;
7. Amr Moussa, Arap Birliği Eski Genel Sekreteri, Mısır Eski Dışişleri Bakanı, BM Uluslararası Barış ve Güvenlik için Tehditler, Zorluklar ve Değişim Üst Düzey Paneli Üyesi, Mısır;
8. M. Javad Zarif, Profesör, Tahran Üniversitesi, Eski Dışişleri Bakanı, İran;
9. Hamid Albar, Eski Dışişleri Bakanı, Asia e Üniversitesi Rektörü, Malezya;
10. Brigette Mabandla, Eski Adalet Bakanı ve Apartheid Karşıtı Aktivist, Güney Afrika;
11. Paulo Sergia, Siyaset Bilimi Profesörü (USP) ve Eski İnsan Hakları Bakanı, Brezilya;
12. Chris Hedges, Pulitzer ödüllü muhabir ve The New York Times'ın eski Orta Doğu Büro Şefi, ABD;
13. Tu Weiming, BM Medeniyetler Arası Diyalog için Seçkin Kişiler Grubu Üyesi, Profesör, Harvard Üniversitesi, İleri Hümanistik Çalışmalar Enstitüsü Kurucu Direktörü, Pekin Üniversitesi, Çin/ ABD;
14. John Esposito, Uluslararası İlişkiler Profesörü, Müslüman-Hristiyan Anlayış Merkezi Kurucu Başkanı, Georgetown Üniversitesi, BM Medeniyetler İttifakı Üst Düzey Grubu Üyesi, ABD;
15. Arundhati Roy, “Küçük Şeylerin Tanrısı” Kitabının Yazarı, İnsan Hakları Aktivisti, Hindistan;
16. Susan Abulhawa, Filistinli roman yazarı, “Filistin Sabahları” isimli kitabın sahibi, ABD;
17. Hans von Sponeck, BM Eski Genel Sekreter Yardımcısı, Çatışma Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi, Marburg Üniversitesi, Almanya;
18. Hilal Elver, Uluslararası Hukuk Profesörü, BM Gıda Hakkı Özel Raportörü (2014-2020), Türkiye;
19. Abdullah Ahsan, Eski Profesör, Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi ve İstanbul Şehir Üniversitesi; ABD;
20. Phyllis Bennis, Gazeteci, Yazar ve Sosyal Aktivist, Politika Çalışmaları Enstitüsü, ABD;
21. Noura Erakat, Aktivist ve Profesör, Rutgers Üniversitesi, New Brunswick, Jadalliyah Kurucu Ortak Başkanı, ABD;
22. Jomo Kwame Sundaram, BM Ekonomik Kalkınmadan Sorumlu Eski Genel Sekreter Yardımcısı, BM Gıda ve Tarım Örgütü Direktör Yardımcısı, Malezya;
23. Victoria Brittain, Guardian'ın Eski Dış Haberler Editörü, Apartheid Karşıtı Aktivist, İngiltere'de her yıl düzenlenen Filistin Edebiyat Festivali'nin kurucusu, İngiltere;
24. Gayatri Chakravorty Spivak FBA, Profesör, Columbia Üniversitesi, 2012 Kyoto Sanat ve Felsefe Ödülü Sahibi, Hindistan;
25. Ali Bardakoğlu, İlahiyat Profesörü, Eski Diyanet İşleri Başkanı, Türkiye;
26. Mustafa Ceric, Bosna Başmüftüsü, Dünya Boşnak Kongresi Başkanı, UNESCO Felix Houphouet-Bougny Barış Ödülü eş sahibi, Bosna Hersek;
27. Maung Zarni, İnsan Hakları Aktivisti, Soykırım İzleme Örgütü Danışmanlar Kurulu Üyesi, Özgür Burma Koalisyonu, Özgür Rohingya Koalisyonu ve Güneydoğu Asya Yenilenme Güçleri Kurucu Üyesi, Myanmar;
28. Joseph Camilleri, Profesör, La Trobe Üniversitesi, SHAPE Melbourne Eşbaşkanı, Avustralya;
29. Mahmood Mamdani, Herbert Lehman Hükümet Profesörü Columbia Üniversitesi, Kampala Üniversitesi Rektörü, Uganda;
30. Marjorie Cohn, Uluslararası Hukuk Halklar Akademisi Dekanı, Profesör, Thomas Jefferson Hukuk Fakültesi, ABD;
31. Jan Oberg, Ulusötesi Barış ve Gelecek Araştırmaları Vakfı Başkanı, İsveç;
32. Ramzy Baroud, Yazar, Akademisyen, Palestine Chronicle Editörü, Filistin/ABD;
33. Saree Makdisi, Kaliforniya Üniversitesi, Karşılaştırmalı Edebiyat Profesörü, “Palestine Inside Out: An Everyday Occupation” kitabının yazarı, ABD;
34. Roger Leger, Emekli Felsefe Profesörü,, Saint-Jean Askeri Koleji, Kanada;
35. Usman Bugaje, Profesör, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Eski Danışmanı, Nijerya;
36. Chandra Muzaffar, Adil Bir Dünya için Uluslararası Hareket (JUST) Başkanı, Malezya;
37. Avery F. Gordon, Profesör, Kaliforniya Üniversitesi Santa Barbara, ABD;
38. Arlene Elizabeth Clemesha, Çağdaş Arap Tarihi Profesörü, Brezilya São Paulo Üniversitesi (USP), Brezilya;
39. Ömer Dinçer, Profesör, Eski Milli Eğitim Bakanı, İstanbul Şehir Üniversitesi Eski Mütevelli Heyeti Başkanı, Türkiye;
40. Fethi Jarray, Eski Eğitim Bakanı, İşkenceyi Önleme Ulusal Mekanizması Başkanı, Tunus;
41. Alfred de Zayas, Demokratik ve Adil Bir Uluslararası Düzenin Teşvik Edilmesi Konusunda BM Eski Bağımsız Uzmanı, ABD;
42. Walid Joumblatt, Milletvekili, İlerici Sosyalist Parti, Lübnan;
43. Elmira Akhmetova, Profesör, Bilgi Entegrasyonu Enstitüsü, Rusya;
44. George Sabra, Şam Deklarasyonu (2005) İmzacısı, Suriye Ulusal Konseyi Eski Başkanı, Suriye;
45. Ray McGovern, Aktivist, Barış İçin Savaşanlar (Veterans For Peace), “Not in Our Name” adlı savaş karşıtı grubun destekçisi, ABD;
46. Juan Cole, Michigan Üniversitesi, The Internatioanl Journal of Middle East Studies Dergisi Eski Editörü, ABD;
47. Penny Green, Hukuk ve Küreselleşme Profesörü, Uluslararası Devlet Suçları İnisiyatifi Direktörü, Londra Queen Mary Üniversitesi, İngiltere;
48. Bishnupriya Ghosh, İngilizce ve Küresel Çalışmalar Profesörü , UC Santa Barbara, ABD/Hindistan;
49. Nader Hashemi, Alwaleed Müslüman-Hıristiyan Anlayış Merkezi Direktörü, Georgetown Üniversitesi, ABD;
50. Ahmed Abbes, Matematikçi, Institut des Hautes Etudes Scientifiques Paris isimli kurumun araştırma direktörü, Fransa/Tunus;
51. Bhaskar Sarkar, Film ve Medya Profesörü, UC Santa Barbara, ABD/Hindistan;
52. Akeel Bilgrami, Felsefe Profesörü, Columbia Üniversitesi, ABD/ India;
53. Assaf Kfoury, Matematikçi ve Teorik Bilgisayar Bilimi Profesörü, Boston Üniversitesi, ABD;
54. Helena Cobban, Gazeteci, Yazar, Just World Educational Başkanı, ABD;
55. Bilijana Vankovska, Profesör ve Küresel İlişkiler Merkezi Başkanı, Cyril and Mehtodius Üniversitesi, Üsküp, Makedonya;
56. David Swanson, Yazar, World BEYOND War Direktörü, ABD;
57. Radmila Nakarada, Profesör, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Belgrad Üniversitesi; Yugoslav Hakikat ve Uzlaşma Komitesi Sözcüsü, Sırbistan;
58. Fredrick S. Heffermehl, Avukat, Yazar, Norveç;
59. Anis Ahmad, Profesör ve Riphah Uluslararası Üniversitesi Başkanı İslamabad, Pakistan;
60. Lisa Hajjar, Profesör, Kaliforniya Üniversitesi, Santa Barbara, ABD;
61. Dr. Sayyid M. Syeed, Kuzey Amerika İslam Toplumu Onursal Başkanı;
62. Muhammed al-Ghazzali, İslam Sosyolojisi Profesörü, Pakistan Yüksek Mahkemesi Yargıcı, Pakistan;
63. Syed Azman Syed Ahmad, Eski Milletvekili, Barış ve Kalkınma için Asya Forumu (AFPAD) Başkanı, Malezya;
64. Osman Bakar, El-Gazali Epistemoloji ve Medeniyet Yenilenmesi Kürsüsü, Uluslararası İslam Düşüncesi ve Medeniyeti Enstitüsü, Malezya;
65. Ibrahim M Zein, İslami Çalışmalar Profesörü, Katar Vakfı, Katar;
66. Engin Deniz Akarlı, Tarih Profesörü, Brown Üniversitesi, Türkiye;
67. Francesco Della Puppa, Venedik Ca' Foscari Üniversitesi, İtalya;
68. Julio da Silveira Moreira, Profesör, Latin-Amerika Entegrasyonu Federal Üniversitesi, Brezilya;
69. Nabeel Rajab, Körfez İnsan Hakları Merkezi'nin kurucusu ve eski başkanı; Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Eski Genel Sekreter Yardımcısı, Ion Ratiu Demokrasi ve İnsan Hakları Ödülü sahibi, Bahreyn;
70. Feroz Ahmad, Tarih ve Uluslararası İlişkiler Profesörü, Harvard Üniversitesi, ABD, Hindistan;
71. Serap Yazıcı, Anayasa Hukuku Profesörü, Milletvekili, Türkiye;
72. Natalie Brinham, Soykırım ve Devletsizlik Araştırmacısı, İngiltere;
73. Ayçin Kantoğlu, Yazar, Türkiye;
74. Imtiyaz Yusuf, Doç. Dr., Araştırmacı, Çağdaş İslam Dünyası Merkezi (CICW), Shenandoah Üniversitesi, ABD/Vietnam;
75. Kamar Oniah Kamuruzaman, Karşılaştırmalı Dinler Profesörü, Uluslararası İslam Üniversitesi, Malezya;
76. Ümit Yardım, Eski Tahran, Moskova ve Viyana Büyükelçisi, Türkiye;
77. Ahmet Ali Basic, Saraybosna Üniversitesi, Bosna Hersek;
78. Kani Torun, Eski Somali Büyükelçisi, Yeryüzü Doktorları Eski Başkanı, Milletvekili, Türkiye;
79. Ermin Sinanovic, Shenandoah Üniversitesi Çağdaş Dünyada İslam Merkezi,
ABD/Bosna Hersek;
80. Alkasum Abba, Tarih Profesörü, Abuja, Nijerya;
81. Hassan Ahmed Ibrahim, Tarih ve Medeniyet Profesörü, Eski Dekan, Hartum Üniversitesi, Sudan;
82. Anwar Alrasheed, Khiam Rehabilitasyon Merkezi, İşkence Mağdurları (KRC), Kuveyt Devleti ve Körfez İşbirliği Konseyi Ülkeleri Adil Yargılama ve İnsan Hakları Uluslararası Konseyi Temsilcisi, Kuveyt;
83. Mohd Hisham Mohd Kamal, Doç. Dr., Ahmad İbrahim Hukuk Fakültesi, Malezya/ Endonezya;
84. Syed Arabi Bin Syed Abdullah, Uluslararası İslam Üniversitesi Eski Rektörü, Malezya;
85. Yusuf Ziya Özcan, Eski YÖK Başkanı, Türkiye;
86. Mohamed Jawhar Hassan, Malezya Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Eski Başkanı (ISIS), Malezya;
87. Shad Faruqi, Hukuk Profesörü, Malaya Üniversitesi, Malezya;
88. Mohammad Ahmadullah Siddiqi, Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Profesörü, Western Illinois Üniversitesi, Macomb IL ABD/ Hindistan;
89. Mohamed Tarawna, Temyiz Mahkemesi Yargıcı, Ürdün;
90. Etyen Mahcupyan, Yazar, Başbakan Eski Başdanışmanı, Türkiye;
91. Khawla Mattar, Kahire'deki Birleşmiş Milletler Enformasyon Merkezi Direktörü, BM Suriye Eski Özel Temsilci Yardımcısı, Bahreyn;
92. Aslam Abdullah, Kıdemli Gazeteci, ABD/ Hindistan;
93. Stuart Rees, Profesör, Sydney Üniversitesi;
94. Hatem Ete, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyoloji Bölümü, Türkiye;
95. Camilo Pérez-Bustillo, Ulusal Tayvan Üniversitesi, Tayvan;
96. Bridget Anderson, Göç, Hareketlilik ve Vatandaşlık Profesörü, Bristol Üniversitesi, İngiltere;
97. William Spence, Teorik Fizik Profesörü, Londra Queen Mary Üniversitesi, İngiltere;
98. Mohammad Hashim Kamali, Hukuk Profesörü, Uluslararası İleri İslam Araştırmaları Enstitüsü Kurucu CEO'su, Malezya/Afganistan;
99. Ferid Muhic, Felsefe Profesörü , Krill Metodius Üniversitesi , Makedonya;
100. Frej Fenniche, Eski Kıdemli İnsan Hakları Görevlisi/BM OHCHR, İsviçre;
101. Sevinç Alkan Özcan, Doç. Dr., Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü, Türkiye;
102. Sigit Riyanto, Hukuk Profesörü, Endonezya;
103. Khaled Khoja, Suriye Ulusal Koalisyonu Eski Başkanı;
104. Tarık Çelenk, Ekopolitik Eski Başkanı, Türkiye;
105. M. Bassam Aisha, İnsan Hakları Uzmanı, Libya;
106. Naceur El-Ke, Akademisyen ve İnsan Hakları Aktivisti, Tunus;
107. Jean-Daniel Biéler, Eski Büyükelçi, Özel Danışman, Federal Dışişleri Bakanlığı, İnsani Güvenlik Bölümü, İsviçre;
108. Fajri Matahati Muhammadin, Gadjah Mada Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Endonezya;
109. Ahmet Okumuş, Bilim ve Sanat Vakfı Başkanı; Türkiye;
110. Khan Yasir, Hindistan İslami Çalışmalar ve Araştırma Enstitüsü Direktörü, Hindistan;
111. Mahmudul Hasan, Md., Profesör, Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi, Malezya/Bangladeş;
112. Tara Reynor O’Grady, İnsan Hakları Sentineli Genel Sekreteri, ABD;
113. Nurullah Ardıç, İstanbul Teknik Üniversitesi;
114. Phar Kim Beng, Strategic Pan-Pacic Arena'nın Kurucu CEO'su, Malezya;
115. Dinar Dewi Kania, Trisakti Ulaştırma ve Lojistik Enstitüsü. Cakarta, Endonezya
Yorumlar
Yorum Yapın
İlginizi Çekebilir
Avcılar Belediyesi Firuzköy'de Mahalle İftarı Düzenledi
Avcılar Belediyesi, Ramazan ayı boyunca düzenlediği mahalle iftarlarının bir parçası olarak bugün Firuzköy Mahallesi sakinleriyle bir araya geldi. İftar etkinliği, mahalleye gelen vatandaşlarla birlikte gerçekleştirildi ve bereket dolu bir atmosfer yaşandı.
Mahalle Sakinlerinden Yoğun Katılım
Avcılar Belediyesi yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, Firuzköylü komşularıyla Ramazan ayının bereketini paylaşmanın mutluluğu dile getirildi. Etkinliğe katılanlar arasında mahalle muhtarları, belediye meclis üyeleri, başkan yardımcıları ve birim müdürleri de yer aldı. Katılımın yoğun olduğu iftar etkinliği, mahalleye gelen tüm komşulara teşekkürlerle dolu bir ortamda gerçekleşti.
İftarda Dayanışma ve Kardeşlik
Belediye yetkilileri, düzenlenen iftarların sadece bir yemek paylaşımı olmadığını, aynı zamanda dayanışmanın ve kardeşliğin pekiştirilmesi amacını taşıdığını vurguladı. Bu tür etkinliklerin, mahalle sakinleri arasındaki ilişkilerin güçlenmesine ve toplumsal bağların sıkılaşmasına katkıda bulunacağı belirtildi.
Oruç Tutmanın Önemi Vurgulandı
İftar programında konuşan belediye temsilcileri, Ramazan ayının manevi önemine değinerek tuttulan oruçların kabul olması dileğinde bulundu. Ayrıca sofraların bereketle dolması ve bu güzel günlerin huzur içinde geçirilmesi temennisinde bulunuldu.
Avcılar Belediyesi Mahalle İftarları Devam Edecek
Avcılar Belediyesi, Ramazan ayı boyunca farklı mahallelerde iftar etkinlikleri düzenlemeye devam edecek. Bu kapsamda, mahalle sakinlerinin bir araya gelerek Ramazan ayının coşkusunu paylaşmaları ve dayanışma ruhunu yaşatmaları hedefleniyor.
- Avcılar Belediyesi, Ramazan ayı boyunca mahalle iftarları düzenliyor.
- Bugünkü etkinlik Firuzköy Mahallesi'nde gerçekleştirildi.
- Etkinliğe muhtarlar, meclis üyeleri ve belediye yöneticileri katıldı.
Özcan Deniz'in Kardeşi Ercan Deniz'in Açıklamaları Hakkında Vergi İncelemesi Başlatıldı

Ünlü oyuncu ve şarkıcı Özcan Deniz, kardeşi Ercan Deniz’in yaptığı açıklamalar üzerine Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından incelemeye alındı. Ercan Deniz, katıldığı bir programda kardeşinin oyunculuktan elde ettiği geliri ve hatta aylık kredi kartı harcamalarını kamuoyuyla paylaşmıştı. Bu durum, özel hayatın gizliliği ve vergi kaçakçılığı şüphesi üzerine tartışmalara yol açtı.
Ercan Deniz'in Açıklamaları Neleri İçeriyordu?
Ercan Deniz, kardeşinin bir diziden 2 milyon 250 bin lira gelir elde ettiğini belirtmişti. Ayrıca Özcan Deniz’in aylık kredi kartı harcamalarının da yüksek olduğunu iddia etmişti. Bu açıklamalar, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve birçok kişi tarafından etik dışı olarak değerlendirildi.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı'nın İncelemesi
Ercan Deniz’in yaptığı bu açıklamaların ardından Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı harekete geçti. Kurum, Özcan Deniz’in gelirleri ve vergi beyannameleri üzerinde detaylı bir inceleme başlattı. Amaç, gelirlerin yasalara uygun olarak beyan edilip edilmediğini tespit etmek ve herhangi bir vergi kaçakçılığı olup olmadığını belirlemektir.
Uzmanlar Ne Diyor?
Vergi hukuku uzmanları, bu türden gelir açıklamalarının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini ve aynı zamanda vergi incelemesine neden olabileceğini belirtiyor. Bir uzmana göre, “Bir kişinin gelirini kamuoyuna ifşa etmek yasal sorunlara yol açabilir. Özellikle yüksek gelir beyan edenlerin vergi ödeme yükümlülükleri daha sıkı denetlenir.”
Özcan Deniz'den Açıklama Geldi Mi?
Şu ana kadar Özcan Deniz veya temsilcileri tarafından konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı. İncelemenin sonuçları ve ilerleyen süreçte yapılacak açıklamalar kamuoyunun ilgisini takip etmeye devam edecek.
Gaziosmanpaşa Belediyesi Ramazan'da Mukabele ile Birleşiyor

Gaziosmanpaşa Belediyesi, Ramazan ayının ruhani atmosferini komşularıyla birlikte yaşamak amacıyla düzenlediği mukabele programlarıyla dikkat çekiyor. Bu anlamlı etkinlikler ile vatandaşlar, Kuranı Kerim'in ışığında birlik ve beraberlik içinde mübarek ayı geçirecekler.
- ı Kerim okumak için düzenlenen etkinlikleri ifade eder. Bu programlar, katılımcılara hem manevi bir huzur sunar hem de Kuran-ı Kerim'i anlamlandırma fırsatı verir.
- Mukabele programları sayesinde vatandaşlar Kuran
- ı Kerim'i toplu olarak okuyacak.
- Bu etkinlikler birlik ve beraberliği pekiştirecek.
- Komşuluk ilişkileri güçlendirilecek ve dayanışma ruhu canlandırılacak.
Mukabele Programları Ne Anlama Geliyor?
Mukabele, Arapça'da "karşılıklı okuma" anlamına gelir ve genellikle Ramazan ayında toplu olarak Kuran
Gaziosmanpaşa'da Mukabele Heyecanı
Belediye tarafından organize edilen mukabele programları, farklı mahallelerdeki camilerde ve kültür merkezlerinde düzenlenecek. Bu sayede, Gaziosmanpaşalılar, bulundukları bölgeye yakın noktalarda bu güzel etkinliğe katılabilecekler. Program detayları ve yerleri belediyenin sosyal medya hesaplarında ve web sitesinde duyurulacak.
Ramazan'ın Manevi Değerlerini Paylaşmak
Bu etkinlik, sadece bir Kuran okuma faaliyeti olmanın ötesinde, komşuluk ilişkilerini güçlendirmeyi ve toplumsal dayanışmayı artırmayı amaçlıyor. Gaziosmanpaşa Belediyesi yetkilileri, bu tür programların Ramazan ayının manevi değerlerini en iyi şekilde yansıtacağını belirtiyorlar.
Belediye, Ramazan ayı boyunca çeşitli sosyal sorumluluk projeleriyle de vatandaşların yanında olacak. Bu projeler arasında ihtiyaç sahibi ailelere yardım kampanyaları, iftar yemekleri ve kültürel etkinlikler yer alıyor.
Türkiye-Ukrayna Ticaret İlişkileri Masada: Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı İş Dünyasıyla Buluştu

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ukrayna'da faaliyet gösteren Türk iş insanlarıyla bir araya gelerek ticaret ilişkilerini ve gelecekteki potansiyeli değerlendirdi. Ziyaretler kapsamında Ticaret Bakanlığı ile koordineli olarak gerçekleştirilen toplantılarda, bölgedeki gelişmeler ve Türk şirketlerinin karşılaştığı zorluklar masaya yatırıldı.
Ukrayna'daki Türk İş İnsanlarının Talepleri Dinlendi
Bakan Yumaklı, gün boyu süren üst düzey ziyaretlerin ardından iş insanlarıyla düzenlediği toplantıda, onların taleplerini dikkatle dinledi ve sektördeki gelişmeler hakkında bilgi aldı. Toplantılarda özellikle tarım ve orman ürünleri ihracatı, lojistik sorunlar ve savaşın ticari faaliyetlere etkisi konuları öne çıktı.
Savaş Ortamında Ticaretin Zorlukları
Ukrayna'daki savaş ortamının ticaret üzerindeki etkileri de toplantılarda önemli bir yer tuttu. İş insanları, güvenlik endişeleri, ulaşım zorlukları ve finansal riskler gibi konulardaki yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. Bakan Yumaklı, hükümetin bu konuda gerekli destekleri sağlamaya devam edeceğini ve iş dünyasının yanında olduğunu vurguladı.
İhracat Potansiyeli ve Yeni Fırsatlar
Türkiye'nin Ukrayna'ya yönelik tarım ve orman ürünleri ihracatı potansiyeli üzerine yapılan değerlendirmelerde, özellikle şu alanlarda yeni fırsatların bulunduğu belirtildi:
- Tahıl ve baklagiller
- Meyve ve sebze
- Süt ve süt ürünleri
- Orman ürünleri
Bakan Yumaklı, Ukrayna'nın yeniden yapılanma sürecinde Türk şirketlerinin önemli bir rol oynayabileceğini ifade etti. Yeniden inşa projelerinde yer alabilecek firmalar için yeni iş imkanlarının doğacağını ve bu durumun Türkiye
Gelecek Perspektifleri
Yumaklı, ziyaretlerin sonuçlarını ve gelecek perspektifini iş insanlarıyla paylaştı. Toplantılarda belirlenen hedefler doğrultusunda, ticaretin geliştirilmesi için yeni adımlar atılacağı ve iş birliği fırsatlarının değerlendirileceği vurgulandı. Ayrıca, Türkiye ile Ukrayna arasındaki diplomatik ilişkilerin güçlendirilmesinin, ticari faaliyetlerin sürdürülebilirliği açısından önem taşıdığı belirtildi.
Sarıyer'de Şehit Aileleri ve Gazilerle İftar Buluşması

Sarıyer Belediye Başkanı Oktay Aksu, Ramazan ayında şehit aileleri ve gazilerle iftar sofrası paylaşarak birlik ve dayanışma mesajı verdi. Bu anlamlı buluşma, Sarıyer Belediyesi'nin sosyal sorumluluk projeleri kapsamında gerçekleştirildi. Başkan Aksu, vatan uğruna hayatını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmetle anarken gazilere minnet ve şükranlarını sundu.
Ramazanın Birlik ve Dayanışma Ruhu
Şehit aileleri ve kahraman gazilerle aynı sofrada buluşmanın Ramazanın birlik ve dayanışma ruhunu en güçlü şekilde hissettirdiğini belirten Başkan Aksun, "Bu iftar programı, sadece bir yemek paylaşımı değil, aynı zamanda acıları dindiren ve gönüllere şifa veren bir vesiledir. Şehitlerimizin emanetlerine sahip çıkmak ve gazilerimize her zaman destek olmak en büyük görevimizdir." dedi.
Kaymakam Kalaylı'ya Teşekkür
Programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Başkan Aksu, Kaymakam Ömer Kalaylı’nın bu anlamlı organizasyondaki katkılarının önemli olduğunu vurguladı. Bu tür etkinliklerin, toplumun dayanışma duygusunu pekiştireceğine ve milli birlik ruhunu güçlendireceğine inandığını belirtti.
Sarıyer'de Sosyal Belediyecilik Çalışmaları
Sarıyer Belediyesi, bugüne kadar birçok sosyal sorumluluk projesiyle dikkat çekiyor. Özellikle şehit aileleri ve gazilere yönelik yapılan çalışmalarla öne çıkan belediye, bu konuda hassasiyetini devam ettireceklerini vurguladı. Bunlar arasında:
- Şehit ailelerine düzenli olarak maddi destek sağlanması
- Gazilerin sosyal hayata katılımını artırmaya yönelik etkinlikler düzenlenmesi
- Eğitim ve sağlık alanlarında yardımlar yapılması
Sarıyer Belediyesi, bu tür anlamlı organizasyonlarla toplumun tüm kesimlerine ulaşarak sosyal belediyecilik anlayışıyla örnek bir çalışma sergilemeye devam ediyor.
Bakan Fidan, Güler ve MİT Başkanı Kalın, Suriye Cumhurbaşkanı Şara ile Görüştü

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara tarafından Şam'da kabul edildi.
Başkent Şam'da gerçekleşen görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkiler, bölgesel gelişmeler ve güvenlik konularının ele alındığı belirtildi. Heyetin temaslarına ilişkin detayların ilerleyen saatlerde paylaşılması bekleniyor.
Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, Galata Spor Kulübü'nü ağırladı

Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, dün Galata Spor Kulübü Başkanı Emin Selim Akgül ve kulüp yöneticilerini makamında ağırladı. Gerçekleşen ziyarette sporun birleştirici gücü ve belediye ile kulübün olası işbirliği konuları konuşuldu.
Nazik Ziyaret İçin Teşekkür
Belediye Başkanı Akgün, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, Galata Spor Kulübü Başkanı Akgül ve ekibine nazik ziyaretleri için teşekkür etti. Akgün, "Spor kulübümüzün başkanı ve yöneticileri tarafından yapılan bu anlamlı ziyaret bizlere büyük mutluluk verdi. Sporun toplumumuzdaki önemi tartışılmaz. Bu tür ziyaretler, belediye ile spor kulüpleri arasındaki bağın güçlenmesine katkı sağlıyor" dedi.
Olası İşbirlikleri Konuşuldu
Ziyaret sırasında Büyükçekmece Belediyesi ve Galata Spor Kulübü arasında yapılabilecek olası işbirliği projeleri de görüşüldü. Özellikle gençlerin spor yapmaya teşvik edilmesi, altyapı çalışmalarına destek verilmesi ve ilçedeki spor tesislerinin geliştirilmesi konularında fikir alışverişinde bulunulduğu öğrenildi.
Sporun Önemi Vurgulandı
Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, yaptığı açıklamada spora verdiği önemi bir kez daha dile getirdi. Akgün, "Belediye olarak spor ve sporculara her zaman destek olmaya devam edeceğiz. Spor sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel ve sosyal gelişim için de önemli bir araçtır. Bu nedenle gençlerimizi spora teşvik etmek, sağlıklı ve başarılı bireyler yetiştirmek adına büyük önem taşıyor" ifadelerini kullandı.
Belediye ile spor kulübü arasındaki diyalogun devam etmesi ve ortak projelerle Büyükçekmece'nin spor alanındaki başarısının artırılması hedefleniyor.
Beylikdüzü’nde Erasmus+ Buluşması: Polonyalı Öğrenciler Kültürel Etkileşim Yaşadı

Beylikdüzü Belediyesi, Erasmus+ Programı kapsamında Polonya’dan gelen öğrenci ve öğretmenleri Beylikdüzü Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi’nde ağırladı. Yaşar Acar Fen Lisesi tarafından yürütülen "SMART MEETS Polonya/Türkiye Erasmus Öğrencileri ile Buluşuyoruz" programı çerçevesinde gerçekleşen etkinlikte, Polonyalı ve Türk öğrenciler kültürlerini tanıtarak uluslararası etkileşim ve dostluk köprüleri kurdu.
ÜÇ GÜNLÜK KÜLTÜR VE BİLİM DOLU PROGRAM
Beylikdüzü’nde üç gün süren program boyunca öğrenciler, hem kültürel hem de bilimsel atölye çalışmalarına katılarak farklı deneyimler yaşadı. Program kapsamında Polonyalı misafirler, Türk kültürünü yakından tanıma fırsatı bulurken, Türk öğrenciler de Polonya’nın kültürel değerleri hakkında bilgi edindi.
GENÇLER ARASINDA KALICI DOSTLUKLAR OLUŞTU
Etkinlik sonunda öğrencilere sertifikalarını takdim eden Beylikdüzü Belediye Başkan Yardımcısı Cihan Şehla, Erasmus+ Programı’nın kültürel etkileşime sağladığı katkıya vurgu yaparak şunları söyledi:
"Yaşar Acar Fen Lisesi ile birlikte Erasmus+ Programı kapsamında Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezimizde ağırladığımız Polonyalı öğrencilerimizle atölye çalışmaları yürüttük. Bu süreçte, iki ülke gençleri arasında muhteşem bir kültür ve bilim alışverişi gerçekleşti ve kalıcı dostluklar kuruldu. Bu değerli projeyi yürüten Yaşar Acar Fen Lisesi’ne, okul müdürümüz Aytaç Özdemir’e, program koordinatörü Seher Dimen hocamıza ve emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum."
Beylikdüzü Belediyesi, kültürel etkileşimi artıran projelere destek vermeye devam ederek, gençlerin uluslararası deneyimler kazanmasına katkı sağlamayı sürdürecek.
Esenyurt'a 3 Yeni Yeşil Alan Projesi!
Esenyurt Belediye Başkan Vekili Can Aksoy, vatandaşlara daha modern yeşil alanlar sunabilmek için kolları sıvadı. İlçede yeni nefes bahçeleri, engelsiz oyun alanları ve mahalle parklarının yapımına başlandı.
Esenyurt Belediyesi, ilçede çocukların oyun oynayabileceği, ailelerin de birlikte keyifli vakit geçirebileceği parkların sayısını artırıyor. Bu kapsamda mahallelerde başlayan çalışmaları yerinde inceleyen Başkan Vekili Can Aksoy, projelerin kısa sürede hizmete açılacağını söyledi. İlk olarak Ardıçlı Mahallesi'nde hayata geçirilecek Nefes Bahçesi projesini inceleyen Aksoy, mimarlarla proje detaylarını değerlendirdi. Aksoy, projedeki oturma alanlarının artırılması ve en kısa zamanda tamamlanması talimatını verdi.
Engelli bireylere özel park!
Başkan Vekili Can Aksoy, Necmettin Erbakan Parkı'na yapılacak olan engelsiz oyun alanı ile ilgili mimarlardan bilgi aldı. Proje içerisinde engelli bireylerin rahatça kullanabileceği oyun grupları, salıncaklar ve tahterevalli alanları yer alıyor. Özel bireylerin sosyalleşmesi için her türlü ayrıntıyı planladıklarını söyleyen Aksoy, kullanışlı bir alan oluşturduklarını belirtti.
Kar Sokak Parkı'nın yapımına başlandı
Son olarak Hürriyet Mahallesi Kar Sokak Parkı'nın yapım çalışmalarını yerinde inceleyen Başkan Vekili, bölge sakinlerine modern bir dinlenme alanı sunmayı hedeflediklerini söyledi. Aksoy, parkın inşaat sürecinin hızlandırılacağını ve projelerin bir an önce halkın kullanımına sunulacağını vurguladı.
Üsküdar Belediyesi'nden Açıklama: Atatürk Ve Siyasi Liderler Hakkındaki Paylaşımlara Soruşturma
Üsküdar Belediyesi, bazı basın ve sosyal medya platformlarında yer alan, belediyede görevli bir kamu çalışanının Mustafa Kemal Atatürk ve çeşitli siyasi liderler hakkında eleştiri sınırlarını aşan ifadeler kullandığı iddialarıyla ilgili kamuoyuna açıklama yaptı. Belediyeden yapılan duyuruda, söz konusu personel hakkında yasal süreçlerin işletildiği ve soruşturma sürecinin devam ettiği belirtildi.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NA DOSYA GÖNDERİLDİ
Belediyeden yapılan açıklamada, iddialarda adı geçen kamu görevlisinin 15 Ekim 2013 tarihinde devlet memuru olarak göreve başladığı ifade edildi. Ancak, daha önce yaptığı paylaşımlar nedeniyle hakkında disiplin soruşturması açıldığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
"Disiplin ihlalinin karşılığı olarak memurluktan çıkarılması gerektiği kanaatine varılmış, ilgili soruşturma dosyası tamamlanarak 22 Ocak 2025 tarihinde İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na gönderilmiştir. Bundan sonraki süreç yasal mevzuat çerçevesinde Bakanlık tarafından karara bağlanacaktır."
GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILDI
Öte yandan, söz konusu kamu görevlisinin sosyal medya ve televizyon kanallarında benzer paylaşımlarda bulunmaya devam ettiği iddiaları üzerine yeni bir disiplin soruşturması başlatıldığı açıklandı. Belediyeden yapılan duyuruda, iddiaların ciddiyeti göz önüne alınarak disiplin soruşturması sonuçlanana kadar ilgili personelin görevden uzaklaştırıldığı bildirildi.
Üsküdar Belediyesi, kamu hizmetlerini anayasa ve yasalara uygun şekilde yürütmekle yükümlü olduğunu belirterek, konuyla ilgili yasal sürecin takip edildiğini ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için açıklama yapıldığını ifade etti.
İlk Yorum yapan siz olun!